Return to Video

Hırslı kadınların kafaları neden düzdür?

  • 0:01 - 0:03
    Hayat hikayemi kaleme aldığımda
  • 0:03 - 0:07
    yayıncıların ciddi anlamda kafası karışmıştı.
  • 0:07 - 0:11
    Bu hikaye beni, bir çocuk mülteci
    olarak mı,
  • 0:11 - 0:16
    yoksa 1960'larda, halka arz edilmiş ve
    sonuçta 8500'ün üzerinde
  • 0:16 - 0:18
    insana iş olanağı sağlamış olan bir
  • 0:18 - 0:22
    yüksek teknoloji yazılım firması
    kurmuş bir kadın olarak mı anlatıyordu?
  • 0:23 - 0:27
    Yoksa otistik bir çocuğun
    annesi olarak mı?
  • 0:27 - 0:31
    Ya da ciddi miktarlarda bağışta
    bulunan bir hayırsever olarak mı?
  • 0:32 - 0:35
    Evet, ben bunların hepsiyim.
  • 0:35 - 0:37
    Size hikayemi anlatayım.
  • 0:40 - 0:46
    Bugün olduğum her şeyin kaynağı,
    Nazi Avrupa'sından yaklaşık
  • 0:46 - 0:51
    10.000 Yahudi çocuğu kurtaran
    Kindertransport'un bir parçası olarak,
  • 0:51 - 0:54
    Viyana'ya giden o trene bindiğim andır.
  • 0:54 - 0:58
    5 yaşında, 9 yaşındaki ablasının
    eline kenetlenmiş
  • 0:58 - 1:02
    olan bitene aklı çok az
    eren bir çocuktum.
  • 1:02 - 1:06
    "İngiltere neresi?
    Biz niye oraya gidiyoruz ki?"
  • 1:07 - 1:13
    Bugün, çok yıllar önce cömert yabancılar
    bana yardım etmiş olduğu için hayattayım.
  • 1:15 - 1:18
    Şanslıydım ve sonradan gerçek
    anne-babamla bir araya gelebildiğim için
  • 1:18 - 1:20
    iki kat şanslıydım.
  • 1:21 - 1:27
    Ama ne yazık ki, onlarla tekrar
    o bağı kuramadım.
  • 1:28 - 1:31
    Ama annemin beni trene bindirdiği
    o meşhum günden sonraki
  • 1:31 - 1:33
    70 yıllık ömrümde,
  • 1:33 - 1:36
    hayal bile edemeyceğim
    kadar çok şey yaptım.
  • 1:36 - 1:39
    Ve, sonradan edinilmiş vatanım olan
    İngiltere'yi,
  • 1:39 - 1:44
    ancak insani haklarını kaybetmiş birinin
    hissedebileceği bir tutkuyla seviyorum.
  • 1:46 - 1:52
    Hayatımı, kurtarılmış olmaya değer bir
    hayat haline getirmeye karar verdim.
  • 1:52 - 1:54
    Ve sonra da, bunu yaptım.
  • 1:56 - 1:59
    (Kahkahalar)
  • 1:59 - 2:03
    1960'ların başlarına gidelim birlikte.
  • 2:03 - 2:07
    Dönemin cinsiyet engellerini aşmak için
  • 2:08 - 2:14
    Britanya'da bu tip girişimlerin ilklerden
    olan kendi yazılım evimi kurdum.
  • 2:14 - 2:20
    Bu firma bir kadın firmasıydı ve
    kadınlar için bir firmaydı,
  • 2:20 - 2:23
    ilk sosyal işlerden biriydi.
  • 2:23 - 2:27
    İnsanlar bu fikri komik buldular,
    çünkü o zamanlar yazılım,
  • 2:27 - 2:29
    donanımla birlikte ücretsiz verilirdi.
  • 2:29 - 2:33
    Kimse yazılım satın almazdı,
    hele bir kadından hiç.
  • 2:34 - 2:39
    O zamanlar kadınlar üniversitelerden iyi
    derecelerle mezun olmalarına rağmen
  • 2:40 - 2:43
    ilerlememizi engelleyen
    görünmez sınırlar vardi.
  • 2:44 - 2:49
    Ben bu görünmez sınırlara sık sık çarptım
  • 2:49 - 2:52
    ve kadınlar için fırsatlar olsun istedim.
  • 2:53 - 2:57
    Evlendikten sonra veya
    ilk çocuğuna hamile kalınca işi bırakmış
  • 2:57 - 2:59
    profesyonel açıdan
    kalifiye kadınları işe aldım
  • 2:59 - 3:04
    ve evden çalışabilecekleri bir
    organizasyon yapısı oturttum.
  • 3:04 - 3:09
    Kadınların kariyer molası verdikten sonra
    tekrar çalışmaya dönmesi
  • 3:09 - 3:11
    konseptine öncülük ettik.
  • 3:12 - 3:15
    Birçok konuda yeni ve esnek çalışma
    metoduna öncülük ettik:
  • 3:15 - 3:21
    paylaşımlı iş, kar payları
    ve firmanın
  • 3:21 - 3:24
    çeyreğini çalışanların
    ellerine bıraktığımda
  • 3:24 - 3:27
    müşterek sahiplik.
  • 3:30 - 3:36
    Yıllarca, şunu yapan ilk kadın veya
    bunu yapan tek kadın oldum.
  • 3:36 - 3:40
    Ve o günlerde,
    borsada çalışamazdın,
  • 3:40 - 3:43
    otobüs veya uçak kullanamazdım.
  • 3:43 - 3:49
    Bunları bırakın, eşimin izni olmadan
    bankada hesap bile açamazdım.
  • 3:49 - 3:54
    Benim nesilimdeki kadınlar,
    çalışabilme ve eşit ücret alabilme
  • 3:54 - 3:56
    hakları için savaştılar.
  • 3:58 - 4:02
    Kimse, çalışan ya da cemiyet içindeki
    insanlardan çok fazla şey beklemiyordu,
  • 4:02 - 4:05
    çünkü o zamanlar tüm beklentiler
  • 4:05 - 4:08
    ev ve aile sorumlulukları ile igiliydi.
  • 4:08 - 4:11
    Bunu gerçekten göze alamazdım,
  • 4:11 - 4:17
    bu yüzden dönemin koşullarının getirdiği
    sorunlara, meydan okumaya başladım,
  • 4:17 - 4:23
    bu, iş mektuplarında adımı 'Stephanie'
    yerine 'Steve' olarak yazmama kadar vardı
  • 4:23 - 4:25
    böylece insanlar iş yaptıkları,
  • 4:25 - 4:27
    adamın aslında kadın olduğunu
    fark etmeden önce
  • 4:27 - 4:29
    eşikten geçebilmiş oluyordum.
  • 4:29 - 4:31
    (Kahkahalar)
  • 4:32 - 4:39
    Firma, Freelance Programmers (Serbest
    Çalışan Programlamacılar) ki tam da öyleydik
  • 4:39 - 4:44
    daha küçük ölçekli başlayamazdı:
    bir yemek masasının üstünde,
  • 4:44 - 4:50
    benim emeğim ve eve karşı aldığım
    bugünün parasıyla 100 dolarla
  • 4:50 - 4:55
    finanse edilerek başladı.
  • 4:57 - 5:03
    Ben işin bilimsel tarafıyla
    ilgileniyordum, maaş bordrosu falan gibi
  • 5:03 - 5:07
    şeyleri sıkıcı bulurdum
    ama piyasa ticariydi.
  • 5:07 - 5:12
    Yani, işin beni ilgilendiren
    işlevsel araştırma kısmıyla,
  • 5:12 - 5:15
    müşterilerin ilgilendiği
    nakliye trenlerini ayarlamak,
  • 5:15 - 5:22
    otobüslere zaman
    çizelgesi hazırlamak
  • 5:23 - 5:28
    ve bir yığın stok denetlemesi gibi
  • 5:28 - 5:34
    ticari değerler arasında bir
    denge kurmam gerekti.
  • 5:34 - 5:37
    Ama sonunda, işe başladık.
  • 5:39 - 5:42
    Çalışanlarımızın evden ve
    yarı-zamanlı çalışma doğasını
  • 5:42 - 5:47
    sabit fiyatlar teklif ederek gizledik,
    bunu yapan ilk firmalardandık yine.
  • 5:47 - 5:51
    Ve düşünün, kim derdi ki,
  • 5:51 - 5:55
    süpersonik Concorde'un (uçak)
    kara kutu uçuş kayıt cihazını,
  • 5:55 - 6:00
    evlerinden çalışan bir grup kadın
    programlayacak.
  • 6:00 - 6:07
    (Alkışlar)
  • 6:07 - 6:12
    Tüm kullandığımız, basit
    'çalışanına güven' yaklaşımı
  • 6:12 - 6:15
    ve basit bir telefondu.
  • 6:15 - 6:19
    Hatta işe başvuran adaylara "Bir telefona
    erişiminiz var mı?" diye sorardık.
  • 6:22 - 6:25
    İlk projelerden biri,
    yönetim kontrol protokolleri üstüne
  • 6:25 - 6:27
    yazılım standartları geliştirmekti.
  • 6:29 - 6:34
    Yazılım o günlerde, insanı deli edecek
    kadar kontrolü zor bir uğraştı, hâlâ öyle,
  • 6:34 - 6:36
    yani bu proje çok kıymetliydi.
  • 6:36 - 6:38
    Standartları kendimiz kullandık,
  • 6:38 - 6:41
    hatta güncelleyelim diye yıllarca
    bize para bile verildi,
  • 6:41 - 6:45
    ve sonunda bunları NATO aldı.
  • 6:46 - 6:50
    Programlamacılarımız, hatırlatayım
    sadece kadınlar,
  • 6:50 - 6:53
    gey ve cinsiyet değiştirenler de dahil,
  • 6:54 - 6:59
    yapılacak her bir görevi gösteren
    akış şemalarını geliştirmek için
  • 6:59 - 7:02
    kağıt kalemle çalışıyordu.
  • 7:03 - 7:07
    Sonra, genellikle makine kodu
    bazen de ikili kod olarak
  • 7:07 - 7:09
    kodu yazıyorlardı,
  • 7:09 - 7:14
    sonra kod postayla bir veri
    merkezine yollanıyor,
  • 7:14 - 7:18
    orada kağıt şeride
    veya karta deliniyor
  • 7:18 - 7:21
    ve sonra doğrulama
    için tekrar deliniyordu.
  • 7:22 - 7:25
    Bir bilgisayarın yanına yanaşmasından
    önce oluyordu tüm bunlar.
  • 7:25 - 7:29
    İşte 1960'ların başında,
    programlama buydu.
  • 7:32 - 7:37
    İşin kurulmasından 13 yıl sonra, 1975'de
  • 7:37 - 7:40
    Britanya'ya fırsat eşitliği
    kanunu geldi
  • 7:40 - 7:47
    ve bizim kadınlardan yana olan
    ilkelerimizi uygulamak kanuna aykırı oldu.
  • 7:47 - 7:50
    Bunun kasıtsız sonuçlarına
    bir örnek olarak,
  • 7:50 - 7:54
    benim 'dişi' firmam, 'erkekleri'
    işe almak zorunda kaldı.
  • 7:54 - 7:58
    (Kahkahalar)
  • 7:59 - 8:01
    Ben kadınlardan oluşan bu
    firmayı kurduğumda,
  • 8:01 - 8:07
    erkekler dedi ki, "Ne ilginç, küçük
    ölçekli olduğu için ayakta kalabiliyor."
  • 8:08 - 8:14
    Sonra, büyüdüğümüzde,
    "Evet büyüyebildi ama
  • 8:14 - 8:17
    stratejik önem açısından değil."
  • 8:18 - 8:25
    Ve firmanın değeri
    üç milyar doları bulup
  • 8:25 - 8:30
    çalışanların 70 tanesini
    milyoner ettiğimde ise
  • 8:30 - 8:33
    "Aferin Steve!" falan dediler.
  • 8:33 - 8:38
    (Kahkahalar)
  • 8:38 - 8:42
    (Alkışlar)
  • 8:42 - 8:46
    Hırslı kadınları, her zaman için,
    kafalarından ayırt edebilirsiniz;
  • 8:46 - 8:50
    patronluk taslayanların okşaması
    nedeniyle üst kısımları düzdür.
  • 8:50 - 8:56
    (Kahkahalar) (Alkışlar)
  • 8:56 - 9:00
    Ve mutfak lavabosundan uzak durabilmek
    için daha büyük ayaklarımız vardır.
  • 9:00 - 9:02
    (Kahkahalar)
  • 9:02 - 9:04
    Size başarının
    iki sırrını vereyim:
  • 9:06 - 9:11
    Kendinizi birinci sınıf ve
    sevdiğiniz insanlarla çevirin
  • 9:12 - 9:17
    ve partnerinizi
    çok ama çok dikkatli seçin.
  • 9:18 - 9:21
    Çünkü geçenlerde, 'Kocam bir melek'
    dediğimde,
  • 9:21 - 9:24
    kadının biri sızlandı --
    "Sen şanslısın", dedi,
  • 9:24 - 9:26
    "benimki hâlâ hayatta."
  • 9:26 - 9:29
    (Kahkahalar)
  • 9:33 - 9:37
    Başarı kolay bir şey olsa,
    hepimiz birer milyoner olurduk.
  • 9:39 - 9:46
    Ama benim hikayemde, tam aile travması
    ve krizinin ortasında geldi.
  • 9:49 - 9:57
    Müteveffa oğlumuz, Giles,
    tek çocuktu, güzel, mutlu bir bebekti.
  • 9:58 - 10:00
    Ama sonra, iki buçuk yaşındayken,
  • 10:01 - 10:05
    sanki periler başka bir
    çocukla değiştirmişçesine,
  • 10:05 - 10:08
    sahip olduğu az buçuk
    konuşma yeteneğini kaybetti
  • 10:08 - 10:12
    ve vahşi, baş edilemez
    bir çocuğa dönüştü.
  • 10:13 - 10:16
    Korkunç ikili:
  • 10:16 - 10:21
    ciddi derece otistikti ve
    bir daha konuşmadı.
  • 10:24 - 10:30
    Giles, otizm için hizmet sağlamak
    amacıyla kurduğum ilk hayır kurumunun,
  • 10:30 - 10:33
    ilk evinin, ilk sakiniydi.
  • 10:33 - 10:36
    Sonra, otistik öğrenciler için,
    çığır açan
  • 10:36 - 10:39
    Prior's Court okulu geldi
  • 10:39 - 10:43
    ve yine tamamen otizm için bir tıbbi
    araştırma hayratı.
  • 10:43 - 10:47
    Çünkü hizmetlerin neresinde bir boşluk
    görsem, yardım etmeye çalıştım.
  • 10:49 - 10:54
    Yeni şeyler yapmayı da yeni şeylerin
    olmasını sağlamayı da severim.
  • 10:55 - 11:00
    Daha yeni, otizm için üç yıllık
    bir beyin takımı kurdum.
  • 11:01 - 11:06
    Ve böylece, servetimin bir kısmı,
    geldiği endüstriye geri dönüyor,
  • 11:06 - 11:11
    ayrıca Oxford İnternet Enstitüsü'nü ve
    diğer bilgi teknolojisi
  • 11:11 - 11:13
    girişimlerini kurdum.
  • 11:13 - 11:17
    Oxford İnternet Enstitüsü, internetin,
    teknoloji yönüne değil,
  • 11:17 - 11:21
    sosyal, ekonomik, hukuki ve
    etik sorunlarına odaklanıyor.
  • 11:24 - 11:30
    Giles, beklenmedik şekilde,
    17 yıl önce öldü.
  • 11:31 - 11:34
    Ve ben onsuz yaşamayı öğrendim,
  • 11:35 - 11:39
    bana olan ihtiyacı olmadan
    yaşamayı öğrendim.
  • 11:39 - 11:42
    Şimdi bütün yaptığım hayırseverlik.
  • 11:43 - 11:45
    Kaybolmaktan korkmama hiç gerek yok
  • 11:45 - 11:49
    çünkü çeşitli hayır kurumları
    hemen gelip ben bulur.
  • 11:49 - 11:53
    (Kahkahalar)
  • 12:01 - 12:05
    Bir girişim fikrine sahip olmak
    bir şeydir ama
  • 12:05 - 12:07
    bu odadaki çoğu kişinin bildiği gibi,
  • 12:07 - 12:10
    onu gerçekleştirmek çok zor bir şeydir
  • 12:10 - 12:17
    ve inanılmaz enerji,
    kendine inanç, azim,
  • 12:18 - 12:21
    aile ve ev yaşamını riske
    atabilme cesareti
  • 12:22 - 12:27
    ve takıntıya varan, 7/24
    adanmışlık gerektirir.
  • 12:27 - 12:30
    Ben de bir işkoliğim.
  • 12:31 - 12:36
    Düzgün, alçak gönüllülükle yapıldığında,
    çalışmanın güzelliğine inanırım.
  • 12:38 - 12:43
    Benim için iş, yerine başka bir şey de
    yapıyor olabileceğim bir şey değil.
  • 12:46 - 12:48
    Hayatı ileriye dönük yaşıyoruz.
  • 12:48 - 12:51
    Peki tüm bunlar bana ne öğretti?
  • 12:52 - 12:56
    Yarının asla bugün gibi
    olmayacağını ve
  • 12:56 - 12:58
    düne hiç benzemeyeceğini öğrendim.
  • 12:59 - 13:02
    Ve bu beni, değişimle baş edebilir, hatta
  • 13:02 - 13:05
    değişimi kucaklayabilir biri yaptı.
  • 13:07 - 13:11
    Gerçi hâlâ çok inatçı olduğum
    da söyleniyor.
  • 13:12 - 13:14
    Çok teşekkür ederim.
  • 13:14 - 13:21
    (Alkışlar)
Title:
Hırslı kadınların kafaları neden düzdür?
Speaker:
Dame Stephanie Shirley
Description:

Dame Stephanie Shirley, adını hiç duymadığınız teknoloji girişimcilerinin en başarılısı. 1960'larda, İngiltere'de, öncü niteliğinde, tamamen kadınlardan oluşan ve nihayetinde değeri 3 milyar doları bulan ve takım arkadaşlarının 70 tanesini milyoner eden bir yazılım firması kurdu. Bu açık yürekli ve esprili konuşmada, neden Steve adını kullandığını, dönemin beklentilerini nasıl alt üst ettiğini anlatırken, hırslı kadınları ayırt etmenize yarayacak sağlam ipuçları veriyor...

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDTalks
Duration:
13:39

Turkish subtitles

Revisions