Return to Video

Bozulmamış son kıtayı koruyalım

  • 0:01 - 0:06
    Hadi güneye gidelim.
  • 0:06 - 0:11
    Aslında hepiniz güneye gidiyorsunuz.
  • 0:11 - 0:16
    Bu güney yönü, bu taraf
  • 0:16 - 0:22
    ve bu salonun arka tarafından 8.000
    kilometre giderseniz
  • 0:22 - 0:27
    dünya üzerinde gidebileceğiniz en uzak
    güney uca varırsınız,
  • 0:27 - 0:29
    Kutbun kendisine.
  • 0:29 - 0:33
    Ben bir kâşif değilim.
  • 0:33 - 0:37
    Bir çevreci de değilim.
  • 0:37 - 0:40
    Ben sadece hayatta kalmaya
    çalışan biriyim.
  • 0:40 - 0:46
    Burada size göstereceğim
    fotoğraflar tehlikeli.
  • 0:46 - 0:52
    Onlar Güney ve Kuzey Kutupları'nın
    eriyen buzulları.
  • 0:52 - 0:54
    Bayanlar ve baylar,
  • 0:54 - 1:00
    bu yerlerin bize ne söylediğini
    dinlememiz gerek.
  • 1:00 - 1:06
    Eğer dinlemezsek, burada dünyada
    kendi hayatta kalma
  • 1:06 - 1:10
    mücadelemizle başbaşa kalacağız.
  • 1:10 - 1:16
    Bu yerleri doğrudan gördüm
  • 1:16 - 1:20
    ve eriyen bir buzdan okyanus
    üzerinde yürümek
  • 1:20 - 1:23
    hiç şüphesiz ki hayatımda yaşadığım
  • 1:23 - 1:27
    en korkutucu şey.
  • 1:27 - 1:33
    Antarktika öylesine umut verici bir yer.
  • 1:33 - 1:40
    1959'da imzalanan Antarktika Sözleşmesi
    ile koruma altına alındı.
  • 1:41 - 1:47
    1991 yılında, Antarktika’nın sömürülmesine
  • 1:47 - 1:53
    son veren 50 yıllık bir anlaşma yapıldı.
  • 1:53 - 1:58
    Bu anlaşma, 2041 yılından sonra
    tadil edilebilecek,
  • 1:58 - 2:03
    değiştirilebilecek, düzeltilebilecek
  • 2:03 - 2:08
    ya da tamamıyla iptal edilebilecek.
  • 2:10 - 2:12
    Bayanlar ve baylar,
  • 2:12 - 2:15
    hâlihazırda buradan daha kuzeyde,
    Kuzey Kutbu'nda
  • 2:15 - 2:18
    bulunan insanlar eriyen bu
    buzulların avantajlarından
  • 2:18 - 2:23
    çoktan yararlanmaya başladı.
  • 2:26 - 2:30
    Son 10, 20, 30.000, 100.000 yıldan beri
    buzlarla kaplı
  • 2:30 - 2:33
    alanlardan kaynakları
  • 2:33 - 2:37
    çoktan çıkarmaya başladılar.
  • 2:38 - 2:44
    Noktaları birleştirip “Buzullar gerçekten
    neden eriyor?"
  • 2:44 - 2:48
    diye düşünemiyorlar mı?
  • 2:48 - 2:51
    Burası büyüleyici bir yer,
  • 2:51 - 2:55
    Güney Kutbu ve burada Kuzey’de
    olup bitenlerin
  • 2:55 - 3:00
    Güney’de asla olmamasından,
    olamayacağından
  • 3:00 - 3:04
    emin olmak için,
  • 3:04 - 3:10
    bu misyon üzerinde son 23 yıldır
    çok çalıştım.
  • 3:10 - 3:12
    Bütün bunlar ne zaman başladı?
  • 3:12 - 3:14
    Benim için 11 yaşındayken başladı.
  • 3:14 - 3:17
    Saç kesimine dikkat edin. Biraz tuhaf.
    (Kahkahalar)
  • 3:17 - 3:23
    11 yaşında, her iki kutupta da
    yürüyen ilk kişi
  • 3:23 - 3:27
    olmayı denemek üzere gerçek
    kâşiflerden esinlendim.
  • 3:27 - 3:32
    Kutup gezgini olma fikrini,
  • 3:32 - 3:36
    üniversitedeyken partilerde
    kızların iyi karşılamasını
  • 3:36 - 3:40
    çok ilham verici buldum.
  • 3:40 - 3:42
    Bu biraz daha fazla ilham vericiydi.
  • 3:42 - 3:45
    Yıllar sonra, yedi yıl fon
    topladıktan sonra,
  • 3:45 - 3:48
    yedi yıl boyunca hayır dendikten,
  • 3:48 - 3:54
    yedi boyunca ailem tarafından
    nasihat ve psikolojik destek
  • 3:54 - 3:58
    almam söylendikten sonra,
  • 3:58 - 4:05
    nihayetinde üç kişi kendimizi Güney
    Kutbu'na yürürken bulduk,
  • 4:05 - 4:10
    tarihteki dünya üzerinde yapılmış
    en uzun yardımsız yürüyüşte.
  • 4:10 - 4:14
    Bu fotoğrafta, Amerika Birleşik Devletleri
  • 4:14 - 4:18
    büyüklüğündeki bir alan
    üzerinde duruyoruz
  • 4:18 - 4:19
    ve tek başımızayız.
  • 4:19 - 4:22
    Radyo iletişimimiz ve desteğimiz yok.
  • 4:22 - 4:29
    Ayaklarımızın altında, dünya
    buzullarının %90’ı
  • 4:30 - 4:34
    ve dünya tatlı suyunun %70’i var.
  • 4:34 - 4:36
    Üzerinde duruyoruz.
  • 4:36 - 4:41
    Bu Antarktika’nın gücü.
  • 4:41 - 4:44
    Yolculuğumuzda, buzul yarıklarının,
  • 4:44 - 4:47
    şiddetli soğuğun tehlikeleriyle
    yüzyüze geldik,
  • 4:47 - 4:52
    öylesine soğuk ki, ter giysilerinizin
    içinde buza dönüşüyor,
  • 4:52 - 4:54
    dişleriniz çatlayabilir,
  • 4:54 - 4:56
    su gözlerinizin içinde donabilir.
  • 4:56 - 4:59
    Hadi biraz serindi diyelim. (Kahkahalar)
  • 4:59 - 5:03
    70 dehşetli günden sonra
    Güney Kutbu'na vardık.
  • 5:03 - 5:05
    Başarmıştık.
  • 5:05 - 5:11
    1986 yılındaki bu 70 günlük yolculukta
    beni buraya getiren
  • 5:11 - 5:14
    bir şeyler oldu ve canımı yaktı.
  • 5:14 - 5:19
    70 günde maruz kaldığım zarar
    nedeniyle göz rengim değişti.
  • 5:19 - 5:21
    Yüz derilerimiz su topladı.
  • 5:21 - 5:26
    Derimiz soyuldu ve bunun
    nedenini merak ettik.
  • 5:26 - 5:29
    Eve döndüğümüzde, NASA bize
  • 5:29 - 5:32
    Güney Kutbu üzerindeki ozon
    tabakasında bir delik
  • 5:32 - 5:34
    tespit edildiğini söyledi.
  • 5:34 - 5:39
    Biz bu deliğin tespit edildiği yıl,
    tam altında yürümüşüz.
  • 5:39 - 5:45
    Morötesi ışınlar aşağı gelip, buza çarpıp
    geri yansıyarak gözlerimizi kuruttu,
  • 5:45 - 5:48
    yüz derimizi soydu.
  • 5:48 - 5:51
    Bir parça şok edici. (Kahkahalar)
  • 5:51 - 5:55
    Bu beni düşünmeye itti.
  • 5:55 - 5:58
    1989'da bu sefer kuzeye yöneldik.
  • 5:58 - 6:03
    60 gün donmuş okyanus
    üzerinde, her adımda
  • 6:03 - 6:05
    güvenli bölgelerden biraz daha uzağa.
  • 6:05 - 6:07
    Yine son derece soğuktu.
  • 6:07 - 6:13
    İşte ben, -60 santigrat derecede çıplak
    olarak yıkanmaktan geliyorum.
  • 6:14 - 6:18
    Eğer bir size “üşüdüm” derse,
    (Kahkahalar)
  • 6:18 - 6:24
    eğer buna benziyorsa,
    kesinlikle üşümüştür.
  • 6:24 - 6:27
    (Alkış)
  • 6:27 - 6:33
    Güvenli bölgeden 1.000 kilometre ötede
  • 6:33 - 6:36
    felaket geldi.
  • 6:36 - 6:43
    Altımızdaki Kuzey Buzdenizi, her
    zamankinden dört ay önce erimeye başladı.
  • 6:43 - 6:47
    Biz güvenlikten 1.000 kilometre uzaktayız.
  • 6:47 - 6:53
    Çevremizde buzlar kırılıp ufalanıyor,
    “Ölecek miyiz?” diye düşünüyorum.
  • 6:53 - 6:58
    Fakat o gün kafamda şimşek çaktı,
  • 6:58 - 7:05
    dünya olarak hayatta kalma mücadelesi
    içinde olduğumuzun farkına vardım
  • 7:05 - 7:09
    ve bu his 25 uzun yıl boyunca
    hiç kaybolmadı.
  • 7:09 - 7:14
    O zaman, ya yürüyecektik ya da ölecektik.
  • 7:14 - 7:17
    TV’de hayatta kalma programında değiliz.
  • 7:17 - 7:20
    İşler bizim için ters giderse,
    bu ölüm kalım meselesi.
  • 7:20 - 7:24
    Kuzey Kutbu'na yürüyen ilk
    Amerikalı olacak olan,
  • 7:24 - 7:27
    bizim cesur Afrikalı-Amerikalı Daryl’ın
  • 7:27 - 7:32
    topuğu 200 kilometre sonra
    kangrenden dolayı koptu.
  • 7:32 - 7:34
    Devam etmesi gerekiyordu, öyle yaptı
  • 7:34 - 7:39
    ve buz üzerinde 60 günden sonra Kuzey
    Kutbu üzerindeydik.
  • 7:39 - 7:41
    Başarmıştık.
  • 7:41 - 7:46
    Evet, tarihte her iki kutupta yürüyecek
    kadar budala olan ilk kişi oldum,
  • 7:46 - 7:48
    fakat bu bizim başarımızdı.
  • 7:49 - 7:53
    Ne yazık ki, eve dönüşümüz
  • 7:53 - 7:56
    pek keyifli değildi.
  • 7:56 - 7:58
    Karamsarlığa kapıldım.
  • 7:58 - 8:04
    Bir şeyi başarmak çoğu zaman onu
    gerçekleştirmekten daha zordur.
  • 8:04 - 8:09
    Boşluktaydım, yalnızdım ve ekonomik
    çöküntü içindeydim.
  • 8:09 - 8:11
    Ümitsizdim,
  • 8:11 - 8:15
    fakat ümit büyük Jacques Cousteau
    şeklinde geldi.
  • 8:15 - 8:20
    Beni, 2041 misyonunu üstlenmem
    konusunda teşvik etti.
  • 8:20 - 8:23
    Jacque olarak, bana açık öğütler verdi:
  • 8:23 - 8:28
    Dünya liderleriyle irtibata geç, sanayi
    ve iş dünyasına konuş
  • 8:28 - 8:31
    ve her şeyden önemlisi Rob,
    gençlere ilham ver.
  • 8:31 - 8:36
    Çünkü gençler Antarktika’nın geleceğinin
    korunmasını tercih edeceklerdir.
  • 8:36 - 8:41
    Dünya liderleri için, her
    Dünya Zirvesi'ne katıldık,
  • 8:41 - 8:45
    her üçüne de, cesur yatımız
    2041 ile birlikte,
  • 8:45 - 8:50
    iki kez Rio’da, biri 92'de,
    diğeri 2012’de
  • 8:50 - 8:54
    ve Johannesburg’taki Dünya
    Zirvesi için
  • 8:54 - 9:01
    bir yatla karada yapılmış
    en uzun yolculuğu yaptık,
  • 9:01 - 9:05
    Güney Afrika’nın tamamı içinde
    13.000 kilometre,
  • 9:05 - 9:12
    2041 ve çevreleri hakkında bir milyondan
    daha fazla genç insana
  • 9:12 - 9:17
    bizzat ilham vermek için elimizden
    gelenin en iyisini yaptık.
  • 9:17 - 9:20
    Geçen son 11 yıl içinde,
  • 9:20 - 9:26
    sanayi ve iş dünyasından,
    şirketlerden kadın ve erkek,
  • 9:26 - 9:31
    dünyanın her tarafından öğrenci, 1.000
    kişiyi alarak Antarktika’ya götürdük.
  • 9:31 - 9:34
    Bu görevler esnasında,
    Antarktika’ya bırakılmış
  • 9:34 - 9:40
    1.500 tondan daha fazla hurda
    metali alıp götürdük.
  • 9:40 - 9:43
    Bu iş sekiz yılımızı aldı ve
    bundan gurur duyuyorum.
  • 9:43 - 9:50
    Çünkü bu hurdaların hepsinin burada,
    Güney Amerika’da geri dönüşümünü sağladık.
  • 9:50 - 9:54
    Yürümeye başladığım andan beri
  • 9:54 - 9:57
    annem beni yeniden kazanım
    konusunda teşvik ediyor.
  • 9:57 - 10:00
    İşte o, annem…
  • 10:00 - 10:03
    (Alkış)
  • 10:03 - 10:06
    Annem hâlâ geri dönüşüm yapıyor.
  • 10:06 - 10:11
    O şimdi 100 yaşında.
    Harika, değil mi?
  • 10:11 - 10:13
    (Alkış)
  • 10:13 - 10:16
    Ne zaman---annemi seviyorum.
  • 10:16 - 10:18
    (Kahkahalar)
  • 10:18 - 10:21
    Ancak annem doğduğunda,
  • 10:21 - 10:27
    gezegenimizin nüfusu sadece 1,8 milyardı.
  • 10:27 - 10:29
    Milyarlardan bahsetmişken,
  • 10:29 - 10:33
    Çin ve Hindistan’ın, sanayi ve
    iş dünyasından
  • 10:33 - 10:35
    genç insanları aldık.
  • 10:35 - 10:41
    Bunlar oyunu değiştiren ve Antarktika’nın
    korunmasına ilişkin
  • 10:41 - 10:46
    kararlarda oldukça önemli olacak uluslar.
  • 10:46 - 10:52
    İnanılmaz bir şekilde, Orta Doğu’dan
    kadınların iştirakını sağlayıp teşvik ettik,
  • 10:52 - 10:59
    çoğu kez kendi uluslarını Antarktika’da
    temsil eden ilk kişiler oldular.
  • 10:59 - 11:01
    Harika insanlar, çok heyecan verici.
  • 11:01 - 11:04
    Antarktika’yı korumak için,
  • 11:04 - 11:11
    ilk önce insanları bu olağanüstü yere
    angaje etmeniz,
  • 11:11 - 11:15
    bir ilişki, bir bağ ve
  • 11:15 - 11:18
    biraz sevgi oluşturmanız gerekir.
  • 11:18 - 11:21
    Antarktika’ya gitmek öylesine
    bir ayrıcalıktır ki,
  • 11:21 - 11:22
    size anlatamam.
  • 11:22 - 11:24
    Kendimi çok şanslı hissediyorum
  • 11:24 - 11:27
    ve hayatımda tam 35 kez gittim.
  • 11:27 - 11:32
    Bizimle birlikte gelen insanlar evlerine
    büyük bir şampiyon olarak döndüler,
  • 11:32 - 11:34
    sadece Antarktika için değil,
  • 11:34 - 11:38
    kendi uluslarındaki yerel
    meseleler için de.
  • 11:38 - 11:44
    Başladığımız yere geri dönersek: Kuzey ve
    Güney Kutupları'nda buzulların erimesi.
  • 11:44 - 11:46
    Güzel bir haber değil.
  • 11:48 - 11:52
    NASA, altı ay önce
    Batı Antarktika Buzulu'nun
  • 11:52 - 11:57
    parçalandığına dair bizi bilgilendirdi.
  • 11:57 - 11:59
    Devasa buzul alanlar--
  • 11:59 - 12:03
    bakın burayla kıyaslandığında dahi
    Antarktika ne kadar büyük--
  • 12:03 - 12:08
    küçük bir ülke büyüklüğündeki,
    geniş buz kütleleri
  • 12:08 - 12:11
    Antarktika’dan kopuyor.
  • 12:11 - 12:15
    NASA deniz seviyesinin gelecek
    yüzyıl içinde
  • 12:15 - 12:17
    bir metre yükseleceğini hesapladı,
  • 12:17 - 12:21
    bu kesin,
  • 12:21 - 12:24
    annemin dünyada bulunduğu süreyle aynı.
  • 12:24 - 12:26
    Bu gerçekleşecek
  • 12:26 - 12:30
    ve Antarktika’nın korunması
    ile bizim dünyada
  • 12:32 - 12:36
    var olabilmemizin birbiriyle bağlantılı
    olduğunu fark ettim.
  • 12:36 - 12:38
    Çok basit bir çözümü var.
  • 12:38 - 12:44
    Eğer gerçek dünyada daha fazla
    yenilenebilir enerji kullanırsak,
  • 12:44 - 12:49
    enerjiyi burada daha verimli kullanırsak,
  • 12:49 - 12:54
    enerji harmanımızı daha temiz
    bir şekilde işletirsek,
  • 12:54 - 12:59
    Antarktika’ya gidip sömürmeye
    finansal bir sebep kalmaz.
  • 12:59 - 13:01
    Finansal açıdan bir anlamı olmaz.
  • 13:01 - 13:05
    Eğer enerjimizi daha iyi yönetirsek,
  • 13:05 - 13:11
    bizi tehdit eden bu büyük buz kütlesinin
  • 13:11 - 13:14
    erimesini yavaşlatabiliriz,
    hatta belki durdurabiliriz.
  • 13:14 - 13:17
    Bu büyük bir meydan okuma,
    buna cevabımız ne?
  • 13:17 - 13:21
    Son bir kez daha geri
    dönmemiz lazım.
  • 13:21 - 13:23
    Gelecek yıl sonunda
  • 13:23 - 13:27
    30 yıl önce yaya olarak vardığımız
  • 13:27 - 13:31
    Güney Kutup Dairesi'ne tekrar gideceğiz,
  • 13:31 - 13:37
    1.600 kilometreyi tekrar yürüyerek,
  • 13:37 - 13:43
    fakat bu kez hayatta kalabilmek için sadece
    yenilenebilir enerji kullanarak.
  • 13:43 - 13:48
    Alt kısımları eriyen bu buz
    tabakası üzerinde,
  • 13:48 - 13:54
    bu soruna bir çözüm bulmayı
    umarak yürüyeceğiz.
  • 13:54 - 13:56
    Bu oğlum Barney.
  • 13:56 - 13:59
    Benimle birlikte gelecek.
  • 13:59 - 14:04
    Babasıyla yan yana yürüme
    yükümlülüğüne girdi.
  • 14:04 - 14:07
    Yapacağı şey, bu mesajları
    tercüme etmek
  • 14:07 - 14:13
    ve geleceğin genç liderlerinin
    zihinlerine bu mesajları aşılamak.
  • 14:13 - 14:15
    Onunla çok gurur duyuyorum.
  • 14:15 - 14:18
    Aferin Barney.
  • 14:20 - 14:26
    Bayanlar ve baylar, bir hayatta
    kalan--ve iyiyim--
  • 14:26 - 14:35
    bir hayatta kalan, bir problem
    gördüğünde “her neyse” demez.
  • 14:35 - 14:39
    Bir hayatta kalan, bir problem gördüğünde,
    bir tehdit hâline gelmeden
  • 14:39 - 14:42
    bu problemle ilgilenir.
  • 14:42 - 14:48
    Antarktika’yı korumak için 27 senemiz var.
  • 14:48 - 14:50
    Hepimiz onun sahibiyiz.
  • 14:50 - 14:53
    Hepimizin sorumluluğu var.
  • 14:53 - 14:58
    Hiç kimsenin ona sahip olmaması gerçeği,
    belki de başarabileceğimiz anlamına geliyor.
  • 14:58 - 15:03
    Antarktika, kardaki bir ahlak çizgisidir
  • 15:03 - 15:07
    ve bu çizginin bir tarafında
    mücadele etmeliyiz.
  • 15:07 - 15:12
    Dünya üzerinde kalan son bozulmamış
    yer için güçlü şekilde mücadele etmeliyiz.
  • 15:12 - 15:14
    Bunun mümkün olduğunu biliyorum.
  • 15:14 - 15:16
    Bunu başaracağız.
  • 15:16 - 15:20
    Sizden, Goethe’nin şu sözleriyle
    birlikte ayrılıyorum.
  • 15:20 - 15:22
    Bu sözlerle yaşamaya çalıştım.
  • 15:24 - 15:30
    “Eğer yapabilirsen ya da yapabileceğini
    hayal edersen,
  • 15:31 - 15:34
    hemen şimdi başla,
  • 15:34 - 15:41
    zira cesaret, içinde yetenek, güç
    ve sihir barındırır.”
  • 15:41 - 15:43
    Hepinize iyi şanslar.
  • 15:43 - 15:45
    Çok teşekkür ederim.
  • 15:45 - 15:49
    (Alkış)
Title:
Bozulmamış son kıtayı koruyalım
Speaker:
Robert Swan
Description:

2041 gezegenimiz için çok önemli bir yıl olacak. Bu yıl, dünyanın son bozulmamış kıtası Antarktika'yı sömürüden koruyan 50 yıllık anlaşmanın sona ereceği yıl. Kuzey ve Güney Kutbu'nun her ikisinde de yürüyen ilk kişi olan kâşif Robert Swan, bu anlaşmanın uzamasını garanti etmemiz için bir misyon üstlenmiş durumda. Kendi hayatımızın devamı açısından Antarktika'nın korunmasını tercih etmemiz için tutku ve gayretle bizden ricada bulunuyor.

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDTalks
Duration:
16:02

Turkish subtitles

Revisions