Göçmenlik hayatın bir parçasıdır; korkmak yerine onu düzenleyelim | Zrinka Bralo | TEDxThessaloniki
-
0:14 - 0:17Hiç mülteciler ve göçmenlere ilişkin
korkularımızın, -
0:17 - 0:20gerçeklere dayalı olup olmadığını
-
0:20 - 0:21düşündünüz mü?
-
0:21 - 0:24Yoksa bunlar medyanın uydurması mıydı?
-
0:25 - 0:28Sizlerle medya, göç ve korku ile ilgili
-
0:28 - 0:31bazı kişisel anılarımı paylaşayım.
-
0:31 - 0:33Ben ergenlik dönemindeyken,
ailem ev taşıdı -
0:33 - 0:35ve ben orayı sevmedim.
-
0:35 - 0:39İçime kapandım, yaptığım tek şey
evde kalıp kitap okumaktı. -
0:40 - 0:44Endişeli ebeveynlerim beni, bir radyo
istasyonunda sunuculuk işi için -
0:44 - 0:46seçmelere katılmaya ikna etmeye
çalıştılar. -
0:47 - 0:51Katıldım, işi aldım ve annemle babam
yaptıklarına pişman oldular, -
0:51 - 0:54çünkü o günden beri susmadım.
-
0:54 - 0:56(Gülüşmeler)
-
0:56 - 1:0018 gibi genç bir yaşta,
canlı yayında olmak -
1:00 - 1:02çok ürkütücüydü.
-
1:02 - 1:06Hatalarımın birçoğunu halk içinde
yapmış oldum. -
1:07 - 1:11Öte yandan bu, karakterimi geliştiren
ve heyecan verici bir şeydi. -
1:11 - 1:14Hayat boyu sürecek arkadaşlıklar
kurdum ve çok şey öğrendim. -
1:15 - 1:19Editörüm bana doğruluk ve dürüstlüğün
önemini öğretti -- -
1:19 - 1:23yalnızca bir gazeteci olarak değil,
bir insan olarak. -
1:24 - 1:27Radyo gazeteciliği yapmaya bayılıyordum.
-
1:28 - 1:33Neredeyse tam beş yıl sonra,
güzel bir Nisan gününde, -
1:34 - 1:39tek bir keskin nişancının bir el ateş
edişi, hızla silah atışlarına, -
1:40 - 1:44daha sonra da yoğun bir bombardımana
dönüştü. -
1:44 - 1:48Birkaç gün içinde, Saraybosna'ya giriş
ve çıkış engellenmişti. -
1:49 - 1:54Kuşatma 1425 gün sürdü.
-
1:54 - 1:59Modern savaş tarihindeki bu tür
kuşatmaların en uzunu. -
2:01 - 2:0711.541 Saraybosnalı kardeşim,
-
2:07 - 2:09bu süre içerisinde öldü.
-
2:11 - 2:13Benim hayatımın
-
2:13 - 2:17dağlardan şehrime ateş açan
Sırp milliyetçileri için, -
2:17 - 2:19hiçbir değeri yoktu.
-
2:20 - 2:24Ben, onlar için hayali bir tehdittim
-
2:25 - 2:32ve onlar, dengesiz milliyetçilikleri adına
-
2:33 - 2:37benim ve şehrimin
-
2:37 - 2:40var olmaması gerektiğine karar verdiler.
-
2:40 - 2:46Size kuşatma altında bir yaşamın
ürkütücülüğünü -
2:46 - 2:48anlatmam çok zor --
-
2:50 - 2:54sürekli nişancı ateşi ve kurşun
bombardımanı altında, -
2:54 - 2:58yemeksiz, susuz ve elektriksiz.
-
2:58 - 3:03Kuşatmanın her geçen günü,
-
3:03 - 3:07birlikte okula gittiğim, çalıştığım,
-
3:08 - 3:12sevdiğim insanlara karşı
insanlığımdan bir şeyler yitirdim. -
3:13 - 3:17Hissettiğim korku çok çok
farklıydı, -
3:17 - 3:20çünkü güvenli hiçbir yer yoktu.
-
3:20 - 3:24Yani kendin için korkmadığın zaman,
-
3:24 - 3:29ailen ve arkadaşların için
endişeleniyordun. -
3:31 - 3:35Bosna'daki savaş sırasında
100.000 insan öldü. -
3:35 - 3:41Çok daha fazlası yaralandı, tecavüze
uğradı ve işkenceye maruz kaldı. -
3:43 - 3:50Ülkemin yarısı sürgüne gönderildi
ya da yerinden edildi. -
3:52 - 3:55Savaşın başlamasından hemen sonra,
-
3:55 - 3:57gazeteci olduğum ve
İngilizce bildiğim için -
3:57 - 4:02uluslararası savaş muhabiri olarak
çalışmaya başladım. -
4:02 - 4:06İnancım, savaşımızı aktarmanın
-
4:06 - 4:09onu bitirebileceği yönündeydi.
-
4:10 - 4:13Bu cehennemde 18 aydan sonra,
-
4:13 - 4:16Saraybosna'daki kuşatmadan
kaçmamı sağladılar -
4:16 - 4:19ve kendimi Londra'da buldum.
-
4:20 - 4:22Şimdi, bir mülteciydim.
-
4:24 - 4:26Hayatta kalmayı başarmıştım.
-
4:27 - 4:32Ama tüm hayatım ve kimliğim
elimden alınmıştı. -
4:33 - 4:37Yavaş yavaş hayatımı yeniden kurmaya
başladım ve iyileştim. -
4:38 - 4:44Ama Londra gibi çok çeşitli insan
barındıran bir metropolde bile -
4:44 - 4:47insanlar -- çok iyi insanlar --
bana bir mülteci gibi görünmediğimi -
4:47 - 4:49söylerlerdi.
-
4:50 - 4:54Ben de kibarca onlara sorardım,
''Bir mülteci neye benzer?'' -
4:54 - 4:59Onlar da bilmediklerini söylerken
biraz utanırlardı. -
4:59 - 5:03Bir mülteci neye benzer?
-
5:03 - 5:07Mülteci gibi görünmek diye bir şey var mı?
-
5:08 - 5:10Eğer bir mülteci veya göçmenle
bizzat tanıştıysanız, -
5:10 - 5:14bu deneyim, görüşlerinizi etkileyecektir.
-
5:14 - 5:17Pozitif de olabilir, negatif de.
-
5:17 - 5:21Evet, tüm mülteciler ve göçmenler
hoş insanlar değiller, -
5:21 - 5:24bu bir kişilik yarışması değil.
-
5:24 - 5:31Fakat eğer hiçbiriyle bizzat
tanışmadıysanız -
5:31 - 5:35ve yalnızca yayımlanan fotoğraflara
güveniyorsanız, -
5:35 - 5:39etkisinde bırakıldığınız şey bu:
-
5:41 - 5:47Her geçen gün, olumsuz medya
imajları sağanağına tutuluyoruz; -
5:47 - 5:50akıntılara dönüşen sellerce
-
5:50 - 5:54mülteci ve göçmen, buraya işlerimizi,
-
5:54 - 5:57hastane yataklarımızı almaya geliyor.
-
5:57 - 6:00Aman Tanrım! Sınırlarımız
kontrolden çıkmış! -
6:00 - 6:02Bizi almaya geliyorlar!
-
6:03 - 6:06Bu, yeni bir olgu değil.
-
6:07 - 6:11Oxford Göçmenlik Gözlemevi,
iki yıl içerisinde yayımlanmış -
6:11 - 6:1558.000 gazete yazısını inceledi.
-
6:15 - 6:17Bu, 43 milyon kelime demek.
-
6:17 - 6:19Vardıkları sonuç şuydu:
-
6:19 - 6:24Göçmen kelimesiyle en sık ve yaygın
olarak ilişkilendirilen kelime, -
6:24 - 6:26''yasadışı".
-
6:27 - 6:302003'te şu başlık, bir ön sayfa haberiydi:
-
6:32 - 6:36''Mülteciler kuğuları yedi.''
-
6:36 - 6:39Bu olayın ne bir görgü tanığı vardı,
-
6:39 - 6:41ne de olayla ilgili bir polis raporu.
-
6:41 - 6:47Böyle bir haber çıkarmaları
gerçekten kafa karıştırıcıydı. -
6:47 - 6:51Fakat basın o kadar yetersiz
denetlenmekte ki, -
6:51 - 6:56bu tür yalan haberlerle ilgili şikayette
bulunmak hasarı düzeltmiyor. -
6:56 - 6:59Uzun bir şikayet sürecinden sonra,
-
6:59 - 7:02gazetenin özür dilemesi gerekmedi,
-
7:02 - 7:05fakat 41. sayfanın minicik bir köşesinde
-
7:05 - 7:10tekzip yayınlamak zorunda kaldılar.
-
7:11 - 7:13Kuğuların hikayesi epey popüler.
-
7:13 - 7:16Birkaç yılda bir yeniden
karşımıza çıkıyor. -
7:16 - 7:212010 yılında mültecilerin yerini,
-
7:21 - 7:24Doğu Avrupalı göçmenler almıştı.
-
7:24 - 7:28Bu tür olumsuz kalıp yargılar,
-
7:28 - 7:32günlük hayatlarımızın her anında mevcut
-
7:32 - 7:34ve kimse bunlara karşı çıkmıyor.
-
7:34 - 7:40Mülteci ve göçmenlerin sesi hemen
hemen hiç duyulmuyor -
7:40 - 7:44ve bu, bir korku iklimi yaratıyor.
-
7:44 - 7:50Toplumumuzdaki her kötülük için
göçmenleri suçluyoruz. -
7:52 - 7:55Halkın göçten bu kadar
korkmasına şaşırmamalı. -
7:55 - 7:59Üst üste yapılan anketler gösteriyor ki,
Britanya halkı -
7:59 - 8:07göçmenlerin sayısını ve toplumdaki
etkisini gözünde büyütüyor. -
8:08 - 8:12Tabii bu durumda, politikacılar da
-
8:13 - 8:17insanların yaşadığı bu korkuya
bir tepki vermek zorunda. -
8:17 - 8:23Ne yazık ki, ne halkın içini
rahatlatıyorlar, -
8:23 - 8:26ne de onlara gerçekleri anlatıyorlar.
-
8:26 - 8:33Aksine, yanıtları ve davranışları
bu korkuları tetikliyor. -
8:33 - 8:37Sınırları kontrol etmekten,
-
8:37 - 8:40sayıları azaltmaktan bahsediyorlar.
-
8:40 - 8:44İnsanların haklarını kısıtlayan
uygulamalar getiriyorlar -
8:44 - 8:49ve hizmetlere ulaşımı kısıtlıyorlar.
-
8:49 - 8:50Tüm bunlar yalnızca
-
8:50 - 8:55korkuyu gittikçe büyüyecek
şekilde tetiklemeye yarıyor. -
8:55 - 8:59Bunun hepimize verdiği zararı,
-
8:59 - 9:05en iyi şekilde, en sevdiğim Jedi Ustası
Yoda'nın sözleri özetler: -
9:07 - 9:10''Korku, karanlık tarafa giden yoldur.
-
9:10 - 9:14Korku, öfkeye yol açar.
Öfke, nefrete sebep olur. -
9:14 - 9:17Nefret, acıya neden olur.''
-
9:18 - 9:20Bu beni endişelendiriyor.
-
9:21 - 9:25İnsanlığımdan bir şeyler
eksildiğini hissediyorum. -
9:26 - 9:28Şu, beni endişelendiriyor:
-
9:28 - 9:32Benim gibi aktivist ve avukatlar,
-
9:32 - 9:35gerçekler hakkında konuşmaya
-
9:35 - 9:40ve insanların neden göç ettiğini
açıklamaya çalıştığımızda, -
9:41 - 9:48siyaseten doğrucu, naif ve duygusal diye
damgalanarak savuşturuluyoruz. -
9:49 - 9:55Önleyici saldırı olarak,
bizlere sıklıkla -
9:55 - 9:59göçmenlik hakkında konuşmanın
ırkçı olmadığı söyleniyor. -
9:59 - 10:01Bir kez olsun katılıyorum.
-
10:01 - 10:04Göçmenlik hakkında konuşmak
ırkçı değildir. -
10:04 - 10:06Ben bundan hep bahsediyorum.
-
10:07 - 10:11Farkı yaratan şey, mülteciler
ve göçmenler hakkında -
10:11 - 10:14nasıl konuştuğumuz.
-
10:14 - 10:22Geçen yıl Nisan'da, İtalyan kıyılarındaki
kitlesel boğulma olayının ardından, -
10:23 - 10:28The Sun köşe yazarı,
başka aşağılayıcı yorumlara ek olarak, -
10:28 - 10:33insanlardan hamam böcekleri
diye bahsetti. -
10:35 - 10:39Bu tür dil bizi neden endişelendirmeli?
-
10:40 - 10:44Konuşma özgürlüğünün
anlamı tam da bu değil mi? -
10:44 - 10:48Her tür düşüncenin paylaşılıp
tartışılabilmesini sağlamak? -
10:49 - 10:52Bu beni endişelendiriyor çünkü
insanlıktan çıkarma, -
10:52 - 10:56soykırıma giden sekiz basamağın üçüncüsü.
-
10:56 - 11:02Bu sınıflandırmayı, Soykırım Nöbeti'nin
kurucusu Prof. Gregory Stanton yapmış. -
11:03 - 11:061. Evre, sınıflandırma:
-
11:06 - 11:11Kendimizi ''biz'' ve ''onlar''
olarak ikiye ayırıyoruz. -
11:11 - 11:152. Evre, simgeleştirme:
-
11:15 - 11:18Farklı gruplara isimler ve
semboller veriyoruz. -
11:18 - 11:24Birbirimize Yahudi ve Alman, Tutsi ve
Hutu, Sırp ve Bosnalı diyoruz. -
11:25 - 11:31Sınıflandırma ve simgeleştirmenin
soykırıma yol açması zorunlu değil, -
11:32 - 11:38eğer insanlıktan çıkarmaya
yol açmıyorlarsa. -
11:39 - 11:43Peki tüm bu korku tellallığının,
-
11:43 - 11:45sadece mülteciler ve göçmenler
için değil, -
11:45 - 11:47hepimiz için anlamı ne?
-
11:48 - 11:51Bu hayali korkulara odaklanmışken,
-
11:51 - 11:55hakkında konuşmadığımız şeyler neler?
-
11:56 - 12:00Tüm bu sessiz kalışlar demokrasimize
nasıl etki edecek? -
12:02 - 12:05Gerçeklerle ilgili konuşacak
çok fazla fırsatım olmuyor, -
12:05 - 12:08bu yüzden lütfen müsaade edin.
-
12:08 - 12:09Haydi bazı gerçeklere bakalım --
-
12:09 - 12:12hepimizin ve gazetecilerin
-
12:12 - 12:15telefonlarımızdan kolayca bulabileceği
gerçeklere. -
12:16 - 12:22Gerçek şu ki, 2015'te,
244 milyon insan -
12:22 - 12:26yani dünya nüfusunun
tam olarak % 3,3'ü, -
12:26 - 12:29ana vatanlarının dışında yaşadılar.
-
12:29 - 12:34Bu sayı 1995'te, %2,6 idi.
-
12:35 - 12:41Gerçek şu ki, hiçbir ülke göçmenliğin
kontrolünü kaybetmiş değil -- -
12:41 - 12:47buna şu anda nüfusunun %88'i
göçmenlerden oluşan Katar da dahil. -
12:47 - 12:50Gerçek şu ki, şu anda dünyada
yerinden edilmiş -
12:50 - 12:5260 milyon insan var
-
12:52 - 12:56ve hayatları için korku
içinde yaşayanlar onlar. -
12:56 - 12:58Gerçek şu ki, gelişmekte olan ülkeler,
-
12:58 - 13:03dünyadaki mülteci nüfusunun
%86'sına ev sahipliği yapıyor. -
13:03 - 13:09Gerçek şu ki, bu mültecilerin
yarısından fazlası 18 yaşından küçük. -
13:09 - 13:17Gerçek şu ki, bu insanların yaklaşık
üçte ikisi, geri dönme olasılığı olmadan -
13:17 - 13:215 yıldan fazla süredir sürgünde yaşıyor.
-
13:21 - 13:28Maalesef, bir diğer güçlü gerçek de şu ki,
gerçekler sıkıcıdır, -
13:30 - 13:32özellikle de medya için:
-
13:32 - 13:36Drama yok ve olumlu hikayeler
pek ilgi çekmiyor. -
13:37 - 13:40Bir dakikalığına yeniden
gazeteci olmama izin verin. -
13:40 - 13:43Yalnızca medyayı suçlayabilir miyiz?
-
13:43 - 13:44Yakın tarihimiz,
-
13:44 - 13:50nefret, dışlama ve insanlıktan çıkarmanın
nasıl hayal edebileceğimiz -
13:50 - 13:54en kötü felaketlere yol açabileceğinin
örnekleriyle dolu: -
13:54 - 13:59Nazi soykırımı.
Bosna ve Ruanda'daki soykırımlar. -
14:01 - 14:04Tarihte daha geriye gidecek olursak,
-
14:04 - 14:07bulunan ilginç örneklerden bir tanesi,
-
14:07 - 14:10çok nadir bulunan dökümanlardan
-
14:10 - 14:15Shakespeare'in el yazısıyla
-
14:15 - 14:17yazılmış bir şeydi.
-
14:17 - 14:21Bu, yakın zamanda Londra'da sergilendi.
-
14:21 - 14:24Shakespeare, bir oyununda
-
14:24 - 14:27Londralıların işlerini çalmakla
suçlanan mültecilere, -
14:27 - 14:30insancıl şekilde davranılmasını
-
14:30 - 14:34tutkulu bir biçimde savunan
bir konuşma yazmış. -
14:35 - 14:39Bu metnin yazıldığı zaman,
Fransız Protestanları'nın -
14:39 - 14:42başkente gelip sığınma aradığı zaman.
-
14:42 - 14:441600.
-
14:45 - 14:47Bu hikayede beni etkileyen şey,
-
14:47 - 14:51sadece Shakespeare'in ne kadar
mükemmel olduğu değil, -
14:51 - 14:54aynı zamanda onun benim tarafımda olduğu,
-
14:54 - 14:58ama öte yandan, oyunun yazıldığı dönemde
kargaşaya yol açabileceği korkusuyla -
14:58 - 15:01sahnelenmemiş olması.
-
15:03 - 15:09Daha yakın bir zamanda, Almanya'da,
''Der Spiegel'' ateş altında kaldı -
15:09 - 15:12çünkü bazı okurları onları
-
15:12 - 15:17hiçbir kanıta dayanmadan,
mültecilerle ilgili olumlu hikayeler -
15:17 - 15:19uydurmakla suçladı.
-
15:19 - 15:25Anketçiler, Almanların sadece
dörtte birinin, -
15:25 - 15:29medyanın mültecilerin eğitim düzeyi
-
15:29 - 15:32ve aralarındaki kadın ve çocuk
oranıyla ilgili -
15:32 - 15:35doğru bilgi aktardığına inandığını
ortaya çıkardılar. -
15:35 - 15:39Ee, karanlık tarafa geçtik mi?
-
15:41 - 15:43Ne yapabiliriz?
-
15:43 - 15:46Ben yaptığım şeyi yapıyorum çünkü
benim umudum var -
15:46 - 15:51ve umudumun kaynağı körü körüne
insanlığa inanmam değil. -
15:51 - 15:55Umudumun kaynağı,
her gün tanıştığım harika insanlar, -
15:55 - 15:57mülteciler ve göçmenler, yanı sıra
vatandaşlar -- -
15:57 - 16:00ki onların küçük iyi niyet gösterileri,
-
16:00 - 16:04bu insanlar için çok büyük
bir fark yaratıyor. -
16:05 - 16:10Bir yandan, medyayı bu tarz haberciliği
değiştirmeye ikna edemezdim. -
16:10 - 16:15Öte yandan, gerçeklerin işe yaramadığı
gerçeğiyle yaşayamazdım. -
16:15 - 16:18Bu yüzden farklı bir şey
denemeye karar verdim: -
16:18 - 16:24İş arkadaşlarımla, ''Hareket Halindeki
Kadınlar Ödülü'''nü kurduk. -
16:24 - 16:27Her yıl Kraliyet Festival Salonu'nda,
-
16:27 - 16:32inanılmaz mülteci ve göçmen kadın
liderleri kutluyor, -
16:32 - 16:36onlara hikayelerini anlatabilmeleri ve
yaptıkları katkıların fark edilebilmesi -
16:36 - 16:40için bir platform yaratıyoruz.
-
16:41 - 16:46Diğer güçlü kadınları, güçlerini
paylaşmaları ve onları desteklemeleri için -
16:46 - 16:48davet ediyoruz.
-
16:48 - 16:51İşlerini dürüstlükle yapan,
-
16:51 - 16:55insan hikayelerini ve gerçekleri
aktaran gazetecileri övüyoruz. -
16:55 - 16:59Ayrıca, şampiyonları, dikkate değer
insanları da kutluyoruz -- -
16:59 - 17:01küçük iyi niyet gösterileriyle
-
17:01 - 17:04bütünleşmenin günlük hayatta
işlemesini sağladıkları için. -
17:04 - 17:08Bu sene bu şampiyonlar zorlu bir
görev üstlendiler. -
17:09 - 17:14Mültecileri karşılama sorumluluk
ve görevleriyle ilgili -
17:14 - 17:18daha farklı düşünebileceklerine
karar verdiler. -
17:18 - 17:23Aslında koruma gücünü içlerinde
barındırdıklarına -
17:23 - 17:27ve insanları hoş karşılama hakları
olduğuna karar verdiler. -
17:28 - 17:33Şimdi, daha fazla mülteciyi güvenli
bir şekilde getirmek -
17:33 - 17:38ve onlara destek olmak için
ülke çapında para topluyorlar. -
17:38 - 17:43Şimdi baştaki soruma geri dönüyorum:
-
17:43 - 17:46Mülteciler ve göçmenlerle ilgili
fikirlerimizin, -
17:46 - 17:50gerçeklere dayalı olup olmadığını
hiç düşündünüz mü? -
17:51 - 17:55Sizi, sadece gerçekleri görmeye değil,
-
17:55 - 18:02mültecileri ve göçmenleri hareket halinde,
dirençli bir şekilde sağ kalmış -
18:02 - 18:06yakında vatandaş olacak insanlar
olarak görmeye davet ediyorum. -
18:06 - 18:09Sizi, kendimizi mültecileri
koruyabilme gücüne -
18:09 - 18:12ve onları hoş karşılama hakkına sahip
vatandaşlar olarak -
18:12 - 18:15görmeye davet ediyorum.
-
18:15 - 18:22Bunu yaptığımızda, göç etmeyi hayatın
bir gerçeği olarak gördüğümüzde, -
18:22 - 18:24ondan korkmayı keseceğiz
-
18:24 - 18:28ve onu düzenleyecek öz güveni
bulacağız. -
18:28 - 18:30Teşekkür ederim.
-
18:30 - 18:32(Alkışlar)
- Title:
- Göçmenlik hayatın bir parçasıdır; korkmak yerine onu düzenleyelim | Zrinka Bralo | TEDxThessaloniki
- Description:
-
Zrinka Bralo duygusal bir deneyim paylaşıyor: Savaş bölgesinde yaşamak, yabancı bir ülkede mülteci olmak ama aynı zamanda bu ülkeye gelen diğer mültecilere yardım etmek. Konuşmasında, medyanın mülteciler için olumsuz bir imaj yaratılmasına nasıl katkıda bulunabileceğinden örnekler veriyor ve kadın göçmenlere yardım etmek için girişimini sunuyor. Onlardan korkmayı bırakmak için, kendimizi mültecileri kabul etme ve koruma gücüne sahip olan vatandaşlar olarak görmemizi istiyor.
Zrinka Bralo, göçmen ve mülteciler için organize edilen bir topluluk platformu olan Organize Göçmenler 'in CEO'su. Kendisi, Saraybosna'dan (Bosna Hersek) gelen bir mülteciydi. Bir gazeteciydi ve 90'lı yıllardak kuşatma sırasında önde gelen savaş muhabirleri ile çalışmıştı. Zrinka, “Hareket Halindeki Kadınlar Ödülleri”'nin bir kurucusudur. 2011'de New York'ta Kadın Mülteci Komisyonu'nun, "Cesur Sesler Ödülü"'nü kazandı ve 2012'de onların yönetim kuruluna katıldı. Başarılı bir şekilde, çocukların göçünün engellenmesine karşı bir kampanya yürütmüştü ve halen süresiz göçmenlik engellenmesini sonlandırmak için savaşıyor. 2015 Eylül ayında, Ulusal Mülteci Karşılama Kurulu Kurucu Başkanı oldu. Ayrıca, 90'lı yıllardaki savaşta Kuzey Bosna'da keşfedilen kötü şöhretli toplama kamplarının olduğu kasabaların barışı için çalışan gençleri destekleyen bir uzlaşı vakfı olan Barış Köprüsü'nin kurucu mütevellisi. Zrinka'nın, London School of Economics'den medya ve iletişim alanında yüksek lisansı ve 2014 Churchill Fellow'u var.
Bu konuşma, bir TEDx etkinliğinde TED formatı kullanılarak yapılmıştır fakat bağımsız bir yerel topluluk tarafından organize edilmiştir. Daha fazlası için: http://ted.com/tedx
- Video Language:
- English
- Team:
- closed TED
- Project:
- TEDxTalks
- Duration:
- 18:36
Yunus ASIK
gözden geçirecek olan kişi başlığı göçmenlik olarak düzeltebilir mi acaba.