-
Hey
-
[cırtlak] Hey!
-
Dostum. Gel buraya.
-
Siz bunu biliyorsunuz ki...
-
Mmm...
-
Oy vermek yok.
-
Oy vermeye
ihtiyacınız yok
-
Siz oy vermemelisiniz.
-
Hımm...
-
Ama!
-
AMA.
-
Eğer siz geleceğe önem veriyorsanız...
-
Vergiler?
-
Benzin fiyatlarını umursuyorsanız.
-
Eğitim ve benzeri şeyleri önemsiyorsanız.
-
Böyle şeyleri umursuyorsanız...
-
O zaman siz oy vermelisiniz, dostlarım.
-
Kayıt yaptırdınız mı?
-
Seçmen kaydınızı yaptırmazsanız
dostlarım...
-
[şarkı şeklinde] Eyvah! Eyvah!
-
PAT!
-
En iyisi
kaydınızı yaptırın.
-
Eğer bu konuları
umursuyorsanız oy verin.
-
Yoksa ben sizin
-
kafanızın üstüne vururum
-
PAT!
-
PAT, KÜT, gibi seçler çıkararak.
-
ŞAK! KÜT!
-
Çünkü biliyorum dostlarım
-
Karete benzeri
-
şeyler biliyorum.
-
Bakmadığınız bir anda, dostlarım!
-
"Dostum, volkan patlıyor!"
-
PAT!
-
ŞAP!
-
PAT! KÜT!
-
Süper hızlı şekilde!
-
PAT! PAT!
-
PAT! PAT! PAT!
-
ŞAP! PAT!
-
Kafanın üstüne dostum!
-
Daha fazla uzatmayacağım.
-
Eğer sizi yolculuk yaparken yakalar
ve "Hey! Sen.
-
Oy verecek misin?
-
Kayıt yaptırdın mı?
-
Sen şöyle, [hafifçe] "Hayır."
-
PAT!
-
ŞAP!
-
[şarkı] Suratının ortasına tekme atacağım!
-
İşte bu kadar ciddiyim ben.
-
Bu bizim neslimiz için.
-
Çünkü biliyorsunuz ki tüm bu oluyor
-
Çünkü tüm bunlar oluyor.
-
Ekonomi
-
[şapırtı sesi] dibi görüyor.
-
Yere kadar.
-
Biz sadece arkamıza yaslanıp kalamayız.
-
Biliyorsunuz tüm bunlar gerçek.
-
Seçmen kaydını yaptırın.
-
Kayıt yaptırmıyor musunuz?
-
Sizi arıyor olacağım dostlarım.
-
Sizi bulacağım!
-
Ben şöyle yapacağım
[ince sesle] "Selam!"
-
siz de "Ah!" diye kalacaksınız
-
"Dostum, kavgacı olma!"
-
Ama hayır, kimseye dalaşma.
-
Tüm bu ciddiyetten gayrı
söylüyorum ki
-
Şiddet... Çözüm değil.
-
Ağzınızdan çıkan sözcükleri kullanın.
-
Bu bir dersti.
-
Bitti.
-
Bu bir dersti.
-
Görüşürüz!