Fırsat yaratan ol
-
0:01 - 0:03Ben, fobik utangaçlık
-
0:03 - 0:08tanısı konulmuş olarak büyüdüm
-
0:08 - 0:11ve bu odanın büyüklüğüne göre
-
0:11 - 0:13en az 20 diğer kişi gibi
-
0:13 - 0:15kekemeydim.
-
0:15 - 0:17El kaldırmaya cesaret edebilir misiniz?
-
0:17 - 0:21Ve bu üstümüze yapışıp kalıyor.
Gerçekten öyle, -
0:21 - 0:26çünkü bize böyle davranıldığında
-
0:26 - 0:29bazen kendimizi görünmez
-
0:29 - 0:32ya da kale alınmıyormuş gibi hissediyoruz.
-
0:32 - 0:35Ve insanlara baktıkça,
-
0:35 - 0:37ki genelde tek yaptığım bu,
-
0:37 - 0:40bazı insanların gerçekten dikkat çekmek ve
-
0:40 - 0:45itibar görmek istediklerini fark ettim.
-
0:45 - 0:47Unutmayın, o zamanlar gençtim.
-
0:47 - 0:48Peki, ne yaptılar?
-
0:48 - 0:51Muhtemelen hâlâ sıklıkla yaptığımız şeyi.
-
0:51 - 0:54Kendimiz hakkında konuşmak.
-
0:54 - 0:56Ancak gözlemlediğim diğer insanlar da var
-
0:56 - 1:00"müşterek zihniyet" dediğime sahip olan.
-
1:00 - 1:03Her koşulda, kendileriyle ilgili konuşup
-
1:03 - 1:06"biz" fikrini yaratmanın yolunu bulurlar.
-
1:06 - 1:08Benim hayalimdeki yaşam, hepimizin
-
1:08 - 1:10diğerleri için, onlarla birlikte daha büyük
-
1:10 - 1:15fırsat yaratanlar olduğumuzu görmektir.
-
1:15 - 1:18Şu an bizim için, en iyi yeteneklerini
-
1:18 - 1:21daha çok çoğunluğun iyiliği için kullanan
-
1:21 - 1:23ve aslında tek başımıza yapamayacağımız
-
1:23 - 1:26işleri başaran, fırsat yaratanlar
-
1:26 - 1:27olmak için daha iyi bir fırsat
-
1:27 - 1:30ya da eylem çağrısı yok.
-
1:30 - 1:33Sizinle bununla ilgili konuşmak istiyorum.
-
1:33 - 1:35Çünkü vermekten daha fazlası,
-
1:35 - 1:39vermekten bile fazlası,
-
1:39 - 1:43çoğunluğun iyiliği için
-
1:43 - 1:46karşımızdakiyle birlikte bizi yükseltecek
-
1:46 - 1:48ve tartabilecek olan
-
1:48 - 1:50daha zekice bir şey yapmaktır.
-
1:50 - 1:52Bu yüzden burda oturuyorum.
-
1:52 - 1:56Ayrıca bir şeye daha değinmek istiyorum:
-
1:56 - 1:58Her biriniz bir şeyde
-
1:58 - 2:03diğerlerinden daha iyi.
-
2:03 - 2:06Bu, eğer odadaki en zeki insansan
-
2:06 - 2:09yanlış odada olduğun
-
2:09 - 2:11genel olgusunu çürütüyor.
-
2:11 - 2:13(Gülüşmeler)
-
2:13 - 2:15Size bir kaç sene önce gittiğim
-
2:15 - 2:18bir Hollywood partisinden bahsedeyim.
-
2:18 - 2:20Şu gelecek vaadeden oyuncuyla tanıştım ve
-
2:20 - 2:22akabinde ikimizin de tutkulu olduğu bir
-
2:22 - 2:26konudan konuşmaya başladık: Kamu sanatı.
-
2:26 - 2:27Ve Los Angeles'daki
-
2:27 - 2:31yeni binaların her birinde kamu sanatının
bulunması gerektiğine dair -
2:31 - 2:32tutkulu bir fikri vardı.
-
2:32 - 2:34Bunun için bir düzenleme istiyordu
-
2:34 - 2:35ve tutkulu bir şekilde
-
2:35 - 2:37-burda Chicago'lu kim var?-
-
2:37 - 2:39tutkulu bir şekilde Millenium Park'taki
-
2:39 - 2:42yansıtıcı yüzeyli, fasulye şeklinde olan
-
2:42 - 2:44heykellerden konuşmaya başladı.
-
2:44 - 2:46İnsanlar o heykele yanaşıp
-
2:46 - 2:49yüzeydeki yansımalara gülümseyip
-
2:49 - 2:50ve poz verip, doğaçlama yapıp
-
2:50 - 2:53birlikte selfie çekilir
-
2:53 - 2:55ve gülerlerdi.
-
2:56 - 2:59Ve o konuşurken aklıma bir fikir geldi.
-
2:59 - 3:02"Tanışman gereken birini tanıyorum." dedim
-
3:02 - 3:04"Bir kaç hafta içinde hapisten çıkacak."
-
3:04 - 3:06(Kahkahalar)
-
3:06 - 3:09"Senin tutkunu o da paylaşıyor:
-
3:09 - 3:12Sanat, insanların bağ kurmalarına
olanak sağlamalı." -
3:12 - 3:15Hücrede beş yıl geçirdi.
-
3:16 - 3:19Onu tanıyorum çünkü orada konuşma yaptım.
-
3:19 - 3:22Telaffuzu net olan ve göze oldukça hoş
-
3:22 - 3:25gelen bir adam çünkü yapılı biri.
-
3:25 - 3:27Her gün uyguladığı bir idman düzeni vardı.
-
3:27 - 3:30(Kahkahalar)
-
3:30 - 3:31Sanırım o noktada beni anlamıştı.
-
3:31 - 3:34"Umulmadık bir dost olurdu." dedim.
-
3:34 - 3:36Sadece bu da değil, James de var.
-
3:36 - 3:40Mimar ve profesör,
ayrıca mekan tasarlamayı sever, -
3:40 - 3:41şu sanatla bezenmiş
-
3:41 - 3:45küçük plazaların ve şehir içi
yürüme yollarının olduğu, -
3:45 - 3:47insanların resimler çizip bazen bir araya
-
3:47 - 3:51gelip sohbet ettikleri mekanları.
-
3:51 - 3:54Bence birbirlerine iyi dostluk yaparlardı.
-
3:54 - 3:57Ve aslında öyle de oldu.
-
3:57 - 3:59Bir araya geldiler, bir şeyler hazırladılar
-
3:59 - 4:02Los Angeles Belediye Meclisi'nin
önünde konuşma yaptılar. -
4:03 - 4:05Ve meclis üyeleri düzenlemeyi
kabul etmekle kalmayıp -
4:05 - 4:09onlarla fotoğraf çektirmek istediler.
-
4:09 - 4:15Onlar korkutucu, zorlu ve güvenilirdi.
-
4:15 - 4:18Bunu parayla satın alamazsınız.
-
4:18 - 4:20Sizden ne tür fırsat-yaratanlar
-
4:20 - 4:23olabileceğimizi değerlendirmenizi istiyorum.
-
4:23 - 4:26Çünkü servetten ya da süslü ünvanlardan
-
4:26 - 4:30ya da çok fazla insan tanımaktan daha fazlası,
-
4:30 - 4:34birbirimizin iyi yönlerini farkedip,
-
4:34 - 4:36onları ortaya çıkarmaktır.
-
4:36 - 4:39Bunun kolay olduğunu söylemiyorum
-
4:39 - 4:41ve eminim ki çoğunuz
kiminle iletişime geçmek -
4:41 - 4:44istediğinizle ilgili yanlış adımlar attınız,
-
4:44 - 4:47ama size önermek istediğim;
-
4:47 - 4:48bu bir fırsat.
-
4:50 - 4:52Bununla ilgili düşünmeye Avrupa'da
-
4:52 - 4:55Wall Street Journal'da
muhabirlik yaparken, -
4:55 - 4:58ticareti, politikayı, yaşam tarzını
etkileyen akımlarla ilgili -
4:58 - 5:00yazılar yazdığım zamanlarda
-
5:00 - 5:02düşünmeye başladım.
-
5:02 - 5:04Yani benimkinden çok farklı dünyalardan
-
5:04 - 5:06iletişime geçtiğim insanlar olmak zorundaydı,
-
5:06 - 5:09yoksa yeni akımları takip edemezdim.
-
5:09 - 5:11Ve üçüncüsü, kendimi
okuyucunun yerine koyarak -
5:11 - 5:14hikayeyi yazmalıydım ki,
böylece onlar bu akımların -
5:14 - 5:17hayatlarını nasıl etkileyeceğinizi görebilsin.
-
5:18 - 5:21Bu fırsat-yaratanların yaptığı şeydir.
-
5:21 - 5:24Ve şöyle garip bir şey var ki:
-
5:25 - 5:28Aynen kendileri gibi olduklarını
-
5:28 - 5:31düşündükleri insanlarla çalışan,
-
5:31 - 5:34onlarla yaşayan ve oynayan, çünkü
-
5:34 - 5:36sonrasında daha sert
-
5:36 - 5:40ve aşırı hale geliyoruz,
-
5:40 - 5:42sayısı artan Amerikanların aksine,
-
5:42 - 5:44fırsat-yaratanlar aktif olarak,
-
5:44 - 5:46kendilerinden farklı kişilerle muhatap olup
-
5:46 - 5:49onlarla bağlantı kuruyorlar
ve böyle yaptıkları için -
5:49 - 5:52doğru takımı kurdukları,
problemleri daha iyi yoldan -
5:52 - 5:54çözmeye hazırladıkları
ve daha fazla fırsat -
5:54 - 5:56elde edebildikleri sağlam
ilişkiler kuruyorlar. -
5:56 - 6:00Farklılıklardan gücenmeyip
-
6:03 - 6:06onlara hayran kalıyorlar,
-
6:06 - 6:09bu büyük bir zihniyet değişimi
-
6:09 - 6:12ve bunu hissedince
daha fazla olmasını istiyorsun. -
6:12 - 6:16Bu dünya bize toplu bir zihniyet
oluşturmamız için sesleniyor ve -
6:16 - 6:19ben bunu yapmamız gerektiğine inanıyorum.
-
6:19 - 6:21Özellikle şu anda çok önemli.
-
6:21 - 6:23Neden şu anda önemli?
-
6:24 - 6:29Çünkü bazı şeyler; insansız uçaklar,
ilaçlar ve veri toplamları gibi -
6:29 - 6:33daha çok insan tarafından ve
-
6:33 - 6:36daha faydalı amaçlar için icat edilebilir ve
-
6:36 - 6:39sonrasında her gün haberlerde
-
6:39 - 6:41gördüğümüz gibi tehlikeli
-
6:41 - 6:43olanlar için kullanılabilir.
-
6:43 - 6:46Bizi çağırıyor, her birimizi
-
6:46 - 6:48daha büyük bir çağrıya.
-
6:49 - 6:52Ama şu da cabası:
-
6:52 - 6:54Büyük ihtimalle bireysel
-
6:54 - 6:56ya da kurumsal olarak biriyle
-
6:56 - 6:58gerçekleştirdiğiniz ilk fırsat
-
6:58 - 7:01sizin yapacağınızın en iyisi değil.
-
7:01 - 7:03Bu fırsat tecrübe edindikten ve
-
7:03 - 7:05birbirinize güvendikten sonra gelir.
-
7:05 - 7:07Bu daha önceden hiç
-
7:07 - 7:09tahmin edemeyeceğiniz şeyleri
-
7:09 - 7:11akıl ettiğinizdedir.
-
7:11 - 7:16Mesela, şu bahsettiğim
oyuncunun kocası olan Marty -
7:16 - 7:19onları alıştırma yaparlarken izledi
-
7:19 - 7:20ve sonrasında sabıkalı olan arkadaşım
-
7:20 - 7:22Wally ile
-
7:22 - 7:24şu idman düzeni hakkında konuşuyorlardı.
-
7:24 - 7:25Ve düşündü ki;
-
7:25 - 7:28bir set raketbol saham var.
-
7:28 - 7:29Bu adam bize öğretebilir.
-
7:29 - 7:32Orada çalışan bir çok insan
benim sahama üyeler. -
7:32 - 7:34Sıkça seyahate çıkarlar.
-
7:34 - 7:36Hiçbir teçhizat gerekmeden
-
7:36 - 7:38otel odasında pratik yapabilirler.
-
7:38 - 7:41Wally bu şekilde iş buldu.
-
7:41 - 7:42Sadece bu da değil, yıllar sonra
-
7:42 - 7:44raketbol oynamasını da öğretiyordu.
-
7:44 - 7:46Bundan yıllar sonra da,
-
7:46 - 7:49raketbol hocalarını eğitiyordu.
-
7:49 - 7:54Bana göre, insanlarla
ortak bir ilgi alanı ya da -
7:54 - 7:58ortak bir eylem üzerine
iletişime geçtiğiniz zaman, -
7:58 - 8:00gelecekte tesadüfen keşfedilecek olan
-
8:00 - 8:02şeylere alışkın oluyorsunuz.
-
8:02 - 8:05Ve sanırım baktığımız şey de bu.
-
8:05 - 8:07Kendimizi bu fırsatlara açıyoruz,
-
8:07 - 8:11ve bu odada kilit rol
oynayanlar ve teknoloji var, -
8:11 - 8:14bunu yapmak için eşsiz şekilde
konumlandırılmış kilit roldekiler, -
8:14 - 8:18sistemleri ölçeklendirmek
ve birlikte yansıtmak için. -
8:18 - 8:21Yani sizi yapmaya çağırdığım şey şu:
-
8:21 - 8:24Fırsat-yaratanların
üç özelliğini hatırlayın. -
8:24 - 8:29Fırsat-yaratanlar en güçlü
özelliklerini bilemeye devam eder -
8:29 - 8:32ve örnek arayan insanlar olurlar.
-
8:33 - 8:37Kendilerininkinden başka
dünyalara dahil olurlar -
8:37 - 8:39böylece güvenilirler ve
bu örnekleri görebilirler -
8:39 - 8:42ve ortak ilginin
en etkili noktasının etrafında -
8:42 - 8:45bağlantı kurmak için iletişime geçerler.
-
8:45 - 8:47Yani size sorduğum,
-
8:47 - 8:49dünya aç.
-
8:49 - 8:52Kendi tecrübelerimden
hareketle inanıyorum ki, -
8:52 - 8:55dünya fırsat-yaratanlar haline gelerek
-
8:55 - 8:57bu davranışları özendirmemiz
-
8:57 - 8:59için bize aç.
-
8:59 - 9:01Birçoğunuzun çoktan yaptığı gibi
-
9:01 - 9:03-Kendimden biliyorum bunu-
-
9:04 - 9:06ve yeni bir dünya hayal etmek için,
-
9:06 - 9:09tek başımıza yapabileceğimizden
daha iyisini yapmak -
9:09 - 9:11daha güzel işler başarmak için
-
9:11 - 9:15hep birlikte en iyi
yeteneklerimizi kullanmalıyız. -
9:15 - 9:17Şunu hatırlayın,
-
9:17 - 9:20Dave Liniger'ın bir zamanlar
söylediği gibi, -
9:20 - 9:24"Grup yemeğine sadece bir çatalla gelerek
-
9:24 - 9:26başarılı olamazsın."
-
9:26 - 9:28(Kahkahalar)
-
9:28 - 9:29Çok teşekkürler.
-
9:29 - 9:33Teşekkürler. (Alkışlar)
- Title:
- Fırsat yaratan ol
- Speaker:
- Kare Anderson
- Description:
-
Hepimiz hayatımızda anlamlı şeyler yaratmak için yeteneklerimizi kullanmak isteriz. Ama nasıl başlamalı? (Bir de ... ya utangaçsan?) Yazar Kare Anderson kendi kronik utangaçlığının ve başkalarına yeteneklerini ve tutkularını kullanmalarına yardım ederek nasıl kabuğunu kırdığının hikayesini paylaşıyor.
- Video Language:
- English
- Team:
- closed TED
- Project:
- TEDTalks
- Duration:
- 09:46
Meric Aydonat approved Turkish subtitles for Be an opportunity maker | ||
Ramazan Şen edited Turkish subtitles for Be an opportunity maker | ||
Ramazan Şen edited Turkish subtitles for Be an opportunity maker | ||
Ramazan Şen edited Turkish subtitles for Be an opportunity maker | ||
Ramazan Şen accepted Turkish subtitles for Be an opportunity maker | ||
Ramazan Şen edited Turkish subtitles for Be an opportunity maker | ||
Ramazan Şen edited Turkish subtitles for Be an opportunity maker | ||
Ramazan Şen edited Turkish subtitles for Be an opportunity maker |