Return to Video

Siyasi reforma giden durdurulamaz yürüyüş

  • 0:01 - 0:05
    Bir çip, bir şair ve bir delikanlı.
  • 0:07 - 0:08
    Bundan yaklaşık 20 yıl önce,
  • 0:08 - 0:12
    Haziran 1994'de İntel
  • 0:12 - 0:14
    Pentium çiplerinin çekirdeğinde
  • 0:14 - 0:16
    bir üretim hatası olduğunu duyurdu.
  • 0:17 - 0:19
    Bölünmelerin tekrarlayan
    kayan noktaları için gerekli olan
  • 0:19 - 0:21
    ara kesitleri hesaplayan
  • 0:21 - 0:23
    SRT algoritma kodunun derinlerinde--
  • 0:23 - 0:26
    Ne demek olduğunu bilmiyorum,
    Wikipedia'da yazan neyse o--
  • 0:26 - 0:29
    bir üretim hatası ve
  • 0:29 - 0:31
    yapılan hesaplamanın sonucunun
    belirli bir olasılık dahilinde
  • 0:31 - 0:35
    yanlış çıkacağını belirten bir hata vardı
  • 0:35 - 0:37
    ve bu olasılık
  • 0:37 - 0:40
    her 360 milyarda bir oluşuyordu.
  • 0:41 - 0:43
    Sonrasında İntel
    ortalama elektronik tablonuzun
  • 0:43 - 0:47
    her 27.000 yılda bir hatalı
    olabileceğini söyledi.
  • 0:47 - 0:48
    Bunu kayda değer bulmuyorlardı
  • 0:48 - 0:51
    ancak toplum içinde bir öfke hakimdi.
  • 0:52 - 0:54
    Topluluk, teknikerler
  • 0:54 - 0:55
    bu hatanın düzeltilmesi
    gerektiğini söylediler.
  • 0:55 - 0:57
    İntel onlara bu çipleri verdiği için
  • 0:57 - 0:59
    sessiz kalmayacaklardı.
  • 0:59 - 1:01
    Böylelikle dünya çapında
    bir devrim gerçekleşmiş oldu.
  • 1:01 - 1:03
    İnsanlar talepleri için yürüdüler--
  • 1:04 - 1:06
    tamam, tam olarak böyle değil--
  • 1:06 - 1:09
    ama ayaklandılar ve İntel'den
  • 1:09 - 1:12
    hatayı düzeltmesini istediler.
  • 1:12 - 1:18
    Ve İntel 475 milyon dolarlık bir bütçeyi
  • 1:18 - 1:20
    milyonlarca çipin değiştirilmesi için
  • 1:20 - 1:21
    kullanılmak üzere ayırdı.
  • 1:21 - 1:23
    Böylece her 360 milyar hesaplamada bir kez
  • 1:23 - 1:27
    ortaya çıkabilecek
    bir problemi çözmek için
  • 1:27 - 1:30
    toplumumuzda milyarlarca para
  • 1:30 - 1:31
    harcandı.
  • 1:32 - 1:34
    İki numara, bir şair.
  • 1:34 - 1:36
    Bu Martin Niemöller.
  • 1:37 - 1:38
    Onun bir şiirine aşinasınız.
  • 1:38 - 1:40
    Nazi döneminin yükseldiği sıralar,
  • 1:40 - 1:42
    o şu dörtlüğü tekrarlamaya başlamıştı,
  • 1:42 - 1:44
    "Önce komünistler için geldiler,
  • 1:44 - 1:45
    bense hiçbir şey yapmadım,
  • 1:45 - 1:48
    tek kelime konuşmadım
    çünkü komünist değildim.
  • 1:48 - 1:49
    Sonra sosyalistler için geldiler.
  • 1:49 - 1:51
    Sonra sendikalar için geldiler.
  • 1:51 - 1:52
    Sonrasında Yahudiler için.
  • 1:52 - 1:55
    Ve sonra benim için geldiler.
  • 1:55 - 1:59
    Fakat benim için konuşacak
    kimse kalmamıştı."
  • 2:00 - 2:03
    Niomeller içgüdünün
    belirli bir türünü gösteriyor.
  • 2:03 - 2:06
    Bu zekanın özünde bir içgüdü.
  • 2:06 - 2:09
    Buna bir nevi farkındalık diyebiliriz.
  • 2:09 - 2:11
    Belli bir testi var:
  • 2:11 - 2:13
    Saklı bir tehdidi fark edip
  • 2:13 - 2:15
    karşılık verebilir misiniz?
  • 2:16 - 2:19
    Kendinizi ya da türünüzü
    kurtarabilir misiniz?
  • 2:19 - 2:21
    Bu konuda karıncalar
    oldukça iyi olabiliyor.
  • 2:21 - 2:23
    İnekler, o kadar da değil.
  • 2:23 - 2:25
    Peki siz fark edebilir misiniz?
  • 2:25 - 2:28
    Şekli gördükten sonra tanıyıp
  • 2:28 - 2:31
    bu konuda bir şeyler yapabilir misiniz?
    İki numara.
  • 2:32 - 2:33
    Üç numara, bir delikanlı.
  • 2:34 - 2:35
    Bu benim arkadaşım Aaron Swartz.
  • 2:36 - 2:37
    Tim'in arkadaşı.
  • 2:37 - 2:39
    Bu dinleyiciler arasındaki
    çoğunuzun arkadaşı
  • 2:39 - 2:41
    ve yedi yıl önce,
  • 2:41 - 2:43
    Aaron bir soruyla yanıma geldi.
  • 2:44 - 2:46
    Tam da ilk TED konuşmamı
    yapmamdan önceydi.
  • 2:46 - 2:49
    Çok gururluydum.
    Ona konuşmamdan bahsediyordum,
  • 2:49 - 2:51
    "Yaratıcılığı baskılayan yasalar."
  • 2:51 - 2:53
    Ve Aaron bana baktı,
  • 2:53 - 2:55
    ben biraz sabırsızdım ve dedi ki,
  • 2:55 - 2:59
    "Peki bahsettiğin bu sorunları
  • 2:59 - 3:01
    nasıl çözeceksin?
  • 3:01 - 3:03
    Telif hakkı yükümlülüğü,
    İnternet yükümlülüğü,
  • 3:03 - 3:06
    bu sorunları nasıl halledeceksin?
  • 3:06 - 3:09
    ki bu temel yolsuzluk
  • 3:09 - 3:12
    hükümetin çalışma şekli olmuşken ?
  • 3:12 - 3:15
    Biraz hevesimi kaçırmıştı bu.
  • 3:15 - 3:17
    Benimle kutlama yapmıyordu.
  • 3:17 - 3:18
    Ve ona dedim ki, "Biliyorsun, Aaron,
  • 3:18 - 3:20
    bu benim alanım değil,
    benim alanım değil."
  • 3:21 - 3:23
    "Bir akademisyen olarak mı
    benim alanım değil diyorsun?" dedi.
  • 3:23 - 3:26
    "Evet, bir akademisyen olarak,
    benim alanım değil." dedim.
  • 3:26 - 3:29
    dedi ki, "Bir vatandaş olarak düşünsen?
  • 3:29 - 3:33
    Bir vatandaş."
  • 3:33 - 3:34
    Aaron böyleydi işte.
  • 3:34 - 3:39
    Konuşmadı. Sorular sordu.
  • 3:39 - 3:41
    Ama soruları benim
    dört yaşımdaki sarılmam kadar
  • 3:41 - 3:44
    net konuşuyordu.
  • 3:44 - 3:45
    Bana diyordu ki,
  • 3:45 - 3:47
    "Bir ipucu yakalamalısın.
  • 3:47 - 3:49
    Bir ipucu yakalamalısın, çünkü
  • 3:49 - 3:52
    bu demokrasinin
    işletim sisteminin merkezinde
  • 3:52 - 3:54
    bir hata var
  • 3:54 - 3:58
    ve bu hata her 360 milyarda bir
    demokrasimiz bir karar vermeye çalışırken
  • 3:58 - 4:00
    ortaya çıkmıyor.
  • 4:00 - 4:01
    Her zaman,
  • 4:01 - 4:04
    her bir önemli konuda var.
  • 4:04 - 4:08
    Bu siyasi toplumda
    duyarsızlığı bitirmeliyiz.
  • 4:08 - 4:10
    Karınca-biçimli davranış
    diye bilinen
  • 4:10 - 4:13
    kelimeyi benimsememiz lazım. --
  • 4:13 - 4:15
    kelimenin ne olduğuyla ilgili
    Internet'in söylediği bu --
  • 4:15 - 4:17
    Bizim bu sorunu fark edip
  • 4:17 - 4:19
    türümüzü ve halklarımızı
    kurtarmamızı sağlayan
  • 4:19 - 4:24
    karıncanın takdir edilesi davranışıdır.
  • 4:25 - 4:27
    Şimdi eğer Aaron Swartz'ı tanıyorsanız,
  • 4:27 - 4:30
    kendisini yaklaşık bir yıl önce
  • 4:30 - 4:32
    kaybettiğimizi bilirsiniz.
  • 4:32 - 4:34
    TED konuşmamı yapmamdan
  • 4:34 - 4:36
    yaklaşık altı hafta önceydi,
  • 4:36 - 4:38
    Chris'e benden bu TED konuşmasını
    yapmamı istediğinde
  • 4:38 - 4:39
    çok minnettar olmuştum
  • 4:39 - 4:41
    sadece size bir konuşma fırsatı
    yakaladığım için değil,
  • 4:41 - 4:44
    gerçi çok iyiydi ,
  • 4:44 - 4:47
    ayrıca beni olağanüstü
    bir depresyondan çıkartmasıydı.
  • 4:47 - 4:52
    Üzüntümü ifade etmeye başlayamadım.
  • 4:52 - 4:53
    Çünkü odaklanmalıydım.
  • 4:53 - 4:57
    Size ne anlatacağıma odaklanmalıydım.
  • 4:57 - 4:59
    Bu beni kurtardı.
  • 4:59 - 5:01
    Ama coşkudan, heyecandan,
  • 5:01 - 5:06
    bu topluluktan gelen gücün sonrasında
  • 5:06 - 5:08
    daha az verimsiz,
  • 5:08 - 5:11
    daha az akademik yolla
    anlattığım bu sıkıntıları
  • 5:11 - 5:15
    çözme isteği duydum.
  • 5:15 - 5:17
    Bu siyasi harekete bir hedef olarak
  • 5:17 - 5:19
    New Hampshire'a odaklanabilirdik
  • 5:19 - 5:22
    çünkü New Hampshire'ın ilk seçimleri
  • 5:22 - 5:24
    inanılmaz derecede önemli.
  • 5:24 - 5:26
    New Hampshire İsyanı isimli bir grup
  • 5:26 - 5:29
    bu yolsuzluğu 2016'da
    nasıl asli sorun olarak
  • 5:29 - 5:32
    ortaya koyabiliriz diye
    düşünmeye başlamıştı.
  • 5:32 - 5:35
    Ama benim hayal gücümü zorlayansa
    başka bir ruhtu,
  • 5:35 - 5:40
    Büyükanne D diye de bilinen
    Doris Haddock isimli bir kadın.
  • 5:41 - 5:44
    1 Ocak 1999, 15 yıl önce,
  • 5:44 - 5:49
    88 yaşında Büyükanne D yürümeye başladı.
  • 5:49 - 5:52
    Los Angeles'tan başlayıp
  • 5:52 - 5:55
    Washington'a doğru
  • 5:55 - 5:58
    yalnızca göğsündeki bir yazıyla
    yürümeye başladı.
  • 5:58 - 6:00
    "Ekonomik Reform Mücadelesi"
  • 6:00 - 6:03
    On sekiz ay sonra,
  • 6:03 - 6:05
    90 yaşındayken,
  • 6:05 - 6:07
    içlerinde onunla
    yürüyebilmek için arabasıyla
  • 6:07 - 6:10
    şehir dışına yaklaşık bir mil (1.5 km)
    yol gitmiş kongre üyeleri dahil
  • 6:10 - 6:13
    yüzlerce insan eşliğinde
  • 6:13 - 6:14
    Washington'a ulaştı.
  • 6:14 - 6:17
    (Gülüşmeler)
  • 6:17 - 6:20
    Şimdi, benim ülke çapında
  • 6:20 - 6:22
    yürümek için 13 ayım yok.
  • 6:22 - 6:24
    Yürümekten nefret eden üç çocuğum,
  • 6:24 - 6:26
    bazı gizemli sebepler için
  • 6:26 - 6:27
    orada olmadığım zaman
  • 6:27 - 6:29
    nefret eden bir karım var.
  • 6:29 - 6:30
    Yani bu bir seçenek değildi
  • 6:30 - 6:31
    fakat sorduğum soru şuydu,
  • 6:31 - 6:34
    Büyükanne D'yi biraz olsun
    yenileyemez miydik?
  • 6:34 - 6:36
    Ocak'ta 3.200 mil (5.150 km) yerine
  • 6:36 - 6:40
    New Jampshire boyunca
    185 millik (300 kmlik) bir yürüyüş
  • 6:40 - 6:43
    nasıl olurdu ?
  • 6:43 - 6:46
    Böylece 11 Ocak'ta,
  • 6:46 - 6:48
    Aaron'un ölüm yıl dönümünde,
  • 6:48 - 6:52
    24 Ocak'ta, Büyükanne D'nin
    doğduğu günde biten
  • 6:52 - 6:56
    bir yürüyüşe başladık.
  • 6:57 - 7:01
    New Hampshire'in en tepesinden
    en aşağısına kadar
  • 7:01 - 7:05
    bu sorunu konuşarak gittiğimiz
  • 7:05 - 7:07
    yürüyüş boyunca toplamda
    200 kişi bize katıldı.
  • 7:07 - 7:09
    Ve beni hayretler içinde bırakan,
  • 7:09 - 7:11
    görmeyi kesinlikle
    tahmin etmediğim şey ise
  • 7:11 - 7:14
    bu sorunu konuştuğumuz herkeste var olan
  • 7:14 - 7:19
    tutku ve öfkeydi.
  • 7:19 - 7:25
    Bir ankette gördük ki Amerikalıların
    yüzde 96'sı
  • 7:25 - 7:26
    politikada paranın etkisinin
    azaltılmasının
  • 7:26 - 7:28
    önemli olduğuna inanıyor.
  • 7:29 - 7:31
    Şimdi politikacılar ve uzmanlar
    bu konuyla ilgili
  • 7:31 - 7:33
    yapabileceğimiz herhangi bir şey
    olmadığını,
  • 7:33 - 7:34
    Amerikalıların durumu
    umursamadığını söylüyor.
  • 7:34 - 7:36
    Fakat bunun nedeni ise
  • 7:36 - 7:38
    Amerikalıların yüzde 91’inin
  • 7:38 - 7:42
    bu sorunla ilgili bir şey
    yapılamayacağını düşünmesidir.
  • 7:43 - 7:45
    96 ile 91 arasındaki bu fark
  • 7:45 - 7:48
    kabullenme politikamızı açıklıyor.
  • 7:48 - 7:50
    Demek istiyorum ki,sonuçta
    en azından yüzde 96’mız
  • 7:50 - 7:52
    Süpermen gibi uçabilmeyi dilerken,
  • 7:52 - 7:55
    yüzde 91’imiz bunu
    gerçekleştiremeyeceğimizi bildiği için
  • 7:55 - 7:58
    her içimizden geldiği zaman
  • 7:58 - 7:59
    yüksek binalardan atlamıyoruz.
  • 7:59 - 8:01
    Bunun nedeni ise
    bu reform için yaptığımız gibi
  • 8:01 - 8:04
    limitlerimizi kabullenmemizdir.
  • 8:04 - 8:08
    Ama insanlara umut duygusunu
    verdiğiniz zaman,
  • 8:08 - 8:14
    mutlak imkansızlığı
    eritmeye başlıyorsunuz.
  • 8:15 - 8:18
    Harvey Milk’in dediği gibi
    eğer onlara umut verirseniz,
  • 8:18 - 8:21
    değişimin mümkün olduğuna dair
    düşünmesi için
  • 8:21 - 8:23
    bir şans verirsiniz.
  • 8:23 - 8:25
    Umut.
  • 8:26 - 8:30
    Umut ki bizim,
    yani Aaron’un arkadaşlarının,
  • 8:30 - 8:33
    onun bu duygusunu
    kaybetmesine izin vererek
  • 8:33 - 8:37
    başarısızlığa uğrattığımız tek şey.
  • 8:38 - 8:43
    O çocuğu kendi oğlum gibi severdim.
  • 8:46 - 8:50
    Ama onu başarısızlığa uğrattık.
  • 8:50 - 8:54
    Ben ülkemi seviyorum
  • 8:54 - 8:56
    ve onu başarısızlığa uğratmayacağım.
  • 8:56 - 8:57
    Onu başarısızlığa uğratmayacağım.
  • 8:57 - 9:01
    Her ne kadar bu mücadelemiz
    imkansız gibi gözükse de
  • 9:01 - 9:02
    tutup savaşacağımız şey
  • 9:02 - 9:05
    bu umut duygusu olacak.
  • 9:07 - 9:08
    Sırada ne var?
  • 9:08 - 9:12
    Biz 200 kişi ile bu yürüyüşü başlattık,
  • 9:12 - 9:15
    seneye ocak ayında ise
  • 9:15 - 9:17
    1000 kişi farklı istikametlerde yürüyecek
  • 9:17 - 9:19
    yürüyecek ve Concord’da
  • 9:19 - 9:23
    bu davayı kutlamak için buluşacaklar
  • 9:23 - 9:26
    ve 2016’da birincil seçimlerden önce,
  • 9:26 - 9:29
    eyalet boyunca yürüyecek ve Concord’da
  • 9:29 - 9:31
    bu davayı kutlayacak 10,000 kişi olacak.
  • 9:32 - 9:34
    Biz yürüyüşe başladığımızda ülkenin
    farklı yerlerinden insanlar,
  • 9:34 - 9:36
    “Kendi eyaletimizde biz de
    aynı şeyi yapabilir miyiz?”
  • 9:36 - 9:37
    diye sormaya başladılar.
  • 9:37 - 9:40
    Bu yüzden bizde B.D. Yürüyüşçüleri isimli,
  • 9:40 - 9:42
    yani Büyükanne D. Yürüyüşçüleri,
  • 9:42 - 9:44
    yürüyüşçülerinin ülke çapında
    bu reform için
  • 9:44 - 9:47
    yürüyüş yapacağı bir
    parti programı başlattık. Bir numara.
  • 9:47 - 9:49
    Bu yürüyüşte iki numara olan
  • 9:49 - 9:52
    Thunderclap’ın kurucularından birisi,
    David Cascino
  • 9:52 - 9:54
    bizimleydi
  • 9:54 - 9:55
    ve dedi ki, “Peki ne yapabiliriz?”
  • 9:55 - 9:58
    Böylelikle bugün bildirilecek olan
  • 9:58 - 10:00
    ve bize bu reform düşüncesine
    adanmış seçmenleri
  • 10:00 - 10:02
    çekme imkanı sağlayacak
  • 10:02 - 10:05
    bir parti programı başlattılar.
  • 10:05 - 10:06
    Nerede olduğunuza bakılmaksızın,
  • 10:06 - 10:09
    New Hampshire’ın içinden veya
    New Hampshire’ın dışından ,
  • 10:09 - 10:11
    kayıt olabilir ve direkt olarak
    adayların bu konuda
  • 10:11 - 10:13
    nerede oldukları ile ilgili
    bilgilendirilirsiniz.
  • 10:14 - 10:15
    Bu sayede olasılığı
    gerçeğe dönüştürme görevi için
  • 10:15 - 10:18
    kime oy vereceğinize
  • 10:18 - 10:20
    karar verebilirsiniz.
  • 10:22 - 10:26
    Ve sonunda üç numara, en zor olanı.
  • 10:27 - 10:28
    Artık Super PAC
    (siyasi eylem komitesi) çağındayız.
  • 10:28 - 10:31
    Gerçekten de dün, Merriam,
  • 10:31 - 10:35
    Merriam-Webster’in Super PAC’i
    bir kelime olarak alacağını duyurdu.
  • 10:35 - 10:38
    Artık sözlükte resmi bir kelime.
  • 10:38 - 10:44
    Mayday olarak da bilinen 1 Mayıs’da
  • 10:44 - 10:46
    bir şey deneyeceğiz.
  • 10:47 - 10:48
    Tüm Super PAC’leri
  • 10:48 - 10:51
    sonlandıracağını düşünebildiğimiz
    bir Super PAC
  • 10:51 - 10:54
    başlatmayı deneyeceğiz.
  • 10:54 - 10:56
    Bu işlerin temel yolu budur.
  • 10:56 - 10:58
    Geçen yıl boyunca,
  • 10:58 - 11:01
    Birleşik Devletler Kongresi’nde
  • 11:01 - 11:05
    temel reformu mümkün kılacak
    yeterli oyu sağlamanın
  • 11:05 - 11:07
    ne kadar tutacağını hesaplamak için
  • 11:07 - 11:09
    analistlerle ve
    siyasi uzmanlarla çalıştık.
  • 11:09 - 11:12
    Bu rakam ne? Yarım milyar? Bir milyar?
  • 11:12 - 11:14
    Bu rakam ne?
  • 11:14 - 11:16
    Artık rakam ne olursa olsun,
  • 11:16 - 11:18
    bir nevi para toplayıp fon oluşturacağız
  • 11:18 - 11:20
    çünkü KickStarter’ı politik işlerde
    kullanamıyorsunuz
  • 11:20 - 11:23
    ama yine de kısmen para desteği
    alınmış olacak.
  • 11:23 - 11:26
    İlk olarak insanların
  • 11:26 - 11:28
    iddialı hedeflere ulaşma şartıyla
  • 11:28 - 11:31
    ufak çaplı dolar taahhütünde bulundukları
  • 11:31 - 11:34
    hiyerarşik düzenli bir
    kampanya başlatacağız
  • 11:34 - 11:38
    ve bu hedeflere ulaşıldığında ise
  • 11:38 - 11:41
    paranın siyaseti etkileme şeklini
    değiştirmek için
  • 11:41 - 11:44
    bu meseleyi kazanmamızda gerekli olan
  • 11:44 - 11:46
    Super PAC’i işletebilmemiz için
    insanların katkıda bulunacağı
  • 11:46 - 11:49
    büyük dolar katılımcılarına dönüşeceğiz .
  • 11:49 - 11:52
    Böylelikle 8 Kasım’da,
  • 11:52 - 11:55
    dün fark ettim ki
  • 11:55 - 11:59
    Aaron 30 yaşında olmuş olacaktı,
  • 11:59 - 12:01
    8 Kasım’da
  • 12:01 - 12:05
    bu temel reform düşüncesine adanmış
  • 12:05 - 12:07
    Beyaz Saray’daki 218 temsilcimizi
  • 12:07 - 12:09
    ve Birleşik Devletler Senatosu’ndaki
  • 12:09 - 12:11
    60 senatörümüzü
  • 12:11 - 12:13
    kutlayacağız.
  • 12:15 - 12:17
    Geçen gece, dilekleri dinledik.
  • 12:17 - 12:19
    Bu da benim dileğim.
  • 12:19 - 12:21
    Belki birisi.
  • 12:22 - 12:25
    Bir gencin hayalleri bir ulusu,
  • 12:25 - 12:30
    hepimizin aslında tek bir insan
  • 12:30 - 12:32
    olduğumuz fikrinin arkasında
    birleştirebilsin.
  • 12:32 - 12:36
    Biz ki bir hükümete bağlanmış insanlarız.
  • 12:36 - 12:38
    Hükümet ise yalnızca
    insanlara bağlı olduğunu
  • 12:38 - 12:43
    vaat etmiş bir hükümet, insanlara,
  • 12:43 - 12:46
    Madison’un söylediği gibi
  • 12:46 - 12:49
    yoksuldan daha zengin olmayanlar.
  • 12:49 - 12:51
    Belki birisi.
  • 12:51 - 12:55
    Ve belki siz,
    belki siz bu akıma katılırsınız.
  • 12:55 - 12:58
    Bir politikacı olduğunuz için değil,
  • 12:58 - 12:59
    bir uzman olduğunuz için değil
  • 12:59 - 13:02
    bu sizin alanınız olduğu için değil
  • 13:02 - 13:04
    ama eğer,
  • 13:04 - 13:07
    eğer bir vatandaşsanız.
  • 13:08 - 13:11
    Aaron bana bunu sormuştu.
  • 13:11 - 13:13
    Şimdi de ben size sordum.
  • 13:13 - 13:15
    Çok teşekkür ederim.
  • 13:15 - 13:16
    (Alkışlar)
Title:
Siyasi reforma giden durdurulamaz yürüyüş
Speaker:
Lawrence Lessig
Description:

Yedi yıl önce,İnternet aktivisti olan Aaron Swartz Lawrence Lessig'i siyasi reform için savaşmaya başlaması için ikna etmişti. Swartz'ın trajik ölümünden bir yıl kadar sonra,Lessig Birleşik Devletler siyasetini yolsuzluk egemenliğinden kurtarma mücadelesini sürdürdü.Bu tutkulu,samimi konuşmasında tüm yurttaşları birlik olmaya davet ediyor ve umudu asla kaybetmemeye yönelik yürekten bir hatırlatmada bulunuyor.

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDTalks
Duration:
13:44

Turkish subtitles

Revisions