Return to Video

Önce güldüren sonra düşündüren bir bilim ödülü

  • 0:05 - 0:08
    New York, Bronx'ta yaşayan
  • 0:08 - 0:12
    George ve Charlotte Bronsky çifti
  • 0:12 - 0:13
    bir şey keşfettiler.
  • 0:13 - 0:17
    1965'te "doğum yapan kadınlara
    yardımcı alet" dedikleri
  • 0:17 - 0:23
    şeyin patentini aldılar.
  • 0:23 - 0:26
    Bu alet, büyük yuvarlak bir masadan
  • 0:26 - 0:28
    ve bir düzenekten oluşuyor.
  • 0:28 - 0:31
    Anne doğuma hazır olduğunda
  • 0:31 - 0:33
    sırtüstü yatıyor,
  • 0:33 - 0:35
    masaya bağlanıyor
  • 0:35 - 0:38
    ve masa hızla döndürülüyor.
  • 0:38 - 0:42
    Çocuk da merkezkaç kuvvetinin
  • 0:42 - 0:49
    verdiği hızla uçarak dışarı çıkıyor.
  • 0:50 - 0:54
    Patente dikkatla bakarsanız
  • 0:54 - 0:58
    özellikle mühendislik geçmişiniz
    veya ilginiz varsa
  • 0:58 - 1:00
    tasarımın bazı noktalarının
  • 1:00 - 1:06
    tam olarak uygun olmadığını
    fark edebilirsiniz. (Gülüşmeler)
  • 1:06 - 1:09
    Kaliforniya'daki Doktor İvan Schwab
  • 1:09 - 1:11
    "Ağaçkakanlar neden başağrısı çekmez?"
  • 1:11 - 1:13
    sorusunun cevabını bulmaya
  • 1:13 - 1:18
    yardımcı olan en önemli insanlardan biri.
  • 1:18 - 1:19
    Görünüşe göre bu sorunun
  • 1:19 - 1:22
    cevabı, onların beyninin
  • 1:22 - 1:23
    kafatsaındaki yerleşiminin
  • 1:23 - 1:26
    biz insanların beyninin
  • 1:26 - 1:28
    kafatasındaki yerleşiminden
  • 1:28 - 1:32
    farklı olmasıymış.
  • 1:32 - 1:35
    Ağaçkakanlar genellikle
  • 1:35 - 1:37
    her gün ağaçlara
  • 1:37 - 1:42
    günde binlerce defa kafalarını
    vuruyorlar. Her gün!
  • 1:42 - 1:44
    Bildiğimiz kadarıyla da bu, onları
  • 1:44 - 1:45
    azıcık da olsa rahatsız etmiyor.
  • 1:45 - 1:48
    Bu nasıl oluyor?
  • 1:48 - 1:51
    Onların beyni bizimki gibi yüzmüyor.
  • 1:51 - 1:53
    Beyinleri sıkı bir şekilde yerleşmiş,
  • 1:53 - 1:56
    en azından önden gelen etkiler için.
  • 1:56 - 1:58
    Bu araştırmaya çok fazla kişi
  • 1:58 - 2:01
    ilgi göstermedi, taa ki
  • 2:01 - 2:04
    en azından bu ülkedeki insanların
  • 2:04 - 2:05
    Amerikan futbolu oyuncularının
  • 2:05 - 2:07
    kafalarını defalarca çarpınca beyinlerine
  • 2:07 - 2:10
    ne olduğunu merak edene kadar.
  • 2:10 - 2:15
    Belki de ağaçkakanların bununla
    bir ilgisi vardır.
  • 2:15 - 2:17
    Birkaç yıl önce İngiliiz bir
  • 2:17 - 2:19
    tıp dergisi olan The Lancet'te
  • 2:19 - 2:20
    bir makale yayınlandı. Adı
  • 2:20 - 2:28
    "Parmağını kesen bir erkek
    5 yıl boyunca küf koktu."
  • 2:28 - 2:30
    Dr. Caroline Mills ve ekibine
  • 2:30 - 2:34
    bu hasta geldi ve açıkçası
    ne yapacaklarını bilemediler.
  • 2:34 - 2:36
    Adam parmağını kesmişti,
  • 2:36 - 2:39
    tavuk işletmesinde çalışıyordu
  • 2:39 - 2:42
    ve sonra gerçekten çok kötü
    kokmaya başlamıştı.
  • 2:42 - 2:43
    Kökü o kada kötüydü ki
  • 2:43 - 2:44
    doktorlar ve hemşireler
  • 2:44 - 2:47
    onunla aynı odada duramıyorlardı.
  • 2:47 - 2:49
    Dayanılmazdı.
  • 2:49 - 2:50
    Akıllarına gelen
  • 2:50 - 2:52
    her ilacı, her tedavi
    yöntemini denediler.
  • 2:52 - 2:54
    Bir yıl sonra
    hala küf kokuyordu.
  • 2:54 - 2:56
    İki yıl sonra
    hala küf kokuyordu.
  • 2:56 - 2:59
    Üç yıl, dört yıl,
    hala küf kokuyordu.
  • 2:59 - 3:02
    Beş yıl sonra gizemli bir şekilde
  • 3:02 - 3:06
    kendi kendine geçti.
  • 3:06 - 3:08
    Yeni Zelanda'da, Dr. Lianne Parkın
  • 3:08 - 3:14
    ve ekibi şehirlerindeki bir geleneği
    test ettiler.
  • 3:14 - 3:17
    San Fransisko gibi dik yokuşları
  • 3:17 - 3:18
    olan bir şehirde yaşıyorlar.
  • 3:18 - 3:20
    Kışları oldukça soğuk
  • 3:20 - 3:22
    ve buzlu geçiyor.
  • 3:22 - 3:23
    Birçok sakatlanma oluyor.
  • 3:23 - 3:25
    Geleneği yolda yürümekte
  • 3:25 - 3:27
    olan insanlara durup
  • 3:27 - 3:29
    bir şey denemelerini
  • 3:29 - 3:31
    rica ederek test ettiler.
  • 3:31 - 3:33
    İki seçenekten birini
    denemelerini istediler.
  • 3:33 - 3:36
    Gelenek su ki
  • 3:36 - 3:41
    o şehirde çoraplarınızı
    botlarınızın dışına giyiyorsunuz.
  • 3:41 - 3:44
    Bu oldukça açık görüntülerle desteklenen
  • 3:44 - 3:46
    deneylerinden bunun doğru olduğunu
  • 3:46 - 3:48
    öğrendiler.
  • 3:48 - 3:51
    Çoraplarınızı iç yerine dışa giyerseniz
  • 3:51 - 3:57
    kayıp düşme olasılığınız oldukça artıyor.
  • 3:57 - 4:02
    Şimdi umuyorum ki az önce size anlattığım
  • 4:02 - 4:04
    bulguların her biri bir ödülü hak ediyor.
  • 4:04 - 4:10
    (Gülüşmeler)
  • 4:10 - 4:12
    Ve bunu aldılar,
  • 4:12 - 4:15
    hepsinin bir Ig Nobel'i var.
  • 4:15 - 4:19
    1991'de birkaç kişiyle birlikte
  • 4:19 - 4:22
    Ig Nobel ödülü seramonisi başlattık.
  • 4:22 - 4:25
    Her yıl 10 ödül veriyoruz.
  • 4:25 - 4:32
    Ödüllerin tek bir değerlendirme koşulu
    var. Çok basit.
  • 4:32 - 4:38
    İnsanları önce güldüren, sonra düşündüren
    bir şey yapmış olmanız gerekiyor.
  • 4:38 - 4:42
    Yaptığınız şeyin önce güldürmesi
    sonra düşündürmesi.
  • 4:42 - 4:44
    Ne olursa olsun, insanlar bununla
  • 4:44 - 4:47
    karşılaştıklarında verebilecekleri ilk
  • 4:47 - 4:50
    tepkinin gülmek olması gerekiyor.
  • 4:50 - 4:52
    Bir hafta sonra, hala kafalarını
  • 4:52 - 4:54
    kurcalaması ve tek yapmak
  • 4:54 - 4:56
    istediklerinin arkadaşlarına
    anlatmak olması gerekiyor.
  • 4:56 - 4:58
    Aradığımız özellik bu.
  • 4:58 - 5:01
    Ig Nobel ödülüne her yıl
  • 5:01 - 5:06
    9.000 civarında aday alıyoruz.
  • 5:06 - 5:09
    Bunların her yıl yüzde
    10'u ile 20'sı arası
  • 5:09 - 5:11
    kendini aday gösteren
  • 5:11 - 5:15
    kişiler.
  • 5:15 - 5:19
    Bu kendini aday gösterenler
    neredeyse hiç kazanamıyorlar.
  • 5:19 - 5:23
    İsteseniz de, bir ödül kazanmak
    sayısal olarak öldükça zor.
  • 5:23 - 5:25
    İstemeseniz de,
  • 5:25 - 5:28
    kazanmak oldukça zor.
  • 5:28 - 5:31
    Bilmelisiniz ki birisini Ig Nobel'le
  • 5:31 - 5:33
    ödüllendirmeye karar
  • 5:33 - 5:36
    verdiğimizde onunla sessizce
    temasa geçiyoruz.
  • 5:36 - 5:39
    O kişiye bu büyük onuru
  • 5:39 - 5:42
    isterse reddetme olanağı veriyoruz.
  • 5:42 - 5:46
    Ne mutlu ki, ödüle layık görülen
  • 5:46 - 5:49
    neredeyse herkes onu kabul etti.
  • 5:49 - 5:52
    Peki Ig Nobel ödülüyle ne kazanıyorsunuz?
  • 5:52 - 5:54
    Birkaç şey.
  • 5:54 - 5:57
    Bir Ig Nobel ödülü kazanıyorsunuz.
  • 5:57 - 5:59
    Tasarımı her yıl farklı oluyor.
  • 5:59 - 6:04
    Her zaman aşırı ucuz maddelerden
    el yapımı olarak hazırlanmış oluyor.
  • 6:04 - 6:06
    Geçen yıl, 2013'te verdiğimizin
  • 6:06 - 6:10
    resmine bakıyorsunuz.
  • 6:10 - 6:12
    Dünyadaki ödüllerin birçoğu kazanana
  • 6:12 - 6:17
    biraz nakit para da veriyor.
  • 6:17 - 6:18
    Bizim hiç paramız yok,
  • 6:18 - 6:19
    o yüzden veremiyoruz.
  • 6:19 - 6:22
    Hatta, kazananlar Ig Nobel
    ödülü seramonisine
  • 6:22 - 6:25
    gelme masraflarını kendileri karşılamak
  • 6:25 - 6:27
    zorundalar, birçoğu da bunu yapıyor.
  • 6:27 - 6:30
    Ama geçen yıl biraz para toplamayı becerdik.
  • 6:30 - 6:34
    Geçen yılın Ig Nobel kazananlarının
    her biri bizden
  • 6:34 - 6:40
    10 trilyon dolar kazandılar.
  • 6:40 - 6:45
    Zimbabve'den 10 trilyonluk bir banknot.
    (Gülüşmeler)
  • 6:45 - 6:48
    Zimbabve'ni birkaç yıllık bir enflasyon
  • 6:48 - 6:51
    derdi çektiğini belki hatırlarsınız.
  • 6:51 - 6:53
    100 trilyon dolara kadar
  • 6:53 - 6:56
    banknotlar basmak zorunda kaldılar.
  • 6:56 - 6:59
    Oradaki merkez bankasının müdürünün de
  • 6:59 - 7:02
    matematik dalında Ig Nobel'i var bu arada.
  • 7:02 - 7:04
    Diğer kazandığınızsa
  • 7:04 - 7:05
    Harvard Üniversitesi'ndeki
  • 7:05 - 7:07
    ödül törenine bir bilet.
  • 7:07 - 7:08
    Harvard'ın en büyük
  • 7:08 - 7:11
    salonunda ve sınıfında düzenleniyor.
  • 7:11 - 7:12
    Tıka basa oturmuş 1.100
  • 7:12 - 7:13
    kişi ve elinizi sıkmak
  • 7:13 - 7:14
    ve Ig Nobel'inizi vermek için
  • 7:14 - 7:16
    kürsüde daha önce
  • 7:16 - 7:18
    Nobel kazanmış kişiler
  • 7:18 - 7:21
    sizi bekliyor oluyorlar.
  • 7:21 - 7:22
    Törenin özü bu.
  • 7:22 - 7:24
    Kazananlar o ana kadar gizli tutuluyorlar.
  • 7:24 - 7:27
    Kürsüde ellerini sıkacak
  • 7:27 - 7:30
    Nobelliler bile kim olduklarını
    açıklanana kadar bilmiyorlar.
  • 7:30 - 7:33
    Sizinle tıpla ilgili ödül kazananlardan
  • 7:33 - 7:36
    birkaçını daha paylaşmak istiyorum.
  • 7:36 - 7:38
    Unutmayın ki şimdiye kadar 230 ödül verdik.
  • 7:38 - 7:41
    Sizin aranızda ödül kazanmış
    birçok kişi var.
  • 7:41 - 7:43
    Belki de sizin var.
  • 7:43 - 7:45
    30 yıl kadar önce "Düşen Hindistan cevizi
  • 7:45 - 7:47
    yaralanmaları." başlıklı bir makale yayınlandı.
  • 7:47 - 7:49
    Kanadalı doktor Peter Barss
  • 7:49 - 7:52
    tarafından yazıldı.
  • 7:52 - 7:54
    Dr. Barss ödül törenine geldi
  • 7:54 - 7:56
    ve genç bir doktorken
  • 7:56 - 7:57
    dünyayı gezmek istediğini açıkladı.
  • 7:57 - 7:59
    Bu nedenle Papua Yeni Gine'ye gitmiş.
  • 7:59 - 8:02
    Oraya gidince, bir hastanede çalışmış
  • 8:02 - 8:07
    ve orada insanların hastaneye gitmelerine
    hangi olayların neden olduğunu merak etmiş.
  • 8:07 - 8:08
    Kayıtlara bakmış ve
  • 8:08 - 8:11
    şaşırtıcı derecede fazla kişinin
  • 8:11 - 8:12
    düşen Hindistan cevizlerinden
  • 8:12 - 8:16
    hastanelik olduğunu görmüş.
  • 8:16 - 8:18
    Tipik olarak olan bir şey
  • 8:18 - 8:22
    insanlar fazla Hindistan cevizi yetişmeyen
    yüksek yerlerden çok Hindistan cevizi
  • 8:22 - 8:24
    yetişen kıyıdaki akrabalarını
  • 8:24 - 8:25
    ziyarete geliyorlar.
  • 8:25 - 8:27
    Bu ağacın altının durmak ve belki de uzanmak
  • 8:27 - 8:29
    için iyi bir yer olduğunu düşünüyorlar.
  • 8:29 - 8:32
    Bu ağaçlar yaklaşık 30 metre uzunluğunda
  • 8:32 - 8:34
    ve her an düşebilen
  • 8:34 - 8:38
    meyveleri de 3 kg civarında.
  • 8:38 - 8:40
    Avrupa'daki birkaç doktor
  • 8:40 - 8:44
    kolonoskopiyle ilgili bir seri
    makale yayınladılar.
  • 8:44 - 8:46
    Hepiniz kolonoskopiyi
  • 8:46 - 8:47
    aşağı yukarı bilirsiniz.
  • 8:47 - 8:48
    Bazı durumlarda
  • 8:48 - 8:52
    hem aşağı hem yukarı.
  • 8:52 - 8:55
    Bu makalelerde
  • 8:55 - 8:59
    kolonoskopi yapan meslektaşlarına
  • 8:59 - 9:01
    kolonoskopi sırasında hastayı
  • 9:01 - 9:04
    patlatma şansını nasıl en aza
  • 9:04 - 9:07
    indirirler, bunu açıkladılar. (Gülüşmeler)
  • 9:07 - 9:09
    Yazarlardan biri,
  • 9:09 - 9:11
    Dr. Emmanuel Ben-Soussan
  • 9:11 - 9:14
    tören için Paris'ten geldi.
  • 9:14 - 9:16
    Törende bunun tarihini anlattı.
  • 9:16 - 9:17
    1950'lerde
  • 9:17 - 9:22
    kolonoskopi ilk defa yaygınlaştığında
  • 9:22 - 9:25
    insanlar bunu nasıl iyi yapacaklarını araştırıyorlarmış.
  • 9:25 - 9:28
    Başlangıçta bazı güçlükler olmuş.
  • 9:28 - 9:31
    Temel sorun, eminim biliyorsunuz,
  • 9:31 - 9:37
    uzun, dar ve karanlık bir şeyin
    içine bakıyorsunuz.
  • 9:37 - 9:40
    Daha geniş bir alanda çalışmak istiyorsunuz.
  • 9:40 - 9:42
    Bakılan yeri genişletmek için
  • 9:42 - 9:44
    gazla şişiriyorsunuz.
  • 9:44 - 9:47
    Bu zaten içeride olan
  • 9:47 - 9:49
    metan gazına ekleniyor.
  • 9:49 - 9:52
    İlk denemelerinde çoğunlukla kullandıkları
    gaz oksijenmiş.
  • 9:52 - 9:54
    Yani metana oksijen ekliyorlarmış.
  • 9:54 - 9:56
    E, görmek için de ışığa
  • 9:56 - 9:57
    ihtiyaçları var,
  • 9:57 - 9:58
    bu yüzden 1950'lerde
  • 9:58 - 10:00
    oldukça sıcak olan ışık kaynağı tutuyorlarmış.
  • 10:00 - 10:04
    Sonuç olarak yanıcı metan gazi,
  • 10:04 - 10:06
    oksijen ve işi.
  • 10:06 - 10:11
    Oksijenden kısa sürede vazgeçmişler.
    (Gülüşmeler)
  • 10:11 - 10:14
    Şimdilerde hastaların pek patlamıyor,
  • 10:14 - 10:20
    ama yine de arada oluyor.
  • 10:20 - 10:23
    Size son anlatmak istediğim ödülse
  • 10:23 - 10:26
    Dr. Elena Bodnar'a verildi.
  • 10:26 - 10:30
    Dr. Elena Bodnar
  • 10:30 - 10:31
    acil durumlarda
  • 10:31 - 10:33
    kolayca iki yüz maskesine
  • 10:33 - 10:36
    ayrılan bir şutyen icat etti.
  • 10:36 - 10:38
    Biri sizin için,
  • 10:38 - 10:43
    diğeri de yanınızdaki şanslı bir kişi için.
    (Gülüşmeler)
  • 10:43 - 10:46
    Niye birisi böyle bir şey yapar merak edebilirsiniz.
  • 10:46 - 10:48
    Dr. Bodnar törene geldi
  • 10:48 - 10:51
    ve Ukrayna'da büyüdüğünü anlattı.
  • 10:51 - 10:53
    Çernobil kazazedelerini tedavi eden
  • 10:53 - 10:55
    doktorlardan biriymiş.
  • 10:55 - 10:58
    Sonradan fark etmişler ki
  • 10:58 - 11:00
    en kötü tıbbi sorunlar
  • 11:00 - 11:02
    solunumla alınan parçalardan kaynaklanmış.
  • 11:02 - 11:04
    Bu olaydan sonra beklenmeyen olduğunda
  • 11:04 - 11:05
    her yerde kolayca bulunan
  • 11:05 - 11:10
    bir maske nasıl yapılabilir
    diye düşünmeye başlamış.
  • 11:10 - 11:12
    Yıllar sonra Amerika'ya taşınmış.
  • 11:12 - 11:12
    Bebeği olmuş.
  • 11:12 - 11:14
    Bir gün bebeğinin
  • 11:14 - 11:17
    yerden sutyenini alıp
  • 11:17 - 11:19
    yüzüne götürdüğünü görmüş.
  • 11:19 - 11:21
    Fikir böyle oluşmuş.
  • 11:21 - 11:23
    Ig Nobel törenine
  • 11:23 - 11:25
    sutyenin ilk prototipiyle geldi
  • 11:25 - 11:30
    ve tanıtımını yaptı:
  • 11:30 - 11:42
    (Gülüşmeler) (Alkış)
  • 11:54 - 12:07
    ["Paul Krugman,
    2008 Nobel Ekonomi Ödülü Sahibi"]
  • 12:29 - 12:36
    ["Wolfgang Ketterle,
    2001 Nobel Fizik Ödülü Sahibi"]
  • 12:44 - 12:47
    Benim bir acil durum sutyenim var.
    (Gülüşmeler)
  • 12:47 - 12:50
    En sevdiğim sutyenim,
  • 12:50 - 12:52
    ama gerekirse, herhangi birinizle
  • 12:52 - 12:54
    mutlulukla paylaşırım.
  • 12:54 - 12:55
    Teşekkürler.
  • 12:55 - 13:00
    (Alkış)
Title:
Önce güldüren sonra düşündüren bir bilim ödülü
Speaker:
Marc Abrahams
Description:

Ig Nobel ödüllerinin kurucusu Marc Abrahams dünyanın en tuhaf araştırmalarını anlatıyor. Bu düşündüren (ve biraz da ters köşeye yatıran) konuşmada, gerçekten garip bilim öyküleri anlatıyor ve toplumun bilime ilgisini arttırmanın yolunun maskaralıktan geçtiğini gösteriyor.

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDTalks
Duration:
13:12

Turkish subtitles

Revisions