Return to Video

Ne hissettiğinizi bilen uygulama — yüzünüzün görünüşünden

  • 0:01 - 0:05
    Duygularımız hayatımızın
    her alanını etkiliyor,
  • 0:05 - 0:08
    sağlığımız ve nasıl öğrendiğimizden,
    nasıl iş yaptığımız ve karar aldığımıza kadar,
  • 0:08 - 0:10
    büyük olanları ve küçükleri.
  • 0:11 - 0:15
    Duygularımız aynı zamanda birbirimizle
    nasıl bağlantı kuracağımızı da etkiliyor.
  • 0:15 - 0:19
    Böyle bir dünyada yaşamak
    üzere evrildik,
  • 0:19 - 0:23
    ama onun yerine hayatlarımızı giderek
    daha fazla böyle yaşıyoruz --
  • 0:23 - 0:27
    bu dün gece kızımdan gelen kısa mesaj --
  • 0:27 - 0:29
    duygulardan yoksun bir dünyada.
  • 0:29 - 0:31
    Bu durumu değiştirmek üzere görevdeyim.
  • 0:31 - 0:35
    Dijital deneyimlerimize duyguları tekrar
    getirmek istiyorum.
  • 0:36 - 0:39
    Bu yola 15 sene önce koyuldum.
  • 0:39 - 0:41
    Mısır'da bilgisayar bilimciydim
  • 0:41 - 0:46
    ve Cambridge Üniversitesi'nde doktora
    programına yeni kabul edilmiştim.
  • 0:46 - 0:48
    Genç, yeni evli, Müslüman, Mısırlı
  • 0:48 - 0:52
    bir eş için oldukça alışılmadık
    bir şey yaptım:
  • 0:54 - 0:57
    Mısır'da kalmak zorunda
    olan eşimin desteğiyle
  • 0:57 - 1:00
    bavullarımı toplayıp
    İngiltere'ye taşındım.
  • 1:00 - 1:03
    Cambridge'de, evimden binlerce mil uzakta,
  • 1:03 - 1:06
    dizüstü bilgisayarımla herhangi
    bir insanla olduğundan
  • 1:06 - 1:08
    daha fazla zaman geçirdiğimi fark ettim.
  • 1:08 - 1:13
    Bu yakınlığa rağmen, bilgisayarımın ne
    hissettiğime dair kesinlikle en ufak bir fikri yoktu.
  • 1:13 - 1:17
    Mutlu mu olduğum,
    kötü bir gün mü geçirdiğim
  • 1:17 - 1:20
    veya stresli, şaşkın mı olduğumla ilgili
  • 1:20 - 1:22
    bir fikri yoktu ve bu
    sinir bozmaya başladı.
  • 1:24 - 1:29
    Daha da kötüsü, ülkemdeki ailemle
    internette iletişim kurduğumda,
  • 1:29 - 1:33
    bütün duygularımın sanal gerçeklik içinde
    kaybolduğunu hissettim.
  • 1:33 - 1:38
    Evimi özlüyordum, yalnızdım
    ve bazı günler gerçekten ağlıyordum,
  • 1:38 - 1:43
    ancak bütün bu duyguları
    iletme şeklim böyleydi.
  • 1:43 - 1:45
    (Gülüşmeler)
  • 1:45 - 1:49
    Bugünün teknolojisinin çok fazla
    I.Q.'su var, ancak E.Q.'su yok;
  • 1:49 - 1:53
    oldukça fazla kavramsal zekâ var,
    ancak duygusal zekâ yok.
  • 1:53 - 1:55
    İşte bu beni düşündürdü,
  • 1:55 - 1:59
    teknolojimiz duygularımızı
    hissetse ne olurdu?
  • 1:59 - 2:03
    Eğer cihazlarımız nasıl hissettiğimizi bilseler
    ve ona göre reaksiyon verseler ne olurdu,
  • 2:03 - 2:06
    aynen duygusal zekâya sahip
    bir arkadaşın yapacağı gibi?
  • 2:07 - 2:10
    Bu sorular beni ve ekibimi
  • 2:10 - 2:15
    duygularımızı okuyup cevap verecek
    teknolojiler yaratmaya götürdü
  • 2:15 - 2:18
    ve başlangıç noktamız insan yüzüydü.
  • 2:19 - 2:22
    İnsan yüzü, hepimizin sosyal ve
    duygusal durumumuzu iletmek için
  • 2:22 - 2:26
    kullandığı en güçlü yollardan biri.
  • 2:26 - 2:29
    Hoşlanmadan, sürprize,
  • 2:29 - 2:33
    empati ve meraka kadar her şeyi.
  • 2:33 - 2:38
    Duygu biliminde, her yüz kası
    hareketine eylem birimi diyoruz.
  • 2:38 - 2:41
    Örneğin, eylem birimi 12,
  • 2:41 - 2:43
    bir Hollywood kapalı gişesi değil,
  • 2:43 - 2:46
    aslında gülüşün ana unsuru olan dudak
    kenarının yukarı doğru çekilmesi.
  • 2:46 - 2:49
    Herkes denesin. Hadi biraz gülümseyelim.
  • 2:49 - 2:52
    Diğer bir örnek, eylem birimi 4.
    Alnın kırışması.
  • 2:52 - 2:54
    Kaşlarınızı birbirine yaklaştırıp,
  • 2:54 - 2:56
    bütün o kıvrımları ve kırışıklıkları
    yarattığınız zaman olur.
  • 2:56 - 3:00
    Onları sevmeyiz, ama negatif duyguların
    güçlü bir göstergesidir.
  • 3:00 - 3:02
    Bu eylem birimlerinden
    45 tane kadarına sahibiz
  • 3:02 - 3:06
    ve yüzlerce duyguyu ifade
    etmek için bir araya gelirler.
  • 3:06 - 3:10
    Bir bilgisayara yüzdeki bu duyguları
    okumayı öğretmek zordur,
  • 3:10 - 3:13
    çünkü bu eylem birimleri
    hızlı olabilir, gizli olabilir
  • 3:13 - 3:16
    ve birçok farklı şekilde
    bir araya gelebilirler.
  • 3:16 - 3:20
    Örneğin, gülümseme ve
    zoraki tebessümü ele alalım.
  • 3:20 - 3:23
    Bir şekilde benzerler,
    ancak çok farklı anlamlara gelirler.
  • 3:23 - 3:25
    (Gülüşmeler)
  • 3:25 - 3:27
    Gülümseme pozitif,
  • 3:27 - 3:29
    zoraki tebessüm ise
    çoğunlukla negatiftir.
  • 3:29 - 3:33
    Bazen zoraki tebessüm sizi ünlü yapabilir.
  • 3:33 - 3:36
    Ancak sahiden bir bilgisayarın
    iki ifade arasındaki
  • 3:36 - 3:39
    farkı bilebilmesi önemlidir.
  • 3:39 - 3:41
    Öyleyse bunu nasıl yaparız?
  • 3:41 - 3:42
    Algoritmalarımıza farklı
  • 3:42 - 3:47
    etnik gruplardan, yaşlardan,
    cinsiyetlerden gülümsediğini
  • 3:47 - 3:50
    bildiğimiz on binlerce örnek veririz
  • 3:50 - 3:52
    ve aynısını zoraki
    tebessüm için de yaparız.
  • 3:52 - 3:54
    Sonra derin öğrenme yoluyla,
  • 3:54 - 3:57
    algoritma yüzümüzdeki bütün bu
    kıvrımlara, kırışıklıklara
  • 3:57 - 3:59
    ve şekil değişimlerine bakar,
  • 3:59 - 4:03
    kısaca bütün gülümsemelerin ortak
    özellikleri olduğunu öğrenir,
  • 4:03 - 4:06
    bütün zoraki tebessümlerin hemen göze
    çarpmayan farklı özellikleri var.
  • 4:06 - 4:08
    Bir daha yeni bir yüz gördüğünde,
  • 4:08 - 4:10
    o yüzün esasen bir gülümsemeye
  • 4:10 - 4:13
    özgü karakteristikleri olduğunu öğrenir
  • 4:13 - 4:18
    ve şöyle der, "Evet, bunu tanıyorum.
    Bu bir gülümseme ifadesi."
  • 4:18 - 4:21
    Bu teknolojinin nasıl çalıştığını
    göstermenin en iyi yolu
  • 4:21 - 4:23
    canlı bir demo denemek,
  • 4:23 - 4:27
    bu yüzden bir gönüllüye ihtiyacım var,
    tercihen yüzü olan biri.
  • 4:27 - 4:30
    (Gülüşmeler)
  • 4:30 - 4:32
    Chloe bugün gönüllümüz olacak.
  • 4:33 - 4:38
    Geçen beş sene içinde, MIT'de bir
    araştırma projesi olmaktan
  • 4:38 - 4:39
    bir şirket olmaya geçtik,
  • 4:39 - 4:42
    ekibim bu teknolojinin çalışması
    için gerçekten çok çalıştı,
  • 4:42 - 4:45
    şu an piyasada kullanılması
    için diyebiliriz.
  • 4:45 - 4:47
    Aynı zamanda onu küçülttük ki,
    çekirdek duygu makinesi,
  • 4:47 - 4:51
    bu iPad gibi kameraya sahip herhangi
    bir mobil araçta çalışabilsin.
  • 4:51 - 4:53
    Hadi bir deneme yapalım.
  • 4:55 - 4:59
    Gördüğünüz gibi, algoritma
    sonuçta Chloe'nin yüzünü buldu,
  • 4:59 - 5:00
    işte bu beyaz sınırlı kutu
  • 5:00 - 5:03
    ve yüzündeki ana
    hatları takip ediyor,
  • 5:03 - 5:06
    işte kaşları, gözleri, ağzı ve burnu.
  • 5:06 - 5:09
    Soru şu; ifadesini tanıyabilecek mi?
  • 5:09 - 5:10
    Bu yüzden makineyi test edeceğiz.
  • 5:10 - 5:15
    İlk önce, bana ifadesiz yüzünü göster.
    Evet, harika. (Gülüşmeler)
  • 5:15 - 5:17
    Sonra gülümsedikçe, bu gerçek
    bir gülümseme, harika.
  • 5:17 - 5:20
    Evet, gülümsedikçe yeşil çubuğun
    arttığını görebilirsiniz.
  • 5:20 - 5:21
    Evet, bu büyük bir gülümsemeydi.
  • 5:21 - 5:24
    Bakalım hafif gülümsediğinde
    bilgisayarın tanıyabilecek mi?
  • 5:24 - 5:26
    Hafif gülümsemeleri de tanıyor.
  • 5:26 - 5:28
    Bunu gerçekleştirmek için
    gerçekten çok çalıştık.
  • 5:28 - 5:31
    Sonra kaşlar kalkıyor,
    şaşırmanın göstergesi.
  • 5:31 - 5:36
    Alnın kırışması,
    kafa karışıklığının göstergesi.
  • 5:36 - 5:40
    Somurtma. Evet, mükemmel.
  • 5:40 - 5:43
    İşte bunların hepsi farklı eylem
    birimleri. Daha çok var.
  • 5:43 - 5:45
    Bu sadece kısaltılmış bir demo.
  • 5:45 - 5:48
    Her okumaya, bir duygu veri
    noktası adını veriyoruz.
  • 5:48 - 5:51
    Sonra farklı duyguları resmetmek
    için birlikte harekete geçerler.
  • 5:51 - 5:56
    Demonun sağ tarafında --
    mutlu görün.
  • 5:56 - 5:57
    İşte bu neşe.
    Neşe harekete geçiyor.
  • 5:57 - 5:59
    Şimdi bana iğrenme ifadesi ver.
  • 5:59 - 6:04
    Zayn One Direction'ı terk ettiğinde
    nasıl olduğunu hatırlamaya çalış.
  • 6:04 - 6:05
    (Gülüşmeler)
  • 6:05 - 6:09
    Evet, burnunu kırıştır. Harika.
  • 6:09 - 6:13
    Değerlik oldukça negatif, herhâlde
    çok büyük bir hayranısın.
  • 6:13 - 6:16
    Değerlik, deneyimin ne kadar pozitif
    veya negatif olduğuyla ilgili;
  • 6:16 - 6:19
    bağlantı ise, kişinin bunu ne
    kadar ifade edebildiğiyle.
  • 6:19 - 6:22
    O zaman Chloe'nin bu gerçek zamanlı
    duygu akışına erişimi olduğunu
  • 6:22 - 6:25
    ve istediği kişilerle
    paylaşabileceğini hayal edin.
  • 6:25 - 6:28
    Teşekkürler.
  • 6:28 - 6:32
    (Alkış)
  • 6:34 - 6:39
    Şimdiye kadar bu duygu veri noktalarından
    12 milyar adet topladık.
  • 6:39 - 6:42
    Dünyadaki en büyük duygu veri tabanı.
  • 6:42 - 6:45
    Bunu 2,9 milyon yüz videosundan topladık,
  • 6:45 - 6:47
    bizimle duygularını paylaşmaya
    gönüllü insanlardan
  • 6:47 - 6:50
    ve dünyadaki 75 ülkeden.
  • 6:50 - 6:52
    Her gün büyüyor.
  • 6:53 - 6:55
    Duygular kadar kişisel bir şeyi
  • 6:55 - 6:58
    artık ölçebiliyor olmamız
    beni çok şaşırtıyor
  • 6:58 - 7:00
    ve bunu bu ölçekte yapabiliyoruz.
  • 7:00 - 7:02
    Peki şimdiye kadar ne öğrendik?
  • 7:03 - 7:05
    Cinsiyet.
  • 7:05 - 7:09
    Şüpheleniyor olduğunuz
    bir şeyi verimiz doğruluyor.
  • 7:09 - 7:11
    Kadınlar erkeklerden daha
    fazla duygularını ifade ediyor.
  • 7:11 - 7:14
    Daha çok gülümsemeleri yanında,
    gülümsemeleri daha uzun sürüyor
  • 7:14 - 7:16
    ve erkeklerle kadınların
    gerçekten neye farklı
  • 7:16 - 7:19
    yanıt verdiğini artık ölçebiliyoruz.
  • 7:19 - 7:21
    Hadi kültüre bakalım:
    Amerika Birleşik Devletleri'nde,
  • 7:21 - 7:24
    kadınlar erkeklerden yüzde 40
    daha fazla ifadelerini gösteriyor,
  • 7:24 - 7:28
    ancak ilginç biçimde Birleşik Krallık'ta erkekler
    ve kadınlar arasında fark görmüyoruz.
  • 7:28 - 7:30
    (Gülüşmeler)
  • 7:31 - 7:35
    Yaş: 50 ve üzerindeki yaştaki insanlar
  • 7:35 - 7:39
    gençlerden yüzde 25 daha duygusal.
  • 7:40 - 7:44
    Yirmilerindeki kadınlar aynı yaştaki
    erkeklerden daha fazla gülümsüyor,
  • 7:44 - 7:48
    belki de flört için bir gereklilik.
  • 7:48 - 7:50
    Ancak belki de bu veriyle ilgili
    bizi en fazla şaşırtan şey,
  • 7:50 - 7:53
    her zaman duygularımızı
    ifade ediyor oluşumuz,
  • 7:53 - 7:56
    cihazlarımızın başında tek
    başımıza oturuyor olsak bile
  • 7:56 - 8:00
    ve sadece Facebook'ta
    kedi videoları izlerken değil.
  • 8:00 - 8:03
    E-posta atarken, mesajlaşırken, internette
    alışveriş yaparken veya vergilerimizi
  • 8:03 - 8:06
    hallederken bile duygularımızı
    ifade ediyoruz.
  • 8:06 - 8:08
    Bu veri bugün nerede kullanılıyor?
  • 8:08 - 8:11
    Medya ile nasıl bağ
    kurduğumuzu anlamada,
  • 8:11 - 8:13
    yani yayılma ve oy verme
    davranışını anlamada
  • 8:13 - 8:16
    ve bunun yanında teknolojik güçlendirme
    veya duygu-etkinleştirmede.
  • 8:16 - 8:21
    Özellikle çok sevdiğim bazı örnekleri
    sizinle paylaşmak istiyorum.
  • 8:21 - 8:24
    Duygu-etkinleştirilmiş, giyilebilir
    gözlükler, görme engelli olan
  • 8:24 - 8:27
    bireylere diğerlerinin yüzlerini
    okumada yardımcı olabilir
  • 8:27 - 8:31
    ve otizm spektrumu olan bireylere
    duyguları anlamada yardımcı olabilir,
  • 8:31 - 8:33
    bu onların gerçekten çok
    zorluk çektiği bir şey.
  • 8:36 - 8:39
    Eğitimde, öğrenme uygulamalarınızın
    kafanızın karıştığını
  • 8:39 - 8:42
    hissettiğini ve yavaşladığını veya
    sıkıldığınızı hissettiğini,
  • 8:42 - 8:43
    bu yüzden hızlandığını hayal edin,
  • 8:43 - 8:46
    aynı iyi bir öğretmenin
    sınıfta yapacağı gibi.
  • 8:47 - 8:50
    Eğer kolunuzdaki saatiniz ruh hâlinizi
    takip etseydi ne olurdu
  • 8:50 - 8:52
    veya arabanız yorgun
    olduğunuzu hissetseydi
  • 8:52 - 8:55
    veya belki de buzdolabınız stresli
    olduğunuzu bilseydi,
  • 8:55 - 8:59
    o zaman sizi aşırı yemeden korumak için
    otomatik olarak kilitlenirdi. (Gülüşmeler)
  • 8:59 - 9:01
    Bunu isterdim, evet.
  • 9:04 - 9:06
    Eğer Cambridge'deyken
  • 9:06 - 9:08
    gerçek zamanlı duygu
    akışına erişimim olsaydı
  • 9:08 - 9:11
    ve bunu ülkemdeki ailemle çok doğal
    bir şekilde paylaşabilseydim,
  • 9:11 - 9:15
    aynı hepimiz aynı odada
    olsaydık yapacağım gibi.
  • 9:15 - 9:19
    Bence beş yıl içinde,
  • 9:19 - 9:21
    bütün cihazlarımızın duygu çipi olacak,
  • 9:21 - 9:25
    yalnızca cihazımıza somurttuğumuzda,
    "Hımm, bunu sevmedin, değil mi?"
  • 9:25 - 9:29
    diyecek bir cihazımızın olmamasının
    nasıl bir şey olduğunu hatırlamayacağız.
  • 9:29 - 9:33
    En büyük sorunumuz, bu teknolojinin
    pek çok uygulaması olması,
  • 9:33 - 9:36
    ekibim ve ben hepsini tek başımıza
    yapamayacağımızın farkındayız,
  • 9:36 - 9:39
    o yüzden bu teknolojiyi kullanılabilir hâle
    getirdik, böylece diğer geliştiriciler
  • 9:39 - 9:41
    de yapmaya başlayabilir
    ve yaratıcı olabilirler.
  • 9:41 - 9:46
    Olası risklerin ve istismar olasılığının
  • 9:46 - 9:48
    olduğunun farkındayız,
  • 9:48 - 9:51
    ancak şahsen bunu yıllardır
    yapan biri olarak ben,
  • 9:51 - 9:54
    duygusal olarak akıllı
    teknolojilere sahip olmanın
  • 9:54 - 9:56
    insanlığa getirdiği yararların,
    yanlış kullanılma
  • 9:56 - 9:59
    olasılığından çok daha
    ağır bastığına inanıyorum.
  • 9:59 - 10:02
    Hepinizi bu etkileşimin bir parçası
    olmaya davet ediyorum.
  • 10:02 - 10:04
    Bu teknolojiyi bilen daha
    fazla insan oldukça,
  • 10:04 - 10:08
    nasıl kullanıldığıyla ilgili daha
    fazla söz hakkımız olur.
  • 10:09 - 10:14
    Hayatlarımız daha fazla
    dijital hâle geldikçe,
  • 10:14 - 10:17
    duygularımızı geri kazanmak için,
    cihazlarımızı kullanmayı frenlemeye
  • 10:17 - 10:19
    çalışarak beyhude savaş veriyoruz.
  • 10:21 - 10:25
    Bu yüzden bunun yerine yapmaya çalıştığım
    şey, duyguları teknolojimize getirmek
  • 10:25 - 10:27
    ve teknolojilerimizi daha cevap
    verir hâle getirmek.
  • 10:27 - 10:29
    Bu yüzden bizi ayıran bu cihazlarımızın,
  • 10:29 - 10:32
    bizi tekrar bir araya
    getirmesini istiyorum.
  • 10:32 - 10:36
    Teknolojiyi insanlaştırarak, makinelerle
    nasıl bağlantı kuracağımızı
  • 10:36 - 10:40
    ve böylece insanlık olarak birbirimizle
    nasıl bağlantı kuracağımızı
  • 10:40 - 10:44
    tekrar düşünmek için
  • 10:44 - 10:46
    bulunmaz bir fırsatımız var.
  • 10:46 - 10:48
    Teşekkürler.
  • 10:48 - 10:52
    (Alkış)
Title:
Ne hissettiğinizi bilen uygulama — yüzünüzün görünüşünden
Speaker:
Rana el Kaliouby
Description:

Duygularımız hayatımızın her alanını etkiliyor - nasıl öğrendiğimizi, nasıl iletişim kurduğumuzu, nasıl karar verdiğimizi. Ancak dijital hayatlarımızda yoklar; etkileşim içinde olduğumuz cihazlar ve uygulamalar hiçbir şekilde ne hissettiğimizi bilmiyorlar. Bilim kadını Rana el Kaliouby, bunu değiştirmeyi amaçlıyor. Yüzünüzdeki ifadeleri okuyup, ona karşılık gelen duygularla eşleştiren güçlü ve yeni bir teknolojiyi gösteriyor. Bu duygu makinesinin büyük etkileri olduğunu ve sadece makinelerle değil, birbirimizle de etkileşimimizi değiştirebileceğini söylüyor.

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDTalks
Duration:
11:04

Turkish subtitles

Revisions