Return to Video

Basın özgürlüğümüz ne kadar özgür?

  • 0:00 - 0:03
    Bu James Risen.
  • 0:03 - 0:06
    New York Times'a kazandırdığı
    Pulitzer Ödülü'nden
  • 0:06 - 0:08
    dolayı tanıyabilirsiniz.
  • 0:08 - 0:10
    Edward Snowden'ın adını
    kimse bilmezken,
  • 0:10 - 0:13
    Risen, Amerkalıların telefonlarının
    NSA tarafından yasa dışı
  • 0:13 - 0:17
    olarak dinlendiğini konu alan
    bir kitap yazarak ünlü oldu.
  • 0:18 - 0:20
    Ama kitapta daha kalıcı bir etki
  • 0:20 - 0:22
    yaratabilecek başka bir bölüm daha vardı.
  • 0:22 - 0:27
    Kitapta, CIA'in nükleer bomba
    planlarını tam anlamıyla ve
  • 0:27 - 0:30
    kendi elleriyle İran'a teslim ettiği
    korkunç bir ABD istihbarat
  • 0:30 - 0:32
    operasyonunu afişe ediyor.
  • 0:33 - 0:34
    Eğer çılgınca geliyorsa, gidin okuyun.
  • 0:34 - 0:36
    İnanılmaz bir hikâye.
  • 0:36 - 0:39
    Bu bölümden kim hoşlanmadı
    biliyor musunuz?
  • 0:39 - 0:40
    ABD hükûmeti.
  • 0:41 - 0:43
    Neredeyse sonraki 10 yıl boyunca,
  • 0:43 - 0:46
    Risen, ABD hükûmetinin
    soruşturma konusu oldu.
  • 0:46 - 0:48
    Savcılar yararlandığı
    kaynakların birinden
  • 0:48 - 0:50
    aleyhte tanıklık yapmasını istediler.
  • 0:51 - 0:55
    Zamanla ABD hükûmetinin casus
    gazetecilik ve ihbarların takibi
  • 0:55 - 0:58
    konularında yeni yüzü olmaya başladı.
  • 0:59 - 1:00
    İlk anayasa değişikliğine göre
  • 1:00 - 1:04
    basın, kamu yararına gizli bilgileri
    yayınlama hakkına sahiptir.
  • 1:04 - 1:09
    Ama medya bu haberleri toplayamaz,
    kendilerine bu haberleri sağlayan
  • 1:09 - 1:12
    cesur erkek ve kadınların
    kimliklerini saklayamazsa
  • 1:12 - 1:14
    bu imkânsız.
  • 1:14 - 1:16
    Yani hükûmete bir eleştiri yapıldığında
  • 1:16 - 1:19
    Risen ondan önceki cesur gazetecilerin
    yaptığını yaptı:
  • 1:19 - 1:20
    Reddetti
  • 1:20 - 1:23
    ve "Hapse girmeyi tercih
    ederim." dedi.
  • 1:23 - 1:26
    2007'den 2015'e kadar,
  • 1:26 - 1:29
    Risen federal hapishaneye gideceği
    düşüncesiyle yaşadı.
  • 1:29 - 1:33
    Duruşmadan önceki gün
    tuhaf bir şey oldu.
  • 1:34 - 1:38
    Kendileri için çok önemli olan
    bu olaydan yıllar sonra
  • 1:38 - 1:40
    hükûmet Risen hakkındaki tüm
    iddiaları aniden düşürdü.
  • 1:41 - 1:43
    Bugünkü elektronik çağda
    muhabir ve kaynakların
  • 1:43 - 1:46
    saklanabileceği çok az yer var.
  • 1:47 - 1:51
    Risen'in tanıklarının başarısız
    olması için çalışmak yerine
  • 1:51 - 1:54
    aleyhinde tanıklık için dijital
    izler bulabilirlerdi.
  • 1:55 - 1:57
    Yani tamamen rızası dışında ve
    haberi olmadan
  • 1:57 - 1:59
    savcılar, Risen'in telefon
    kayıtlarını aldılar.
  • 2:00 - 2:04
    E-posta kayıtlarını, finansal ve
    banka bilgilerini,
  • 2:04 - 2:06
    kredi raporlarını,
  • 2:06 - 2:09
    hatta bir uçuş listesi içeren
    seyahat bilgilerini aldılar.
  • 2:10 - 2:14
    Bu belgeler Risen'ın kaynağı ve
    CIA ihbarcısı olduğu kabul edilen
  • 2:14 - 2:17
    Jeffrey Sterling'in mahkûm edilmesi
    için kullanılan belgelerin arasındaydı.
  • 2:18 - 2:20
    Ne yazık ki, bu sadece vakalardan biri.
  • 2:21 - 2:25
    Başkan Obama, muhbirleri
    koruma sözü vermişti
  • 2:25 - 2:28
    ama Adalet Bakanlığı diğer tüm
    karma yönetimlerin tamamından
  • 2:28 - 2:31
    daha fazla dava açtı.
  • 2:31 - 2:33
    Şu an bunun bir sorun
    olduğunu görebilirsiniz.
  • 2:33 - 2:38
    Özellikle de hükûmet gizli işlerin
    çoğuna dikkat ederken.
  • 2:39 - 2:43
    11 Eylül'den sonra, ulusal güvenlik
    konusundaki önemli hikâyelerin
  • 2:43 - 2:46
    neredeyse tamamı gazetecilere
    gelen bir ihbarla yazılmıştır.
  • 2:47 - 2:50
    Çünkü hükûmetin herkesi gözetlemek için
    genişletilen yetkileri yüzünden,
  • 2:50 - 2:53
    Birinci Anayasa değişikliği
    tarafından korunması gereken
  • 2:53 - 2:56
    basının görevini yerine getirmesini
    riske atmış oluruz.
  • 2:56 - 2:58
    Ama teknolojinin hükûmetin
  • 2:58 - 3:01
    muhabirlerin haklarını ihlal
    etmesine izin verdiği gibi
  • 3:01 - 3:03
    basın da teknolojiyi kullanarak
  • 3:03 - 3:05
    kaynaklarını hiç olmadığı kadar
    iyi koruyabilir.
  • 3:06 - 3:09
    Hem de tanıkların olaydan
    sonraki duruşlarından değil,
  • 3:09 - 3:11
    onlarla konuştukları andan
    başlayabilirler.
  • 3:12 - 3:14
    Risen'ın kitabını yazdığında
    mevcut olmayan
  • 3:14 - 3:17
    iletişim yazılımları günümüzde mevcut
  • 3:17 - 3:21
    ve sıradan e-posta ve telefon
    konuşmalarından daha gizli.
  • 3:22 - 3:26
    İnternet meşhuru merhum Aaron Swarts
  • 3:26 - 3:29
    tarafından oluşturulan ve şimdi de
    benim de çalıştığım
  • 3:29 - 3:33
    kâr amacı gütmeyen "Basın Özgürlüğü Vakfı"
  • 3:33 - 3:35

    tarafından geliştirilen açık kaynaklı
  • 3:36 - 3:38
    bir ihbar sistemi olan
    SecureDrop bunun bir örneği.
  • 3:38 - 3:39
    E-posta göndermek yerine
  • 3:40 - 3:42
    haber organizasyonlarının
    İnternet sitesine gidebilirsiniz.
  • 3:42 - 3:44
    Burada Washington Post'ta olduğu gibi.
  • 3:44 - 3:48
    Buradan diğer irtibat yollarından da
    yapabileceğiniz gibi
  • 3:48 - 3:50
    belge yükleyebilir veya
    bilgi gönderebilirsiniz.
  • 3:51 - 3:53
    Sonra onlar sadece haber
    kuruluşunun erişimi olan
  • 3:53 - 3:56
    bir sunucuda şifrelendirilip saklanacak.
  • 3:56 - 4:00
    Böylece hükûmet gizlice bilgi
    talebinde bulunamayacak
  • 4:00 - 4:02
    ve talep ettikleri bilginin çoğu
  • 4:02 - 4:04
    zaten erişilebilir olmayacak.
  • 4:04 - 4:07
    Ancak, SecureDrop 21. yüzyılda
    basın özgürlüğünü koruma
  • 4:07 - 4:11
    konusunda bulmacanın
    çok küçük bir parçası.
  • 4:11 - 4:13
    Ne yazık ki, dünyadaki hükûmetler
  • 4:13 - 4:16
    sürekli hepimizi riske atan yeni
    casusluk teknikleri
  • 4:16 - 4:17
    geliştiriyorlar.
  • 4:18 - 4:21
    Meselenin sadece yanlış yapanları
  • 4:21 - 4:23
    ifşa etmek için geniş yolu olan
    Edward Snowden gibi
  • 4:23 - 4:27
    teknoloji dâhisi muhbirler
    olmadığından emin olmak bize kalmış.
  • 4:27 - 4:32
    Bizi aşırı kalabalık hastaneler
    konusunda uyaran
  • 4:32 - 4:35
    gazilerin sağlık hizmetleri muhbirini
  • 4:36 - 4:38
    veya Flint'in kirli suyunu
  • 4:38 - 4:41
    ortaya çıkaran çevre işçisini
  • 4:41 - 4:43
    veya bizi bir sonraki ekonomik kriz
  • 4:43 - 4:46
    hakkında uyaran Wall Street üyesini
    korumamız da bir o kadar önemli.
  • 4:46 - 4:50
    Her şeyden öte, bu araçlar sadece
    suçları açığa çıkaran
  • 4:50 - 4:52
    cesur erkek ve kadınları
    korumak için değil,
  • 4:52 - 4:56
    hepimizin anayasa tarafından verilen
    haklarımızı korumak için oluşturuldu.
  • 4:56 - 4:57
    Teşekkürler.
  • 4:57 - 5:00
    (Alkış)
Title:
Basın özgürlüğümüz ne kadar özgür?
Speaker:
Trevor Trimm
Description:

Amerika Birleşik Devletleri'nde, Birinci Anayasa Değişikliği'yle korunan, basının halkın bilmesi gereken gizli bilgileri yayınlama hakkı var. Hükûmet gözetimi, 11 Eylül'den beri ulusal güvenlik hakkında neredeyse her önemli hikâyenin kaynağı olan muhbirlerin işini giderek daha tehlikeli hâle getirdi. Bu özlü ve bilgilendirici konuşmada, Basın Özgürlüğü Vakfı'nın kurucu ortağı ve TED Burslusu Trevor Timm, suç ve adaletsizliği ifşa eden ve bu işi güvenli ve isimsiz şekilde yapmalarına yardım eden teknolojinin savunuculuğunu yapan insanlara karşı son hükûmet hareketlerinin izlerini sürüyor.

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDTalks
Duration:
05:13

Turkish subtitles

Revisions