Return to Video

Aşırı ebeveynlik yapmadan başarılı çocuk nasıl yetiştirilir?

  • 0:01 - 0:04
    Bilirsiniz, ben bir 'ebeveynlik
    uzmanı' değilim.
  • 0:05 - 0:08
    Hatta 'ebeveynlikle' birebir
    ilgim bile yok.
  • 0:09 - 0:13
    Sadece bu aralar belirli bir
    ebeveynlik tarzı var,
  • 0:13 - 0:16
    çocukları mahveden türden,
  • 0:16 - 0:21
    onların kendileri olma
    şanslarını engelliyor.
  • 0:21 - 0:23
    Bu aralar karşımıza çıkan
  • 0:23 - 0:25
    belirli bir ebeveynlik tarzı var.
  • 0:25 - 0:27
    Sanırım demek istediğim,
  • 0:27 - 0:29
    çocuklarının hayatları ve eğitimleri
  • 0:29 - 0:31
    veya yetiştirilmeleriyle
    yeterince ilgilenmeyen
  • 0:31 - 0:34
    ebeveynler adına endişe
    duymakla çok meşgulüz
  • 0:34 - 0:35
    ve haklıyız da.
  • 0:36 - 0:38
    Ama öte yandan
  • 0:38 - 0:41
    bunun pek çok zararı da var.
  • 0:41 - 0:44
    Aileler kendi korumaları olmadan,
  • 0:44 - 0:48
    her anı kendilerince düzenlemeden
  • 0:48 - 0:52
    ve çocuklarını okul ve kariyerleri
    boyunca izlemeden
  • 0:52 - 0:57
    çocuklarının başarılı
    olamayacağını düşünüyor.
  • 0:59 - 1:01
    Çocukları bu şekilde
    yetiştirdiğimiz takdirde,
  • 1:01 - 1:03
    biz diyorum,
  • 1:03 - 1:06
    çünkü Tanrı şahit, iki genç
    çocuğumu büyütürken
  • 1:06 - 1:09
    ben de bu eğilimler içindeydim,
  • 1:09 - 1:11
    çocuklarımız sonunda
    yapılacaklar listesini
  • 1:11 - 1:13
    tamamlamış bir çocukluk geçirmiş oluyor.
  • 1:13 - 1:16
    Ve yapılacaklar listesi hâlindeki
    çocukluk şuna benziyor.
  • 1:16 - 1:19
    Biz onları güvende tuttuk,
  • 1:19 - 1:21
    yedirdik ve içirdik,
  • 1:22 - 1:24
    onların doğru okullara gittiklerinden,
  • 1:24 - 1:27
    o doğru okullarda doğru
    sınıflarda olduklarından
  • 1:27 - 1:30
    ve o doğru okul ve sınıflarda doğru
    notlar aldıklarından emin olmak istedik.
  • 1:30 - 1:32
    Ama sadece notlar değil,
  • 1:32 - 1:35
    notların dışında, takdir ve ödüller,
  • 1:35 - 1:38
    spor, aktiviteler ve liderlik konularında
    da emin olmak istedik.
  • 1:38 - 1:40
    Çocuklarımızın sadece bir klübe
    katılmalarını değil,
  • 1:40 - 1:42
    bir klüp kurmalarını istedik, çünkü
    üniversiteler bunu görmek istiyor.
  • 1:42 - 1:44
    Ve topluma hizmet
    kutucuğunu da işaretleyin.
  • 1:44 - 1:46
    Yani, üniversitelere, diğer insanları
    önemsediğinizi gösterin.
  • 1:46 - 1:48
    (Gülüşmeler)
  • 1:48 - 1:53
    Ve bunların hepsi mükemmellik
    beklentisi için yapıldı.
  • 1:53 - 1:56
    Çocuklarımızın mükemmel
    olmasını bekliyoruz,
  • 1:56 - 1:59
    bizden asla istenmeyen,
  • 1:59 - 2:01
    ancak yapılması gereken
    çok şey olduğu için,
  • 2:01 - 2:03
    düşünürüz
  • 2:03 - 2:06
    ve tabii biz ebeveynler
    her öğretmenle, müdürle,
  • 2:06 - 2:08
    koç ve hakemle tartışmak,
  • 2:09 - 2:11
    çocuklarımızın özel danışmanı,
  • 2:11 - 2:13
    menajeri ve sekreteri
  • 2:14 - 2:16
    gibi davranmak zorundayız.
  • 2:16 - 2:18
    Ve sonra çocuklarımızı,
    biricik evlatlarımızı
  • 2:18 - 2:21
    işleri batırmadıklarından, çıkan
    fırsatları kaçırmadıklarından
  • 2:21 - 2:24
    ve neredeyse tüm başvuran adayları
    reddeden okulların başvurularında
  • 2:25 - 2:27
    geleceklerini mahvetmediklerinden
    emin olmak için
  • 2:27 - 2:30
    onları o kadar çok zorladık,
  • 2:30 - 2:32
    ikna ettik,
  • 2:32 - 2:35
    yol gösterdik, yardımcı olduk,
  • 2:35 - 2:37
    pazarlık ettik,
  • 2:37 - 2:40
    yeri geldi azarladık.
  • 2:43 - 2:48
    Ve böyle bir çocukluk geçiren çocuğun
    hissettikleri şu şekilde.
  • 2:48 - 2:51
    Öncelikle oyun oynamak için
    boş zaman yoktur.
  • 2:51 - 2:52
    Öğleden sonralar da hiç vakit yoktur,
  • 2:52 - 2:55
    çünkü bizce her şey onların
    kalitesini artırıcı olmalıdır.
  • 2:55 - 2:59
    Sanki her bir ödev,
    sınav veya her aktivite
  • 2:59 - 3:03
    planladığımız gelecekleri için
    ölüm kalım meselesiymiş gibi
  • 3:03 - 3:06
    ve yapılacaklar listesini
    tamamladıkları sürece
  • 3:06 - 3:10
    ev işlerine yardımcı olmalarını,
  • 3:10 - 3:15
    yeterli uyku almalarını hoş görürüz.
  • 3:15 - 3:18
    Ve bu süreçte onların sadece mutlu
    olmasını istediğimizi söyleriz
  • 3:18 - 3:20
    ama okuldan eve geldiklerinde
  • 3:21 - 3:24
    çoğu zaman ilk sorduğumuz şey
  • 3:24 - 3:27
    ödevleri ve aldığı notlar olur.
  • 3:27 - 3:30
    Ve yüzümüzdeki onayın, sevginin,
  • 3:30 - 3:31
    ve kendi değerlerinin,
  • 3:31 - 3:33
    aldıkları yüksek notlardan
  • 3:33 - 3:35
    geldiğini görürler.
  • 3:35 - 3:37
    Ve sonra yanlarına gider,
  • 3:37 - 3:42
    Westminster köpek yarışmasındaki
    eğitmenler gibi övgüler düzeriz --
  • 3:42 - 3:43
    (Gülüşmeler)
  • 3:43 - 3:49
    Onları günbegün biraz daha
    yükseğe sıçramaları
  • 3:49 - 3:52
    ve daha ileriye gitmeleri için
    ikna ederiz.
  • 3:52 - 3:54
    Ve liseye başladıklarında
  • 3:54 - 3:55
    "Acaba okumak istediğim alan veya
  • 3:55 - 3:58
    yapmak istediğim aktivite ne?"
    diye düşünmezler.
  • 3:58 - 3:59
    Danışmanlara gider ve:
  • 4:00 - 4:03
    "Doğru üniversiteye girebilmek için
    yapmam gereken ne?" diye sorarlar.
  • 4:03 - 4:06
    Ve lisede notlar açıklanmaya başlandığında
  • 4:06 - 4:08
    ve "B" aldıklarında
  • 4:08 - 4:10
    veya Tanrı korusun "C" aldıklarında,
  • 4:10 - 4:12
    telaş içinde arkadaşlarına;
  • 4:12 - 4:17
    "Bu notlarla doğru üniversiteye girebilmiş
    kimse var mı?" diye sorarlar.
  • 4:18 - 4:19
    Ve çocuklarımız
  • 4:20 - 4:23
    liseyi ne şekilde bitirmiş
    olurlarsa olsunlar
  • 4:23 - 4:24
    yorgun düşerler.
  • 4:25 - 4:27
    Kırılmışlardır.
  • 4:27 - 4:28
    Kısmen tükenmişlerdir.
  • 4:28 - 4:30
    Zamanlarından önce yaşlanmışlardır,
  • 4:30 - 4:34
    hayatlarındaki büyüklerin
    "Yaptıkların yeterli,
  • 4:34 - 4:37
    çocukken ortaya koyduğun çaba yeterli."
    demesini umarak.
  • 4:37 - 4:42
    Ve şimdi yüksek oranda depresyon
    ve endişe altında kayboluyorlar,
  • 4:42 - 4:44
    bazıları da merak ediyor,
  • 4:44 - 4:48
    bu hayat yaptığımız bunca şeye değer mi?
  • 4:50 - 4:52
    Biz ebeveynler,
  • 4:52 - 4:55
    biz ebeveynler değeceğine
    fazlasıyla eminiz.
  • 4:55 - 4:56
    Biz sanki--
  • 4:56 - 5:00
    eğer bizim aklımızdaki küçük üniversite
    veya kariyer listesine girmezlerse
  • 5:00 - 5:03
    onların hiçbir gelecekleri
  • 5:03 - 5:05
    olmayacağını düşünüyoruz.
  • 5:06 - 5:09
    Ya da belki de, sadece korkuyoruz
  • 5:09 - 5:13
    arkadaşlarımıza böbürlenebileceğimiz ve
    arabalarımızın arkasındaki etiketlere
  • 5:13 - 5:15
    yazabileceğimiz bir gelecekleri
    olmayacak diye.
  • 5:18 - 5:19
    Evet.
  • 5:19 - 5:21
    (Alkışlar)
  • 5:25 - 5:27
    Ama eğer yaptığımız şeye bakarsanız,
  • 5:27 - 5:31
    eğer gerçekten ona bakmaya
    cesaretiniz varsa,
  • 5:31 - 5:34
    göreceksiniz ki, sadece çocuklarımız
    kendi değerlerinin
  • 5:34 - 5:36
    notlardan geldiğini düşünmüyorlar,
  • 5:36 - 5:40
    ayrıca sürekli onların gelişen değerli
    zihinlerinin içinde yaşadığımızda,
  • 5:40 - 5:44
    "John Malkovich Olmak" filminin
    kendi versiyonumuzda olduğu gibi,
  • 5:44 - 5:46
    çocuklarımıza şu mesajı gönderiyoruz:
  • 5:46 - 5:51
    "Hey evlat, bunu bensiz
    başarabileceğini sanmıyorum."
  • 5:51 - 5:54
    Ve bizim aşırı yardımımız,
  • 5:54 - 5:57
    aşırı korumamız, aşırı yönlendirmemiz
    ve el tutmalarımızla
  • 5:57 - 6:01
    çocuklarımızı öz-yeterlilik geliştirme
    şansından mahrum ediyoruz,
  • 6:01 - 6:04
    ki bu insan psikolojisinin gerçekten
    temel bir akidesi
  • 6:04 - 6:07
    ve her alkışladığımızda elde ettikleri
  • 6:07 - 6:09
    kendine güvenden kat kat daha önemli.
  • 6:09 - 6:15
    Öz-yeterlilik, kişinin kendi eylemlerinin
    sonuçlara götürdüğünü gördüğünde oluşur,
  • 6:15 - 6:17
    şunda değil--
  • 6:17 - 6:18
    Buyrun.
  • 6:18 - 6:21
    (Alkışlar)
  • 6:22 - 6:25
    Yani ebeveynlerinin onun adına
    yaptığı eylemler değil,
  • 6:25 - 6:28
    kendi eylemleri sonuçlara
    gittiğinde gerçekleşir.
  • 6:28 - 6:30
    Basitçe söylemek gerekirse,
  • 6:30 - 6:35
    eğer çocuklarımız öz-yeterlilik
    geliştireceklerse, ki yapmalılar,
  • 6:35 - 6:40
    o zaman; düşünme, planlama,
    karar verme, yapma, umut etme,
  • 6:40 - 6:44
    deneme ve yanılma, hayal etme
  • 6:44 - 6:47
    ve hayat deneyiminin
    çoğunu kendileri için
  • 6:47 - 6:48
    yapmak zorundalar.
  • 6:49 - 6:52
    Şimdi, şöyle mi diyorum:
  • 6:52 - 6:54
    Her çocuk çalışkandır ve motive edilmiştir
  • 6:54 - 6:57
    ve hayatlarında bir ebeveynin müdahelesine
    veya ilgisine ihtiyacı yoktur
  • 6:57 - 7:00
    ve biz geri çekilmeli ve
    gitmelerine izin vermeliyiz.
  • 7:00 - 7:01
    Yok artık!
  • 7:01 - 7:02
    (Gülüşmeler)
  • 7:03 - 7:04
    Söylediğim şey bu değil.
  • 7:04 - 7:08
    Söylediğim şey, notları ve ödülleri
  • 7:08 - 7:10
    çocukluk amacı gibi değerlendirirsek,
  • 7:10 - 7:14
    az sayıda üniversiteye ümit edilen kabul
  • 7:14 - 7:17
    veya az sayıda kariyere giriş göz
    önüne alındığında,
  • 7:17 - 7:21
    bu çocuklarımızın başarı tanımı için
    çok dar bir tanım olur.
  • 7:21 - 7:24
    Onların kısa vadedeki kazanımları için
    aşırı yardım yaparak
  • 7:24 - 7:26
    başarmalarına yardım edebilsek bile --
  • 7:26 - 7:30
    mesela, ödevlerine yardım edersek
    daha iyi notlar almaları gibi,
  • 7:30 - 7:34
    yardım ettiğimizde daha uzun bir
    çocukluk öz geçmişleri olması gibi --
  • 7:35 - 7:38
    söylediğim şey, bunların hepsi
    uzun vadeli bir bedelde
  • 7:39 - 7:41
    kendi benlik saygılarına gelir.
  • 7:41 - 7:43
    Söylediğim şey, başvuracakları ve
  • 7:43 - 7:45
    girebilecekleri belirli
    üniversite listeleri
  • 7:45 - 7:48
    hakkında daha az endişelenmeli
  • 7:48 - 7:53
    ve nereye giderlerse gitsinler,
    başarılı olmak için sahip oldukları
  • 7:53 - 7:58
    alışkanlıklar, zihniyet, beceriler ve
    sıhhat ile çok daha fazla ilgilenmeliyiz.
  • 7:58 - 7:59
    Söylediğim şey,
  • 7:59 - 8:04
    çocuklarımızın notlarla ilgili daha az
    takıntılı olmaları gerekiyor
  • 8:04 - 8:06
    ve çok daha fazla,
  • 8:06 - 8:11
    sevgi ve ev işi gibi şeyler üzerine
    bina edilmiş başarıları için
  • 8:11 - 8:14
    bir temel sağlayan
  • 8:15 - 8:16
    çocuklukla ilgilenmeliler.
  • 8:16 - 8:19
    (Gülüşmeler)
  • 8:19 - 8:21
    (Alkışlar)
  • 8:23 - 8:26
    Az önce ev işleri mi dedim?
    Ev işleri mi dedim? Gerçekten dedim.
  • 8:28 - 8:30
    Ama gerçekten, işte şu yüzden.
  • 8:31 - 8:35
    İnsanların şimdiye kadar yaptığı
    en boylamsal çalışma
  • 8:35 - 8:37
    Harvard Grant Study olarak adlandırılır.
  • 8:37 - 8:39
    Çalışma gösterdi ki;
  • 8:39 - 8:42
    çocuklarımız için istediğimiz
    hayattaki profesyonel başarı
  • 8:42 - 8:46
    çocukken yaptıkları ev işlerinden geliyor
  • 8:46 - 8:48
    ve ne kadar erken başlarsanız,
    o kadar iyi,
  • 8:48 - 8:50
    kolları sıva ve işe giriş zihniyeti,
  • 8:50 - 8:53
    birkaç tatsız iş var ama
  • 8:53 - 8:55
    birisi yapmalı, bu ben de
    olabilirim, diyen bir zihniyet,
  • 8:56 - 8:58
    çabamı bütünün düzeltilmesine
    vereceğim diyen
  • 8:58 - 8:59
    bir zihniyet,
  • 8:59 - 9:02
    bu da sizi iş yerinizde ilerleten şey.
  • 9:02 - 9:05
    Şimdi, biz bunu biliyoruz.
    Siz bunu biliyorsunuz.
  • 9:05 - 9:08
    (Alkışlar)
  • 9:08 - 9:12
    Hepimiz bunu biliyoruz, ama
    çocukluktaki kontrol listesinde,
  • 9:12 - 9:16
    çocuklarımızı evdeki işleri
    yapmaktan azlediyoruz
  • 9:16 - 9:18
    ve sonra iş yerinde
    kontrol listesi bekleyen
  • 9:18 - 9:20
    genç yetişkinler oluyorlar,
  • 9:20 - 9:22
    ama böyle bir şey yok.
  • 9:22 - 9:25
    Ve daha da önemlisi, bu dürtü
    ve içgüdünün eksikliği yüzünden
  • 9:25 - 9:28
    etrafına bakarak kolları sıvayıp
    işe girişmek için şunu merak etmiyorlar:
  • 9:29 - 9:31
    Meslektaşlarıma nasıl faydalı olabilirim?
  • 9:31 - 9:35
    Patronumun ihtiyacı olacağı şeyi bir
    kaç adım önden nasıl tahmin edebilirim?
  • 9:36 - 9:40
    Harvard Grant Study'deki
    ikinci önemli bulgu,
  • 9:41 - 9:43
    hayattaki mutluluğun,
  • 9:44 - 9:46
    sevgiden geldiğini,
  • 9:46 - 9:47
    iş sevgisinden değil,
  • 9:47 - 9:50
    insanların sevgisinden geldiğini gösterdi:
  • 9:50 - 9:54
    Eşimiz, partnerimiz, arkadaşlarımız
    ve ailemizden gelen.
  • 9:55 - 9:58
    Bu nedenle, çocukluk, yavrularımıza
    nasıl sevileceğini öğretmeli,
  • 9:58 - 10:01
    eğer önce kendilerini sevmezlerse,
    diğerlerini de sevemezler
  • 10:01 - 10:05
    ve eğer biz onlara koşulsuz sevgi
    sunmazsak kendilerini sevmeyecekler.
  • 10:05 - 10:09
    (Alkışlar)
  • 10:10 - 10:11
    Doğru.
  • 10:12 - 10:14
    Ve bu yüzden,
  • 10:14 - 10:16
    notlarla takıntılı olmak yerine,
  • 10:16 - 10:19
    biricik varlığımız okuldan eve geldiğinde
  • 10:19 - 10:21
    ya da biz işten eve geldiğimizde,
  • 10:21 - 10:24
    elimizdeki teknolojiyi kapatmalı,
    telefonları bir kenara koymalıyız,
  • 10:24 - 10:25
    onların gözlerine bakmalı ve
  • 10:25 - 10:28
    yüzümüzü dolduran hazzı onların
    görmesini sağlamalıyız,
  • 10:28 - 10:31
    birkaç saatte çocuğumuzu
    ilk kez gördüğümüzde.
  • 10:31 - 10:33
    Ve o zaman şöyle demeliyiz;
  • 10:33 - 10:34
    "Günün nasıldı?"
  • 10:36 - 10:39
    "Bugün ne hoşuna gitti?"
  • 10:39 - 10:42
    ve kızınız benimki gibi;
    "öğlen yemeği" dediğinde
  • 10:42 - 10:44
    ve ben öğle yemeğini değil
    matematik sınavını
  • 10:45 - 10:46
    duymak istiyorken.
  • 10:46 - 10:49
    Ama yine de öğle yemeği ile
    ilgilenmelisiniz.
  • 10:49 - 10:52
    Şöyle demelisiniz; "Bugün öğle
    yemeğinde ne güzeldi?"
  • 10:52 - 10:56
    Onlar bizim için insan olarak
    değerli olduklarını bilmeliler,
  • 10:56 - 10:58
    not ortalamaları yüzünden değil.
  • 11:00 - 11:02
    Pekâlâ, siz ev işi ve sevgiyi
    düşünüyorsunuz,
  • 11:02 - 11:04
    hepsi kulağa iyi geliyor ama
    üstüme gelmeyin.
  • 11:04 - 11:08
    Üniversiteler yüksek notları
    görmek istiyor ve ödülleri de.
  • 11:08 - 11:11
    Size bir şekilde anlatacağım.
  • 11:13 - 11:19
    En büyük marka okullar
    genç yetişkinlerimizi istiyor,
  • 11:19 - 11:21
    ama işte iyi haber.
  • 11:21 - 11:26
    Üniversite sıralamalarının
    inanmamızı istediğinin tersine --
  • 11:26 - 11:30
    (Alkışlar)
  • 11:32 - 11:34
    hayatta mutlu ve başarılı olmak için
  • 11:34 - 11:37
    en büyük marka okullardan birine
    gitmek zorunda değilsiniz.
  • 11:37 - 11:40
    Mutlu ve başarılı insanlar
    devlet okullarına gittiler,
  • 11:40 - 11:42
    kimsenin duymadığı küçük bir
    üniversiteye gittiler,
  • 11:42 - 11:43
    yüksek okula gittiler,
  • 11:43 - 11:47
    burada bir üniversiteye gittiler
    ve okulu bırakmak zorunda kaldılar.
  • 11:47 - 11:49
    (Alkışlar)
  • 11:53 - 11:56
    Kanıt bu odada, toplumumuzda,
  • 11:56 - 11:58
    bu gerçek.
  • 11:58 - 12:00
    Ve at gözlüklerimizi genişletebilirsek
  • 12:00 - 12:02
    birkaç üniversiteye daha bakma
    isteğinde olursak
  • 12:02 - 12:05
    ve belki denklemden
    kendi egolarımızı çıkartırsak,
  • 12:06 - 12:09
    bu gerçeği kabul edip yüzleşebiliriz
    ve sonra fark edebiliriz,
  • 12:09 - 12:13
    eğer çocuklarımız o büyük marka
    okullardan birine gitmezlerse,
  • 12:13 - 12:15
    bu dünyanın sonu değil.
  • 12:16 - 12:17
    Ve daha da önemlisi,
  • 12:17 - 12:22
    eğer çocukluklarını acımasız bir kontrol
    listesine göre yaşamasalardı,
  • 12:22 - 12:24
    sonra üniversiteye girdiklerinde,
  • 12:25 - 12:26
    hangisi olursa olsun,
  • 12:26 - 12:30
    kendi iradeleri ile girmiş olacaklar,
  • 12:30 - 12:32
    kendi arzularıyla beslenerek,
  • 12:32 - 12:35
    orada büyümeye hazır ve muktedir olarak.
  • 12:37 - 12:39
    Size bir şey itiraf etmeliyim.
  • 12:40 - 12:43
    Daha önce bahsettiğim gibi
    iki çocuğum var: Sawyer ve Avery.
  • 12:43 - 12:45
    Onlar ergen.
  • 12:45 - 12:46
    Bir zamanlar,
  • 12:46 - 12:49
    benim Sawyer ve Avery'me
  • 12:49 - 12:51
    küçük bonzai ağaçları gibi
    davranıyordum --
  • 12:51 - 12:53
    (Gülüşmeler)
  • 12:53 - 12:56
    Onları dikkatlice kesip buduyordum
  • 12:56 - 13:00
    ve mükemmel bir insan modeli olarak
    şekillendiriyordum.
  • 13:00 - 13:04
    Öyle bir model ki, çocuklarımın
    en seçici üniversitelerden birine
  • 13:04 - 13:07
    kabul almalarını garantilemek için
    yeterince mükemmel bir insan modeli.
  • 13:07 - 13:11
    Ancak, binlerce insanın
    çocuğuyla çalıştıktan sonra --
  • 13:12 - 13:13
    (Gülüşmeler)
  • 13:14 - 13:17
    ve kendi iki çocuğumu
    yetiştirdikten sonra,
  • 13:18 - 13:21
    anladım ki, çocuklarım bonzai
    ağaçları değiller.
  • 13:22 - 13:24
    Onlar bilinmeyen bir türün
  • 13:24 - 13:27
    vahşi çiçekleri--
  • 13:27 - 13:29
    (Gülüşmeler)
  • 13:29 - 13:33
    Benim işim onlara
    faydalı bir çevre sağlamak,
  • 13:33 - 13:35
    ev işleriyle onları güçlendirmek
  • 13:35 - 13:39
    ve onları sevmek, ki böylece diğerlerini
    sevsinler ve sevilsinler,
  • 13:39 - 13:42
    üniversite, meslek ve kariyer
  • 13:42 - 13:44
    onlara kalmış.
  • 13:44 - 13:50
    Benim işim, onları olmalarını istediğim
    şey hâline getirmek değil,
  • 13:50 - 13:55
    muhteşem kişiler olurken onlara
    destek olmak.
  • 13:55 - 13:57
    Teşekkür ederim.
  • 13:57 - 14:03
    (Alkışlar)
Title:
Aşırı ebeveynlik yapmadan başarılı çocuk nasıl yetiştirilir?
Speaker:
Julie Lythcott-Haims
Description:

Yüksek beklentilerle çocukları doldurarak ve hayatlarını her fırsatta çok yakından kontrol ederek ebeveynler aslında yardımcı olmuyor. En azından Julie Lythcott-Haims bunu böyle görüyor. Tutku ve karanlık mizah ile, eski Stanford Birinci sınıflar Dekanı, ebeveynlerin notlarını ve sınav puanlarını kullanarak çocuklarının başarısını tanımlamasını durdurma davası güdüyor. Bunun yerine, en eski düşünceyi sağlamaya odaklanmaları gerektiğini söylüyor: Koşulsuz sevgi.

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDTalks
Duration:
14:16

Turkish subtitles

Revisions