Return to Video

Interneti Böyle Geri Alacağız

  • 0:01 - 0:03
    Chris Anderson: Vatandaşların hakları,
  • 0:03 - 0:05
    Internetin geleceği.
  • 0:05 - 0:09
    Sahneye bu devrimlerin arkasındaki
  • 0:09 - 0:11
    insanı, Ed Snowden'ı çağırıyorum
  • 0:11 - 0:14
    ve hoş geldin diyorum.
  • 0:14 - 0:17
    (Alkışlar)
  • 0:17 - 0:22
    Ed bu robotu Rusya'da bir noktadan
  • 0:22 - 0:24
    dizüstü bilgisayarı ile kontrol ediyor
  • 0:24 - 0:28
    ve robotun gördüğü her şeyi görebiliyor.
  • 0:28 - 0:30
    Ed, TED konferansına hoş geldin.
  • 0:30 - 0:34
    Gerçekten, ne görebiliyorsun?
  • 0:34 - 0:36
    Edward Snowden: Herkesi görebiliyorum.
  • 0:36 - 0:38
    Bu muhteşem bir şey.
  • 0:38 - 0:41
    (Kahkahalar)
  • 0:41 - 0:44
    CA: Ed, sana bazı sorularım olacak.
  • 0:44 - 0:46
    Geçmiş birkaç ayda
  • 0:46 - 0:47
    sana birçok sıfat yakıştırdılar.
  • 0:47 - 0:52
    Gammazcı, hain ve kahraman olduğun
  • 0:52 - 0:54
    söylendi.
  • 0:54 - 0:58
    Kendini hangi kelimelerle tanımlıyorsun?
  • 0:58 - 1:00
    ES: Bildiğiniz gibi bu tartışmanın
  • 1:00 - 1:02
    parçası olan herkes
  • 1:02 - 1:05
    benim ve benim şahsım üzerinden,
  • 1:05 - 1:08
    beni tanımlamak üzerinden tartışma yürütüyor.
  • 1:08 - 1:09
    Ancak bana göre
  • 1:09 - 1:13
    cevabını aramamız gereken
    soru bu değil.
  • 1:13 - 1:16
    Benim kim olduğum hiçbir şeyi değiştirmez.
  • 1:16 - 1:19
    Dünyadaki en kötü insan bensem
  • 1:19 - 1:21
    benden nefret eder ve yolunuza devam edersiniz.
  • 1:21 - 1:23
    Asıl önemli olan buradaki meseleler.
  • 1:23 - 1:26
    Asıl önemli olan bizlerin
    nasıl bir yönetim istediğimiz,
  • 1:26 - 1:28
    ne tür bir Internet istediğimiz,
  • 1:28 - 1:30
    insanlar ve toplumlar arasında nasıl
  • 1:30 - 1:31
    bir ilişki istediğimiz.
  • 1:31 - 1:35
    Ve umut ediyorum
    tartışma bu yöne kayacak
  • 1:35 - 1:37
    ve zamanla gördüğümüz de bu.
  • 1:37 - 1:39
    Kendimi tanımlasaydım,
  • 1:39 - 1:40
    "kahraman" gibi bir kelime kullanmazdım.
  • 1:40 - 1:43
    Vatansever ya da hain de demezdin.
  • 1:43 - 1:45
    Şunu söylerdim, diğer herkes gibi
  • 1:45 - 1:48
    bir Amerikanım ve ben bir vatandaşım.
  • 1:48 - 1:50
    CA: Hikayenin tamamını bilmeyenler
  • 1:50 - 1:52
    için biraz olayları aktaracağım --
  • 1:52 - 1:55
    (Alkışlar) —
  • 1:55 - 2:00
    geçen sene bu zamanlar, Hawaii'deydin
  • 2:00 - 2:02
    ve NSA'da danışman olarak çalışıyordun.
    (NSA: ABD Ulusal Güvenlik Ajansı)
  • 2:02 - 2:04
    Sistem yöneticisi olarak
  • 2:04 - 2:07
    onların sistemine erişimin vardı.
  • 2:07 - 2:11
    Gizli belgeleri özenle seçilmiş
  • 2:11 - 2:14
    bazı gazetecilere sızdırdın
  • 2:14 - 2:16
    ve Haziran devriminin önünü açtın.
  • 2:16 - 2:21
    Seni buna iten neydi?
  • 2:21 - 2:24
    ES: Hawaii'de otururken
  • 2:24 - 2:26
    yıllar öncesinde istihbaratta çalışıyorken
  • 2:26 - 2:29
    beni rahatsız eden
  • 2:29 - 2:33
    çok fazla şey gördüm.
  • 2:33 - 2:36
    İstihbaratta yapılması gereken
  • 2:36 - 2:37
    ve herkesin faydasına olan
  • 2:37 - 2:40
    birçok güzel şey yaparız.
  • 2:40 - 2:42
    Ancak çizgiyi aşan şeyler de vardır.
  • 2:42 - 2:43
    Yapılmaması gereken şeyler vardır
  • 2:43 - 2:46
    gizlice alınan kararlar vardır. Bu kararları
  • 2:46 - 2:47
    kamuoyu bilmez,
  • 2:47 - 2:50
    kamuoyunun izni alınmamıştır,
  • 2:50 - 2:53
    hatta hükümetteki temsilcilerimiz
  • 2:53 - 2:56
    dahi bunlardan habersizdirler.
  • 2:56 - 3:01
    Tüm bunlarla cebelleşirken
  • 3:01 - 3:02
    kendi kendime düşündüm
  • 3:02 - 3:06
    bu işleri en sorumlu bir şekilde
  • 3:06 - 3:09
    toplumun çıkarını maksimize edip
  • 3:09 - 3:11
    riskleri minimize ederek nasıl yaparım?
  • 3:11 - 3:14
    Kongreye gitmek ve aklıma gelen
  • 3:14 - 3:17
    onca çözümü bir kenara bırakırsak
  • 3:17 - 3:18
    istihbaratta özel ve sözleşmeli
  • 3:18 - 3:20
    çalışan benim gibiler için hiçbir yasa
  • 3:20 - 3:21
    hiçbir koruma yokken
  • 3:21 - 3:25
    benim bilgiye boğulma
  • 3:25 - 3:28
    ve toplumun bundan habersiz kalması
  • 3:28 - 3:30
    gibi bir risk vardı.
  • 3:30 - 3:33
    Ancak ABD anayasasının
    değiştirilmiş hali
  • 3:33 - 3:37
    özgür medyayı bir sebeple garanti altına alır.
  • 3:37 - 3:40
    Yasa ile muhalif medya hayata geçebilir
  • 3:40 - 3:42
    ve hükümete meydan okur.
  • 3:42 - 3:45
    Ancak aynı zamanda medya, hükümetle
  • 3:45 - 3:47
    birlikte ulusal güvenliği riske atmadan
  • 3:47 - 3:52
    insanları hayati önemdeki konularda nasıl
  • 3:52 - 3:55
    bilgilendireceği hususunda çalışırlar ve
    tartışırlar.
  • 3:55 - 3:57
    Yayınlamak hakkındaki kararları
  • 3:57 - 3:59
    benim insiyatifime bırakmak yerine
  • 3:59 - 4:02
    gazatecilerle birlikte çalışılsa
  • 4:02 - 4:03
    bilgiler Amarikan halkına geri verilse
  • 4:03 - 4:06
    herkesin daha çok faydasına
  • 4:06 - 4:08
    olacak şekilde sonuçlanabilecek
  • 4:08 - 4:12
    hükümetin desteklediği
  • 4:12 - 4:17
    güçlü tartışmalar yapabilirdik.
  • 4:17 - 4:20
    Tehdit altındaki riskler
  • 4:20 - 4:23
    hükümet tarafından alınan
  • 4:23 - 4:24
    ve oynanan riskler
  • 4:24 - 4:26
    asla meydana gelmezdi.
  • 4:26 - 4:28
    Bir tek spesifik zarara ait
  • 4:28 - 4:31
    hiçbir delil görmedik
  • 4:31 - 4:33
    ve bu nedenle
  • 4:33 - 4:35
    aldığım kararlarla ilgili vicdanen rahatım.
  • 4:35 - 4:37
    CA: Ortaya sızdırdıklarından birkaç
  • 4:37 - 4:39
    örneği izleyicilere göstermeme müsaade et.
  • 4:39 - 4:41
    Slaytı gösterebilirsek,
  • 4:41 - 4:43
    Ed, senin görüp göremediğini bilmiyorum,
  • 4:43 - 4:44
    işte slaytlar.
  • 4:44 - 4:47
    Bu gördüğünüz PRISM uygulamasından bir slayt
  • 4:47 - 4:49
    ve Ed, sen seyircilerimize bu uygulamayla
  • 4:49 - 4:52
    neyin meydana çıkartıldığını söyleyebilirsin.
  • 4:52 - 4:54
    ES: PRSIM'le ilgili küçük bir tartışma olduğundan
  • 4:54 - 4:56
    onu anlamanın en iyi yolu
  • 4:56 - 4:59
    PRISM'in ne olmadığını konuşmaktan geçer.
  • 4:59 - 5:02
    ABD'deki tartışmaların çoğu
    üstveri (metadata) hakkında.
  • 5:02 - 5:05
    Söylene şey o sadece bir üstveri, üstveri....
  • 5:05 - 5:08
    ve Vatanseverlik Yasası Bölüm 215
  • 5:08 - 5:10
    adlı bir özel hukuki otoriteden bahsediyorlar.
  • 5:10 - 5:13
    Bu yasa mahkeme kararı olmadan dinlemelere
  • 5:13 - 5:16
    bütün ülkenin telefon kayıtlarının toplu
  • 5:16 - 5:18
    izlenmesine izin veriyor.
  • 5:18 - 5:19
    Kimle konuştuğunuz,
  • 5:19 - 5:21
    ne zaman konuştuğunuz,
  • 5:21 - 5:23
    nereye seyahat ettiğiniz gibi bilgiler.
  • 5:23 - 5:25
    Tüm bunlar üstverinin bir parçasıdır.
  • 5:25 - 5:29
    PRISM ise içerik hakkındadır.
  • 5:29 - 5:31
    Bu programla hükümet
  • 5:31 - 5:33
    şirketleri zorlayabilir
  • 5:33 - 5:36
    şirketleri vekil tayin edebilir
  • 5:36 - 5:40
    ya da NSA adına kirli işler yaptırabilir.
  • 5:40 - 5:43
    Ve bu şirketlerden bazıları buna direndi
  • 5:43 - 5:44
    sadece bazıları da olsa --
  • 5:44 - 5:46
    Yahoo direnenlerden birisiydi —
  • 5:46 - 5:48
    mahkemeye gittiler ve hepsi kaybetti
  • 5:48 - 5:51
    çünkü davalar açık mahkemelerde görülmedi.
  • 5:51 - 5:54
    Davalar gizli mahkemede görüldü.
  • 5:54 - 5:56
    Burada gördüğümüz şey
  • 5:56 - 5:58
    PRISM hakkında gördüğümüz
    ve beni endişelendiren şey
  • 5:58 - 6:00
    ABD hükümeti bu konuyu konuştuğunda
  • 6:00 - 6:04
    şunu söylediler: 15 yargıç programları inceledi
  • 6:04 - 6:07
    ve programları hukuka uygun buldular
  • 6:07 - 6:10
    ancak size söylemedikler şey
  • 6:10 - 6:12
    tüm bu insanlar gizli mahkemelerin
  • 6:12 - 6:14
    gizli yargıçları
  • 6:14 - 6:17
    ve yasanın gizli bir yorumuna dayanarak
  • 6:17 - 6:22
    33 yıl boyunca 34,000 arama izni
  • 6:22 - 6:24
    verildi
  • 6:24 - 6:26
    ve bu 33 yılda sadece 11
  • 6:26 - 6:29
    arama izni reddedildi.
  • 6:29 - 6:32
    Bu insanlara biz karar vermedik ve
  • 6:32 - 6:34
    özgür ve açık Internette Amerikan
  • 6:34 - 6:36
    şirketlerine biçtiğimiz rol bu değil.
  • 6:36 - 6:39
    CA: Bu slaytta gördüğümüz ve iddia edilen
  • 6:39 - 6:41
    şey teknoloji firmalarının Internet şirketlerinin
  • 6:41 - 6:43
    programa katıldıkları tarihler
  • 6:43 - 6:45
    ve bu tarihten sonra
  • 6:45 - 6:48
    veriler toplanmaya başlandı.
  • 6:48 - 6:53
    Şimdiyse şirketler NSA ile işbirliği yaptıklarını
    reddediyorlar.
  • 6:53 - 6:58
    NSA verileri nasıl topladı?
  • 6:58 - 7:01
    ES: Bunlar NSA'nın kendi sunumları
  • 7:01 - 7:04
    ve doğrudan erişime referans var.
  • 7:04 - 7:07
    Bu bir NSA analistine şunları ifade eder:
  • 7:07 - 7:10
    Benim gibi istihbarat analisti olarak
    çalışan biri
  • 7:10 - 7:13
    Çinli hackerleri doğrudan onları
  • 7:13 - 7:15
    sunucularının merkezi merkezi ve
  • 7:15 - 7:17
    datanın merkezi olan Hawaii'de
  • 7:17 - 7:19
    hedef almak gibi şeyler.
  • 7:19 - 7:21
    Bu şu anlama gelmez:
  • 7:21 - 7:24
    Bir grup şirket temsilcisi
  • 7:24 - 7:26
    dumanlı bir NSA odasında oturuyorlar
  • 7:26 - 7:28
    etrafa dolaşıyorlar ve tüm bu işler için
  • 7:28 - 7:31
    arka planda gizli anlaşmalar yapıyor.
    Böyle bir şey yok.
  • 7:31 - 7:33
    Her şirket NSA işlerini kendi yöntemiyle yapar.
  • 7:33 - 7:34
    Bazıları sorumluluk sahibidir.
  • 7:34 - 7:36
    Bazıları ise daha az sorumludur.
  • 7:36 - 7:38
    Sonuç olarak bilgilerin
  • 7:38 - 7:41
    nasıl verileceği konusuna gelirsek
  • 7:41 - 7:44
    bilgiler şirketlerden doğrudan geliyor.
  • 7:44 - 7:46
    Bilgiler hatlardan [Internet,telefon vb.] çalınmıyor.
  • 7:46 - 7:48
    Ancak hatırlamamız gereken bir nokta var:
  • 7:48 - 7:50
    Şirketler dirense de
  • 7:50 - 7:52
    bazı taleplerde bulunsalar da
  • 7:52 - 7:55
    örneğin bu işleri mahkeme izniyle
  • 7:55 - 7:56
    yapmak gibi ya da
  • 7:56 - 8:00
    bir tür yasal incelemeye dayanarak
  • 8:00 - 8:01
    kullanıcıların verilerine
  • 8:01 - 8:03
    ulaşmak gibi talepler...
  • 8:03 - 8:06
    Ancak Washington Post'ta geçen yıl
  • 8:06 - 8:09
    gördüğümüz PRISM olarak ifade edilmeyen
  • 8:09 - 8:11
    hikayedeki gibi NSA, Google ile
  • 8:11 - 8:13
    NSA arasındaki ve Yahoo ile NSA
  • 8:13 - 8:15
    arasındaki veri merkezlerine
  • 8:15 - 8:17
    sızdı.
  • 8:17 - 8:20
    Bu şirketler işbirliği yapmalarına rağmen
  • 8:20 - 8:23
    ve NSA ile işbirliğine yasal açıdan
  • 8:23 - 8:25
    zorlanmalarına rağmen
  • 8:25 - 8:28
    NSA bunla yetinmedi
  • 8:28 - 8:30
    ve bu nedenle şirketlerimizin
  • 8:30 - 8:33
    kullanıcıların çıkarlarını temsil etmek
  • 8:33 - 8:35
    ve kullanıcı haklarını desteklemek için
  • 8:35 - 8:38
    ve bunları garanti altına almak için
  • 8:38 - 8:40
    çok çalışmaları gerekiyor.
  • 8:40 - 8:41
    Yıl boyunca
  • 8:41 - 8:43
    PRISM sunumlarında ismi geçen
  • 8:43 - 8:44
    şirketleri gördük.
  • 8:44 - 8:46
    Bu şirketler kullanıcı hakları için büyük
  • 8:46 - 8:48
    adımlar attılar ve ben onları destekliyorum.
  • 8:48 - 8:51
    CA: Şirketler daha fazla ne yapmalılar?
  • 8:51 - 8:54
    ES: Amerika'da bir Internet şirketinin yapabileceği
  • 8:54 - 8:57
    şu aşamada hukukçularına danışmadan
  • 8:57 - 8:59
    yapabileceği en büyük şey
  • 8:59 - 9:02
    kullanıcılarının haklarını dünya
    çapında korumaktır.
  • 9:02 - 9:08
    Bu amaçla da ziyaret edilen her bir sayfayı
  • 9:08 - 9:10
    SSL ile kriptolamalıdırlar.
  • 9:10 - 9:13
    Bunun önemli olmasının sebebi
  • 9:13 - 9:18
    Amazon.com'da 1984 romanına bakarsanız
  • 9:18 - 9:20
    NSA baktığınızın kaydını görebilir,
  • 9:20 - 9:23
    Rus istihbarat servisi
    bu kaydı görebilir,
  • 9:23 - 9:25
    Çin istihbaratı görebilir,
  • 9:25 - 9:27
    Fransız istihbaratı, Alman istihbaratı,
  • 9:27 - 9:28
    Andora istihbaratı vb...
  • 9:28 - 9:32
    Hepsi görebilir çünkü kayıt kriptolu değil.
  • 9:32 - 9:35
    Amazon.com dünyanın kütüphanesi konumunda
  • 9:35 - 9:38
    ancak Amazon kriptolamayı kendiliğinden
    yapmadığı gibi
  • 9:38 - 9:40
    sizin de kitaplar arasında gezinirken kriptolama
  • 9:40 - 9:42
    seçeneğiniz yok.
  • 9:42 - 9:43
    Bu değiştirmemiz gereken bir şey
  • 9:43 - 9:45
    ve burada sadece Amazon'u kastetmiyorum
  • 9:45 - 9:47
    ancak Amazon harika bir örnek.
  • 9:47 - 9:48
    Kullanıcılar herhangi bir yöntem
  • 9:48 - 9:52
    ya da bir şey yapmaksızın bütün şirketler
  • 9:52 - 9:54
    kullanıcıların web ortamındaki gezintilerini
  • 9:54 - 9:57
    kriptolama alışkanlığını kazanmalılar.
  • 9:57 - 9:59
    Böylece kullanıcıların sahip olduğu
  • 9:59 - 10:02
    haklar ve gizlilik güçlenecektir.
  • 10:02 - 10:04
    CA: Ed, sahnenin bu bölümüne gelir misin?
  • 10:04 - 10:07
    Sana bir sonraki sunumu göstermek istiyorum.
    (Alkışlar)
  • 10:07 - 10:10
    Bu programın ismi Boundless Informant.
    [Sınırsız Köstebek]
  • 10:10 - 10:12
    Bu program nedir?
  • 10:12 - 10:14
    ES: Program için düzgün isim kullandığı
  • 10:14 - 10:16
    için NSA'nın hakkını vermek isterim.
  • 10:16 - 10:20
    Bu benim favori NSA kriptolarımdan.
  • 10:20 - 10:21
    Boundless Informant NSA'nın
  • 10:21 - 10:24
    Kongre'den sakladığı bir program.
  • 10:24 - 10:27
    Kongre NSA'ya bir soru sordu.
  • 10:27 - 10:29
    Soruda Amerika'da sızılan
  • 10:29 - 10:33
    ve bilgi toplanan iletişimlerin
  • 10:33 - 10:35
    miktarının kabaca tahmininin
  • 10:35 - 10:37
    mümkünlüğü soruluyordu.
  • 10:37 - 10:40
    NSA mümkün değil dedi ve bu istatistiklerin
  • 10:40 - 10:42
    tutulmadığını ve tutulamayacağını söyledi.
  • 10:42 - 10:45
    Ayrıca dünya çapında kaç haberleşmeye
  • 10:45 - 10:46
    sızdıklarını söyleyemeceklerini
  • 10:46 - 10:48
    çünkü bunu söylemenin
  • 10:48 - 10:51
    gizliliğin ihlali olacağını söylediler.
  • 10:51 - 10:53
    NSA'nın ifadelerini gerçekten takdir ediyorum
  • 10:53 - 10:55
    ancak bu sunumda hakikati görüyorsunuz.
  • 10:55 - 10:57
    NSA sadece bunu yapma
  • 10:57 - 11:00
    yeteneğine sahip değil, yetenek halihazırda mevcut.
  • 11:00 - 11:01
    Bu özellik zaten devrede.
  • 11:01 - 11:04
    NSA kendine özel veri formatına sahip.
  • 11:04 - 11:09
    Haberlerleşmelerin her iki ucuda izleniyor.
  • 11:09 - 11:10
    Bugün itibariyle diyelim ki Amerikadan
  • 11:10 - 11:12
    gelen haberleşmelerden
  • 11:12 - 11:14
    kaçına sızdıklarını Kongreye
  • 11:14 - 11:17
    şu an itibariyle söyleyebilirler.
  • 11:17 - 11:20
    Boundless Informant bizlere şunu söylüyor:
  • 11:20 - 11:22
    Rusya'daki Rusların haberleşmelerinden
  • 11:22 - 11:25
    ziyade daha çok ABD'deki Amerikalıların
  • 11:25 - 11:29
    haberleşmelerine sızılıyor ve bilgi toplanıyor.
  • 11:29 - 11:31
    Bir istihbarat servisinin amacı
  • 11:31 - 11:33
    bu mu olmalı, çok emin değilim.
  • 11:33 - 11:35
    CA: Washington Post'ta yine senin
    verilerine
  • 11:35 - 11:37
    dayanan bir hikaye vardı.
  • 11:37 - 11:39
    Başlıkta şunu diyor:
  • 11:39 - 11:40
    "NSA, her yıl binlerce kez
  • 11:40 - 11:42
    gizlilik kurallarını ihlal ediyor."
  • 11:42 - 11:44
    Bunun hakkında ne dersin.
  • 11:44 - 11:46
    ES: Kongre'deki ifadelerde de geçen sene duyduk.
  • 11:46 - 11:48
    NSA'dan gelen, gerçek belgeleri görmüş,
  • 11:48 - 11:50
    belgeler içerisinde ne olduğunu bilen
  • 11:50 - 11:53
    benim gibi birisi için bile
  • 11:53 - 11:55
    yemin altında ifade veren resmi görevlileri
  • 11:55 - 11:58
    görmek ve hiçbir suistimal olmaması
  • 11:58 - 12:00
    NSA'nın kurallarının çiğnenmemiş olması
  • 12:00 - 12:03
    bu olayın geldiğini bilmek
  • 12:03 - 12:06
    hayret vericiydi.
  • 12:06 - 12:08
    Ancak bu olayda asıl enteresan olan
  • 12:08 - 12:10
    gerçek şu ki NSA kendi kurallarını
  • 12:10 - 12:13
    kendi yasalarını bir tek yıl içerisinde
  • 12:13 - 12:15
    binlerce kez çiğnedi
  • 12:15 - 12:18
    bu olay 2,776 toplam olaydan
  • 12:18 - 12:23
    sadece bir tanesi olmasına rağmen
  • 12:23 - 12:25
    3,000'den fazla kişiyi etkiledi.
  • 12:25 - 12:27
    Başka bir olayda, kazara
  • 12:27 - 12:32
    Washington D.C.'deki bütün konuşmaları
    dinlediler.
  • 12:32 - 12:34
    Bu raporla ilgili şaşırtıcı
  • 12:34 - 12:36
    olan şey fazla ilgi görmemiş olması
  • 12:36 - 12:41
    ve suistimallerin 2,776 ile sınırlı olmaması.
  • 12:41 - 12:43
    Senato İstihbarat Komisyonu başkanı
  • 12:43 - 12:47
    Dianne Feinstein, Washington Post'un
    kendisinden
  • 12:47 - 12:50
    rapor hakkında yorum istediği zaman kadar
  • 12:50 - 12:53
    raporu görmemişti bile.
  • 12:53 - 12:54
    Ardından NSA'dan
  • 12:54 - 12:56
    bir kopyasını istedi ve aldı
  • 12:56 - 12:58
    fakat öncesinde kesinlikle görmemişti.
  • 12:58 - 13:01
    Senato İstihbarat Komisyonu başkanı
  • 13:01 - 13:03
    kuralların yıl boyunca
  • 13:03 - 13:04
    binlerce kez ihlal edildiğini bilmiyorsa
  • 13:04 - 13:07
    bu durum bize ABD istihbaratının kusurları
  • 13:07 - 13:09
    hakkında ne fikir verecektir?
  • 13:09 - 13:13
    CD: Ed, tüm bu tartışmalara verilen bir cevap şu:
  • 13:13 - 13:16
    Bu takipleri, dinlemeleri, sızmaları hakikaten
  • 13:16 - 13:17
    neden umursamalıyız ki?
  • 13:17 - 13:19
    Yanlış bir şey yapmıyorsan
  • 13:19 - 13:22
    endişelenecek bir şey yoktur demek istiyorum.
  • 13:22 - 13:24
    Bu bakış açısındaki sorun ne?
  • 13:24 - 13:26
    ES: Her şeyden önce
  • 13:26 - 13:28
    haklarını bir kenara bırakıyorsun.
  • 13:28 - 13:29
    Aslında şunu diyorsun:
  • 13:29 - 13:31
    Haklara ihtiyaç duyacağımı düşünmüyorum
  • 13:31 - 13:33
    ve ben bu insanlara güveniyorum
  • 13:33 - 13:36
    hakları bir kenara bırakalım, onlar önemli değil
  • 13:36 - 13:38
    istihbaratçılar doğru şeyi yapacaktır.
  • 13:38 - 13:40
    Haklarınız önemli çünkü
  • 13:40 - 13:43
    onlara ne zaman ihtiyaç duyacağınızı
    asla bilemezsiniz.
  • 13:43 - 13:45
    Bunun da ötesinde bu bizim kültürel kimliğimizin
  • 13:45 - 13:47
    bir parçası, sadece Amerikanın değil
  • 13:47 - 13:49
    batılı toplumların ve
  • 13:49 - 13:52
    dünyadaki demokratik toplumların kültülerinin.
  • 13:52 - 13:54
    İnsanlar telefonlarını kaldırıp ailelerini
  • 13:54 - 13:56
    arayabilmeli,
  • 13:56 - 13:58
    sevdiklerine mesaj
  • 13:58 - 13:59
    gönderebilmeli,
  • 13:59 - 14:01
    online kitap alabilmeli,
  • 14:01 - 14:03
    trenle seyahat edebilmeli,
  • 14:03 - 14:05
    uçak bileti alabilmeli. Ve tüm bunları yaparken
  • 14:05 - 14:07
    bu olayların bir
  • 14:07 - 14:11
    muhtemelen sizin ülkenizden olaman bir ajana
  • 14:11 - 14:13
    nasıl görüneceğini yıllar boyunca
  • 14:13 - 14:15
    nasıl farklı yorumlanabileceği
  • 14:15 - 14:17
    ve niyenitizin ne olduğu konusunda
    neler düşünecekleri
  • 14:17 - 14:19
    husunda insanlar endişe duymamalı.
  • 14:19 - 14:22
    Bizler mahremiyet hakkına sahibiz.
  • 14:22 - 14:25
    Mahkeme izni istiyoruz çünkü muhtemel
    bazı sebeplere
  • 14:25 - 14:28
    ya da bir tür bireysel şüphelere sahibiz
  • 14:28 - 14:32
    çünkü biliyoruz ki birilerine ya da devlet otoritesine
  • 14:32 - 14:34
    tüm haberleşmeleri
  • 14:34 - 14:37
    gizlice ve kusursuzca emanet
  • 14:37 - 14:39
    edilebileceğini
  • 14:39 - 14:44
    çok fazla görüyoruz ve bu inkar edilemez.
  • 14:44 - 14:47
    CA: Bazı insanlar yaptıkların hakkında çok sinirliler.
  • 14:47 - 14:50
    Dick Cheney'nin senin hakkında dediklerini duydum.
  • 14:50 - 14:55
    Diyor ki; Julian Assange pire ısırığıydı,
  • 14:55 - 14:59
    Edward Snowden ise köpeğin başını
    ısırıp koparan bir aslan.
  • 14:59 - 15:00
    Ona göre sen
  • 15:00 - 15:03
    Amerikan tarihindeki en kötü
  • 15:03 - 15:05
    ihanetlerden birisini yaptın.
  • 15:05 - 15:09
    Bu şekilde düşünenlere ne demek istersin?
  • 15:11 - 15:13
    ES: Dick Cheney gerçekten ayrı bir alem.
  • 15:13 - 15:20
    (Gülüşmeler) (Alkışlar)
  • 15:20 - 15:25
    Teşekkür ederim. (Gülüşmeler)
  • 15:25 - 15:28
    Dedikleri hayret verici çünkü
  • 15:28 - 15:32
    Julian Asange harika işler çıkarırken
  • 15:32 - 15:33
    Dick Cheney diyordu ki
  • 15:33 - 15:35
    Assange dünyada devlet bırakmayacak
  • 15:35 - 15:38
    gökyüzü yanacak
  • 15:38 - 15:41
    denizler kaynacak
  • 15:41 - 15:43
    ve şimdi diyor ki Assange bir pire ısırığı.
  • 15:43 - 15:45
    Bu tür resmi şahıslardan
  • 15:45 - 15:49
    ulusal güvenliğe zarar verildiğini
    iddia ettikleri
  • 15:49 - 15:51
    abartılı konuşmalardan şüphe duymalıyız.
  • 15:51 - 15:58
    Ancak varsayılım ki bu insanlar
    dediklerine gerçekten inanıyorlar.
  • 15:58 - 16:00
    Bu insanların çok dar bir ulusal güvenlik
  • 16:00 - 16:05
    anlayışına sahip olduklarını kanıtlamak istiyorum.
  • 16:05 - 16:08
    Dick Cheney gibi imtiyazlı insanlar
  • 16:08 - 16:11
    ulusumuzu güvende tutmuyorlar.
  • 16:11 - 16:15
    Kamusal çıkar aynı ulusal çıkar da olduğu gibi
  • 16:15 - 16:17
    her zaman aynı değildir.
  • 16:17 - 16:21
    Bizim düşmanımız olmayan bize
    tehdit oluşturmayan
  • 16:21 - 16:23
    yerlerde insanlarla savaşa girmek
  • 16:23 - 16:25
    bizi güvenli kılmıyor.
  • 16:25 - 16:28
    Bunu ister Irak olarak düşünün
  • 16:28 - 16:29
    ister Internet olarak.
  • 16:29 - 16:31
    Internet bizim düşmanımız değil.
  • 16:31 - 16:33
    Ekonomimiz bizim düşmanımız değil.
  • 16:33 - 16:35
    Amerikan şirketleri, Çin şirketleri
  • 16:35 - 16:40
    ya da dışarıdaki herhangi bir şirket
  • 16:40 - 16:42
    toplumumuzun bir parçası.
  • 16:42 - 16:44
    İçiçe geçmiş dünyamızın bir parçası.
  • 16:44 - 16:49
    Bunlar bizi birbirimize kenetleyen
    kardeşliğin bağları
  • 16:49 - 16:52
    ve biz bu bağları yok edersek
  • 16:52 - 16:55
    diğer ulusların ve halkların
  • 16:55 - 16:58
    bizden uymamızı bekledikleri
  • 16:58 - 17:01
    standartların, güvenliğin ve davranış şeklinin
  • 17:01 - 17:03
    altını oymuş olacağız.
  • 17:03 - 17:07
    CA: Fakat senin 1.7 milyon belgeyi çaldığın
  • 17:07 - 17:09
    iddia ediliyor.
  • 17:09 - 17:10
    Anlaşılan bugüne kadar gazetecilerle
  • 17:10 - 17:13
    sadece yüzlercesini paylaştın.
  • 17:13 - 17:16
    Daha fazla belge yolda mı?
  • 17:16 - 17:19
    ES: Kesinlikle daha fazlası gelecek.
  • 17:19 - 17:21
    En önemli raporlardan
  • 17:21 - 17:26
    bazılarının henüz yayınlanmadığı konusunda
  • 17:26 - 17:30
    şüphe olduğunu düşünmüyorum.
  • 17:30 - 17:33
    CA: Buraya gelebilir misin çünkü bu
  • 17:33 - 17:34
    sızıntının özelinde sormak istiyorum.
  • 17:34 - 17:37
    Gel ve şuna bir bak.
  • 17:37 - 17:40
    Bence bu salonu dolduran teknik insanlar için
  • 17:40 - 17:42
    son bir kaç ayda duydukları şeyler arasından
  • 17:42 - 17:44
    en şok edici şey bu hikayede.
  • 17:44 - 17:47
    "Bullrun" isimli bir program.
  • 17:47 - 17:51
    Bu programı açıklayabilir misin?
  • 17:51 - 17:53
    ES: Bullrun için
  • 17:53 - 18:00
    NSA'ya samimiyetleri ve şeffaflıkları için
    teşekkür ediyorum
  • 18:00 - 18:04
    bu program bir iç savaş sonrası isimlendirildi.
  • 18:04 - 18:06
    Britanya'daki karşlılığı ise
  • 18:06 - 18:07
    Edgehill adlı Britanya iç savaşı.
  • 18:07 - 18:10
    Ve bence programa bu ismi
  • 18:10 - 18:13
    vermelerinin nedeni toplumsal yapımızı
    hedef almaları.
  • 18:13 - 18:16
    Bu programlarla NSA bilinçli olarak
  • 18:16 - 18:20
    işbirliği yaptığı şirketleri yanlış yönlendirebiliyor.
  • 18:20 - 18:22
    İşbirliği yaptıkları şirketlere bunların
  • 18:22 - 18:23
    güvenli standartlar olduğunu söylüyorlar.
  • 18:23 - 18:25
    NSA'nın dediği şu:
  • 18:27 - 18:29
    Sistemlerinizin güvenliği için
    birlikte çalışmalıyız
  • 18:29 - 18:32
    ama aslında bu bir kötü tavsiye veriyor
  • 18:32 - 18:34
    çünkü
  • 18:34 - 18:36
    şirketlerin güvenliği azalıyor.
  • 18:36 - 18:38
    Bir tür arka kapılar inşa ediyorlar
  • 18:38 - 18:41
    böylece sadece NSA sızmıyor
  • 18:41 - 18:43
    araştırmaya ve bulmaya zamanı ve parası
  • 18:43 - 18:45
    olan herkes
  • 18:45 - 18:47
    bu arka kapılardan
  • 18:47 - 18:49
    dünyanın iletişimine sızabilir.
  • 18:49 - 18:51
    Bu gerçekten çok tehlikeli
  • 18:51 - 18:55
    çünkü bir tek standardı bile kaybedersek
  • 18:55 - 18:58
    SSL'e olan güvenimizi kaybedersek -
  • 18:58 - 19:00
    ve Bullrun uygulaması
  • 19:00 - 19:02
    özellikle SSL'i hedef alıyor -
  • 19:02 - 19:05
    daha az güvenli bir dünyada yaşayacağız.
  • 19:05 - 19:07
    İletişimlerimizi izleyen insanların varlığının
  • 19:07 - 19:12
    ya da bu iletişimleri kendi çıkarları için
    kullanabilecekleri endişesiyle
  • 19:12 - 19:15
    bankalarımıza erişemeyeceğiz
  • 19:15 - 19:17
    ya da ticari faaliyette bulunmayacağız.
  • 19:17 - 19:21
    CA: Ve bu kararlar aslında Amerikayı
  • 19:21 - 19:24
    farklı potansiyel kaynaklardan
  • 19:24 - 19:28
    siber ataklara açık kılıyor, değil mi?
  • 19:28 - 19:29
    ES: Kesinlikle doğru.
  • 19:29 - 19:31
    Problemlerden bir tanesi,
  • 19:31 - 19:35
    11 Eylül sonrası gördüğümüz
  • 19:35 - 19:38
    tehlikeli yasalardan birisi
  • 19:38 - 19:42
    NSA'ya iki zıt geleneksel görevi yükledi.
  • 19:42 - 19:44
    NSA hackleme dediğimiz saldırı operasyonlarından
  • 19:44 - 19:45
    sorumlu olduğu gibi
  • 19:45 - 19:48
    savunma operasyonlarından da sorumlular.
  • 19:48 - 19:50
    Ve geleneksel olarak Amerikan sırları
  • 19:50 - 19:52
    daha önemli olduğundan
  • 19:52 - 19:53
    hücumdan ziyade savunmaya
  • 19:53 - 19:56
    öncelik veriliyor.
  • 19:56 - 19:58
    Amerikan halkı için Çinlilerin bizim
  • 19:58 - 20:00
    sırlarımıza erişememesi
  • 20:00 - 20:02
    bizim Çin iş dünyasının hackleyip
  • 20:02 - 20:04
    bilgilerini çalmaktan
  • 20:04 - 20:08
    ya da Berlin'deki hükümet ofislerini hackleyip
  • 20:08 - 20:10
    sırlarını çalmaktan
  • 20:10 - 20:12
    çok daha önemli.
  • 20:12 - 20:16
    Bu sebeple NSA bizim haberleşmemizin güvenliğini
  • 20:16 - 20:18
    azaltarak sadece dünyayı riske atmıyor
  • 20:18 - 20:21
    Amerika'yı da en temelden riske atıyor
  • 20:21 - 20:23
    çünkü zayıf güvenlikle riske atarak
  • 20:23 - 20:25
    ülkemiz ekonomisinin temeli olan
  • 20:25 - 20:27
    entelektüel birikim riske atılıyor.
  • 20:27 - 20:29
    Bunun bedelini yıllarca ödeyeceğiz.
  • 20:29 - 20:31
    CA: Fakat onların hesabına göre
  • 20:31 - 20:33
    Amerika'nın terorizme karşı savunmasının
  • 20:33 - 20:36
    bir parçası olarak bunları yapmaya değer.
  • 20:36 - 20:40
    Ödenen fiyata değer.
  • 20:40 - 20:44
    ES: O halde bu programların terörizmi
  • 20:44 - 20:46
    durdurup durduramadığına bakalım.
  • 20:46 - 20:50
    Böyle bir şeyin olmadığını göreceksiniz
  • 20:50 - 20:52
    ve bana inanmayabilirsiniz.
  • 20:52 - 20:56
    Ancak bu konuda ilk defa açık bir duruşmada
  • 20:56 - 20:58
    federal mahkeme bunu inceledi
  • 20:58 - 21:00
    gizlilik anlaşmaları bir kenara bırakıldı.
  • 21:01 - 21:03
    İncelenen programın adı Orwellian
  • 21:03 - 21:05
    ve muhtemelen de anayasaya aykırı.
  • 21:05 - 21:08
    Bu konularda brifing almaya yetkili
  • 21:08 - 21:09
    olan Kongre şimdilerde
  • 21:09 - 21:12
    bu konuda bütçe reformu
  • 21:12 - 21:14
    yapma isteğinde,
  • 21:14 - 21:17
    Beyaz Saray'da yapılan iki bağımsız panelde
  • 21:17 - 21:19
    gizli olan bütün deliller incelendi
  • 21:19 - 21:22
    ve denilen şu: bu programlar
  • 21:22 - 21:24
    olmak üzere olan
  • 21:24 - 21:27
    hiçbir terörist saldırıyı önlemedi.
  • 21:27 - 21:30
    Durdurmaya çalıştığımız terörizm bu mu?
  • 21:30 - 21:33
    Bu programların gerçekten bir değeri var mı?
  • 21:33 - 21:35
    Benim cevabım hayır. Ve hükümetin
  • 21:35 - 21:37
    üç kanadı da aynı cevabı veriyor.
  • 21:37 - 21:39
    CA: Terörizmle savaştan öte
  • 21:39 - 21:43
    daha derin amaçlar olduğunu düşünüyor musun?
  • 21:43 - 21:44
    ES: Affedersin, seni duyamadım, tekrarlar mısın?
  • 21:44 - 21:47
    CA: Terörizmle savaştan öte
  • 21:47 - 21:51
    daha derin amaçlar olduğunu düşünüyor musun?
  • 21:51 - 21:54
    ES: Evet. Sonuç olarak istihbarat
  • 21:54 - 21:56
    dünyası terörizmi başka şeylerin
  • 21:56 - 21:59
    üstünü örtmek için kullanır.
  • 21:59 - 22:01
    Terörizm öyle bir şey ki
  • 22:01 - 22:03
    insanların normal zamanda vermeyecekleri
  • 22:03 - 22:08
    tepkileri onları tahrik ederek verdirtiyor,
  • 22:08 - 22:10
    güç kullanımını ve bu programları
    mantıksal hale getiriyor.
  • 22:10 - 22:13
    Bullrun ve Edgehill tipindeki
  • 22:13 - 22:14
    programlar için NSA ta 1990'larda
  • 22:14 - 22:16
    izin istemişti.
  • 22:16 - 22:19
    FBI'dan bunu Kongreye sunmasını istediler.
  • 22:19 - 22:21
    FBI Kongreye gitti ve başvuruda bulundu.
  • 22:21 - 22:24
    Ancak Kongre ve Amerikan halkı hayır dedi.
  • 22:24 - 22:26
    Ekonomimizi riske atmaya değmez, dediler.
  • 22:26 - 22:28
    Bundan gelecek fayda
  • 22:28 - 22:31
    toplumuza gelecek zararı karşılamaz, dediler.
  • 22:31 - 22:35
    Fakat 11 Eylül sonrası dönemde
  • 22:35 - 22:39
    programları kullanmak için terörizm üzerinden
  • 22:39 - 22:40
    haklılaştırmayı ve gizliliği kullandılar.
  • 22:40 - 22:42
    Hem de Kongreye sormadan
  • 22:42 - 22:44
    Amerikan halkına sormadan
  • 22:44 - 22:47
    ve işte gizli kapılar arkasında iş yapan
    ve kendimizi
  • 22:47 - 22:50
    korumamız gereken hükümet biçimi bu.
  • 22:50 - 22:51
    Çünkü bunlar hiçbir fayda sağlamadan
  • 22:51 - 22:53
    güvenliğimizi azaltıyorlar.
  • 22:53 - 22:55
    CA: Okey, bir saniyeliğine benimle gel
  • 22:55 - 22:57
    çünkü sana daha özel bir sorum var.
  • 22:57 - 23:00
    Terörizmden konuşurken
  • 23:00 - 23:04
    çoğunluk senin Rusya'daki durumunu
  • 23:04 - 23:07
    oldukça korkutucu bulacaktır.
  • 23:07 - 23:11
    Kesinlikle haberin olmuştur,
  • 23:11 - 23:13
    Bradley Manning'in yaptığı anlaşmaya
  • 23:13 - 23:15
    şimdilerde ise Chelsea Manning'e
  • 23:15 - 23:18
    ve Buzzfeed'de dolaşan bir hikayeye göre
  • 23:18 - 23:19
    istihbarat dünyasınında senin ölmeni
  • 23:19 - 23:22
    isteyenler var.
  • 23:22 - 23:24
    Bunla nasıl başa çıkıyorsun?
  • 23:24 - 23:25
    Bu korkuyla nasıl baş ediyorsun?
  • 23:25 - 23:28
    ES: Bazı ülkelerin benim ölmemi
  • 23:28 - 23:34
    istemeleri bir sır değil.
  • 23:34 - 23:38
    Bunu defalarca anlaşılır şekilde söyledim:
  • 23:38 - 23:41
    Her sabah uyumaya giderken
  • 23:41 - 23:45
    Amerikan halkı için ne yapabilirim diye
    düşünüyorum.
  • 23:45 - 23:49
    Hükümetimize zarar vermek istemem.
  • 23:49 - 23:52
    Hükümete yardım etmek istiyorum.
  • 23:52 - 23:56
    ancak onlar bunu inkar ediyor
  • 23:56 - 23:58
    ve beni mahkemede
  • 23:58 - 24:01
    yargılamadan suçlu
  • 24:01 - 24:04
    ilan etmek istiyorlar.
  • 24:04 - 24:06
    Toplum olarak mücadele etmemiz gereken
  • 24:06 - 24:10
    ve "hey bu doğru değil" dememiz gereken
    şeyler bunlar.
  • 24:10 - 24:12
    Muhalifleri tehdit etmemeliyiz.
  • 24:12 - 24:15
    Gazeteciliği suçmuş gibi göstermemeliyiz.
  • 24:15 - 24:18
    Sonunda ne olursa olsun ve risklere rağmen
  • 24:18 - 24:21
    yaptıklarımla mutluyum.
  • 24:21 - 24:23
    CA: Aslında bu noktada
  • 24:23 - 24:24
    dinleyicilerimizin görüşünü duymak isterim
  • 24:24 - 24:26
    çünkü biliyorum ki Edward Snowden için farklı
  • 24:26 - 24:28
    reaksiyonlara sahipsiniz.
  • 24:28 - 24:30
    İki seçeneğiniz olduğunu varsayalım.
  • 24:30 - 24:33
    İlk bakış açısı Edward'ın yaptıklarının
  • 24:33 - 24:35
    sorumsuzca olduğu
  • 24:35 - 24:38
    ve Amerika'yı tehlike soktuğu.
  • 24:38 - 24:42
    2. bakış açısı Edward'ın yaptıklarının
  • 24:42 - 24:45
    kahramanca olduğu ve uzun vadede
    ABD ve dünyanın
  • 24:45 - 24:47
    çıkarına olduğu.
  • 24:47 - 24:50
    Seçenekleriniz bunlar.
  • 24:50 - 24:52
    Kimlerin Edward'ın sorumsuzca davrandığı
  • 24:52 - 24:54
    yönündeki 1. bakış açısına
  • 24:54 - 24:57
    sahip olduğunu merak ediyorum.
  • 24:57 - 24:59
    Kalkan eller görüyorum.
  • 24:59 - 25:00
    Bazı eller kalkıyor.
  • 25:00 - 25:01
    Edward burdayken
  • 25:01 - 25:03
    el kaldırmak zor olsa da
  • 25:03 - 25:05
    kalkan eller var.
  • 25:05 - 25:07
    ES: Görebiliyorum. (Kahkahalar)
  • 25:07 - 25:10
    CA: Kimler Edward'ın kahramanca
  • 25:10 - 25:12
    davrandığını düşünüyor.
  • 25:12 - 25:14
    (Alkışlar) (Tezahüratlar)
  • 25:14 - 25:17
    İtiraf etmek gerekir ki
  • 25:17 - 25:19
    bazıları hiç el kaldırmadı ve konu hakkında
  • 25:19 - 25:21
    düşünmeye devam ediyorlar
  • 25:22 - 25:24
    çünkü senin hakkındaki tartışma geleneksel
  • 25:24 - 25:27
    politik çizgilerin hiçbirine oturmuyor.
  • 25:27 - 25:30
    Ne sol ne de sağ,
  • 25:30 - 25:34
    ne devletçi ne liberteryen.
  • 25:34 - 25:36
    Tartışmanın bir kısmı neredeyse bir kuşaktır var.
  • 25:36 - 25:38
    Sen Internetle büyüyen kuşaktansın
  • 25:38 - 25:41
    ve öyle görünüyor ki
  • 25:41 - 25:44
    Internete zarar verebilecek bir şey
  • 25:44 - 25:46
    gördüğünde
  • 25:46 - 25:48
    fazlaca sinirleniyorsun.
  • 25:48 - 25:51
    Bunda doğruluk payı var mı?
  • 25:51 - 25:56
    ES: Bence tamamen doğru.
  • 25:56 - 25:59
    Bu sağ sol meselesi değil.
  • 25:59 - 26:02
    Bizlerin en temel hakları ve
  • 26:02 - 26:04
    bizler derken sadece
  • 26:04 - 26:06
    Amerikalıları değil tüm insanları kastediyorum.
  • 26:06 - 26:08
    Bu partizanca bir mesele değil.
  • 26:08 - 26:10
    Bunlara tüm insanlar inanıyor
  • 26:10 - 26:12
    ve bunları korumak hepimizin görevi
  • 26:12 - 26:15
    ve bunlar açık ve özgür Interneti
  • 26:15 - 26:17
    seven insanların meselesi.
  • 26:17 - 26:20
    Gelecek nesillerin de Interneti kullanabilmesi
  • 26:20 - 26:22
    bizim bu özgürlüğü korumamıza bağlı
  • 26:22 - 26:24
    ve bir şeyleri değiştirmezsek
  • 26:24 - 26:27
    bir şeyleri değiştirmek için hareket etmezsek
  • 26:27 - 26:30
    Interneti kaybedeceğiz ve büyük bir kayıp olacak.
  • 26:30 - 26:33
    Interneti güven altında tutmalıyız
  • 26:33 - 26:35
    sadece bizim
  • 26:35 - 26:36
    için değil
  • 26:36 - 26:38
    tüm dünya için.
  • 26:38 - 26:40
    CA: Benzer bir dili geçenlerde
  • 26:40 - 26:42
    şu anda burada olan
  • 26:42 - 26:47
    www'nın kurucusu Tim Berners-Lee'den de duydum.
  • 26:47 - 26:49
    Tim buraya gelip bir şeyler söylemek ister misin?
  • 26:49 - 26:51
    Tim için mikrofonumuz var mı?
  • 26:51 - 26:54
    (Alkışlar)
  • 26:54 - 27:01
    Tim seni görmek güzel, gelsene.
  • 27:01 - 27:03
    Bu arada sen hangi tarafı tutuyorsun:
  • 27:03 - 27:07
    kahraman mı hain mi? Bu konuda bir teorim
    var fakat --
  • 27:07 - 27:09
    Tim Berners-Lee: Soruna çok uzun
  • 27:09 - 27:12
    bir cevap verirdim ancak iki şık arasından
  • 27:12 - 27:16
    birisini seçmek zorundaysam kahraman diyorum.
  • 27:16 - 27:19
    CA: Ed, Sir Tim'in Interneti kurtarmak
  • 27:19 - 27:21
    için önerdiği yeni Magna Carta'yı
  • 27:21 - 27:24
    okumuşsundur.
  • 27:24 - 27:26
    Öneri sence mantıklı mı?
  • 27:26 - 27:30
    ES: Kesinlikle. Benim nesilim Internet
  • 27:30 - 27:32
    hakkında sadece düşünürek büyümedi
  • 27:32 - 27:34
    aynı zamanda Internette büyüdü.
  • 27:34 - 27:39
    Her ne kadar Interneti doğrudan ve pratikçe
  • 27:39 - 27:44
    savunma şansına ve onu sıradışı
  • 27:44 - 27:48
    ve tanrısal şekilde sunma şanınsa
  • 27:48 - 27:50
    sahip olmayı beklemesem de
  • 27:50 - 27:53
    bence hakikatin destansı bir yanı var.
  • 27:53 - 27:55
    Politik ifadelerinin sonucu olarak
  • 27:55 - 27:58
    Internetin çocuklarından birisi
  • 27:58 - 28:01
    Internete yakınlaştı.
  • 28:01 - 28:04
    Internet için Magna Carta'nın tam olarak
    ihtiyacımız
  • 28:04 - 28:06
    olan şey olduğuna inanıyorum.
  • 28:06 - 28:10
    Değerlerimizi sadece yazıya
  • 28:10 - 28:13
    dökmemeli onu Internetin mimarisine işlemeliyiz
  • 28:13 - 28:15
    ve bu konuda umutluyum.
  • 28:15 - 28:18
    Sadece burada Vancouver'deki değil
  • 28:18 - 28:21
    tüm dünyadaki izleyicilerimizi katılmaya
  • 28:21 - 28:23
    ve katkıda bulunmaya davet ediyorum.
  • 28:23 - 28:26
    CA: Ed'e sorun var mı?
  • 28:26 - 28:28
    TBL: İki sorum var,
  • 28:28 - 28:29
    genel bir sorun —
  • 28:29 - 28:31
    CA: Ed, bizi duyabiliyor musun?
  • 28:31 - 28:34
    ES: Evet, duyabiliyorum.
    CA: Geri geldi.
  • 28:34 - 28:36
    TBD: Senin hattındaki gizli dinleme
  • 28:36 - 28:38
    kısa süreliğine bozuldu.
  • 28:38 - 28:39
    (Kahkahalar)
  • 28:39 - 28:42
    ES: NSA'nın kendi problemi.
  • 28:42 - 28:45
    TBL: 25 yıl öncesine
  • 28:45 - 28:48
    geri gidip düşündüğümüzde
  • 28:48 - 28:50
    sence Internet
  • 28:50 - 28:53
    hakkındaki tüm bu tartışmalardan
  • 28:53 - 28:55
    sonra yapabileceğimiz
  • 28:55 - 28:57
    en iyi şey ne olurdu?
  • 28:57 - 29:01
    ES: Nereye kadar gidebileceğimiz
  • 29:01 - 29:04
    açısından düşündüğümüzde
  • 29:04 - 29:06
    bence Internetin sınırı belirleyen bizim onu
  • 29:06 - 29:09
    nelerden oluşmasını istediğimizle ilgilidir.
  • 29:09 - 29:12
    Geçmişte keyifle kullandığımız sadece
  • 29:12 - 29:17
    milletçe değil tüm dünya olarak Interneti
  • 29:17 - 29:20
    adeta şampiyon haline getiren şey
  • 29:20 - 29:25
    işbirliğiydi, toplumların sadece
  • 29:25 - 29:26
    teknik yönleriyle değil
  • 29:26 - 29:29
    sizin de dediğiniz gibi
  • 29:29 - 29:31
    dünya genelinde insanların Internet
    ve sosyal medya
  • 29:31 - 29:33
    üzerinden katkıda bulunmalarıydı
  • 29:33 - 29:35
    ya da sadece hava durumu
  • 29:35 - 29:38
    kontrol etmeli ve insanların onu
  • 29:38 - 29:41
    günlük yaşamlarının bir parçası yapmalarıydı.
  • 29:41 - 29:43
    Geçmişteki Internetimizin de ötesinde
  • 29:43 - 29:46
    daha iyi Internete sahip olacağız.
  • 29:46 - 29:50
    Öyle bir gelecek inşa edebiliriz ki
  • 29:50 - 29:53
    beklentilerimizin de ötesinde
  • 29:53 - 29:56
    hayal ettiklerimizi bile aşabilir.
  • 29:56 - 30:01
    CA: Bundan 30 yıl önce 1984'te TED kuruldu.
  • 30:01 - 30:03
    O günden beri birçok konuşmada
  • 30:03 - 30:05
    George Orwell'ın yanıldığını
  • 30:05 - 30:07
    duyduk.
  • 30:07 - 30:09
    Büyük Birader bizleri izlemiyor.
  • 30:09 - 30:10
    Web'in gücü ve şeffaflık sayesinde
  • 30:10 - 30:13
    biz Büyük Biraderi izliyoruz.
  • 30:13 - 30:15
    Senin ifşa ettiklerin bu optimistik
  • 30:15 - 30:19
    bakış açısının kalbine hançer sapladı.
  • 30:19 - 30:22
    Fakat sen yine de yapılabilecek bir şeylerin
  • 30:22 - 30:24
    olduğuna inanıyorsun.
  • 30:24 - 30:26
    Ve bir şeyler de yapıyorsun.
  • 30:26 - 30:32
    ES: Doğru. Bu noktada bir argüman
    ortaya çıkıyor:
  • 30:32 - 30:35
    Büyük Biraderin gücü olağanüstü arttı.
  • 30:35 - 30:40
    Yale'deki yeni bir makale
  • 30:40 - 30:44
    Bankston-Soltani İlkesi adlı bir şeyi tanımlıyor.
  • 30:44 - 30:49
    İlkeye göre devletin izleme yetenekleri katlanarak
  • 30:49 - 30:51
    ucuz hale geldiğinden mahremiyet
  • 30:51 - 30:54
    beklentilerimiz ihlal ediliyor.
  • 30:54 - 30:57
    İhlaller her olduğunda, mahremiyet haklarımızı
  • 30:57 - 31:00
    gözden geçirmeli ve tekrar denge kurmalıyız.
  • 31:00 - 31:02
    Bunları yapmadığımızdan beri
  • 31:02 - 31:04
    devletin izleme gücü
  • 31:04 - 31:06
    katlana katlana artıyor.
  • 31:06 - 31:09
    Bugün yaşadığımız sorunda tam olarak bu
  • 31:09 - 31:13
    ancak hala umut var
  • 31:13 - 31:15
    çünkü teknoloji sayesinde
  • 31:15 - 31:18
    bireylerin gücü de arttı.
  • 31:18 - 31:20
    Ben bunun yaşayan örneğiyim.
  • 31:20 - 31:22
    Bir birey dünyanın en güçlü rakiplerine
  • 31:22 - 31:24
    en güçlü istihbarat örgütlerine karşı
  • 31:24 - 31:27
    kafa kafaya mücadele edebilir
  • 31:27 - 31:31
    bu mücadeleyi kazanabilir.
  • 31:31 - 31:32
    Umutlanmamızı sağlayan
  • 31:32 - 31:35
    şeyin bu olduğunu düşünüyorum.
  • 31:35 - 31:36
    Ve bunu öyle inşa
  • 31:36 - 31:38
    etmeliyiz ki sadece teknik uzmanlar değil
  • 31:38 - 31:41
    sıradan insanlar da erişebilmeli.
  • 31:41 - 31:42
    Gazetecilik suç değildir,
  • 31:42 - 31:44
    iletişim suç değildir
  • 31:44 - 31:47
    ve günlük faaliyetlerimiz birileri
    tarafından izlenmemeli.
  • 31:47 - 31:50
    CA: Bir bilgisayar programıyla
    nasıl tokalaşılır bilmiyorum
  • 31:50 - 31:56
    ancak o elin tam burada olduğunu hayal
    ediyorum.
    TBL: Çok yakında gelecek.
  • 31:56 - 31:57
    ES: Tanıştığıma memnun oldum
  • 31:57 - 31:59
    ve ben de umarım sizin burada
  • 31:59 - 32:01
    göründüğünüz gibi harika görünüyorumdur.
  • 32:01 - 32:04
    CA: Teşekkürler Tim.
  • 32:04 - 32:10
    (Alkışlar)
  • 32:10 - 32:14
    New York Times senin affedilmen
    için çağrıda bulundu.
  • 32:14 - 32:18
    Amerika'ya geri dönme şansını
    memnuniyetle karşılar mısın?
  • 32:18 - 32:20
    ES: Kesinlikle. Şunu kesinlikle söyleyebilirim:
  • 32:22 - 32:25
    Bu projenin temelini oluşturan
  • 32:25 - 32:27
    ilkeler
  • 32:27 - 32:31
    kamusal çıkarlardır
  • 32:31 - 32:34
    ve ABD ve tüm dünyadaki
  • 32:34 - 32:37
    gazeteciliğin temelini oluşturan
  • 32:37 - 32:40
    ilkelerdir.
  • 32:40 - 32:45
    Ve bence basın bunları diyorsa
  • 32:45 - 32:47
    biz de destekleriz.
  • 32:47 - 32:49
    Geçmişte de yapılması gereken buydu.
  • 32:49 - 32:51
    Bu çok güçlü bir argüman
    fakat nihai argüman değil.
  • 32:51 - 32:54
    Ve argümanın ne olacağına
    toplum karar vermeli.
  • 32:54 - 32:56
    Eş zamanlı olarak
  • 32:56 - 32:57
    hükümet benle anlaşma yapmanın
  • 32:57 - 32:59
    bazı ipüclarını gösterdi.
  • 32:59 - 33:01
    Hükumet geri dönüş için çalıştığım
  • 33:01 - 33:04
    gazetecilere karşı ödün vermemi
  • 33:04 - 33:05
    istedi.
  • 33:05 - 33:08
    Bir noktayı açığa kavuşturmak istiyorum,
  • 33:08 - 33:10
    ben bunu güvenlik nedeniyle reddetmedim.
  • 33:10 - 33:13
    Yaptığım şeyi doğru olduğu için yaptım
  • 33:13 - 33:15
    ve toplumun çıkarı için yaptığım şeylerden
  • 33:15 - 33:16
    kendime çıkar sağlamak için
  • 33:16 - 33:19
    vazgeçmeyeceğim ve durmayacağım.
  • 33:19 - 33:25
    (Alkışlar)
  • 33:25 - 33:27
    CA: Bu arada
  • 33:27 - 33:30
    Internet ve teknolojinin sayesinde
  • 33:30 - 33:32
    şu an Kuzey Amerika'dasın
  • 33:32 - 33:36
    ABD olmasa da Kanadadasın.
  • 33:36 - 33:41
    Merak ediyorum, bu nasıl bir duygu?
  • 33:41 - 33:43
    ES: Kanada beklediğimden farklı.
  • 33:43 - 33:45
    Çok daha sıcak.
  • 33:45 - 33:51
    (Gülüşmeler)
  • 33:51 - 33:54
    CA: TED'in misyonu yaymaya değerli fikirler.
  • 33:54 - 33:56
    Tek bir fikirde özetlersen
  • 33:56 - 33:59
    sence şu anda
  • 33:59 - 34:03
    senin yaymaya değerli bulduğun fikir ne?
  • 34:03 - 34:06
    ES: Şunu söylerdim: Geçtiğimiz yıl bize
    bir şeyi hatırlattı.
  • 34:06 - 34:10
    Demokrasi kapalı kapılar ardında ölebilir.
  • 34:10 - 34:12
    Ve aynı kapalı kapılar ardında
  • 34:12 - 34:14
    dünyaya gözlerini açan bireyler olarak
  • 34:14 - 34:17
    iyi bir devlete sahip olabilmek için
  • 34:17 - 34:20
    mahremiyetten vazgeçmemeliyiz.
  • 34:20 - 34:22
    Güvenlik için özgürlükten
  • 34:22 - 34:24
    ödün vermemeliyiz.
  • 34:24 - 34:27
    Ve bence birlikte çalışırsak
  • 34:27 - 34:29
    hem açık bir yönetime hem özel
  • 34:29 - 34:31
    hayatlara sahip oluruz.
  • 34:31 - 34:33
    Ve ben bunun olmasını görmek için
  • 34:33 - 34:35
    dünyada herkesle çalışmaya hazırım.
  • 34:35 - 34:37
    Çok teşekkür ederim.
  • 34:37 - 34:39
    CA: Ed, teşekkürler.
Title:
Interneti Böyle Geri Alacağız
Speaker:
Edward Snowden
Description:

Edward Snownden telekonferans robotu üzerinden TED2014'te Internet özgürlüğü ve izlemeler konusunda konuşuyor. Snowden'a göre veri mahremiyeti hakkı partizanca bir mesele değil aksine Internetin hayatımızdaki yerinin en temelden tekrar düşünülmesi anlamına geliyor ve yasaların bu hakkı koruyacağı. Sözlerine "Haklarınız önemli çünkü onlara ne zaman ihtiyaç duyacağınızı asla bilemezsiniz" diye devam eden Snowden'la Chris Anderson konuştu, özel konuk Tim Berners-Lee de eşlik etti.

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDTalks
Duration:
35:17

Turkish subtitles

Revisions