Return to Video

Gizliliğin önemi

  • 0:01 - 0:04
    Bu odadaki herkesin,
    herhangi birine
  • 0:04 - 0:06
    sahip olduğuna emin olduğum
  • 0:06 - 0:08
    deneyimlere yönelik her tür video
    mevcut Youtube'da.
  • 0:08 - 0:10
    Yalnız olduğunu düşünen
  • 0:10 - 0:12
    bir bireyi içeriyor,
  • 0:12 - 0:15
    dışavurumcu bir tutumla uğraştırıyor ---
  • 0:15 - 0:18
    çılgınca şarkı söylemek, kıvrılarak
  • 0:18 - 0:20
    dansetmek, hafif seksüel hareketler ---
  • 0:20 - 0:23
    sadece aslında yalnız olmadıklarını,
  • 0:23 - 0:26
    gizlice izleyen birinin olduğunu
  • 0:26 - 0:28
    farketmek için, ki korku içinde,
  • 0:28 - 0:30
    yaptıklarını derhal bırakmalarına
  • 0:30 - 0:31
    neden olan şeyin farkedilişi.
  • 0:31 - 0:34
    Yüzlerindeki utanç
  • 0:34 - 0:36
    ve küçük düşme hissi aşikâr.
  • 0:36 - 0:38
    "Bu anca kimse
  • 0:38 - 0:39
    izlemiyorsa yapmayı istediğim
  • 0:39 - 0:43
    bir şey." hissi bu.
  • 0:43 - 0:45
    Son 16 aydır tuhaf
  • 0:45 - 0:47
    bir biçimde odaklandığım
  • 0:47 - 0:49
    işin özü bu,
  • 0:49 - 0:51
    mahremiyetin neden önemli olduğu sorusu,
  • 0:51 - 0:53
    Edward Snowden'ın, Birleşmiş Devletler
  • 0:53 - 0:56
    ve tüm dünyada bilinmeyen ortaklarının,
  • 0:56 - 0:59
    bir zamanlar emsalsiz bir özgürleşme
  • 0:59 - 1:01
    ve demokratikleşme aracı olarak
  • 1:01 - 1:03
    ilan edilmiş İnterneti,
  • 1:03 - 1:05
    emsalsiz bir rastgele
  • 1:05 - 1:08
    kitlesel denetim alanına dönüştürdüğüne
  • 1:08 - 1:11
    dair ifşalarının olanak sağlamasıyla,
  • 1:11 - 1:13
    küresel bir tartışma bağlamında
  • 1:13 - 1:17
    yükselen bir soru.
  • 1:17 - 1:19
    Bu tartışmada, kitlesel denetimden
  • 1:19 - 1:21
    rahatsız olan insanların bile
  • 1:21 - 1:23
    katıldığı, bu geniş çaplı saldırının
  • 1:23 - 1:25
    gerçek bir zararının olmadığı,
  • 1:25 - 1:27
    çünkü yalnızca kötü işler ile uğraşan
  • 1:27 - 1:29
    insanların bir şeyleri saklamak isteme
  • 1:29 - 1:33
    ve gizliliklerini önemseme sebepleri
  • 1:33 - 1:35
    olduğuna dair oldukça yaygın
  • 1:35 - 1:37
    olan bir düşünce var.
  • 1:37 - 1:40
    Bu dünya görüşü üstü kapalı olarak
  • 1:40 - 1:42
    iyi ve kötü olmak
    üzere dünyada iki
  • 1:42 - 1:44
    tür insanın olduğu önermesinde yerleşik.
  • 1:44 - 1:47
    Kötü insanlar, terör eylemlerini
  • 1:47 - 1:49
    tasarlayan veya şiddetli suçlar
  • 1:49 - 1:52
    ile bağı olanlardır ve bu yüzden
    yaptıklarını saklamak isterler,
  • 1:52 - 1:54
    gizliliklerini gözetme sebepleri vardır.
  • 1:54 - 1:57
    Ama aksine, iyi insanlar
  • 1:57 - 1:59
    işe giden, evine dönen, çocuk
  • 1:59 - 2:02
    yetiştiren, tv izleyen insanlardır.
  • 2:02 - 2:04
    İnterneti bomba eylemleri düzenlemek için
  • 2:04 - 2:07
    değil, haber okumak, tarif paylaşmak veya
  • 2:07 - 2:09
    çocuklarının planları için kullanırlar
  • 2:09 - 2:12
    ve bu insanlar yanlış bir şey yapmıyorlar
  • 2:12 - 2:14
    ve bu yüzden saklayacak bir şeyleri yok
  • 2:14 - 2:16
    ve devletin gözetlemesinden
  • 2:16 - 2:18
    korkmaları için sebep yok.
  • 2:18 - 2:20
    Bunu gerçekten söyleyen insanlar
  • 2:20 - 2:23
    alçak gönüllülüğün
    çok sıra dışı bir hâline
  • 2:23 - 2:25
    kendilerini kaptırmışlar.
  • 2:25 - 2:26
    Gerçekte söylüyor oldukları şey,
  • 2:26 - 2:29
    "Zararsız, tehdit teşkil etmeyen
  • 2:29 - 2:31
    ve sıkıcı biri olmaya razı oldum
  • 2:31 - 2:34
    çünkü devletin ne yaptığımı bilmesinden
  • 2:34 - 2:38
    gerçekten korkmuyorum."
  • 2:38 - 2:40
    Bu zihniyet, bence, en saf hâliyle,
  • 2:40 - 2:42
    Google'ın uzun dönem CEO'su
  • 2:42 - 2:44
    Eric Schmidt ile 2009'da
  • 2:44 - 2:47
    yapılan bir röportajda, kendisine
  • 2:47 - 2:49
    şirketinin dünyadaki milyonlarca insana
  • 2:49 - 2:52
    çok çeşitli yollarla yapılan
  • 2:52 - 2:54
    gizlilik saldırısı hakkında
    sorulduğunda verdiği
  • 2:54 - 2:56
    şu cevapta yer alıyor: "Eğer ki
  • 2:56 - 2:58
    insanların bilmesini istemediğin
  • 2:58 - 3:00
    bir şey yapıyorsan,
  • 3:00 - 3:04
    belki de en baştan hiç yapmamalısın."
  • 3:04 - 3:06
    Şimdi bu zihniyet için her türde şey
  • 3:06 - 3:08
    söylenebilir,
  • 3:08 - 3:11
    öncelikle bunu söyleyen insanlar,
  • 3:11 - 3:14
    gizliliğin önemsiz olduğunu söyleyen,
  • 3:14 - 3:17
    aslında buna inanmıyorlar
  • 3:17 - 3:18
    ve inanmadıklarını da
    gizliliğin önemli
  • 3:18 - 3:21
    olmadığını dillendirirken
    gizliliklerini
  • 3:21 - 3:24
    güvene almak için
    hiçbir adımdan geri durmayan
  • 3:24 - 3:27
    hareketleri sayesinde biliyoruz.
  • 3:27 - 3:29
    E-postalarına ve sosyal medya
  • 3:29 - 3:31
    hesaplarına şifre oluşturuyorlar,
  • 3:31 - 3:33
    yatak odalarına ve banyolarına
  • 3:33 - 3:34
    kilit takıyorlar;
  • 3:34 - 3:37
    tüm adımlar, diğer insanların,
  • 3:37 - 3:40
    özel olduğunu düşündükleri alana girişini
  • 3:40 - 3:43
    ve bilmelerini istemediklerini bilişini
    engellemek için tasarlanmış hâlde.
  • 3:43 - 3:46
    Aynı Eric Schmidt, Google'ın CEO'su,
  • 3:46 - 3:49
    Google'daki çalışanlarına, İnternet
  • 3:49 - 3:51
    magazini CNET ile, CNET'in
  • 3:51 - 3:53
    Eric Schmidt hakkında,
  • 3:53 - 3:56
    büyük ölçüde Google aramaları ve
  • 3:56 - 3:58
    diğer Google ürünleri sayesinde edinilmiş
  • 3:58 - 4:00
    bir sürü kişisel ve özel bilgiyle
  • 4:00 - 4:03
    dolu bir makale yayınlanmaları
    üzerine iletişimi kesmelerini
  • 4:03 - 4:06
    buyurdu. (Gülüşmeler)
  • 4:06 - 4:08
    Aynı bölünme 2010'da yapılan
  • 4:08 - 4:11
    yüz kızartıcı bir röportajda, gizliliğin
  • 4:11 - 4:14
    artık "sosyal bir norm" olmaktan
  • 4:14 - 4:17
    çıktığını bildiren, Facebook'un CEO'su
  • 4:17 - 4:20
    Mark Zuckerberg ile de görülebilir.
  • 4:20 - 4:22
    Geçen yıl, Mark Zuckerberg ve eşi
  • 4:22 - 4:24
    Palo Alto'da, sadece kendi evlerini değil
  • 4:24 - 4:28
    komşu olan dört evi de, diğer insanları,
  • 4:28 - 4:30
    kişisel hayatlarında yaptıklarını
  • 4:30 - 4:33
    görmekten alıkoyan, özel alanlarının
  • 4:33 - 4:36
    tadını çıkardıklarından emin olmak için
  • 4:36 - 4:39
    totalde 30 milyon dolara satın aldı.
  • 4:39 - 4:42
    Son 16 aydır, bu konuyu dünya
    genelinde tartışıyorum, biri
  • 4:42 - 4:44
    bana ne zaman "Gizlilik saldırıları
  • 4:44 - 4:46
    beni endişelendirmiyor çünkü
  • 4:46 - 4:47
    saklayacağım bir şey yok." dese,
  • 4:47 - 4:49
    her zaman aynı şeyi söylüyorum.
  • 4:49 - 4:51
    Bir kalem çıkarıyorum ve e-postamı
  • 4:51 - 4:53
    yazıyorum. "Bu benim e-postam.
  • 4:53 - 4:55
    Senden istediğim eve gittiğinde
  • 4:55 - 4:57
    bana tüm e-postalarının
  • 4:57 - 4:58
    şifrelerini yollaman, sadece
  • 4:58 - 5:01
    güzel, saygıdeğer, adına olan iş hesapları
  • 5:01 - 5:02
    değil de hepsi,
  • 5:02 - 5:04
    çünkü online yaptığın her ne ise
  • 5:04 - 5:06
    bakabilmek istiyorum, istediğimi
  • 5:06 - 5:09
    okuyabilmek, ilginç bulduğumu
    paylaşabilmek istiyorum.
  • 5:09 - 5:11
    Sonuçta kötü biri değilsen,
  • 5:11 - 5:12
    yanlış bir şey yapmıyorsan,
  • 5:12 - 5:15
    saklayacak bir şeyin olmasa gerek."
  • 5:15 - 5:19
    Tek bir kişi bile teklifimi kabul etmedi.
  • 5:19 - 5:23
    Ben o --- (Alkışlar)
  • 5:23 - 5:26
    Ben e-postamı dindarca sürekli yokluyorum.
  • 5:26 - 5:29
    Oldukça ıssız bir yer.
  • 5:29 - 5:31
    Ve bunun bir sebebi var,
  • 5:31 - 5:33
    o da biz insanların, kişisel gizliliğin
  • 5:33 - 5:35
    önemini sözde reddedenlerimiz de
  • 5:35 - 5:38
    dâhil, bunun esaslı önemini
  • 5:38 - 5:40
    içgüdüsel olarak
  • 5:40 - 5:42
    anladığı.
  • 5:42 - 5:45
    İnsan olarak sosyal hayvanlar olduğumuz
  • 5:45 - 5:47
    doğru, ki bu diğer insanların yaptığımızı
  • 5:47 - 5:50
    söylediğimizi, düşündüğümüzü bilmelerine
  • 5:50 - 5:54
    ihtiyaç duymamız demek ve bu nedenle
    bilgilerimizi online gönüllü yayınlıyoruz.
  • 5:54 - 5:57
    Ama özgür ve tatminkâr bir birey olmak
  • 5:57 - 5:59
    için diğerlerinin yargıcı bakışlarından
  • 5:59 - 6:01
    özgür olacağımız bir yere gitme
  • 6:01 - 6:05
    ihtiyacımız da aynı derecede gerekli.
  • 6:05 - 6:07
    Bunu istememizin bir nedeni var,
  • 6:07 - 6:10
    ve bu neden hepimizin --- yalnızca
  • 6:10 - 6:14
    terörist ve suçluların değil, hepimizin --
  • 6:14 - 6:16
    saklayacak şeyleri olması.
  • 6:16 - 6:18
    Fizyoloğumuza veya avukatımıza,
  • 6:18 - 6:21
    psikoloğumuza veya eşimize, arkadaşımıza,
  • 6:21 - 6:25
    söylemek istediğimiz, başkaları öğrense
  • 6:25 - 6:27
    incineceğimiz, yaptığımız ve düşündüğümüz
  • 6:27 - 6:29
    bir sürü şey var.
  • 6:29 - 6:31
    İnsanların bilmesine razı olduğumuz,
  • 6:31 - 6:34
    söylediğimiz, düşündüğümüz, yaptığımız
  • 6:34 - 6:36
    türlü şeye dair yargıda bulunuyoruz
  • 6:36 - 6:38
    ve söylediğimiz, düşündüğümüz, yaptığımız
  • 6:38 - 6:40
    türlü şeyi kimse bilmesin istiyoruz.
  • 6:40 - 6:43
    İnsanlar kolayca gizliliklerine önem
  • 6:43 - 6:45
    vermediklerini iddia edebilirler
  • 6:45 - 6:50
    ama eylemleri
    bu inancın gerçekliğini çürütür.
  • 6:50 - 6:54
    Gizliliğin evrensel ve içgüdüsel olarak
  • 6:54 - 6:56
    çok istenmesinin bir nedeni var.
  • 6:56 - 6:58
    Bu yalnızca havayı solumak veya
  • 6:58 - 7:00
    suyu içmek gibi
    refleksif bir hareket değil.
  • 7:00 - 7:03
    Bunun nedeni,
    gözetlenebildiğimiz, izlenebildiğimiz
  • 7:03 - 7:06
    bir durumda olduğumuzda,
  • 7:06 - 7:08
    tavırlarımızın dramatik şekilde değişmesi.
  • 7:08 - 7:11
    İzlendiğimizi düşündüğümüzde aklımızdan
  • 7:11 - 7:13
    geçen davranışsal seçenekler yelpazesi
  • 7:13 - 7:15
    şiddetle daralır.
  • 7:15 - 7:17
    Bu gayet, insan doğasına dair,
  • 7:17 - 7:20
    sosyal bilimin, edebiyatın, dinin
  • 7:20 - 7:22
    ve neredeyse her alandan disiplinin
  • 7:22 - 7:24
    tanıdığı bir gerçek.
  • 7:24 - 7:27
    Biri izleniyor olabileceğini düşündüğünde,
  • 7:27 - 7:29
    içinde bulunduğu davranışın
  • 7:29 - 7:31
    çok daha fazla uyumcu ve itaatkâr
  • 7:31 - 7:32
    olduğunu kanıtlayan düzinelerce
  • 7:32 - 7:36
    psikolojik inceleme mevcut.
  • 7:36 - 7:39
    İnsan utancı, bundan kaçma isteği gibi
  • 7:39 - 7:42
    çok güçlü bir motivasyon unsuru
  • 7:42 - 7:44
    ve insanların izlendikleri
  • 7:44 - 7:46
    durumlarda kendi
    faaliyetlerinin yan ürünü olan
  • 7:46 - 7:49
    değil de başkalarının beklentileri ile
  • 7:49 - 7:51
    veya toplumsal tutuculuğun
  • 7:51 - 7:53
    buyrukları ile ilintili
  • 7:53 - 7:57
    kararlar vermelerinin sebebi de budur.
  • 7:57 - 8:00
    Bu farkındalık en güçlü şekilde, ilk defa
  • 8:00 - 8:04
    kurumların çok büyük ve
    merkezileştirildikleri hâle geldiği,
  • 8:04 - 8:06
    artık gözetleyemedikleri ve bu sebeple
  • 8:06 - 8:08
    ferdi üyelerinin her birini kontrol
  • 8:08 - 8:11
    edemedikleri endüstri çağının habercisi
  • 8:11 - 8:13
    olan önemli bir problemi
  • 8:13 - 8:14
    çözmeye koyulan 18. yüzyıl filozofu
  • 8:14 - 8:17
    Jeremy Bentham'ın pragmatik
    hedefleri adına sömürülmüştür
  • 8:17 - 8:19
    ve onun akıl ettiği çözüm ise,
  • 8:19 - 8:22
    özünde; ana niteliği
  • 8:22 - 8:24
    kurumun merkezinde yer alan devasa
  • 8:24 - 8:27
    bir kulenin inşası olan,
  • 8:27 - 8:29
    kurumu yönetenin her an hepsini
    izleyememelerine
  • 8:29 - 8:32
    rağmen herhangi bir anda herhangi bir
  • 8:32 - 8:34
    mahkumu izleyebileceği, panoptikon
  • 8:34 - 8:37
    adını verdiği hapishanelerde uygulanması
  • 8:37 - 8:40
    düşünülmüş mimari bir tasarımdı.
  • 8:40 - 8:42
    Ve bu tasarımda elzem olan,
  • 8:42 - 8:44
    mahkumlar tamamiyle panoptikonu,
  • 8:44 - 8:47
    kuleyi göremezdi, ve dolayısıyla hiçbir
  • 8:47 - 8:49
    zaman izlenip izlenmediklerini
  • 8:49 - 8:51
    veya ne zaman olduğunu bile bilemezlerdi.
  • 8:51 - 8:54
    Ve onu bu buluşta en çok heyecanlandıran,
  • 8:54 - 8:56
    mahkumların, mümkün olan her anda
  • 8:56 - 8:59
    izlendiklerini varsayacak olmaları ki
  • 8:59 - 9:01
    bunun da boyun eğme
  • 9:01 - 9:03
    ve itaat adına en üst düzey
  • 9:03 - 9:06
    uygulayıcı olacağı idi.
  • 9:06 - 9:09
    20. yüzyıl Fransız filozofu
    Michel Foucault
  • 9:09 - 9:11
    bu modelin yalnızca hapishaneler değil,
  • 9:11 - 9:14
    insan davranışını kontrol etmeyi gözeten
  • 9:14 - 9:16
    her kurum için kullanılabileceğini gördü:
  • 9:16 - 9:19
    okullar, hastahaneler, fabrikalar,
  • 9:19 - 9:21
    işyerleri. Ve dediği, Bentham tarafından
  • 9:21 - 9:24
    keşfedilen bu zihniyetin, bu çerçevenin,
  • 9:24 - 9:27
    artık tiranlığın aleni silahlarına ihtiyaç
  • 9:27 - 9:29
    duymayan modern toplumlarda,
  • 9:29 - 9:31
    batı toplumlarında, toplumsal
  • 9:31 - 9:33
    kontrolde anahtar araçlar olduğu idi ---
  • 9:33 - 9:35
    muhalifleri cezalandırmak, mahkum etmek,
  • 9:35 - 9:39
    öldürmek, yasal olarak belli bir partiye
  • 9:39 - 9:41
    bağlılığı mecbur etmek --- çünkü
  • 9:41 - 9:44
    kitlesel denetim zihinde,
  • 9:44 - 9:45
    çok daha ince olmasına rağmen
  • 9:45 - 9:47
    sosyal normlara ve sosyal tutuculuğa
  • 9:47 - 9:50
    uyumu kolaylaştırmanın çok daha etkili
  • 9:50 - 9:52
    bir yolu olan
  • 9:52 - 9:54
    bir hapishane yaratır, kaba kuvvetin
  • 9:54 - 9:56
    olabileceğinden çok daha etkili.
  • 9:56 - 9:59
    Denetim ve gizlilikle ilgili en simgesel
  • 9:59 - 10:03
    edebi eser hepimizin okulda öğrendiği ve
  • 10:03 - 10:06
    bu yüzden neredeyse klişeye dönüşen,
    George Orwell'in "1984" romanıdır.
  • 10:06 - 10:10
    Aslında, denetimle ilgili bir tartışmada
    onu her gündeme getirdiğinizde,
  • 10:10 - 10:12
    insanlar direkt uygulanamaz bularak
    reddederler
  • 10:12 - 10:13
    ve derler ki:
  • 10:13 - 10:17
    "Ah, yalnız '1984'te, insanların evinde
    monitörler vardı, her saniye
  • 10:17 - 10:19
    izleniyorlardı ve bunun bizim yüz yüze
  • 10:19 - 10:22
    geldiğimiz denetim durumu ile
    hiç alakası yok."
  • 10:22 - 10:25
    Bu Orwell'in "1984"te değindiği uyarıların
  • 10:25 - 10:28
    hakiki bir kökten yanlış anlaşılması.
  • 10:28 - 10:30
    Onun değiniyor olduğu uyarı
  • 10:30 - 10:31
    herkesin her zaman görüntülendiği
  • 10:31 - 10:33
    değil de insanların her an izlenebileceği
  • 10:33 - 10:35
    farkındalığında olduğu bir denetim
  • 10:35 - 10:37
    durumu ile ilgiliydi.
  • 10:37 - 10:40
    Orwell'in sözcüsü Winston Smith'in karşı
  • 10:40 - 10:42
    karşıya kalınan denetim sistemini
  • 10:42 - 10:44
    tarif edişi:
  • 10:44 - 10:46
    "Tabii ki, her an izlenip izlenmediğini
  • 10:46 - 10:48
    bilmenin bir yolu yoktu."
    Devam ediyor,
  • 10:48 - 10:50
    "Her halükârda, ne zaman
  • 10:50 - 10:51
    isterlerse kablonu fişe
  • 10:51 - 10:53
    takabiliyorlardı.
  • 10:53 - 10:56
    Çıkardığın her sese kulak misafiri
  • 10:56 - 10:58
    olunduğu ve karanlık yokken
  • 10:58 - 11:00
    her hareketinin mercek altına alındığı,
  • 11:00 - 11:03
    alışkanlıktan içgüdüye dönüşen
  • 11:03 - 11:05
    bir varsayımda yaşamalıydın,
    yaşıyordun da."
  • 11:05 - 11:09
    Semavi dinler benzer bir şekilde
  • 11:09 - 11:12
    her şeyi bilmesi sayesinde sürekli
  • 11:12 - 11:14
    her yaptığını izleyen, görünmez, âlim
  • 11:14 - 11:16
    bir otoriteyi farzeder, ki bu asla mahrem
  • 11:16 - 11:18
    bir anın olmadığı, diktalara boyun eğmenin
  • 11:18 - 11:20
    nihai zorlayıcısı
  • 11:20 - 11:23
    anlamına gelir.
  • 11:23 - 11:26
    Tüm bu görünüşte benzeşmeyen işlerin
  • 11:26 - 11:29
    anladığı şey, ulaştığı sonuç,
  • 11:29 - 11:31
    insanların her an izlenebildiği
  • 11:31 - 11:34
    bir toplumun uyumluluk,
  • 11:34 - 11:36
    boyun eğme ve teslim olma
  • 11:36 - 11:39
    geliştiren bir toplum olduğudur,
  • 11:39 - 11:40
    ki bu en aleniden en üstü kapalıya
  • 11:40 - 11:42
    her tiranın, bu sistemi
  • 11:42 - 11:44
    arzu etmesinin sebebidir.
  • 11:44 - 11:47
    Diğer taraftan, daha da önemlisi,
  • 11:47 - 11:49
    bu bir özel yaşam alanı,
  • 11:49 - 11:52
    diğerlerinin yargıcı bakışları üstümüze
  • 11:52 - 11:56
    dikilmeden, yaratıcılık ve keşif
  • 11:56 - 11:59
    ve ihtilafın sadece orada
    ikamet ettiği, düşünebileceğimiz
  • 11:59 - 12:03
    ve akıl yürütebileceğimiz ve etkileşime
  • 12:03 - 12:06
    geçebileceğimiz bir yere gitme becerimiz,
  • 12:06 - 12:08
    işte bu yüzden sürekli
  • 12:08 - 12:10
    gözetlendiğimiz bir toplumun
  • 12:10 - 12:12
    varlığına izin verdiğimizde
  • 12:12 - 12:15
    bireysel özgürlüğün ciddi biçimde
  • 12:15 - 12:18
    sakatlanmasına izin veririz.
  • 12:18 - 12:21
    Bu zihniyetle ilgili incelemek istediğim
  • 12:21 - 12:23
    son nokta, sadece
    yanlış şeyler yapan
  • 12:23 - 12:27
    insanların saklayacak bir şeyleri olması
    ve bu yüzden gizliliği önemsemeleri
  • 12:27 - 12:31
    düşüncesi ki iki çok yıkıcı mesajı
  • 12:31 - 12:33
    sağlamlaştırır, iki yıkıcı ders,
  • 12:33 - 12:35
    ilki, yalnızca gizliliği
  • 12:35 - 12:37
    önemseyen, gizliliği arayan
  • 12:37 - 12:39
    insanlar tanım olarak
  • 12:39 - 12:43
    kötü insanlardır.
  • 12:43 - 12:45
    Bu her türlü nedenle kaçınmamız
  • 12:45 - 12:48
    gereken bir sonuç, en çok da,
  • 12:48 - 12:51
    "kötü şeyler yapan biri," dediğinizde
  • 12:51 - 12:53
    muhtemelen terör eylemi
  • 12:53 - 12:56
    düzenlemek gibi şeyleri
    kastediyorsunuz
  • 12:56 - 12:58
    veya şiddetli suçlarla uğraşı,
  • 12:58 - 13:01
    gücü elinde bulunduran insanların
  • 13:01 - 13:03
    "kötü şeyler yapmak" derken kastettiğinin
  • 13:03 - 13:05
    çok daha dar bir mevhumu.
  • 13:05 - 13:07
    Onlar için "kötü şeyler yapmak" tipikçe
  • 13:07 - 13:10
    kendi gücümüzün çalışılması için değerli
  • 13:10 - 13:14
    olan mücadeleler gibi bir şeyler yapmak.
  • 13:14 - 13:15
    Diğer ciddi yıkıcı ve hatta bence
  • 13:15 - 13:17
    daha sinsi olan ders ise
  • 13:17 - 13:20
    bu zihniyeti kabul etmekten ileri gelen
  • 13:20 - 13:23
    bu zihniyeti kabul edenlerin
  • 13:23 - 13:26
    kabul ettiği bir pazarlık,
  • 13:26 - 13:28
    ki o da şu:
  • 13:28 - 13:30
    Ancak ve ancak kendini,
  • 13:30 - 13:32
    politik güce sahip olanlar için,
  • 13:32 - 13:34
    yeterince zararsız, yeterince
  • 13:34 - 13:36
    göz korkutmayan bir hâle getirmeye
  • 13:36 - 13:39
    istekli olursan denetimin
  • 13:39 - 13:41
    tehlikelerinden özgür olabilirsin.
  • 13:41 - 13:43
    Yalnızca farklı görüşte olanların,
  • 13:43 - 13:45
    güce meydan okuyanların,
  • 13:45 - 13:47
    kaygılanacak bir şeyi olur.
  • 13:47 - 13:50
    Bu dersten kaçınmayı istememiz
    için de her türlü neden mevcut.
  • 13:50 - 13:52
    Şu anda böyle bir davranış içinde
  • 13:52 - 13:54
    olmak istemeyen biri olabilirsiniz
  • 13:54 - 13:57
    ama bir noktada,
    gelecekte, isteyebilirsiniz.
  • 13:57 - 13:58
    Hiçbir zaman istemeyeceğinize
  • 13:58 - 14:00
    karar vermiş olsanız bile
  • 14:00 - 14:02
    isteyen ve direnmeyi başaran
  • 14:02 - 14:04
    ve güç sahiplerine muhalif olan
  • 14:04 - 14:06
    diğer insanların olduğu gerçeği ---
  • 14:06 - 14:08
    muhalifler, gazeteciler,
  • 14:08 - 14:10
    aktivistler ve aralıktaki diğerleri ---
  • 14:10 - 14:12
    hepimizi sağlamayı istememiz gereken
  • 14:12 - 14:15
    kolektif iyiliğe getiren bir şey.
  • 14:15 - 14:17
    Bir toplumun ne kadar özgür olduğunun
  • 14:17 - 14:20
    ölçüsünün iyi, uyumlu, itaatkâr
  • 14:20 - 14:22
    vatandaşlarına değil de farklı görüşte
  • 14:22 - 14:24
    olan ve tutuculuğa direnen vatandaşlarına
  • 14:24 - 14:26
    karşı olan tutumunun olması
  • 14:26 - 14:29
    aynı derecede kritik.
  • 14:29 - 14:31
    Ama en önemli neden
  • 14:31 - 14:33
    bir kitlesel denetim sisteminin
  • 14:33 - 14:36
    her şekilde kendi özgürlüğümüzü
    baskılaması.
  • 14:36 - 14:38
    Her tür davranış değişikliğini,
  • 14:38 - 14:40
    gerçekleştiğini bilişimiz bile olmadan
  • 14:40 - 14:43
    sınır-dışı hâle getirir.
  • 14:43 - 14:46
    Meşhur sosyalist aktivist Rosa Luxemburg,
  • 14:46 - 14:48
    bir keresinde, "Hareket hâlinde olmayan
  • 14:48 - 14:51
    zincirlerini farkedemez." demişti.
  • 14:51 - 14:54
    Kitlesel denetimin görünmez ve saptanamaz
  • 14:54 - 14:56
    zincirlerini eritmeyi deneyebiliriz,
  • 14:56 - 14:59
    yine de bize dayattığı kısıtlamaların
  • 14:59 - 15:01
    daha az tesirli hâle gelmeyecektir.
  • 15:01 - 15:03
    Çok teşekkürler.
  • 15:03 - 15:04
    (Alkışlar)
  • 15:04 - 15:06
    Teşekkürler.
  • 15:06 - 15:11
    (Alkışlar)
  • 15:11 - 15:13
    Teşekkürler.
  • 15:13 - 15:16
    (Alkışlar)
  • 15:19 - 15:22
    Bruno Giussani: Glenn, teşekkürler.
  • 15:22 - 15:24
    Dava inandırıcı, söylemeliyim,
  • 15:24 - 15:25
    ama sakıncası yoksa seni birkaç
  • 15:25 - 15:29
    soru için son 16 aya ve Edward Snowden'a
  • 15:29 - 15:31
    geri getirmek istiyorum.
  • 15:31 - 15:33
    İlki sana kişisel.
  • 15:33 - 15:36
    Hepimiz ortağının tutuklanmasını okuduk.
  • 15:36 - 15:40
    David Miranda, Londra'da, ve başka
  • 15:40 - 15:42
    zorluklar, ama kişisel
  • 15:42 - 15:45
    yükümlülük ve risk açısından
  • 15:45 - 15:47
    dünyanın en büyük egemen organizasyonları
  • 15:47 - 15:51
    ile boy ölçüşmenin senin üstündeki
    baskısının kolay olmadığını varsayıyorum.
  • 15:51 - 15:52
    Bize biraz bundan bahset.
  • 15:52 - 15:54
    Glenn Greenwald:
    Yani, bence
  • 15:54 - 15:56
    olanlardan biri de
  • 15:56 - 15:58
    insanların cesaretinin bu açıdan
  • 15:58 - 16:01
    bulaşıcı olması ve ben ve
    çalıştığım gazeteciler kesinlikle riskin
  • 16:01 - 16:03
    farkında olmamıza rağmen ---
  • 16:03 - 16:05
    Birleşik Devletler dünyadaki
    en güçlü ülke olmaya devam
  • 16:05 - 16:07
    ediyor ve kendi iradenizle binlerce
  • 16:07 - 16:09
    sırrını ifşa ettiğinizde
  • 16:09 - 16:12
    takdir etmiyor ---
  • 16:12 - 16:15
    29 yaşında, gayet sıradan
  • 16:15 - 16:17
    bir çevrede yetişmiş sıradan
  • 16:17 - 16:20
    birinin Edward Snowden'ın
  • 16:20 - 16:23
    riske ettiği prensibe dayalı cesaret
    üzerinde çalıştığını görmek
  • 16:23 - 16:26
    hayatının geri kalanını hapishanede
    geçireceğini bilmek
  • 16:26 - 16:27
    kendilerinin de
  • 16:27 - 16:29
    bu gibi bir davranışta bulunmaya
  • 16:29 - 16:31
    kalkışabileceklerini
  • 16:31 - 16:33
    fark etmeleri adına, bana ve diğer
  • 16:33 - 16:36
    gazetecilere, ve bence, ispiyoncular
    dâhil her yerden insana ilham verdi.
  • 16:36 - 16:39
    BG: Ed Snowden'la ilişkini
    merak ediyorum, çünkü
  • 16:39 - 16:42
    onunla çok fazla konuştun
  • 16:42 - 16:44
    ve hâlâ da devam ediyorsun
  • 16:44 - 16:46
    ama kitabında ona asla Edward
  • 16:46 - 16:50
    dememişsin veya "Snowden." Neden?
  • 16:50 - 16:51
    GG: Yani, eminim bu, bir grup
  • 16:51 - 16:55
    psikoloğun inceleyeceği bir şey.
    (Gülüşmeler)
  • 16:55 - 16:58
    Açıkçası bilmiyorum. Bence sebebi
  • 16:58 - 17:02
    onun önemli maksatlarından birinin,
  • 17:02 - 17:04
    bence onun en önemli taktiği,
  • 17:04 - 17:06
    ifşa materyallerinden
  • 17:06 - 17:10
    dikkati dağıtmanın yollarından birinin
    odağı onun üstünde kişiselleştirmek
  • 17:10 - 17:12
    ve denemek olduğunu bilmesi oluşuydu
  • 17:12 - 17:14
    ve bu nedenle medyanın dışında kaldı.
  • 17:14 - 17:16
    Kişisel hayatının inceleme
  • 17:16 - 17:18
    öznesi olmamasına çabaladı
  • 17:18 - 17:21
    ve dolayısıyla ona Snowden demek
  • 17:21 - 17:24
    onu bu önemli tarihsel karakter
    olarak tanımanın bir yolu sadece,
  • 17:24 - 17:26
    materyalden dikkati dağıtacak
  • 17:26 - 17:29
    şekilde karakterize etmektense.
  • 17:29 - 17:31
    Moderatör: Yani onun ifşaları,
  • 17:31 - 17:32
    senin analizin, diğer gazetecilerin
  • 17:32 - 17:35
    işleri, hakikaten tartışmayı geliştirdi
  • 17:35 - 17:38
    ve birçok devlet, Brezilya mesela,
    tepki verdi
  • 17:38 - 17:40
    İnternetin dizaynını bir nebze
  • 17:40 - 17:43
    değiştirecek proje ve uygulamalar gibi.
  • 17:43 - 17:46
    O anlamda çok fazla şey gerçekleşiyor.
  • 17:46 - 17:48
    Ama ben merak ediyorum, senin için
  • 17:48 - 17:50
    oyunun sonu ne?
  • 17:50 - 17:51
    Hangi noktada, tamam,
  • 17:51 - 17:54
    gerçekten kadranı ilerletmeyi
    başardık diyeceksin?
  • 17:54 - 17:57
    GG: Yani, bir gazeteci olarak benim için
  • 17:57 - 17:59
    oyunun sonu gayet açık, dikkate değer
  • 17:59 - 18:01
    ve meydana çıkması zorunlu
    her bir belgenin
  • 18:01 - 18:03
    ifşa olmakla sonuçlandığından
  • 18:03 - 18:04
    emin olmak
  • 18:04 - 18:07
    ve en baştan tutulmaması gereken
    sırların meydana çıkmakla
  • 18:07 - 18:08
    sonuçlanması.
  • 18:08 - 18:10
    Bana göre, bu gazeteciliğin özü
  • 18:10 - 18:11
    ve benim bağlılıkla yaptığım şey.
  • 18:11 - 18:14
    Daha fazlasıyla birlikte, tüm bahsettiğim
  • 18:14 - 18:16
    sebeplerden ötürü kitlesel denetimi iğrenç
  • 18:16 - 18:18
    bulan biri olarak, buna, dünya devletleri,
  • 18:18 - 18:21
    hedefledikleri insanın yanlış bir şey
  • 18:21 - 18:23
    yaptığına bir mahkemeyi ya da kurulu
  • 18:23 - 18:25
    ikna etmedikçe, nüfuslarının
  • 18:25 - 18:27
    tamamını gözetime ve denetime
  • 18:27 - 18:29
    maruz bırakamayana kadar
  • 18:29 - 18:32
    sonlanmayacak bir iş olarak baktım.
  • 18:32 - 18:35
    Bence, gizliliğin
    yenilenebileceği yol bu.
  • 18:35 - 18:37
    BG: Snowden, TED'de
    gördüğümüz üzere,
  • 18:37 - 18:40
    kendini demokratik değerlerin
  • 18:40 - 18:42
    ve demokratik prensiplerin
    savunucusu olarak
  • 18:42 - 18:44
    tanımlama ve gösterme konusunda net.
  • 18:44 - 18:47
    Fakat öte yandan, insanlar
    bunların onun yegâne
  • 18:47 - 18:49
    motivasyonları olduğundan şüphe etti.
  • 18:49 - 18:51
    Para dönmediğine, bu sırların
  • 18:51 - 18:52
    bazılarını satmadığına, özellikle
  • 18:52 - 18:54
    Birleşik Devletler'in şu anda
  • 18:54 - 18:56
    en iyi arkadaşları olmadığı aşikâr
  • 18:56 - 18:59
    olan Çin'e ve Rusya'ya,
  • 18:59 - 19:01
    inanmakta güçlük çektiler.
  • 19:01 - 19:03
    Ve eminim bu odadaki çoğu kişi
  • 19:03 - 19:05
    aynı şeyi merak ediyor.
  • 19:05 - 19:07
    Snowden'ın henüz görmediğimiz
  • 19:07 - 19:09
    bir kısmı olabileceğini düşünüyor musun?
  • 19:09 - 19:13
    GG: Hayır, bunu saçma
    ve aptalca buluyorum.
  • 19:13 - 19:15
    (Gülüşmeler) Eğer isterseniz
  • 19:15 - 19:17
    ve biliyorum yalnızca şeytanın avukatını
  • 19:17 - 19:21
    oynuyorsunuz, ama sırları
  • 19:21 - 19:23
    başka bir ülkeye satmak isteseydiniz,
  • 19:23 - 19:24
    ki yapabilirdi ve bunu yaparak
  • 19:24 - 19:26
    çok zengin olabilirdi,
  • 19:26 - 19:28
    yapacağınız en
    son şey o sırları alıp
  • 19:28 - 19:31
    gazetecilere vermek ve
    yayınlamalarını istemek olurdu
  • 19:31 - 19:33
    çünkü bu o sırları değersizleştirirdi.
  • 19:33 - 19:35
    Kendilerini güçlendirmek isteyen insanlar
  • 19:35 - 19:36
    bunu, devletlere sırları gizlice
  • 19:36 - 19:38
    satarak yapıyorlar ama bence
  • 19:38 - 19:41
    dikkate değer bir nokta var ki
    o da, bu ithamda
  • 19:41 - 19:42
    bulunanlar devletten insanlar,
  • 19:42 - 19:44
    bu tarz devletlere sadık olan medyada
  • 19:44 - 19:46
    yer alan insanlar
  • 19:46 - 19:49
    ve kanımca insanlar bu gibi ithamlarda
    bulunduklarında ---
  • 19:49 - 19:51
    "Ah, bunu presibe dayalı yapıyor
  • 19:51 - 19:52
    olamaz; yozlaşmış,
  • 19:52 - 19:54
    alçak bir nedenle yapıyor olmalı" ---
  • 19:54 - 19:57
    itham ettikleri insandan çok
  • 19:57 - 19:58
    kendileri hakkında konuşuyorlar,
  • 19:58 - 20:03
    çünkü --- (Alkışlar) ---
  • 20:03 - 20:05
    o ithamda bulunan insanlar,
  • 20:05 - 20:07
    alçak nedenlerden ziyade hiçbir
  • 20:07 - 20:09
    nedenle, asla hareket etmiyorlar,
  • 20:09 - 20:11
    dolayısıyla diğer herkesin
  • 20:11 - 20:13
    kendileri gibi ruhsuzluk hastalığından
  • 20:13 - 20:15
    muzdarip olduğunu varsayıyorlar
  • 20:15 - 20:17
    ki varsayılıyor.
  • 20:17 - 20:19
    (Alkışlar)
  • 20:19 - 20:21
    BG: Glenn, çok teşekkür ederim
    GG: Çok teşekkürler.
  • 20:21 - 20:24
    BG: Glenn Greenwald.
  • 20:24 - 20:25
    (Alkışlar)
Title:
Gizliliğin önemi
Speaker:
Glenn Greenwald
Description:

Glenn Greenwald, Birleşik Devletler'in vatandaşlarını geniş çaplı denetimine dair Edward Snowden dosyalarını ilk gören --- ve bunun hakkında yazan --- gazeteci idi. Bu yakıcı sohbette, Greenwald, "saklayacak hiçbir şey" yapmasanız da, neden gizliliği önemsemeniz gerektiği davasını ortaya koyuyor.

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDTalks
Duration:
20:37
Meric Aydonat approved Turkish subtitles for Why privacy matters
Figen Ergürbüz accepted Turkish subtitles for Why privacy matters
Figen Ergürbüz edited Turkish subtitles for Why privacy matters
Figen Ergürbüz edited Turkish subtitles for Why privacy matters
Figen Ergürbüz edited Turkish subtitles for Why privacy matters
Suleyman Cengiz edited Turkish subtitles for Why privacy matters
Ezgi Tozar edited Turkish subtitles for Why privacy matters
Ezgi Tozar edited Turkish subtitles for Why privacy matters
Show all

Turkish subtitles

Revisions