END:CIV - Diren ya da Öl - WWW.ENDCIV.COM
-
0:50 - 0:53Qwatsinas'ın anısına
-
0:53 - 0:56subMedia sunar
-
0:59 - 1:02bir Franklin López filmi
-
1:02 - 1:05Derrick Jensen'in "Endgame" kitabýnýn 1.
ve 2. ciltlerinden esinlenerek hazýrlanmýţtýr. -
1:05 - 1:10END:CIV
(SON:UYGARLIK) -
1:12 - 1:16Ýnsanlar, sýk sýk dođaya karţý bir savaţ olduđunu ...
-
1:16 - 1:20ve bunun 3. Dünya Savaţý olduđunu söylerler ...
-
1:20 - 1:24ve bu savaţ gittikçe daha ţiddetli ...
-
1:24 - 1:26ve kötü bir hal almaya baţladý.
Türlerin yok oluţu -
1:30 - 1:33ve tekno-kültürü tartýţalým tartýţmayalým,
deđiţim daha da hýzlanýyor. -
1:33 - 1:37Açýkçasý, Dünya ţu an çok korkutucu.
-
1:38 - 1:41Endüstriyel uygarlýk
için söyleyebileceđim ţey, -
1:41 - 1:43onun fevkalede medeniyetsiz olduđu,
-
1:43 - 1:46aslýnda son derece vahţi olduđudur.
-
1:50 - 1:54Ekolojik bir kýyameti yaţadýđýmýzý söylemek,
-
1:54 - 1:57abartý olmaz.
-
1:57 - 2:001980 ve 2045 yýllarý arasýnda,
-
2:00 - 2:03son 65 milyon yýlda kaybettiđimizden
-
2:04 - 2:07daha fazla hayvan ve bitki türü kaybedeceđiz.
-
2:07 - 2:10Çođumuzun gerçekleţtirdiđinden çok daha fazlasýný,
-
2:10 - 2:13bir an önce hayata geçirmemiz gerektiđini
gösteren iki acil durum var. -
2:13 - 2:15Bunlardan birisi petrolün tepe noktasý
veya enerjinin çöküţü, -
2:15 - 2:17diđeri de iklim deđiţikliđi,
veyahut kontrolden çýkmýţ küresel ýsýnma. -
2:17 - 2:19- Bir çok insanýn, biliminsanýnýn dahi,
-
2:20 - 2:23zaten gidiyor olduđumuz iklimsel kýyamet yoluna
-
2:23 - 2:27ne kadar yakýn olduđumuzu azýmsamaya
-
2:28 - 2:30devam ettiklerini düţünüyorum.
-
2:30 - 2:32Ekseriyetle, bizler buna karţý ihmalkarýz,
-
2:32 - 2:35bunun hakkýnda, bir ţey bilmek ve hatta
duymak istemiyoruz. -
2:36 - 2:39- En çok korktuđum ţey ise
-
2:39 - 2:42sürdürülemez olaný sürdürmek için
büyük bir kampanya baţlatacađýmýz. -
2:42 - 2:44Bu noktada, biliminsanlarý
yeryüzünün ýsýsýnýn, 10 derece -
2:44 - 2:47daha ýsýnacađýný söylüyorlar.
-
2:47 - 2:50O noktaya kadar,
bakteri bile kalmayabilir. -
2:52 - 2:54- Petrol gerçekten suyunu çekmeye baţladýđýnda,
-
2:54 - 2:57ve iktidardakiler, kaynaklar gitgide
azaldýđýnda -
2:57 - 2:59iktidarlarýný savunmak zorunda
kaldýklarýnda, -
2:59 - 3:01iţte o zaman iktidarlarýný zorla
kabul ettirmek için -
3:09 - 3:13daha kör ve gaddarca metotlara
baţvuracaklar. -
3:19 - 3:22- Tüm iklim deđiţiyor: rüzgarlar,
-
3:30 - 3:33okyanus akýmlarý,
fýrtýna modelleri, -
3:42 - 3:46kar yýđýnlarý, karlarýn erimesi,
-
3:48 - 3:51sel ve kuraklýk.
-
3:51 - 3:55GAME OVER (OYUNUN SONU)
-
3:55 - 3:59Kuzey California'da bir yer
-
3:59 - 4:04- Yýkýmýn böyle hýzlý ilerleyiţi
hayret verici bir ţey. -
4:04 - 4:07Geçen her gün,
dünya daha berbat bir biçim alýyor. -
4:20 - 4:24'Ekranda gördüđünüz mutsuz
adam Derrick Jensen'dir. -
4:24 - 4:27Jensen, "Kelimelerden de Eski Dil"
ve "Sahte Kültür" gibi -
4:27 - 4:31birkaç kurgu dýţý kitabýn yazarýdýr.
-
4:31 - 4:35Kitaplarýnda, gözetim, çocuk sömürüsü,
çevre gibi baţlýklara ve "uygarlýk" -
4:37 - 4:41diye tabir ettiđi ţeye deđinmektedir.
-
4:41 - 4:44Ancak bu gibi ifadeler onu
daha da tartýţmalý kýlýyor: -
4:46 - 4:52California'da Shasta barajýný
yükseltmeyi düţünüyorlar, -
4:53 - 4:57ve bunun sebebi
Senatör Feinstein'in... -
5:03 - 5:05"California'lýlarýn çimenliklerini sulamalarý
Tanrý vergisi bir haktýr." demesidir. -
5:05 - 5:08Bilirsiniz bununla münazara etmek
mümkün deđildir... -
5:08 - 5:10...patlayýcýlar olmadan.
-
5:10 - 5:13'Bunu 2006 yýlýnda söyleyen Bay Jensen'di, ayný yýl
"Endgame (Oyun Sonu)" adlý iki ciltlik bir set yayýnladý.' -
5:13 - 5:15'Endgame'de, uygarlýđýn acilen yýkýlmasý
gerektiđini iddia ediyor.' -
5:15 - 5:19- Ţayet insanlar uygarlýđý
yüz yýl önce yýkmýţ olsalardý -
5:19 - 5:23Pasifik Kuzeybatýdaki insanlar
halen sombalýđý yiyor olurlardý. -
5:23 - 5:26Bundan elli yýl sonra Columbia yakýnýnda
oturan ve tek bir ţey yüzünden -
5:29 - 5:31öfkeli insanlar olacak-
açlýktan ölmek üzereyken -
5:31 - 5:35aynen ţöyle söyleyecekler,
-
5:37 - 5:39"Açlýktan ölüyorum çünkü
som balýklarýný öldüren, -
5:39 - 5:42bira kutularýnýn üretimi için alüminyum
maden fabrikalarý, dalýţ ve elektrik -
5:42 - 5:44için kullanýlan barajlarý
yerinden sökmediniz. -
5:44 - 5:46Allah belanýzý versin."
-
5:46 - 5:49Uygarlýkla olan meselesini
20 ana maddeyle sýralayarak ortaya seriyor. -
5:50 - 5:53Zaman kýsýtlamasýndan ve çođu insanýn
-
5:53 - 5:5520 saatlik bir filme tahammül etmesi
mümkün olmadýđýndan, -
5:56 - 6:00bu maddelerin dördünü inceleyecek
ve bu maddeleri gerçek yaţamdan -
6:00 - 6:03kesitler sunarak anlatmaya çalýţacađýz.
-
6:06 - 6:10Madde I
-
6:11 - 6:15Endüstriyel uygarlýk...
Esasen bütün uygarlýk, ama özellikle endüstriyel uygarlýk -
6:16 - 6:20sürdürülebilir deđildir
ve asla da olamaz. -
6:20 - 6:22Yenilenemez kaynaklarýn kullanýmýna
dayanan bir yaţam biçiminin -
6:22 - 6:24ebediyen sürmeyeceđini bilmek için
profesör olmak gerekmez.. -
6:24 - 6:26Peki uygarlýk nedir?
-
6:26 - 6:28Uygarlýk ţehirlerin büyümesiyle
kendini belli eden bir yaţam biçimidir. -
6:29 - 6:31- Belli bir nüfusa sahip bir grup insanýnýz var diyelim...
-
6:31 - 6:34ve yaţadýklarý toprak parçasý onlarý
taţýyacak kapasitede deđil. -
6:55 - 6:58Bu, temel ihtiyaçlarýnýzý baţka yerlerden
-
6:58 - 7:01tedarik etmeniz gerektiđi
anlamýna gelir... -
7:13 - 7:15çünkü yaţadýđýnýz yerdeki
kaynaklarý bitirmiţsinizdir. -
7:15 - 7:19Bu yüzden kýrsal alanlara gidiyor...
-
7:19 - 7:21ve istediklerinizi alýp buraya getiriyorsunuz.
-
7:21 - 7:23Kaynaklarýn baţka bir yerden tedarikine
gereksinim duyuyorsanýz, -
7:25 - 7:30bu o belirli kaynađýn tabiatýný
çýplaklaţtýrýyorsunuz anlamýna gelir. -
7:30 - 7:32Manhattan Island dolaylarý 1609
-
7:32 - 7:35Manhattan Island'ýn bugünü
-
7:35 - 7:37Manhattan'ýn bugünü Manhattan 1609
-
7:37 - 7:39- Uzun vadede hayatta kalmak için ihtiyaç
duyduđunuz toprađý -
7:39 - 7:41veya içmek için ihtiyaç duyduđunuz suyu
yok etmeye devam edip -
7:41 - 7:43yaţamaya devam etmeyi ummak imkansýzdýr.
-
7:43 - 7:46- Endüstriyel uygarlýđýn, kendisini ölümsüzleţtirmek,
-
7:46 - 7:49sürekli büyümeye devam etmek ve kendisini geçindirmek için
-
7:49 - 7:53sürekli yükselen oranlarda enerjiye,
-
7:53 - 7:56sürekli yükselen oranlarda toprađa
-
8:12 - 8:15ve sürekli yükselen oranlarda
her türden kaynađa gereksinimi vardýr. -
8:15 - 8:19Ve bizler kaynaklarý belli olan bir
gezegende yaţýyoruz, -
8:22 - 8:26ve gezegen bu ihtiyaçlarý karţýlayamaz.
-
8:26 - 8:30Bize ve yaţayan pek çok canlýya yazýk ki,
-
8:30 - 8:31bu kültür, tüketebileceđi kadarýný tüketmeden durmayacak;
-
8:32 - 8:35elbette biz onu durdurmadýđýmýz sürece.
-
8:35 - 8:37- Eđer bir ţeye sýnýrlý miktarda sahipseniz
-
8:38 - 8:40ve onu kullanmaya baţlarsanýz,
nihayetinde onu tüketirsiniz. -
8:40 - 8:42Yani kültürünüzün tamamý bir tek ţeye dayanýyorsa...
-
8:42 - 8:44Ne bileyim, rastgele bir kaynak seçelim...
-
8:44 - 8:46petrol...
-
8:46 - 8:48Petrol tükendiđinde ne olacađýný düţünmelisiniz.
-
8:49 - 8:52- Sabýk kültürlerin
-
8:52 - 8:54çok daha çabuk yüzleţmek zorunda olduđu
-
8:54 - 8:56bazý sýnýrlardan kaçmamýzý sađlayan
-
8:56 - 8:58enerji kaynaklarý bulduk.
-
8:58 - 9:01Bu toplumlar çöküyorlardý
-
9:01 - 9:04çünkü kolayca eriţilebilecek kaynaklar bir noktadan sonra tükeniyordu .
-
9:04 - 9:06Menzil at ve diđer binek hayvanlarýyla
-
9:06 - 9:09gidilebilecek mesafeyle sýnýrlýydý.
-
9:10 - 9:13Bu, fosil yakýt çađýnýn
-
9:13 - 9:16baţlangýcýyla sona erdi.
-
9:16 - 9:18Ţimdi tüm gezegeni dolaţabilir ve istediklerini alabilirler.
-
9:18 - 9:21Yani, küreselleţme bu olađanüstü yýkýcý süreci hýzlandýrdý.
-
9:21 - 9:26- Bizler geleceđi olmayan
gündelik hayatlarýmýz için -
9:26 - 9:30bir altyapý inţaa edeceđiz diye,
-
9:35 - 9:38tüm zenginliđimizi akýttýk.
-
9:38 - 9:40Petrol sorununun gelecek 3-5 yýl içerisinde,
-
9:40 - 9:42belki de daha erken bir zamanda ţiddetleneceđini zannediyorum.
-
9:42 - 9:45Sayýsal veriler küresel üretimde muhtemelen
zirveye ulaţtýđýmýzý gösteriyor. -
9:45 - 9:48- Bundan nasýl kurtulacađýz?
-
9:48 - 9:51Tüm bunlar, engel tanýmadan ilerleyen koca bir makine
-
9:51 - 9:53yahut bir bütünlük.
-
9:53 - 9:56Örneđin teknoloji asla geri adým atmaz.
-
9:57 - 9:59Bu ţey týpký kanser gibi yayýlmaya devam eder.
-
9:59 - 10:01- Sürdürülebilmiţ herhangi bir
uygarlýđa dair bilgim yok. -
10:01 - 10:03Öyle bir ţeyin asla var olmadýđýný düţünüyorum.
-
10:03 - 10:06Teknoloji, özünde, kültürümüzün
-
10:11 - 10:14belli felsefi ve tarihi kaynaklardan geliţmiţ
-
10:14 - 10:17kararlýlýđýdýr.
-
10:17 - 10:20Bu karara göre,
-
10:20 - 10:25durmadan daha insafsýzca
teknolojikleţmek bizim kaderimiz. -
10:25 - 10:28- Endüstrileţmiţ toplumlarda alýţýk olduđumuz
-
10:28 - 10:32yaţam tarzý içinde,
-
10:32 - 10:34temiz ve yeţil bir yola yer yok
Bu yaţam artýk BÝTTÝ. -
10:34 - 10:37- Uygarlýklar çođu zaman,
çok açýk ve görünür biçimde -
10:37 - 10:40kendi gýrtlaklarýný keserler; ama bunu yapmaya devam ederler.
-
10:40 - 10:42- Her uygarlýk kibriyle tanýmlanýr.
-
10:42 - 10:45Dođal bir dünyada yaţadýđýný
reddetmesiyle tanýmlanýr. -
10:53 - 10:58Gerçek ţu ki, her
uygarlýk, kuruluţunda -
11:00 - 11:04kendisini dođanýn üstünde tanýmlar,
-
11:04 - 11:06ve tüm dünyanýn yöneticisi
olduđunu iddia eder. -
11:06 - 11:09Örnek I
-
11:09 - 11:11- Bu kültürün ilk yazýlý miti
-
11:11 - 11:13Irak ovalarýný ve dađ eteklerini ormansýzlaţtýran Gýlgamýţ'týr.
Ýnsanlar Irak'ý düţündüklerinde, -
11:13 - 11:18normal olarak ilk düţünecekleri
ţey nedir? Güneţ ýţýnlarýnýn -
12:09 - 12:14yere bile deđmediđi
sýký sedir ormanlarý mý? -
12:14 - 12:18Bu kültürün ortaya çýkýţýna kadar,
durum böyleydi. -
12:18 - 12:21Ormanlarýn Traţlanmasý
-
12:21 - 12:25Uzun süredir bir çevre aktivisti olarak
-
12:25 - 12:28ve uygarlýđýn hezimete uđratan son oyununda
yaţayan bir yaratýk olarak, -
12:28 - 12:30zayiat manzaralarýna çok
yakýndan ţahidim -
12:30 - 12:34ve ümitsizliđin gündelik ađýrlýđýný
taţýmaya alýţtým. -
12:34 - 12:37Dađlarý sarmalayan ve vadilere düţen
-
12:37 - 12:40ormansýzlaţtýrýlmýţ alanlarý gezdim
-
12:40 - 12:42ve havza havza parçalara bölünmüţ
dađ sýrtlarýný týrmandým -
12:42 - 12:45ve iki nesil önce evlerine,
-
12:45 - 12:47yumurtlamak ve ölmek için gelen
sayýsýz som balýđýnýn -
12:47 - 12:50masumiyetine saldýrýlmýţ boţ derelerin
önünde sessizce oturdum. -
12:50 - 12:53- Burada, Britanya Kolumbiyasý'nda(BC) ve Kuzey Amerika çapýnda,
-
12:53 - 12:56endüstriyel kerestecilik yaptýklarýnda
tüm ađaçlarý resmen yok ediyorlar. -
12:56 - 12:58Onlar geride hiçbir ţey býrakmadan
her ţeyi düzleţtiriyorlar, -
12:58 - 13:01geriye sadece ađaç kökleri
ve harap olmuţ kazýklar kalýyor. -
13:01 - 13:03Harap olmuţ ađaç atýklarýný yakarak
tüm keresteleri alýyorlar -
13:14 - 13:17ve geride çorak bir arazi býrakýyorlar.
-
13:17 - 13:19Bu tüm bir yađmur ormanýný alýp
yerine bir çöl koymak gibi bir ţey. -
13:19 - 13:22Ýţte bu ormanýn traţlanmasýdýr.
-
13:22 - 13:25Bu keresteleri kađýt hamuru
için kullanýyorlar -
13:25 - 13:28ve hepsini ABD ve Japonya'ya ihraç ediyorlar.
-
13:28 - 13:31BC'de artýk çok fazla
öđütme iţi yok. -
13:33 - 13:37Kereste artýk sadece kađýt hamuru, kađýt,
elyaf levhasý, kontraplak -
13:38 - 13:41ve baţka her ne varsa onun için ihraç ediliyor.
-
13:41 - 13:45Bundan çok fazla kazanç sađlamýyorlar.
-
13:45 - 13:47Bu ađaç kesilmek için seçildi.
-
13:47 - 13:50Genelde ţirket genel kesim yapar;
-
13:50 - 13:53ama bu ađaç onlarýn deyiţiyle
"dere kenarý özel bölgesinde" bulunuyor. -
13:53 - 13:55Bu ađacý maviye boyamýţlar çünkü bu bölge özel bir bölge.
-
13:55 - 13:58Traţlamada kesilecek ađaçlarý boyamazlar.
-
14:15 - 14:18Sadece kesmeyecekleri ađaçlarý boyarlar.
-
14:18 - 14:21- Halen toplayabildikleri kadar fazla
kýrmýzý sediri toplamak için -
14:21 - 14:24yođun bir çaba mevcut.
-
14:24 - 14:27Bunu yapabilmek için devasa
helikopterler getiriyorlar. -
14:27 - 14:31Ve onlar sadece gerçekten verimli olan,
-
14:31 - 14:33yüksek kalitede keresteleri seçip
-
14:34 - 14:36kullanýlmayacak olanlarý
bir yýđýn halinde býrakýyorlar. -
14:38 - 14:41Ýţte bu yüzden karţý saldýrýda
bulunmaya devam ediyoruz -
14:41 - 14:43Sanýrým bardađý taţýran son damla
-
14:48 - 14:51halkýmýz için tarihi ve manevi deđeri
büyük olan Ista Vadisi'ndeki -
14:52 - 14:54ađaçlarý kesmek istemeleriydi.
-
14:54 - 14:57Ama direniţimize nispet olsun diye,
-
14:57 - 15:00itirazlara veya topraklarýmýzdaki
-
15:00 - 15:05sanayii geliţimine
verilen zararý göz önüne alarak, -
15:05 - 15:07genel duruţumuza karţý olmak için ađaçlarý kestiler.
-
15:07 - 15:09- Ţu arkamdaki tepede bulunan
traţlanmýţ alan gibi -
15:09 - 15:12bu alanlarýn bir çođunda,
toprađýn korunmasýz kaldýđýný, -
15:12 - 15:14ulta viyole ýţýnlarýnýn
tüm karayosunlarýný, -
15:14 - 15:17toprađý bir arada tutan
mantarlarý öldürdüđünü göreceksiniz. -
15:17 - 15:20Ađaç kökleri çürüdüđünde
ve kökler öldüklerinde, -
15:24 - 15:27iţte o zaman yamaçtaki toprak kayacak,
-
15:27 - 15:31ve çođunlukla orman yeniden yetiţmez,
orman için yeniden canlanmak diye bir ţey yoktur. -
15:31 - 15:35Bazen yeniden ađaçlandýrmaya çalýţýyorlar --
-
15:35 - 15:39bu her zaman iţe yaramýyor
çünkü artýk orada toprak bitmiţ durumda oluyor: -
15:39 - 15:42derelere akýyor,
som balýklarýný öldürüyor, -
15:42 - 15:44su haznelerini doldurup
-
15:44 - 15:47her türden sel akýntý boyunca zarar veriyor.
-
15:47 - 15:49- Ýţte terör budur.
Tüm ađaçlarý soymak, -
15:49 - 15:52ormandaki tüm ađaçlarý
sökmek... -
15:52 - 15:54...ve ţimdi bakýr ve altýn
aramak için -
15:54 - 15:56toprađýn bađýrsaklarýný söküyorlar.
-
15:56 - 15:59Ve...
-
16:00 - 16:04Bu durum üstüne odaklanmak gerek.
-
16:04 - 16:07Halkýmýza, toprađa,
-
16:07 - 16:10suya, yaban hayatýna, su altýna ve
som balýklarýnýn hayatýna -
16:10 - 16:12yapýlan haksýzlýđý ortadan kaldýrmak için.
-
16:12 - 16:15Ve de bu duruma ayaklanan insanlara yapýlan haksýzlýđa...
-
16:16 - 16:17Yolu bloke ettiđimizde- bu ađaçlar çok kýymetli
-
16:19 - 16:22ve yasalar tamamen kâr güdümünde,
-
16:23 - 16:27hepsi ţirketler tarafýndan fiţtekleniyor
-
16:27 - 16:30-polis oradaydý;
-
16:30 - 16:33ţirketleri durdurma ve ekosistemi savunma
-
16:33 - 16:35hakkýmýzý desteklemek için deđil.
-
16:35 - 16:39Bunun gibi bakir ormanlar yok olmak üzere.
-
16:41 - 16:44Bu insanlar bedenlerini siper ediyorlar;
-
16:44 - 16:46ormanlarýn, suyun
-
16:46 - 16:48ve hava kalitesinin kurban edilmemesi için
-
16:48 - 16:50çok büyük fedakarlýklar yapmaya hazýrlar
-
16:50 - 16:53Madde II
-
16:53 - 16:56Geleneksel topluluklar çođunlukla
-
16:56 - 16:59topluluklarý yok edilene dek
kullandýklarý kaynaklarý -
16:59 - 17:01gönüllü olarak býrakmazlar
-
17:01 - 17:03veya satmazlar.
-
17:03 - 17:06Diđer kaynaklarýn,
altýn, petrol vs. -
17:06 - 17:08çýkartýlabilmesi için topraktaki
köklerine zarar verilmesine -
17:08 - 17:11gönüllü olarak müsaade etmeyeceklerdir.
-
17:11 - 17:13Bunu kaynaklarý isteyenlerin
geleneksel topluluklarý -
17:13 - 17:15yok etmek için ellerinden geleni
yapmalarý takip eder. -
17:28 - 17:35- Ýnsanlarýmýz ezelden beridir
orada yaţýyorlar. -
17:46 - 17:48- Ýţgal, fetih ve kolonileţtirmeden önce
-
17:48 - 17:50Kuzey Amerika'daki topraklar
-
17:50 - 17:52toprakla son derece
farklý iliţkileri olan -
17:52 - 17:55insan topluluklarýný barýndýrýyordu.
-
17:56 - 17:58- Toprakla birlikte ve yeni mevsimin...
-
17:58 - 18:00yeni yaţamýn geliţini kutlamaya ve
-
18:00 - 18:04tüm bunlarý dođrulamaya dair gerçekleţtirdikleri
-
18:05 - 18:09dini törenleri ile yaţadýlar.
-
18:09 - 18:12- Yerli insanlara dair en önemli ţey de
-
18:18 - 18:23her zaman duygusal, fiziksel ve
ruhsal olarak -
18:23 - 18:26denge içerisinde yaţamanýz
gerektiđine dair -
18:26 - 18:29bir düţünce yapýlarý
-
18:29 - 18:33ve bu yüzden ayný felsefeyi
-
18:33 - 18:35yaţadýklarý dođal dünyaya
uyguladýlar. -
18:35 - 18:37- Ţu an yaţadýđým toprađýn
sahibi olan Tolowa'lar -
18:37 - 18:40uygar deđillerdi,
ţehirlerde yaţamadýlar, -
18:40 - 18:42kaynak ithalatýna gereksinim
duymadýlar, -
18:42 - 18:45köylerde ve kamplarda yaţadýlar...
-
18:45 - 18:48ve ţayet bilimin efsanelerine inanýrsanýz
orada 12,500 yýl yaţadýlar. -
18:48 - 18:51Tolowa efsanesine inanýrsanýz,
zamanýn baţlangýcýndan beri oradaydýlar. -
18:51 - 18:53- Yerli toplumlarda baţýndan beri
-
18:53 - 18:55çevremizdeki dünyaya, yani dođal dünyaya
-
18:55 - 18:57her zaman iyi bir ţekilde davranmanýn
-
18:57 - 19:00neden önemli olduđuna dair
-
19:00 - 19:03aklýselim ve çok pratik
-
19:05 - 19:08yaklaţýmlarý olduđunu düţünüyorum.
-
19:08 - 19:10- Ýnsanlarýmýz asla ihtiyaçlarýndan
fazlasýný tüketmediler. -
19:10 - 19:12Toprađa saygý duyuyoruz, hayvanlara saygý duyuyoruz,
-
19:12 - 19:13suya saygý duyuyoruz, havaya saygý duyuyoruz,
-
19:13 - 19:16rüzgara, ateţe, tüm kutsal elementlere saygý duyuyoruz.
-
19:16 - 19:19Ve biz tüm bunlarýn yaţadýđýna,
-
19:20 - 19:22yaţayan ţeyler olduđuna inanýyoruz, bu yüzden
-
19:22 - 19:25yaţam tarzýnýn, beyazlarla temastan önce böyle olduđunu
zannediyorum. -
19:25 - 19:27- Birbirimizle, toprakla, ruhani varlýklarla
-
19:27 - 19:30ve tanrýlarla olan iliţkilerimiz
-
19:30 - 19:32hakkýnda bize
-
19:32 - 19:35anlatýlan hikayeler, toprakla
-
19:36 - 19:39iliţkilerimizden çýkarlar.
-
19:39 - 19:42Som balýklarý bizim kýlavuzlarýmýz,
-
19:42 - 19:44bakýcýlarýmýz, yaţamlarýmýzý
verenler olarak düţünülmüţtür. -
19:44 - 19:47Onlar bizimle eţittiler, esasýnda
-
19:47 - 19:50elle tutulabilir olan her ţey
bizimle eţitti. -
19:50 - 19:53Egemenlik kurmakla uđraţmýyorduk.
-
19:53 - 19:57- Ýţgalden önce insanlarýmýzla
-
19:58 - 20:00alem arasýndaki ruhsal iliţkide,
-
20:00 - 20:02her bir canlýnýn ruhani bir özü
-
20:02 - 20:05ve varlýđý olduđunun farkýnda
-
20:05 - 20:08olmak ve ţayet evrende iyi bir ţekilde
-
20:08 - 20:10yaţamak istiyorsak, tüm alemle
-
20:10 - 20:12saygýlý iliţkileri nasýl
-
20:12 - 20:17sürdüreceđimizi öđrenmiţ olmamýz
-
20:17 - 20:19mutlaka gerekliydi.
-
20:19 - 20:22Bize birçok vaatte bulundular,
-
20:22 - 20:24hatýrlayamacađým kadar fazla,
hiçbir vaatlerini yerine getirmediler; -
20:26 - 20:29biri hariç: toprađýmýzý alacaklarýna
and içtiler ve onu aldýlar. - Red Cloud -
20:29 - 20:32Avrupalýlar, bu topraklara
-
20:32 - 20:35doymak bilmez
-
20:35 - 20:38bir iţtahla geldiler
-
20:38 - 20:41ve halen doymuţ deđiller.
-
20:41 - 20:44- Hristiyanlýđý getirdiler,
-
20:44 - 20:47kolonizasyonu getirdiler,
-
20:47 - 20:49ve ţüphesiz ki, uygarlýđý getirdiler.
-
20:49 - 20:51Geldiler ve toprađa hakim olma
-
21:02 - 21:04görevinin hissiyle gittiler.
-
21:04 - 21:07Toprak sadece almak için oradaydý.
Bu insanlar boncuk kolyeleri -
21:07 - 21:11kabul edebilirlerdi veya sadece
kenara çekilebilirlerdi. -
21:18 - 21:21ve ayrýca elbette, o zaman üstün
ateţ gücüne de sahiptiler. -
21:21 - 21:24Apar topar, bugün Haiti
ve Dominik Cumhuriyeti -
21:24 - 21:28olan Karayip bölgesine
çýkartma yapan -
21:28 - 21:32Christopher Columbus ile birlikte,
-
21:35 - 21:37oracýkta hemen Taino ve Arawakslarýn
-
21:37 - 21:39çođunun nüfusunu bitirmiţ olan
-
21:39 - 21:42bir soykýrým gerçekleţtirdiler.
-
21:43 - 21:46O zaman gerçekleţen baţlýca
olaylardan birisi de, -
21:46 - 21:49esasýnda biyolojik bir silah olan
hastalýklarýn kýtaya taţýnmasý oldu. -
21:49 - 21:52Çiçek hastalýđý, tütün ve
-
21:52 - 21:56yerlilere verilen battaniyelerden,
-
21:56 - 21:59bulaţarak yayýldý.
-
22:00 - 22:03Böylelikle yerlilerin büyük kýsmýnýn
yok olmasý -
22:03 - 22:05çok zaman almadý çünkü saftýlar.
-
22:05 - 22:07Ve çiçek hastalýđý korkunçtu,
hem de ne korkunç. -
22:07 - 22:10Avrupalýlar geldiklerinde,
çođunun ilgilendiđi ţey -
22:10 - 22:13hýzla kaynaklarýn sömürülmesiydi.
-
22:13 - 22:15Yeni dünyadaki tüm
zenginliđi almak istediler. -
22:15 - 22:18Ve o zenginliđin peţinden koţarken,
-
22:18 - 22:22yerli insanlarý kaynak arayýţý
-
22:22 - 22:24ve çýkarýmýnda çalýţtýrmalarý için
-
22:24 - 22:27onlarýn toprakla olan iliţkilerini
-
22:27 - 22:29ve geleneksel ekonomilerini
yavaţ yavaţ -
22:30 - 22:33yok etmek için yerlilerle
birlikte çalýţtýlar. -
22:33 - 22:37Böylelikle zenginliđi elde
edebileceklerdi. -
22:37 - 22:40Bu ţeyleri yerlilere
zorla kabul ettirirken, -
22:40 - 22:42tabii ki, yerli insanlarý, topluluklarýný ve
-
22:42 - 22:46yaţam biçimlerini yok ettiler.
Çođunlukla, yerli insanlar -
22:46 - 22:49Avrupalýlarla girdikleri temas üzerine
-
22:49 - 22:52%90 veya daha fazla nüfus
azaltýmýndan muzdarip oldular. -
22:52 - 22:54Bu bir soykýrýmdý, toprak savaţýydý,
-
22:54 - 22:57çünkü Avrupalýlar, kaynaklarý
almak istediler. -
22:58 - 23:00- Yerleţimci toplum yaţamak için
-
23:00 - 23:02neye ihtiyaç duyuyorsa onu yok etmek için çalýţtý
-
23:02 - 23:06ve bu intihardýr.
Bu bir intihar misyonudur. -
23:06 - 23:09Bunun uzun vadede sürdürülebilir
olabilecek bir yaný yok. -
23:10 - 23:12Madde III
-
23:12 - 23:15- Birkaç yýl önce Oregon'da bir konuţma yapmýţtým,
-
23:15 - 23:18ve bu arkadaţ sonra ţunu dedi,
-
23:18 - 23:22"Devamlý bu kültürün ţiddete dayalý olduđundan bahsediyorsun,
ama ben bunu görmüyorum, -
23:22 - 23:25ben ţiddet uygulamýyorum".
-
23:25 - 23:28Ben de ona, "Tamam öyleyse,
öncelikle tiţörtün nerede üretiliyor?" dedim. -
23:28 - 23:31Baktý ve Bangladeţ'te üretildiđini söyledi. "Ýţte,
bunu konuţmaya ihtiyacýmýz yok demek ki?" dedim. -
23:39 - 23:42- Kahrolasý ölü taklidi yapýyor!
-
23:42 - 23:44- Evet, nefes alýyor.
-
23:44 - 23:46- Ölü taklidi yapýyor ţerefsiz!
-
23:46 - 23:50ATEŢ
-
23:58 - 24:05- Ţimdi öldü.
-
24:06 - 24:08- Endüstriyel uygarlýktaki
yaţam biçimimiz, -
24:08 - 24:10alabildiđine ţiddete dayanýr,
ona gereksinim duyar -
24:10 - 24:13ve ţiddet olmazsa hýzla çökecektir.
-
24:13 - 24:15- Büyük bir patlama! Büyük bir patlama!
-
24:15 - 24:18- Vay canýna!
-
24:18 - 24:20- Ben sadece birkaç yumurta alacađým.
Sen ne kadar istiyorsun? -
24:20 - 24:22- Ýki, yeter.
Tamam. Baţka? -
24:22 - 24:24- Biraz jambon, domates.
-
24:24 - 24:26- Domates, tamam,
buna ne dersin? -
24:27 - 24:28- Tamam, biraz sođan.
Oo, bir de peynir! -
24:29 - 24:31- Her ţey, o zaman sen her ţeyi istiyorsun.
Tamam tamam anladým. -
24:31 - 24:34Bunu sadece patlatacađýz. Ţimdi izle!
-
24:34 - 24:37Jambon ve sebzeleri dođruyorum,
peyniri rendeliyorum -
24:37 - 24:41ve üç saniyede...
-
24:43 - 24:45tüm yumurtalarý çýrpýyorum...
Verna ve Fred için -
24:47 - 24:48bu meyve suyunu yapan makina
omlet de yapabilir. -
24:50 - 24:53Bu güzel elmas gerdanlýđý almak için
-
24:53 - 24:5550 saniyeden daha fazla zamanýnýz yok. Gillian?
-
24:55 - 24:57- Kesinlikle, John, bu güzel mavi elmas
gerdanlýđý alabilmek için bize -
24:57 - 24:59bir telefon etmek isteyeceksin.
-
24:59 - 25:01Bu, 16 beyaz elmas kaplý
-
25:01 - 25:0545.52 ayar bir elmas.
-
25:05 - 25:08Üstünde 46 elmas daha bulunan
platin bir zinciri var. -
25:08 - 25:10- Bunlar mangal için 1204 onsluk
-
25:10 - 25:12güney tavuk göđüsleri.
-
25:12 - 25:14Bunlar Stuffin GourmetŽ,
taze çiftlik tavuk göđüsleri; -
25:14 - 25:19çiftlikten arka bahçenize geldiler.
-
25:20 - 25:23Mükemmel bir ţekilde terbiye edilmiţ,
gevrek, -
25:23 - 25:25sulu ve tümüyle lezzetli olduklarý garantilidir.
-
25:25 - 25:28- O ölçümlere ince ayar yapýn,
o ölçümleri dosyada tutuyoruz. -
25:28 - 25:30Kaydedildiler,
Bilgisayardalar. -
25:30 - 25:33Bizim için ölçümleri yeniden düzenlediđin
-
25:33 - 25:35ve ince ayar yaptýđýn kýsma geri dön.
-
25:35 - 25:38O zaman daha uygun olacađýna
-
25:39 - 25:42inandýđýmýz baţka bir çift kotu
-
25:42 - 25:44size gönderme ţansýmýz olacaktýr.
-
25:46 - 25:48- 5'ten itibaren geri sayýma
-
25:48 - 25:51baţlýyoruz.
-
25:51 - 25:54Oradaki herkes bana yardým etsin,
-
25:54 - 25:58(patlama)
-
25:58 - 26:00hadi be!
-
26:00 - 26:02Ýţe yaradý!
-
26:02 - 26:05Ýkincisi, ţunu dedim,
"Peki, kira ödüyor musun?" -
26:05 - 26:08O da, "Evet..." dedi.
-
26:08 - 26:10"Neden?" diye sordum ona.
-
26:10 - 26:12"Çünkü, bir evim yok." dedi.
-
26:12 - 26:15Ona; "Hayýr, hayýr, eđer kirayý
ödemezsen ne olur?" diye sordum. -
26:17 - 26:20O da bana; "O zaman, ţerif gelip
beni evden çýkaracaktýr." dedi. -
26:20 - 26:22Ben de, "Bu ne demek yani?
Ne olurdu?" dedim. -
26:22 - 26:24O da bana, "Peki, ţerif gelir ve kapýyý çalardý..."
-
26:24 - 26:25Ben de ona, "Tamam güzel,
kapýyý açtýđýnda ţu olurdu... -
26:25 - 26:26...ve sen ţerife, 'Selam! Akţam yemeđimi yapýyordum.
-
26:26 - 26:27Biraz ister misin?' derdin.
-
26:27 - 26:28Ve ţerif oturur, onu zehirlemez,
karnýný doyurursun. -
26:28 - 26:29Yemekten sonra ţöyle derdin;
-
26:29 - 26:30"bana eţlik etmenden çok keyif aldým;
ama aslýnda o kadar da keyif almadým. -
26:30 - 26:32Ţimdi evimden çýkmaný
istiyorum." derdin. Ne olurdu? -
26:36 - 26:38O da, "Ţerif silahýný çýkarýr
ve ţöyle derdi, -
26:49 - 26:51'Seni bu evden çýkarmak için buradayým
çünkü kirayý ödememiţsin.'" -
26:52 - 26:54Ben de ona, "Ya. O halde kira
ödemenin sebebi silahlý bir adamýn -
26:55 - 26:57gelip seni götürmesiymiţ."
diye cevap verdim. -
26:57 - 26:59O da bana, "Sanýrým anladým."
diye karţýlýk verdi. -
26:59 - 27:02Ben de ona, "Pekala, tekrar deneyelim.
-
27:02 - 27:04Açsanýz ne olur,
markete gidersiniz -
27:04 - 27:06ve yemeye baţlarsýnýz.
Ne olacaktýr?" -
27:06 - 27:09"Birisi ţerifi arayacaktýr."
-
27:09 - 27:11Ben de, "Ýţte, o silahla gelip
sizi götürecek olan ayný adam, -
27:12 - 27:15tam bir dallama, deđil mi?" dedim.
-
27:15 - 27:17Ýţte, çok fazla ţiddet görmememizin
sebeplerinden birisi de -
27:17 - 27:20onun ihraç edilmesidir.
Bir diđer nedeni de ... -
27:23 - 27:25gezegenden kaçmamýz için "ödemekte"
-
27:25 - 27:29sorun olmadýđýna dair tuhaf
bir fikre inanýp desteklediđimiz -
27:29 - 27:31sisteme metabolize olmuţ olduđumuzdur.
-
27:31 - 27:33Bu çok tuhaf.
-
27:33 - 27:35Ve, ţayet ödemezseniz,
o zaman silahlý adamlar gelir -
27:35 - 27:39ve size kötü ţeyler olur.
-
27:39 - 27:42Örnek II
-
27:42 - 27:45Birkaç yýl önce
bir arkadaţýmdan bir telefon aldým. -
27:45 - 27:46Çevreci bir aktivistti.
-
27:46 - 27:49Ađlýyordu ve ţöyle dedi,
-
27:49 - 27:51"Bu iţler beni öldürüyor,
kalbim kýrýlýyor." -
27:51 - 27:52Ben de ona, "Tabii, bilirim. Böyle olur."
-
27:52 - 27:55O da bana;
-
27:55 - 27:56"Egemen kültür her ţeyden
nefret ediyor, deđil mi?" dedi. -
27:56 - 27:58Ben de ona, "Evet, eder. Kendisinden bile." dedim.
-
27:58 - 28:00Ölüme aç, deđil mi? dedi.
Ben, Evet, öyle dedim. -
28:00 - 28:02Durdurulmadýkça, gezegen üzerindeki her ţeyi öldürecek, deđil mi? dedi.
-
28:02 - 28:05Evet, öyle, durdurulmadýkça.
-
28:05 - 28:08Sonra bana, Onu daha mükemmel,
-
28:08 - 28:10yeni harika bir geleceđe
dönüţtüremeyeceđiz, deđil mi? dedi. -
28:10 - 28:12"Yeţil, Paranýn Rengidir"
-
28:12 - 28:14Balta girmemiţ ormanlarýn %98'i yok oldu.
-
28:14 - 28:19Kýrlarýn %99'u yok oldu.
-
28:29 - 28:31Bu gezegen üzerindeki nehirlerin
%80'i yaţamý artýk beslemiyor. -
28:31 - 28:33Bizler türlerin dýţýndayýz, toprađýn dýţýndayýz
-
28:33 - 28:35ve zamanýn dýţýndayýz.
-
28:35 - 28:38Ve, birçok çevre hareketinin
-
28:39 - 28:41bize söylediđi,
-
28:42 - 28:44tüm bunlarý, kiţisel,
-
28:44 - 28:46tüketici seçimleri yoluyla durdurmaktýr.
-
28:46 - 28:48Ürünlerimizi basitçe satýn alarak,
-
28:48 - 28:51tüketici daha yeţil bir dünyaya
küçük ve basit bir adým atabilir. -
28:51 - 28:53Öyleyse, bir rulo alarak
ve bir rulo aracýlýđýyla, -
28:53 - 28:55milyonlarca ađacýn kurtarýlmasýna
yardýmcý olabilirsiniz. -
28:56 - 28:58Bizler, çevre hareketinin neden iţlemediđi
-
28:58 - 29:00hakkýnda daha çok ţey söylemesi için tarihine
-
29:08 - 29:14bakabiliriz diye düţünüyorum.
-
29:18 - 29:21Özellikle, 70'ler ve 80'lerde,
birçok hoţ radikal -
29:21 - 29:24ve militan çevreci olay vardý.
-
29:24 - 29:29Birçok biçimde, bu, çevrecilik için
bir doruk noktasýydý. -
29:29 - 29:31Mesela, Greenpeace kuruldu.
-
29:31 - 29:33Bazý ortamlarda çevreci olmak
çok olađan bir ţey haline geldi. -
29:33 - 29:35Ve sonra, ţirketler kendilerine "yeţil" diyerek
-
29:35 - 29:37birçok ţeyi satabileceklerini farkettiklerinde
-
29:37 - 29:40o zamanlarda bir de yön deđiţimi baţladý.
-
29:40 - 29:42Yeţil aklama, ţirketlerin popüler olan
-
29:43 - 29:45ve insanlarýn duyarlýlýđýna hitap eden,
-
29:45 - 29:48çevre ve ekolojiye duyarlýlýk sađlayan
-
29:48 - 29:50aktiviteler üzerine etiketler
yapýţtýrma giriţimidir. -
29:50 - 29:52Bugünkü toplum içerisindeki
insanlarýn büyük çođunluđunda -
29:53 - 29:57topyekün bir inkar hissi vardýr.
-
29:57 - 29:59Ýyi ve dođru olduđunu düţündükleri
-
29:59 - 30:01ve böylece bir toplum olarak
veya bir uygarlýk olarak -
30:01 - 30:05özellikle dođal dünyayla iliţkili olarak
eylemleri arasýnda bađlantý kurmamaktadýrlar. -
30:05 - 30:08Ýnsanlarýn ileri sürdükleri bir sürü
"çözümle" gerçek bir sorunum var. -
30:08 - 30:11çünkü bu çözümler, neyin gerçek veya gerçek olmadýđý
konusunda kafa karýţýklýđý yaratýyorlar. -
30:11 - 30:13Yaptýklarý, endüstriyel ekonomiyi
dođal bir durum olarak almaktan baţka bir ţey deđil. -
30:13 - 30:17"Endüstriyel ekonomiyi nasýl kurtarýrýz, aa gerçi,
bir de gezegenimiz olsa daha iyi olurdu." -
30:17 - 30:20Kontrolden çýkmýţ bir sera gazý salýnýmý varsa
-
30:20 - 30:22ve gezegen yaţanýlamaz bir yer haline geliyorsa
-
30:22 - 30:25kenevir sabunu alýp almamamýn bir önemi yok.
-
30:26 - 30:28Büyük çevreci örgütlerin
-
30:28 - 30:33modern ana akým çevre hareketi-
-
30:33 - 30:35Greenpeace, ve Sierra Kulübü, ve diđerleri-
-
30:35 - 30:38dođayý kaynak olarak gören,
-
30:41 - 30:44ayný kültürel yalandan köklerini alýr.
-
30:44 - 30:48Dođa kullanýlabilen ve yönetilebilen bir ţeydir.
-
30:48 - 30:52Dođa, filozof Martin Heidegger'in
-
30:52 - 30:57belirttiđi gibi, sýnýrsýzca sömürebileceđimiz
-
30:57 - 31:00büyük bir benzin istasyonudur.
-
31:02 - 31:07Bu hali daha bilgece idare etmemiz gerektiđini söyleyebilirler;
-
31:07 - 31:10ama dünyanýn efendisi olduđumuz
-
31:10 - 31:14ve dünyanýn bizim için metaya dönüţtürmek üzere,
-
31:14 - 31:20alýnýp satýlacak bir kaynak olarak varolduđu düţüncesi devam ettiđi sürece,
-
31:22 - 31:25çevreciliđi bu perpektif içinde muhafaza ettikleri sürece,
-
31:25 - 31:28bu kültürün tuttuđu kendi kendini yok eden yoldan kopamayacaklar.
-
31:28 - 31:30Mayýs 2010'da, 21 kereste ţirketi içlerinde
Greenpeace ve David Suzuki Vakfý'nýn da olduđu -
31:30 - 31:32çeţitli büyük çevre örgütleriyle bir anlaţma imzaladý.
-
31:32 - 31:34"Kanada Kutupaltý Ormanlarý Anlaţmasý"
olarak bilinen anlaţma, -
31:34 - 31:37kutupaltý ormanlarýndaki kerestecilik faaliyetlerine
karţý tüm sesleri susturmayý amaçlýyordu. -
31:37 - 31:41Pazar daha da önemli olacaktýr.
-
31:41 - 31:44Çođu tüketici, Kuzey Ormaný'nda
bir deđiţimi arzulamaktadýr. -
31:44 - 31:47Orman Ürünleri Ýţbirliđi ve
-
31:47 - 31:5021 üye ţirketi
-
31:50 - 31:53daha yeţil ürün taleplerine yanýt vermektedir,
-
31:53 - 31:58ve pazar buna yakýn ilgi gösterecektir.
-
31:58 - 32:01Eđer deđiţim gerçekleţmiyorsa,
-
32:01 - 32:04anlaţmanýn bir parçasý olan partilere,
-
32:04 - 32:07çevre örgütlerine,
orman ürünü ţirketlerine -
32:07 - 32:10taahüt ettikleri ţeyi yapmalarý için
baský uygulayacaklardýr. -
32:10 - 32:13Ve bir ţeyler yerine getirildiđinde
-
32:13 - 32:17ţirketler ödüllendirilecektir
-
32:17 - 32:20ve deđiţim zeminde gerçekleţir.
Bundan tamamen eminim. -
32:20 - 32:25Anlaţmanýn bir ilginç parçasý da
-
32:26 - 32:30bizim tarafýmýzdaki Greenpeace,
David Suzuki, Forest Ethics, -
32:30 - 32:34Canadian Parks ve
Wilderness ile ilgilidir. -
32:34 - 32:38Baţka birisi gelip de bize zorbalýk ettiđinde,
-
32:38 - 32:41anlaţma, fiilen bir araya gelip
-
32:41 - 32:44saldýrýyý birlikte püskürtmemizi gerektirir
-
32:44 - 32:47ve "benimle savaţ, çetemle savaţ" diyebiliriz.
-
32:47 - 32:49Kiţisel olarak büyük, kurumsallaţmýţ
-
32:49 - 32:51çevre örgütlerinden tiksiniyorum;
-
32:51 - 32:54Onlarýn yardým etmekten çok
sorun yarattýklarýný düţünüyorum. -
32:54 - 32:57Bu örgütler sadece eko-bürokrasilerdir.
-
32:57 - 33:00Ve isim vermeyeceđim çünkü
-
33:00 - 33:02bu örgütlere sövüp saymayý sevmiyorum.
-
33:02 - 33:05Birisi hariç, o da Greenpeace.
-
33:05 - 33:08Greenpeace'i eleţtirebilmemin
sebebi de kurucularýndan olmamdýr, -
33:08 - 33:11ve bu yüzden bazen kendimi
Dr. Frankenstein gibi hissediyorum. -
33:11 - 33:13Ve bu örgütün yaratýlmasýna yardým ettiysem,
eleţtirebilirim diye düţünüyorum. -
33:13 - 33:16Ve Greenpeace'in ţimdi dünyanýn en büyük
-
33:16 - 33:19"iyi-hisset" örgütüne dönüţtüđünü düţünüyorum.
Ýnsanlar iyi hissetmek için katýlýyor, -
33:19 - 33:23"Çözümün bir parçasýyým, sorunun bir parçasý deđilim."
diye düţünmelerini sađlýyor. -
33:23 - 33:26Greenpeace bir yýlda
300 milyon dolara yakýn para elde ediyor; -
33:26 - 33:29ve bu parayla ne yapýyorlar?
-
33:29 - 33:32Daha fazla para üretiyorlar.
-
33:32 - 33:35Ve ţimdi totemin zirvesinde olanlar,
çevreciler deđiller -
33:35 - 33:38onlar fon sađlayýcýlarý, muhasebeciler,
-
33:38 - 33:41hukukçular ve iţ insanlarýdýrlar.
-
33:41 - 33:44Ýnsanlar dolarlarýný kasa tezgahlarýna
veriyorlar. Bunun sebebi, -
33:44 - 33:47onlarýn oy vermenin kamuoyunu
gösterdiđini ve eninde sonunda -
33:47 - 33:49kar marjlarýna dikkat edeceklerini
-
33:49 - 33:51ve ürünleri satýp satamayacaklarýný bilmeleridir.
-
33:51 - 33:53British Columbia'da çevre hareketiyle ilgili olan ţey
-
33:53 - 33:55onun çýkmazda olduđudur.
-
33:55 - 33:59Büyük liderler orada uzlaţtýlar;
-
33:59 - 34:03gidip yatađa girdiler.
-
34:03 - 34:05Ve bu o hareketi yere serdi.
-
34:05 - 34:071990'larda Nuxalk Ulusu, Great Bear Yađmur Ormanlarý
olarak da bilinen geleneksel topraklarýndaki -
34:07 - 34:10kerestecilik faaliyetlerini durdurmak için
bir dođrudan eylem kampanyasýnda bulundu. -
34:10 - 34:14Mücadeleleri, Greenpeace,
Sierra Club ve Forest Ethics gibi -
34:14 - 34:17iyi finanse edilmiţ çevre gruplarý tarafýndan
en sonunda asimile edildi. -
34:17 - 34:19Dođrudan eylem vardý, blokajlar vardý
-
34:19 - 34:21ve Great Bear yađmur ormanýnda
kerestecilik yapan -
34:21 - 34:24ţirketlere yođun baský uygulayan,
-
34:24 - 34:26uluslararasý bir pazar kampanyasý vardý.
-
34:26 - 34:28Ancak sonuç ţöyleydi ki,
hepsi gerçekten iţe yarayan, -
34:29 - 34:31dođrudan eylem ve iţleyiţi durduran
-
34:31 - 34:34pazar kampanyalarý yapan bir çok grubun bulunduđu
-
34:34 - 34:36çevreci tarafta baţ müzakereci olarak
Tzeporah Berman'la yapýlan -
34:36 - 34:40kapalý kapýlar ardýndaki
-
34:40 - 34:43görüţmelere yem edildi.
-
34:43 - 34:47Kamu gözetimi kaldýrýldý ve
-
34:47 - 34:53Amerika Aborjinleri'yle ve korumacý gruplarla imzalanan
-
34:53 - 34:55protokol anlaţmalarý temel
olarak bir tarafa saptýrýldý -
34:55 - 34:57ve böylelikle protokol anlaţmalarý
delegelere korumanýn -
35:19 - 35:21yüzde 40'tan yüzde 60'a
-
35:21 - 35:23çýkarýlmasýný müzakere etme emri verdi.
-
35:23 - 35:25ancak olan ţuydu ki
yüzde 20'ye anlaţmýţlardý. -
35:25 - 35:27Ýnsanlar bana Greenpeace Kanada'nýn
eski baţkanýnýn ţimdi -
35:27 - 35:29kerestecilik endüstrisi için çalýţtýđýný
-
35:29 - 35:32söylediđinde bu bana tuhaf gelmiyor.
-
35:32 - 35:35Greenpeace Avustralya'nýn eski baţkaný
-
35:35 - 35:38ţimdi madencilik endüstrisi için çalýţýyor.
-
35:38 - 35:41Greenpeace Norveç'in eski baţkaný
-
35:41 - 35:44balina endüstrisi için çalýţýyor. Çünkü bu durum zaten
bir ţirketten baţka bir ţirkete geçmekten ibaret. -
35:44 - 35:471975'te Greenpeace,
balina avcýlýđýna karţý -
35:47 - 35:50denizlerde avcý filolarona karţý
bir kampanya baţlattý. -
35:50 - 35:522010 Haziran'ýnda, Greenpeace,
Japonya gibi ülkelerin ticari amaçlarla -
35:52 - 35:55balina avlamalarýna izin veren
bir anlaţmayý imzaladý. -
35:55 - 35:57Sonraki nesiller tarafýndan
-
35:57 - 36:00yargýlanabileceđimiz tek kýstas,
-
36:00 - 36:03toprađýn, suyun ve yeryüzünün sađlýđýdýr.
-
36:03 - 36:05Geri dönüţüm yapýp yapmadýđýmýzý önemsemeyecekler;
-
36:06 - 36:08milletvekillerimize yazýp yazmadýđýmýzý önemsemeyecekler.
-
36:08 - 36:10Ne kadar çok çaba harcadýđýmýzý önemsemeyecekler.
-
36:10 - 36:12Önemseyecekleri tek ţey havayý soluyabilip
soluyamayacađýmýz ya da suyu içip içemeyeceđimizdir -
36:12 - 36:14toprađýn onlarý besleyip beslemeyeceđidir
-
36:14 - 36:16Ve onlar bizim ne kadar çabaladýđýmýzý önemsemeyecekler,
-
36:16 - 36:20bunlarýn hiçbirisini önemsemeyecekler
önemseyecekleri ţey, -
36:21 - 36:25...canlý bir gezegen üzerinde yaţýyor muyuz?
-
36:25 - 36:29Örnek III
-
36:31 - 36:35Tamam, peki
-
36:35 - 36:39...Bilmiyor olabilirsiniz ama
-
36:44 - 36:46Star Wars filminin ilk taslađýný
-
36:46 - 36:49Lucas yazmadý.
-
36:49 - 36:51Ýlk taslađý çevreciler yazdý;
-
36:51 - 36:54ve biraz daha farklýydý.
-
36:54 - 36:57Öncelikle, filmin adý aslýnda
"Yýldýz Savaţlarý" deđildi. -
36:57 - 36:59Filmin adý "Yýldýz Ţiddet Karţýtý
Sivil Ýtaatsizliđi"ydi. -
36:59 - 37:02Star Wars'un hikayesi ise ţöyle,
hatýrlamayanlar için biraz anlatayým: -
37:02 - 37:04Ýmparatorluk "Ölüm Yýldýzý" denen
dev bir makine yapar. -
37:04 - 37:06Bu öyle bir makinedir ki, tüm
bir gezegeni imha edebilir. -
37:06 - 37:09Filmde isyancýlar Ölüm Yýldýzý'ný yok
etmenin bir yolunu bulurlar. -
37:09 - 37:13Sonunda, Luke Skywalker
-
37:19 - 37:25"güç"ü kullanarak savaţ gemilerini
atlatýr... -
37:29 - 37:31ve egzoz borusuna bir torpido atýp
-
37:38 - 37:42Ölüm Yýldýzý'ný patlatýr.
-
37:42 - 37:46Oysa filmin, çevrecilerce yazýlan ilk taslađý
-
37:46 - 37:49biraz daha farklýydý:
-
37:49 - 37:52Ýsyancýlar, gerçekten Ölüm Yýldýzý'ný patlatmadýlar.
Onun yerine -
37:52 - 37:55imparatorluđun galaksiler arasý ilerleyiţini
durdurmak için farklý yöntemler kullandýlar. -
38:01 - 38:03Örneđin imha edilecek gezegenlerdeki canlýlara
Ölüm Yýldýzý sakinlerine satmak üzere -
38:05 - 38:08el yapýmý kenevir çanta ve gurme kahve gibi
-
38:08 - 38:11lüks ürünler ürettirdiler.
-
38:11 - 38:15Ýzleyiciler, bir sürü askeri ve imparatorluk
vatandaţýný -
38:15 - 38:19bu gezegenlerde ekolojik turlar yaptýrmaya
yönelik -
38:19 - 38:23planlar hazýrlandýđýný da görecektirler.
-
38:23 - 38:25Bunun amacý, herkese bu gezegenlerin
Ýmparatorluk için -
38:25 - 38:27ekonomik bakýmdan gerekli olduđunu ve yok
edilmemeleri gerektiđini göstermekti. -
38:27 - 38:30Ýzleyicilerin ađzýný açýk býrakacak
bir sürpriz manevra ise -
38:30 - 38:33diđer isyancý gruplarýn Ýmparatorluđa...
-
38:35 - 38:37Darth Vader'ýn raporunda geçen,
-
38:37 - 38:39"Ekolojiye önemli bir etki oluţmamýţtýr"
ifadesinin gezegeni -
38:39 - 38:43patlatmakla çeliţtiđi yönünde dava açmasýydý.
-
38:43 - 38:47Ýzleyiciler, Darth Vader'ýn yönettiđi
ţirketlerin sattýđý ürünleri -
38:47 - 38:51boykot planlarýný öđrenirken,
heyecandan týrnaklarýný yiyecekler. -
38:51 - 38:54Dođrudan Bay Vader'a gönderilmiţ,
-
38:54 - 38:56kendisinden gezegeni patlatmamasýný rica eden
çuvallarca mektubu görünce tüm dünyadaki -
38:56 - 38:58sinemalarda, izleyiciler ayakta
alkýţ tutmaktan kendilerini alamayacaklar. -
38:58 - 39:00Tüm bunlarýn Ýmparatorluđu dize
getirmeye yeteceđi gibi -
39:00 - 39:02acayip iyi ve heyecanlý bir film yapmaya da
yeteceđini hepimiz biliyoruz. -
39:02 - 39:05Sorun ţu ki: bundan fazlasý var.
-
39:05 - 39:07Anaakým isyancýlarýn dalkavukluđundan mutsuz
-
39:07 - 39:11binlerce kaçak isyancý
en katý yürekli sinema izleyicisinin -
39:11 - 39:13bile göz yaţlarýný tutamayacađý bir sahnede
-
39:13 - 39:16yok edilecek gezegenlerde kol kola girip
-
39:16 - 39:19"Give Peace a Chance"ý söylemeye
karar verirler. -
39:19 - 39:22Bunun dvd'lerini Darth Vader'a
-
39:22 - 39:24ve patronu Grand Moff Tarkin'e
-
39:24 - 39:26kucak dolusu sevgilerle postalarlar.
-
39:27 - 39:29Birkaç isyancý, Ölüm Yýldýzý'na gizlice
-
39:29 - 39:33girip kendilerini ekipmana zincirlerler.
-
39:33 - 39:35Bu sýrada askerlere gönüllü bir biçimde teslim olmak...
-
39:35 - 39:38veya sonuna kadar zincirli kalmak
-
39:38 - 39:41konusunda hararetli tartýţmalar döner.
-
39:41 - 39:43Filmde muhteţem ve cüretkar
bir orijinallikle, -
39:43 - 39:46isyancýlar asla fikir birliđine
varamazlar. -
39:46 - 39:49Dahasý da var. Ölüm Yýldýzý'na
girenlerden küçük bir grup, -
39:49 - 39:52birkaç uzay gemisini yakýp "Galaksi
Özgürlük Cephesi" yazýlamasý yaparlar. -
39:52 - 39:54Bu gruptan, birkaç kiţi ayrýlýr
-
39:54 - 39:58ve nihayet Darth Vader'ýn özel
odasýna girmeyi baţarýrlar. -
39:58 - 40:01Girince, arkasýna saklanýp
-
40:01 - 40:03yüzüne bir vegan pastayý yapýţtýrýrlar.
-
40:03 - 40:05Yönetmenler, bu sahneyi
kesmeye karar verdiler çünkü -
40:05 - 40:07ayný anda geliţtirdikleri
-
40:07 - 40:09bir projeye çok benziyordu:
-
40:09 - 40:12"Hitler'e Pasta Komplosu".
-
40:12 - 40:14Ölüm Yýldýzý tepelerinde açýkça belirince,
-
40:14 - 40:16birkaç isyancý karţý koymak için
silahlanmayý önerirler. -
40:17 - 40:20Bu isyancýlar çođunlukla,
-
40:20 - 40:23pasifist isyancýlar tarafýndan öfkeyle karţýlanýr.
-
40:23 - 40:26Onlara göre, "Ölüm Yýldýzý'ný yönetenlere saldýrmak
-
40:26 - 40:30Ýmparatorluđun zararlý felsefesinin,
arka kapýdan girmesinin -
40:30 - 40:33bir örneđinden baţka bir ţey deđildir".
-
40:33 - 40:36Derler ki, "Darth Vader'ý deđiţtirmek
istiyorsak -
40:36 - 40:38önce kendimiz deđiţimin kendisi olmalýyýz...
-
40:38 - 40:40Darth Vader'ýn yüređini deđiţtirmek için,
-
40:40 - 40:43önce kendimizinkini deđiţtirmeliyiz...
Her ţeyden önce, Darth Vader'a -
40:43 - 40:45ţefkat duymalý ve onun da
bir zamanlar çocuk olduđunu hatýrlamalýyýz." -
40:45 - 40:47Sonunda, Leia, Luke, Han, Chewbacca ve
-
40:47 - 40:49birkaç robot çýkýp Ölüm Yýldýzý'ný
yok etmenin bir yolunu -
40:49 - 40:51bulduklarýný diđerlerine söylerler.
Diđer isyancýlarýn elbette ödleri kopar. -
40:51 - 40:54Leia, Luke, Han, Chewbacca, iki robot ve
-
40:54 - 40:56pasifistler arasýnda bir bođuţma yaţanýr.
-
40:56 - 40:58Pasifistler bunlarý odadan ve
filmden kovarlar. -
40:58 - 41:00Bu çok da sorun olmaz çünkü zaten
-
41:00 - 41:02kovulanlar minör karakterlerdir.
Her neyse, film ţöyle biter: -
41:02 - 41:04Ölüm Yýldýzý yaklaţtýkça yaklaţýr ve...
-
41:04 - 41:06bir Ölüm Yýldýzý'ný görürüz...
bir gezegeni... -
41:06 - 41:08bir Ölüm Yýldýzý'ný görürüz...
bir gezegeni... -
41:08 - 41:10ve sonra Ölüm Yýldýzý'ndan
lazerin çýkmaya baţladýđýný görürüz. -
41:10 - 41:13O pis kýrmýzý parlaklýđý...
Sonra gezegeni... -
41:13 - 41:17ve küçük bir ýţýđý görürüz
-
41:17 - 41:20O ýţýk, gezegen patlamadan tüyen çevrecilerdir.
-
41:20 - 41:23Sonra Ölüm Yýldýzý'ný görürüz ve...
-
41:23 - 41:25gezegeni patlatýr.
-
41:25 - 41:28Ardýndan filmin, çevrecilerin zaferini
-
41:28 - 41:30gözler önüne seren son sahnesinde
-
41:30 - 41:32New Empire Times'ýn 43. sayfasýnda, en alt solda
-
41:32 - 41:34gezegenin imhasýna dair üç cümle görürüz:
"Çevreciler imhayý protesto etti..." -
41:34 - 41:36Bizimkiler de, "Basýna çýktýk!" falan olurlar.
-
41:36 - 41:38Madde IV
-
41:38 - 41:40Bir bütün olarak kültür
-
41:40 - 41:42ve bu kültürün üyelerinin büyük çođunluđu delidir.
-
41:42 - 41:45Kültür, yaţamý yok etmeye yönelik
-
41:45 - 41:47bir ölüm dürtüsü tarafýndan yönlendirilir.
-
41:47 - 41:49Halkýn gerçekten ţunu anlamaya ihtiyacý var;
-
41:49 - 41:52alternatif mucizevi yakýtlarýn, biyodizelin,
ethanolün, nükleer veya güneţ enerjisinin, -
41:52 - 41:54trans yađýn... tüm bunlarýn mutlu,
iţleyen bir toplumda yaţamamýzla bir alakasý yok -
41:54 - 41:56Bizler, kolay eriţilebilir enerji kaynaklarýnýn
hepsini tüketmiţ bulunuyoruz: -
41:56 - 41:59ve biz özellikle ucuz petrole bađlý olan yaţamýn
devasal yolunu hali hazýrda inţa ediyoruz. -
41:59 - 42:01Bilinen anlamýyla dünya,
-
42:01 - 42:04yani petrole bađlý olan dünya
bir sona dođru yaklaţýyor. -
42:04 - 42:07Bir kýrýlmaya dođru gidiyoruz.
Perol tekrardan gelmeyecek. -
42:07 - 42:09Fort McMurray
Alberta, Kanada -
42:11 - 42:16Katranlý kumlar muhtemelen insanlýk
-
42:19 - 42:22tarihinin en büyük sanayi projelerinin biri.
-
42:22 - 42:28Katranlý kumlar, ţu anda, gezegen üzerindeki en büyük,
-
42:30 - 42:33en yýkýcý çevre projesi.
-
42:33 - 42:38Bu, yađ ekstraksiyonu
-
43:01 - 43:04yani, gezegendeki en kirli yađlardan ...
-
43:04 - 43:09Bu, yađ eldesi için çok yüksek miktarda
enerji gerektiđi anlamýna gelir -
43:09 - 43:14ve bu yađý çýkarma amacýmýz
yani bu kirlinin daha kirlisi ... -
43:14 - 43:19yađý çýkarma amacýmýz
-
43:20 - 43:24ortada daha baţka petrol
kalmamýţ olmasýndandýr. -
43:24 - 43:28Katranlý kum aslý itibariyle, petrol deđildir.
-
43:30 - 43:34Etkili bir ţekilde,
-
43:34 - 43:37sentetik süreç boyunca
madenin iţlenmesi ve -
43:38 - 43:42kantranlý kumun rafinasyonu
yürütülen bu iţleme -
44:00 - 44:09yaklaţýk yüz milyon yýllýk
bir zaman eklemektedir. -
44:16 - 44:19Katranlý kumlar, New York'u
kaplayacak kadar -
44:19 - 44:21veya Ýngiltere'nin yüz ölçümünden daha
büyük bir alanda birikmiţ durumdadýr. -
44:22 - 44:24Bu, insanlýk tarihinin en büyük endüstriyel
projesi olarak kabul edilir -
44:24 - 44:27ve aţikar biçimde, baţlamýţ bulunmaktadýr.
-
44:30 - 44:32Katranlý kumdan, su buharý ve ýsýtýlmýţ su ile
-
44:32 - 44:35temel olarak kaynatma yoluyla
yađ çýkarýmý yapýlýr. -
44:35 - 44:38Böylece yađ, köpük gibi suyun üstüne çýkar
-
44:38 - 44:42sonra kazýnýr ve zift elde edilir.
-
44:42 - 44:44Bu madencilik süreçleri ve "in-situ" olarak
adlandýrýlan yerinde iţleme yapýlan süreçlerden -
44:44 - 44:47her ikisi de kumdan zift eldesinde
-
44:47 - 44:49büyük ölçüde kullanýlan metodlardýr.
-
44:49 - 44:51Bir fýçý petrol eldesi için,
öncelikle yeri ve -
44:51 - 44:53yerdeki kýrýk ađaç parçalarýný
-
44:53 - 44:56ve benzeri ţeyleri temizledikten sonra
-
44:56 - 44:58yaklaţýk 200 fit derinlikte bir çukur kazýlýr.
-
44:58 - 45:00Her bir fýçý yađ için 4 fýçý su kullanýlan bu iţlem
-
45:00 - 45:03aslýnda "bulamaçlama"
olarak adlandýrýlýr ve -
45:03 - 45:05yüksek vektörel hýzda
-
45:05 - 45:07yüksek sýcaklýktaki su ile döndürülerek
-
45:09 - 45:12karýţtýrma iţleminin yapýldýđý,
pre-sentetik yađ olan zifti kumun kendisinden -
45:12 - 45:15ve tüm kil ve silt parçacýklarýndan
ayýrmak için yapýlan iţlemdir. -
45:15 - 45:20Fakat, hali hazýrda kazma iţlemi ile birlikte
-
45:20 - 45:23ortaya çýkan yüzlerce ton toprakla
ne yapýlmalýdýr? -
45:24 - 45:28Fakat bu iţlem için de nihayetinde
enerji gerekmektedir, -
45:28 - 45:30insanlarýn söylediđine göre yaklaţýk olarak;
-
45:30 - 45:32yarým fýçý enerji, sadece bir fýçý yađ
üretmek için gerekmektedir. -
45:33 - 45:36böylece her fýçý enerji girdisiyle beraber
-
45:36 - 45:38iki fýçý yađ üretimi yapýlabilmektedir.
-
45:38 - 45:40Oysa, geleneksel yöntemler ile
-
45:40 - 45:43ham petrol elde etmek için girilen
-
45:43 - 45:45enerji açýsýndan çok çok küçüktür.
-
45:45 - 45:47Bu yüzden, üzerinde konuţulmasý
gereken en önemli -
45:47 - 45:49noktalardan biri orandýr;
yani Irak gibi her varil yađdan -
45:49 - 45:51yaklaţýk, 100 varil geri alabileceđin
bir oran kullanmayý denemek. -
45:51 - 45:54Fort Chipewyan
Alberta, Kanada -
45:54 - 45:57Bir çok farklý yerli toplumun
çevresinde yer aldýđý -
45:57 - 45:59Albertha'nýn kuzeyinde yer alan
Athabasca Nehri'nin sularý -
45:59 - 46:01katranlý kumlardan, benzin
elde etmek üzere çekilmiţtir. -
46:03 - 46:07Nehrin, gres yađý ve
-
46:07 - 46:09arýtýlmamýţ pis su atýklarý gibi
-
46:09 - 46:12yađ eldesi sýrasýnda
ortaya çýkan atýklarca -
46:12 - 46:14ve bazen de kazara
-
46:14 - 46:16toksik kimyasallarýn
-
46:16 - 46:18direkt oalark Athabasca nehrine
-
46:18 - 46:20dökülmesi sebebiyle nehirde
kirlilik baţ göstermiţtir. -
46:20 - 46:23Fort Chipewyan topluluđu, yani
-
46:23 - 46:26Mikisew Cree ve Dene Chipewyan'ýn
her ikisi de -
46:26 - 46:30neler olduđuyla ilgili olarak
yükselen tehlikeye karţý -
46:30 - 46:34bir süredir mücadele ediyorlar
-
46:38 - 46:43ve toplulukta nadir görülen
kanser vakaalarýndaki artýţ -
46:53 - 46:56otoimmün hastalýklar
-
46:56 - 47:00topraktaki arsenik miktarý,
geyik eti ve -
47:00 - 47:05balýklarda yüksek seviyelerdeki
ađýr metal birikimi -
47:07 - 47:10ve civa miktarýndaki artýţ temelde, bütün
çevrenin kirlenmesine sebep olmaktadýr. -
47:10 - 47:13Fort Chipewyan insanlarýný
öldüren bu etmenler -
47:13 - 47:16kim bilir bizim toplumumuzu
nasýl etkiliyor. -
47:16 - 47:18Daha önce de söylediđim gibi bu ađýr iţleyen
bir endüstriyel soykýrým. -
47:18 - 47:20Teyzemi bu yüzden toprađa verdim,
-
47:20 - 47:22amcamý da toprađa verdim ve bir
teyzem bu çevrenin içinde yaţamakta.. -
47:22 - 47:25Ve bu bir savaţtýr, bu
yaţamlarýmýz için bir savaţtýr -
47:27 - 47:29çünkü hükümet,
-
47:29 - 47:32Fort Chip'deki insanlarýn
ölmesine göz yumuyor. -
47:32 - 47:34Katranlý kumlar, sadece yakýt
elde etmek için deđil, -
47:34 - 47:36Amazon Nehri havzasý
dýţýndaki dünyada -
47:36 - 47:39en hýzlý ikinci ormansýzlaţtýrma oraný ile
-
47:39 - 47:43Kuzey Amerika'daki iklim deđiţikliđine
-
47:43 - 47:47ikinci en hýzlý katkýyý da sađlamýţ oluyorlar.
-
47:47 - 47:50Ve onlarýn bahsettiđi bu üretimlerin amacý
-
47:50 - 47:54karbondioksit emilimi yapacak.
-
47:56 - 47:58Bu yüzden Kuzey Amerika'daki iklim deđiţikliđinin
-
47:58 - 48:01üstesinden gelmenin tek yolu
-
48:01 - 48:05bütün Kuzey Amerika boyunca
Alberta'dan Arizona arasýndaki -
48:05 - 48:07kömür yakýtlý elektrik santrallerini
birleţtirmek olacaktýr. -
48:07 - 48:10Hala daha petrolü arzu etmenin
-
48:10 - 48:13absürd olduđunu düţünüyorum,
-
48:13 - 48:15hepimiz gayet iyi biliyoruz ki
-
48:15 - 48:18insanođlunun varlýđý ve devamlýlýđý için
-
48:18 - 48:20temiz su kaynaklarý son derece
önemli bir paya sahiptir, -
48:20 - 48:24ve onlar, bu plastik medeniyet içerisinde
-
48:24 - 48:26plastik kültürlerini devam ettirmek için
-
48:26 - 48:28tüm güçlerini bir kaç damla petrol için
-
48:28 - 48:30yaţamakta olduđumuz çevreyi
-
48:30 - 48:33yok etme pahasýna arzu ediyorlar.
-
48:33 - 48:35Ýnsanlar, bunun bir çeţit
madde bađýmlýlýđý olduđunu -
48:35 - 48:38söylüyorlar, bir nevi dünyanýn bađýmlýlýđý bu,
-
48:38 - 48:40ve bizi uzunca bir süre daha pis ve
iđrenç maddeye kendine bađýmlý kýlacak. -
48:41 - 48:43Bu aslýnda onun ne olduđu ile alakalý.
-
48:43 - 48:46Bu insanlarýn yapmakta olduđu
en çýlgýnca ţey. -
48:47 - 48:49Muhtemelen hepimiz, uygarlýđýn
çökeceđi konusunda -
48:49 - 48:52hemfikiriz- bu konuda bizim
yardýmýmýz olsun veya olmasýn. -
48:52 - 48:54Eđer böyle düţünmüyorsanýz,
birbirimize söyleyecek hiç bir ţeyimiz -
48:54 - 48:56yok demektir.
Ve yine bu çöküţün tam bir kargaţa -
48:56 - 48:58olacađý konusunda da fikir birliđi içerisindeyiz.
Biz endüstriyel uygarlýktan bu yana sistematik olarak -
48:58 - 49:00gezegenin alt yapýsýnýn parçalara
ayrýlmasý olduđunu biliyoruz. -
49:00 - 49:03Yakýnda, biz bu çöküţe yardým etsek de
etmesek de uygarlýk bir ţekilde son bulacak ve -
49:03 - 49:05daha sonrasýnda insan ve insanýn dýţýndakileri
destekleyecek çok daha fazla hayat kalacak. -
49:05 - 49:07Örnek IV
-
49:07 - 49:10"Endgame" kitabýnýn
ortaya çýkmasýnýn sebebi, -
49:12 - 49:14direnmek konusunda
etraftaki insanlarla -
49:14 - 49:18yaptýđým konuţmalardý.
-
49:18 - 49:20Ve insanlarýn verdiđi yanýt son
derece öngörülebilir cinstendi. -
49:20 - 49:22Dinleyici ţayet, ana-akým çevrecilerden,
-
49:22 - 49:25barýţ ve sosyal adalet
aktivistlerinden oluţuyorsa, -
49:31 - 49:33sýk sýk, kötü fikirleri kendilerinden
olabildiđince uzak tutabilmek için, -
49:33 - 49:36Martin Luther King, Dalai Lama, ve
Gandhi'nin isimlerini tekrar tekrar söyleyerek -
49:36 - 49:39"Gandhi kalkaný" olarak tanýmladýđým
kalkanlarýný havaya kaldýracaklardýr. -
49:39 - 49:42Ve eđer sýradan insanlardan
oluţan çevrecilerse, -
49:42 - 49:47ayný ţeyi yapacaklardýr ancak, sonra
-
49:47 - 49:49yanýma gelip, bana
-
49:49 - 49:52"Bundan bahsettiđin için çok teţekkürler"
diyeceklerdir. -
49:52 - 49:55"Direniţi Pasifize Etmek"
-
49:57 - 50:02Özellikle Kuzey Amerika'da, pasifistler
ve ţiddetsizlik savunucularýnýn, -
50:06 - 50:09diđer insanlarýn bütün sosyal mücadele
alanlarýna katýlýmýnýn ne olacađýný -
50:09 - 50:12belirlemede çok tanýmlayýcý bir rolü vardýr
-
50:12 - 50:15ve hatta bir sansürleme rolü de vardýr.
-
50:15 - 50:18Sosyal mücadelelere olan etkileri,
-
50:18 - 50:21devletin bu mücadeleleri daha kolay
-
50:21 - 50:23kontrol altýna almasýný sađlar.
-
50:23 - 50:27Ţiddetsizlik sosyal mücadeleleri
-
50:27 - 50:30iyileţtirme iţlevi görür,
-
50:30 - 50:33diţlerini söker
-
50:34 - 50:37ve onu tehlikesiz hale getirir.
-
50:37 - 50:39Bu nedenle sadece demokratik çođulculuđun
foseptiđinde varolabilirler. -
50:39 - 50:41Ţüphesiz deđiţmeyeceđi kesin olduđunda,
-
50:41 - 50:44bir ţey deđiţmek üzereyken bu çeţit
bir enerjiye veya idealizme -
50:44 - 50:48veya inanca ne olur, merak ediyorum.
-
50:49 - 50:52Bizi sisteme bađlý kýlan yanlýţ umutlar neler?
-
50:52 - 50:56Bizi yaţanamaz durumlarla saran
ve gerçek olasýlýklara karţý -
50:56 - 50:58körleţtiren yanlýţ umutlar neler?
-
50:58 - 51:00Weyerhauser'a kibarca söylesek ormanlarý kesmeyi
-
51:00 - 51:04býrakacađýný gerçekten düţünen var mý?
kibarca söylediđimizde, Monsanto'nun -
51:04 - 51:07Monsantolaţmayý býrakacađýný gerçekten düţünen var mý?
-
51:07 - 51:10Bir kaç yýl önce, baţkentte
bu kiţiyle konuţuyordum -
51:10 - 51:12ve "Eđer Beyaz Saray'dan bir Demokrat bulursak,
durum daha iyi olacak" dedi. -
51:12 - 51:15Solda, bunun üstesinden gelmek için
-
51:15 - 51:17bizi HARBÝDEN cesaretlendiren bir çift mit var.
-
51:17 - 51:20Birincisi, sosyal deđiţiklik ikna ile gerçekleţir.
-
51:20 - 51:25Aslýnda gerçekleţmez. Baskýyla gerçekleţir.
-
51:27 - 51:30Strateji olarak Ýkna yönteminin problemi;
-
51:30 - 51:34ikna sadece ikna edilebilecek,
-
51:34 - 51:37ve kendi konumuna güvenerek
-
51:39 - 51:41hareket eden daha sonra
-
51:41 - 51:43fikirleri deđiţebilenlerde iţe yarar.
-
51:43 - 51:46ve problem o ki, biz ikna edilebilecek
-
51:46 - 51:49bađýmsýzlarla uđraţmýyoruz.
-
51:49 - 51:51biz çođunlukla, muazzam sayýda
-
51:51 - 51:54insanla yiyiţen sosyopatlarla,
-
51:54 - 51:56büyük, kurumsal, sosyal organizasyon
ve kurumlarla uđraţýyoruz. -
51:56 - 51:59Psikopatlarla tartýţamazsýnýz,
faţistlerle tartýţamazsýnýz -
52:01 - 52:03Ekonomik sistemden,
-
52:03 - 52:06faydalananlarla tartýţamazsýnýz.
-
52:06 - 52:09Onlarý, güç kullanarak durdurabilirsiniz
-
52:09 - 52:12ve bu güç ţiddetli veya ţiddetsiz olabilir.
-
52:14 - 52:17Ted Bunny'yi barýţçýl araçlarla
durdurabilir miydiniz? -
52:17 - 52:20Solun büyük ölçüde bilinçsiz,
-
52:20 - 52:23kendine biçtiđi birincil rol;
-
52:23 - 52:25direniţi zararsýz kýlmaktýr.
-
52:25 - 52:27Devlet, direniţin yok olmayacađýnýn,
-
52:27 - 52:30mücadelenin bitmeyeceđinin,
farkýna vardý ve geçmiţte -
52:30 - 52:32mücadeleleri, baskýyla
bitirmeyi denediler -
52:32 - 52:35kafalarýný ilk gösterdiklerinde,
hiç kimseden iz yoktu -
52:35 - 52:39ve bunun iţe yaramayacađý
kanýtlanmýţ oldu. -
52:39 - 52:43Dolayýsýyla, son zamanlarda devlet,
-
52:45 - 52:48çatýţma ve direniţin kaçýnýlmaz
olduđunu onayladý, -
52:48 - 52:50ve ţimdi, onu kalýcý olarak
yönetmeye çalýţýyor. -
52:50 - 52:54"Yürüyüţe devam edin,
burada hiçbir ţey olduđu yok!" -
52:54 - 52:56"Hiçbir ţey olmuyor,
sadece bir sýra polis..." -
52:56 - 52:58"...yürüyüţe devam edin!"
-
52:58 - 53:01Kuzey Amerika'da sosyal hareketler
-
53:04 - 53:07pasifist doktrinin içine hapsoldu,
-
53:07 - 53:09kendi davranýţýný dikte eden
-
53:09 - 53:12ve hareketi kontrol etmek isteyen
-
53:12 - 53:15orta sýnýf reformistler, hareketi kilitledi.
-
53:15 - 53:18Ţiddetsizlik yandaţlarýnýn,
-
53:18 - 53:21ki sýkýlýkla iţe yarayacađýný savunurlar,
-
53:21 - 53:25baţlýca örnekleri; Hindistan'da Gandhi ve
ABD'de Martin Luther King'dir. -
53:25 - 53:27Bununla ilgili temel problem ise,
-
53:27 - 53:30tarihin korkunç ţekilde örtbas edilmesidir.
-
53:30 - 53:33Hindistan'daki direniţ çok çeţitliydi ve Gandhi
-
53:33 - 53:36mücadele içerisinde çok önemli bir figürdü,
-
53:36 - 53:39fakat direniţ, bütünüyle pasifist
araçlarla gerçekleţmedi -
53:39 - 53:42Gandhi, görüţmeleri
durdurmaya alýţkýndý. -
53:42 - 53:45Özellikle batýda, Gandhi,
-
53:46 - 53:49dođrudan eylem
düţüncesini bastýrmak için, -
53:49 - 53:53neyi ţiddet olarak
tanýmlayacađýmýzý öđretmek, -
53:53 - 53:55bir nevi latin direniţinin
görünenin ötesinde -
53:55 - 53:58pasifist ve barýţçýl
araçlarla gerçekleţtiđini -
53:58 - 54:01göstermek için kullanýlýyordu.
-
54:04 - 54:07Yýllarca, Gandhici mitle yaţadým.
-
54:07 - 54:09Bu mit Birleţik Devletler
-
54:09 - 54:12aktivist hareketinin gýrtlađýna çöktü.
-
54:12 - 54:15Hindistan'da tanýţtýđým bazý insanlardan sonra
-
54:15 - 54:19bu mitten uyandým.
-
54:19 - 54:21Konuţtuđum insanlar
kesinlikle ona tapmýyordu, -
54:21 - 54:23pek çođu onu hor görüyordu.
-
54:23 - 54:27Ve onu Ýngilizlerin çalýţabileceđi bir ...
-
54:28 - 54:31... iţbirlikçi olarak düţünüyorlardý.
-
54:33 - 54:36Gandhi batýda çok iyi bilinir,
fakat Hindistan'a gittiđinizde -
54:36 - 54:38Bhagat Singh'in,
bir özgürlük savaţçýsý -
54:38 - 54:41ve devrimci bir liderin
olduđunu öđrenirsiniz -
54:41 - 54:43O da Gandhi kadar
iyi bilinen biridir, -
54:43 - 54:46özgürlük hareketinin bir parçasý,
-
54:46 - 54:50ve özgürlük
hareketinin lideridir. -
54:50 - 54:53Fakat batýda, muhtemelen
pek çok kiţi adýný duymamýţtýr. -
54:53 - 54:56Bunun sebebi; onun dođrudan eylem
-
54:56 - 55:00taktikleri kullanmasýdýr.
-
55:00 - 55:03Ýngiliz ordusundan
öldürülen generaller oldu, -
55:03 - 55:05temelde halkýn dikkatini çekmek için
-
55:05 - 55:08Ýngiltere meclisine
bombalý saldýrý yapýldý, -
55:08 - 55:11trenlerden çalýnýp mücadele için
kullanýlan muhimmatlar vardý. -
55:11 - 55:14Gandhi ile Hindistan
Ulusal kongresinde, -
55:14 - 55:16ýlýmlýlar ve radikaller vardý.
-
55:20 - 55:22Ilýmlýlar yasaldý, anayasal reformlarýn
-
55:22 - 55:25onlarýn tek yöntemleri
olduđunu söylüyorlardý -
55:25 - 55:27çok yavaţ, orta sýnýf komitesi,
-
55:27 - 55:31yasal ve özellikle etkisiz
-
55:31 - 55:33olduklarý için eleţtirildiler.
-
55:33 - 55:36Diđer yandan radikaller
ise çok agresif, -
55:36 - 55:40çok hýzlý, pervasýz ve
sorumsuz olmakla suçlandýlar. -
55:40 - 55:43Gandhi temelde
uzlaţma gücüne sahipti, -
55:43 - 55:45buna karţýn mücadele içinde
Ýngiltere baskýsýný tehdit edecek -
55:45 - 55:48baţka faktörler vardý.
-
55:48 - 55:51olayýsýyla Ýngiltere Gandhi ile
diyalogu seçti çünkü, o -
55:51 - 55:54muhtemelen onlar için, mücadelenin
-
55:54 - 55:58en az tehdit oluţturan faktörüydü.
-
56:01 - 56:03Gandhi aracý oldu.
-
56:03 - 56:06Onun ţiddetsiz,
pasif direniţ teorisi -
56:06 - 56:09radikallerle ýlýmlýlar arasýnda
köprü vazifesi görmüţ gibiydi. -
56:09 - 56:11Ýngiltere, Ýkinci Dünya Savaţý'ndan sonra
-
56:11 - 56:15çok kan kaybetti ve
büyük bir savaţ için -
56:15 - 56:19moralleri kalmadý, onlarla iţbirliđi
-
56:19 - 56:21yapabilecek birini seçtiler.
-
56:21 - 56:24Devrimin yaklaţtýđýný anladýlar ve onu
olabildiđi kadar köreltmeye çalýţtýlar. -
56:24 - 56:28Hindistan, sömürge olmaktan,
neo-sömürge olma yolunda gidiyordu. -
56:29 - 56:32Ýngiltere, dolaylý da olsa yönetimde
yeri olan Hindistanlýlar aracýlýđýyla, -
56:32 - 56:36isteklerini hala yaptýrabiliyordu.
-
56:36 - 56:39Benim problemim,
ţiddetsiz eylem yapanlarla deđil, -
56:39 - 56:42hiçbir zaman öyle olmadý.
-
56:42 - 56:45Demek istediđim, her zaman söylediđim
hepsine ihtiyacýmýz var. -
56:45 - 56:48Problemim pek çok pasifist,
-
56:48 - 56:52özellikle Birleţik Devletlerde
-
56:52 - 56:55radikal ve militan
-
56:55 - 56:59iţleri desteklemiyor.
-
56:59 - 57:02Problem tartýţýlacak olursa,
insanlarýn sadece aktif -
57:02 - 57:05direndiđini ve direniţ için araçlar
-
57:05 - 57:08kullandýđýný varsayamazsýnýz.
-
57:08 - 57:10Ne yaptýklarýný da
düţünmeniz lazým. -
57:10 - 57:14Ve bence genellikle problem bu
-
57:14 - 57:17Ýnsanlar eylem yapmaya karar verdiđinde,
-
57:17 - 57:20ve bilirsiniz "yürüyüţlerimiz
yeterli olmayacak" -
57:20 - 57:26veya onlar bunu veya
onu yapmayacak -
57:31 - 57:33Gandhi çizgisini takip edenlerde
genelde bu varsayým var, -
57:33 - 57:37"Aa, onlar sadece bunun
üzerinde düţünmüyor" -
57:37 - 57:39Devlet, genellikle benzer
ţartlarý seçecektir. -
57:39 - 57:42Direniţin, kolay kontrol edilebilir,
en kolay iţbirliđi yapýlacak olan -
57:42 - 57:46... faktörlerini seçecektir.
-
57:46 - 57:50Onlarla uzlaţýp, gücü eline alacak ve
-
57:50 - 57:52mevcut sistemin devam
etmesini sađlayacaktýr. -
57:54 - 57:57Dolayýsýyla yine, devlet
Gandhi ve Martin Luther King -
57:57 - 58:01ile yaptýklarýný hala yapýyor.
Örneđin çevreci hareket... -
58:01 - 58:04Devlet, çevreci hareketin
liderlerini soruţturmalara, -
58:04 - 58:07hükümet komisyonlarýna, davet ediyor;
-
58:07 - 58:09devlet onlarý "meţru liderleri"
tanýyor, çünkü -
58:09 - 58:12hareketin tekrar
militan direniţ taktiklerini -
58:12 - 58:14benimsemesini istemiyor.
-
58:14 - 58:16Frederick Douglass'ýn dediđi gibi:
-
58:16 - 58:18"Güçlü, hiçbir zaman mücadele
etmekten vazgeçmez." -
58:18 - 58:22"Güç, talep olmadan hiçbir
ţeyi kabul ettiremez... -
58:23 - 58:26..ettirmedi, ve ettirmeyecek"
-
58:26 - 58:29Örnek V
-
58:29 - 58:32Elektriđi, cihazlarý daha verimli
-
58:32 - 58:36kullanýrsak, atmosfere karýţabilecek
-
58:36 - 58:39olan küresel ýsýnma kirlenmesinin
-
58:42 - 58:44büyük kýsmýndan kurtulabiliriz.
-
58:44 - 58:47Verimin bu kadar baţka nihai
kullanýmlarýný gerçekleţtirirsek, -
58:47 - 58:50bu kadar yüksek kilometreli
araçlara sahip olursak, -
58:50 - 58:53tüm bunlar üst üste binmeye baţlar:
-
58:53 - 58:57diđer taţýma verimleri ,
yenilenebilir teknoloji. -
58:57 - 58:59Siyasi iradeyi muhtemelen
koruyan, -
58:59 - 59:04ihtiyacýmýz olan herţeye sahibiz.
-
59:04 - 59:07Ama bilir misiniz, Amerika'da
siyasi irade -
59:07 - 59:09yenilenebilir bir kaynaktýr.
-
59:09 - 59:12- Çözümleri gördüđümüzde,
tüm sözde çözümler -
59:12 - 59:14küresel ýsýnmayý öne sürürler.
-
59:22 - 59:26Hepsinin ortak yaný
endüstriyel uygarlýđý -
59:28 - 59:32deđiţmez bir ţey olarak almalarý
-
59:32 - 59:34ve dođal dünyayý, bađýmlý deđiţken
olarak almalarýdýr. -
59:34 - 59:37Tüm amaç uygarlýđý kurtarmaktýr.
-
59:37 - 59:40Ve bu olayý tamamen tersten ele almaktýr.
-
59:40 - 59:43Olmasý gereken:
Gezegendeki yaţamý kurtarmak için -
59:43 - 59:46ne gerekiyorsa yapmamýzdýr.
-
59:46 - 59:48- Gelecek 40-50 yýlda,
son 65 milyon yýlda -
59:48 - 59:51gördüđümüzden
daha fazla türün yok -
59:51 - 59:54olduđunu göreceđiz.
-
59:54 - 59:57Bu, bana göre,
zýrvalamayý kesip yeryüzünü -
59:57 - 60:00burada ve ţimdi ve
gelecek nesiller için -
60:00 - 60:02korumak adýna
ne gerekiyorsa yapmalarý -
60:05 - 60:07için bir çađrý niyetine yanan bir
-
60:07 - 60:09kýrmýzý ýţýk veya çalan bir sirendir.
-
60:09 - 60:11Çocuklarýnýzýn bundan
50-75 yýl sonra -
60:11 - 60:14eko-savaţlar
esnasýnda ne yaptýđýnýzý -
60:14 - 60:18soracaklarý kiţi sizsiniz.
-
60:18 - 60:20Ve o anlamda,
-
60:20 - 60:22Bugün, tam da burada
her birimiz -
60:22 - 60:25hayatý atalarýmýza anlatmaktan
-
60:25 - 60:29gurur duyacađýmýz ţeyleri
yaparak yaţamalýyýz. -
60:31 - 60:33Yeryüzündeki yaţamý
kurtarmakta ciddiysek eđer -
60:33 - 60:36ciddi bir direniţ
hareketini oluţturmaya -
60:36 - 60:38gereksinim duymuţ
olan insanlar gibi -
60:38 - 60:41karţý koymaya baţlamamýz
gerekmektedir. -
60:41 - 60:45- Bir anlamda geleneksel
bir dünya görüţünü -
60:45 - 60:47korumuţ olan bir
çok yerli toplum -
60:47 - 60:49bilirler ki yerleţimci toplumun
-
60:49 - 60:52bu toprađa dayattýđý yaţam biçimi
-
60:52 - 60:54sürdürülebilir deđildir.
-
60:54 - 60:56Sistem çökene kadar ya da
-
60:56 - 60:59yaptýklarý ţey bitene kadar ya da
-
60:59 - 61:02yoluna devam edemeyecek
-
61:02 - 61:05sýnýra ulaţana kadar
-
61:05 - 61:08adeta beklememiz ve
-
61:08 - 61:11sabýrlý olmamýz gerektiđine dair
-
61:12 - 61:14bir algý ola gelmiţtir.
-
61:14 - 61:17Yemiţim sabrý!
-
61:17 - 61:21Ýktidarýn gerçekten büyük bir
problem olduđunu düţünüyorum, -
61:21 - 61:23ve bu, liberallerin
kafalarýný sarmalayan -
61:24 - 61:27bir sürü soruna sahip
olmalarýna neden olur. -
61:27 - 61:30Ve problem ţu ki, bu kültür
-
61:30 - 61:34açýkça hiyerarţi olarak tanýmlanmýţtýr.
Ţüphesiz ki, -
61:34 - 61:37iktidarda olan ve iktidardan
-
61:37 - 61:39gezegeni yok etmekten
-
61:39 - 61:42insanlarý sömürmekten fayda
sađlayan insanlar vardýr -
61:42 - 61:44ve bunu uzun
zamandýr yapýyorlar. -
61:44 - 61:46Ve kendi iktidarlarý baţka
her ţeyden daha önemlidir. -
61:46 - 61:49Gezegenimizin yok edilmesinin
-
61:49 - 61:51ardýnda olan iktidar sistemlerini
-
61:51 - 61:54dađýtacak kiţisel bir tüketici seçimi yoktur.
-
61:54 - 61:56Ýhtiyacýmýz olan
örgütlü politik bir direniţ. -
61:57 - 62:03Devlet, sýrf ondan reform veya
-
62:11 - 62:14bazý kazanýmlar ve tavizler istedin diye
sana vermez, -
62:14 - 62:16bunu yapmasý için onu zorlaman gerekir.
-
62:16 - 62:18Bu, bozuma uđratmanýn gücüdür.
-
62:18 - 62:20Montreal'in yakýnýnki Oka,
Quebec'teki -
62:20 - 62:23Mohawk Yerli Topluluđunda,
kanlý bir gündü. -
62:23 - 62:26"Eyalet polisi robokop kýyafetiyle,
-
62:26 - 62:28Mohawk'larýn kurduklarý
barikatlara baskýn düzenledi. -
62:28 - 62:31Havada, gözyaţartýcý gaz bulutlarý
vardý ve mermiler uçuyordu, -
62:31 - 62:33ve çatýţmanýn ortasýnda
bir polis öldürüldü. -
62:33 - 62:37Tüm bunlar, orman kasabasý
-
62:37 - 62:40konseyinin golf sahasýný
büyütmek için, -
62:40 - 62:43yerlilerin sahip çýktýklarý
ormanlýk alana -
62:43 - 62:46dozerle girmesiyle baţlayan kavga ile
patlak verdi." -
62:46 - 62:49"Polis, ansýzýn saldýrdýđý gibi geri çekildi,
-
62:49 - 62:51kruvazörlerini de geride býraktýlar.
-
62:51 - 62:53Ayrýca, Mohawklarýn hemen kendi kullanýmlarýna
-
62:53 - 62:55aldýklarý büyük bir dozeri býraktýlar.
-
62:55 - 62:57Ezilmiţ ve kullanýlamaz hale getirilmiţ
polis kruvazörleri -
62:58 - 63:00barikatlara dönüţtürüldü."
-
63:00 - 63:02Bu ađaçlara ve toprađa
anamýz gibi davranýrýz. -
63:02 - 63:04Bu insanlar, anamýza tecavüz ediyorlar.
-
63:04 - 63:06Annene tecavüz etseydiler
ne yapardýn? -
63:06 - 63:09- Bu politikacýlar sistemin
-
63:09 - 63:11uţaklarýdýrlar; iţleri sistemin
iţlemesini ve -
63:11 - 63:14yöneten sýnýfa çýkar sađlamaktýr.
-
63:14 - 63:17Ve onlar hiçbir zaman
-
63:17 - 63:20halkýn ve gezegenin çýkarlarý için
çalýţmayacaklar. -
63:20 - 63:22Ne söylediđimiz önemli deđil,
-
63:22 - 63:24yanýt verecekleri tek ţey
-
63:24 - 63:27güç ve sosyal parçalanma tehdididir.
-
63:27 - 63:29Onlarýn, iktidarda kalmalarýna izin verirsek,
-
63:29 - 63:31onlardan elde ettiđimiz kazanýmlarýmýzý
-
63:31 - 63:33geri almak için ellerinden geleni yapacaklardýr.
-
63:33 - 63:35Hiçbir mücadelenin bitmediđini,
-
63:36 - 63:39ki devlet varolmaya devam ettiđi sürece
-
63:39 - 63:42herhangi nihai bir zafer olasýlýđý olmadýđýný
-
63:42 - 63:45kabul etmek gerekir, ancak
-
63:47 - 63:49Mücadele tarihlerinde kesin olarak
görebileceđimiz gibi, -
63:49 - 63:52tüm taktiklerin kullanýmýzla kendimizi
-
63:52 - 63:54Ayrýca, güçlendirdiđimiz yollarla
-
63:54 - 63:57küçük kazanýmlar elde edilmiţtir.
-
63:57 - 64:00belirli bir taktiđin gerçekten ţiddet
-
64:00 - 64:02olup olmadýđýný söylemek gerçekten
önemli deđildir, -
64:02 - 64:04çünkü, bu eylemi kýsýtlamak anlamýna gelen
-
64:04 - 64:06bir çeţit ahlaki kategoridir.
-
64:06 - 64:09Bence, hangi taktiđin bizi güçlendireceđine
-
64:09 - 64:11özgürleţtireceđine ve kullanýţlý olacađýna
-
64:11 - 64:13bakmak daha önemlidir.
-
64:13 - 64:15Yerüstü araçlar tamamen
-
64:15 - 64:17küresel kapitalizmin geniţlemesine
olanak sađlamak için tasarlandý. -
64:17 - 64:19Bunlar, büyük paralar yapan
-
64:19 - 64:22ciddi iktidar yapýlarýdýrlar.
-
64:22 - 64:24Arkalarýnda hayal edebileceđiniz kadar
-
64:24 - 64:26silahlý devlet gücü vardýr.
-
64:26 - 64:28Ordularý onlarýn tarafýnda,
-
64:28 - 64:30kitle medyasýna sahipler, bankalar,
bütün para onlarýn tarafýnda. -
64:30 - 64:33Ordumuzun gösterdiđi liderliđe dair,
-
64:33 - 64:36bir ţüphe varsa, bu F-18 savaţçýsýna
-
64:36 - 64:38ve arkasýndaki
-
64:38 - 64:41hafif zýrhlý araca bakmanýz yeterli.
-
64:41 - 64:43Ordu ve donanma birlikleri bu taţýtý
-
64:43 - 64:46biyoyakýt karýţýmýyla test ediyor,
-
64:46 - 64:48ve bu "Yeţil Eţţekarýsý" adý takýlan
-
64:52 - 64:55donanma savaţ jeti,
-
64:55 - 64:58bir kaç gün içerisinde,
-
64:59 - 65:01Dünya Gününde ilk defa uçurulacak.
-
65:01 - 65:03- Crazy Horse bir-sekiz,
temas için izin istiyor. -
65:03 - 65:05- Yaralýlarý arabaya mý alýyor?
-
65:05 - 65:07- Evet, temas için izin almaya
çalýţýyoruz. -
65:07 - 65:09- Hadi ama ateţ etmemize izin verin!
-
65:09 - 65:12- Bushefendi, Crazy Horse bir-sekiz.
-
65:12 - 65:15- Onu alýyorlar.
-
65:15 - 65:18- Bushefendi, Crazy Horse bir-sekiz.
-
65:18 - 65:20- Konuţan Bushefendi yedi, devam edin.
-
65:20 - 65:23- Anlaţýldý. Cesetleri kaldýran
siyah bir spor araç ya da bir Bongo -
65:24 - 65:26kamyonumuz var. Temas için izin istiyoruz.
-
65:26 - 65:30- Bushefendi yedi, roger. Konuţan
Bushefendi yedi, roger. Saldýr. -
65:30 - 65:33- Bir-sekiz, saldýr. Temiz.
-
65:33 - 65:36- Hadi!
-
65:36 - 65:39- Temiz.
-
65:39 - 65:41Yasalar, eđer dođru ţeyi yapmazsa,
-
65:41 - 65:44baţka insanlar yapacaktýr
-
65:44 - 65:46ve yasalarý çiđneyerek de olsa,
-
65:46 - 65:48dođru ţeyi yapmalarý gerekecektir.
-
65:49 - 65:51Ve bu örnek, tarih boyunca
-
65:52 - 65:54bir çok kez görülmüţtür:
-
65:57 - 65:59Yahudileri, Alman Nazilerinden
kurtaran insanlar -
66:00 - 66:02yüce bir amaç için,
yasalarý çiđnemiţlerdir. -
66:04 - 66:06Amerika'da o zamanlar köleleri,
-
66:06 - 66:10köle sahiplerinden ve barbar yasalardan
-
66:10 - 66:12korumak için, yeraltý demiryolu sistemiyle
-
66:15 - 66:19kurtarmýţ olan insanlar da çiđnemiţlerdir.
-
66:19 - 66:21Onlar dođru ţeyi yaptýlar.
Yüce bir amaç için -
66:21 - 66:23yasalarý çiđnemiţlerdi.
-
66:25 - 66:27Artýk iţe koyulmamýz ve ...
-
66:44 - 66:46Facebook'ta "Beđen"i týklamanýn ve online
imza kampanyalarýnýn ötesine geçmemiz gerekiyor. -
66:46 - 66:49Bizler, gerçek dünyaya
dönüp karţý koymalýyýz. -
66:49 - 66:51Kabul etmemiz ve özümsememiz
-
66:51 - 66:53gereken tek ţey,
-
66:53 - 66:55kurumlarýn ve halkýn çođunluđunun
-
66:55 - 66:57asla bizim tarafýmýzda
olmayacađýdýr. -
66:57 - 66:59Ve böylece, bireysel aktivistler ve
-
66:59 - 67:02direniţ topluluklarý olarak ve
-
67:02 - 67:04bir direniţ kültürü olarak oturup
-
67:04 - 67:07ţöyle sormalýyýz;
-
67:07 - 67:10"Tamam, peki, bu kültürün gezegeni
yok etmesini durdurmak neye mal olacak?" -
67:10 - 67:13Yani, kýsmen cevap açýktýr ki,
-
67:13 - 67:15ikna yöntemi asla iţlemedi ve
-
67:15 - 67:17... iţlemeyecek de.
Baţarýlý olmak istiyorsak, -
67:20 - 67:22o halde direniţ hareketlerinin
-
67:22 - 67:27geçmiţte ne yaptýklarýna
-
67:27 - 67:30ve kendilerini baţarýlý olmak için
-
67:31 - 67:33savunduklarý farklý safhalarda
-
67:33 - 67:36ne öđrendiklerine bakmamýz gerekir.
-
67:36 - 67:38"Politik bir direniţi örgütleyin"
dediđimde, -
67:38 - 67:40iktidarla burun buruna gelmemiz
gerektiđini ima ediyorum. -
67:41 - 67:43Ýktidar dediđinde,
-
67:43 - 67:45sorumlu insanlarýn seni susturmak için
-
67:45 - 67:47ellerinden geleni yapacaklarý bir
-
67:47 - 67:49sosyopati olduđunu anlayacaksýn.
-
67:49 - 67:53Daha büyük bir sosyal çatýţma
-
67:53 - 67:55sürecine girdiđinizde,
-
67:55 - 67:58istemeyeceđiniz ţey ţiddetsizlikten
-
67:58 - 68:01bahseden insanlar olacaktýr
çünkü, ţiddetsizlik insanlarý -
68:01 - 68:04silahsýzlandýracaktýr, bu insanlarý ...
-
68:04 - 68:07saldýrgan düţman ve katý sosyal ţartlar
-
68:07 - 68:09karţýsýnda silahsýz býrakacaktýr.
-
68:09 - 68:11Onlarýn güçlü bir savaţan ruha
sahip olmasýný istersiniz -
68:11 - 68:14çünkü, savaţan bir ruhun yokluđunda,
-
68:15 - 68:17direniţ için gereken irade de olmaz.
-
68:17 - 68:19Nazilerin yaptýđý zekice ţey,
-
68:19 - 68:21her adýmda Yahudilerin akýlcý
üstün çýkarlarýnýn -
68:21 - 68:23direnmemek olmasý
yoluyla gerçekleţti. -
68:23 - 68:25Bir kimlik kartý almayý mý
tercih ederdiniz, -
68:26 - 68:28yoksa direnip
belki de ölmeyi mi? -
68:29 - 68:31Bir gettoya taţýnmak mý
isterdiniz, -
68:31 - 68:33yoksa direnip
belki de ölmeyi mi? -
68:33 - 68:36Bir kađnýya binmeyi mi
tercih ederdiniz, -
68:36 - 68:38yoksa direnip
belki de ölmeyi mi? -
68:38 - 68:41Banyo yapmayý mý
tercih ederdiniz, -
68:41 - 68:43yoksa direnip
belki de ölmeyi mi? -
68:43 - 68:45Yolun her adýmýnda,
direnmemek onlarýn -
68:45 - 68:48akýlcý kiţisel çýkarlarýydý.
-
68:48 - 68:50Ama size çok önemli bir
ţey söyleyeyim: -
68:50 - 68:52Varţova Getto Ayaklanmalarýna
katýlan Yahudilerin, -
68:56 - 68:58hayatta kalma oraný uyum
sađlayanlardan daha yüksekti. -
68:58 - 69:00Bence, herhangi birimiz ţu an
Nazi Almanyasýnda hayatta kalsaydýk, -
69:00 - 69:02bir direniţ hareketinin ne yapmasý
gerektiđini biliyor olurduk. -
69:02 - 69:04Endüstriyel uygarlýk kültürünün,
-
69:04 - 69:06bir iţgal kültürü olduđu
-
69:06 - 69:08üzerinde düţünmek gerek,
-
69:08 - 69:10çünkü, uygarlýk bir iţgal kültürüdür.
-
69:10 - 69:12Örnek VI
-
69:12 - 69:14Naziler veya diđer faţistler
Kuzey Amerika'yý ele geçirselerdi, -
69:14 - 69:16... ne olurdu?
-
69:16 - 69:18Peki, Mussolini faţizmini
uygulasalar ne yapardýk: -
69:18 - 69:20"Faţizme, Korporatizm demek
daha uygun olurdu ... -
69:20 - 69:22çünkü, Korporatizm devlet ve
ţirketin evliliđidir." -
69:23 - 69:25Farz edelim ki, bu ülke kendisini
demokratik olarak tanýmlýyor, -
69:25 - 69:28ama herkes bilir ki seçimler
-
69:28 - 69:31sadece ayný faţistlerin
(Mussolini'yi, Ţirketleri takip eden) -
69:32 - 69:36partinin farklý kanatlarý arasýnda
seçme hakkýný verir. -
69:36 - 69:39Farz edelim ki, öncü nazi birlikleri ve gizli polis
hükümet karţýtý etkinlikleri engelledi? -
69:39 - 69:41Karţý koyar mýsýnýz?
-
69:41 - 69:44Bir direniţ hareketi varsa,
ona katýlýr mýsýnýz? -
69:44 - 69:47Faţistler, kýrsala ýţýnlanýp yiyecek kaynaklarýný
zehirlediđinde, nehirleri yüzmeye elveriţsiz -
69:47 - 69:49kýldýklarýnda ve hatta hayal edemeyeceđiniz
kadar kirleterek su içilemez hale getirdiklerinde, -
70:06 - 70:11onlara direnecek misiniz?
-
70:21 - 70:24Faţistler, kýtayý sistematik olarak
ormansýzlaţtýrdýđýnda, -
70:27 - 70:29ormanlara dođru giden bir yeraltý direniţ
ordusuna ve oradan toplantý odalarýna, -
70:31 - 70:34ve ormanlarý yok eden iţgalcileri ve
özellikle onlara emir verenleri, -
70:34 - 70:36birbir vurmak için Reichstag
salonlarýna katýlýr mýydýnýz? -
70:36 - 70:38Bana bir eţik ver. Nihayetinde tutumunu
sergileyeceđin belirli bir nokta ver. -
70:48 - 70:50Eđer, bir eţik veremiyorsan veya
vermeyeceksen, neden? -
70:50 - 70:53Franklin Lopez tarafýndan üretildi,
yönetildi, filme alýndý, düzenlendi... -
70:53 - 70:56Derrick Jensen'in Endgame kitabýnýn
1. ve 2. ciltlerinden esinlendi. -
70:56 - 70:58Ţarký Sözleri:
Sayfayý gördüđümde, öfkeyi kuţandým, -
70:59 - 71:02onu silmektense
kan dolaţýmýma soktum. -
71:02 - 71:04Bu, meseleyi tüm yönleriyle
halletmek için esastýr. -
71:04 - 71:07Hücrede ne söylediđini dikkat et
takip edeceklerdir. -
71:09 - 71:13Yýđýlý ambarda en iyisini arama,
-
71:13 - 71:15kamu alanlarýnda
kamera gözler seni izliyor, -
71:15 - 71:17ve bundan nefret ediyorum,
bu yüzden mikrofonu aldým -
71:19 - 71:22ve bu gibi cümleleri yazdým,
-
71:22 - 71:25ve bacaklarým ve onlar
adýmlarýmla yürüyorlar -
71:25 - 71:28insanlar onlarý takip eder,
parýltýlý ýţýklar ama doruklarý gördüm. -
71:28 - 71:31Zamanýn boţa gitmedi,
Gökyüzünü takip ediyorum, -
71:37 - 71:39Zamanla beynin tüm boţluklarýyla
buluţmasý için çektiđim -
71:39 - 71:41tüm esrarý okudum.
-
71:41 - 71:45Bak, sadece yüzleţ,
bu hayat benim, -
71:47 - 71:52bunun için bitiţ çizgisine
dođru koţturmuyorum -
71:52 - 71:56Zaman gelecek,
ýţýđýn tasarlandýđý -
71:57 - 71:59anýn yerini hiçbir ţey tutamaz
-
71:59 - 72:02Böylece zamaný alýp,
onu öđütecek ve kýracađým, -
72:02 - 72:04çok iyi yuvarlayacak,
tutuţturak alev alev yakacađým. -
72:04 - 72:07duman tüttüren körler,
hepsini içecekler, iţaretler için -
72:07 - 72:09eziyet eđitimindeki ahir zaman
-
72:09 - 72:12Yumruđunu gökyüzüne kaldýr.
-
72:12 - 72:14Gözlerindeki ateţi gör.
-
72:14 - 72:16Yap ya da yapma,
deneme ţansýn yok. -
72:16 - 72:18Dođruyu bulmak zor,
bu hayat deđil. -
72:18 - 72:21Kanatlarýný kýrdýlar,
nasýl uçacaksýn? -
72:21 - 72:23Yatacaksýn?
Öleceksin, -
72:23 - 72:25Ta ki o güne kadar, denemeye
devam mý edeceksin? -
72:25 - 72:27Tek tek artacađýz.
-
72:27 - 72:30Gözler güneţe, ţimdi parlasýn.
-
72:30 - 72:32Ţimdi elini taţýn altýna koy,
-
72:32 - 72:34Tarafýný seç
-
72:34 - 72:36Bunu yapmalýyýz,
-
72:36 - 72:39Ţimdi tam zamaný
-
72:39 - 72:41Ţimdi elini taţýn altýna koy,
-
72:41 - 72:43Ţimdi hayatlarýnýzý deđiţtirin
-
72:43 - 72:45Bunu sadece
siz yapabilirsiniz -
72:45 - 72:47Ţimdi tam zamaný
-
72:47 - 72:49Daha fazla kirlilik
ve yađda kýzaracaksýn, -
72:49 - 72:51elini taţýn altýna koy,
yap ya da öl. -
72:51 - 72:54Eylemsiz, ekiplerin
fraksiyonlarý bölţünsün, -
72:54 - 72:56aptal olmalýsýn
kaçmayý tercih edersen. -
72:56 - 72:59Tel örgüleri geçemezsin,
en iyisi tarafýný seç. -
72:59 - 73:01Ya sana söyleneni yap,
ya da dođru olaný yap. -
73:01 - 73:03Yatakta bir o yana bir bu yana
dönecek misin veya savaţacak mýsýn? -
73:03 - 73:06Adalet yoksa barýţ da yok,
savaţ bu gece -
73:06 - 73:09ve ben bir kötü ruhum,
bilirsiniz, ţiddetli bir ruh, -
73:09 - 73:11içerisinde çok fazla ţiddet
olan bir dünyanýn ürünü. -
73:11 - 73:13Bir dakikada çok fazla insan, ađaç
ve hayvan ölüyor. -
73:13 - 73:15Onlardan durmalarýný talep edemezsin,
bunu duymaya çalýţmýyorlar. -
73:16 - 73:19Bizler fiziksele geçmedikçe,
bundan korkmayacaklardýr. -
73:19 - 73:20Makinalarla savaţýn,
onu yok etmeye çalýţýn. -
73:20 - 73:23O yok olana dek, hergün
ţiddetli bir gündür. -
73:23 - 73:25Ve onlar sizin bizler
ölürken ve çürürken -
73:34 - 73:36sessizce protesto etmenizi,
pasifist ve etkisiz olmanýzý beklerler. -
73:36 - 73:39Ayaklanmalýyýz, kahrolsun dua
etmek için diz çökmek. -
73:39 - 73:41Vaizler ve öđretmenler
bizleri kötü yola sevkediyorlar, -
73:41 - 73:44politikacýlarm ve polisler
hep bir ađýzdan bizlere: -
73:44 - 73:46"Ţirket efendilerinize itaat edin,
ve ne sunuyorsa onu satýn al." diyorlar. -
73:46 - 73:48Onlarýn boklarýný satýn almayý býrak,
onlardan hesap sormaya bak. -
73:48 - 73:51Onlarýn oyunlarý cehenneme.
Artýk oynamayacađýz. -
73:51 - 73:53Onlarla savaţalým ta ki, öldürülene
veya paket yapýlana dek. -
73:53 - 73:56Onlara çiçek atmayý býrak,
Molotof atmaya baţla. -
73:56 - 73:59Ted Kaczynski'nin yaptýđý gibi
o piçlere günlerini gösterin. -
73:59 - 74:02Makineleri sabote et
ve duvarlara spreyle -
74:02 - 74:04sadece büyük bir
çember A ile mesajýný yaz. -
74:04 - 74:06Elini taţýn altýna koy
-
74:06 - 74:09Tarafýný seç
-
74:09 - 74:11Bunu yapmalýyýz
-
74:11 - 74:14Ţimdi tam zamaný
-
74:14 - 74:16Elini taţýn altýna koy
-
74:16 - 74:19Ţimdi yaţamýný deđiţtir
-
74:19 - 74:21Sadece sen yapabilirsin
-
74:21 - 74:22Şimdi tam zamanı
-
74:24 - 74:26Çeviri : Aforum Kolektif Çeviri - Sosyal Savaş
www.internationala.info - www.sosyalsavas.org
- Title:
- END:CIV - Diren ya da Öl - WWW.ENDCIV.COM
- Description:
-
http://endciv.com
END:CIV; kültürümüzün sistematik şiddete ve çevresel sömürüye olan bağımlılığını inceliyor ve sonuçta zehirlenen tabiatı ve savaş bunalımındaki ulusları derinlemesine araştırıyor. Derrick Jensen'in Endgame (Oyun Sonu) adlı kitabına dayanan END:CIV izleyiciye şu soruyu soruyor: "Yaşadığınız topraklar, ormanları kesen, suyu ve havayı kirleten ve besin kaynaklarınızı zehirleyen yaratıklar tarafından işgal edilseydi, direnir miydiniz?"... Uygarlıkların çökmelerinin altında yatan nedenleri genellikle kaynakların aşırı kullanımına dayanır. Bunu yazarken, dünya ekonomik kaos, petrolün zirvesi, iklim değişikliği, çevresel yıkım ve politik karışıklıkla sendeliyor. Hergün, manşetler skandal hikayelerini ve kamu güvensizliğini temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp önümüze koyuyor. Şu anki küresel sistemin sonuna dair öfkeli taleplerde bulunmamız gerekmiyor - çünkü çok yakında çökecek gibi görünüyor. Ancak, en çok hasar görmüş yerlerde bile cesaret, merhamet ve özgecilik eylemleri kaynıyor. Savaş ve baskının ağır etkilerine maruz kalmış insanların dirençliliğini ve ilerleyen krizle yüzleşmek için öne atılanların kahramanlıklarını belgeleyerek, END:CIV bu herşeyi tüketen çılgınlığın dışında makul bir geleceğe ışık tutar. Jensen'in anlatımı ile desteklenmiş film bizleri bu toprakları gerçekten seviyorsak eyleme geçmeye çağırıyor. Film, küresel ekonomik sistemin çözümlemesini yapmak için müziği, arşivsel metrajı, hareketli grafikleri, animasyonu, güldürüyü ve hicvi de kullanarak enerjik bir tempoda ilerliyor. END:CIV, Jensen'in şiirsel ve sezgisel yaklaşımıyla örtüşen birinci elden fedakarlık ve kahramanlık hikayelerini dikkatle ve duygusal olarak heyecanla yansıtıyor. Taşrada çekilmiş ekran görüntüleri korkunç ama olağan yıkımın traşlama kanıtının yanısıra kesici doğal güzelliğin perde arkasını gözler önüne seriyor. - Video Language:
- English
- Duration:
- 01:15:51
Umut Kara edited Turkish subtitles for END:CIV - Resist or Die - WWW.ENDCIV.COM | ||
Umut Kara edited Turkish subtitles for END:CIV - Resist or Die - WWW.ENDCIV.COM | ||
Umut Kara edited Turkish subtitles for END:CIV - Resist or Die - WWW.ENDCIV.COM | ||
submedia edited Turkish subtitles for END:CIV - Resist or Die - WWW.ENDCIV.COM | ||
submedia added a translation |