Return to Video

(h) TROM - 2.22 Din

  • 0:03 - 0:08
    [Din]
  • 0:21 - 0:24
    Çoğu zaman, bir şeye inanmadan önce, ispat görmek isteriz.
  • 0:24 - 0:26
    Ya da mümkün olan tüm kanıtları isteriz.
  • 0:26 - 0:29
    Bir araba alırken, önce arabayı denersin.
  • 0:29 - 0:31
    Şu donmuş gölün üzerinde kızak yapmadan önce
  • 0:31 - 0:34
    buzun sağlam olduğundan emin olmak isterim.
  • 0:34 - 0:36
    Ancak, doğa üstü şeylere gelince
  • 0:36 - 0:39
    psişik güçlere, astrolojiye ve bu tip konulara gelince,
  • 0:39 - 0:41
    insanın standardı nedir?
  • 0:41 - 0:44
    İnsanlar, inanmak istedikleri için inanırlar.
  • 0:44 - 0:50
    İspatları ise o kadar önemsemezler, çünkü inanmak onları mutlu eder.
  • 0:51 - 0:55
    Eğer 4 yaşındaysan, Noel Baba gibi gerçek olmadığını bildiğimiz şeylere inanmanda
  • 0:55 - 0:57
    bir sorun yok.
  • 0:57 - 0:58
    ...gök yüzünde!
  • 0:58 - 1:01
    - Kim? - Noel Baba.
  • 1:01 - 1:05
    Bana Paskalya Tavşanından bahset. Gerçek mi?
  • 1:05 - 1:08
    Ne yapıyor? -Şeker getiriyor.
  • 1:08 - 1:13
    Psikologların büyüsel düşünme dedikleri şey hakkında daha çok bilgi edinmek için
  • 1:13 - 1:16
    Massachusetts eyaletindeki Williams College'den Profesör Robert Cavanaugh
  • 1:16 - 1:21
    kutu içinde hayali bir hayvanla ilgili bir deney tasarladı.
  • 1:21 - 1:26
    Şimdi, yanımızdaki 4-6 yaş arası çocukları için bu deneyi tekrarlayacak.
  • 1:26 - 1:28
    Önce çocukları ikişerli olarak ayırıyor.
  • 1:28 - 1:32
    boş ve büyük bir kutu gösteriyor.
  • 1:32 - 1:36
    - Çok iyisiniz... -Kutuda ne var?
  • 1:36 - 1:41
    Arkadaki aynalı camdan çocuklara kutunun boş olduğunun gösterilmesini izliyoruz.
  • 1:41 - 1:46
    -Boş! Ondan sonra çocuklara kutunun içinde yaşayan aç bir tilkiden bahsediyor
  • 1:46 - 1:48
    ...
  • 1:48 - 1:50
    Bunun sadece hikaye olduğunu söylüyor.
  • 1:50 - 1:53
    ...
  • 1:53 - 1:56
    Onlara masalın uydurmaca olduğunu da söylüyor.
  • 1:56 - 2:00
    - Kutuda bir tilki varmış gibi davranıyoruz.
  • 2:00 - 2:03
    Ondan sonra, çocukları bir kaç dakika yalnız bırakıyor.
  • 2:03 - 2:04
    - Şimdi geliyorum.
  • 2:04 - 2:09
    Çocuklar kutuya bakar bakmaz orada bir tilki olmadığını görecekler.
  • 2:09 - 2:10
    Ancak bakmıyorlar.
  • 2:10 - 2:12
    Kimisi tilkiyi duyuyor...
  • 2:12 - 2:17
    ...
  • 2:17 - 2:21
    Endişelenmeye başlıyorlar.
  • 2:21 - 2:23
    ...
  • 2:23 - 2:28
    Kutuyu gidip dinliyorlar ama açıp bakmaya korkuyorlar.
  • 2:28 - 2:31
    ...
  • 2:31 - 2:34
    Ancak iki çocuk kutuya bakıyor.
  • 2:34 - 2:39
    Bazı çocuklar kutunun içinde bir tilki olmadığını kabul ediyorlar, ancak çoğu çocuk emin değil.
  • 2:39 - 2:40
    ...
  • 2:40 - 2:43
    Her testte olan bu.
  • 2:43 - 2:47
    Neredeyse her çocuk, birlikte kurdukları hayvanın
  • 2:47 - 2:48
    gerçek olabileceğine inanmaya başlıyor.
  • 2:48 - 2:51
    - Selam çocuklar. Beklediğiniz için teşekkür ederim.
  • 2:51 - 2:53
    ...
  • 2:53 - 2:57
    Araştırmacı, kutuda bir tilki olmadığını tekrar anlatıyor.
  • 2:57 - 3:00
    Ancak çocukların çoğu hala orada bir tilki olduğuna inanıyor.
  • 3:00 - 3:04
    ...
  • 3:04 - 3:08
    Isaac kutuyu açtığında içine bakan Emma bile...
  • 3:08 - 3:12
    - Isaac kutuyu açtı ve içeride dünyanın en büyük tilkisini gördü.
  • 3:12 - 3:14
    Bazen belli inançlar oluşturuyoruz.
  • 3:14 - 3:18
    Bu inançlar mantığa ve ters düşen kanıtlara karşı ayakta kalıyor.
  • 3:18 - 3:23
    Çocuklarla sonra konuştuğumda, çoğu hala tilkinin orada olduğundan emindi.
  • 3:23 - 3:25
    - Emin misiniz? -Hayır
  • 3:25 - 3:31
    - Eveet! -Orada bir tilki var.
  • 3:31 - 3:41
    Bu tür büyüsel düşünceler çocuklar için sorun değil, ancak yetişkinler yapınca işin şekli değişiyor.
  • 3:41 - 3:46
    Gördüğün gibi çocukların hepsi aynı semptomları sergiliyor.
  • 3:46 - 3:51
    Güçlü halüsinasyonlar ve akıl eksikliği.
  • 3:51 - 3:54
    Bu, bir insan için "doğal" olabilir mi?
  • 3:54 - 3:59
    Sebebi peri masallarıyla, hikayelerle büyümüş olmamız.
  • 3:59 - 4:05
    Kendi sonucunu çıkar.
  • 4:05 - 4:10
    Din, dünyada doğru sayılan bir fikir.
  • 4:10 - 4:15
    Rahiplik, psikoposluk gibi meslekler bu fikirden ötürü var.
  • 4:15 - 4:20
    Tek yaptıkları halkın kafasını karıştırmak. Buna rağmen, sistem onlara para veriyor.
  • 4:20 - 4:23
    Aynı sistemde, buna zıt düşen bir fikir daha var:
  • 4:23 - 4:29
    Cevapları uydurmak yerine bulmaya çalışan bilim.
  • 4:29 - 4:31
    Bunu söylüyorum çünkü din,
  • 4:31 - 4:35
    eski bir takım yazılar yüzünden
  • 4:35 - 4:38
    dünyanın ilahi bir zeka tarafından yaratıldığını iddia ediyor.
  • 4:38 - 4:41
    Bilim ise, bildiğimiz dünyanın
  • 4:41 - 4:42
    ve evrenin
  • 4:42 - 4:45
    tamamen farklı bir şekilde ortaya çıktığını keşfetti.
  • 4:45 - 4:47
    Din, tanımlamak yoluyla gözlemliyor.
  • 4:47 - 4:49
    Bu da çok tehlikeli bir şey.
  • 4:49 - 4:56
    Bilim ise, en mantıklı görünen yolu takip ediyor. Gözlem yoluyla tanımlara varıyor.
  • 4:56 - 4:58
    Din, sadece insanların kafasını karıştırmakla kalmıyor.
  • 4:58 - 5:03
    Ayrıca parasal sistem tarafından bir meslek olarak görülüyor.
  • 5:03 - 5:05
    Dini kurumlara çok miktarda para akıtılıyor.
  • 5:05 - 5:11
    Bir yandan bu olurken, diğer yandan da pekçok insan açlıktan ölüyor veya kalacak bir yerden yoksun halde yaşıyor.
  • 5:11 - 5:15
    Din, insanlara ölümle yüzleşme konusunda yardımcı olabilir,
  • 5:15 - 5:19
    ancak insanlığın evriminin devam etmesi için insanların kendilerine yalan söylememesi gerekiyor.
  • 5:19 - 5:25
    Özellikle bugün, daha önce açıklayamadığımız pek çok şeyi açıklamaya başladığımız bir zamanda bu, kabul edilemez.
  • 5:25 - 5:38
    Ne için yaşıyorsun? Sadece duyularını tatmin etmek için mi?
  • 5:38 - 5:39
    Eğer bir kartal olsaydın,
  • 5:39 - 5:43
    rahat veya serin olduğu için,
  • 5:43 - 5:44
    veya arada bir meyve düştüğü için
  • 5:44 - 5:49
    bir meyve ağacının altında mı yatardın?
  • 5:49 - 5:51
    İnanılmaz yetilerin ve devasa kanatların varken,
  • 5:51 - 5:55
    sadece daha rahat olduğu için bu durumu kabul eder miydin?
  • 5:55 - 6:02
    Yoksa uçarken düşmekten mi korkuyorsun?
  • 6:02 - 6:05
    Hristiyan inançlarında
  • 6:05 - 6:07
    en ufak kanıta rastlamadığım için,
  • 6:07 - 6:12
    Tanrı'nın varlığı dahil tüm standart argümanları inceliyorum.
  • 6:12 - 6:16
    Ancak hiç biri mantıksal olarak geçerli görünmüyor.
  • 6:16 - 6:22
    Sence pek çok insanın dini inançlara sahip olmasını açıklayacak pratik sebepler mi var?
  • 6:22 - 6:26
    Doğru olmayan bir şeye inanmak için pratik bir sebep olamaz.
  • 6:26 - 6:30
    Bunu tamamen bir kenara koyabiliriz. Bu, imkansız.
  • 6:30 - 6:36
    Bir şey ya doğrudur, ya da değildir. Doğruysa inanmalısın, değilse inanmamalısın.
  • 6:36 - 6:42
    Eğer bir şeyin doğru olup olmadığını bulamıyorsan, bu konuda bir yargıda bulunmamayı tercih edersin.
  • 6:42 - 6:48
    Ancak bu olmaz... Bence doğru olduğu için değil pratik olduğu için bir şeye inanmak
  • 6:48 - 6:52
    çok namussuzca bir şey,
  • 6:52 - 6:57
    entelektüel dürüstlüğe karşı bir ihanet.
  • 6:57 - 7:00
    Bence insanlar bir şekilde dini fikirlerle yaşayan insanlar,
  • 7:00 - 7:08
    dinin katı kurallarını, doğrularını ve yanlışlarını
  • 7:08 - 7:10
    kılavuz alarak hayatlarını daha kolay hale getirmeye çalışıyorlar.
  • 7:10 - 7:16
    Bu kurallar genelde epey yanlış.
  • 7:16 - 7:19
    Çoğunun faydadan çok zararı var.
  • 7:19 - 7:27
    Büyük ihtimalle hayatlarını yaşamalarına yardım edebilecek akılcı bir ahlaki sistem bulabilirler.
  • 7:27 - 7:34
    Tabii eğer vahşi çağlardan kalma geleneksel tabu ahlakını bir kenara bırakabilirlerse.
  • 7:34 - 7:37
    -Dua etmenin amacı ne? -Biz sadece insanız. Pek çok şey için dua ederiz.
  • 7:37 - 7:41
    Dua eden pek çok insana soruyorum:
  • 7:41 - 7:44
    'Tanrı dualarına cevap vermezse ne olacak?' diyorum.
  • 7:44 - 7:47
    Onlar da bana 'O zaman onun takdiri bu, onun takdirini kabullenirim.' diyorlar.
  • 7:47 - 7:51
    Eğer zaten onun istediğini yapacaksan dua etmek ne işe yarıyor.
  • 7:51 - 7:57
    Hesapça ilahi bir plan var. Sağlık olsun, para olsun,
  • 7:57 - 7:59
    böyle dar amaçlar için Tanrı'nın planını değiştirmesini istemek ne kadar kibirli bir davranış!
  • 7:59 - 8:01
    Biz kibirliyiz ve dünyanın bizim etrafımızda döndüğünü düşünüyoruz.
  • 8:01 - 8:03
    Peki, duaların işe yaradığını düşünüyor musun?
  • 8:03 - 8:08
    Joe Pesci'ye dua ediyorum ve aynı sonuçları alıyorum.
  • 8:08 - 8:11
    Dokuz yaşımda Tanrı'ya dua ederek hangi sonuçları alıyorsam bu yöntemle de aynı sonuçları alıyorum.
  • 8:11 - 8:13
    Gökyüzündeki görünmez adama inanırdım.
  • 8:13 - 8:17
    Büyük ihtimalle dua edip istediğin şeylerin yarısını alıyorsun. Bu tamamen olasılık hesabı.
  • 8:17 - 8:22
    Dua edip istediğin şeylerin yarısını alıyorsun, yarısını almıyorsun. Aldıklarını bir kenara yazıyorsun, almadıklarını da unutuyorsun.
  • 8:22 - 8:25
    Bu sadece bir oyun. Bu bir akıl hastalığı.
  • 8:25 - 8:32
    * Hayır...
  • 8:32 - 8:38
    Durun, durun bir saniye. Sakin olun, sakin olmaya çalışın.
  • 8:38 - 8:41
    Sen de tanrının senin kafana bir şimşek çaktıracağını mı düşünüyorsun?
  • 8:41 - 8:44
    Bence duyduğum şey bir hakaret.
  • 8:44 - 8:49
    -Tanrı diye bir şey yok... Bir tanrı olsaydı, şimdi beni öldür müydü? Öldürecek mi?
  • 8:49 - 8:51
    -Cesareti yok. -Ben de öyle umuyorum.
  • 8:51 - 8:52
    -Cesareti yok. -Önemsemesi için dua ediyorum.
  • 8:52 - 8:56
    Yapamaz, buna cesareti yetmez.
  • 8:56 - 8:57
    - Bireysel inançların beni ilgilendirmiyor.
  • 8:57 - 8:58
    - Duyman gereken bir şey söyleyeceğim. -Evet.
  • 8:58 - 9:00
    Sence bu toplumda tanrıya dua etsen, tanrıya inandığını söylesen...
  • 9:00 - 9:04
    Orada burada kullandığımız bir kelime bu.
  • 9:04 - 9:09
    Her adam, her politikacı çıkıp 'Tanrı hepimizi kutsasın. Tanrı seni kutsasın. Tanrı Amerika'yı kutsasın.' diyor.
  • 9:09 - 9:12
    Ve diyeceğim. - Tanrı seni de kutsasın, önce seni kutsasın.
  • 9:12 - 9:15
    -Sağol. Bence bana bir katkısı olmadı.
  • 9:15 - 9:18
    - Bunlar hep bireylerin yaptığı şeyler...Bırak da konuşayım.
  • 9:18 - 9:24
    - Tanrı muhteşem fikir, hoş bir fantazi, insanların hizada tutmaya yarayan bir şey.
  • 9:24 - 9:26
    İnsanları kontrol etmenin bir yolu.
  • 9:26 - 9:33
    Tanrının varlığını ispat eden, ya da ispatı bir kenara bırak...
  • 9:33 - 9:34
    Onun varlığına delalet eden kanıt miktarı,
  • 9:34 - 9:36
    UFO'ların veya dünya dışında canlıların varlığına delalet eden kanıt miktarıyla aynı.
  • 9:36 - 9:42
    Ancak UFO'lardan filan bahsettiğinde, anında dışlanıyorsun,
  • 9:42 - 9:43
    deli muamelesi görüyorsun, yalnız kalıyorsun.
  • 9:43 - 9:47
    Ancak tanrıyı sevmiyorsan insanlar sende yanlış bir şeyler olduğunu düşünüyor.
  • 9:47 - 9:50
    -Ya insanlar bu sebepten ötürü kötü hissediyorsa?
  • 9:50 - 9:53
    - Bu, farklı bir şey. Evrene Tanrı demek istiyorsan, bunda yanlış bir şey yok.
  • 9:53 - 9:56
    Eğer evren varsa, biz de bunun birer parçasıyız.
  • 9:56 - 9:58
    Aynı maddeden çıktık.
  • 9:58 - 10:07
    Pek çok din, dua yoluyla hayatının daha iyiieşeceği fikrine dayalı.
  • 10:07 - 10:10
    - Peki, neden hikaye uydurma ihtiyacı duyuyorsunuz?
  • 10:10 - 10:13
    - Bu yüce varlık niye böyle olmak zorunda?
  • 10:13 - 10:16
    - Çünkü hayat zor ve hikaye uydurmanız gerekiyor.
  • 10:16 - 10:19
    - Hikayenin benden çıktığını bildiğin sürece bunda sorun yok.
  • 10:19 - 10:22
    - Buna, bu yardıma ihtiyacın var. - Bu çok kibirli bir davranış.
  • 10:22 - 10:26
    - Fikrine çok bağlı bir sürü insan görüyorum. Çok çok dürüst olan ve inanan çok insan var.
  • 10:26 - 10:30
    Ancak gerçekten gökyüzünde skor tutan bir adam olduğunu düşünüyorlarsa,
  • 10:30 - 10:32
    onlarda kesin ters bir şey var.
  • 10:32 - 10:37
    - Gününü geçirmene yardımcı olacak bir şeye inandığın sürece...
  • 10:37 - 10:42
    Ben evrenin enginliğine, sonsuzluğa, dostlarıma, aileme,
  • 10:42 - 10:44
    sevgiye inanıyorum. -Senin tanrın da bu.
  • 10:44 - 10:48
    - Hayır, bunlar benim tanrım değil. Bunlar tanrı değil.
    -Bu senin ruhaniyet anlayışın.
  • 10:48 - 10:52
    - Tanrı gökyüzündeki yaşlı adam.
    - Benim için tanrı öyle bir şey değil.
  • 10:52 - 10:56
    - Neden o kelimeyi kullanıyorsun.
    - Ben gökyüzünde görünmez bir adama inanmıyorum.
  • 10:56 - 10:58
    - Neden tanrı kelimesine ihtiyaç duyuyorsun. Nedir bu tanrı kelimesi?
  • 10:58 - 10:59
    - Tanrı kelimesine ihtiyacım yok.
    - Senin için kararları o mu veriyor?
  • 10:59 - 11:04
    - Hayır, vermiyor. Öyle bir şeye inanmıyorum. Ben, evrene inanıyorum. Hiç bir cevabım yok.
  • 11:04 - 11:08
    - Senin bakış açın daha sofistike.
  • 11:08 - 11:11
    Pazar günleri kiliseye gidip:
  • 11:11 - 11:15
    Tanrım şunu yap, bunu yap, Amerika'yı kutsa filan diyoruz.
  • 11:15 - 11:20
    Biz, tanrıya kutsamasını söylüyoruz. Bu, tüm dinlerde küfür sayılır.
  • 11:20 - 11:23
    Eğer tanrının evreni yarattığına inanıyorsan,
  • 11:23 - 11:25
    bu onun çok zeki olduğu anlamına geliyor.
  • 11:25 - 11:29
    Ona gidip 'Oradasın ve o hasta, lütfen onun acısını dindir' gibi şeyler demene gerek yok. O, herşey.
  • 11:29 - 11:32
    Bunu anlattığın için sağol.
  • 11:32 - 11:34
    Gördün mü, tanrıyı kendimiz gibi bir aptala çevirdik.
  • 11:34 - 11:43
    Bugünkü dinlerin hepsi saçma. Okuduklarını anlamıyorlar.
  • 11:43 - 11:47
    Bana bir kere bir rahip Tanrı'nın her şeyi bildiğini söylemişti.
  • 11:47 - 11:52
    Tüm gezegenleri, tüm böcekleri, tüm yaprakları, her şeyi yaratmıştı
  • 11:52 - 11:57
    ama her şeyi biliyordu. İsa da tanrıya küfretti.
  • 11:57 - 11:59
    Ne yaptığını söyleyeyim.
  • 11:59 - 12:01
    Tam çarmıha gerilmeden önce,
  • 12:01 - 12:06
    İsa dedi ki 'Baba, onları affet çünkü ne yaptıklarını bilmiyorlar.'
  • 12:06 - 12:08
    Tanrı da dönüp 'Ben de bilmiyordum, ya!' dedi.
  • 12:08 - 12:15
    Görüyorsun, İsa iyi kapli biri ama pek akıllı değil.
  • 12:15 - 12:22
    İnsanlar iki parça keresteyi bir birine çiviliyorlar, sonra da öpüyorlar. Öncesinde öpmüyorlar.
  • 12:22 - 12:27
    Ancak bir haca benzeyecek şekilde çivilenince öpüyorlar.
  • 12:27 - 12:30
    Anlıyor musun? Haç olmadan önceki gün neydi bunlar:
  • 12:30 - 12:38
    Haç şekline getirilmemiş iki parça kereste bir parça bakır.
  • 12:38 - 12:40
    Haç da zaten çarmıh.
  • 12:40 - 12:46
    Çarmıhlar İsa'dan çok önce vardı. İnsanları asmaya yarıyorlardı.
  • 12:46 - 12:51
    Şimdi bu, geldiğin kültüre göre bir sembol haline geldi.
  • 12:51 - 12:56
    İşte bu sebepten ötürü bilimden başka hiçbir şeyi kabul edemiyorum.
  • 12:56 - 13:01
    Uçağın kanatları havaya kalkmak üzere tasarlanır.
  • 13:01 - 13:10
    Uçaklar, belli şartlara göre tasarlanır.
  • 13:10 - 13:14
    Pek çok kişi dinin başlangıcını anlatmaya çalıştı,
  • 13:14 - 13:19
    ancak insanların bu hikayeye neden inandığını bugün bile bilmiyoruz.
  • 13:19 - 13:22
    Kimileri ateist olduklarını söylüyorlar,
  • 13:22 - 13:28
    ancak onlar da yanlış çünkü, dine karşı gelerek zıtlaşmak istiyorlar.
  • 13:28 - 13:33
    Dünyada var olan tüm fikirlere karşı çıkmaya çalışsak boğularak ölürüz.
  • 13:33 - 13:39
    Din bir fikir. Bu fikre inananlar, dinin doğru olduğunu ispatlamak zorunda.
  • 13:39 - 13:42
    Başka türlü inançları bir şeye yaramaz.
  • 13:42 - 13:56
    Gözlemleyip tanımlamak, tanımları alıp analiz etmekten daha kolay.
  • 13:56 - 14:03
    Din, cehaletten rahatsız olanları rahatlatan bencilce bir fikir.
  • 14:03 - 14:05
    İnanmak istiyorsan, inan.
  • 14:05 - 14:21
    Ancak, fikrini ispatmış gibi öne sürme. Çünkü teyit etmek mümkün değil. Bu fikri özellikle çocuklara öğretme.
  • 14:21 - 14:23
    Merhaba evladım.
  • 14:23 - 14:26
    Bu dünyaya hoş geldin.
  • 14:26 - 14:31
    Büyümeden önce sana anlatacağım bazı şeyler var.
  • 14:31 - 14:34
    Kıymetsiz ve yoz bir halde
  • 14:34 - 14:37
    dünyaya geldin.
  • 14:37 - 14:40
    Günahkar olarak doğdun [Doğuştan günahkar olduğum kesin, rahime düştüğüm andan beri günahkarım - Mezmurlar 51:5]
  • 14:40 - 14:46
    ve günahın bedeli ölümdür. [Nasıl günah dünyaya tek bir adam üzerinden girdiyse, ölüm de günah üzerinden girdi. Bu yolla ölüm tüm insanlara yayıldı, çünkü hepimiz günah işledik. - Romalılar 51:5]
  • 14:46 - 14:49
    Anlayacak kadar büyüdüğün zaman
  • 14:49 - 14:51
    merhamet dilemelisin.
  • 14:51 - 14:54
    Yaptığın bir şey için değil,
  • 14:54 - 14:59
    başkalarının dünyanın ilk zamanlarında, binlerce yıl önce yaptıkları için.
  • 14:59 - 15:08
    Ayrıca, İsa'yı öldürdüğün için ne kadar üzgün olduğunu da tanrıya söylemen lazım.
  • 15:08 - 15:13
    Biliyorum, bu sen daha ilk nefesini almadan, nesiller önce oldu,
  • 15:13 - 15:16
    ve neticede tanrının planının bir parçasıydı,
  • 15:16 - 15:19
    ancak sorumlusu sensin.
  • 15:19 - 15:26
    Sen suçlusun ve merhamet dilemelisin.
  • 15:26 - 15:29
    Hayatın boyunca ürettiğin her şeyin bir kısmını
  • 15:29 - 15:31
    Tanrı'ya vermelisin.
  • 15:31 - 15:35
    Tanrı senin adaklarını asla bizzat kabul etmez.
  • 15:35 - 15:41
    Onu dinleyeceksin ancak onun sesini kulaklarınla duyamayacaksın [Teşekkür ederim, Tanrım]
  • 15:41 - 15:46
    Ona, sana yol gösterdiği için teşekkür edeceksin ancak onun esrarengiz yöntemleri senin kafanı karıştıracak.
  • 15:46 - 15:51
    Esasen, sen tanrı için evrendeki en önemli şey olsan da,
  • 15:51 - 15:56
    o sana asla kendini göstermeyecek.
  • 15:56 - 15:59
    Bunlar sana garip gelebilir.
  • 15:59 - 16:03
    Tanrı'yı bilebilmek için bir kitap okumalısın.
  • 16:03 - 16:05
    Binlerce yıl önce
  • 16:05 - 16:10
    bilmediğin bir dilde yazılmış çok eski bir kitap.
  • 16:10 - 16:13
    Çok önemli bir görevin var.
  • 16:13 - 16:16
    Diğerlerinin dünyayı senin gördüğün gibi görmesini,
  • 16:16 - 16:19
    senin gibi davranmasını
  • 16:19 - 16:21
    ve senin gibi yaşamasını sağlaman gerekiyor.
  • 16:21 - 16:27
    Sonra çıkıp, başka kişileri de aynını yapmaya ikna etmen gerek. [Dünyaya git müjdeyi tüm yaradılışla paylaş. - Markus 16:15]
  • 16:27 - 16:32
    Ödül olarak da sadece ölülerin görebildiği gizli ve mutluluk veren bir yerde
  • 16:32 - 16:35
    sonsuza dek Tanrı'yı yüceltme
  • 16:35 - 16:40
    ayrıcalığını kazanacaksın. [CENNET]
  • 16:40 - 16:43
    Tüm hayatını görünmeyen babana ve görevine
  • 16:43 - 16:46
    adamalısın
  • 16:46 - 16:49
    yoksa o, seni karanlık bir çukura gönderecek
  • 16:49 - 16:52
    etin kemiğinin üzerinde pişecek
  • 16:52 - 16:55
    ve hayal bile edemeyeceğin bir acı içinde
  • 16:55 - 16:59
    sonsuza dek kıvranacaksın.
  • 16:59 - 17:02
    [CEHENNEM]
  • 17:02 - 17:07
    Ancak bunu inanılmaz bir acı ve işkenceye maruz kalmaktan korktuğun için değil
  • 17:07 - 17:10
    Tanrı'yı sevdiğin için yapmalısın.
  • 17:10 - 17:13
    Hayatın sırasında ne olursa olsun,
  • 17:13 - 17:18
    dünya sana öğrettiklerime ne kadar zıt düşerse düşsün,
  • 17:18 - 17:23
    sesli bir şekilde şunları söylemeye devam et: Tanrı gerçektir. [TANRI GERÇEKTİR.]
  • 17:23 - 17:27
    Tanrı iyidir. [TANRI İYİDİR].
  • 17:27 - 17:31
    Bir gün, kendi çocuğunun gözüne bakıp
  • 17:31 - 17:34
    ona bunların aynısını öğreteceksin
  • 17:34 - 17:38
    ki o da sonra kendi çocuklarına öğretsin.
  • 17:38 - 17:41
    Nesilden nesile tüm çocuklara
  • 17:41 - 17:43
    öğretilsin.
  • 17:43 - 17:46
    Onu kollarında tutup,
  • 17:46 - 17:50
    gözüne bakıp diyeceksin ki
  • 17:50 - 18:01
    'Dünyaya hoş geldin.'
  • 18:01 - 18:03
    Ayağa kalkalım.
  • 18:03 - 18:06
    Haleluya!
  • 18:06 - 18:09
    Tanrı konusunda ciddi bir şekilde düşünmenizi istiyorum.
  • 18:09 - 18:10
    Tanrı deyin!
  • 18:10 - 18:11
    Tanrı.
  • 18:11 - 18:12
    Buraya eğitilmeye geldim.
  • 18:12 - 18:13
    Buraya eğitilmeye geldim.
  • 18:13 - 18:15
    Buraya eğitim için geldim.
  • 18:15 - 18:17
    Buraya eğitim için geldim.
  • 18:17 - 18:19
    Tanrım, sana teslim oldum
  • 18:19 - 18:20
    Tanrım, sana teslim oldum
  • 18:20 - 18:22
    ne istersen yapacağım
  • 18:22 - 18:24
    ne istersen yapacağım
  • 18:24 - 18:26
    ne istersen söyleyeceğim
  • 18:26 - 18:28
    ne istersen söyleyeceğim
  • 18:28 - 18:29
    İsa adına
  • 18:29 - 18:31
    İsa adına
  • 18:31 - 18:32
    Amin
  • 18:32 - 18:37
    Amin
  • 18:37 - 18:41
    Ağzınızı açmayın, Kutsal Ruh konuşamaz.
  • 18:41 - 18:45
    Şimdi herkes ellerini kaldırsın. Dua edeceğiz.
  • 18:45 - 18:47
    Haleluya! Haydi! Seni seviyoruz İsa!
  • 18:47 - 18:56
    ...
  • 18:56 - 18:57
    İşte Kutsal Ruh!
  • 18:57 - 18:58
    Aramızda!
  • 18:58 - 19:00
    Gücünü hissedin. Gücünü hissdein.
  • 19:00 - 19:05
    Şimdi konuş. Kutsal Ruh ne diyeceğini kulağına fısıldayacak.
  • 19:05 - 19:10
    [Bir zenci ve bir beyaz çocuk saçma bir şeyler söylüyorlar]
  • 19:10 - 19:12
    Durmayın, durmayın!
  • 19:12 - 19:17
    Bu, ruhunun kurtulacağı güne kadar başına gelecek en iyi şey.
  • 19:17 - 19:27
    Haleluya, İsa! [Bir kızçocuk saçma bir şeyler söylüyor]
  • 19:27 - 19:34
    Harry Potter hakkında size söyleyeceklerim var
  • 19:34 - 19:38
    Şeytani büyücüler Tanrı'nın düşmanıdır!
  • 19:38 - 19:40
    Kahraman olup olmamaları hiç önemli değil!
  • 19:40 - 19:42
    Onlar Tanrı'nın düşmanıdır!
  • 19:42 - 19:53
    Harry Potter Eski Ahit'te olsaydı, ölüm cezasına çarptırılırdı.
  • 19:53 - 19:58
    Şeytani büyücülerden kahraman yapılmaz.
  • 19:58 - 20:01
    Bu saflığı, ahlakı ve kutsallığı temsil edecek olan bir nesil!
  • 20:01 - 20:06
    Hayatınız boyunca Tanrı'ya hizmet edeceksiniz.
  • 20:06 - 20:10
    Ve Tanrı'yı kendinizden önce düşüneceksiniz!
  • 20:10 - 20:15
    Buna o kadar inanıyorum ki, tüm hayatımı buna adadım.
  • 20:15 - 20:25
    Böyle yetişmenizi, bu noktaya gelmenizi sağlayacağım.
  • 20:25 - 20:28
    Kalbimde hissediyorum, Tanrı konuşuyor.
  • 20:28 - 20:31
    Burada kimi çocuklar var,
  • 20:31 - 20:32
    hep kiliseye gidip
  • 20:32 - 20:34
    Hristiyan olduklarını söylüyorlar.
  • 20:34 - 20:38
    Ancak kilisede bir şey, arkadaşlarınızın yanında başka bir şey oluyorsunuz.
  • 20:38 - 20:41
    Yalancı ve iki yüzlüsünüz!
  • 20:41 - 20:45
    Yapmamanız gereken şeyleri yapıyorsunuz. Ağzınız tıpkı diğer çocuklar gibi bozuk.
  • 20:45 - 20:48
    Kendinize çeki düzen vermenin vakti geldi.
  • 20:48 - 20:53
    Buraya gelin ve yıkanın.
  • 20:53 - 20:56
    Çünkü Tanrı'nın ordusunda yalancılara yer yok.
  • 20:56 - 21:01
    Sen misin? Ellerini buraya koy.
  • 21:01 - 21:03
    Vay vay vay!
  • 21:03 - 21:05
    Ellerini yıka.
  • 21:05 - 21:08
    Tanrım, onları senin sözlerinle yıkıyoruz.
  • 21:08 - 21:12
    Şeytana hayır diyoruz! Artık bitsin bu!
  • 21:12 - 21:14
    İsa'nın merhametini tattığını söyle.
  • 21:14 - 21:17
    Tam olarak ne olman gerektiğini biliyor musun:
  • 21:17 - 21:18
    Adını koy! Haydi, adını koy!
  • 21:18 - 21:32
    Adını koy! Niçin af diliyorsun?
  • 21:32 - 21:36
    Artık arada deredelik, iki yüzlülük yok!
  • 21:36 - 21:55
    Şimdi bir yere git ve dua et. İyi şeyler yapmaya başla.
  • 21:55 - 21:57
    Bunu demişken,
  • 21:57 - 22:04
    işte size Moldova'lı bir rahibin vaftiz sırasında bir çocuğu boğduğunu gösteren bir vidyo.
  • 22:04 - 22:06
    Çoğu kişi kaza dedi
  • 22:06 - 22:08
    ancak bu tören bir kaza değil.
  • 22:08 - 22:11
    Din olmasaydı, o insanlar da çocuklarını
  • 22:11 - 22:16
    bu kadar riskli bir durumda bırakmazlardı.
  • 22:16 - 22:19
    Çocuğun, rahibin kelimeleri eşliğinde suya batırıldığını görüyor musunuz?
  • 22:19 - 22:22
    Çocuğun durumu değil önemli olan,
  • 22:22 - 22:25
    önemli olan tören ve törende söylenenler.
  • 22:25 - 22:29
    Bu, tamamen masum bir insanın
  • 22:29 - 22:33
    duruma hiç hakim olmayan bir canlının,
  • 22:33 - 22:37
    diğerlerinin bencilliği yüzünden,
  • 22:37 - 22:39
    belki büyüme tarzlarından
  • 22:39 - 22:40
    veya ölüm korkularından ötürü
  • 22:40 - 22:43
    kabul ettikleri din yüzünden nasıl öldürüldüğünü gösteren şok edici bir vidyo!
  • 22:43 - 23:34
    ...
  • 23:34 - 23:37
    SESSİZLİK!
  • 23:37 - 24:10
    ...
  • 24:10 - 24:13
    Din fikri kayıp pek çok aklı kurtardı.
  • 24:13 - 24:17
    Ancak başta kayıplık halini ortaya çıkaran neydi?
  • 24:17 - 24:20
    Doğru, din huzurlu bir ölüm sağlar.
  • 24:20 - 24:25
    Ancak bu, ölümden korkmamak için hayatın boyunca Xanax almaya benziyor.
  • 24:25 - 24:28
    Bunu yapar mıydın?
  • 24:28 - 24:31
    Eğer evet diyorsan, dini bırak, Xanax almaya başla.
  • 24:31 - 24:36
    İşin iyi kısmı, istersen tedaviye yaşlanınca başlayabilirsin.
  • 24:36 - 24:38
    Dalga geçmiyorum.
  • 24:38 - 24:41
    Dini kabul etmenin tek sebebi bu.
  • 24:41 - 24:46
    Ölüm. Bu da sana gerçek bir çözüm.
  • 24:46 - 24:51
    - Sana izin vermek üzereyiz. - Bana mı?
  • 24:51 - 24:59
    - Evrende bilgin ve deneyimin haricinde hiçbir şeyin yok.
  • 24:59 - 25:02
    - Tek isteğim
  • 25:02 - 25:05
    öldükten sonra bedenimin yakılmak yerine
  • 25:05 - 25:11
    gömülmesi. Bu sayede bedenimdeki enerji
  • 25:11 - 25:16
    dünyaya döner. Ben nasıl hayatım boyunca bitkilerden ve hayvanlardan beslendiysem,
  • 25:16 - 25:25
    onlar da benden beslensinler.
  • 25:25 - 25:30
    Bir diğeri de gelip 'Ben ruhani bir insanım' diyor. Eminim bu saçmalığı daha önce duymuşsundur.
  • 25:30 - 25:36
    Ben de diyorum ki: Bu kapında kilit yok ve de evinde
  • 25:36 - 25:39
    fakir insanları besliyorsun anlamına mı geliyor?
  • 25:39 - 25:43
    O da diyor ki 'Yok, yok.' Ne geveliyor bu adam? Böyle konuşan biri
  • 25:43 - 25:46
    ruhanilikle neyi kastediyor?
  • 25:46 - 25:53
    Bir insan gelip, ben bir 'yüksek bilinç' klübüne üyeyim diyince
  • 25:53 - 25:57
    ben de 'Merak ettim. O nedir?' diyorum.
  • 25:57 - 26:01
    Yüksek bilinç mi? Yahu senin böbreğin nerede? Bilmiyorum.
  • 26:01 - 26:05
    Kanın atar damardan toplar damara ne hızda geçiyor? Bilmiyorum.
  • 26:05 - 26:09
    Yüksek bilinçle neyi kastediyorsun?
  • 26:09 - 26:13
    İnsanlar, Noel hindisi gibi b*kla dolu,
  • 26:13 - 26:32
    çünkü ne dediklerini bilmiyorlar.
  • 26:32 - 26:37
    Bir laboratuvar ortamında tanrı deneyiminin her kısmını ürettik.
  • 26:37 - 26:43
    Her kısmını, her duyguyu ürettik...
  • 26:43 - 26:44
    Haz, varlık hissi,
  • 26:44 - 26:49
    evrenle bütün olduğun hissi...bunların hepsini deneysel olarak yapabiliyoruz.
  • 26:49 - 26:54
    Profesör Persinger, yaratıcılığın, duyguların ve fantazinin kaynağına ulaşmış.
  • 26:54 - 26:59
    Beyne elektrik sinyalleri gönderen karmaşık bir manyetik alan sayesinde
  • 26:59 - 27:06
    bu alanı, temporal lopları, limbik sistemi harekete geçiriyro.
  • 27:06 - 27:10
    Deneklerden biri gözümüzün önünde ölüme yakın bir deneyim yaşadı.
  • 27:10 - 27:15
    Karanlık bir dalga.
  • 27:15 - 27:18
    Uzakta br ışık.
  • 27:18 - 27:21
    Herkes ayrı tepki veriyor.
  • 27:21 - 27:28
    Ama çoğu, bu odayı terk ettiğinde çok büyük ve önemli bir deneyim yaşadığını düşünüyor.
  • 27:28 - 27:33
    Bu, dışarıdan hiçbir şeyin giremediği bir ses odası.
  • 27:33 - 27:35
    Sesler duymaya
  • 27:35 - 27:37
    ve bir şeyler görmeye başladım.
  • 27:37 - 27:40
    Önce yüzler gördüm, bir sürü insan yüzü.
  • 27:40 - 27:43
    Ancak şekilleri bozulmuştu, garip hareket ediyorlardı.
  • 27:43 - 27:45
    Isı dalgasının arkasındaki görüntüler gibiydi.
  • 27:45 - 27:48
    Arkamda bir şeyin varlığını hissettim,
  • 27:48 - 27:51
    bana bakıyordu sanki.
  • 27:51 - 27:53
    Çok garip bir deneyimdi.
  • 27:53 - 27:59
    Bu varlık hiç korkunç değildi, doğrusu, çok rahatlatıcıydı.
  • 27:59 - 28:02
    Rüya görüyor gibiydim ama uyanıktım.
  • 28:02 - 28:05
    Ancak, uyanıp gördüğün rüyanın aynı gerçek gibi olduğunu hissedersin ya,
  • 28:05 - 28:07
    öyleydi.
  • 28:07 - 28:10
    Parlak ışıklar gördüm ve insan sesleri duydum.
  • 28:10 - 28:12
    Tanrı mı konuşuyordu?
  • 28:12 - 28:15
    Yoksa Profesör Presinger bir takım düğmelere mi basıyordu?
  • 28:15 - 28:20
    Bulduğumuz tek şey, temporal lopları hassas olan
  • 28:20 - 28:22
    veya yaratıcı olan,
  • 28:22 - 28:27
    aynı zamanda çok da dindar olan insanların o odada ilahi bir deneyim yaşadığıydı.
  • 28:27 - 28:36
    Biz, sentetik bir varlık deneyimi yaratabiliyoruz. İnsanlar, bunu tanrı olarak tanımlıyor.
  • 28:36 - 28:40
    Herkes bu din saçmalığından ötürü savaşıyor. Anlıyor musun?
  • 28:40 - 28:42
    Hristiyanlar, peygamber İsa'dır diyorlar,
  • 28:42 - 28:45
    Müslümanlar ise Muhammed.
  • 28:45 - 28:47
    S*ktiret peygamberin kim olduğunu, mesajı aldın mı
  • 28:47 - 28:56
    diyorum
  • 28:56 - 28:59
    Herkesin aldığı mesaj aynı.
  • 28:59 - 29:03
    Sana nasıl davranılmasını istiyorsan diğerlerine de öyle davran.
  • 29:03 - 29:05
    Bilim, bunun gerçek olduğunu ortaya koyuyor.
  • 29:05 - 29:09
    Her etki, eşdeğer bir tepki yaratır.
  • 29:09 - 29:11
    Benimle uğraşma,
  • 29:11 - 29:21
    ben de seninle uğraşmam.
  • 29:21 - 29:24
    Diğer ilahi fikirler, 2012,
  • 29:24 - 29:29
    dünyanın sonu ve diğer komplo teorileri.
  • 29:29 - 29:32
    Ben bunlarla dalga geçmiyorum, yalan da demiyorum.
  • 29:32 - 29:36
    Fakat bunlar da, din gibi, sadece birer fikir.
  • 29:36 - 29:37
    Doğru oldukları ispatlanmadığı sürece,
  • 29:37 - 29:40
    bu statüde kalacaklar.
  • 29:40 - 29:45
    Bu fikirlerin bilimsel bir bakış açısından nasıl göründüğüne bakalım.
  • 29:45 - 29:50
    Bu gezegen müthiş bir kurgu.
  • 29:50 - 29:51
    Evet,
  • 29:51 - 29:56
    Nimburu gezegeni mi artık her neyse, öyle bir şey yok.
  • 29:56 - 29:58
    Bu sadece bir kurgu.
  • 29:58 - 30:02
    NASA kaynaklarına atıfta bulunan kaynaklara atıfta bulunuyorlar.
  • 30:02 - 30:03
    Ancak, NASA kaynaklarına atıfta bulunmuyorlar.
  • 30:03 - 30:05
    Websitelerine bakarsanız görürsünüz.
  • 30:05 - 30:09
    Bunların hepsi 2011'de gerçekleşmesini bekledikleri kıyamet günüyle ilgili.
  • 30:09 - 30:13
    Sorun bu değil mi, sorduğun sorunun arkasında bu yatıyor.
  • 30:13 - 30:15
    Evet
  • 30:15 - 30:17
    Evet
  • 30:17 - 30:18
    Evet
  • 30:18 - 30:22
    21 Aralık 2011'de dünyanın sona erip ermeyeceğini merak ediyorsunuz.
  • 30:22 - 30:25
    Bir websitesi size gizli,
  • 30:25 - 30:30
    garip eliptik bir yörüngeye sahip X gezegeninin
  • 30:30 - 30:32
    bulunduğumuz bölgeye gireceğini
  • 30:32 - 30:34
    dünyayı yörüngesinden oynatacağını,
  • 30:34 - 30:38
    aynı zamanda da 21 Aralık 2011'de galaksinin merkezinin,
  • 30:38 - 30:42
    güneşin ve dünyanın tek sıra dizileceğini,
  • 30:42 - 30:47
    ve de yerçekimi fazlasının da dünyayı yörüngesinden oynatacağını söylüyor. Bu da bildiğimiz dünyanın sonu anlamına geliyor.
  • 30:47 - 30:50
    Bu websiteleri bunları söylüyor.
  • 30:50 - 30:53
    21 Aralık'a gidip
  • 30:53 - 30:56
    yıldız haritalarına bakarsanız
  • 30:56 - 30:59
    galaksinin, güneşin ve dünyanın
  • 30:59 - 31:02
    yek sıra olacağı doğru.
  • 31:02 - 31:04
    Evet, bu doğru.
  • 31:04 - 31:12
    Ancak, sitede söylenmeyen şey, bunun her sene 21 Aralık'ta gerçekleşen bir olay olduğu.
  • 31:12 - 31:18
    Onu atlamışlar.
  • 31:18 - 31:21
    Kısacası, bu eğlenceli bir kurgu.
  • 31:21 - 31:24
    Dünya 2012'den önce, 2012'de ve daha sonrasında da yerinde kalacak.
  • 31:24 - 31:29
    2012 filmi şimdi müthiş pazarlanıyor.
  • 31:29 - 31:30
    Film 2012'de vizyona girecek.
  • 31:30 - 31:33
    Filmi görmeden önce ödevlerinizi bitirmenizi istiyorlar.
  • 31:33 - 31:38
    Google'la, Google'a 2012 yazarsan binlerce kıyamet günü sitesi çıkıyor.
  • 31:38 - 31:44
    Bu siteleri yazanlar okulda yeterince fen dersi almamış insanlar.
  • 31:44 - 31:50
    Google'lıyorsun. Ben filmin fragmanını gördüm.
  • 31:50 - 31:53
    Ondan sonra, bu meslekteki insanlar olarak,
  • 31:53 - 31:57
    yanlış anlaşılmalarla boğuşmak zorunda kalacağımızı düşündüm.
  • 31:57 - 32:00
    Sonra filmde ne gösterdiklerini gördüm.
  • 32:00 - 32:04
    Filmde uzaylılar geliyorlar ve başkenti ele geçiriyorlar.
  • 32:04 - 32:09
    Bu kadar, 'Bağımsızlık Günü' gibi bir film.
  • 32:09 - 32:14
    Bildiğin Hollywood filmi.
  • 32:14 - 32:19
    Unutmayın: Gözlemledikten sonra tanımlamak,
  • 32:19 - 32:21
    bu tür fikirlere inanıp
  • 32:21 - 32:25
    sonra da ispatlamaya çalışmaktan daha kolay.
  • 32:25 - 32:30
    Esasen, bu fikirleri analiz etmeye çalışmak zamanını boşa harcamak demek.
  • 32:30 - 32:33
    Bu fikirleri destekleyenlerin kanıt getirmesi lazım.
  • 32:33 - 32:45
    Ayrıca, bir şeyin var olmadığını ispatlamak imkansız.
  • 32:45 - 32:51
    Noel Baba'nın var olmadığını nasıl ispatlayabiliriz?
  • 32:51 - 32:53
    Noel arefesinde tüm evleri takibe alsak,
  • 32:53 - 33:00
    ve de Noel Baba'yı görmesek, bu Noel Baba diye bir şeyin olmadığını ispatlar mı?
  • 33:00 - 33:04
    Hayır, sadece o Noel ortalıkta görünmediğini ispatlar.
  • 33:04 - 33:09
    Kuzey Kutbu'na gidip bakınca da bulamıyoruz.
  • 33:09 - 33:14
    Ancak, hala var olmadığını ispatlamış değiliz.
  • 33:14 - 33:20
    Sadece o Noel akşamı evde olmadığını, gittiğimizde de Kuzey Kutbu'nda bulunmadığını ispat ettik.
  • 33:20 - 33:21
    Bu kadar.
  • 33:21 - 33:23
    Noel Baba'nın var olmadığını ispatlayamazsın.
  • 33:23 - 33:30
    Sadece var olma ihtimalinin düşük olduğunu ispat edebilirsin.
  • 33:30 - 33:35
    Din, tanrı, komplo teorileri gibi şeyler de aynı şekilde işler.
  • 33:35 - 33:39
    Unutma, bir şeyin var olmadığını ispatlamak imkansızdır.
  • 33:39 - 33:45
    Evren var, ve ne oluyorsa oluyor.
  • 33:45 - 33:49
    İnsanlar ise sadece gözlemleyip tanımlamaya çalışıyor.
  • 33:49 - 33:49
    Bu kadar.
  • 33:49 - 33:53
    Kolayımıza giden hikayeler uydurmanın hiç mantıklı bir yanı yok.
  • 33:53 - 33:57
    Bu fikirlerin hepsi parasal sistem taradından kabul ediliyor veya öne sürülüyor.
  • 33:57 - 34:00
    Kötü eğitimi ve yanlış değerleri suçlamamız
  • 34:00 - 34:08
    gerekiyor.
  • 34:08 - 34:11
    Pek çok kişi karar hakkını
  • 34:11 - 34:14
    devlete teslim etmiş durumda.
  • 34:14 - 34:15
    Bingo!
  • 34:15 - 34:17
    Bir sürü insan karar hakkını tanrıya
  • 34:17 - 34:21
    devretmiş durumda. Tanrıyı yaratıp
  • 34:21 - 34:24
    sonra da, en iyi kararları o verir, dediler.
  • 34:24 - 34:26
    Evimi yangından korur,
  • 34:26 - 34:29
    çocuklarımı ölümden korur,
  • 34:29 - 34:32
    bize yardım eder gibi.
  • 34:32 - 34:35
    Ancak insanların, doğa denen, Dünya denen
  • 34:35 - 34:38
    bu muazzam hediyeyi yönetme
  • 34:38 - 34:41
    sorumluluğunu almaları vakit alacak.
  • 34:41 - 34:44
    Su, toprakta yetişen onca güzel şey,
  • 34:44 - 34:46
    Dünya'ya iyi bakmamız gerekiyor.
  • 34:46 - 34:49
    Sorumluluk almamız gerekiyor.
  • 34:49 - 34:51
    Beynimiz var.
  • 34:51 - 34:54
    Beyin, farklı şekillerde programlanabilir.
  • 34:54 - 34:56
    Soyut şeylere odaklanıp,
  • 34:56 - 35:00
    hayatımızı iyileştirmeyecek düşüncelerle dolabilir.
  • 35:00 - 35:02
    Doğadaki sebep-sonuç ilişkilerini uydurabiliriz,
  • 35:02 - 35:05
    ya da 'Doğanın nasıl işlediğini bilmiyorum' diyerek
  • 35:05 - 35:08
    bunu temel alarak araştırmaya başlayabiliriz.
  • 35:08 - 35:11
    Dinle bilim arasındaki fark bu.
  • 35:11 - 35:14
    Dinlerde cevap çoktur.
  • 35:14 - 35:18
    Bir şeyi açıklayamayınca tanrı esrarengiz işler yapar derler.
  • 35:18 - 35:21
    Bilim de, bilmiyorum der.
  • 35:21 - 35:23
    Bu konuda ne yapacağız? Bilim laboratuvara girip araştırır.
  • 35:23 - 35:26
    Bir tekne için en uygun şekil nedir?
  • 35:26 - 35:31
    Rüzgarı en verimli şekilde kullanmak yelkenler nasıl olmalıdır?
  • 35:31 - 35:34
    Bilmiyorum der ve bir deney tasarlar.
  • 35:34 - 35:37
    Deney, hakikati aramaktır.
  • 35:37 - 35:40
    Hakikati somut olarak aramaktır.
  • 35:40 - 35:45
    Felsefede, ilahiyatta yaptığın ise rahat bir koltuğa oturup ahkam kesmektir.
  • 35:45 - 35:49
    Diyorsun ki 'Sanırım ağaçlar bize oksijen sağlamak için varlar.'
  • 35:49 - 35:54
    Bilim de diyor ki 'Ağaçlar oksijen üretiyor ve bu da, hayatta kalmamızı sağlıyor.'
  • 35:54 - 35:55
    Ağaçların amacı bize oksijen sağlamak değil.
  • 35:55 - 36:02
    Ağaçlarla kaplı pek çok ada var. Hiç insan yok bu adalarda, ancak yine de oksijen üretiliyor.
  • 36:02 - 36:07
    Anlıyor musun? Üzerinde insan yaşamayan adaları batıran pek çok gelgit dalgası var.
  • 36:07 - 36:08
    Dalgaların var olmasının sebebi insanları cezalandırmak değil.
  • 36:08 - 36:11
    İnsanlar her şeyi insanlaştırıyorlar.
  • 36:11 - 36:12
    Maalesef.
  • 36:12 - 36:14
    Evet, her şey bizim için
  • 36:14 - 36:18
    Benim kardeşim de öyleydi. 'Karınca gidip yavrularını besleyecek.' derdi.
  • 36:18 - 36:23
    Ben de, bunu nereden biliyorsun? Belki gidip çocuklarını yiyecek. derdim.
  • 36:23 - 36:24
    Örümcekler öyledir ya,
  • 36:24 - 36:28
    çiftleştikten sonra dişi erkeği yer.
  • 36:28 - 36:41
    Porno'dan bahsetmiyorum, bayağı sindirmekten bahsediyorum.
  • 36:41 - 36:56
    [ Alternatif Çözümler ]
  • 36:56 - 36:58
    Ölümle ilgili eğitim.
  • 36:58 - 37:02
    Gerçeklik bize evrenle bir olduğumuzu gösteriyor.
  • 37:02 - 37:07
    Bilimsel gerçeklik sayesinde ölüm denen süreç hakkındaki hislerin değişir.
  • 37:07 - 37:09
    Teleskop
  • 37:09 - 37:12
    Evrene açılan pencere.
  • 37:12 - 37:17
    Bu fiziksel bir alet, bir araç.
  • 37:17 - 37:18
    Benim uzmanlık alanım Samanyolu galaksisinin merkeziydi.
  • 37:18 - 37:21
    Ben de oturup düşünürdüm.
  • 37:21 - 37:23
    30.000 ışık yılı ötede.
  • 37:23 - 37:27
    Dijital dedektörlerim vardı, teleskobum vardı, etraf karanlıktı.
  • 37:27 - 37:31
    Dağda yalnızdım ve evren karşımda duruyordu.
  • 37:31 - 37:34
    Yukarı bakıp diyordum ki, 'Bak, fotonlar.
  • 37:34 - 37:40
    30,000 yıldır seyahat ediyorlar.
  • 37:40 - 37:44
    Ben de onları topluyorum
  • 37:44 - 37:48
    ve dijital dedektörüme koyuyorum.
  • 37:48 - 37:49
    Sonra foton için üzülmeye başlıyorum.
  • 37:49 - 37:53
    Belki yola devam etmek istiyor ama ben önüne geçtim.
  • 37:53 - 38:00
    Ondan sonra da 'Bu fotonlar dağa çarpanlardan daha mutlu olmalı' diyorum.
  • 38:00 - 38:06
    İncelenmeyecek, evren hakkındaki bilgimize katkıda bulunamayacak fotonlar.
  • 38:06 - 38:10
    Dağın tepesindeyim
  • 38:10 - 38:13
    bilimin bana verdiği araçlarla
  • 38:13 - 38:18
    evrene uzandığımı biliyorum, bunu hissediyorum.
  • 38:18 - 38:25
    Elementleri tespit edebiliyoruz. Yıldızların, büyük kütleli yıldızların merkezinde oluşan elementler. Bu yıldızlar önce bozulmaya başladı,
  • 38:25 - 38:27
    ömürlerinin sonunda da patladılar.
  • 38:27 - 38:32
    Zenginleştirilmiş içeriklerini de tüm galaksiye yaydılar.
  • 38:32 - 38:35
    Gaz bulutuna dağılıp sonra da çöktüler.
  • 38:35 - 38:36
    Yıldızlar, gezegenler ve hayat oluştu.
  • 38:36 - 38:42
    Bu fikirler, bu kozmik bakış açısı.
  • 38:42 - 38:45
    Evrene hacca gitmek gibi bir şey.
  • 38:45 - 38:48
    İnsanlar bunun onları küçük hissettirdiğini söylüyor,
  • 38:48 - 38:50
    çünkü evrenin enginliğini görüyorum diyorlar.
  • 38:50 - 38:54
    Ben de 'doğru bakmıyorsun' diyorum.
  • 38:54 - 38:58
    Tesisi açtığımızda bir psikologdan mektup aldım.
  • 38:58 - 39:00
    Pennsylvania Üniversite'sinde çalışıyor,
  • 39:00 - 39:03
    dünyayı küçülttüğümüz programı görmüş.
  • 39:03 - 39:05
    Bu programda dünya küçülerek yok oluyor ve evrenin sınırına doğru gidiyorsun.
  • 39:05 - 39:08
    Bana yazdığı mektupta şunu diyordu: 'Ben
  • 39:08 - 39:10
    insanları
  • 39:10 - 39:14
    ...
  • 39:14 - 39:22
    'Merhaba Dr. Tyson, ben, işte John Doe, insanları küçük hissettiren şeylerin
  • 39:22 - 39:27
    psikolojik etkilerini inceliyorum.'
  • 39:27 - 39:31
    Ben de düşündüm, 'Bu nasıl bir iş? Hayatını nasıl kazanıyor bu adam?'
  • 39:31 - 39:38
    O da 'Programınız, hayatımda gördüğüm insanı en küçük hissettiren şeydi.'
  • 39:38 - 39:43
    Programınıza gelen insanlar arasında bir anket düzenleyebilir miyim?'
  • 39:43 - 39:48
    Ben de düşündüm: 'Burada ters bir şey var. Bu adam neden küçük hissediyor?'
  • 39:48 - 39:50
    Ben evrene baktığımda büyük hissediyorum.
  • 39:50 - 39:56
    Sonra anladım ki problem, egosunun fazla büyük olması.
  • 39:56 - 39:58
    Problemin ortaya çıkmasının sebebi,
  • 39:58 - 40:02
    kendisini baştan fazla büyük görmesi.
  • 40:02 - 40:05
    Ondan sonra programda gördükleri de, kendi imajını
  • 40:05 - 40:07
    zedeledi.
  • 40:07 - 40:11
    Ben, vücudumdaki moleküllerin nereden geldiğinin bulunabileceğini biliyorum.
  • 40:11 - 40:14
    İzlerini sürüp kozmik olaylara kadar gidebiliriz.
  • 40:14 - 40:20
    Bunu anlayan şey bir kaç kiloluk bir beyin.
  • 40:20 - 40:25
    Evrenle ortak yönlerimiz, New Age düşüncesiyle uyumlu.
  • 40:25 - 40:28
    Bu konuda özür dilemiyorum, çünkü bulgular böyle.
  • 40:28 - 40:34
    Kim kiminle uyumluysa, bir birini bulsun.
  • 40:34 - 40:39
    Benim bilmek istediğim ise şu: Şu anda en iyi nörofizyoloji merkezlerinden birindeyiz.
  • 40:39 - 40:43
    Birinin kafama elektrotlar takıp,
  • 40:43 - 40:47
    evrenle ortak yönlerimizi düşünürken
  • 40:47 - 40:51
    veya 50 tonluk bir meteoritle ilgili hesaplar yaparken.
  • 40:51 - 40:56
    uzaydan gelip dünyanın merkezine yerleşen demir meteoriti hesaplarken...
  • 40:56 - 40:58
    New York şehrinde, üç eyaletin buluştuğu bölgede yaşayan herkesin
  • 40:58 - 41:03
    kanlarındaki hemoglobinde bulunan demiri alsan,
  • 41:03 - 41:07
    kanlarında bu miktarda demir çıkar.
  • 41:07 - 41:10
    Sonra anlıyorsun ki, kandaki demirle, o meteoritin kaynağı ortak.
  • 41:10 - 41:14
    İkisi de bir yıldızın merkezinden gelmiş.
  • 41:14 - 41:18
    Bana beynimin neresinin parladığını söylesinler, çünkü bu beni heyecanlandırıyor.
  • 41:18 - 41:24
    Sokakta insanları yakalayıp, bunu duydun mu demek istiyorum.
  • 41:24 - 41:31
    Bu, Carl Sagan'ın yıldız maddesinden yapıldık demesi gibi değil.
  • 41:31 - 41:34
    Bu daha şiirsel, ve daha belli bir ortak yön.
  • 41:34 - 41:38
    Yıldız tozundan yapıldığımız gerçek.
  • 41:38 - 41:43
    Bu çok yüce bir gerçeklik.
  • 41:43 - 41:46
    Dolayısıyla, bu kelimeleri kullanınca
  • 41:46 - 41:50
    evrenin enginliğini hissediyorum.
  • 41:50 - 41:53
    Öyle kelimeler kullanıyorum, cümleler kuruyorum ki
  • 41:53 - 41:58
    bunlar kulağa İsa'nın vahiyleri gibi geliyor.
  • 41:58 - 42:04
    Mekke'ye Hacca gidenlerin söyleyeceği
  • 42:04 - 42:06
    türden şeyler bunlar.
  • 42:06 - 42:09
    Ortak bir hissiyat var.
  • 42:09 - 42:14
    Biliyorum...ya da bilmiyorum desem daha doğru. Birinin bu konuda bir deney yapmasını istiyorum,
  • 42:14 - 42:18
    eğer benim evreni düşünmemle dindar bir adamın düşünceleri
  • 42:18 - 42:22
    beynin aynı kısımları uyarılıyorsa,
  • 42:22 - 42:26
    bu çok enteresan bir bilgi, çok enteresan bir buluş.
  • 42:26 - 42:31
    Bu, bende eğitimci olarak
  • 42:31 - 42:34
    evreni insanlara tanıtma isteği uyandırıyor.
  • 42:34 - 42:36
    Bunu hazmedecekler,
  • 42:36 - 42:40
    ve daha önce hissettikleri şeylerin aynısını hissedecekler.
  • 42:40 - 42:43
    Önceki hislerini bırakıp bırakmamaları önemli değil.
  • 42:43 - 42:46
    Sunduğum şey hep büyüyecek
  • 42:46 - 42:48
    ve daha engin hale gelecek.
  • 42:48 - 42:51
    Hubble Teleskobu'nun iptal edileceği ilan edildiğinde
  • 42:51 - 42:52
    aman...
  • 42:52 - 42:56
    Hubble Teleskobu'nun iptal edileceği ilan edildiğinde
  • 42:56 - 42:58
    en çok yaygara çıkaranlar astrofizikçiler değildi,
  • 42:58 - 43:00
    NASA da değildi. En büyük yaygarayı halk çıkardı.
  • 43:00 - 43:04
    Bütün websiteleri bundan bahsediyordu. Tüm söyleşi programlarında bu konuşuluyordu.
  • 43:04 - 43:06
    Halk, teleskobu sahiplenmişti çünkü
  • 43:06 - 43:09
    bu teleskop sayesinde evren yatak odalarına,
  • 43:09 - 43:12
    oturma odalarına, bilgisayarlarına geliyordu.
  • 43:12 - 43:15
    Bilimsel keşfin ön saflarına gidiyorlardı.
  • 43:15 - 43:18
    Anladığım kadarıyla, insanlar desek
  • 43:18 - 43:21
    evrenin içinde olduğumuz doğru,
  • 43:21 - 43:25
    ancak bu işin kimyasını,
  • 43:25 - 43:27
    nükleer fiziğini düşününce,
  • 43:27 - 43:29
    sadece evrenin içinde değiliz,
  • 43:29 - 43:32
    evren de bizim içimizde.
  • 43:32 - 43:38
    Bunun verdiği ruhani hislerden
  • 43:38 - 43:43
    daha derin bir his olabileceğini zannetmiyorum.
  • 43:43 - 43:49
    Size son sözüm bu olacak.
  • 43:49 - 43:54
    Hayatı yorucu hale
  • 43:54 - 43:57
    getirdik.
  • 43:57 - 44:00
    Hayat savaşa döndü.
  • 44:00 - 44:03
    Bu, böyle olmak zorunda değil.
  • 44:03 - 44:06
    Devamlı savaşıyoruz,
  • 44:06 - 44:13
    ölümü de yaşamdan ayırmış bulunuyoruz.
  • 44:13 - 44:19
    Ölümü korkunç bir şeymiş gibi ayırdık,
  • 44:19 - 44:24
    ölümden korkuyoruz
  • 44:24 - 44:29
    ve diyoruz ki, ölüme bekleyerek yaşamak korkunç bir şey.
  • 44:29 - 44:35
    Var olmayı böyle korkunç bir şey olarak görmezsek,
  • 44:35 - 44:50
    yaşam ve ölüm aynı hareketin birer parçası.
  • 44:50 - 44:53
    Eğer Büyük Patlama teorisi,
  • 44:53 - 44:57
    evrenin genişlemeye başladığı fikri doğruysa,
  • 44:57 - 44:59
    öncesinde ne olmuş?
  • 44:59 - 45:01
    Evrende hiç madde yok muymuş?
  • 45:01 - 45:07
    Madde nasıl birden bire ortaya çıkmış?
  • 45:07 - 45:10
    Pek çok kültürün verdiği cevap geleneksel.
  • 45:10 - 45:16
    Tanrı veya Tanrılar evreni yoktan yarattılar.
  • 45:16 - 45:20
    Ancak bu soruyu cesur bir şekilde cevaplamak istiyorsak
  • 45:20 - 45:23
    tabii ki bir sonraki soruyu sormamız lazım:
  • 45:23 - 45:25
    Tanrı nereden geldi?
  • 45:25 - 45:30
    Bunun cevabının olmadığını düşünüyorsak, neden vakitten kazanıp
  • 45:30 - 45:34
    evrenin başlangıcının bir muamma olduğunu kabul etmiyoruz?
  • 45:34 - 45:38
    Eğer tanrının hep var olduğunu söyleyeceksek,
  • 45:38 - 45:43
    neden tasarruf edip evrenin de hep var olduğunu söylemiyoruz?
  • 45:43 - 45:46
    Yaradılışa gerek yok. Hep buradaydı.
  • 45:46 - 45:48
    Bunlar kolay sorular değil.
  • 45:48 - 45:52
    Kozmoloji bizi en derin esrarlarla tanışırıyor.
  • 45:52 - 45:55
    Bir zamanlar sadece din ve mitoloji tarafından
  • 45:55 - 46:15
    cevaplanan sorularla.
  • 46:15 - 46:19
    Bir şeyleri uydurup sonra da ispatlamaya çalışmak insanların garip bir huyu,
  • 46:19 - 46:25
    elde bilgi veya cevabı bulmaya yarayacak teknoloji yoksa, bu normal.
  • 46:25 - 46:33
    Dolayısıyla insanların düzgün bir şekilde eğitilmesi gerekiyor.
Title:
(h) TROM - 2.22 Din
Description:

http://tromsite.com - Çok kapsamlı ve çok iyi organize edilmiş bir belgesel. (indir, youtube'dan izle, altyazılar, jenerik, paylaş, katkıda bulun, ve daha pek çok şey)

Belgeselin içeriği :
-------------------------------------------------------------------------
TROM (Benim Gerçekliğim), şimdiye kadar yapılmış en kapsamlı belgeseldir. Ayrıca, şimdiye kadar her şeyi analiz etmeye çalışan tek belgeseldir: bilimden parasal sisteme kadar herşeyi içeren TROM, herkesin hayatını iyileştirecek somut çözümler de sunuyor.

Dünyayı görmenin yeni ve 'gerçekçi' bir yolu.

"Büyük Patlamadan bugüne ve geleceğe."
-------------------------------------------------------------------------

more » « less
Video Language:
English
Duration:
46:42

Turkish subtitles

Revisions