Return to Video

İnsanın yükselişini ne açıklayabilir?

  • 0:01 - 0:06
    Yetmiş bin yıl önce,
    atalarımız önemsiz hayvanlardı.
  • 0:06 - 0:10
    Tarih öncesi insanların en önemli özelliği
  • 0:11 - 0:12
    önemsiz olmalarıdır.
  • 0:12 - 0:18
    Dünya'ya etkileri denizanasından
    veya ateş böceklerinden
  • 0:18 - 0:20
    veya ağaç kakanlardan daha fazla değildi.
  • 0:21 - 0:24
    Bugün tam tersine,
    gezegeni biz kontrol ediyoruz.
  • 0:25 - 0:26
    Ve soru şu:
  • 0:26 - 0:29
    Oradan buraya nasıl geldik?
  • 0:30 - 0:33
    Kendimizi, Afrika'nın bir köşesinde
  • 0:33 - 0:36
    kendi işine bakan önemsiz maymunlardan
  • 0:36 - 0:39
    Dünya hükümdarlarına nasıl çevirdik?
  • 0:40 - 0:45
    Genelde, diğer hayvanlarla aramızdaki
  • 0:45 - 0:47
    bireysel farklara bakarız.
  • 0:47 - 0:51
    Biz, -ben- ayrı bir özelliğimiz olduğuna,
  • 0:51 - 0:55
    bedenimde ve beynimde beni,
    köpek, domuz
  • 0:55 - 0:59
    ya da şempanzeye oranla
    daha üstün kılan
  • 0:59 - 1:03
    bir yönüm olduğuna inanmak isteriz.
  • 1:03 - 1:07
    Bireysel seviyedeki gerçek maalesef şu:
  • 1:07 - 1:10
    utanılacak kadar şempanzelere benziyorum.
  • 1:10 - 1:15
    Şempanzeyle beni ıssız
    bir adaya götürseniz ve
  • 1:15 - 1:20
    kim daha uzun hayatta kalır diye baksanız,
  • 1:20 - 1:25
    ben iddiamı şempanze üzerine yapardım
    kendime değil
  • 1:25 - 1:28
    Kişisel bir hatam olduğundan değil.
  • 1:28 - 1:32
    Sanırım, herhangi birimizi tek başımıza
  • 1:32 - 1:35
    bir şempanzeyle adaya bıraksalar
  • 1:35 - 1:38
    her zaman şempanze daha iyi iş çıkarır.
  • 1:39 - 1:43
    Hayvanlarla insanlar arasındaki asıl fark
  • 1:43 - 1:45
    bireysel seviyede değildir.
  • 1:45 - 1:47
    Bu fark toplumsal seviyededir.
  • 1:47 - 1:52
    İnsanlar gezegeni yönetiyorlar çünkü
    büyük gruplar halinde
  • 1:52 - 1:57
    ve uyumlu şekilde
    ortaklık kurabilen tek tür onlar.
  • 1:57 - 2:00
    Şimdi diğer türlere bakalım
  • 2:00 - 2:04
    mesela sosyal böcekler olan arılar
    ve karıncalara,
  • 2:04 - 2:08
    bunlar büyük gruplar halinde ortaklık
    kurabiliyorlar fakat uyumlu değiller.
  • 2:08 - 2:11
    Ortaklıkları çok katı.
  • 2:11 - 2:15
    Temelde arı kovanı tek yönlü işler.
  • 2:15 - 2:19
    Eğer yeni bir imkan ya da tehlike olursa
  • 2:19 - 2:24
    arılar sosyal yapılarını
    bir gecede değiştiremezler.
  • 2:24 - 2:26
    Mesela, kraliçeyi idam edip
  • 2:26 - 2:29
    işçi arılar komünist yönetimi
  • 2:29 - 2:32
    veya bir arılar cumhuriyeti kuramazlar.
  • 2:32 - 2:35
    Sosyal memeliler olan kurtlar,
    filler, yunuslar
  • 2:35 - 2:39
    ve şempanzeler gibi diğer hayvanlar
  • 2:39 - 2:41
    daha uyumlu bir topluluk kurabilirler
  • 2:41 - 2:45
    ancak bu küçük ölçekli gruplarda olur.
  • 2:45 - 2:48
    Çünkü şempanzeler arasındaki işbirliği
  • 2:48 - 2:51
    birinin diğeri hakkındaki
    bireysel bilgisine dayanır.
  • 2:51 - 2:54
    Eğer ben bir şempanzeysem,
    sen bir şempanzeysen
  • 2:54 - 2:56
    ve seninle işbirliği yapmak istiyorsam
  • 2:56 - 2:59
    seni kişisel olarak tanımam gerekir.
  • 2:59 - 3:01
    Nasıl bir şempanzesin?
  • 3:01 - 3:02
    İyi bir şempanze misin?
  • 3:02 - 3:04
    Kötü bir şempanze misin?
  • 3:04 - 3:05
    Güvenilir misin?
  • 3:05 - 3:08
    Seni tanımıyorsam seninle
    nasıl işbirliği yapabilirim?
  • 3:10 - 3:13
    Bu iki kabiliyeti bir araya getirebilen
    tek hayvan
  • 3:13 - 3:18
    ve uyumlu şeklide işbirliğini
    büyük gruplar halinde başaran
  • 3:18 - 3:20
    sadece bizleriz, Homo sapiensler.
  • 3:21 - 3:25
    Bire bir ya da ona on
  • 3:25 - 3:28
    şempanzeler bizden daha iyi olabilirler.
  • 3:28 - 3:33
    Fakat 1.000 insana karşı
    1.000 şempanze koyarsanız,
  • 3:33 - 3:37
    insanlar kolayca kazanacaktır.
    Basit bir sebepten,
  • 3:37 - 3:41
    çünkü 1.000 şempanze
    birlikte hareket edemez.
  • 3:41 - 3:45
    Eğer, 100.000 şempanzeyi Oxford Meydanına,
  • 3:45 - 3:49
    Wembley Stadyumuna, Tienanmen Meydanına
  • 3:49 - 3:52
    ya da Vatikan'a toplamak isterseniz
  • 3:52 - 3:54
    sadece kaos oluşur, tam bir kaos.
  • 3:54 - 3:58
    Wembley Stadyumu'nda
    100.000 şempanzeyi düşünün.
  • 3:58 - 4:00
    Tamamen çılgınlık.
  • 4:00 - 4:04
    Oysa, insanlar rahatça orada toplanırlar
  • 4:04 - 4:09
    ve elde ettiğimiz genelde kaos değildir.
  • 4:09 - 4:16
    Genellikle, çok etkili ve gelişmiş
    bir işbirliği yapısıdır.
  • 4:17 - 4:21
    İnsanlık tarihindeki büyük başarılar,
  • 4:21 - 4:24
    Piramitleri inşa etmek ya da
    Ay'a gitmek gibi
  • 4:24 - 4:27
    bireysel yeteneklere dayalı değildir.
  • 4:27 - 4:31
    Büyük gruplar olarak uyumlu
    hareket etmeye dayalıdır.
  • 4:31 - 4:35
    Şu an yaptığım
    bu konuşmayı bile düşünürseniz,
  • 4:35 - 4:41
    300 - 400 kişilik bir dinleyici önünde
    duruyorum,
  • 4:41 - 4:45
    çoğunuz hiç tanımadığım kişilersiniz.
  • 4:45 - 4:49
    Aynı şekilde, bu toplantıyı
  • 4:49 - 4:52
    düzenleyenleri de tanımıyorum.
  • 4:52 - 4:56
    Dün, beni buraya,
    Londra'ya getiren uçaktaki
  • 4:56 - 4:59
    uçuş ekibi ve pilotu da tanımıyorum.
  • 4:59 - 5:03
    Dediklerimi kaydedenleri, bu mikrofon ve
  • 5:03 - 5:08
    kamerayı icat edip üretenleri tanımıyorum.
  • 5:08 - 5:11
    Bu konuşmayı hazırlarken
    okuduğum kitap
  • 5:11 - 5:14
    ve makaleleri yazanları tanımıyorum.
  • 5:14 - 5:17
    Ve tabii ki internet üzerinden bu konuşmayı
  • 5:17 - 5:21
    belki de Boenos Aires ya da
    Yeni Delhi'den seyredecek olan
  • 5:21 - 5:24
    tüm o insanları da tanımıyorum.
  • 5:24 - 5:28
    Birbirimizi tanımasak da, yine de
  • 5:28 - 5:33
    küresel fikir alış verişini
    gerçekleştirebiliriz.
  • 5:34 - 5:37
    İşte, şempanzelerin yapamadığı budur.
  • 5:37 - 5:40
    Tabii ki haberleşirler, fakat
    asla bir şempanzeyi
  • 5:40 - 5:45
    uzaktaki bir şempanze grubuna
    muzlar ya da filler hakkında
  • 5:45 - 5:49
    bir konuşma yapmak için
    seyahat ederken göremezsiniz.
  • 5:49 - 5:53
    Ya da onları ilgilendiren
    başka bir konu hakkında.
  • 5:53 - 5:57
    Tabii ki işbirliği her zaman hoş değildir.
  • 5:57 - 6:01
    Tarih boyunca insanların yaptığı
    onca korkunç şey
  • 6:01 - 6:04
    ki bazıları çok daha korkunç,
  • 6:04 - 6:09
    tüm bunlar yine
    büyük ölçekli işbirliğine dayanır.
  • 6:09 - 6:12
    Hapishaneler, işbirliği sistemidir.
  • 6:12 - 6:14
    Mezbahalar işbirliği sistemidir.
  • 6:14 - 6:18
    Toplama kampları işbirliği sistemidir.
  • 6:18 - 6:24
    Şempanzelerin mezbahaları, hapishaneleri
    ve toplama kampları yoktur.
  • 6:24 - 6:28
    Farz edin ki, sizi bu ihtimale inandırdım.
  • 6:28 - 6:33
    Evet, uyum içinde işbirliği yapabildiğimiz
    için Dünya'yı yönetiyoruz.
  • 6:34 - 6:36
    O zaman, meraklı dinleyicilerin aklına
  • 6:36 - 6:39
    hemen ikinci bir soru gelir:
  • 6:39 - 6:42
    Tam olarak bunu nasıl yapıyoruz?
  • 6:42 - 6:48
    Böyle bir işbirliği için tüm hayvanlar
    arasından sadece bizi etkileyen ne?
  • 6:50 - 6:52
    Bunun cevabı hayal etme gücümüzdür.
  • 6:53 - 6:58
    Sayısız yabancıyla uyumlu bir
    işbirliği yapabiliriz, çünkü
  • 6:58 - 7:02
    bu gezegendeki hayvanlardan sadece biz
  • 7:02 - 7:07
    hayal ürünü şeyleri kurgular ve inanırız.
  • 7:07 - 7:12
    Herkes aynı hayal ürününe inandığı sürece
  • 7:12 - 7:15
    herkes aynı kurallara uyar ve itaat eder,
  • 7:15 - 7:18
    aynı kalıplar ve aynı değerlere.
  • 7:19 - 7:23
    Tüm diğer hayvanlar, haberleşirken
  • 7:23 - 7:25
    sadece gerçeği tanımlarlar.
  • 7:26 - 7:30
    Örneğin şempanze "Bak, bir aslan
    hadi kaçalım." ya da
  • 7:30 - 7:34
    "Bak bir muz ağacı,
    hadi gidip toplayalım." diyebilir.
  • 7:34 - 7:40
    Tam tersine insanlar, sadece
    gerçeği anlatmak için konuşmazlar.
  • 7:40 - 7:45
    Aynı zamanda yeni gerçeklikler ve
    uydurma gerçeklikler yaratırlar.
  • 7:45 - 7:49
    Bir insan "Bak, yukarıda bulutların
    üstünde Tanrı var." diyebilir.
  • 7:49 - 7:52
    "Eğer dediğim şeyi yapmazsanız,
  • 7:52 - 7:55
    öldüğünüzde,Tanrı sizi cezalandırıp
    cehenneme atar."
  • 7:55 - 7:59
    Ürettiğim bu hikayeye hepiniz inanırsanız,
  • 7:59 - 8:02
    aynı kalıpları, kural ve değerleri benimsersiniz
  • 8:02 - 8:04
    ve işbirliği yapabilirsiniz.
  • 8:04 - 8:07
    Bunu ancak insanlar yapabilir.
  • 8:07 - 8:10
    "Öldükten sonra şempanzeler cennetine
    gideceksin..."
  • 8:10 - 8:15
    diyerek bir şempanzeyi, size muz
    vermesi için kandıramazsınız.
  • 8:15 - 8:16
    (Gülüşmeler)
  • 8:16 - 8:19
    "...ve iyi davranışın için
    pek çok muz alacaksın."
  • 8:19 - 8:21
    Şimdi ver o muzu bana."
  • 8:21 - 8:24
    Böyle bir hikayeye hiç bir şempanze
    inanmayacaktır.
  • 8:24 - 8:26
    Sadece insanlar böyle bir şeye inanır.
  • 8:26 - 8:29
    Dünyayı yönetme sebebimiz olan,
  • 8:29 - 8:34
    şempanzelerin hayvanat bahçeleri ve
    laboratuvarlara kilitlenmesine sebep olan.
  • 8:35 - 8:38
    Bunu kabul edilebilir bulabilirsiniz, evet,
  • 8:38 - 8:44
    dini alanda, insanlar aynı kurguya
    inanarak işbirliği yaparlar.
  • 8:44 - 8:50
    Bir katedral ya da cami yapmak için,
    haçlı seferi ya da cihada katılmak için
  • 8:50 - 8:55
    milyonlarca insan bir araya gelir,
    çünkü hepsi Tanrı, cennet
  • 8:55 - 8:58
    ve cehennem hakkında aynı
    hikayeye inanmışlardır.
  • 8:58 - 9:00
    Fakat vurgulamak istediğim şey,
  • 9:00 - 9:08
    sadece dini alanda değil,
    diğer tüm kitlesel işbirliklerinde de
  • 9:08 - 9:12
    aynı mekanizmanın geçerliliğidir.
  • 9:12 - 9:14
    Mesela hukuk alanını ele alın.
  • 9:15 - 9:21
    Bugün Dünya'yadaki çoğu hukuk sistemi,
    insan hakları inancına dayanır.
  • 9:21 - 9:24
    Peki ama, insan hakları nedir?
  • 9:24 - 9:28
    İnsan hakları, Tanrı ve cennet gibi
    bizim yazdığımız bir hikayedir.
  • 9:28 - 9:31
    Nesnel gerçeklik değillerdir.
  • 9:31 - 9:35
    Homo sapiens olmanın
    biyolojik etkisi değillerdir.
  • 9:35 - 9:39
    Bir insanı alıp, kesip içine baksak
  • 9:39 - 9:44
    kalp, böbrekler, nöronlar,
    hormonlar ve DNA bulursunuz,
  • 9:44 - 9:46
    ama tek bir hak bulamazsınız.
  • 9:46 - 9:50
    Hakları sadece hikayelerde bulursunuz.
  • 9:50 - 9:55
    Kendi yazdığımız ve bir kaç yüzyıldır
    etrafa yaydığımız hikayelerde.
  • 9:55 - 10:00
    Belki çok iyi hikayelerdir
    ya da çok olumlu hikayeleridir,
  • 10:00 - 10:04
    ancak halen bizim uydurup
    yazdığımız hikayelerdir.
  • 10:04 - 10:06
    Aynı şey politik alanda da doğrudur.
  • 10:07 - 10:13
    Modern politikanın en önemli faktörleri
    devletler ve milletlerdir.
  • 10:13 - 10:15
    İyi de devlet ve millet nedir?
  • 10:16 - 10:18
    Nesnel gerçeklik değillerdir.
  • 10:18 - 10:20
    Bir dağ nesnel bir gerçektir.
  • 10:20 - 10:24
    Görebilir, dokunabilir,
    hatta koklayabilirsiniz.
  • 10:24 - 10:26
    Fakat millet ya da devlet
  • 10:26 - 10:30
    İsrail, İran, Fransa ya da Almanya gibi
  • 10:30 - 10:32
    bunlar sadece bizim yazdığımız
  • 10:32 - 10:35
    ve kuvvetli bağlar kurduğumuz
    hikayelerdir.
  • 10:35 - 10:38
    Aynı şey ekonomik alanda da geçerlidir.
  • 10:38 - 10:42
    Bugün küresel ekonominin
    en önemli aktörleri
  • 10:42 - 10:44
    şirketler ve kuruluşlardır.
  • 10:44 - 10:48
    Bugün pek çoğunuz belki de
    Google, Toyota
  • 10:48 - 10:51
    ya da McDonald's gibi
    kuruluşlarda çalışıyorsunuz.
  • 10:51 - 10:54
    Aslında bunlar nedir?
  • 10:54 - 10:58
    Avukatların dediği gibi
    hukuki kurgulardır.
  • 10:58 - 11:02
    Avukat dediğimiz güçlü büyücülerin
  • 11:02 - 11:05
    keşfedip sürdürdüğü hikayelerdir.
  • 11:05 - 11:07
    (Gülüşmeler)
  • 11:07 - 11:10
    Peki ya kuruluşlar bütün gün ne yaparlar?
  • 11:10 - 11:13
    Çoğunlukla, para kazanmaya çalışırlar.
  • 11:13 - 11:15
    O zaman, para nedir?
  • 11:15 - 11:20
    Gene, para nesnel bir gerçek değildir;
    nesnel değeri yoktur.
  • 11:20 - 11:23
    O yeşil kağıt parçasını elinize alın
    dolar banknotunu.
  • 11:23 - 11:26
    Ona bakın, değeri yoktur.
  • 11:26 - 11:28
    Onu yiyemezsiniz, içemezsiniz,
  • 11:28 - 11:29
    giyemezsiniz.
  • 11:30 - 11:33
    Daha sonra büyük hikaye anlatıcılar
    ortaya çıktılar.
  • 11:33 - 11:35
    Büyük bankacılar,
  • 11:35 - 11:36
    para bakanları,
  • 11:36 - 11:38
    başbakanlar ve bize
  • 11:38 - 11:41
    oldukça ikna edici bir hikaye anlattılar:
  • 11:41 - 11:43
    "Bak, bu yeşil kağıdı görüyor musun?
  • 11:43 - 11:45
    Bu tam olarak 10 muz değerinde."
  • 11:45 - 11:48
    Eğer buna ben inanırsam, siz inanırsanız,
  • 11:48 - 11:49
    ve herkes inanırsa,
  • 11:49 - 11:51
    bu gerçekten işe yarar.
  • 11:51 - 11:54
    Bu değersiz kağıdı alıp,
  • 11:54 - 11:56
    markete gidip,
  • 11:56 - 11:59
    hiç karşılaşmadığım bir yabancıya verip,
  • 11:59 - 12:05
    karşılığında yiyebileceğim
    gerçek muzlar alabilirim.
  • 12:05 - 12:07
    Bu şaşırtıcı bir şeydir.
  • 12:07 - 12:08
    Bunu şempanzelerle yapamazsınız.
  • 12:08 - 12:11
    Tabii ki, şempanzeler takas ederler:
  • 12:11 - 12:13
    "Evet, bana hindistan cevizi ver,
    ben muz vereceğim."
  • 12:13 - 12:15
    Bu olur.
  • 12:15 - 12:18
    Ancak, bana değersiz bir parça kağıt ver
  • 12:18 - 12:20
    ve sana muz vermemi bekle?
  • 12:20 - 12:21
    Asla !
  • 12:21 - 12:22
    Beni ne sandın, insan mı?
  • 12:22 - 12:25
    (Gülüşmeler)
  • 12:25 - 12:29
    Para, aslında, insanlarca icat edilip
  • 12:29 - 12:32
    anlatılmış en başarılı hikayedir.
  • 12:32 - 12:36
    Çünkü herkesin inandığı tek hikayedir.
  • 12:37 - 12:39
    Herkes Tanrı'ya inanmıyor,
  • 12:40 - 12:43
    herkes insan haklarına inanmıyor,
  • 12:43 - 12:45
    herkes milliyetçiliğe inanmıyor,
  • 12:45 - 12:49
    ama herkes paraya ve
    dolar banknotuna inanıyor.
  • 12:50 - 12:51
    Hatta Osama Bin Laden bile.
  • 12:52 - 12:55
    Amerikan politikalarından ve
    dininden nefret ediyor
  • 12:55 - 12:57
    ve Amerikan kültüründen,
  • 12:57 - 13:00
    fakat Amerikan dolarına bir itirazı yok.
  • 13:00 - 13:02
    Aslında, onlara oldukça düşkün.
  • 13:02 - 13:04
    (Gülüşmeler)
  • 13:04 - 13:06
    Sonuç olarak:
  • 13:06 - 13:13
    Biz insanlar Dünya'yı kontrol ediyoruz,
    çünkü ikili gerçeklik içinde yaşıyoruz.
  • 13:13 - 13:17
    Tüm diğer hayvanlar nesnel
    tek bir gerçeklik içinde yaşıyorlar.
  • 13:17 - 13:22
    Gerçeklikleri, nehirler, ağaçlar,
    filler ve aslanlar gibi
  • 13:22 - 13:26
    nesnel unsurlardan ibaret.
  • 13:26 - 13:30
    Biz insanlar da
    nesnel gerçeklikte yaşarız.
  • 13:30 - 13:35
    Bizim dünyamızda da nehirler,
    ağaçlar, aslanlar ve filler vardır.
  • 13:35 - 13:37
    Ancak yüzyıllar içinde,
  • 13:37 - 13:41
    bu nesnel gerçekliğin üzerine
  • 13:41 - 13:46
    kurgulanmış ikinci bir
    gerçeklik katmanı inşa ettik.
  • 13:46 - 13:49
    Uluslar, tanrılar, para, kuruluşlar gibi
  • 13:49 - 13:54
    kurgulanmış unsurlardan oluşmuş bir gerçeklik.
  • 13:54 - 13:59
    Şaşırtıcı olansa, zaman ilerledikçe
  • 13:59 - 14:05
    bu kurmaca gerçeklik
    giderek çok daha güçlendi
  • 14:05 - 14:09
    ve bugün, Dünya'nın en güçlü kuvvetleri
  • 14:09 - 14:12
    bu kurgusal unsurlardır.
  • 14:12 - 14:18
    Bugün, geriye kalan nehirler, ağaçlar,
    aslanlar ve fillerin kaderi;
  • 14:18 - 14:23
    Birleşik Devletler, Google
    ve Dünya Bankası gibi
  • 14:23 - 14:29
    bu kurgusal unsurların karar ve
    isteklerine tabidir ki
  • 14:29 - 14:33
    bunlar sadece bizim hayalimizde var
    olan unsurlardır.
  • 14:33 - 14:35
    Teşekkürler.
  • 14:35 - 14:38
    (Alkışlar)
  • 14:40 - 14:43
    Bruno Giussani: Teşekkürler.
    Yuval, yeni bir kitabın çıktı.
  • 14:43 - 14:47
    "After Sapiens" (Sapiens sonrası)
    yeni bir tane yazdın
  • 14:47 - 14:51
    ve Hibruca yayınlandı,
    ancak henüz ingilizceye çevrilmedi
  • 14:51 - 14:53
    Yuval Noah Harari :
    Çevirisi için çalışıyorum.
  • 14:53 - 14:56
    BG: Kitapta, eğer doğru anladıysam,
  • 14:56 - 15:01
    şu anda deneyimlemekte olduğumuz
    müthiş atılımları tartışıyorsun
  • 15:01 - 15:05
    sadece potansiyel olarak
    hayatlarımızı iyileştirmeyecek
  • 15:05 - 15:07
    hatta - yinelemek isterim -
  • 15:07 - 15:11
    "...endüstriel devrimin yaptığı gibi
    yeni sınıflar ve yeni sorunlar." yaratacak.
  • 15:11 - 15:13
    Bize ayrıntıları verebilir misin?
  • 15:13 - 15:15
    YNH: Evet, sanayil devriminde,
  • 15:15 - 15:19
    şehirli işçilerin yeni bir çeşidinin
    oluştuğunu gördük.
  • 15:19 - 15:24
    Ve son 200 yılı içeren politik ve
    sosyal tarih daha çok
  • 15:24 - 15:28
    bu sınıfla ve yeni sorun ve imkanlarla
    ne yapılacağıyla ilgilenmiş.
  • 15:28 - 15:33
    Faydasız insanlardan oluşan büyük ve
    yeni bir sınıfın oluştuğunu görüyoruz.
  • 15:33 - 15:34
    (Gülüşmeler)
  • 15:34 - 15:40
    Bilgisayarlar çok daha fazla alanda,
    çok daha iyileştikçe,
  • 15:40 - 15:44
    bariz bir ihtimal olarak, çoğu alanda
    bilgisayarlar bizi aşacaklar
  • 15:44 - 15:48
    ve insanları gereksiz kılacaklar.
  • 15:48 - 15:51
    Ardından, 21. yüzyılın politik ve
    ekonomik büyük sorusu
  • 15:51 - 15:54
    "İnsanlara ne için ihtiyacımız var?"
  • 15:54 - 15:55
    olacaktır.
  • 15:55 - 15:59
    En azından "Bu kadar çok insana
    ne için ihtiyacımız var?"
  • 15:59 - 16:01
    BG: Kitabında bir cevap var mı?
  • 16:01 - 16:04
    YNH: Şu anda, elimizdeki en iyi tahmin,
  • 16:04 - 16:07
    haplar ve bilgisayar oyunlarıyla
    onları mutlu etmek.
  • 16:07 - 16:08
    (Gülüşmeler)
  • 16:08 - 16:11
    Ancak bu pek de ilgi çekici
    bir gelecek gibi görünmüyor.
  • 16:11 - 16:14
    BG: O zaman kitapta şöyle diyorsun,
    şu anda,
  • 16:14 - 16:18
    belirgin ekonomik eşitsizliklerin
    gelişme bulguları hakkındaki,
  • 16:18 - 16:20
    tüm o tartışmalar,
  • 16:20 - 16:22
    henüz sürecin başlangıcında
    gibi bir durumda mıyız?
  • 16:22 - 16:24
    YNH: Bu bir kehanet değil.
  • 16:24 - 16:28
    Her tür ihtimali bizden önce görüyor.
  • 16:28 - 16:33
    İhtimallerden biri, kitlesel faydasız
    insan sınıfının oluşumu.
  • 16:33 - 16:38
    Bir diğer ihtimalse, zenginler
    sanal tanrılığa yükselirken,
  • 16:38 - 16:42
    fakirlerin faydasız insanlar
    seviyesine inişiyle
  • 16:42 - 16:44
    insan türünün
  • 16:44 - 16:48
    farklı biyolojik sınıflara bölünmesi.
  • 16:48 - 16:50
    BG: Sanırım bir iki sene içinde
    yeni bir TED konuşması geliyor.
  • 16:50 - 16:53
    YNH: Belki de, teşekkürler.
    BG: Yuval, gezinti için teşekkürler.
  • 16:53 - 16:55
    (Alkışlar)
Title:
İnsanın yükselişini ne açıklayabilir?
Speaker:
Yuval Noah Harari
Description:

Yetmiş bin yıl önce, insan atalarımız, diğer tüm hayvanlarla birlikte Afrika'nın bir köşesinde sadece kendi işine bakan önemsiz hayvanlardı. Oysa ki bugün pek azı, Dünya'ya insanların hükmettiğini reddedebilir; tüm kıtalara yayıldık ve hareketlerimiz diğer hayvanların kaderini belirliyor (muhtemelen Dünya'nın kaderini de). Biz oradan buraya nasıl geldik? Tarihçi Yuval Noah Harari insanlığın yükselişi için şaşırtıcı bir neden öne sürüyor.

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDTalks
Duration:
17:08

Turkish subtitles

Revisions