Return to Video

Tasarım neden herkesi kapsamalı?

  • 0:01 - 0:03
    Size yeni bir bakış açısı
    kazandırmak istiyorum.
  • 0:04 - 0:07
    Kulağa hoş geliyor.
    Öyle de.
  • 0:08 - 0:09
    Dün sabah İrlanda'dan ayrıldım.
  • 0:10 - 0:12
    Dublin'den New York'a seyahat ettim,
  • 0:12 - 0:14
    tek başıma, bağımsız.
  • 0:14 - 0:16
    Ama havaalanının, uçağın ve
  • 0:16 - 0:19
    terminalin tasarımı, 105,5 cm isen
  • 0:19 - 0:22
    sana çok az bağımsızlık sunuyor.
  • 0:23 - 0:26
    Amerikalılar için bu 3' 5" oluyor.
  • 0:28 - 0:31
    Havaalanında tekerlekli sandalyeyle
    taşındım.
  • 0:32 - 0:35
    Tekerlekli sandalyeye
    ihtiyacım yok,
  • 0:36 - 0:38
    ama havaalanının tasarımı ve
  • 0:38 - 0:40
    ulaşılabilirlikteki eksikliği
  • 0:40 - 0:42
    bunun benim için tek yol olması
    demek.
  • 0:43 - 0:46
    Ayaklarımın arasında kabin çantamla,
  • 0:46 - 0:49
    güvenlik ve ön kontrolden
    tekerlekli sandalyede geçirildim
  • 0:49 - 0:52
    ve biniş kapısına ulaştım.
  • 0:53 - 0:56
    Havaalanındaki
    erişilebilirlik hizmetlerini kullanıyorum
  • 0:56 - 0:59
    çünkü terminallerin çoğunu
    beni düşünerek tasarlamıyorlar.
  • 1:00 - 1:02
    Güvenliği düşünelim mesela.
  • 1:02 - 1:05
    Kabin çantamı yerden alıp
  • 1:05 - 1:07
    banda koyacak kadar
    güçlü değilim ben.
  • 1:08 - 1:10
    Bant göz hizamda kalıyor.
  • 1:11 - 1:15
    Ve orada güvenlikte
    çalışanlar, bana yardım edemez ve
  • 1:16 - 1:17
    çantamı benim için banda koyamazlar.
  • 1:18 - 1:22
    Tasarım, özgürlüğümü ve
    bağımsızlığımı engelliyor.
  • 1:23 - 1:26
    Ama bu boyla seyahat etmek
    hep de kötü değil.
  • 1:27 - 1:30
    Ekonomi sınıfında bacak mesafesi
    businesstaki kadar.
  • 1:30 - 1:32
    (Kahkaha)
  • 1:33 - 1:35
    Sık sık kısa boylu olduğumu unutuyorum.
  • 1:35 - 1:39
    Bana bunu hatırlatan,
    fiziksel çevre ve toplum.
  • 1:40 - 1:44
    Halka açık tuvaleti kullanmak
    tam bir işkence.
  • 1:45 - 1:47
    Kabine giriyorum,
  • 1:47 - 1:49
    ama kapının kilidine yetişemiyorum.
  • 1:50 - 1:52
    Yaratıcı ve güçlüyüm.
  • 1:53 - 1:56
    Ters çevirebileceğim bir çöp kutusu
    var mı diye bakınırım.
  • 1:57 - 1:59
    Güvenli mi?
  • 1:59 - 2:00
    Pek sayılmaz.
  • 2:01 - 2:03
    Hijyenik ve temiz mi?
  • 2:03 - 2:05
    Kesinlikle değil.
  • 2:06 - 2:07
    Ama diğer seçenek daha kötü.
  • 2:08 - 2:10
    Bu işe yaramazsa, telefonumu kullanıyorum.
  • 2:11 - 2:14
    10-15 cm daha kazandırıyor
    kapıya ulaşmam için
  • 2:14 - 2:17
    ve iPhone'umla kilidi çevirmeye
    çalışıyorum.
  • 2:18 - 2:22
    Jony Ive iPhone'u tasarlarken
    bunu düşündüğünü sanmıyorum
  • 2:22 - 2:23
    ama işe yarıyor.
  • 2:25 - 2:27
    Diğer seçenek, bir
    yabancıdan yardım istemek.
  • 2:28 - 2:31
    Bolca özür dileyip,
  • 2:31 - 2:34
    kabinin kapısında beklemelerini
    rica ediyorum.
  • 2:35 - 2:37
    Bekliyorlar da
  • 2:37 - 2:39
    ben de minnet duyuyorum
  • 2:39 - 2:41
    ama inanılmaz utanıyorum da ve
  • 2:42 - 2:44
    umuyorum ki
  • 2:44 - 2:46
    ellerimi yıkamadığımı
    fark etmesinler.
  • 2:47 - 2:50
    Yanımda hep dezenfektan
    el temizleyici taşıyorum
  • 2:51 - 2:57
    çünkü lavabo, sabun,
    el kurutma makinesi ve ayna
  • 2:57 - 2:58
    boyumdan yüksekte.
  • 2:59 - 3:02
    Engelli tuvaleti belki
    bir seçenek olabilir.
  • 3:02 - 3:04
    Orada kapı kilidine, lavaboya,
    sabuna,
  • 3:05 - 3:09
    el kurutma makinesine ve
    aynaya ulaşabiliyorum.
  • 3:10 - 3:13
    Ancak, tuvaleti kullanamıyorum.
  • 3:15 - 3:17
    Kasıtlı olarak daha yüksekte tasarlanmış
  • 3:17 - 3:20
    böylece tekerlekli sandalyedekiler
    kolayca kullanabilsin.
  • 3:21 - 3:25
    Bu mükemmel ve gerekli bir yenilik,
  • 3:25 - 3:30
    ama tasarım dünyasında, bir projeye,
    ya da fikre erişilebilir dediğimizde,
  • 3:31 - 3:32
    bu, ne anlama geliyor?
  • 3:33 - 3:35
    Kim için erişilebilir?
  • 3:36 - 3:39
    Kimin ihtiyaçlarını karşılamaya
    yetmiyor?
  • 3:40 - 3:41
    Tuvalet, tasarımın
  • 3:42 - 3:44
    onurumu kırdığına bir örnek,
  • 3:45 - 3:48
    ama fiziksel çevre de daha sıradan
    yollarla üzerimde etki yapıyor,
  • 3:49 - 3:51
    kahve sipariş etmek gibi
    sıradan bir şey mesela.
  • 3:52 - 3:54
    İtiraf etmeliyim.
  • 3:54 - 3:56
    Ben çok fazla kahve içerim.
  • 3:56 - 3:59
    Siparişim bellidir, vanilyalı skinny latte
  • 3:59 - 4:02
    aromayı kesmeye çalışıyorum
    ama.
  • 4:03 - 4:06
    Ama kafe,
    iyi tasarlanmamış,
  • 4:06 - 4:07
    en azından benim için.
  • 4:08 - 4:10
    yiyecek vitrininin yanında
    sırada bekliyorum ve barista,
  • 4:10 - 4:12
    bir sonraki sipariş için sesleniyor,
  • 4:13 - 4:15
    "Sıradaki lütfen!"
  • 4:16 - 4:18
    Beni göremiyorlar.
  • 4:19 - 4:21
    Sırada yanımdaki kişi
    parmağıyla beni işaret ediyor
  • 4:21 - 4:24
    ve herkes mahçup oluyor.
  • 4:24 - 4:28
    Olabildiğince hızlı siparişimi verip
    kahvemi almak için ilerliyorum.
  • 4:28 - 4:31
    Şimdi bir düşünün.
  • 4:32 - 4:33
    Bardağı nereye koyuyorlar?
  • 4:34 - 4:36
    Yükseğe ve kapaksız.
  • 4:36 - 4:39
    Parasını ödediğim kahveyi
    almak için uzanmak,
  • 4:39 - 4:42
    inanılmaz tehlikeli bi şey haline geliyor.
  • 4:43 - 4:46
    Tasarım, giymek istediğim kıyafetlere de
    engel oluşturyor.
  • 4:46 - 4:49
    Kişiliğimi yansıtan şeyler
    giymek istiyorum.
  • 4:49 - 4:52
    Bunu, mağazaların çocuk reyonunda
    bulmak zor.
  • 4:53 - 4:56
    Kadın giyimindekiler de
    çok fazla terzi işi gerektiriyor.
  • 4:57 - 5:01
    Olgunluğumu, profesyonelliğimi, çok
    yönlülüğümü gösteren ayakkabı istiyorum.
  • 5:02 - 5:06
    Yerine, cırt cırtlı, ışıklı spor ayakkabı
    sunuluyor bana.
  • 5:07 - 5:11
    Yanlış anlamayın, ışıklı ayakkabılara
    tamamen karşı değilim.
  • 5:11 - 5:12
    (Kahkaha)
  • 5:13 - 5:16
    Ama tasarım, basit şeyleri de
    etkiliyor, mesela
  • 5:17 - 5:18
    sandalyede oturmak.
  • 5:19 - 5:22
    Ayakta durmaktan oturma pozisyonuna
    rahatça geçemiyorum.
  • 5:23 - 5:27
    Sandalyelerin tasarımındaki
    yükseklik standardı nedeniyle,
  • 5:27 - 5:29
    ellerim ve dizlerimi kullanmak
    zorundayım
  • 5:29 - 5:31
    sadece sandalyeye çıkabilmek için,
  • 5:31 - 5:35
    aynı zamanda da her an devrilebileceği
    aklımda.
  • 5:36 - 5:38
    Tasarım beni etkilerken,
  • 5:38 - 5:43
    sandalye, tuvalet, kafe olsun,
    kıyafet olsun
  • 5:43 - 5:46
    yabancıların anlayışına bel bağlıyorum
  • 5:46 - 5:48
    ve ondan faydalanıyorum.
  • 5:50 - 5:51
    Ama herkes çok iyi değil.
  • 5:52 - 5:55
    Kısa boylu olduğumu, yabancı biri
  • 5:55 - 5:56
    beni işaret ettiğine,
  • 5:58 - 5:59
    uzun uzun baktığında,
  • 5:59 - 6:01
    güldüğünde,
  • 6:01 - 6:03
    bana isim taktiğında ya da
  • 6:03 - 6:05
    fotoğrafımı çektiğinde hatırlıyorum.
  • 6:06 - 6:07
    Bu, neredeyse her gün oluyor.
  • 6:09 - 6:12
    Sosyal medyanın yaygınlaşması,
    blog yazarı ve aktivist olarak
  • 6:12 - 6:16
    sesimi duyurabileceğim bir platform
    ve fırsat sunuyor
  • 6:16 - 6:19
    fakat aynı zamanda da endişelendiriyor,
  • 6:19 - 6:21
    ya komik bir resme ya da
  • 6:21 - 6:22
    viral bir gönderiye iznim olmadan
  • 6:23 - 6:25
    malzeme olursam?
  • 6:26 - 6:29
    Şimdi durup bir düşünelim ve
  • 6:29 - 6:31
    bir şeyi netleştirelim.
  • 6:32 - 6:34
    "Cüce" aşağılayıcı bir söylem.
  • 6:35 - 6:39
    P.T. Barnum döneminin sirkleri ve
    ucube gösterilerinden kalma bir tabir.
  • 6:41 - 6:42
    Toplum değişip gelişiyor.
  • 6:44 - 6:45
    Kelimelerimiz de değişmeli.
  • 6:46 - 6:48
    Dil, güçlü bir araç.
  • 6:48 - 6:50
    Yalnızca toplumu adlandırmıyor.
  • 6:51 - 6:52
    Onu şekillendiriyor.
  • 6:53 - 6:56
    Ben, kısa boylu olmaktan
    inanılmaz gurur duyuyorum,
  • 6:56 - 7:00
    genlerimde akondroplaziyi taşımaktan
    gurur duyuyorum.
  • 7:00 - 7:02
    Ama en çok da Sinead olmaktan
    gurur duyuyorum.
  • 7:03 - 7:06
    Akondroplazi cüceliğin en yaygın tipi.
  • 7:06 - 7:10
    "Kıkırdak oluşumu olmayan" olarak çevrilir.
  • 7:11 - 7:14
    Kol ve bacaklarım kısa ve
    akondroplazi yüz özelliklerine sahibim,
  • 7:15 - 7:17
    alnım ve burnum.
  • 7:18 - 7:20
    Kollarımı tamamen açamıyorum
  • 7:20 - 7:22
    ama dirseğimi yalayabiliyorum.
  • 7:23 - 7:24
    Hiç heveslenmeyin ama.
  • 7:25 - 7:30
    Akondroplazi neredeyse her 20.000
    doğumdan birinde görülüyor.
  • 7:31 - 7:34
    Kısa boylu insanların %80'inin
    anne-babası ortalama boyda.
  • 7:35 - 7:39
    Bu da demek oluyor ki, bu odadaki herkes
    akondroplazili çocuk sahibi olabilir.
  • 7:40 - 7:43
    Benimkisi babamın genlerinden geliyor.
  • 7:44 - 7:46
    Ailemin bir fotoğrafını göstermek istiyorum.
  • 7:47 - 7:49
    Annem ortalama bir boyda,
  • 7:49 - 7:52
    babam kısa boylu ve
  • 7:52 - 7:54
    ben 5 kardeşin en büyüğüyüm.
  • 7:54 - 7:57
    3 kız kardeşim bir de erkek kardeşim var.
  • 7:58 - 7:59
    Hepsinin boyu ortalama uzunlukta.
  • 8:00 - 8:04
    Ben böyle bir ailede dünyaya geldiğim için
    çok şanslıyım,
  • 8:04 - 8:07
    beni keşfetmeye ve azimli olmaya iten
    bir ailem var,
  • 8:08 - 8:13
    bu da beni yabancıların kabalığından ve
    cehaletinden korudu ve
  • 8:13 - 8:17
    fiziksel çevre ve toplumda var olabilmem
    ve idare edebilmem için gereken
  • 8:17 - 8:22
    güç, yaratıcılık ve özgüven
    sahibi olmamı sağladı.
  • 8:23 - 8:27
    Neden başarılı olduğumu sorarsanız,
  • 8:27 - 8:31
    sevgiyle büyütülmüş bir çocuk
    olduğumdan;
  • 8:32 - 8:35
    biraz şımarık ve alaycı bir çocuk
  • 8:35 - 8:37
    ama gene de sevilen bir çocuk.
  • 8:38 - 8:41
    Bugün beni ben yapan şeylere
    dair fikir vererek
  • 8:42 - 8:44
    yeni bir bakış açısı sunmak istedim.
  • 8:45 - 8:47
    Tasarımın işlev ve güzellik
  • 8:47 - 8:50
    yaratmaktan başka amacı olmaması fikrine
    meydan okumak istedim.
  • 8:51 - 8:54
    Tasarım, insanların hayatında
    çok büyük etki yaratıyor,
  • 8:55 - 8:57
    tüm hayatlarda.
  • 8:57 - 9:01
    Tasarım, dünyada dahil edildiğimizi
    hissetmenin bir yolu
  • 9:01 - 9:05
    ama aynı zamanda bir kişinin onurunu,
    insan haklarını koruyabilmenin de
  • 9:05 - 9:07
    bir yolu.
  • 9:08 - 9:10
    Tasarım, ihtiyaçları dikkate alınmayanları
  • 9:10 - 9:13
    güçsüz hale getirebilir.
  • 9:14 - 9:18
    Bugün, bakış açınızı zorlamanızı
    istiyorum.
  • 9:19 - 9:21
    Kimler için tasarım yapmıyoruz?
  • 9:21 - 9:24
    Seslerini ve deneyimlerini
  • 9:24 - 9:25
    nasıl duyurabliliriz?
  • 9:26 - 9:27
    Bir sonraki adım ne?
  • 9:28 - 9:31
    Tasarım, çok büyük bir ayrıcalık ama
  • 9:31 - 9:33
    daha da önemlisi büyük bir sorumluluk.
  • 9:34 - 9:36
    Gözünüzü açmanızı istiyorum.
  • 9:37 - 9:38
    Çok teşekkür ederim.
  • 9:38 - 9:42
    (Alkış)
Title:
Tasarım neden herkesi kapsamalı?
Speaker:
Sinead Burke
Description:

Sinéad Burke, birçoğumuz için uygulamada görünmez olan detayların çok iyi farkında. 105 cm (veya 3' 5") boy için, tasarlanmış dünya --bir kilidin ne kadar yüksekte olmasından ayakkabı numaralarına kadar-- kendisi için bir şeyler yapabilmesine engel oluşturuyor. Bu videoda bize, cüce olarak dünyayı nasıl kendine göre idare ettiğinden başediyor ve soruyor: "Kimler için tasarlamıyoruz?"

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDTalks
Duration:
09:57
Meric Aydonat approved Turkish subtitles for Why design should include everyone
güney örnek accepted Turkish subtitles for Why design should include everyone
Ozge Demirci-Richardson edited Turkish subtitles for Why design should include everyone
Ozge Demirci-Richardson edited Turkish subtitles for Why design should include everyone
Ozge Demirci-Richardson edited Turkish subtitles for Why design should include everyone
Ozge Demirci-Richardson edited Turkish subtitles for Why design should include everyone
Ozge Demirci-Richardson edited Turkish subtitles for Why design should include everyone
Ozge Demirci-Richardson edited Turkish subtitles for Why design should include everyone
Show all

Turkish subtitles

Revisions