Return to Video

Hayvanlar ne düşünüyor ve hissediyor?

  • 0:01 - 0:05
    Hayvanların ne düşündüklerini ve
    hissettiklerini hiç merak ettiniz mi?
  • 0:05 - 0:07
    Bir soru ile başlayalım:
  • 0:08 - 0:12
    Köpeğim gerçekten beni seviyor mu,
    yoksa sadece bir ödül maması mı istiyor?
  • 0:13 - 0:18
    Köpeğimizin gerçekten bizi
    sevdiğini görmek kolay,
  • 0:18 - 0:20
    o tüylü küçük kafasında neler olduğunu
  • 0:20 - 0:24
    görmek kolay, değil mi?
  • 0:25 - 0:26
    Neler oluyor?
  • 0:27 - 0:29
    Bir şeyler oluyor.
  • 0:30 - 0:34
    Peki neden soru hep
    onların bizi sevip sevmediği.
  • 0:34 - 0:36
    Neden hep bizimle ilgili?
  • 0:36 - 0:39
    Niye böyle narsistiz?
  • 0:41 - 0:44
    Hayvanlara soracak
    başka bir soru buldum.
  • 0:46 - 0:47
    Siz kimsiniz?
  • 0:50 - 0:53
    İnsan zihninin, sadece insan zihninin
  • 0:53 - 0:58
    yeteneği olduğunu
    düşündüğümüz yetenekler var.
  • 0:58 - 1:00
    Ama bu doğru mu?
  • 1:00 - 1:04
    Diğer canlılar o beyinleriyle
    ne yapıyorlar?
  • 1:05 - 1:07
    Ne düşünüyorlar ve hissediyorlar?
  • 1:08 - 1:09
    Bilmenin bir yolu var mı?
  • 1:09 - 1:11
    Bence bir yolu var.
  • 1:11 - 1:13
    Bence birkaç yolu var.
  • 1:13 - 1:17
    Evrime bakabiliriz,
    beyinlerine bakabiliriz
  • 1:17 - 1:20
    ve neler yaptıklarını izleyebiliriz.
  • 1:21 - 1:25
    Aklımızda tutmamız gereken ilk şey:
    Bizim beynimiz kalıtımsal.
  • 1:26 - 1:30
    İlk nöronlar denizanalarından gelmiş.
  • 1:30 - 1:33
    Denizanaları ilk kordatları
    meydana getirmiş.
  • 1:33 - 1:37
    İlk kordatlar ilk omurgalıları
    meydana getirmiş.
  • 1:37 - 1:40
    Omurgalılar denizden gelmişler
  • 1:40 - 1:41
    ve işte biz buradayız.
  • 1:43 - 1:48
    Ancak bir nöronun, bir sinir hücresinin
    bir kerevitte, bir kuşta ve sizde
  • 1:48 - 1:52
    hâlâ aynı göründüğü doğru.
  • 1:52 - 1:56
    Bu kerevitin zihniyle ilgili
    ne anlama geliyor?
  • 1:57 - 1:58
    Bununla ilgili bir şey
    söyleyebilir miyiz?
  • 1:58 - 2:02
    Eğer bir kerevite bir sürü küçük
  • 2:03 - 2:05
    elektroşok verirseniz,
  • 2:05 - 2:07
    yuvasından her dışarı çıkmak istediğinde,
  • 2:08 - 2:10
    endişesinin arttığı ortaya çıkmıştır.
  • 2:11 - 2:15
    Eğer kerevite insanlardaki
    kaygı bozukluğunu
  • 2:15 - 2:17
    tedavi eden ilaçların aynısı verilirse,
  • 2:18 - 2:21
    rahatlayıp dışarı çıkıyor
    ve etrafı keşfediyor.
  • 2:22 - 2:25
    Kerevitin kaygılarını ne kadar
    umursadığımızı nasıl gösterebiliriz?
  • 2:26 - 2:27
    Çoğunlukla onları haşlıyoruz.
  • 2:27 - 2:29
    (Gülüşmeler)
  • 2:30 - 2:36
    Ahtapotlar alet kullanır,
    çoğu maymun da öyle
  • 2:36 - 2:38
    ve insan yüzünü tanırlar.
  • 2:39 - 2:44
    Bu omurgasızın maymuna benzer
    zekâsını nasıl methedersiniz?
  • 2:44 - 2:45
    Çoğunlukla haşlayarak.
  • 2:47 - 2:51
    Bir orfoz balığı, bir balığı bir mercan
    kayalığı içindeki yarığa kovaladığında,
  • 2:51 - 2:56
    bazen müren balığının
    uyuduğunu bildiği yere gider,
  • 2:56 - 3:00
    müren balığına
    "Beni takip et" sinyali verir
  • 3:00 - 3:02
    ve müren balığı da bu sinyali anlar.
  • 3:03 - 3:06
    Müren balığı yarığa girip balığı alabilir,
  • 3:06 - 3:08
    ama balık kaçabilir ve
    orfoz balığı da onu kapabilir.
  • 3:09 - 3:15
    Bu yeni keşfettiğimiz eski bir ortaklık.
  • 3:15 - 3:18
    Bu eski ortaklığı nasıl kutlayabiliriz?
  • 3:18 - 3:20
    Çoğunlukla kızartarak.
  • 3:21 - 3:25
    Onlardan çok, bizim hakkımızda bir şeyler
  • 3:25 - 3:27
    söyleyen bir düzen ortaya çıkıyor.
  • 3:28 - 3:30
    Deniz samurları alet kullanır
  • 3:30 - 3:33
    ve bebeklerine yaptıkları
    şeyi göstermek için
  • 3:33 - 3:37
    zaman harcarlar, buna öğretme denir.
  • 3:37 - 3:40
    Şempanzeler öğretmezler.
  • 3:41 - 3:45
    Orkalar öğretirler ve
    yiyeceklerini paylaşırlar.
  • 3:47 - 3:49
    Evrim yeni bir şeyler yaptığında,
  • 3:49 - 3:53
    yeni bir dönemece girmeden önce
  • 3:53 - 3:56
    stoktaki, hazırdaki parçalardan kullanır.
  • 3:56 - 3:58
    Beynimiz bize çok uzun bir zaman
  • 3:58 - 4:02
    geçtikten sonra geldi.
  • 4:02 - 4:06
    Şempanze beynine kıyaslayarak
    insan beynine bakarsanız,
  • 4:06 - 4:10
    gördüğünüz şey esasen çok büyük
    bir şempanze beynimiz olduğu.
  • 4:10 - 4:14
    Bizimkinin büyük olması iyi bir şey,
    çünkü biz gerçekten güvensiziz.
  • 4:14 - 4:16
    (Gülüşmeler)
  • 4:16 - 4:19
    Ama işte bir yunus,
  • 4:19 - 4:22
    daha fazla kıvrımı olan,
    daha büyük bir beyin.
  • 4:23 - 4:25
    Tamam, belki şöyle diyorsunuz,
    beyinler görüyoruz,
  • 4:26 - 4:28
    ama bu zihinler hakkında neler söylüyor?
  • 4:28 - 4:32
    Zihnin çalışmasını, davranışların
  • 4:32 - 4:34
    mantığında görebiliyoruz.
  • 4:35 - 4:38
    Şöyle ki bu filler gördüğünüz gibi,
  • 4:38 - 4:41
    belli ki dinleniyorlar.
  • 4:41 - 4:45
    Bebeklerinin uyuması için
    palmiye ağaçlarının altında
  • 4:46 - 4:48
    bir parça gölge buldular,
  • 4:48 - 4:51
    kendileriyse tetikte kalarak uyukladılar.
  • 4:51 - 4:54
    Bu görüntü tamamen mantıklı geliyor,
  • 4:54 - 4:58
    aynen kendi yaptıklarının da
    onlara mantıklı geldiği gibi,
  • 4:58 - 5:02
    çünkü aynı güneşin yörüngesi
    altında, aynı arazide,
  • 5:02 - 5:05
    aynı tehlikelerin uğultusunu dinlerken,
  • 5:05 - 5:10
    onlar kendileri hâline geldiler ve
    biz de kendimiz hâline geldik.
  • 5:11 - 5:13
    Çok uzun zamandır komşuyuz.
  • 5:13 - 5:16
    Kimse bu filleri rahatlamış sanamaz.
  • 5:16 - 5:19
    Belli ki bir şeyler konusunda endişeliler.
  • 5:19 - 5:21
    Ne hakkında endişeliler?
  • 5:22 - 5:25
    Turistlerin seslerini kaydedip
  • 5:25 - 5:30
    çalılara gizli bir hoparlörden
    bu kaydı çaldığınızda,
  • 5:30 - 5:34
    filler aldırmazlar, çünkü turistler
    hiçbir zaman filleri rahatsız etmez.
  • 5:34 - 5:39
    Ama mızrak taşıyarak,
    su çukurlarında karşılaştıklarında
  • 5:39 - 5:44
    çoğu zaman filleri yaralayan
    çobanların seslerini kaydederseniz,
  • 5:44 - 5:49
    filler toparlanıp saklı
    hoparlörden kaçacaklardır.
  • 5:49 - 5:52
    Filler sadece insanların olduğunu değil,
  • 5:52 - 5:55
    farklı çeşitte insanlar olduğunu,
  • 5:55 - 5:58
    bazılarının zararsız, bazılarınınsa
    zararlı olduğunu biliyorlar.
  • 5:58 - 6:03
    Bizim onları seyrettiğimizden daha
    uzun süredir bizi seyrediyorlar.
  • 6:03 - 6:06
    Bizi, bizim onları bildiğimizden
    daha iyi biliyorlar.
  • 6:06 - 6:09
    Aynı zorunluluklarımız var:
  • 6:09 - 6:14
    Bebeklerimize bakıyoruz, yiyecek
    buluyoruz, hayatta kalmaya çalışıyoruz.
  • 6:14 - 6:18
    İster Afrika'nın tepelerinde yürümek
    için donanımlı olalım,
  • 6:18 - 6:23
    isterse deniz altına dalmak için
    donanımlı olalım, esasen aynıyız.
  • 6:23 - 6:25
    Aslında akrabayız.
  • 6:25 - 6:27
    Fil aynı iskelete sahip,
  • 6:27 - 6:30
    orka aynı iskelete sahip,
  • 6:30 - 6:31
    biz de öyle.
  • 6:34 - 6:36
    Yardıma ihtiyaç olduğunda yardım görürüz.
  • 6:37 - 6:39
    Gençlerde merak görürüz.
  • 6:40 - 6:44
    Aile bağlarını görürüz.
  • 6:46 - 6:48
    Şefkati tanırız.
  • 6:49 - 6:51
    Kur yapma, kur yapmadır.
  • 6:52 - 6:55
    Sonra şöyle sorarız, "Bilinçliler mi?"
  • 6:55 - 6:58
    Genel anestezi aldığınızda,
    bilinçsiz hâle gelirsiniz,
  • 6:58 - 7:01
    bu da sizin hiçbir şeyi
    hissetmediğiniz anlamına gelir.
  • 7:01 - 7:05
    Bilinç, kısaca bir şeyler
    hissettiren şeydir.
  • 7:05 - 7:09
    Eğer görüyor, işitiyor, hissediyorsanız,
    bir şeylerin farkındaysanız,
  • 7:09 - 7:13
    bilinçlisiniz ve onlar da bilinçli.
  • 7:15 - 7:16
    Bazı insanlar,
  • 7:16 - 7:19
    insanları insan yapan belli
    şeylerin olduğunu söyler
  • 7:19 - 7:21
    ve bu şeylerden biri empatidir.
  • 7:21 - 7:27
    Empati, aklınızın yanınızdakilerle
    ruh hâlinizi eşleştirme kabiliyetidir.
  • 7:27 - 7:29
    Çok yararlı bir şeydir.
  • 7:29 - 7:31
    Yanınızdakiler hızlı
    hareket etmeye başlarsa,
  • 7:31 - 7:33
    acele etmeniz gerektiğini
    hissetmeniz lazım.
  • 7:33 - 7:35
    Şimdi hepimizin acelesi var.
  • 7:35 - 7:39
    Empatinin en eski türü bulaşıcı korkudur.
  • 7:39 - 7:42
    Eğer yanınızdakiler
    birden ürküp kaçarlarsa,
  • 7:42 - 7:44
    sizin için şunu söylemek iyi olmaz,
  • 7:44 - 7:47
    "Tanrım, herkesin niye
    kaçtığını merak ediyorum."
  • 7:47 - 7:48
    (Gülüşmeler)
  • 7:51 - 7:55
    Empati eskidir, ama empati
    hayattaki her şey gibi
  • 7:55 - 7:59
    değişken ölçeklidir ve
    kendine has detayları vardır.
  • 7:59 - 8:03
    Şöyle ki basit empati vardır:
    Kötü hissederseniz, beni kötü hissettirir.
  • 8:03 - 8:05
    Sizi mutlu görürüm, beni mutlu eder.
  • 8:05 - 8:08
    Sonra sempati dediğimiz şey vardır,
  • 8:08 - 8:10
    biraz daha mesafeli:
  • 8:10 - 8:14
    "Büyükannenizin vefatını
    duyduğuma çok üzüldüm.
  • 8:14 - 8:17
    Aynı acıyı hissetmiyorum, ama anlıyorum;
    ne hissettiğinizi biliyorum
  • 8:18 - 8:19
    ve bu beni endişelendiriyor."
  • 8:19 - 8:22
    Eğer sempati ile harekete
    geçmeye istekliysek,
  • 8:22 - 8:23
    ona şefkat deriz.
  • 8:24 - 8:28
    Bizi insan yapan şeyden
    çok uzak olmakla birlikte,
  • 8:28 - 8:31
    insan empatisi mükemmel
    olmaktan uzaktır.
  • 8:31 - 8:36
    Empati gösteren canlıları yakalıyoruz,
    öldürüyoruz ve onları yiyoruz.
  • 8:36 - 8:39
    Belki de tamam diyorsunuz,
    ama onlar farklı türler.
  • 8:39 - 8:43
    Bu bir yırtıcılık
    ve insanlar yırtıcıdır.
  • 8:43 - 8:48
    Ama kendi türümüze
    de çok iyi davranmıyoruz.
  • 8:49 - 8:52
    Hayvan davranışları hakkında
    sadece bir tek şey biliyor gibi
  • 8:52 - 8:56
    gözüken insanlar, insan düşüncelerini
    ve davranışlarını diğer türlere
  • 8:56 - 8:58
    atfetmemek gerektiğini bilir.
  • 8:59 - 9:01
    Bence bu aptalca,
  • 9:01 - 9:05
    çünkü insan düşünce ve davranışlarını
    diğer türlere atfetmek,
  • 9:05 - 9:09
    neler yaptıkları ve nasıl düşündükleri
    hakkında akla ilk gelen en iyi tahmin,
  • 9:09 - 9:12
    çünkü beyinleri esasında bizimkiyle aynı.
  • 9:12 - 9:14
    Aynı yapıya sahipler.
  • 9:14 - 9:19
    Bizde mizacı ve motivasyonu
    yaratan aynı hormonlar
  • 9:19 - 9:21
    onların beyinlerinde de var.
  • 9:23 - 9:28
    Avlandıkları zaman aç olduklarını,
    dilleri dışardayken yorgun olduklarını
  • 9:28 - 9:31
    ve yavrularıyla oynadıklarında
  • 9:31 - 9:34
    neşeli ve mutlu davrandıklarını
  • 9:34 - 9:36
    söylemek bilimsel değil;
  • 9:36 - 9:41
    bir şeyler deneyimleyebilme
    ihtimalleri hakkında bir fikrimiz yok.
  • 9:41 - 9:43
    Bu bilimsel değil.
  • 9:44 - 9:46
    Bir muhabir bana şöyle demişti,
  • 9:46 - 9:48
    "Belki, ama diğer hayvanların
    düşünebildiklerini
  • 9:48 - 9:51
    ve hissedebildiklerini gerçekten
    nasıl biliyorsunuz?"
  • 9:51 - 9:54
    Kitabıma koyduğum yüzlerce
  • 9:54 - 9:56
    bilimsel referansı taramaya başladım
  • 9:56 - 10:00
    ve cevabın odanın içinde, yanımda
    olduğunu fark ettim.
  • 10:00 - 10:03
    Köpeğim halıdan kalkıp
    bana doğru geldiğinde --
  • 10:03 - 10:05
    kanepeye değil, bana doğru --
  • 10:05 - 10:09
    ve sırtüstü yatıp karnını açtığında,
  • 10:09 - 10:12
    şöyle düşünüyordu,
    "Karnımın okşanmasını istiyorum.
  • 10:15 - 10:17
    Carl'a gidebileceğimi biliyorum,
  • 10:17 - 10:19
    o ne istediğimi anlayacaktır.
  • 10:20 - 10:23
    Ona güvenebileceğimi biliyorum,
    çünkü aileyiz.
  • 10:23 - 10:26
    Bu işi yapacaktır ve
    kendimi iyi hissedeceğim."
  • 10:26 - 10:28
    (Gülüşmeler)
  • 10:28 - 10:31
    Düşündü ve hissetti,
  • 10:31 - 10:34
    gerçekten bundan daha karmaşık değil.
  • 10:34 - 10:39
    Ancak diğer hayvanları görürüz
    ve şöyle deriz, "Bak orkalar,
  • 10:39 - 10:41
    kurtlar, filler:
  • 10:41 - 10:43
    Onlar öyle görmüyor."
  • 10:44 - 10:48
    Bu uzun yüzgeçli erkek, L41.
  • 10:48 - 10:50
    38 yaşında.
  • 10:50 - 10:54
    Tam sağındaki dişi ise L22.
  • 10:54 - 10:55
    44 yaşında.
  • 10:55 - 10:58
    Birbirlerini onlarca yıldır tanıyorlar.
  • 10:59 - 11:01
    Birbirlerinin kim olduğunu biliyorlar.
  • 11:01 - 11:02
    Arkadaşlarını biliyorlar.
  • 11:02 - 11:04
    Rakiplerini biliyorlar.
  • 11:04 - 11:06
    Hayatları uğraşılarının
    seyrini takip eder.
  • 11:07 - 11:09
    Nerede olduklarını her zaman bilirler.
  • 11:11 - 11:13
    Bu Philo adında bir fil.
  • 11:14 - 11:15
    Genç bir erkekti.
  • 11:16 - 11:17
    Bu dört gün sonraki hâli.
  • 11:19 - 11:24
    İnsanlar sadece acı hissetmiyor,
    çok fazla da yaratıyorlar.
  • 11:27 - 11:29
    Dişlerini çıkarmak istiyoruz.
  • 11:30 - 11:33
    Neden ölmelerini bekleyemiyoruz?
  • 11:36 - 11:39
    Filler bir zamanlar Akdeniz kıyılarından
  • 11:39 - 11:42
    ta Ümit Burnu'na kadar
    olan alana dağılmışlardı.
  • 11:42 - 11:45
    1980'de Orta ve Doğu Afrika'da
    fil sürüleri için
  • 11:45 - 11:47
    geniş alanlar vardı.
  • 11:47 - 11:52
    Şimdiyse alanları küçük
    parçalara ayrılmış durumda.
  • 11:52 - 11:56
    Yok olmaya götürdüğümüz
    hayvanların coğrafyası işte bu;
  • 11:56 - 12:00
    kardeş bir cins, yeryüzündeki
    en muhteşem yaratık.
  • 12:01 - 12:05
    Elbette Amerika Birleşik Devletleri'nde
    yaban hayatına daha çok dikkat ediyoruz.
  • 12:06 - 12:10
    Yellowstone Millî Parkı'ndaki
    bütün kurtları öldürdük.
  • 12:10 - 12:13
    Aslında Kanada sınırının güneyinde de
    bütün kurtları öldürdük.
  • 12:13 - 12:18
    Ancak park içinde, park bekçileri
    bunu 1920'lerde yaptı
  • 12:18 - 12:20
    ve 60 sene sonra
    geri getirmek zorunda kaldılar,
  • 12:20 - 12:23
    çünkü geyik sayısı
    kontrol edilemez hale geldi.
  • 12:25 - 12:26
    Sonra insanlar geldi.
  • 12:26 - 12:30
    Binlerce insan kurtları görmeye geldi,
  • 12:30 - 12:33
    dünyadaki en kolayca görülebilir kurtları.
  • 12:34 - 12:37
    Oraya gittim ve bu inanılmaz
    kurt ailesini seyrettim.
  • 12:37 - 12:38
    Bir sürü, bir ailedir.
  • 12:38 - 12:42
    Üreyen yetişkinleri ve
    birkaç neslin gençleri var.
  • 12:43 - 12:48
    En ünlü, en sağlam sürüyü
    Yellowstone Millî Parkı'nda seyrettim.
  • 12:48 - 12:52
    Sonra sınırın biraz
    dışında gezindiklerinde,
  • 12:52 - 12:54
    içlerinden iki yetişkin öldürüldü,
  • 12:54 - 12:56
    anne dâhil,
  • 12:57 - 12:59
    ki bazen ona alfa dişi deriz.
  • 13:00 - 13:04
    Geri kalan aile hemen
    kardeş rekabetine girdi.
  • 13:05 - 13:07
    Kız kardeşler diğer kız kardeşleri attı.
  • 13:08 - 13:11
    Soldaki günlerce ailesine
    geri katılmaya çalıştı.
  • 13:11 - 13:14
    İzin vermediler, çünkü kıskanıyorlardı.
  • 13:14 - 13:17
    İki yeni erkekten çok
    fazla ilgi görüyordu
  • 13:17 - 13:19
    ve daha gelişmiş olandı.
  • 13:19 - 13:20
    Bu onlar için çok fazlaydı.
  • 13:20 - 13:23
    Sonuçta parkın dışında
    dolaştı ve vuruldu.
  • 13:24 - 13:28
    Alfa erkeği kendi ailesinden
    çıkmaya mahkûm oldu.
  • 13:28 - 13:30
    Kış yaklaşırken
  • 13:30 - 13:34
    bölgesini, avlanma desteğini,
  • 13:34 - 13:37
    aile üyelerini ve arkadaşlarını kaybetti.
  • 13:39 - 13:43
    Onlara çok fazla acı veriyoruz.
  • 13:44 - 13:49
    Neden bize zarar verdiklerinden daha
    fazla zarar vermedikleri bir sır.
  • 13:50 - 13:53
    Bu balina, arkadaşlarıyla
    öldürdükleri gri balinanın
  • 13:53 - 13:56
    parçalarını yemeyi yeni bitirmişti.
  • 13:56 - 13:59
    Teknedeki bu insanların
    korkmaları için bir neden yoktu.
  • 14:00 - 14:02
    Bu balina T20.
  • 14:02 - 14:07
    İki arkadaşıyla beraber bir foku daha
    yeni üç parçaya ayırmıştı.
  • 14:07 - 14:10
    Fokun ağırlığı teknedeki
    insanlar kadar vardı.
  • 14:10 - 14:11
    Korkacak bir şeyleri yoktu.
  • 14:12 - 14:14
    Onlar fokları yiyorlar.
  • 14:15 - 14:16
    Peki neden bizi yemiyorlar?
  • 14:19 - 14:23
    Küçük çocuklarımız yanlarındayken
    onlara nasıl güvenebiliyoruz?
  • 14:24 - 14:30
    Neden orkalar yoğun siste
    kaybolan araştırmacılara gelip,
  • 14:30 - 14:34
    sis dağılıncaya dek onlara millerce
    yol gösterdiler
  • 14:34 - 14:37
    ve araştırmacıların evi işte
    orada, kıyıdaydı?
  • 14:37 - 14:39
    Bu bir kereden fazla oldu.
  • 14:41 - 14:44
    Bahamalar'da Denise Herzing
    adında bir kadın var,
  • 14:44 - 14:47
    benekli yunusları araştırıyor
    ve onu tanıyorlar.
  • 14:47 - 14:50
    O onları çok iyi biliyor.
    Hepsini tanıyor.
  • 14:50 - 14:52
    Yunuslar onu biliyor.
    Araştırma teknesini tanıyor.
  • 14:52 - 14:54
    Çıkıp geldiğinde büyük,
    mutlu bir kavuşma anı.
  • 14:54 - 14:58
    Yalnız bir kere ortaya çıktığında
    teknenin yanına gelmek istemediler
  • 14:58 - 15:00
    ve bu gerçekten garipti.
  • 15:00 - 15:02
    Ne olduğunu anlayamadılar,
  • 15:02 - 15:03
    ta ki biri güverteye çıkıp
  • 15:03 - 15:06
    teknedeki birinin yatağında
    uyurken öldüğünü
  • 15:06 - 15:08
    anons edinceye dek.
  • 15:09 - 15:13
    Yunuslar insanlardan birinin kalbinin
  • 15:13 - 15:14
    durduğunu nasıl biliyorlardı?
  • 15:15 - 15:17
    Neden önemsiyorlar?
  • 15:17 - 15:19
    Bu neden onları korkuttu?
  • 15:21 - 15:26
    Bu gizemli canlılar,
    bizimle birlikte dünyada bulunan,
  • 15:26 - 15:29
    neredeyse kendilerini
    hiç düşünmediğimiz bütün canlıların
  • 15:29 - 15:33
    zihinlerinde neler olduğuna
    işaret ediyorlar.
  • 15:34 - 15:36
    Güney Afrika'da bir akvaryumda
  • 15:36 - 15:40
    Dolly adında şişe burunlu
    yavru bir yunus vardı.
  • 15:40 - 15:46
    Süt emiyordu ve bir gün bir bakıcı
    sigara molası verdi,
  • 15:46 - 15:50
    pencereden havuzlarına doğru
    bakıyordu, sigara içerek.
  • 15:50 - 15:53
    Dolly geldi ve ona baktı,
  • 15:53 - 15:57
    annesine geri gitti,
    bir, iki dakika süt emdi,
  • 15:57 - 15:59
    pencereye geri geldi
  • 15:59 - 16:04
    ve başını duman gibi
    sarmalayan bir süt bulutu bıraktı.
  • 16:04 - 16:07
    Bir şekilde, bu bebek şişe burunlu yunus
  • 16:07 - 16:12
    dumanı temsil etmesi için
    sütü kullanma fikrini bulmuştu.
  • 16:12 - 16:16
    İnsanlar bir şeyi temsil etmesi
    için bir diğerini kullanınca,
  • 16:16 - 16:18
    ona sanat denir.
  • 16:18 - 16:20
    (Gülüşmeler)
  • 16:20 - 16:21
    Bizi insan yapan şeyler,
  • 16:21 - 16:24
    bizi insan yaptığını
    düşündüğümüz şeyler değil.
  • 16:25 - 16:27
    Bizi insan yapan şey,
  • 16:27 - 16:30
    bizim zihinlerimizle onların zihinlerinin
    sahip olduğu bütün şeyler içinde,
  • 16:30 - 16:33
    en uçta olan olmamız.
  • 16:34 - 16:37
    Biz bu dünyada var olmuş olan
  • 16:37 - 16:39
    en merhametli, en vahşi,
  • 16:39 - 16:44
    en yaratıcı ve en yıkıcı hayvanız
  • 16:44 - 16:48
    ve biz bütün bunların birbirine
    geçmiş hepsiyiz.
  • 16:49 - 16:54
    Ancak bizi insan yapan şey sevgi değil.
  • 16:54 - 16:57
    Bize özel bir şey değil.
  • 16:58 - 17:02
    Eşlerini umursayanlar bir tek biz değiliz.
  • 17:02 - 17:05
    Çocuklarını umursayanlar
    bir tek biz değiliz.
  • 17:07 - 17:12
    Albatroslar birkaç hafta boyunca sık sık
    altı, bazen de on bin mil
  • 17:12 - 17:16
    onları bekleyen yavrularına bir besin,
  • 17:16 - 17:18
    büyük bir yemek ulaştırmak için uçar.
  • 17:19 - 17:23
    Dünyadaki okyanusların
    en uzak adalarında yaşarlar
  • 17:23 - 17:26
    ve işte böyle görünür.
  • 17:27 - 17:32
    Yaşamı bir nesilden diğerine
    geçirmek, var oluş zinciridir.
  • 17:32 - 17:35
    Eğer bu durursa, hepsi biter.
  • 17:35 - 17:40
    Eğer kutsal bir şey varsa, bu odur
    ve bu kutsal ilişkiye
  • 17:40 - 17:42
    plastik çöplerimiz girer.
  • 17:43 - 17:45
    Bütün bu kuşların içinde
    artık plastik var.
  • 17:46 - 17:51
    Bu altı aylık bir albatros,
    tüylenmeye hazır,
  • 17:51 - 17:55
    kırmızı sigara
    çakmaklarıyla dolarak öldü.
  • 17:55 - 17:58
    Dünyayla olması gereken
  • 17:58 - 18:00
    ilişkimiz bu değil.
  • 18:00 - 18:03
    Ancak kendimizi beyinlerimizle
    ifade eden bizler,
  • 18:04 - 18:08
    hiçbir zaman sonuçları düşünmüyoruz.
  • 18:09 - 18:12
    Dünyaya yeni bir insan getirdiğimizde,
  • 18:12 - 18:17
    bebeklerimizi diğer canlıların
    yanında karşılıyoruz.
  • 18:17 - 18:19
    Duvarlara hayvan resimleri çiziyoruz.
  • 18:19 - 18:21
    Cep telefonu çizmiyoruz.
  • 18:21 - 18:23
    İşteki odalarımızı çizmiyoruz.
  • 18:23 - 18:27
    Tek başımıza olmadığımızı onlara
    göstermek için hayvanları çiziyoruz.
  • 18:27 - 18:29
    Bize eşlik edenler var.
  • 18:31 - 18:35
    Her Nuh'un gemisi resmindeki
    kurtuluşa layık görülen
  • 18:35 - 18:40
    her bir hayvan, şimdi
    ölüm tehlikesi altında
  • 18:40 - 18:42
    ve onların tufanları ise biziz.
  • 18:44 - 18:46
    Bir soru ile başlamıştık:
  • 18:46 - 18:48
    Bizi seviyorlar mı?
  • 18:50 - 18:52
    Başka bir soru soracağız:
  • 18:53 - 18:57
    Yalnızca devam etmelerini umursamak adına
  • 18:58 - 19:02
    sahip olduğumuz şeyi
    kullanmaya muktedir miyiz?
  • 19:05 - 19:06
    Çok teşekkürler.
  • 19:06 - 19:12
    (Alkış)
Title:
Hayvanlar ne düşünüyor ve hissediyor?
Speaker:
Carl Safina
Description:

Hayvanların beyinlerinde neler oluyor? Ne düşündüklerini ve hissettiklerini veya bunu yapıp yapmadıklarını bilebilir miyiz? Carl Safina bunu yapabileceğimizi düşünüyor. Ekoloji, biyoloji ve davranış bilimlerini içeren keşifler ve hikâyeler ile, balinaların, kurtların, fillerin ve albatrosların hikâyelerini bir araya getiriyor; tıpkı bizim düşündüğümüz, hissettiğimiz, alet kullandığımız ve duygularımızı ifade ettiğimiz gibi bizimle dünyayı paylaşan diğer canlıların – ve zihinlerin – de öyle olduklarını öne sürüyor.

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDTalks
Duration:
19:26

Turkish subtitles

Revisions Compare revisions