Return to Video

Nanoteknolojide bir sonraki adım

  • 0:01 - 0:04
    Bir heykeltraşın heykel
    yaptığını hayal edelim,
  • 0:04 - 0:06
    iskarpelasıyla heykelini yontuyor.
  • 0:06 - 0:09
    Michelangelo bunu çok zarif
    bir şekilde tarif etmişti:
  • 0:09 - 0:12
    "Her bir taş bloğu içinde
    bir heykeli barındırır
  • 0:12 - 0:15
    ve bunu keşfetmek bir
    heykeltraşın görevidir."
  • 0:15 - 0:18
    Peki ya tam tersi şekilde
    çalışmak zorunda olsaydı?
  • 0:18 - 0:20
    Sert bir taş bloğundan değil,
  • 0:20 - 0:23
    toz yığınından başlayarak
    bir heykel ortaya çıkarabilmek için
  • 0:23 - 0:26
    bu milyonlarca toz yığınını bir
    şekilde birbirine yapıştırarak.
  • 0:26 - 0:28
    Bunun saçma bir fikir
    olduğunun farkındayım.
  • 0:28 - 0:29
    Muhtemelen imkânsız da.
  • 0:29 - 0:32
    Toz yığınından heykel
    yapabilmenin tek yolu
  • 0:32 - 0:35
    heykelin kendi kendini yapmasıdır --
  • 0:35 - 0:38
    eğer bir şekilde milyonlarca
    toz parçacığını bir araya gelip
  • 0:38 - 0:40
    bir heykel inşa etmeye zorlayabilirsek.
  • 0:40 - 0:42
    Şimdi, kulağa garip geliyor ama bu,
  • 0:42 - 0:46
    tam olarak laboratuvarımda üzerinde
    çalıştığım problemin neredeyse aynısı.
  • 0:46 - 0:47
    Ben taşla inşa etmiyorum,
  • 0:47 - 0:49
    ben nanomateryallerle inşa ediyorum.
  • 0:49 - 0:53
    Nanomateryaller, son derece küçük,
    büyüleyici minik nesneler.
  • 0:53 - 0:57
    O kadar küçükler ki, eğer bu
    kumanda bir nanomateryal olsaydı,
  • 0:57 - 0:59
    insan saçı bu odanın boyutunda olurdu.
  • 0:59 - 1:03
    Bu nesneler nanoteknoloji diye
    adlandırdığımız alanın tam merkezindeler,
  • 1:03 - 1:04
    ki bence hepimiz nanoteknoloji hakkında
  • 1:04 - 1:08
    ve onun her şeyi nasıl değiştireceği
    hakkında bir şeyler duymuşuzdur.
  • 1:08 - 1:09
    Üniversiteden mezun olduğumda,
  • 1:09 - 1:13
    nanoteknoloji üzerine çalıştığım en
    heyecanlı zamanları yaşıyordum.
  • 1:13 - 1:16
    Sürekli bilimsel gelişmeler yaşanıyordu.
  • 1:16 - 1:18
    Konferanslar havada uçuşuyordu.
  • 1:18 - 1:20
    Fon acenteleri tonlarca para yağdırıyordu.
  • 1:21 - 1:22
    Sebeb ise şuydu;
  • 1:22 - 1:24
    nesneler çok küçük olduğunda
  • 1:24 - 1:27
    fiziğin sıradan nesneleri yöneten
    bir dalı tarafından yönetiliyorlar,
  • 1:27 - 1:29
    bizim etkileşime olduklarımız gibi.
  • 1:29 - 1:31
    Bu fizik dalına kuantum mekaniği diyoruz.
  • 1:31 - 1:34
    Kuantum mekaniğine göre
    küçük nesnelere, görünürde
  • 1:34 - 1:37
    küçük değişiklikler yaparak,
    özelliklerini ayarlayabilirsiniz,
  • 1:37 - 1:39
    bir avuç dolusu atom çıkarıp eklemek
  • 1:39 - 1:41
    ya da materyali bükmek gibi.
  • 1:41 - 1:43
    Son model alet takımı gibi.
  • 1:43 - 1:46
    Kendinizi gerçekten her şeyi
    yapabilmeye yetkili hissediyorsunuz,
  • 1:46 - 1:47
    ki yapıyorduk da --
  • 1:47 - 1:50
    yapıyorduk derken bütün mezun
    öğrenci jenerasyonunu kastediyorum.
  • 1:50 - 1:54
    Nanometaryelleri kullanarak ciddi
    hızlı bilgisayarlar yapmaya çalışıyorduk.
  • 1:54 - 1:56
    Bir gün bedenimize girip
    hastalıkları bulup
  • 1:56 - 1:59
    onlarla savaşacak kuantum
    noktaları inşa ediyorduk.
  • 1:59 - 2:01
    Hatta karbon nanotüpler kullanarak
  • 2:01 - 2:04
    uzaya giden bir asansör yapmaya
    çalışan gruplar bile vardı.
  • 2:04 - 2:07
    İsterseniz araştırabilirsiniz,
    gerçekten doğru.
  • 2:07 - 2:09
    Her neyse, biz bunun bilgisayardan tıbba
  • 2:09 - 2:12
    bütün bilim ve teknolojiyi
    etkileyeceğini düşündük.
  • 2:12 - 2:13
    Kabul etmeliyim ki,
  • 2:13 - 2:15
    bu fikre körü körüne bağlanmıştım.
  • 2:15 - 2:18
    Yani, son damlasına kadar.
  • 2:19 - 2:20
    Ama bu 15 yıl önceydi,
  • 2:21 - 2:22
    ve --
  • 2:22 - 2:25
    çok harika araştırmalar yapıldı,
    gerçekten önemli işler.
  • 2:25 - 2:26
    Çok şey öğrendik.
  • 2:26 - 2:30
    Bulduklarımızı yeni teknolojilere,
    insanları gerçekten etkileyebilecek
  • 2:30 - 2:33
    teknolojilere dönüştüremedik.
  • 2:33 - 2:35
    Sebep ise --
  • 2:35 - 2:37
    bu nanomateryaller iki uçlu kılıç gibiler.
  • 2:37 - 2:40
    Onları ilginç yapan özellikleri --
    küçük olmaları --
  • 2:40 - 2:43
    onları aynı zamanda çalışılması
    imkânsız şeyler yapıyordu.
  • 2:43 - 2:44
    Bu kelimenin tam anlamıyla
  • 2:44 - 2:47
    toz yığınından bir heykel inşa
    etmeye çalışmak gibiydi.
  • 2:47 - 2:51
    Ama onlarla çalışabileceğimiz yeteri
    küçüklükte aletlerimiz yoktu.
  • 2:51 - 2:53
    Fakat olsaydı bile yine de fark etmezdi.
  • 2:53 - 2:55
    Çünkü bir teknoloji inşa etmek için
  • 2:55 - 2:59
    milyonlarca parçacığı tek tek
    bir araya getiremezdik.
  • 2:59 - 3:00
    Bu yüzden,
  • 3:00 - 3:02
    bütün sözler ve bütün heyecan
  • 3:02 - 3:05
    sadece söz ve heyecan olarak kaldı.
  • 3:05 - 3:07
    Hastalıklarla savaşan nanobotlarımız yok,
  • 3:07 - 3:09
    uzaya çıkan asansörlerimiz de yok
  • 3:09 - 3:13
    ve en çok ilgimi çeken şey, yeni
    bilgisayar türlerimiz yok.
  • 3:13 - 3:16
    Sonuncusu çok önemli bir konu.
  • 3:16 - 3:19
    Bilgisayardaki gelişmelerinin hızının
  • 3:19 - 3:21
    süresiz olarak devam edeceğini umuyoruz.
  • 3:21 - 3:23
    Bütün ekonomileri bu fikir üzerine kurduk.
  • 3:23 - 3:26
    Bilgisayar çipine sürekli yeni
    cihazlar doldurabilme
  • 3:26 - 3:28
    yeteneğimiz sayesinde
  • 3:28 - 3:29
    bu ilerleme hızı hâlâ devam ediyor.
  • 3:29 - 3:32
    O aletler küçüldükçe,
    daha hızlı hâle geliyorlar
  • 3:32 - 3:33
    ve daha az güç tüketiyorlar
  • 3:34 - 3:35
    ve fiyatları da düşüyor.
  • 3:35 - 3:40
    İşte bu birleşim bize, bu inanılmaz
    ilerleme hızını sağlıyor.
  • 3:40 - 3:41
    Örneğin:
  • 3:41 - 3:46
    Üç adamı aya gönderip getiren oda
    büyüklüğündeki bilgisayarı alsaydım
  • 3:46 - 3:48
    ve onu bir şekilde sıkıştırsaydım--
  • 3:48 - 3:52
    zamanın en iyi
    bilgisayarını sıkıştırsaydım,
  • 3:52 - 3:54
    öyle ki akıllı telefonunuzla
    aynı büyüklükte olsaydı --
  • 3:54 - 3:56
    şu anki akıllı telefonunuz,
  • 3:56 - 3:59
    her iki yılda bir üç yüz dolar verip
    kenara fırlattığınız alet,
  • 3:59 - 4:01
    o şeyi uçururdu.
  • 4:01 - 4:03
    Çok da etkilenmezdiniz.
  • 4:03 - 4:06
    Akıllı telefonlarınızın yaptığı
    şeylerin hiçbirini yapamazdı.
  • 4:06 - 4:07
    Yavaş olurdu,
  • 4:07 - 4:09
    üstüne hiçbir şeyinizi koyamazdınız.
  • 4:09 - 4:11
    Eğer şanslıysanız "Walking Dead" dizisinin
  • 4:12 - 4:13
    ilk iki dakikasını yükleyebilirdiniz.
  • 4:13 - 4:14
    (Gülüşmeler)
  • 4:14 - 4:17
    İlerlemedeki asıl önemli nokta
    yavaş yavaş gerçekleşmemesidir.
  • 4:17 - 4:19
    İlerleme durmaksızın devam eder.
  • 4:19 - 4:20
    Hızlı ve büyüktür.
  • 4:20 - 4:22
    Yıllar geçtikçe kendi içinde yoğunlaşır.
  • 4:22 - 4:26
    Bir teknolojiyi sonraki
    nesildekiyle kıyaslarsanız
  • 4:26 - 4:28
    neredeyse tanınmaz hâldedir.
  • 4:28 - 4:30
    Bu ilerlemenin devam etmesini
  • 4:30 - 4:31
    kendimize borçluyuz.
  • 4:31 - 4:34
    Aynı şeyi 10, 20, 30 yıl sonrası
    için de söylemek istiyoruz:
  • 4:35 - 4:37
    Son 30 yılda neler yaptığımıza bir bakın.
  • 4:37 - 4:40
    Ama bu ilerlemenin sonsuza
    kadar sürmeyeceğini biliyoruz.
  • 4:40 - 4:42
    Aslında, parti bir bakıma yavaşlıyor.
  • 4:42 - 4:45
    Aynı "alkol alabilmek için
    son şans" gibi, değil mi?
  • 4:45 - 4:46
    Eğer kapağın altına bakarsanız,
  • 4:46 - 4:49
    hız ve performans gibi birçok
    ölçü birimi anlamında,
  • 4:49 - 4:52
    sürecin durma noktasına kadar
    yavaşladığını görürsünüz.
  • 4:52 - 4:54
    Eğer biz bu partiyi devam
    ettirmek istiyorsak,
  • 4:54 - 4:56
    her zaman yapabildiğimiz şeyi
    yapmak zorundayız,
  • 4:56 - 4:58
    o da yenilik yapmak.
  • 4:58 - 5:00
    Bizim grubumuzun rolü
    ve grubumuzun görevi
  • 5:00 - 5:03
    karbon nanotüplerini
    kullanarak yenilik yapmak,
  • 5:03 - 5:07
    çünkü bu yolda devam edebilmemiz için
    bir yol oluşturabileceklerini düşünüyoruz.
  • 5:07 - 5:08
    Tam da olmaları gerektiği gibi.
  • 5:08 - 5:11
    Onlar karbon atomlarından oluşan
    dar ve içi boş tüpler
  • 5:11 - 5:14
    ve onların nano-boyutları,
    o kadar küçük boyutları,
  • 5:14 - 5:17
    bu seçkin özelliklere yükseliş sağlıyor.
  • 5:17 - 5:21
    Ve bilim bize diyor ki, eğer onları
    programlamada kullanabilirsek,
  • 5:21 - 5:24
    performansta on kat yükseliş görebiliriz.
  • 5:24 - 5:28
    Bu, birkaç teknoloji basamağını tek
    seferde atlayabilmek gibi.
  • 5:29 - 5:30
    Buna sahibiz.
  • 5:30 - 5:32
    Gerçekten önemli bir sorunumuz var
  • 5:32 - 5:35
    ve ideal, basit bir çözümümüz de var.
  • 5:35 - 5:36
    Bilim bize bağırıyor:
  • 5:36 - 5:39
    "Bu problemi çözmek için
    yapman gereken şey!"
  • 5:41 - 5:43
    Ah, tamam o hâlde, hadi başlayalım,
  • 5:43 - 5:44
    halledelim şu işi.
  • 5:44 - 5:47
    Ancak iki kenarı keskin kılıca
    doğru koştun az önce.
  • 5:47 - 5:51
    Bu "ideal çözüm" çalışılması imkânsız
    olan materyaller içeriyor.
  • 5:51 - 5:53
    Sadece bir tane çip yapabilmek için
  • 5:53 - 5:55
    onlardan milyonlarcasını
    ayarlamam gerekir.
  • 5:55 - 5:59
    Aynı çıkmaz, bitmeyen aynı problem.
  • 5:59 - 6:01
    Tam da bu noktada dedik ki "Duralım."
  • 6:01 - 6:03
    Aynı yoldan tekrar gitmeyelim.
  • 6:03 - 6:06
    Neyi kaçırdığımızı anlamaya çalışalım.
  • 6:06 - 6:07
    Neyi halledemiyoruz?
  • 6:07 - 6:09
    Yapılması gereken neyi yapamıyoruz?
  • 6:09 - 6:11
    "The Godfather" (Baba)
    filmi gibi, değil mi?
  • 6:11 - 6:13
    Fredo kardeşi Michael'e ihanet
    ederken hepimiz
  • 6:13 - 6:15
    ne yapılması gerektiğini biliyorduk,
  • 6:15 - 6:17
    Fredo'nun gitmesi gerekiyordu.
  • 6:17 - 6:18
    (Gülüşmeler)
  • 6:18 - 6:20
    Ama Michael -- sadece erteliyor.
  • 6:20 - 6:21
    Peki, anladım.
  • 6:21 - 6:23
    Annesi hâlâ hayatta, bu onu üzerdi.
  • 6:23 - 6:25
    Sadece demiştik ki,
  • 6:25 - 6:27
    "Bizim problemdeki Fredo ne?"
  • 6:27 - 6:29
    Neyi halledemiyoruz?
  • 6:29 - 6:30
    Bunun bir başarı olması için
  • 6:30 - 6:33
    yapmamız gerekip de yapmadığımız ne var?
  • 6:33 - 6:37
    Ve cevap: Statünün kendisini
    inşa etmesi gerekiyor.
  • 6:37 - 6:39
    Bir şekilde, bu milyonlarca parçayı
  • 6:39 - 6:43
    kendilerini teknolojiye monte etmeye
    zorlayacak, ikna edecek
  • 6:43 - 6:46
    bir yol bulmamız gerekiyor.
  • 6:46 - 6:50
    Bunu, onlar için biz yapamıyoruz.
    Kendilerinin yapması gerekiyor.
  • 6:50 - 6:53
    Bu zor bir yol ve oldukça ciddiyim,
  • 6:53 - 6:56
    ancak bu konuda, bu tek yol.
  • 6:56 - 6:59
    Şimdi anlaşılıyor ki, bu o kadar da
    yabancı olduğumuz bir problem değilmiş.
  • 7:00 - 7:01
    Sadece hiçbir şeyi böyle inşa etmedik.
  • 7:01 - 7:03
    İnsanlar hiçbir şeyi böyle inşa etmedi.
  • 7:03 - 7:07
    Ancak etrafınıza bakarsanız --
    ve her tarafta örnekleri var --
  • 7:07 - 7:10
    Doğa Ana her şeyi bu şekilde inşa ediyor.
  • 7:10 - 7:12
    Her şey tabandan tavana inşa edilmiş.
  • 7:12 - 7:13
    Kumsala gittiğinizde,
  • 7:13 - 7:17
    proteinleri, özünde kum olan şeyi
    şablon yapmak için kullanıp denizden
  • 7:17 - 7:20
    çekerek, bu oldukça sıra dışı yapıları
  • 7:20 - 7:22
    fazla çeşitlilikle inşa eden
  • 7:22 - 7:23
    sade organizmaları,
  • 7:23 - 7:25
    basitçe molekülleri, bulursunuz.
  • 7:25 - 7:28
    Ve doğa, bizim gibi acemi
    değil, hile yapmıyor.
  • 7:28 - 7:29
    O zarif ve zeki,
  • 7:29 - 7:32
    ne varsa onunla inşa ediyor,
    molekül molekül,
  • 7:32 - 7:35
    yapılarını karmaşıklıkla
    ve çeşitlilikle yapıyor
  • 7:35 - 7:37
    ve biz, ona yaklaşamıyoruz dahi.
  • 7:37 - 7:39
    Ve o hâlihazırda nano seviyesinde.
  • 7:39 - 7:41
    O yüz milyonlarca yıldır ordaydı.
  • 7:41 - 7:43
    Partiye geç kalanlar bizleriz.
  • 7:45 - 7:49
    Ardından doğanın kullandığı aletin
    aynısını kullanmaya karar verdik
  • 7:49 - 7:49
    ve bu kimyadır.
  • 7:50 - 7:52
    Kimya eksik olan aletti.
  • 7:52 - 7:54
    Kimya, bu konuda işimize yarıyordu,
  • 7:54 - 7:57
    çünkü bu nano boyuttaki objeler neredeyse
    moleküller ile aynı boyuttalardı,
  • 7:57 - 8:00
    bu sayede onları, objeleri yönlendirmek
    için kullanabiliyorduk,
  • 8:00 - 8:01
    tam da bir alet gibi.
  • 8:02 - 8:04
    Bu tam olarak laboratuvarda
    yaptığımız şey.
  • 8:04 - 8:06
    Biz, toz yığınının,
  • 8:06 - 8:09
    nanoparçacık yığınının içine girip
    tam ihtiyacımız olanları çekip çıkaran
  • 8:09 - 8:11
    bir kimya geliştirdik.
  • 8:11 - 8:14
    Biz bu kimyayı kullanarak, milyonlarca
    parçacığı, çember inşa etsinler diye
  • 8:14 - 8:17
    bir düzene yerleştirdik.
  • 8:18 - 8:19
    Bunu yapabildiğimizden dolayı,
  • 8:19 - 8:23
    nanomateryalleri önceden kullananların
    çemberlerinden çok daha hızlı
  • 8:23 - 8:25
    çemberler inşa edebiliyoruz.
  • 8:25 - 8:26
    Kimya, eksik olan alet ve
  • 8:26 - 8:29
    her gün daha keskinleşip
    hassasiyeti artıyor.
  • 8:29 - 8:30
    Ve en sonunda --
  • 8:30 - 8:33
    ki umarım birkaç yıl içinde olur --
  • 8:33 - 8:36
    bahsettiğim orijinal sözlerden
    birini tutabiliriz.
  • 8:36 - 8:39
    Programlama aslında sadece bir örnek.
  • 8:39 - 8:43
    Bu benim ilgilendiğim, grubumun
    yatırım yapmış olduğu.
  • 8:43 - 8:46
    Ancak başkaları da var;
    yenilenebilir enerji, tıp,
  • 8:46 - 8:48
    inşaat materyalleri,
  • 8:48 - 8:51
    yani bilimin size nanoya geçmesini
    söyleyeceği her yerde.
  • 8:51 - 8:53
    İşte bu en çok yararın olduğu nokta.
  • 8:53 - 8:55
    Ancak bunu yapacaksak,
  • 8:55 - 8:59
    bugünün ve yarının bilim insanları yeni
    aletlere ihtiyaç duyacaklardır,
  • 8:59 - 9:01
    tam da benim bahsettiklerim gibilerine.
  • 9:01 - 9:04
    Ayrıca kimyaya da ihtiyaçları olacak.
    Asıl nokta bu.
  • 9:04 - 9:07
    Bilimin güzelliği burada, bir alet
    geliştirdiğin zaman,
  • 9:07 - 9:09
    o alet orada kalıyor.
  • 9:09 - 9:11
    O alet sonsuza dek kalıyor ve
  • 9:11 - 9:14
    herhangi bir yerdeki herhangi biri
    alıp onları kullanabiliyor ve
  • 9:14 - 9:17
    nanoteknoloji sözünün tutulmasına
    yardım edebiliyor.
  • 9:17 - 9:19
    Zamanınız için teşekkürler.
    Memnun oldum.
  • 9:20 - 9:22
    (Alkışlar)
Title:
Nanoteknolojide bir sonraki adım
Speaker:
George Tulevski
Description:

Her sene silikon bilgisayar çipleri boyut olarak yarıya düşüp güç olarak iki katına çıkarak cihazlarımızı daha mobil ve ulaşılabilir kılıyor. Peki çiplerimiz daha da küçülemediğinde ne olacak? George Tulevski nanomateryallerin görülmemiş ve dokunulmamış dünyasını araştırıyor. Şu anki çalışması: Milyarlarca karbon nanotüpünün kendileri etrafında tur atabilmeleri için gerekli düzeni oluşturacak kimyasal süreci geliştirmek, tam da doğal organizmaların karmaşık, ayrık ve zarif yapılar oluşturdukları gibi. Onlar, gelecek nesil programlamanın sırrını taşıyor olabilirler mi?

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDTalks
Duration:
09:35

Turkish subtitles

Revisions Compare revisions