Return to Video

Kendi kendimizi iyileştirebileceğimize dair bilimsel kanıt var mıdır? - Lissa Rankin at TEDxAmericanRiviera

  • 0:15 - 0:18
    Zihin gerçekten bedeni iyileştirebilir mi?
  • 0:18 - 0:19
    İyileştirebilirse, bunun
  • 0:19 - 0:22
    benim gibi şüpheci doktorları
  • 0:22 - 0:26
    ikna edecek bir bilimsel kanıtı var mı?
  • 0:26 - 0:27
    Bunlar araştırmalarımın
  • 0:27 - 0:29
    son birkaç yılını tetikleyen sorular
  • 0:29 - 0:32
    ve keşfettiğim şey, bilim dünyasının
  • 0:32 - 0:37
    sağlık sektörünün,
    50 yıldan fazla zamandır
  • 0:37 - 0:38
    zihnin bedeni iyileştirebildiğini
    ispat ettiğidir.
  • 0:38 - 0:40
    Biz buna "plasebo etkisi" diyoruz.
  • 0:40 - 0:41
    Ve bu gerçeği on yıllardır
  • 0:41 - 0:43
    alt etmeye çalışıyoruz.
  • 0:43 - 0:44
    (Kahkahalar)
  • 0:44 - 0:46
    Plasebo etkisi sağlık sektörü
  • 0:46 - 0:48
    açısından baş belasıdır.
  • 0:48 - 0:50
    Uygunsuz bir gerçektir, iki aradadır,
  • 0:50 - 0:51
    sağlık sektörüne yeni tedaviler,
  • 0:51 - 0:53
    yeni ameliyatlar getirmeye çalışır.
  • 0:53 - 0:58
    Bu yüzden bir problemdir! Güya.
  • 0:58 - 1:00
    Ama ben bunun gerçekten
  • 1:00 - 1:03
    iyi bir haber olduğunu düşünüyorum!
  • 1:03 - 1:05
    Plasebo etkisi müthiş bir haber!
  • 1:05 - 1:07
    Çünkü bu, bedenin özünde barındırdığı
  • 1:07 - 1:09
    doğal kendini iyileştirme mekanizmalarının
  • 1:09 - 1:11
    bedene akla hayale sığmayacak
  • 1:11 - 1:14
    şeyler yapabildiğinin somut kanıtıdır.
  • 1:14 - 1:20
    Bunu şaşırtıcı bulduysanız,
  • 1:20 - 1:21
    bedenin kendini iyileştirebileceğine
  • 1:21 - 1:21
    inanmak size zor geldiyse,
  • 1:21 - 1:22
    aslında Spontane (Kendiliğinden)
    İyileşme Projesinden
  • 1:22 - 1:24
    uzağa bakmanıza gerek yok.
  • 1:24 - 1:27
    Bu, Noetik Bilimler Enstitüstünün derlediği,
  • 1:27 - 1:28
    sağlık literatüründeki 3500'den
  • 1:28 - 1:30
    fazla vaka çalışmasında
  • 1:30 - 1:31
    görünürde "tedavisi imkansız"
    hastalıkların
  • 1:31 - 1:34
    iyileştiği gözlenen hastaların veritabanı.
  • 1:34 - 1:38
    Tedavisi imkansız hastalık diye
    bir şey var mı sanıyorsunuz?
  • 1:38 - 1:39
    Yemin ederim, bu veritabanına
  • 1:39 - 1:40
    bir baksanız aklınız uçar.
  • 1:40 - 1:44
    Her şey burada tutuluyor.
  • 1:44 - 1:45
    Tedavisiz yok olan
    4. evre kanserler
  • 1:45 - 1:49
    HIV negatife dönüşen HIV pozitif hastalar
  • 1:49 - 1:50
    Kalp hastalığı, böbrek yetmezliği,
  • 1:50 - 1:53
    diyabet, yüksek tansiyon,
  • 1:53 - 1:57
    tiroit hastalığı, otoimmun hastalıklar...
    Yok oluyor.
  • 1:57 - 2:00
    Tıp literatüründe bunun için
    muhteşem bir örnek,
  • 2:00 - 2:01
    1957'deki ileri seviye l
  • 2:01 - 2:03
    enfosarkom olan Bay Wright'ın olayıdır.
  • 2:03 - 2:08
    İşler Bay Wright için iyi gitmemekte,
    zamanı tükenmekteydi.
  • 2:08 - 2:09
    Koltuk altında, boynunda,
  • 2:09 - 2:12
    göğsünde ve karnında portakal büyüklüğünde
    tümörleri vardı.
  • 2:12 - 2:18
    Karaciğeri ve dalağı büyümüştü,
  • 2:18 - 2:19
    akciğerleri her gün,
  • 2:19 - 2:20
    nefes alabilmesi için
    boşaltılması gereken,
  • 2:20 - 2:23
    sütümsü bir sıvıyla doluyordu.
  • 2:23 - 2:25
    Ama Bay Wright umudunu asla kaybetmiyordu.
  • 2:25 - 2:27
    Krebiozen denilen mucizevi ilacı duymuştu
  • 2:27 - 2:30
    ve doktoruna yalvarmaya başlamıştı:
  • 2:30 - 2:32
    "Hadi, bana biraz Krebozen ver,
    her şey yoluna girecek."
  • 2:32 - 2:33
    Ancak ne yazık ki Krebiozen
  • 2:33 - 2:35
    yalnızca araştırma protokolünde
    erişilebilmekteydi
  • 2:35 - 2:39
    ve protokol, doktorun hastayla ilgili
  • 2:39 - 2:40
    en az üç ay ömrü kaldığına
  • 2:40 - 2:41
    dair değerlendirme yapmasını gerektiriyordu.
  • 2:41 - 2:44
    Doktoru, Dr West bunu yapamadı.
  • 2:44 - 2:46
    Ama Bay Wright ısrarcıydı ve pes etmedi.
  • 2:46 - 2:49
    Doktorunun yakasını bırakmadı
  • 2:49 - 2:50
    ta ki doktoru "Tamam,
  • 2:50 - 2:51
    sana Krebiozen vereceğim."
    diyene dek.
  • 2:51 - 2:52
    Böylelikle Bay Wright'ın
  • 2:52 - 2:54
    haftasonunu sağ çıkaracağını
    düşünmese de,
  • 2:54 - 2:56
    bir Cuma günü ilk dozu verdi.
  • 2:56 - 3:00
    Pazartesi günü geldiğinde
    Dr West şok oldu,
  • 3:00 - 3:03
    Bay Wright ayaktaydı ve
    etrafta dolanıyordu,
  • 3:03 - 3:05
    tümörleri de eski boyutunun
    yarısına çekilmişti.
  • 3:05 - 3:09
    Sıcak soba üstündeki
    kar topları gibi erimişlerdi.
  • 3:09 - 3:11
    Krebiozen almasından on gün
    sonra da tamamen gitmişlerdi.
  • 3:11 - 3:14
    Bay Wright oradan oraya çılgınlar gibi
    dönüp duruyordu
  • 3:14 - 3:15
    ve iki ay boyunca Krebiozen'in
  • 3:15 - 3:16
    mucizevi ilaç olduğuna
    inanıyordu,
  • 3:16 - 3:21
    ta ki Krebiozen hakkındaki
    ilk raporlar çıkana dek.
  • 3:21 - 3:23
    Krebiozen'in pek de işe yaramadığı
    söylenmişti raporda.
  • 3:23 - 3:27
    Bay Wright büyük bir
    depresyona girdi ve kanseri nüksetti.
  • 3:27 - 3:30
    Bu sefer de Dr West
    kurnazca davrandı ve hastasına,
  • 3:30 - 3:32
    "Senin o aldığın Krebiozen
  • 3:32 - 3:35
    kusurlu bir versiyondu,
    pek iyi değildi.
  • 3:35 - 3:38
    Ama şimdi elimde ultra saf
    yüksek konsantre olandan var.
  • 3:38 - 3:42
    Bu tam olması gerektiği gibi." dedi.
  • 3:42 - 3:45
    Sonra Bay Wright'a
    yalnızca saf su enjekte etti.
  • 3:45 - 3:50
    Ve bir kez daha tümörler yok olmuştu,
    ciğerlerindeki sıvı gitmişti.
  • 3:50 - 3:54
    Bay Wright iki ay daha
    tozu dumana katar olmuştu.
  • 3:54 - 3:57
    Ve Amerikan Sağlık Derneği
    ulusal bir inceleme yayınlayıp
  • 3:57 - 4:02
    Krebiozen'in kesinlikle işe yaramaz
    olduğunu ispat ederek bunu batırdı.
  • 4:02 - 4:06
    Bay Wright bu haberi duyduktan
    iki gün sonra vefat etti.
  • 4:06 - 4:10
    Bundan kısa süre sonra,
    yine tıp literatüründe
  • 4:10 - 4:12
    peri masalları ile dolu
    bir başka çalışmaya rastladım.
  • 4:12 - 4:15
    Bir 13. Cuma gününde,
    Georgia-Florida sınırının
  • 4:15 - 4:18
    yakınındaki Okefenokee'de
  • 4:18 - 4:22
    üç kız kardeş doğuyor bir ebenin ellerine.
  • 4:23 - 4:25
    Ebe, bu üç kız kardeşin
    talihsiz bir günde doğduklarını
  • 4:25 - 4:28
    ve bunun uğursuz olduğunu söylüyor.
  • 4:28 - 4:31
    İlkinin 16. doğumgününden önce öleceğini,
  • 4:31 - 4:34
    İkincinin 21. doğumgününden önce,
  • 4:34 - 4:37
    Üçüncünün de 23.
    doğumgününden önce öleceğini söylüyor.
  • 4:37 - 4:41
    Ve vakit geliyor, ilk kız 16.
    doğumgününden önceki gün ölüyor,
  • 4:41 - 4:45
    ikincisi 21. doğumgününden
    bir gün önce ölüyor,
  • 4:45 - 4:48
    üçüncüsü diğerlerine olanı bildiğinden
  • 4:48 - 4:50
    buna kapılıp 23. doğumgününden önce
  • 4:50 - 4:52
    hiperventilasyon yüzünden
    hastaneye gidiyor
  • 4:52 - 4:55
    ve onu hayatta tutmaları için yalvarıyor.
  • 4:55 - 4:57
    O gece yaralanıp ölüyor.
  • 4:57 - 5:00
    Bu iki vaka, tıp literatüründe
    plasebo etkisi için
  • 5:00 - 5:05
    büyük örneklerdir, hatta nosebo için de.
  • 5:05 - 5:09
    Bay Wright'a yalnız saf su
    verildiğinde tümörlerin kaybolması
  • 5:09 - 5:11
    plasebo için büyük bir örnektir
  • 5:11 - 5:14
    Görünürde etkisi olmayan
    bir tedavi almış olsanız da
  • 5:14 - 5:17
    fiziksel olarak bedende bir şey oluyor,
  • 5:17 - 5:19
    hastalığın yok olması gibi...
  • 5:19 - 5:21
    Nocebo etkisi bunun tersidir.
  • 5:21 - 5:24
    Üç uğursuz kız kardeşin öyküsü
    nocebo etkisine örnektir.
  • 5:24 - 5:27
    Zihin bedende kötü birşeyler
    olacağına inanırsa
  • 5:27 - 5:30
    bu gerçeğe dönüşüyor.
  • 5:30 - 5:33
    Tıp literatüründeki sağlık yayınları,
  • 5:33 - 5:34
    İngiltere Sağlık Yayınları,
  • 5:34 - 5:36
    Amerika Sağlık Örgütü Yayınları
    gibi bilimsel yayınlar
  • 5:36 - 5:41
    placebo ve nocebo etkisinin
    akıl almaz derecede
  • 5:41 - 5:44
    etkili olduklarına dair
    örneklerle dolular.
  • 5:44 - 5:46
    1950'lerden beri biliyoruz
  • 5:46 - 5:49
    ve sayısız vaka çalışması gördük ki,
  • 5:49 - 5:52
    eğer insanlara sahte bir
    tedavi uygularsanız
  • 5:52 - 5:56
    bir şeker hapı verir, yalnızca tuzlu su
    iğnesi yaparsanız
  • 5:56 - 6:00
    veya en etkilisi sahte bir
    ameliyat yaparsanız
  • 6:00 - 6:04
    Evet, gerçekten
  • 6:04 - 6:08
    %18 - %80 arası ihtimalle
    insanlar iyileşiyor.
  • 6:08 - 6:11
    Ve bu yalnız zihinde olmuyor,
    başta ben böyle düşünüyordum
  • 6:11 - 6:13
    "Yalnızca iyi hissediyorlar,
    daha iyi düşünüyorlar."
  • 6:13 - 6:14
    Ama öyle değil! Gerçekten
    bedenlerinde oluyor.
  • 6:14 - 6:16
    Ölçülebilir bir şey.
  • 6:16 - 6:18
    Bedene ne olduğunu bilfiil
    gözle görebiliyorsun
  • 6:18 - 6:21
    Örneğin placebo alan hastaların
  • 6:21 - 6:24
    ülserlerinin iyileştiği görüldü,
  • 6:24 - 6:28
    bağırsaklarındaki iltihap azaldı,
    bronşları açıldı,
  • 6:28 - 6:29
    siğilleri kayboldu,
  • 6:29 - 6:32
    hücreleri mikroskopta
    farklı görünmeye başladı.
  • 6:32 - 6:34
    Zihin tarafından başlatılmış olsa da,
  • 6:34 - 6:37
    tüm bunlar kanıtlanabilir, bedende oluyor.
  • 6:37 - 6:41
    Bunlara baktığınızda,
    çalışmaların bazıları çok şaşırtıcı.
  • 6:41 - 6:42
    Rogaine (bir ilaç)
    çalışmalarını severim.
  • 6:42 - 6:44
    Bir grup kel adama placebo verirsiniz ve
  • 6:44 - 6:48
    saçları uzamaya başlar!
    (Kahkahalar)
  • 6:48 - 6:52
    Tersi de doğru; insanlara placebo verir de
  • 6:52 - 6:54
    kemoterapi olduğunu söylerseniz
  • 6:54 - 6:57
    kusarlar ve saçları dökülmeye başlar.
  • 6:57 - 6:59
    Yani, gerçekten bedende oluyor.
  • 6:59 - 7:00
    Benim sorum;
    bunu mümkün kılan şeyin
  • 7:00 - 7:04
    yalnız zihnin pozitif inancı
    olup olmadığıydı.
  • 7:04 - 7:07
    Harvard'dan araştırmacı
    Ted Kaptchuk'a göre "hayır".
  • 7:07 - 7:11
    Ona göre, en önemli şey
  • 7:11 - 7:15
    sağlık hizmeti verenin korumacı,
    anaç tavrıdır.
  • 7:15 - 7:18
    çalışmalar, zihnin pozitif inancından çok,
  • 7:18 - 7:23
    doktorun kendisinin placebo etkisi
    olabileceğini söylüyor.
  • 7:23 - 7:25
    Ted Kaptchuk bunu incelemek istedi,
  • 7:25 - 7:28
    ve placebo alan hastalar ile
  • 7:28 - 7:31
    harika bir çalışma yaptı.
  • 7:31 - 7:32
    Onlara "Placebo alıyorsunuz"
  • 7:32 - 7:33
    "Bu ilaçlarda hiçbir şey yok;
  • 7:33 - 7:35
    etkisiz maddeler sadece" dedi
  • 7:35 - 7:40
    Yine de iyileştiler.
  • 7:40 - 7:42
    Kaptchuk bunun sebebinin,
  • 7:42 - 7:45
    hastaların bakıldıklarını,
    korunduklarını,
  • 7:45 - 7:49
    önemsendiklerini hissetmeleri
    olduğunu kabul eder.
  • 7:49 - 7:53
    Kendini iyileştirebilme yanlış
    bir adlandırmadır.
  • 7:53 - 7:55
    Beden kendini iyileştirebilir.
  • 7:55 - 7:56
    Beden özünde bu doğal kendini
  • 7:56 - 7:58
    iyileştirebilme mekanizmasına
    sahiptir.
  • 7:58 - 8:02
    Fakat bilimsel veriler kanıtlar ki,
  • 8:02 - 8:07
    bu süreci kolaylaştırmak için
    sağlık hizmet sağlayıcısının
  • 8:07 - 8:09
    korumacı, anaç yaklaşımına ihtiyaç vardır.
  • 8:09 - 8:11
    Bu yalnız başedilmesi
    kolay bir süreç değil.
  • 8:11 - 8:12
    Bu nedenle, başkasının
  • 8:12 - 8:14
    pozitif inancı sizinle tutması
  • 8:14 - 8:15
    büyük fark yaratır.
  • 8:15 - 8:16
    Ama problem şu ki,
  • 8:16 - 8:19
    doktorun kendisi placebo etkisi
    olabileceği gibi,
  • 8:19 - 8:21
    nocebo etkisi de olabilir.
  • 8:21 - 8:22
    Hastaların, doktorları olarak bizden,
  • 8:22 - 8:25
    iyileştirici güç olmamıza ihtiyaçları var
  • 8:25 - 8:31
    korku ve karamsar güç olmamıza değil.
  • 8:31 - 8:35
    Yani, doktorunu size
    "tedavi edilemez bir hastalığınız var"
  • 8:35 - 8:40
    "hayatınızın sonuna kadar
    bu ilacı almalısınız" derse
  • 8:40 - 8:42
    veya Allah korusun, kanserseniz ve
  • 8:42 - 8:45
    "5 yıl daha hayatta kalma şansınız
    %5" derse,
  • 8:45 - 8:49
    hikayedeki ebenin 3 kız kardeşe
  • 8:49 - 8:51
    lanetlenmiş olduklarını söylemesinden
    bir farkı yoktur.
  • 8:51 - 8:54
    Bu çok yaygın bir tıbbi lanetlemedir.
  • 8:54 - 8:55
    Doktor olarak bizler gerçekçi olduğumuzu
  • 8:55 - 8:56
    düşünüyoruz biliyor musunuz?
  • 8:56 - 8:59
    İNsanlara bilmeleri gereken bilgileri
    verdiğimizi düşünüyoruz,
  • 8:59 - 9:01
    fakat aslında onlara
    zarar veriyor olabiliriz.
  • 9:01 - 9:04
    Bunun yerine, Dr. West gibi olmaya
    ihtiyacımız var.
  • 9:04 - 9:06
    Saf suyu alıp: "Bay Wright"
  • 9:06 - 9:09
    "Söz veriyorum bu işe yarayacak"
  • 9:09 - 9:13
    Fakat, doktorların bizi aldatmasına
    güvenmek zorunda mıyız?
  • 9:13 - 9:19
    Sahte ameliyatlar olmak,
    sahte ilaçlar kullanmak zorunda mıyız?
  • 9:19 - 9:22
    Bu araştırmamın bir sonraki
    bölümüne öncülük eden düşüncedir.
  • 9:22 - 9:24
    Son TEDx konuşmamda,
  • 9:24 - 9:26
    'tüm sağlık yığını' diye adlandırdığım
  • 9:26 - 9:28
    kendi geliştirdiğim yeni bir sağlık
    modelinden bahsetmiştim.
  • 9:28 - 9:32
    Placebo ve nocebo etkileri ile
    açıkça kanıtlanmış olan
  • 9:32 - 9:36
    zihnin gücünü başka nasıl
    kullanabileceğimizi aramak
  • 9:36 - 9:39
    araştırmamın bir parçası haline geldi.
  • 9:39 - 9:42
    Klinik denekler olmak dışında
    ne yapabiliriz?
  • 9:42 - 9:45
    Hipozim şuydu;
    kendimizi iyileştirebilmek için
  • 9:45 - 9:47
    optimum sağlıklı olabilmek için,
    iyi bir diyet,
  • 9:47 - 9:53
    düzenli egzersiz, yeterli uyku,
    vitaminler,
  • 9:53 - 9:56
    doktorların yönlendirmelerinden
    fazlasına ihtiyacımız var.
  • 9:56 - 9:58
    Tüm bu dediklerim harika,
    kritik ve önemli şeyler.
  • 9:58 - 10:02
    Fakat ayrıca sağlıklı ilişkiler,
    sağlıklı bir iş hayatı,
  • 10:02 - 10:06
    yaratıcı bir hayat, sağlıklı
    bir ruhsal hayat,
  • 10:06 - 10:08
    sağlıklı bir seks hayatı,
    sağlıklı finansal hayat,
  • 10:08 - 10:11
    sağlıklı bir çevreye de ihtiyacımız var.
  • 10:11 - 10:14
    Özünde, sağlıklı bir zihne
    ihtiyacımız var.
  • 10:14 - 10:18
    Ben bunu kanıtlamak istedim ve
    tıp literatürünü araştırmaya başladım.
  • 10:18 - 10:21
    Tüm bu söylediklerimin
    gerekliliğini kanıtlayan bilgiler
  • 10:21 - 10:25
    gerçekten aklımı başımdan aldı.
  • 10:25 - 10:28
    Hepsini bir sonraki kitabımda derledim;
  • 10:28 - 10:32
    'Zihin tıptan üstündür:
    Kendini iyileştirmenin bilimsel kanıtı'
  • 10:32 - 10:36
    Ama biraz neyle ilgili olduğundan
    bahsetmek istiyorum.
  • 10:36 - 10:38
    Tüm sağlık sektöründe,
  • 10:38 - 10:41
    bu yüzeylerin benim içsel kılavuz
    ışığı diye adlandırdığım
  • 10:41 - 10:43
    temel yapıya dayandırıldığı görülür.
  • 10:43 - 10:46
    Ve bence bu sizin için neyin
    iyi olduğunu bilen
  • 10:46 - 10:48
    temel, hakiki parçanızdır.
  • 10:48 - 10:52
    Hayatınızda neyin yolunda olmadığına,
    sağlık durumunuzda
  • 10:52 - 10:55
    neyin denegede olmadığına dair
    doğruyu söylemeye istekli parçanız.
  • 10:55 - 10:57
    Gördüğünüz gibi, bedeni, fiziksel sağlığı
  • 10:57 - 10:59
    tüm sağlık durmunda en üst sıraya koydum
  • 10:59 - 11:01
    çünkü o, eğer hayatınızdaki diğer
    şeyler yolunda gitmiyorsa
  • 11:01 - 11:04
    en hassas, en kırılgan,
  • 11:04 - 11:07
    dengesinin bozulması en kolay olandır,
  • 11:07 - 11:11
    Tıbbi verilerde bulduğum şey;
    ilişkiler önemlidir.
  • 11:11 - 11:15
    Güçlü sosyal ilişkileri olan
    insanların kalp krizi geçirme oranı
  • 11:15 - 11:17
    yalnız olanların yarısı kadardır.
  • 11:17 - 11:23
    Evli insanların uzun hayatlar yaşama
    şansı evli olmayanların iki katıdır.
  • 11:23 - 11:25
    Aslına bakılırsa, belki de
    yalnızlığınızı tedavi etmek
  • 11:25 - 11:29
    bedeninizi korumanın en önemli ölçütüdür.
  • 11:29 - 11:33
    Sigarayı bırakmak veya
    egzersize başlamaktan daha önemli...
  • 11:33 - 11:35
    Spiritüel (manevi) hayatınız önemlidir.
  • 11:35 - 11:39
    Dini aktivitelere katılanlar
    14 yıla kadar daha uzun yaşıyorlar.
  • 11:39 - 11:41
    İş hayatınız önemlidir.
  • 11:41 - 11:44
    Ölene kadar çalışabilirsiniz,
    Japonya'da buna 'karoshi' diyorlar.
  • 11:44 - 11:51
    Çok çalışmaktan ölmek.
    Ve hayatta kalanlar,
  • 11:51 - 11:54
    bundan menfaat elde etmek
    için başvurabilirler.
  • 11:54 - 11:58
    Bu yalnız Japonya'da değil,
    aslında Amerika'da daha bile fazla oluyor,
  • 11:58 - 12:00
    sadece burada menfaat sağlayamıyoruz.
  • 12:00 - 12:03
    Bir çalışma, tatil haklarını
    alamayan insanların
  • 12:03 - 12:06
    kalp hastalığı olma ihtimalinin
    3 kat fazla olduğunu gösteriyor.
  • 12:06 - 12:08
    Tavır gerçekten önemlidir.
  • 12:08 - 12:12
    Mutlu insanlar mutsuzlardan
    7 - 10 yıl fazla yaşarlar,
  • 12:12 - 12:18
    iyimserler karamsarlara göre
    %77 daha az kalp hastası olurlar.
  • 12:18 - 12:20
    Peki bu nasıl oluyor?
  • 12:20 - 12:24
    Beyinde ne oluyor da bedeni değiştiriyor?
  • 12:24 - 12:26
    Benim için büyüleyici olan bu.
  • 12:26 - 12:29
    Beynin hormonlar ve
    nörotransmitterler aracılı ile
  • 12:29 - 12:32
    bedendeki her bir hücre ile
    iletişim kurduğunu öğrendim.
  • 12:32 - 12:34
    Yani, örneğin, negatif bir düşünce,
    inanç veya hissiniz varsa
  • 12:34 - 12:38
    beyniniz bunu bir tehdit olarak algılıyor.
  • 12:38 - 12:39
    Birşeyler yanlış.
  • 12:39 - 12:41
    Eğer yalnız veya karamsar hissediyorsanız,
    işler kötüyse,
  • 12:41 - 12:45
    zehirli bir ilişki yaşıyorsanız,
    amigdala "Tehdit!" diye bağırır,
  • 12:45 - 12:49
    hipotalamusu uyarır,
    o hipofiz bezi ile konuşur,
  • 12:49 - 12:53
    o böbreküstü (adrenal) bezi ile
    iletişime geçer ve o da
  • 12:53 - 12:57
    kotizol, adrenalin ve noradrenalin gibi
    stres hormonları salgılamaya başlar.
  • 12:57 - 13:01
    Bu Harvard'dan Walter Cannon'un
    stres tepkisi dediği şey;
  • 13:01 - 13:05
    sempatik sinir sistemi tetikleniyor,
  • 13:05 - 13:08
    savaş veya kaç moduna giriyorsun,
    duruma göre.
  • 13:08 - 13:11
    Eğer bir dağ aslanından kaçıyorsanız
    bu koruyucu birşey.
  • 13:11 - 13:15
    Fakat günlük hayatta, bir tehdit olduğunda
    hızlıca stres tepkisi vermeli
  • 13:15 - 13:18
    ve sonra hızlıca kapatmalısınız.
  • 13:18 - 13:21
    Fakat bu günlerde olan şey bu değil.
  • 13:21 - 13:24
    Ama neyse ki, Harvard'dan
    Herbert Benson'un tarif ettiği
  • 13:24 - 13:27
    bunun dengeleyicisi olan
    rahatlama tepkisi var
  • 13:27 - 13:31
    Bu olduğunda, stres tepkisi kapandığında,
  • 13:31 - 13:33
    parasempatik sinir sistemi açılır.
  • 13:33 - 13:39
    Oksitosin, dopamin, nitrik oksit,
    endorfin gibi iyileştirici hormonlar
  • 13:39 - 13:42
    bedene yayılmaya ve
    tüm hücrelere dolmaya başlar.
  • 13:42 - 13:44
    Bununla ilgili şaşırtıcı bulduğum şey,
  • 13:44 - 13:47
    hepimizin sahip olduğu,
    doğal kendini iyileştirici mekanizmanın
  • 13:47 - 13:52
    yalnız sinir sistemi rahatlamışken
    harekete geçmesi.
  • 13:52 - 13:55
    Yani siz stres tepkisi veriyorsanız,
  • 13:55 - 13:58
    tüm bu doğa kendini iyileştime
    mekanizması pasifleşiyor.
  • 13:58 - 14:03
    Beden savaş veya kaç modu ile
    kendini korumakla meşgul.
  • 14:03 - 14:08
    Yani, şunu düşünmeye başlamanız gerek;
  • 14:08 - 14:12
    bedenimdeki dengeyi değiştiremeye
    nasıl başlayabilirim?
  • 14:12 - 14:15
    Bir çalışma, günde 50'den fazla
  • 14:15 - 14:18
    stres tepkisi verdiğimizi gösteriyor.
  • 14:18 - 14:21
    Ve bir de yalnızsanız, depresif,
    karamsar veya iş yerinde mutsuzsanız,
  • 14:21 - 14:26
    veya bedbaht bir ilişkinin içindeyseniz
    bu sayı iki katından fazla oluyor.
  • 14:26 - 14:29
    Araştırmacılar bu rahatlama tepkisinin
  • 14:29 - 14:31
    placebo etkisini açıklayan şey
    olduğunu düşünüyorlar.
  • 14:31 - 14:35
    Yani siz placebo olup olmadığını bilmeden
  • 14:35 - 14:37
    yeni bir mucizevi bir ilaç aldığınızda
  • 14:37 - 14:39
    bu rahatlama tepkisini tetikler,
  • 14:39 - 14:41
    zihnin olumlu inancı ve
  • 14:41 - 14:44
    sağlık hizmeti sunucusunun korumacı tavrı
  • 14:44 - 14:46
    sinir sistemini rahatlatır.
  • 14:46 - 14:50
    Ve tüm o doğal kendini iyileştirme
    mekanizmaları devreye girer.
  • 14:50 - 14:52
    Neyse ki, rahatlama tepkinizi
    uyandırmak için
  • 14:52 - 14:54
    klinik testlerin parçası olmanıza
    gerek yok.
  • 14:54 - 14:57
    Rahatlama tepkisini uyandırmak için
  • 14:57 - 14:59
    bir sürü basit eğlenceli aktivite var
  • 14:59 - 15:01
    ve bunlar tıp literatüründe de
    kanıtlanmıştır.
  • 15:01 - 15:06
    Meditasyon yapabilirsiniz,
    yaratıcılığınızı kullanabilirsiniz,
  • 15:06 - 15:09
    masaj yaptırabilirsiniz, yoga
    veya tai chi yapabilirsiniz,
  • 15:09 - 15:13
    arkadaşlarınızla çıkabilirsiniz,
    sevdiğiniz işi yapabilirsiniz,
  • 15:13 - 15:16
    seks yapabilirsiniz, gülebilirsiniz,
  • 15:16 - 15:19
    egzersiz yapabilirsiniz,
    hayvanlarla oynayabilirsiniz.
  • 15:19 - 15:20
    Sizden hayatınızdaki bütün
    sağlık durumunuzu
  • 15:20 - 15:22
    değerlendirmenizi istiyorum.
  • 15:22 - 15:26
    Bütün sağlık durumunuzda hangi taşlar
    dengesini kaybetmiş olabilir?
  • 15:26 - 15:28
    Taşların her biri stres veya
    rahatlama tepkilerini
  • 15:28 - 15:32
    yaratan birer faktör olabilir.
  • 15:32 - 15:37
    Bedeninizde daha çok rahatlama
    tepkisini nasıl uyarabilirsiniz?
  • 15:37 - 15:38
    En önemlisi,
  • 15:38 - 15:41
    bedeniniz iyileşmek için neye
    ihtiyaç duyuyor?
  • 15:41 - 15:44
    Kendinize nasıl bir reçete
    yazmanız gerekiyor?
  • 15:44 - 15:45
    Ve içsel kılavuz ışığınızın
    zaten bildiği gerçeklere göre
  • 15:45 - 15:50
    aksiyon alabilecek kadar cesur musunuz?
  • 15:50 - 15:54
    Sağlık sistemimizin fena şekilde
    hasarlı olduğunu düşünüyorum,
  • 15:54 - 15:55
    ve bu büyük oranda bedenimizin
  • 15:55 - 15:58
    kendini iyileştirme kabiliyetine
    saygımızı kaybettiğimiz içindir.
  • 15:58 - 16:01
    Tıp dünyası küstahlaştı.
  • 16:01 - 16:03
    Sahip olduğumuz teknoloji ve
    geçmişte öğrendiklerimiz ile
  • 16:03 - 16:06
    doğayı dize getirdiğimizi düşünmeye,
  • 16:06 - 16:10
    ve doğanın bazen bizden iyi
    olabileceğini düşünmeyi
  • 16:10 - 16:14
    itici bulmaya başladık.
  • 16:14 - 16:19
    Aslında, tedavi edilemez hastalıklardan
    kendiliğinden iyileşme hikayeleri
  • 16:19 - 16:22
    doğanın bazen bizden çok daha iyi
    olduğunun birer kanıtıdır.
  • 16:22 - 16:24
    Bu doktorlar için
    narsistik bir yaradır.
  • 16:24 - 16:25
    Bununla ne yapacağımızı
    bilmiyoruz.
  • 16:25 - 16:28
    Bizi aciz, ümitsiz ve
    yararsız hissettiriyor.
  • 16:28 - 16:31
    Ama neyse ki bize ihtiyaç var.
  • 16:31 - 16:34
    Doktorlar ve tüm diğer sağlık hizmet
    sunucusu çalışanları
  • 16:34 - 16:36
    bu süreçte kesinlikle gerekli.
  • 16:36 - 16:38
    Buna kucak açmalıyız.
  • 16:38 - 16:41
    Ve hastalar da bakış açılarını
    değiştirmeli tabii.
  • 16:41 - 16:42
    Olay yalnız doktorlarda değil.
  • 16:42 - 16:46
    Hastaların bedebnlerinin onların
    işi olmadığını düşünmeyi ve
  • 16:46 - 16:49
    sağlık hizmet sunucularına teslim etmeyi
    bırakmaları gerek.
  • 16:49 - 16:54
    Bedeniniz sizin işiniz ve beyninizin
    bedeninizle iletişim kurmak
  • 16:54 - 16:59
    ve kendini iyileştirebilmek için
    muazzam bir gücü var.
  • 16:59 - 17:03
    Bir gece bir rüya gördüm;
    dağlara bakıyor ve
  • 17:03 - 17:07
    milyonlarca insanın omuz omuza durduğunu
  • 17:07 - 17:08
    kabile kıyafetleri içinde
  • 17:08 - 17:12
    kuzeye doğru baktıklarını,
  • 17:12 - 17:15
    güzel renklerin dağları bir örtü
    gibi kapladığını görüyordum.
  • 17:15 - 17:18
    Yüzlerine vuran kesintisiz
    parlak bir ışık vardı
  • 17:18 - 17:22
    ve hepsi bu ışığa bakıyordu yönelmişti
  • 17:22 - 17:23
    işte sağlık sistemi ile ilgili
  • 17:23 - 17:24
    düşündüğüm şey bu.
  • 17:24 - 17:27
    Hepimizin, ışığa doğru
    yöneldiğimizi düşünüyorum.
  • 17:27 - 17:30
    Lütfen bir an benimle durun
  • 17:30 - 17:32
    Hepimizi alacak
  • 17:32 - 17:36
    Birşeyler kötüleşmiş olduğu iyileşemeyeceği anlamına gelmez.
  • 17:36 - 17:40
    Tedavi edilemez hastalık,
  • 17:40 - 17:42
    tedavi edilemez sistem olmadığını düşünüyorum.
  • 17:42 - 17:46
    Fakat hepimizin kalplerimizi ve zihinlerimi açması ve
  • 17:46 - 17:49
    önemsemeyi yeniden sağlık sistemine döndürmeyi.
  • 17:49 - 17:51
    Lütfen yanınızdaki komşunuzun elini tutun,
  • 17:51 - 17:53
    ve dikkatinizi buraya verin.
  • 17:53 - 17:57
    Şu andan itibaren birşeyler değişecek,
  • 17:57 - 18:02
    bu tohumların yeşermesi bizlerle başlayacak.
  • 18:02 - 18:05
    Sağlık sisteminde görmek istediğiniz sevgi olun,
  • 18:05 - 18:08
    ben mucizelerin olabileceğine inanırım.
  • 18:08 - 18:14
    Bunu yaptığımızda, oksitosin, dopamin salgılamaya ve
  • 18:13 - 18:16
    kendinizi iyileştirmeye başlıyorsunuz. Bunu sağlık sistemi için de yapabiliriz.
  • 18:16 - 18:17
    Teşekkürler
Title:
Kendi kendimizi iyileştirebileceğimize dair bilimsel kanıt var mıdır? - Lissa Rankin at TEDxAmericanRiviera
Description:

Yeni nesil bilgeler yalnız zihinlerimizi değiştirerek kendi kendimizi iyileştirebileceğimizi söyler, ama bu anlayışın sağlam bir bilimsel dayanağı var mıdır? Tıp doktoru Lissa Rankin, iyileşebileceğimize inandığımız zaman düşüncelerimizin fizyolojimizi ne kadar güçlü etkileyebileceğini kanıtlamak üzere, kendiliğinden iyileşme vakalarını, plasebo ve nosebo etkilerini içeren bir bilimsel literatür araştırması yapar.

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDxTalks
Duration:
18:52

Turkish subtitles

Revisions