Return to Video

Antibiyotikler işe yaramadığında ne yapacağız?

  • 0:01 - 0:03
    Bu, benim büyük amcam,
  • 0:03 - 0:06
    babamın babasının küçük kardeşi.
  • 0:06 - 0:08
    Adı Joe McKenna'ydı.
  • 0:08 - 0:13
    Genç bir eş, yarı profesyonel
    bir basketbol oyuncusu
  • 0:13 - 0:16
    ve New York'ta bir itfaiyeciydi.
  • 0:17 - 0:20
    Ailede anlatıldığına göre
    itfaiyeciliği çok seviyordu.
  • 0:20 - 0:23
    1938 yılında bir izin gününde
  • 0:24 - 0:26
    itfaiyede nöbete kalmaya karar vermişti.
  • 0:27 - 0:31
    İşe yarar bir iş yapmak için
    tüm metalleri,
  • 0:31 - 0:35
    itfaiye aracının demir aksamını,
    duvardaki aletleri parlatmaya başlamış.
  • 0:35 - 0:37
    O sırada hortum başlıklarından biri,
  • 0:37 - 0:39
    yani kocaman, ağır bir metal parçası,
  • 0:39 - 0:42
    rafın birinden düşüp amcama çarpmış.
  • 0:44 - 0:47
    Birkaç gün sonra, büyük
    amcamın omzu ağrımaya başlamış.
  • 0:47 - 0:51
    İki gün sonra da aniden ateşi çıkmış.
  • 0:51 - 0:53
    Ateşi yükseldikçe yükselmiş.
  • 0:53 - 0:55
    Onunla eşi ilgileniyormuş,
  • 0:55 - 0:59
    ancak ne yaptıysa durumu değişmemiş,
    eve doktor çağırdıklarında bile
  • 0:59 - 1:02
    durumu düzelmemiş.
  • 1:02 - 1:05
    Hemen bir taksi çağırıp
    amcamı hastaneye götürmüşler.
  • 1:06 - 1:10
    Hemşireler görür görmez amcamın
    enfeksiyon kaptığını anlamış,
  • 1:10 - 1:13
    tabii o zaman bu duruma
    "kan zehirlenmesi" diyorlarmış.
  • 1:14 - 1:16
    Açıkça dillendirmeseler de,
  • 1:16 - 1:18
    o an ellerinden hiçbir şey
  • 1:18 - 1:20
    gelmeyeceğini anlamış olmalılar.
  • 1:22 - 1:25
    Ellerinden hiçbir şey gelmezdi
    çünkü bugün enfeksiyonlara karşı
  • 1:25 - 1:27
    kullandığımız şeyler o zaman yoktu.
  • 1:27 - 1:31
    İlk penisilin testi,
    ilk antibiyotik,
  • 1:31 - 1:33
    üç yıl sonra uygulanacaktı.
  • 1:34 - 1:39
    Enfeksiyon kapan kişiler
    şansları varsa iyileşiyor,
  • 1:39 - 1:40
    yoksa ölüyordu.
  • 1:40 - 1:42
    Büyük amcam şanslı değildi.
  • 1:42 - 1:46
    Titreye titreye, su kaybetmiş bir halde ve
  • 1:46 - 1:49
    sanrılar içinde, organları iflas
    ederken komaya girdiğinde
  • 1:49 - 1:50
    bir hafta boyunca hastanede kalmıştı.
  • 1:50 - 1:53
    Durumu öyle umutsuz hale gelmişti ki
  • 1:53 - 1:57
    itfaiye istasyonundaki insanlar
    kanındaki enfeksiyonu azaltmayı umarak
  • 1:57 - 2:01
    kan nakli için sıraya girmişti.
  • 2:01 - 2:05
    Hiç bir şey işe yaramamıştı.
    Büyük amcam hayatını kaybetti.
  • 2:05 - 2:07
    30 yaşındaydı.
  • 2:08 - 2:10
    Geçmişe bakacak olursanız,
  • 2:10 - 2:13
    birçok insan büyük amcam gibi
    hayatını kaybetmiştir.
  • 2:13 - 2:16
    İnsanlar kanser veya kalp
    hastalıklarından
  • 2:16 - 2:20
    yani bugün Batı'da bizim çektiğimiz yaşam
    tarzı kaynaklı hastalıklardan ölmedi.
  • 2:20 - 2:24
    Bu hastalıklardan ölmediler, çünkü
    bu hastalıkların gelişmesi gereken süre
  • 2:24 - 2:26
    kadar uzun yaşamadılar.
  • 2:26 - 2:28
    Yaralanmalardan öldüler,
  • 2:28 - 2:31
    balta kesiğinden,
  • 2:31 - 2:32
    cephede vurulmadan,
  • 2:32 - 2:36
    endüstri devrimi fabrikalarından
    birinde ezilerek oluşan yaralanmalardan
  • 2:36 - 2:40
    ve çoğunlukla bu yaralanmalarla
  • 2:40 - 2:42
    ortaya çıkan enfeksiyonlardan.
  • 2:44 - 2:48
    Antibiyotikler gelince
    bu durum değişti.
  • 2:49 - 2:52
    Birden bire, ölüm cezası
    gibi olan enfeksiyonlar
  • 2:52 - 2:55
    birkaç gün içinde
    kurtulabileceğiniz bir şeye dönüştü.
  • 2:55 - 2:59
    Mucize ilaçların
    altın çağında yaşamaya
  • 2:59 - 3:04
    başladığımızdan beri bu durum
    bir mucize gibi göründü.
  • 3:05 - 3:09
    Ve şimdilerde bunun sonuna geliyoruz.
  • 3:09 - 3:14
    Büyük amcam antibiyotik öncesi
    dönemin son günlerinde öldü.
  • 3:14 - 3:19
    Bugün, bizler antibiyotik sonrası dönemde,
  • 3:19 - 3:23
    Joe'da olduğu gibi basit
    enfeksiyonların insanları öldürdüğü
  • 3:23 - 3:28
    zamanların ilk günlerinde duruyoruz.
  • 3:29 - 3:32
    Hatta, basit enfeksiyonlar
    artık insanları öldürüyor.
  • 3:33 - 3:36
    İnsanlar antibiyotik direnci
    denen bir olgudan kaynaklı
  • 3:36 - 3:38
    olarak enfeksiyonlardan ölüyorlar.
  • 3:38 - 3:40
    Kısaca bu durum şöyle işliyor.
  • 3:40 - 3:45
    Bakteriler diğer bakterilere karşı
    ölümcül içerikler üreterek
  • 3:45 - 3:49
    yiyecek için birbirlerine
    karşı rekabet ediyorlar.
  • 3:50 - 3:52
    Diğer bakteri ise
    kendini korumak için
  • 3:52 - 3:55
    kimyasal saldırıya karşı
    koruma geliştiriyor.
  • 3:55 - 3:58
    İlk antibiyotikleri yaptığımızda,
  • 3:58 - 4:02
    bu içerikleri laboratuvara aldık ve
    bunlardan kendi versiyonlarımızı ürettik
  • 4:02 - 4:06
    ve bakteriler, saldırımıza
    her zamanki gibi cevap verdiler.
  • 4:08 - 4:10
    Sonrasında ise şu oldu:
  • 4:10 - 4:13
    Penisilin 1943'de
    dağıtılmaya başlandı
  • 4:13 - 4:18
    ve geniş çaplı penisilin
    direnci 1945'de oluştu.
  • 4:18 - 4:22
    Vancomisin 1972'de geldi.
  • 4:22 - 4:25
    Vancomisin direnci
    1988'de başladı.
  • 4:25 - 4:27
    İmipenem 1985'de çıktı
  • 4:27 - 4:30
    direnci ise 1998'de.
  • 4:30 - 4:34
    En son ilaçlardan biri olan
    Daptomisin ise 2003'te çıktı
  • 4:34 - 4:37
    ve buna karşı direnç
    ise 2004'te ortaya çıktı.
  • 4:39 - 4:42
    70 sene boyunca birdir bir oynadık -
  • 4:42 - 4:45
    ilacımız ve onun derinci,
  • 4:45 - 4:49
    ve diğer ilacımız,
    ve yine o ilacın direnci
  • 4:49 - 4:51
    ve şimdi oyun sona eriyor.
  • 4:51 - 4:55
    Bakteriler o kadar hızlı direnç
    geliştiriyorlar ki ilaç şirketleri
  • 4:55 - 5:00
    kendilerinin yararlarına olmayan
    antibiyotik üretmeye karar verdiler
  • 5:00 - 5:03
    bu nedenle dünya çapında
    dolaşan enfeksiyonlar için
  • 5:03 - 5:06
    100'den fazla antibiyotiği
  • 5:06 - 5:08
    piyasada bulmak mümkün.
  • 5:08 - 5:12
    Piyasadaki iki ilaç yan etkileri
    ile birlikte etkili olabilir
  • 5:12 - 5:13
    ya da bir tanesi
  • 5:14 - 5:15
    yahut hiçbirisi.
  • 5:16 - 5:18
    Bu şu şekilde görünüyor.
  • 5:18 - 5:22
    2000 yılında Hastalık Kontrolü
    ve Önleme Merkezi, CDC,
  • 5:22 - 5:25
    Kuzey Carolina’da bir hastanede
  • 5:25 - 5:27
    iki ilaç dışındaki bütün ilaçlara
  • 5:27 - 5:30
    direnç gösteren bir
    enfeksiyon vakası saptadılar.
  • 5:31 - 5:35
    Bugün EPC olarak bilinen o enfeksiyon
  • 5:35 - 5:38
    üç eyalet dışındaki tüm eyaletlere ve
  • 5:38 - 5:40
    Güney Amerika’ya, Avrupa’ya
  • 5:40 - 5:42
    ve Orta Doğu’ya yayıldı.
  • 5:43 - 5:45
    2008’de İsveç’deki doktorlar,
  • 5:45 - 5:48
    Hindistan’da bir adama, bir ilaç dışındaki
    tüm farklı enfeksiyonlara karşı
  • 5:48 - 5:52
    dirençli olan bir enfeksiyona
    sahip olduğu yönünde teşhis koyular.
  • 5:52 - 5:54
    NDM olarak bilinen,
  • 5:54 - 6:00
    direnci meydana getiren gen, şimdilerde
    Hindistan’dan Çin’e, Asya’ya, Afrika’ya,
  • 6:00 - 6:04
    Avrupa’ya, Kanada’ya
    ve Birleşik Devletler’e yayıldı.
  • 6:05 - 6:08
    Bu enfeksiyonların
    olağan dışı vakıalar olduğu
  • 6:08 - 6:11
    yönünde umuda sahip olmak
    normal karşılanabilir
  • 6:11 - 6:13
    ancak aslında
  • 6:13 - 6:16
    Birleşik Devletler’de ve Avrupa’da,
  • 6:16 - 6:18
    bir yılda, hiçbir ilacın etkili olmadığı
  • 6:18 - 6:22
    enfeksiyonlardan 50.000 insan ölmektedir.
  • 6:23 - 6:26
    Antimikrobik Direnç Hakkında
    Değerlendirme olarak bilinen
  • 6:26 - 6:30
    İngiliz Hükümeti’nin
    yetkisinde olan bir proje,
  • 6:30 - 6:37
    şuanda dünya çapında toplam ölü sayısının
    yılda 700.000 olduğunu tahmin etmektedir.
  • 6:38 - 6:41
    Bu çok fazla ölüm demek
  • 6:42 - 6:45
    ve fakat ihtimaller, bu insanların
    yoğun bakım ünitelerinde
  • 6:45 - 6:49
    hastanede olduklarını veya ölümlerine
    yakın evlerinde bakıldıklarını,
  • 6:49 - 6:51
    bu enfeksiyonlu hastaların
  • 6:51 - 6:55
    bizim tanımlayamayacağımız durumda,
  • 6:55 - 6:58
    bizden uzakta olduklarını
    hayal ediyor olmanız,
  • 6:58 - 7:01
    risk altında hissetmediğiniz doğrultusundadır.
  • 7:02 - 7:06
    Sizin hakkında düşünmediğiniz,
    hiçbirimizin de yapmadığı şey
  • 7:06 - 7:10
    ise antibiyotiklerin hemen hemen
    tüm modern yaşamı desteklediğidir.
  • 7:12 - 7:14
    Eğer antibiyotikleri kaybedersek,
  • 7:14 - 7:15
    kaybedeceğimiz şeyler şunlar:
  • 7:16 - 7:20
    Öncelikle; herhangi bir korumaya ihtiyaç
    duyan zayıf bağışıklık sistemine sahip kişiler,
  • 7:20 - 7:23
    kanser hastaları, AIDS hastaları,
  • 7:23 - 7:27
    organ nakli alıcıları,
    erken doğmuş bebekler.
  • 7:28 - 7:32
    Sonra, vücuda yabancı
    objelerin sokulduğu tedaviler;
  • 7:32 - 7:36
    felç için stent, diyabet için pompalar,
  • 7:36 - 7:40
    diyalizler, eklem değiştirme.
  • 7:40 - 7:43
    Kaç tane sporcu yeni bir kalçaya
    ve dize ihtiyaç duyuyor?
  • 7:44 - 7:47
    Yeni bir çalışmaya göre
    antibiyotikler olmadan,
  • 7:47 - 7:50
    her altı kişiden birisi ölecek.
  • 7:51 - 7:54
    Sonrasında büyük olasılıkla
    ameliyatları kaybedeceğiz.
  • 7:54 - 7:57
    Birçok ameliyat akntibiyotiklerin
    profilaksi dozu
  • 7:57 - 7:59
    ile başlamaktadır.
  • 7:59 - 8:01
    Bu koruma olmadan,
  • 8:01 - 8:05
    vücudun gizli kalmış yerlerini
    açma becerimizi kaybedebiliriz.
  • 8:05 - 8:08
    Yani, kalp ameliyatları yok,
  • 8:08 - 8:10
    prostat biyopsisi yok,
  • 8:11 - 8:13
    sezaryen ameliyatı yok.
  • 8:14 - 8:18
    Şuan bize küçük görünün
    enfeksiyonlardan korkmayı öğreneceğiz.
  • 8:19 - 8:23
    Streptokokal boğaz ağrısı
    kalp yetmezliğine sebep oluyordu.
  • 8:23 - 8:25
    Deri enfeksiyonları organ kesilmesine
    sebep oluyordu.
  • 8:26 - 8:29
    Bebek doğurma, en temiz hastanede,
  • 8:29 - 8:32
    hemen hemen yüz kadından
    birisini öldürüyordu.
  • 8:32 - 8:36
    Zatürre her on çocuktan üçünün
    hayatını alıyordu.
  • 8:37 - 8:39
    Her şeyden de ötesi,
  • 8:39 - 8:44
    günlük yaşamlarımızı sürdürürken
    duyduğumuz güvenimizi yitirebiliriz.
  • 8:45 - 8:48
    Eğer herhangi bir yaralanmanın
    sizi öldürebileceğini bilseydiniz,
  • 8:48 - 8:52
    motora biner miydiniz,
  • 8:52 - 8:54
    kayak kayar mıydınız,
  • 8:55 - 8:58
    Christmas ışıklarını asmak için
    merdivene çıkar mıydınız,
  • 8:59 - 9:02
    çocuklarınızın oyun oynamasına
    izin verir miydiniz?
  • 9:04 - 9:07
    Neticede ilk penisilini kullanan kişi,
  • 9:07 - 9:10
    kafa derisinden iltihabın aktığı
  • 9:10 - 9:15
    ve doktorların gözünü
    çıkarmak zorunda kaldıkları
  • 9:15 - 9:18
    bir enfeksiyondan zarar gören
  • 9:18 - 9:21
    İngiliz, Albert Alexander çok basit
    bir şeyden dolayı enfeksiyon kapmıştı.
  • 9:22 - 9:27
    Bahçesine girmişti
    ve çalı yüzünü çizmişti.
  • 9:29 - 9:32
    Daha önce bahsettiğim,
    dünya çapındaki toplam ölü sayısını
  • 9:32 - 9:36
    şuan 700.000 olarak
    tahmin eden İngiliz projesi,
  • 9:36 - 9:42
    2050’ye kadar, bu durumu
    kontrol altına almazsak,
  • 9:43 - 9:49
    dünya çapındaki ölü sayısının yılda
    10 milyon olacağını da öngörmektedir.
  • 9:50 - 9:53
    Dört gözle beklemek
    zorunda olduğumuz şeyin
  • 9:53 - 9:56
    bu korkunç sayılara bakmak olduğu yere
  • 9:56 - 9:57
    nasıl geldik?
  • 9:58 - 10:02
    Zor cevap ise şu;
    kendimize bunu biz yaptık.
  • 10:03 - 10:06
    Direç vazgeçilemez biyolojik bir süreç
  • 10:06 - 10:09
    ancak bunu arttırdığımız için
    sorumluluğa katlanacağız.
  • 10:10 - 10:14
    Bunu şuan aşırı görünen düşüncesizlikle
  • 10:14 - 10:18
    antibiyotikleri müsrifçe
    kullanarak yaptık.
  • 10:19 - 10:23
    1950’lere kadar penisilin tezgahlarda satıldı.
  • 10:23 - 10:27
    Gelişmekte olan ülkelerin bir çoğunda
    çoğu antibiyotik bu şekilde satılıyor.
  • 10:27 - 10:31
    Birleşik Devletler’deki hastanelerde
  • 10:31 - 10:34
    verilen antibiyotiklerin %50’si gereksiz.
  • 10:35 - 10:39
    Doktorların ofislerinde yazılan reçetelerin
  • 10:39 - 10:43
    %45’i antibiyotiklerin
    işe yaramadığı durumlar için.
  • 10:44 - 10:47
    Bunlar sadece sağlık hizmetinde olanlar.
  • 10:47 - 10:52
    Yeryüzünün birçok yerinde
    yenilen hayvanların çoğuna her gün,
  • 10:52 - 10:54
    hastalıklarının iyileşmesi için değil
  • 10:54 - 10:59
    ama şişmanlatmak için ve
    fabrika çiftliklerindeki
  • 10:59 - 11:02
    koşullarından korunmaları
    için antibiyotik veriliyor.
  • 11:02 - 11:05
    Birleşik Devletler’de, sudan, topraktan
  • 11:05 - 11:12
    ve hayvanların etlerinden uzaklaştıran
    dirençli bakteriler oluşturmak için,
  • 11:12 - 11:15
    her gün satılan antibiyotiklerin
  • 11:15 - 11:18
    %80’i çoğunlukla
    çiftlik hayvanlarına gidiyor,
  • 11:18 - 11:20
    insanlara değil.
  • 11:21 - 11:24
    Özellikle Asya’da su kültürleri de
  • 11:24 - 11:26
    antibiyotiklere bağlı
    ve meyve yetiştiriciliği de
  • 11:26 - 11:29
    elmaları, armutları, turunçgilleri
  • 11:29 - 11:33
    hastalıklara karşı korumak için,
    antibiyotiklere bağlı.
  • 11:34 - 11:40
    Aynen hava limanında
    bir yolcunun çantasına olduğu gibi
  • 11:40 - 11:45
    bakteri bir DNA’dan diğerine geçiyor.
  • 11:45 - 11:48
    Bir kere bu direnç gün yüzüne çıktığında,
  • 11:49 - 11:52
    artık onun nereye doğru
    yayılacağını bilmek mümkün değil.
  • 11:54 - 11:55
    Bu tahmin edilebilirdi.
  • 11:56 - 11:59
    Aslında penisilini keşfeden
  • 11:59 - 12:02
    Alexander Fleming tarafından
    bu durum tahmin edilmişti.
  • 12:03 - 12:07
    1945 yılında kendisine
    Nobel Ödülü verilmişti ve
  • 12:07 - 12:10
    kısa bir süre sonra verdiği bir
    röportajında bu bağlamda şunu söylemişti:
  • 12:11 - 12:16
    “penisilin tedavisi ile
    uğraşan düşüncesiz bir kişi
  • 12:16 - 12:19
    penisiline direnç gösteren
    organizma ile enfeksiyona yenik düşen
  • 12:19 - 12:23
    bir kişinin ölümünden
    manevi olarak sorumludur.”
  • 12:24 - 12:28
    Şöyle ekledi; “Umarım bu kötü
    durum engellenebilir.”
  • 12:29 - 12:31
    Bunu engelleyebilir miyiz?
  • 12:32 - 12:36
    Antibiyotiklere dirençli
    bakterilerin daha önce görmediği,
  • 12:36 - 12:39
    özgün antibiyotikler
    üzerinde çalışan şirketler var.
  • 12:39 - 12:42
    Biz söz konusu yeni ilaçlara
    şiddetle ihtiyaç duyuyoruz ve
  • 12:42 - 12:44
    teşviklere ihtiyacımız var:
  • 12:44 - 12:47
    buluş yardımlarına,
    geliştirilmiş patentlere,
  • 12:47 - 12:52
    ödüllere, diğer şirketlerin
    yeniden antibiyotik yapmasına.
  • 12:53 - 12:55
    Ancak bu yeterli olmayacaktır.
  • 12:56 - 13:00
    İşte şu yüzden: evrim her zaman kazanır.
  • 13:01 - 13:05
    Bakteri her 20 dakikada bir
    yeni bir nesil doğuruyor.
  • 13:05 - 13:09
    İlaç kimyasının yeni bir
    ilacı üretmesi 10 yıl sürüyor.
  • 13:09 - 13:12
    Her antibiyotik kullandığımızda,
  • 13:12 - 13:16
    bakteriye inşa ettiğimiz
  • 13:16 - 13:18
    koruma sisteminin kodunu kırması için
  • 13:18 - 13:20
    milyonlarca şans veriyoruz.
  • 13:20 - 13:23
    Şimdiye kadar, yenilemeyen
  • 13:23 - 13:25
    hiçbir ilaç bulunamadı.
  • 13:26 - 13:28
    Bu bir asimetrik savaş
  • 13:29 - 13:33
    ama bunun sonuçlarını değiştirebiliriz.
  • 13:34 - 13:40
    Otomatikman ve belirli bir biçimde
    antibiyotiklerin nasıl kullanıldığını
  • 13:40 - 13:43
    bize söylemesi için verileri
    toplayan bir sistem kurabiliriz.
  • 13:43 - 13:46
    İlaç düzeni sisteminde
    bilgi akışını sağlayabiliriz,
  • 13:46 - 13:49
    böylece her bir reçete
    ikinci kez gözden geçirilir.
  • 13:50 - 13:56
    Antibiyotik kullanımını ortadan
    kaldırmak için tarımı zorunlu tutabiliriz.
  • 13:56 - 13:59
    Direncin ileride nerede
  • 13:59 - 14:03
    oraya çıkacağını bize söyleyen
    bir gözetleme sistemi kurabiliriz.
  • 14:03 - 14:06
    Bunlar teknolojik çözümler.
  • 14:06 - 14:09
    Bizler yardım edene kadar
  • 14:09 - 14:12
    bunlar yeterli olmayacaktır.
  • 14:16 - 14:18
    Antibiyotik direnci bir alışkanlıktır.
  • 14:18 - 14:22
    Hepimiz bir alışkanlığı değiştirmenin
    ne kadar zor olduğunu biliyoruz.
  • 14:22 - 14:25
    Fakat toplum olarak bunu geçmişte gerçekleştirdik.
  • 14:26 - 14:30
    İnsanlar eskiden etrafa çöplük atarlardı,
  • 14:30 - 14:32
    emniyet kemeri takmazlardı,
  • 14:32 - 14:36
    kamusal binalarda sigara içerlerdi.
  • 14:36 - 14:39
    Bu tarz şeyleri artık yapmıyoruz.
  • 14:39 - 14:41
    Etrafı kirletmiyoruz
  • 14:41 - 14:45
    veya feci kazalara karışmıyoruz
  • 14:45 - 14:48
    yahut da başkalarını
    kanser riskine maruz bırakmıyoruz
  • 14:48 - 14:51
    çünkü bu şeylerin pahalı, yıkıcı
  • 14:51 - 14:55
    ve bizim yararımıza
    olmadığına karar verdik.
  • 14:56 - 14:59
    Toplumsal kurallarımızı değiştirdik.
  • 14:59 - 15:04
    Antibiyotik kullanımı konusundaki
    toplumsal kuralları da değiştirebiliriz.
  • 15:05 - 15:08
    Antibiyotik direnç ölçeğinin
  • 15:08 - 15:10
    çok yüksek olduğunu biliyorum
  • 15:10 - 15:13
    ama küresel ısınmadan
    endişe ettiğiniz için
  • 15:13 - 15:16
    floresan ampul aldıysanız
  • 15:16 - 15:19
    veya palmiye yağından kaynaklanan
    ormansızlaştırmayı düşündüğünüz için
  • 15:19 - 15:23
    bir kutu krakerin içindekiler
    listesine bakıyorsanız,
  • 15:23 - 15:26
    zaten artık zorlu bir problemin
    üstesinden gelmek için
  • 15:26 - 15:31
    küçük bir adım atmanın
    nasıl hissettirdiğini biliyorsunuzdur.
  • 15:32 - 15:36
    Buna benzer bir takım adımları
    antibiyotik kullanımı için de atabiliriz.
  • 15:36 - 15:43
    Doğru olduğundan emin olmadığımızda,
    antibiyotik vermekten vazgeçebiliriz.
  • 15:44 - 15:49
    Nelere sebep olacağından
    emin olmadan önce çocuklarımızın
  • 15:49 - 15:52
    kulak enfeksiyonu için yazılmış bir
    reçete için ısrar etmeyi bırakabiliriz.
  • 15:53 - 15:57
    Her restorana,
  • 15:57 - 15:59
    her süpermarkete
  • 15:59 - 16:00
    etlerinin nereden geldiğini sorabiliriz.
  • 16:01 - 16:03
    Düzenli olarak antibiyotik ile yetiştirilen
  • 16:03 - 16:07
    tavuğu, karidesi veya meyveyi
  • 16:07 - 16:10
    bir daha asla almayacağımıza dair
    birbirimize söz verebiliriz.
  • 16:10 - 16:12
    Eğer bunları yaparsak,
  • 16:12 - 16:17
    antibiyotik sonrası bir dünyanın gelişini yavaşlatabiliriz.
  • 16:18 - 16:21
    Fakat bunu biran önce yapmalıyız.
  • 16:22 - 16:26
    Penisilin antibiyotik çağını
    1943’de başlattı.
  • 16:26 - 16:32
    Sadece 70 yılda, bir facianın
    kıyısına doğru ilerledik.
  • 16:32 - 16:35
    Tekrar 70 yıl geriye gidecek
  • 16:35 - 16:38
    bir yol bulamayacağız.
  • 16:39 - 16:40
    Çok teşekkür ederim.
  • 16:41 - 16:47
    (Alkış)
Title:
Antibiyotikler işe yaramadığında ne yapacağız?
Speaker:
Maryn McKenna
Description:

Penisilin her şeyi değiştirdi. Daha önce ölümlere neden olan enfeksiyonlar birden tedavi edilebilir oldu. Maryn McKenna iç karartıcı konuşmada söylediği gibi antibiyotiklerin bize sağladığı faydaları hesapsızca tükettik. İlaca-dirençli bakteri antibiyotik sonrası dünyaya girdiğimiz anlamına geliyor ve bu hiç hoş olmayacak. Fakat hemen başlarsak yapabileceğimiz şeyler var.

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDTalks
Duration:
16:59

Turkish subtitles

Revisions