Mücadelenize Güvenin | Zain Asher | TEDxEuston
-
0:14 - 0:16Herkese merhaba.
-
0:16 - 0:20Adım Zain Asher,
CNN International'da sunuculuk yapıyorum. -
0:20 - 0:23Hayalimdeki işi yaptığımı
sizlere söylemekten müthiş gururluyum. -
0:23 - 0:27Her gün yataktan kalkıp
heyecanla işime gidiyorum. -
0:27 - 0:29Hayatım hep böyle olmadı tabii,
-
0:29 - 0:32bununla ilgili olarak
sizlerle paylaşmak istediklerim var, -
0:32 - 0:35umarım bazılarınıza yol gösterir,
hatta motive edip ilham olur. -
0:35 - 0:38Şimdi CNN International'da sunucuyum
-
0:38 - 0:41fakat dört, dört buçuk yıl önce
-
0:41 - 0:43resepsiyonist olarak çalışıyordum.
-
0:43 - 0:46Bunu sizlerle paylaşmamın nedeni,
başarının asla düz bir çizgi -
0:46 - 0:48takip etmediğini söylemek için.
-
0:48 - 0:51Bu yolda her zaman tümsekler
karşınıza çıkacaktır. -
0:51 - 0:53Hayatımda çok uzun bir süre
-
0:53 - 0:56sıkı çalışmanın başarıya giden
yol olduğuna inandım. -
0:56 - 0:58Şöyle derdim "Biliyor musun ?
Çok çalışırsan -
0:58 - 1:00tabii ki başarılı olursun."
-
1:00 - 1:03Fakat şu anda farkediyorum ki,
hikayede çok daha fazlası var. -
1:03 - 1:05Çok çalışan sayısız insan var,
-
1:05 - 1:08hala istedikleri işlerde çalışmayan.
-
1:08 - 1:12Olğanüstü yetenekli birçok insan var
-
1:12 - 1:14hatta doğru insanları tanıyorlar,
iyi eğitimliler fakat -
1:14 - 1:16hala istedikleri yerde değiller.
-
1:16 - 1:19Peki, çok çalışmak değilse eğer başarıyı
-
1:19 - 1:21belirleyen şey neydi ?
-
1:21 - 1:23Bu soruyu cevaplamaya çalışırken
-
1:23 - 1:26sizlerle kendi hayatımdan
kesitler paylaşacağım. -
1:26 - 1:29Londra'da doğdum ve büyüdüm.
-
1:29 - 1:32Ailem ve ben köken olarak
Nijerya'dan geliyoruz. -
1:32 - 1:34Hayatımın en kötü ve en zor günü
-
1:34 - 1:373 Eylül 1988'di.
-
1:37 - 1:39Beş yaşlarındaydım.
-
1:39 - 1:42Annemle birlikte Londra'daki
evimizin mutfağındaydık. -
1:42 - 1:45Nijerya'da bir düğünden henüz dönmüştük.
-
1:45 - 1:48Babam ve ağabeyim hala Nijerya'dalardı,
-
1:48 - 1:50düğünden birkaç gün sonra baba-oğul
-
1:50 - 1:52birlikte seyahat edeceklerdi.
-
1:52 - 1:553 Eylül 1988 günü eve geleceklerdi.
-
1:55 - 1:58Biz de onları havaalanından alacaktık.
-
1:58 - 1:59Bekledik, bekledik, bekledik..
-
1:59 - 2:01Herhalde uçağı kaçırdılar diye düşündük.
-
2:01 - 2:04Beklemeye devam ettik.
Hiçbir haber yoktu. -
2:04 - 2:05Daha sonra, aynı gün içinde
-
2:05 - 2:09anneme Nijerya'daki bir aile dostumuzdan
telefon geldi, -
2:09 - 2:12ve hattın diğer ucundaki ses şöyle dedi,
-
2:12 - 2:16"Kocan ve oğlun bir araba
kazası geçirdi. -
2:16 - 2:19Bir tanesi öldü ama hangisi
olduğunu bilmiyoruz." -
2:19 - 2:22Araba kazası Nijerya'da olmuştu
-
2:22 - 2:24ve arabada beş kişiydiler.
-
2:24 - 2:28Arabanın arkasında oturan bir kişi hariç
herkes kaza anında öldü, -
2:28 - 2:30babam ve ağabeyim de arkadalardı.
-
2:30 - 2:32Daha sonra öğrendik ki ölen babamdı.
-
2:32 - 2:34Annem o zaman hamileydi.
-
2:34 - 2:36Tabii ki mahvoldu çünkü
-
2:36 - 2:39annemle babam birbirlerine
gerçekten aşıklardı. -
2:39 - 2:41Dolayısıyla tek ebeveynli
bir ailede büyüdüm. -
2:41 - 2:45Annem beni bir süre Nijerya'da yaşamam
için anneannemin yanına gönderdi. -
2:45 - 2:48Dödüğüm zaman, hayatta başarılı
-
2:48 - 2:52olmak için çok çeşitli insanla
temas edebilmek gerektiğine -
2:52 - 2:53karar verdi.
-
2:53 - 2:57Beni çok çeşitli okullara gönderdi.
-
2:57 - 2:58Nijerya'da okudum.
-
2:58 - 3:01Londra'nın güneyinde fakir bir
mahalledeki devlet okuluna gittim, -
3:01 - 3:04sonra özel bir okula gittim daha
sonra da yatılı bir okula. -
3:04 - 3:06Bu tamamen kasıtlı yapılmıştı.
-
3:06 - 3:10Çünkü annem, hayatta kalmak için
her türlü insanla -
3:10 - 3:12ilişki kurabilmeyi bilmek
gerektiğine inanıyordu. -
3:12 - 3:16Onaltı yaşıma geldiğimde,
çok sıkı bir Nijeryalı anneye sahiptim. -
3:16 - 3:21fakat onaltı yaşındayken Oxford'a
gitmemi istedi. -
3:21 - 3:24Sonra oturdu ve düşündü,
"OK. Çocuğumun Oxford'a -
3:24 - 3:27gitmesini nasıl garanti edebilirim?
Bunun için ne yapmalıyım ?" -
3:27 - 3:31Birkaç gün düşündü bu konuda,
ve sonra bir teklifle geldi, -
3:31 - 3:33onsekiz ay boyunca
-
3:33 - 3:36bana televizyon izlemeyi
yasaklayacaktı. -
3:36 - 3:37(Kahkahalar)
-
3:37 - 3:42Sadece BBC ve CNN International
izlememe izin vardı. -
3:42 - 3:46Eğer herhangi birşey izlemek istersem,
özel olarak izin almam gerekiyordu. -
3:46 - 3:50Bu televizyon yasağı, telefon, internet
ve müzik yasağını da kapsamaya başladı. -
3:50 - 3:52Ders çalışmak dışında yapacak
birşey kalmamıştı. -
3:52 - 3:55Sonra annem bana dedi ki,
"Eğer benim evimde yaşıyorsan, -
3:55 - 3:58tekrar televizyon izlemenin tek yolu
-
3:58 - 4:00Oxford'a girmekten geçer."
-
4:00 - 4:01(Kahkahalar)
-
4:01 - 4:03Şu anda gülüyorum çünkü çok komik.
-
4:03 - 4:06Ve biliyor musunuz işe yaradı.
-
4:06 - 4:10Çok sıkı çalıştım, tüm notlarım A idi
ve Oxford'a gittim. -
4:10 - 4:13Genelde baktığımızda çok da
kolay bir çocukluk yaşamadım. -
4:13 - 4:16Tek ebeveynle büyüdüm,
fazla paramız yoktu. -
4:16 - 4:18Devamlı okul değiştiriyordum,
-
4:18 - 4:20ve bu sebeple çok zor
arkadaş ediniyordum. -
4:20 - 4:23Çok kolay bir çocukluk değildi evet,
ama her dakikasını sevdim -
4:23 - 4:26çünkü beni gerçek hayata hazırladı.
-
4:26 - 4:29Bahsettiğim gibi,
özellikle Oxford'a gittikten sonra -
4:29 - 4:32New York, Kolombiya'da yüksek
lisansımı yaptım. -
4:32 - 4:34Bu noktaya gelene kadar sıkı
-
4:34 - 4:36çalışmanın başarının anahtarı
olduğuna inandım. -
4:36 - 4:38Şimdi farkediyorum ki olay
bu kadar değil. -
4:38 - 4:41Hikayenin daha önemli
kısmını ise şimdi paylaşacağım. -
4:41 - 4:45İlk inandığım şey şu;
mücadelenize güvenin. -
4:45 - 4:48Bu çok fazla duyduğum bir söz;
"Mücadelenize güvenin." -
4:48 - 4:50Anlamı ise,
hayatta karşılaşacağınız -
4:50 - 4:53her zorluğa rağmen,
-
4:53 - 4:57sonucun iyi olacağına dair
inancınızı koruyun. -
4:57 - 4:59Bahsettiğim, dört,
dört buçuk yıl önce -
4:59 - 5:01resepsiyonist olarak çalışıyordum,
-
5:01 - 5:04California'da bir üretim firmasında.
-
5:04 - 5:07Resepsiyonisttim ve
şirket içinde bir yükselme -
5:07 - 5:08istiyordum.
-
5:08 - 5:11Fakat ne kadar da çabalasam
terfi alamıyordum. -
5:11 - 5:15Ne kadar uzun saatler çalışsam da
veya haftasonları gelsem de, -
5:15 - 5:18patronumun beni farkedip
terfi ettireceğini umuyordum, -
5:18 - 5:20bu hiçbir zaman gerçekleşmedi.
-
5:20 - 5:23Ve benim istediğim pozisyon için
-
5:23 - 5:25dışardan adaylara bakmaya
başlamışlardı bile. -
5:25 - 5:28Benzer şeyler yaşamış
olanlarınız bilir nasıl hissettiğimi. -
5:28 - 5:32Resepsiyonist olduğumdan dolayı,
görevim mülakat için gelenlere -
5:32 - 5:36su servis etmekti.
-
5:36 - 5:38(Kahkahalar)
Evet, hiç kolay değildi. -
5:38 - 5:42Ben de bu durumla ilgili
kendimden çok hoşnut değildim. -
5:42 - 5:44Biraz içime döndüm ve
kendime sordum, -
5:44 - 5:46"Gerçekten ne yapmak istiyorsun?
-
5:46 - 5:49Bu sana kasten yapılmadı.
Ne yapmak istiyorsun ?" -
5:49 - 5:52Ben her zaman canlı yayın
muhabirliğine tutkun olmuşumdur. -
5:52 - 5:55New York'ta bir televizyon
kanalını aradım, -
5:55 - 5:56lokal bir haber kanalını,
-
5:56 - 6:01ve sordum "Sizinle çalışmak için
ne yapmalıyım?" -
6:01 - 6:04Ne yazık ki, hiç tecrübem yoktu.
-
6:04 - 6:07İki ya da üç yıl tecribeli bir
muhabir arıyorlardı ve -
6:07 - 6:09benim tek tecrübem telefonları
-
6:09 - 6:12cevaplayıp faks çekmekti.
-
6:12 - 6:13Tüm bildiğim bunlardı.
-
6:13 - 6:15Peşpeşe bana hayır dediler tabii ki.
-
6:15 - 6:18Bir de üstüne Amerika'da yaşayıp
-
6:18 - 6:21İngiliz aksanına sahiptim,
bu durum lokal bir haber -
6:21 - 6:24kanalında çalışmamı çok
zorlaştırıyordu. -
6:24 - 6:26Ulusal haberlerde çok daha kolaydı,
-
6:26 - 6:29lokal haberlerde ise doğal olarak
daha zordu. -
6:30 - 6:31Ve tabii hayır dediler,
-
6:31 - 6:34fakat ben hayırı bir cevap
olarak kabul etmemeye karar verdim. -
6:34 - 6:37İşyerime hasta olduğumu söyledim,
-
6:37 - 6:43oda arkadaşıma, ev arkadaşıma
birkaç yüz dolar ödedim, -
6:43 - 6:48onlarda Los Angeles'ta kendimi
filme çekmeme yardımcı oldular, -
6:48 - 6:52bir çeşit oyuncu gibi muhabirlik oynadım
içerde ve dışarda muhabirlik çalıştım. -
6:52 - 6:54İçerde ve dışarda yaptıkları
herşeye çalıştım, -
6:54 - 6:57sonra birkaç bölümü bir araya getirdim
-
6:57 - 7:00çeşitli muhabirleri çalışırken
öğrendiğim -
7:00 - 7:02üzerine ses eklenmiş
parçalardı bu bölümler. -
7:02 - 7:06Ve bana bir şans vermeleri umuduyla
haber kanalına gönderdim. -
7:06 - 7:08Maalesef, bu gibi kanallar
-
7:08 - 7:11binlerce başvuru binlerce kayıt alıyorlar.
-
7:11 - 7:14Dolayısıyla bana geri dönmeleri
birkaç ayı aldı. -
7:14 - 7:17Bu arada, ekonomik kriz
patladı ve işimi kaybettim. -
7:17 - 7:20Ne bir işim ne de param vardı artık.
-
7:20 - 7:23New York'a taşınmaya karar verdim,
-
7:23 - 7:27bir kanalın en azından bana
olumlu döneceğini umarak. -
7:27 - 7:30Bir sürü mesajlaşma ve tırmalama
sonucunda -
7:30 - 7:32bana geri dönüş yaptılar.
-
7:32 - 7:33Mülakata çağırdılar,
-
7:33 - 7:36ve hiç tecrübem olmamasına
rağmen bu kaydı -
7:36 - 7:40hazırlamış olmamdan çok etkilendiler,
neler yapabileceğimi gördüler, -
7:40 - 7:43ve hemen işe alındım.
-
7:43 - 7:44(Alkışlar)
Teşekkürler -
7:44 - 7:48İşte bu yüzden
"Mücadelenize güvenin" diyorum. -
7:48 - 7:52İkinci inandığım şey ise,
bu tamamen beklenmeyen birşey, -
7:52 - 7:55dürüstçe söyleyeyim, rekabete
inanmıyorum. -
7:55 - 7:58Kurumlar size hayatta
başarılı olmak, ilerlemek -
7:58 - 8:02için rekabetçi olmanızı, başarıya
doğru hareket etmenizi ve -
8:02 - 8:04birbirinizle rekabet etmenizi söyler.
-
8:04 - 8:07Ben istediğim için rekabet
etmeye inanmıyorum. -
8:07 - 8:10Ben, istediğimi yaratmaya inanıyorum.
-
8:10 - 8:14Abraham Lincoln'ün de ddiği gibi,
geleceği tahmin etmenin en iyi yolu -
8:14 - 8:15onu yaratmaktır.
-
8:15 - 8:17Daha başarılı olmam için,
-
8:17 - 8:20birilerinden herhangi birşeyi
almam gerektiğine inanmıyorum. -
8:20 - 8:23Tabii ki kendi benzerlerinize
bakmanın faydaları olacaktır, -
8:23 - 8:27özellikle ilham açısından.
-
8:27 - 8:29Fakat rekabetçi bir
ruha sahip olmak, -
8:29 - 8:31tek kişinin olacağına inanmak,
-
8:31 - 8:34kendinizi diğer insanlarla devamlı
olarak karşılaştırmak -
8:34 - 8:36sizi geri tutan korku ve endişeleri
-
8:36 - 8:38dışarı çıkaracaktır.
-
8:38 - 8:43CNN'de başka bir pozisyon için
mülakat yaparken -
8:43 - 8:45anahaber işi,
-
8:45 - 8:50aynı görev için rekabet ettiğim
bir kızın yanına oturdum, -
8:50 - 8:53işlerin iyi gitmemesini dilemekten öte
-
8:53 - 8:56onunla saatlerce oturdum ve kıza
yardım ettim, -
8:56 - 8:58kendini nasıl geliştireceğini gösterdim,
-
8:58 - 9:01ve o da tıpkı benim gibi işi aldı.
-
9:01 - 9:04Ekran denemesi için ilk ben girdim,
-
9:04 - 9:08çıkınca ona tüm soruları ve
ona göre hazırlanmasını söyledim. -
9:08 - 9:11Ben rekabete değil,
istediğimi yaratmaya inanıyorum. -
9:11 - 9:15Zaten yaratılmış birşey için
rekabet etmeye inanmıyorum. -
9:15 - 9:18Üçüncü inandığım şey ise, vermek;
-
9:18 - 9:22çünkü hayatım boyunca gördüm ki
-
9:22 - 9:26verdikçe daha fazla alıyorsunuz.
-
9:26 - 9:29Bu dersi Kat Cole isimli
bir hanımdan öğrendim, -
9:29 - 9:31kendisiyle CNN'de bir röportaj yaptım.
-
9:31 - 9:34Bir kurumda CEO kendisi
-
9:34 - 9:37ve mesleğe Hooters'ta
garsonluk yaparak başlamış. -
9:37 - 9:38Şimdi, bilmiyorum-
-
9:38 - 9:42(Kahlahalar) Gülüyorsunuz ama
Hooters'i bildiğinizi sanmıyorum, -
9:42 - 9:44İngiltere'de Hooters var mı
bilmiyorum, -
9:44 - 9:46Amerika'da bir restoran zinciri,
-
9:46 - 9:48garson kızlar yarı çıplak.
-
9:48 - 9:50O böyle başlamış çalışmaya.
-
9:50 - 9:52Dönüşüm konusunda meraklandım,
-
9:52 - 9:56öyle bir ortamdan sonra-
özellikle de fakir bir ailede büyümüş -
9:56 - 9:59annesi her hafta yiyecek için
on dolar birktirirmiş, -
9:59 - 10:01ve şimdi CEO olmuş.
-
10:01 - 10:05Özellikle maddi olarak neler yaşadığını
merak ettim. -
10:05 - 10:08Parası olmamanın ne demek olduğunu
bilmediğini söyledi, -
10:08 - 10:10çok iyi kazanmasına rağmen,
-
10:10 - 10:13çünkü bugün hala parasının büyük
bölümünü dağıtıyor, -
10:13 - 10:17çünkü o, ne kadar çok verirse o kadar
çok alacağını biliyor. -
10:17 - 10:19Bu beni çok etkiledi,
-
10:19 - 10:21CNN'de birçok CEO ile röportaj yaptım
-
10:21 - 10:24birçok teknoloji insanıyla görüştüm,
-
10:24 - 10:28bazıları milyonlarca dolar kazanmışlardı.
-
10:28 - 10:29Genelde söyledikler şey,
-
10:29 - 10:32"Eğer başarılı olmak istiyorsan,
çevren olmalı, markan olmalı, -
10:32 - 10:34rakiplerini iyi bilmelisin."
-
10:34 - 10:36Başka güzel tavsiyelerde de bulundu,
-
10:36 - 10:38ama esas hikayenin özü
-
10:38 - 10:40ne kadarçok verirsen o kdar
çok alacağındı. -
10:40 - 10:43Size diyebilim ki, bunu denedim
-
10:43 - 10:47almak amacıyla vermeye inanmıyorum,
-
10:47 - 10:52fakat çok haklı, verdikçe alıyorsunuz.
-
10:52 - 10:53Son olarak söyleyeceğim şey ise,
-
10:53 - 10:56çok çalışmakla ilgili değil.
-
10:56 - 10:59Bunu duyduğumda, çok klişe gelmişti
-
10:59 - 11:01büyürken çok duymuştum,
-
11:01 - 11:05o da "Başarı, fırsatın siz hazır
olduğunuzda gelmesidir." -
11:05 - 11:08O kadar çok duydum ki,
artık klişe geliyordu bana -
11:08 - 11:10ve dikkat bile etmiyordum bu konuya.
-
11:10 - 11:14Şimdi farkediyorum ki çok doğru.
Size bir örnek vereyim. -
11:14 - 11:17New York'ta lokal haberlerdeyken
-
11:17 - 11:20uluslararsı haber tarafına
geçmeyi çok istiyordum. -
11:20 - 11:23Gençkızlığımdan beri CNN'de
çalışmayı hep istedim. -
11:23 - 11:27Farklı muhabirleri incelerken farkettim ki
-
11:27 - 11:30bir özelliğimin olması gerekiyor,
-
11:30 - 11:31bir çeşit uzmanlık,
-
11:31 - 11:36diğerlerindan daha iyi yaptığım birşey.
-
11:36 - 11:39Bu herhangi bir şey olabilir, spor
muhabirliğinden -
11:39 - 11:42siyaset muhabirliğine veya
iş dünyası muhabirliğine. -
11:42 - 11:45Ben iş dünyasını seviyordum.
-
11:45 - 11:47Lokal haberlerde çalışırken
-
11:47 - 11:51kendi kendime iş dünyası haberleri
çalışmaya başladım, -
11:51 - 11:54herhangi bir fırsat olduğundan değil,
-
11:54 - 11:57ya da bir mülakata falan hazırlandığımdan,
-
11:57 - 12:00sadece bir gün o fırsatın bana
geleceğine inandığımdan -
12:00 - 12:02hazır olmalıydım.
-
12:02 - 12:04Her haftasonu kütüphaneye gittim,
-
12:04 - 12:06bir haftasonu hisse senetlerini çalıştım,
-
12:06 - 12:09diğer hafta bonoları,
sonra türev piyasalarını -
12:09 - 12:12sonra birleşme ve satınalmaları,
hep kendi kendime. -
12:12 - 12:16New York Madison 33 numaradaki
kütüphaneciler -
12:16 - 12:18artık beni çok iyi tanıdılar
çünkü çoğunlukla -
12:18 - 12:21orayı en son terkeden bendim.
-
12:21 - 12:23Bunu birkaç yıl boyunca yapınca
-
12:23 - 12:27sonunda bir fırsat oldu ve CNN'de bir
yöneticiyle tanıştım -
12:27 - 12:30ve ona hangi bölümlerde çalıştığını sordum.
-
12:30 - 12:34İş dünyası haberlerini yönettiğini ve
muhabir aradığını söyledi. -
12:34 - 12:37Bana iki hafta süre verdi,
-
12:37 - 12:43ekran testi ve finansal haber testi için.
-
12:43 - 12:45Kendince suçluluk hissetti,
-
12:45 - 12:47iki hafta gibi az bir süre verdiği için
-
12:47 - 12:53fakat ben yıllardır hazırlanıyordum.
-
12:53 - 12:57Bu da benim ağabeyimden
öğrendiğim bir hayat dersi. -
12:57 - 12:59Bazılarınız bana onunla ilgili geldiler,
-
12:59 - 13:01ağabeyim oyuncu,
-
13:01 - 13:04geçen yıl vizyona giren bir filmde oynadı,
-
13:04 - 13:06ismi "Twelve Years a Slave"
("12 yıllık Esaret"). -
13:06 - 13:08En iyi erkek oyuncu dalında
Oscar adayı -
13:08 - 13:10bu dersi ondan öğrendim.
-
13:10 - 13:12Müthiş bir hazırlanıcıdır kendisi.
-
13:12 - 13:1613 yaşındayken kendini odaya kilitler
-
13:16 - 13:18duvarlara Shakespeare yazardı,
-
13:18 - 13:22oyunlara çalışır ezberlerdi,
Measure for Measure, -
13:22 - 13:26Twelfth Night, Richard III
-
13:26 - 13:29gibi oyunlara, seçmeler olduğundan değil
-
13:29 - 13:33bir gün seçme olursa
-
13:33 - 13:34hazır olmak için.
-
13:34 - 13:37Kaç kere yaptğının önemi yok;
-
13:37 - 13:42bir daha bir daha bir daha yaptı
ve becerdi. -
13:42 - 13:46Bir sürü insan mülakat için aranmayı
bekler -
13:46 - 13:48ondan sonra hazırlanır
-
13:48 - 13:51ya da oyuncu seçmesi bekler
-
13:51 - 13:53sonra prova yapar.
-
13:53 - 13:57Benim ağabeyim bana öce hazırlanmayı
öğretti. -
13:57 - 14:02Toparlarsam, mücadelenize güvenin,
-
14:02 - 14:05ne kadar zorluk da yaşasanız
-
14:05 - 14:08bu sizin faydanıza olacaktır.
-
14:08 - 14:13Rekabete inanmıyorum,
-
14:13 - 14:18Vermeye inanıyorum,
fıratın bir gün karşınıza -
14:18 - 14:20geleceğine inanaya ve bilmeye.
-
14:20 - 14:22Sadece hazır olmalısınız.
-
14:22 - 14:23Teşekkürler.
-
14:23 - 14:25(Alkışlar)
- Title:
- Mücadelenize Güvenin | Zain Asher | TEDxEuston
- Description:
-
Bu konuşma, bağımsız TED Konferansları kapsamında, lokal bir TEDx organizasyonunda yapılmıştır.
Zain Asher Londra'da doğmu ve büyümüş. Oxford Üniversitesi'nden mezun olmuş. CNN'de iş dünyası ve kişisel finans muhabirliği yapıyor, para ve ekonomi hakkındaki en son haberlerin yer aldığı platformlarda bulunuyor. Bu ilham verici konuşmasında, hayata ne kadar verirseniz o kadar aldığınıza ve istediğiniz şeyi başkalarıyla rekabet etmeden kendi kendinizin yaratacağına neden inandığını anlatıyor.
- Video Language:
- English
- Team:
- closed TED
- Project:
- TEDxTalks
- Duration:
- 14:39
Meric Aydonat approved Turkish subtitles for Trust your struggle | Zain Asher | TEDxEuston | ||
Meric Aydonat edited Turkish subtitles for Trust your struggle | Zain Asher | TEDxEuston | ||
Meric Aydonat edited Turkish subtitles for Trust your struggle | Zain Asher | TEDxEuston | ||
Meric Aydonat edited Turkish subtitles for Trust your struggle | Zain Asher | TEDxEuston | ||
Sancak Gülgen accepted Turkish subtitles for Trust your struggle | Zain Asher | TEDxEuston | ||
Sancak Gülgen edited Turkish subtitles for Trust your struggle | Zain Asher | TEDxEuston | ||
Sancak Gülgen edited Turkish subtitles for Trust your struggle | Zain Asher | TEDxEuston | ||
Aysegul Karacivi edited Turkish subtitles for Trust your struggle | Zain Asher | TEDxEuston |