Return to Video

Afrika'yı mahveden liderler ve onu düzeltebilecek olan nesil

  • 0:00 - 0:05
    İlk darbe tecrübemi 4 yaşında edinmiştim.
  • 0:05 - 0:07
    Bu darbe yüzünden
  • 0:07 - 0:10
    ailem memleketimiz Gana'yı
    terketmek zorunda kalmıştı
  • 0:10 - 0:12
    ve Gambia'ya taşınmışlardı.
  • 0:12 - 0:14
    Şansa bakın ki,
  • 0:14 - 0:16
    taşınmamızdan 6 ay sonra
  • 0:16 - 0:19
    orada da bir askeri darbe oldu.
  • 0:19 - 0:21
    Gece yarısı uyanmış olarak
  • 0:21 - 0:23
    alabildiklerimizi yanımıza alıp,
  • 0:23 - 0:26
    güvenli bir yer için yaklaşık
    iki saat boyunca yürüdüğümüzü
  • 0:26 - 0:28
    çok net hatırlıyorum.
  • 0:28 - 0:31
    Bir hafta boyunca yataklarımızın
    altında uyuduk
  • 0:31 - 0:35
    çünkü mermilerin camdan içeri
    girmesinden endişeleniyorduk.
  • 0:36 - 0:38
    Sonra 8 yaşımdayken,
  • 0:38 - 0:40
    Botswana'ya taşındık.
  • 0:40 - 0:42
    Bu sefer, farklıydı.
  • 0:42 - 0:44
    Orada darbe yoktu.
  • 0:44 - 0:47
    Her şey yolundaydı.
    Eğitim harikaydı.
  • 0:47 - 0:50
    O kadar iyi altyapıları vardı ki
  • 0:50 - 0:52
    batılı ülkelere ulaşmasından çok önce
  • 0:52 - 0:55
    fiber optik telefon sistemine sahiplerdi.
  • 0:57 - 0:59
    Sahip olmadıkları tek şey
  • 0:59 - 1:01
    tek şey
  • 1:01 - 1:03
    kendi ulusal televizyon istasyonlarıydı.
  • 1:03 - 1:05
    Komşu Güney Afrika'daki TV kanallarını
  • 1:05 - 1:08
    izlediğimi hatırlıyorum.
  • 1:08 - 1:09
    Ve hapiste Nelson Mandela'ya
  • 1:09 - 1:11
    ırkçılıkla mücadeleyi bırakma karşılığında
  • 1:11 - 1:15
    özgürlüğünün teklif edilişini izliyordum
  • 1:15 - 1:17
    Ama o kabul etmedi.
  • 1:17 - 1:18
    Güney Afrika'yı ırkçılıktan gerçekten
  • 1:18 - 1:21
    arındırana kadar bunu yapmayı reddetti.
  • 1:22 - 1:26
    Ve sadece iyi bir liderin
    Afrika'da büyük bir
  • 1:26 - 1:28
    fark yaratabileceğini
    hissettiğimi hatırlıyorum.
  • 1:31 - 1:33
    Ardından 12 yaşındayken
  • 1:33 - 1:36
    ailem beni Zimbabwe'de liseye gönderdi.
  • 1:36 - 1:40
    Başlarda bu da çok şarşıtıcıydı:
  • 1:40 - 1:44
    Büyüyen ekonomi, harika altyapı,
  • 1:45 - 1:47
    ve ülke Afrika'nın
  • 1:47 - 1:50
    ekonomik kalkınması için
    sanki bir modeldi.
  • 1:50 - 1:52
    Zimbabwe'de liseden mezun oldum
  • 1:52 - 1:53
    ve üniversite için ülkeden ayrıldım.
  • 1:53 - 1:56
    6 yıl sonra geri döndüm.
  • 1:57 - 1:59
    Her şey farklıydı.
  • 1:59 - 2:02
    Ülke parçalara bölünmüştü.
  • 2:02 - 2:05
    Milyonlarca insan göç etmiş,
  • 2:06 - 2:07
    ekonomi karmaşa içindeydi,
  • 2:07 - 2:09
    30 yıllık gelişme bir anda
  • 2:09 - 2:11
    silinmiş gibiydi.
  • 2:12 - 2:15
    Bir ülke nasıl bu kadar hızlı
    bu kadar kötüye gidebilirdi?
  • 2:15 - 2:17
    Birçok kişi bunun tek sebebinin
  • 2:17 - 2:19
    liderlikle alakalı olduğunu kabul ediyordu.
  • 2:19 - 2:23
    Tek bir adam, Başkan Robert Mugabe,
  • 2:23 - 2:24
    bu ülkenin yıkımından
  • 2:24 - 2:27
    neredeyse tek başına sorumluydu.
  • 2:28 - 2:29
    Şimdi, Afrika'nın farklı yerlerinde
  • 2:29 - 2:32
    büyürken edindiğim deneyimlerin
  • 2:32 - 2:33
    bende iki etkisi oldu.
  • 2:33 - 2:37
    Birincisi Afrika'ya aşık oldum.
  • 2:38 - 2:40
    Her gittiğim yerde,
  • 2:40 - 2:42
    kıtamızın muhteşem güzelliklerini ve
  • 2:42 - 2:46
    insanlarımızın metanetini ve
    şevklerini gördüm
  • 2:46 - 2:47
    ve o anda farkettim ki hayatımın geri
  • 2:47 - 2:51
    kalanını bu kıtayı mükemmelleştirmeye
    adamak istiyordum.
  • 2:52 - 2:54
    Ama anladım ki Afrika'yı
    mükemmelleştirmek için
  • 2:54 - 2:57
    liderlik meselesi üzerine
    kafa yormak gerektiyor.
  • 2:57 - 3:00
    Görüyorsunuz, yaşadığım tüm ülkeler,
  • 3:00 - 3:02
    darbeler
  • 3:02 - 3:05
    ve Gana, Gambia ve Zimbabwe'de gördüğüm
  • 3:05 - 3:06
    yozlaşmalar
  • 3:07 - 3:12
    Botswana ve Güney
    Afrika'da gördüğüm harika
  • 3:12 - 3:16
    liderlik örnekleriyle tezat oluşturuyordu.
  • 3:16 - 3:20
    Bunlar Afrika'nın çıkışının veya batışının
  • 3:20 - 3:24
    liderlerimizin kalitesine bağlı olduğunu
    anlamamı sağladı.
  • 3:24 - 3:26
    Şimdi, aranızdan biri
    liderliğin dünyanın her yerinde
  • 3:26 - 3:29
    önemli olduğunu düşünebilir tabii ki de.
  • 3:29 - 3:33
    Eğer bugün konuşmamdan çıkaracağınız
    tek bir şey varsa o da şudur:
  • 3:33 - 3:37
    Afrika'da, dünyanın
    herhangi bir yerine göre,
  • 3:37 - 3:40
    iyi bir liderin yaratacağı fark
    dünyanın herhangi bir
  • 3:40 - 3:43
    yerinde yaratacağından
    daha büyüktür ve nedeni de şu:
  • 3:43 - 3:46
    Çünkü Afrika'daki yargı, anayasa ve
  • 3:46 - 3:50
    sivil toplum gibi kuruluşlar
  • 3:50 - 3:52
    çok zayıf kalıyor.
  • 3:52 - 3:55
    Genel olarak inandığım bir ilke var:
  • 3:56 - 3:59
    Toplumun kuruluşları sağlam olduğunda,
  • 3:59 - 4:02
    iyi bir liderin yaratabileceği
    fark sınırlıdır,
  • 4:02 - 4:04
    fakat zayıf kurumlara sahipseniz
  • 4:04 - 4:06
    iyi bir lider
  • 4:06 - 4:08
    bir ülkeyi baştan yaratabilir
    veya yerle bir edebilir.
  • 4:08 - 4:10
    İzninizle biraz daha somutlaştırayım.
  • 4:11 - 4:14
    Amerika'nın başkanı oldunuz.
  • 4:14 - 4:17
    "Vay be, nihayet.
  • 4:17 - 4:20
    Dünyadaki en güçlü adam benim."
    diye düşünürsünüz.
  • 4:20 - 4:23
    Belki de bir yasa
    geçirmeye karar verirsiniz.
  • 4:23 - 4:25
    Birden Kongre üyeleri
    omuzunuza vurarak,
  • 4:25 - 4:28
    "Hayır, hayır, hayır
    bunu yapamazsın." derler.
  • 4:28 - 4:31
    "O zaman şu şekilde deneyeyim." dersin.
  • 4:31 - 4:32
    Bu sefer de Senato,
  • 4:32 - 4:34
    "Bunu yapabileceğini sanmıyoruz." der.
  • 4:35 - 4:38
    Belki "Biraz daha para basayım.
  • 4:38 - 4:40
    Bence ekonominin canlanmaya
    ihtiyacı var." dersin.
  • 4:40 - 4:42
    Merkez bankası başkanı
    çıldırdığını düşünür.
  • 4:42 - 4:44
    Bundan dolayı suçlanabilirsin bile.
  • 4:45 - 4:47
    Ama Zimbabwe'nin başkanı olursan,
  • 4:47 - 4:50
    dersin ki,"Var ya, bu işi
    gerçekten seviyorum.
  • 4:50 - 4:55
    Sanırım burda sonsuza dek
    kalabilirim." (Gülüşmeler)
  • 4:55 - 4:58
    Yani, yaparsın da.
  • 4:58 - 5:01
    Para basmaya karar verirsin.
  • 5:01 - 5:02
    Merkez bankası başkanını arayıp,
  • 5:02 - 5:05
    "Para arzını iki katına
    çıkartın lütfen." dediğinde;
  • 5:05 - 5:06
    Merkez Bankası Başkanı,
    "Tabii efendim, sizin için
  • 5:06 - 5:09
    yapabileceğim başka bir şey var mı?" der.
  • 5:10 - 5:14
    İşte Afrikalı liderlerin
    sahip olduğu güç bu,
  • 5:14 - 5:17
    ve işte bu yüzden kıtadaki en çok farkı
  • 5:17 - 5:20
    onlar yaratır.
  • 5:20 - 5:22
    İyi haber şu ki ,
  • 5:22 - 5:24
    Afrika'daki liderlerin
    kalitesi artış gösteriyor.
  • 5:24 - 5:27
    Aklımda üç dönemin
    liderleri bulunuyor.
  • 5:27 - 5:29
    İlk jenerasyondakiler
  • 5:29 - 5:31
    50'ler ve 60'larda görev yapanlardı.
  • 5:31 - 5:33
    Bu insanlardan Ganalı Kwame Nkrumah
  • 5:33 - 5:36
    ve Tanzanya'dan
    Julius Nyerere gibi isimlerin
  • 5:36 - 5:38
    bıraktığı miras Afrika'ya
    bağımsızlık getirdi.
  • 5:38 - 5:40
    Bizi sömürgecilikten kurtardılar,
  • 5:40 - 5:42
    ve onlara bundan dolayı
    haklarını teslim edelim.
  • 5:42 - 5:45
    Onlar ikinci nesil tarafından
    takip edildiler.
  • 5:45 - 5:47
    Bu insanlar Afrika'daki kargaşa dışında
  • 5:47 - 5:49
    hiçbir şey bırakmadılar.
  • 5:49 - 5:53
    Savaş, yozlaşma,
    insan hakları istismarlarını düşünün.
  • 5:53 - 5:55
    Bunlar tipik bir Afrikalı
    lider için klişelerdir.
  • 5:55 - 5:56
    Sıklıkla aklımıza
  • 5:56 - 5:58
    Zaire'den Mobutu Sese Seko,
  • 5:58 - 6:01
    Nijerya'dan Sani Abacha gelir.
  • 6:01 - 6:04
    İyi haber şu ki bu liderlerin çoğu gitti
  • 6:04 - 6:06
    ve yerlerine üçüncü jenerasyon geldi.
  • 6:06 - 6:08
    Bunlar merhum Nelson Mandela,
  • 6:08 - 6:10
    bugün Afrika'da gördüğümüz liderlerin çoğu
  • 6:10 - 6:13
    ve Paul Kagame gibi insanlar.
  • 6:13 - 6:16
    Bu liderler kesinlikle
    mükemmel değiller
  • 6:16 - 6:18
    ancak yaptıkları bir şey var ki, o da
  • 6:18 - 6:21
    ikinci nesilin karmaşasının
    çoğunu temizlemiş olmalarıdır.
  • 6:21 - 6:22
    Kavgayı durdurdular,
  • 6:22 - 6:25
    ve ben onlara "dengeleyici kuşak" diyorum.
  • 6:25 - 6:27
    Halklarına karşı daha sorumlu davrandılar,
  • 6:27 - 6:29
    makroekonomik politikları geliştirdiler
  • 6:30 - 6:32
    ve ilk defa görüyoruz ki
  • 6:32 - 6:35
    Afrika büyüyor ve hatta bu kıta
  • 6:35 - 6:36
    dünyada en hızlı büyüyen ikinci
    ekonomik bölge.
  • 6:36 - 6:39
    Dolayısıyla bu liderler
    hiç bir şekilde mükemmel değiller
  • 6:39 - 6:40
    ama onlar geneli itibariyle
  • 6:40 - 6:43
    son 50 yıldır gördüğümüz en iyi liderler.
  • 6:45 - 6:47
    Peki şimdi nereye gidiyoruz?
  • 6:48 - 6:50
    Bence bundan sonra gelecek olan
  • 6:50 - 6:52
    yani dördüncü nesil
  • 6:52 - 6:55
    kıtayı dönüştürmek için
  • 6:55 - 6:58
    eşsiz bir fırsata sahip.
  • 6:58 - 6:59
    Özellikle önceki neslin yapmadığı
  • 6:59 - 7:02
    iki şeyi yapabilirler.
  • 7:02 - 7:04
    Yapmaları gereken ilk şey
  • 7:04 - 7:06
    kıta için refah oluşturmak.
  • 7:06 - 7:08
    Kıtanın refahı neden bu kadar önemli?
  • 7:08 - 7:10
    Çünkü önceki nesillerden kimsenin
  • 7:10 - 7:12
    yoksullukla ilgilenmeye fırsatı olmadı.
  • 7:12 - 7:14
    Bugün Afrika
  • 7:14 - 7:17
    dünyanın en hızlı büyüyen nüfusuna sahip
  • 7:17 - 7:19
    ama aynı zamanda en fakir nüfusuna.
  • 7:19 - 7:23
    2030 yılında Afrika Çin'den daha büyük
    bir iş gücüne sahip olacak,
  • 7:23 - 7:27
    2050'de ise dünyanın en büyük
    iş gücüne sahip olacak.
  • 7:27 - 7:29
    Afrika'da 1 milyar insanın
    işe ihtiyacı olacak,
  • 7:29 - 7:32
    eğer ekonomimizi yeteri kadar
    hızlı büyütmezsek,
  • 7:32 - 7:34
    saatli bir bomba üzerinde oturuyoruz,
  • 7:34 - 7:37
    bu sadece Afrika için değil
    tüm dünya için geçerlidir.
  • 7:38 - 7:40
    Size refah oluşturma mirasına
  • 7:40 - 7:41
    göre yaşamış bir kişinin
  • 7:41 - 7:44
    örneğini göstermek istiyorum: Laetitia.
  • 7:44 - 7:47
    Laetitia Kenyalı genç bir bayan ve
  • 7:47 - 7:49
    kendisi 13 yaşında okulu
    bırakmak zorunda kaldı,
  • 7:49 - 7:52
    çünkü ailesi onun okul
    masraflarını karşılayamadı.
  • 7:52 - 7:54
    Bu nedenle kendine ait,
  • 7:54 - 7:56
    doğduğu yerde oldukça revaçta olan
  • 7:56 - 7:57
    tavşan yetiştirme işini kurdu.
  • 7:57 - 7:59
    Kurduğu iş o kadar başarılı olmuştu ki
  • 7:59 - 8:01
    1 yıl içerisinde 15 kadını işe aldı
  • 8:01 - 8:03
    ve kendini okula gönderebilecek kadar
  • 8:03 - 8:05
    yeterli gelir elde ediyordu
  • 8:05 - 8:06
    ve bu kadınlar aracılığıyla
  • 8:06 - 8:09
    65 çocuğun daha okul
    masraflarına karşıladı.
  • 8:09 - 8:11
    İşi üzerinden yaptığı kârı
  • 8:11 - 8:12
    okul inşaatında kullandı,
  • 8:12 - 8:14
    ve bugün kendi toplumundaki
  • 8:14 - 8:16
    400 çocuğa eğitim imkanı veriyor.
  • 8:16 - 8:18
    Ve 18. yaşına daha yeni girdi.
  • 8:18 - 8:22
    (Alkışlar)
  • 8:25 - 8:29
    Diğer örnek ise Erick Rajaoary.
  • 8:29 - 8:32
    Kendisi Madagaskar adasından geliyor.
  • 8:32 - 8:35
    Erick, Madagaskar'ın kırsal alanlarında
  • 8:35 - 8:36
    istihdam yaratmada tarımın
  • 8:36 - 8:38
    kilit bir rolü olduğunu
  • 8:38 - 8:40
    ama gübrenin Madagaskarlı
  • 8:40 - 8:44
    bir çok çiftçi için
    pahalı olduğunu anladı.
  • 8:44 - 8:47
    Madagaskar çok özel bir
    yarasa türüne sahip,
  • 8:47 - 8:48
    bunlar yüksek besin değeri
  • 8:48 - 8:51
    içeren damlalar üretiyorlar.
  • 8:51 - 8:54
    2006'da, Erick yeminli muhasebeci
    olarak çalıştığı görevinden ayrılarak
  • 8:54 - 8:56
    yarasa damlalarından imal ettiği
  • 8:56 - 8:59
    gübre işine başladı.
  • 8:59 - 9:01
    Bugün Erick, yedi milyon dolar gelir getiren
  • 9:01 - 9:04
    bir şirkete sahip.
  • 9:04 - 9:07
    70 kişiye tam zamanlı, 800 kişiye ise
  • 9:07 - 9:10
    yarasaların damlalarını
    en fazla düşürdüğü mevsimde
  • 9:10 - 9:12
    mevsimlik iş veriyor.
  • 9:12 - 9:15
    Bu hikayede en fazla hoşlandığım şey ise,
  • 9:15 - 9:18
    refah oluşturacak fırsatların
  • 9:18 - 9:21
    neredeyse her yerde bulunabildiğidir.
  • 9:21 - 9:23
    Erick, Batman olarak tanınıyor.
  • 9:23 - 9:24
    (Kahkahalar)
  • 9:24 - 9:25
    Ve sadece
  • 9:25 - 9:29
    yarasa kakasıyla, bir sürü insana
    iş verilecek multimilyon dolarlık
  • 9:29 - 9:33
    bir şirket kurulabileceği
    kimin aklına gelirdi?
  • 9:35 - 9:39
    Bu neslin yapması gereken ikinci şey
  • 9:39 - 9:42
    kurumlarımızı oluşturmaktır.
  • 9:42 - 9:44
    Bir daha Robert Mugabe gibi insanlar
  • 9:44 - 9:47
    tarafından asla haraca bağlanmayacak
  • 9:47 - 9:50
    kurumlar oluşturmalılar.
  • 9:51 - 9:54
    Şimdi, bunların hepsi
    kulağa çok iyi geliyor
  • 9:54 - 9:58
    ama acaba bu dördüncü
    nesli nerede bulacağız?
  • 9:58 - 10:01
    Sadece oturup şans eseri
    ortaya çıkmalarını ya da
  • 10:01 - 10:05
    tanrının bize direkt
    vermesini mi umacağız?
  • 10:05 - 10:07
    Hayır, sanmıyorum.
  • 10:07 - 10:10
    Şansa bırakmak için fazla önemli bir konu.
  • 10:10 - 10:13
    Bence Afrika'ya özgü kurumlar oluşturmalıyız.
  • 10:13 - 10:16
    Bu liderleri sistematik ve
    pratik biçimde tanımlayan,
  • 10:16 - 10:19
    geliştiren yerli kurumlar...
  • 10:19 - 10:22
    Son 10 yıldır Afrika Liderlik Akademisiyle
  • 10:22 - 10:24
    bunu yapmaktayız.
  • 10:24 - 10:26
    Laetitia genç liderlerimizden biri.
  • 10:26 - 10:29
    Şu an Afrika kıtası için,
  • 10:29 - 10:31
    göz kulak olduğumuz 700 tanesi var.
  • 10:31 - 10:32
    Ve gelecek 50 yıl içinde,
  • 10:32 - 10:35
    6000 daha olmasını umuyoruz.
  • 10:35 - 10:37
    Ama bir şey bana rahatsızlık veriyor.
  • 10:37 - 10:41
    Akademiye kabul edeceğimiz
    100 genç lider için
  • 10:41 - 10:43
    yılda yaklaşık 4000 başvuru alıyoruz.
  • 10:43 - 10:45
    Ve sunduğumuz bu liderlik eğitimi için
  • 10:45 - 10:47
    var olan muazzam açlığı gördüm.
  • 10:48 - 10:50
    Ama bunun hepsini karşılayamazdık.
  • 10:51 - 10:55
    Dolayısıyla bugün, Afrika
    Liderlik Akademisi'nin vizyonunda
  • 10:55 - 11:00
    genişletme yapılacağını
    halka ilk kez açıklıyorum.
  • 11:00 - 11:04
    Yeni nesil Afrikalı liderleri yetiştirecek
  • 11:05 - 11:06
    25 tane yeni üniversite
  • 11:06 - 11:08
    daha açıyoruz Afrika'da.
  • 11:08 - 11:12
    Her kampüsün bir dönemde
    10.000 lideri olacak
  • 11:12 - 11:14
    ve böylelikle belirli bi süre içinde
  • 11:14 - 11:17
    250.000 lideri eğitiyor ve geliştiriyor olacağız.
  • 11:17 - 11:20
    (Alkış)
  • 11:24 - 11:26
    50 yılın sonunda
  • 11:26 - 11:28
    bu kurumlar, kıta için üç milyon
  • 11:28 - 11:30
    dönüştürücü lider yaratmış olacak.
  • 11:30 - 11:33
    Umuyorum ki yarısı, ihitiyacımız olan
  • 11:33 - 11:34
    iş imkanlarını sağlayacak
  • 11:34 - 11:36
    girişimciler olacak
  • 11:36 - 11:38
    ve diğer yarısı
  • 11:38 - 11:40
    devlete ve kâr amacı
    gütmeyen sektörlere girerek
  • 11:40 - 11:43
    ihtiyacımız olan kurumları kuracaklar.
  • 11:44 - 11:47
    Sadece kuramsal şeyleri öğrenmeyecekler.
  • 11:47 - 11:50
    Aynı zamanda nasıl
    lider olunacağını öğrenip
  • 11:50 - 11:52
    girişimcilik vasıflarını geliştirecekler.
  • 11:52 - 11:56
    Yani bunu Afrika'nın
    Sarmaşık Birliği olarak düşünün
  • 11:56 - 11:59
    ama sınav sonuçlarınız ya da
    ne kadar çok paranız olduğu
  • 11:59 - 12:02
    ya da hangi aileden geldiğinizle
    okula kabul edilmek yerine
  • 12:02 - 12:05
    bu okula girmek için ana kıstas
  • 12:05 - 12:07
    Afrika'yı dönüştürmek için hangi potansiyele
  • 12:07 - 12:09
    sahip olduğundur.
  • 12:10 - 12:14
    Ama bizim yaptığımız sadece
    bir kurum oluşturmak.
  • 12:14 - 12:17
    Afrika'yı tek başımıza değiştiremeyiz.
  • 12:18 - 12:20
    Umuyorum ki,
  • 12:20 - 12:22
    çok daha fazla yerli,
  • 12:22 - 12:25
    Afrikalı kurum açılacak
  • 12:25 - 12:27
    ve bu kurumların hepsi
    gelecek nesil Afrikalı
  • 12:27 - 12:29
    liderleri geliştirme ortak vizyonuyla
  • 12:29 - 12:31
    bir araya gelecek.
  • 12:31 - 12:33
    Dördüncü nesil.
  • 12:33 - 12:36
    Ve onlara şu ortak iletiyi öğretecekler:
  • 12:36 - 12:39
    İş imkanları yaratın, kurumlarımızı kurun.
  • 12:41 - 12:43
    Nelson Mandela'nın söylediği gibi:
  • 12:43 - 12:45
    "Arada bir,
  • 12:45 - 12:48
    bir nesil muhteşem olarak adlandırılır.
  • 12:48 - 12:51
    Siz bu muhteşem nesil olabilirsiniz."
  • 12:51 - 12:55
    İnanıyorum ki, dikkatli şekilde
    tanımlar ve gelişirsek
  • 12:55 - 12:58
    gelecek nesil Afrikalı liderler
  • 12:58 - 13:00
    ve bu gelen dördüncü nesil
  • 13:00 - 13:04
    Afrika'nın ve aslında dünyanın
  • 13:04 - 13:07
    gördüğü en muhteşem nesil olacak.
  • 13:08 - 13:10
    Teşekkürler.
  • 13:10 - 13:14
    (Applause)
Title:
Afrika'yı mahveden liderler ve onu düzeltebilecek olan nesil
Speaker:
Fred Swaniker
Description:

Fred Swaniker 18 yaşına basan kadar Gana, Gambiya, Botsvana ve Zimbabve'de yaşadı. Afrika'nın bir ucundan öbür ucuna geçirdiği çocukluğundan öğrendiği şey; güçlü kurumlara sahip toplumlarda iyi liderler fazla bir değişiklik yapamazken, zayıf kurumlara sahip ülkelerde ya o ülkeyi kalkındırdıkları ya da tamamen batırdıkları oldu.Tutkulu konuşmasında Swaniker, Afrika'nın değişik nesillerindeki liderlerine bakıyor ve geleceğin liderliğini nasıl geliştirebileceğini hayal ediyor.

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDTalks
Duration:
13:26

Turkish subtitles

Revisions