Terörizmin manşetlere taşınmayan tarafı
-
0:01 - 0:02Babamı
-
0:02 - 0:05bir soyma bıçağı olan Silahlı Islami Grubundan kurtarabilir miydim?
-
0:05 - 0:071993 yılı haziran ayında bir salı sabahı,
-
0:07 - 0:09hukuk öğrencisiyken
-
0:09 - 0:11karşı karşıya kaldığım soru buydu.
-
0:11 - 0:13O sabah erken kalktım
-
0:13 - 0:14Cezayir'de Cezayir şehrinin kenar mahallelerinde bulunan,
-
0:14 - 0:17babamın dairesinde,
-
0:17 - 0:20ön kapının durmadan vurulmasıyla.
-
0:20 - 0:23Bir yerel gazetenin anlattığı gibi
-
0:23 - 0:26her salı bir okumuş kişinin
-
0:26 - 0:29aşırı tutucu katillerin kurşunlarıyla düştüğü bir sezondu.
-
0:29 - 0:31Benim babamın üniversitesinin Darwin'i öğretmesiyle
-
0:31 - 0:33daha önce bir sınıf ziyaretini provoke etmişti
-
0:33 - 0:37sözde Islami Kurtuluş Örgütü''nün başkanından,
-
0:37 - 0:40bu başkan babamı biyoloji savunuculuğundan dolayı kınamış
-
0:40 - 0:42bunu babam onu dışarı atmadan önce söylemiş,
-
0:42 - 0:44sonra da dışarıdaki adam,
-
0:44 - 0:47ne kimliğini açıklamış ne de oradan uzaklaşmış.
-
0:47 - 0:50O zaman da babam polisi telefonla aramaya çalışmış
-
0:50 - 0:52ama belki de daha önce birçok Cezayirli memurların canını almış
-
0:52 - 0:54silahlı aşırıcılığın
-
0:54 - 0:57gittikçe artmasından dolayı,
-
0:57 - 0:59cevap veren olmamış.
-
0:59 - 1:01Ve o zaman ben mutfağa gittim,
-
1:01 - 1:03elime bir soyma bıçağı aldım
-
1:03 - 1:06ve evin girişinde bir pozisyon aldım.
-
1:06 - 1:07Yaptığım saçma bir şeydi, gerçekten,
-
1:07 - 1:09ama yapacak başka bir şey düşünemedim,
-
1:09 - 1:12öylece durdum.
-
1:12 - 1:14Şimdi dönüp baktığımda düşünüyorum da, o an
-
1:14 - 1:17beni "Your Fatwa Does Not Apply Here:
-
1:17 - 1:19Untold Stories from the Fight
Against Muslim Fundamentalism." -
1:19 - 1:23adlı kitabı yazma yoluna koyan andı.
-
1:23 - 1:26Başlığı bir Pakistanlı oyundan gelir.
-
1:26 - 1:29Bence aslında o an
-
1:29 - 1:31beni Müslüman soyundan gelen 300 kişi
-
1:31 - 1:34ve yaklaşık 30 ülkeden insanla
-
1:34 - 1:35röportaj yapma yoluna koyan andı,
-
1:35 - 1:38Afganistan'dan Mali'ye kadar,
-
1:38 - 1:40babamın yaptığı gibi barışçıl bir şekilde
-
1:40 - 1:42nasıl aşırıcılığa karşı savaştıklarını
-
1:42 - 1:46ve beraberinde gelen risklerle nasıl başa çıktıklarını öğrenmek için.
-
1:46 - 1:48Allah'tan, 1993 haziranında,
-
1:48 - 1:51bizim tanınmayan misafirimiz gitti,
-
1:51 - 1:54ama başka aileler çok daha şanssızdı,
-
1:54 - 1:58bu düşünce de benim araştırmamı teşvik etti.
-
1:58 - 2:00Her şekilde, birisi geri döner
-
2:00 - 2:01bir kaç ay sonra ve bir not bırakır
-
2:01 - 2:03babamın mutfak masasına
-
2:03 - 2:07üzerinde yalnızca, "Kendini ölmüş bil." yazan bir not brakır.
-
2:07 - 2:10Arkasından, Cezayir'in silahlı aşırıcı grupları
-
2:10 - 2:13200,000 kadar çok sayıda sivil öldürür
-
2:13 - 2:141990'ların karanlık on yılı
-
2:14 - 2:17olarak anılan zamanda,
-
2:17 - 2:19burada gördüğünüz her bir
-
2:19 - 2:22kadın da dahil olmak üzere.
-
2:22 - 2:25Terörle mücadelenin sert tepkisinde,
-
2:25 - 2:27eyalet işkenceye
-
2:27 - 2:29ve zorlanmış kaybolmalara başvurdu
-
2:29 - 2:32ve bütün bu korkunç olaylar olurken,
-
2:32 - 2:36uluslararası topluluk onları görmezden geldi.
-
2:36 - 2:40Sonunda, benim babam, bir Cezayirli cahilin profesör olmuş oğlu,
-
2:40 - 2:42üniversitede öğretmenlik yapması engellendi
-
2:42 - 2:44ve dairesinden kaçtı
-
2:44 - 2:45ama benim hiç unutmayacağım şey
-
2:45 - 2:47Mahfoud Bennoune hakkında, benim babam,
-
2:47 - 2:50birçok başka Cezayirli enteller gibi,
-
2:50 - 2:52ülkesini terk etmeyi reddetti
-
2:52 - 2:55ve eleştiriler yayınlamaya devam etti,
-
2:55 - 2:57hem aşırıcılara karşı
-
2:57 - 3:00hem de bazen savaştıkları hükumete karşı.
-
3:00 - 3:03Örneğin, El Watan gazetesinin
-
3:03 - 3:05bir 1994 kasım serisinde
-
3:05 - 3:07"Aşırıcılık Nasıl Eşi Benzeri Olmayan
-
3:07 - 3:10Bir Terörizm Oluşturdu" başlıklı yazıyla,
-
3:10 - 3:11babam atalarımızın yaşadığı
-
3:11 - 3:15gerçek İslamdan teröristlerin radikal ayrılığını
-
3:15 - 3:18kınadı.
-
3:18 - 3:21Bu tür sözler sizi öldürebilirdi.
-
3:21 - 3:22Benim babamın ülkesi bana
-
3:22 - 3:25o 1990'ların karanlık on yılı içinde
-
3:25 - 3:28Müslüman aşırı tutuculuğuna karşı olan popüler mücadele
-
3:28 - 3:30dünyanın
-
3:30 - 3:32en önemli
-
3:32 - 3:34ve en çok görmemezlikten gelinen insan hakları mücadelesidir.
-
3:34 - 3:38Bu bugün bile, neredeyse 20 yıl sonra, doğru olan bir şey.
-
3:38 - 3:39Bakın, benim ülkemde
-
3:39 - 3:41sivilleri hedef alan
-
3:41 - 3:43cihatçıları duyuyorsunuz,
-
3:43 - 3:44ayrıca hiç duymadığınız militanlara kafa tutan
-
3:44 - 3:47silahsız insanlar da var
-
3:47 - 3:52ve o insanlar galip gelmek için bizim desteğimize ihtiyaçları var.
-
3:52 - 3:54Batıda, çoğu zaman zannediliyor ki
-
3:54 - 3:57Müslümanlar genellikle terörizme göz yumuyorlar.
-
3:57 - 3:59Sağcı olan bazıları bunu düşünüyor
-
3:59 - 4:01çünkü Müslüman kültürünü doğuştan şiddetli olarak görüyor
-
4:01 - 4:03ve solcu olan bazıları da bunu hayal ediyor
-
4:03 - 4:04çünkü Müslüman şiddetini,
-
4:04 - 4:06aşırı tutucu şiddeti olarak,
-
4:06 - 4:09sadece meşru dertlerin bir ürünü olarak görüyorlar.
-
4:09 - 4:12Ama iki görüş de çok yanlış.
-
4:12 - 4:14Hatta, bütün dünyadaki
-
4:14 - 4:16Müslüman soyundan gelen bir çok insan
-
4:16 - 4:20hem aşırı tutuculuğa hem de terörizme karşı emin rakiptir
-
4:20 - 4:22ve çoğunlukla iyi bir sebeple.
-
4:22 - 4:24Görüyorsunuz, onların bu şiddetin kurbanı olmaları çok daha olağan
-
4:24 - 4:27faili olmalarından.
-
4:27 - 4:29Size bir örnek vermeme izin verin.
-
4:29 - 4:32Bir 2009 yılı Arap dili medya kaynağının
-
4:32 - 4:35anketine göre,
-
4:35 - 4:382004 ve 2008 yılları arasında,
-
4:38 - 4:41El Kaide'nin kurbanlarından yalnızca yüzde 15'i
-
4:41 - 4:42Batılı'ydı.
-
4:42 - 4:45Bu korkunç bir pay ama Müslüman aşırı tutucular tarafından öldürülen
-
4:45 - 4:47insanların büyük çoğunluğu
-
4:47 - 4:50Müslüman soyundandı.
-
4:50 - 4:53Şimdi ben son beş dakikadır
-
4:53 - 4:55aşırı tutuculuk hakkında konuşuyorum ve sizin
-
4:55 - 4:57tam olarak ne demek istediğimi bilmeye hakkınız var.
-
4:57 - 5:01Cezayirli sosyolog Marieme Helle Lucas tarafından
-
5:01 - 5:03verilen tanımı alıntı yapıyorum
-
5:03 - 5:05ve o diyor ki aşırı tutucular,
-
5:05 - 5:08-lar ekine dikkat edin, yani dünyadaki bütün
-
5:08 - 5:10büyük dini geleneklerin içinde,
-
5:10 - 5:14"aşırı tutuculuklar aşırı sağcı politik hareketler
-
5:14 - 5:16ki küreselleşme bağlamında
-
5:16 - 5:18dini kendi politik hedeflerine ulaşmak için
-
5:18 - 5:20kullanmaktır."
-
5:22 - 5:24Sadia Abbas buna ilahiyatın
-
5:24 - 5:25kökten politikalaşması demiştir.
-
5:25 - 5:28Şimdi ben Müslüman aşırı tutuculuğu adında her yerde aynı olan
-
5:28 - 5:29bir tür tek parça olduğu
-
5:29 - 5:33fikrini aşılamaktan kaçınmak istiyorum
-
5:33 - 5:35çünkü bu hareketler de farklılık gösterirler.
-
5:35 - 5:38Bazıları şiddeti kullanır ve savunur.
-
5:38 - 5:40Bazıları yapmaz ama çoğu zaman iç içeler.
-
5:40 - 5:42Değişik biçimler alırlar.
-
5:42 - 5:45Bazıları hükümet dışı kuruluşlardır,
-
5:45 - 5:47burada İngiltere'de bile Cageprisoners gibi.
-
5:47 - 5:49Bazıları politik partiye dönüşebilir,
-
5:49 - 5:51Müslüman Kardeşliği gibi
-
5:51 - 5:52ve bazıları da açık silahlı gruplardır
-
5:52 - 5:54Taliban gibi.
-
5:54 - 5:58Ama her şekilde, bunlar hep kökten projeler.
-
5:58 - 6:01Muhafazakar veya geleneksel yaklaşımlar değiller.
-
6:01 - 6:04Onlar çoğu zaman insanları İslamla olan ilişkilerini
-
6:04 - 6:06saklamaktan çok değiştirmeye çalışırlar.
-
6:06 - 6:09Benim demeye çalıştığım şey ekstrem Müslüman hak
-
6:09 - 6:11ve yandaşlarının da
-
6:11 - 6:13Müslüman olduğu ya da anlamına gelmesi
-
6:13 - 6:14gerçeği de
-
6:14 - 6:17onları her hangi bir aşırı sağcıdan daha az kötü yapmaz.
-
6:17 - 6:18Yani bana göre, eğer kendimizi
-
6:18 - 6:20özgürlükçü veya solcu olarak görüyorsak,
-
6:20 - 6:23insan hakları savunucusu veya feminist,
-
6:23 - 6:25bu hareketlere karşı gelmeliyiz
-
6:25 - 6:28ve temel rakiplerini desteklemeliyiz.
-
6:28 - 6:29Şimdi açıkçası
-
6:29 - 6:31ben aşırı tutuculuğa karşı
-
6:31 - 6:33sağlam bir mücadeleyi destekliyorum
-
6:33 - 6:36ama aynı zamanda uluslararası hukuka uyan,
-
6:36 - 6:38bir mücadele olmalı ki
-
6:38 - 6:40söylediğim hiç birşey
-
6:40 - 6:42demokrasiyi
-
6:42 - 6:43retlere karşı bir mazeret olmasın diye
-
6:43 - 6:46ve buradan bugün Cezayir Barakat'taki demokrasi yanlısı harekete
-
6:46 - 6:50bir destek çağrısı yapıyorum.
-
6:50 - 6:52Söylediğim hiç birşey
-
6:52 - 6:55insan hakları ihlaline bir mazeret de olmamalı,
-
6:55 - 6:57bu hafta Mısır'da yapılan
-
6:57 - 6:59toplu infazlar gibi.
-
6:59 - 7:01Ama demeye çalıştığım
-
7:01 - 7:04bu aşırı tutucu Müslüman hareketlere meydan okumalıyız
-
7:04 - 7:06çünkü insan haklarına bir tehditler
-
7:06 - 7:09çoğunlukta Müslüman yerlere karşı
-
7:09 - 7:11ve bunu değişik şekillerde yapıyorlar,
-
7:11 - 7:14en belirgin olanı sivillere direkt saldırılarla
-
7:14 - 7:16bunları yapan silahlı gruplar tarafından.
-
7:16 - 7:19Ama o şiddet sadece başlangıcı.
-
7:19 - 7:22Bu hareketler dini ve cinsel azınlıklara karşı
-
7:22 - 7:25ayrımcılığı sağlar.
-
7:25 - 7:28Onlar başka bir şekilde ibadet eden
-
7:28 - 7:30veya hiç etmeyen insanların
-
7:30 - 7:32dini özgürlüklerini kısıtlamayı amaçlıyorlar.
-
7:32 - 7:36Ve en tanımlayıcı olarak, kadın haklarına
-
7:36 - 7:38tam bir savaşın öncüleridir.
-
7:38 - 7:40Şimdi, bu hareketlerle karşı karşıya kalarak
-
7:40 - 7:41son zamanlarda, Batılı konuşmaları
-
7:41 - 7:43çoğu zaman
-
7:43 - 7:45iki hatalı cevap sundu.
-
7:45 - 7:48İlki bazen sağda bulunan
-
7:48 - 7:50önerilen düşüncenin Müslümanların çoğu aşırı tutucu
-
7:50 - 7:54ya da İslam hakkında bir şey özünde aşırı tutucu
-
7:54 - 7:57ve bu aşağılatıcı ve yanlış
-
7:57 - 7:59ama ne yazık ki solda karşılaşılan şey
-
7:59 - 8:01Müslüman aşırı tutuculuğun varlığını kabul edemeyecek kadar
-
8:01 - 8:05fazla politik konuşmalar olması
-
8:05 - 8:08ya da, daha kötüsü, onun için özür dilemek
-
8:08 - 8:10ve bu da kabul edilemez.
-
8:10 - 8:12Yani ben bütün bunları konuşacak
-
8:12 - 8:14yeni bir yol arıyorum,
-
8:14 - 8:17yaşanmış olaylar ve ön saflardaki insanların umutlarında
-
8:17 - 8:20çakılmış olan.
-
8:20 - 8:22Ben acı bir şekilde farkındayım ki
-
8:22 - 8:25Müslümanlara karşı ayrımcılıkta bir artış olduğunun
-
8:25 - 8:28Birleşik Krallık ve ABD gibi ülkelerde
-
8:28 - 8:31ve bu da büyük bir endişe kaynağı,
-
8:31 - 8:32ama ben inanıyorum ki
-
8:32 - 8:35bu aşırı tutuculara karşı gelmiş
-
8:35 - 8:36ve onların bir numaralı kurbanı olmuş
-
8:36 - 8:38Müslüman soyundan gelenlerin
-
8:38 - 8:40stereotip karşıtı hikayeler anlatmak da
-
8:40 - 8:45o ayrımcılığın üstesinden gelinebilecek harika bir yoldur.
-
8:45 - 8:47Şimdi sizi
-
8:47 - 8:48büyük bir onurla anlatacağım
-
8:48 - 8:52dört kişiyle tanıştırayım.
-
8:52 - 8:54Faizan Peerzada ve babasının adı verilmiş
-
8:54 - 8:56Rafi Peer Tiyatrosu workshopu
-
8:56 - 8:58Pakistan'da
-
8:58 - 9:00yıllardır güzel sanatları teşvik etmiştir.
-
9:00 - 9:01Cihatçı şiddetlerin artmasıyla,
-
9:01 - 9:03tehditler almaya başlamışlar
-
9:03 - 9:06etkinliklerini iptal etmeleri için, ki onlara aldırış etmediler.
-
9:06 - 9:09Ve sonra bir bombacı onların 2008
-
9:09 - 9:12Lahore sekizinci güzel sanatlar festivalini bombaladı,
-
9:12 - 9:14etkinliğe düşen
-
9:14 - 9:15bir cam yağmuru yaratıp
-
9:15 - 9:17dokuz kişiyi yaraladı
-
9:17 - 9:19ve yine aynı gece daha sonra,
-
9:19 - 9:22Peerzadalar çok zor bir karar verdiler:
-
9:22 - 9:24festivallerinin
-
9:24 - 9:27planlandığı gibi ertesi günü de devam edeceğini duyurdular.
-
9:27 - 9:28Faizan'ın da o zaman dediği gibi,
-
9:28 - 9:30İslamcılara boyun eğersek,
-
9:30 - 9:33yalnızca karanlık bir köşede oturuyor oluruz.
-
9:33 - 9:35Ama ne olacağını bilmiyorlardı.
-
9:35 - 9:38Kimse gelir miydi?
-
9:38 - 9:40Aslında, ertesi günü binlerce insan geldi
-
9:40 - 9:43Lahore'deki güzel sanatları desteklemek için
-
9:43 - 9:45ve bu Faizan'ı hem heyecanlandırdı
-
9:45 - 9:47hem de korkuttu
-
9:47 - 9:48ve iki küçük çocuğuyla gelmiş olan
-
9:48 - 9:50bir kadına koştu
-
9:50 - 9:53ve dedi ki,"Biliyorsunuz burada dün bir bomba patladı
-
9:53 - 9:56ve biliyorsunuz ki bugün de olma tehdidi var."
-
9:56 - 9:58Ve kadın dedi ki,"Bunu biliyorum,
-
9:58 - 9:59ama ben festivalinize
-
9:59 - 10:02annemle gelmiştim çocuklarımın yaşındayken
-
10:02 - 10:05ve o görüntüler hala kafamda.
-
10:05 - 10:07Burada olmamız lazım."
-
10:07 - 10:09Böyle güvenilir izleyicilerle,
-
10:09 - 10:10Peerzadalar festivallerini
-
10:10 - 10:13zamanında bitirebildiler.
-
10:13 - 10:14Ve de bir sonraki yıl,
-
10:14 - 10:16bütün sponsorlarını
-
10:16 - 10:18güvenlik riskiyle kaybettiler.
-
10:18 - 10:21Sonra 2010'da onlarla tanıştığımda,
-
10:21 - 10:23bir sonraki etkinliklerinin ortasındalardı
-
10:23 - 10:26aynı yerde yapabilme olanağı bulmuşlardı
-
10:26 - 10:29ve bu dokuzuncu gençlik güzel sanatlar etkinliğiydi
-
10:29 - 10:32daha önce 44 terör saldırısı olan bir yıl geçiren
-
10:32 - 10:36Lahore'de düzenleniyordu.
-
10:36 - 10:38O sıralar Pakistanlı Taliban
-
10:38 - 10:40Malala Yousafzai'yle sonuçlanan,
-
10:40 - 10:42kız okullarına
-
10:42 - 10:45sistematik hedeflemelerin başlandığı zamanlardı.
-
10:45 - 10:50Peki Peerzadalar öyle bir çevrede ne yaptılar?
-
10:50 - 10:53Bir kızlar okulu tiyatrosu sergilediler.
-
10:53 - 10:55Yani ben "Naang Wal"ı seyretme ayrıcalığını elde ettim
-
10:55 - 10:58ki bu müzikal Pencap dilindeydi
-
10:58 - 11:00ve Lahore Gramer Okulu kızları
-
11:00 - 11:02bütün rolleri oynadılar.
-
11:02 - 11:03Şarkı söyleyip dans ettiler,
-
11:03 - 11:05fareleri oynadılar ve mandayı da
-
11:05 - 11:08ve nefesimi tutup merak ettim,
-
11:08 - 11:09bu muhteşem gösterinin
-
11:09 - 11:12sonuna gelebilecek miydik?
-
11:12 - 11:14Ve sonuna geldiğimizde, bütün seyirciler
-
11:14 - 11:16hep beraber nefes verdi
-
11:16 - 11:18ve bazı insanlar da resmen ağladı
-
11:18 - 11:21ve sonra da oditoryumu
-
11:21 - 11:23huzurlu bir alkış patlamasıyla doldurdular.
-
11:23 - 11:26Ve o anda iki yıl önce
-
11:26 - 11:29bombacılar burada manşetlere taşındığını
-
11:29 - 11:31düşündüğümü hatırlıyorum
-
11:31 - 11:33ama o gece ve o insanlar
-
11:33 - 11:36aynı önemde bir hikayeler.
-
11:38 - 11:41Maria Bashir Afganistan'daki
-
11:41 - 11:44ilk ve tek kadın baş savcısıdır.
-
11:44 - 11:462008 yılından beri görevde
-
11:46 - 11:48ve hatta kadınlara karşı şiddetleri
-
11:48 - 11:50incelemek için bir ofis açtı,
-
11:50 - 11:53onun dediğine göre vekaletindeki
-
11:53 - 11:54en önemli bölgedir.
-
11:54 - 11:57Onunla Herat'taki ofisinde görüştüğümde,
-
11:57 - 11:59dört kocaman silahlı dört iri adam
-
11:59 - 12:02eşliğinde girdi içeri.
-
12:02 - 12:05Hatta, şu an 23 korumacısı var
-
12:05 - 12:07çünkü neredeyse çocuklaını öldüren
-
12:07 - 12:09bomba saldırıları geçirmiş
-
12:09 - 12:12ve saldırılar bir korumacısının bir bacağını almış.
-
12:12 - 12:14Neden devam ediyor?
-
12:14 - 12:17Bir gülümsemeyle diyor ki o herkesin
-
12:17 - 12:19sorduğu soru-
-
12:19 - 12:23onun deyimiyle,"Sen neden yaşamamayı riske sokmuyorsun?"
-
12:23 - 12:24Ve budur yalnızca onun için,
-
12:24 - 12:28gelecek bütün Maria Bashirlere daha iyi bir gelecek
-
12:28 - 12:29riske değerdir
-
12:29 - 12:31ve biliyor ki onun gibi insanlar
-
12:31 - 12:33riski almazsa
-
12:33 - 12:35daha iyi bir gelecek olmayacak.
-
12:35 - 12:37Röportajımızın devamında,
-
12:37 - 12:39Savcı Bashir bana ne kadar endişelendiğini söylüyor
-
12:39 - 12:41hükumetin Taliban'la,
-
12:41 - 12:43onu öldürmeye çalışan insanlarla,
-
12:43 - 12:46görüşmelerinin olası sonuçlarından,
-
12:46 - 12:47"Eğer onlara hükumette bir yer verirsek,"
-
12:47 - 12:51"Kadın haklarını kim koruyacak?" diye soruyor.
-
12:51 - 12:53Ve uluslararası topluluğun
-
12:53 - 12:56kadınlar hakkındaki sözü unutmamalarını
-
12:56 - 12:59rica ediyor
-
12:59 - 13:02çünkü şimdi Taliban'la barış istiyorlar.
-
13:02 - 13:04Afganistan'dan ayrıldıktan bir kaç hafta sonra,
-
13:04 - 13:08internette bir haber görüyorum,
-
13:08 - 13:10Bir Afgan savcıya suikast düzenlendi.
-
13:10 - 13:12Çaresizce googleladım
-
13:12 - 13:14ve şükürler olsun o gün öğreniyorum ki
-
13:14 - 13:16Maria kurban değildi,
-
13:16 - 13:18ama maalesef, bir başka Afgan savcı
-
13:18 - 13:21işe giderken silahla öldürülmüş.
-
13:21 - 13:23Ve şimdi bunun gibi haberler duyduğumda,
-
13:23 - 13:27uluslararası bölükler
-
13:27 - 13:28Afganistan'ı bu yıl ve gelecek yıllarda terk ederken,
-
13:28 - 13:30oradaki insanlara neler olduğunu
-
13:30 - 13:33umursamaya devam etmeliyiz,
-
13:33 - 13:35bütün Maria Bashirleri.
-
13:35 - 13:39Bazen hala onun sesi aklımda
-
13:39 - 13:41hiç bir kabadayılık yapmadan, diyor ki,
-
13:41 - 13:43"Afganistan'daki kadınların durumu
-
13:43 - 13:45bir gün daha iyi olacak.
-
13:45 - 13:48Bunun için hazırlanmalıyız,
-
13:50 - 13:52öldürülsek bile."
-
13:52 - 13:53Yeterli kelimeler yok
-
13:53 - 13:58al Shabaab teröristlerini kınamak için
-
13:58 - 14:00Nairobi'deki Westgate Alışveriş Merkezine
-
14:03 - 14:06saldıran
-
14:06 - 14:08aynı gün bir çocuk yemek pişirme yarışması olarak
-
14:08 - 14:11Eylül 2013'te.
-
14:11 - 14:1367 kişi öldürdüler, şairler ve hamile kadınlar dahil olmak üzere.
-
14:13 - 14:16Uzaklarda A.B.D'nin orta bölgesinde,
-
14:16 - 14:18Somali-Amerikalılarla tanışma fırsatını buldum
-
14:18 - 14:21ki onlar al Shabaab çalışmalarını durdurma üzerinde çalışıyorlardı
-
14:21 - 14:23şehirleri Minneapolis'ten
-
14:23 - 14:26küçük sayıda genç insan gruba dahil etmeye çalışıyorlardı
-
14:26 - 14:29Westgate gibi vahşetlerde yer almak için.
-
14:29 - 14:31Abdirizak Bihi'nin çalışkan
-
14:31 - 14:3417 yaşındaki yeğeni Burhan Hassan
-
14:34 - 14:36buraya 2008 yılında kaydedildi,
-
14:36 - 14:40Somali'ye uçuruldu
-
14:40 - 14:42ve sonra da eve dönmeye çalışınca öldürüldü.
-
14:42 - 14:44O zamandan beri, Bihi Bey,
-
14:44 - 14:46parasız Somalili Eğitim ve Avukatlık Merkezi'ni yöneten,
-
14:46 - 14:49gruba kaydedilmeleri açıkça kınıyor
-
14:49 - 14:52ve hükumetin başarısızlıklarını
-
14:52 - 14:54ve Somali-Amerikan kurumları
-
14:54 - 14:56Abubakar As-Saddique İslam Merkezi gibi
-
14:56 - 14:57oradaki bir gençlik programında
-
14:57 - 14:59yeğeninin radikalleştirildiğine inanıyor.
-
14:59 - 15:02Ama sadece camiiyi eleştirmiyor.
-
15:02 - 15:04Hükumeti de çevresindeki fakirliği engellemek için
-
15:04 - 15:06daha fazla bir şey yapmamasını da ele alıyor.
-
15:06 - 15:08Kendi ekonomik yetersizliği karşısında,
-
15:08 - 15:11Bihi Bey'in yaratıcı olması gerekti.
-
15:11 - 15:13al Shabaab'ın daha fazla soğumuş genci yoldan çıkarma
-
15:13 - 15:16çabalarını engellemek için,
-
15:16 - 15:19grubun 2010'daki Uganda'da Dünya Kupası izleyenlere olan
-
15:19 - 15:21saldırılarından sonra,
-
15:21 - 15:24karşılık olarak Minneapolis'te
-
15:24 - 15:26bir Ramazan basketbol maçı düzenledi.
-
15:26 - 15:28Çok büyük sayılarda Somalili-Amerıkalı çocuk geldi
-
15:28 - 15:30sporu bağırlarına basmak için
-
15:30 - 15:34ona karşı olan fetvaya rağmen.
-
15:34 - 15:36Burhan Hassan bir daha oynayamayacağı için
-
15:36 - 15:39basketbol oynadılar.
-
15:39 - 15:42Çabaları için, Bihi Bey Abubakar As-Saddique Islam Merkezinin lideri tarafından
-
15:42 - 15:44aforoz edildi,
-
15:44 - 15:46eskiden iyi ilişkiler içinde oldukları halde.
-
15:46 - 15:50Bana dedi ki, "Bir gün imamı televizyonda gördük
-
15:50 - 15:51bize imansız diyordu ve
-
15:51 - 15:54Bu aileler camiyi yok etmeye çalışıyorlar."
-
15:54 - 15:56Bu Abdirizak Bihi'nin onun ne yaptığını
-
15:56 - 15:58anlamaya çalışmasıyla ters düşüyor
-
15:58 - 16:00al Shabaab'ın insan toplamasını açığa çıkararak,
-
16:00 - 16:04ki yaptığı sevdiğim dini
-
16:05 - 16:07küçük sayıda aşırıcıların elinden kurtarmak.
-
16:07 - 16:11Şimdi son bir hikaye anlatmak istiyorum,
-
16:11 - 16:12Cezayir'de 22 yaşındaki bir hukuk öğrencisinin
-
16:12 - 16:14Amel Zenoune-Zouani adında
-
16:14 - 16:17benim 90'lardaki gibi
-
16:17 - 16:19aynı hukuk kariyer hayali kuruyordu.
-
16:19 - 16:21Derslerinden vazgeçmeyi kabul etmedi,
-
16:21 - 16:23o zamanlar Cezayir devletiyle savaşan
-
16:23 - 16:27aşırıcıların
-
16:27 - 16:31okula devam eden herkesi tehdit etmelerine rağmen.
-
16:31 - 16:3326 Ocak 1997'de, Amel bir ramazan akşamı eve gitmek
-
16:33 - 16:35ve ailesiyle geçirmek için
-
16:35 - 16:37okuduğu Cezayir şehrinden
-
16:38 - 16:39otobüse bindi
-
16:39 - 16:41ve hukuk fakültesini bitiremedi.
-
16:41 - 16:43Otobüs oturduğu mahallenin sınırlarına geldiğinde
-
16:43 - 16:45Silahlı İslam Örgütünden
-
16:45 - 16:47adamlar tarafından bakılan
-
16:47 - 16:49kontrol noktasında durduruldu.
-
16:49 - 16:51Okul çantasını taşıyarak
-
16:51 - 16:53Amel otobüsten indirildi
-
16:53 - 16:54ve sokakta öldürüldü.
-
16:54 - 16:56Boğazını kesen adamlar
-
16:56 - 16:58sonra da diğer herkese,
-
16:58 - 17:01"Eğer üniversiteye giderseniz,
-
17:01 - 17:04hepinizi aynen böyle öldürdüğümüz
-
17:04 - 17:07gün gelecek.
-
17:07 - 17:10Amel tam akşam üzeri 5:17'de öldü,
-
17:10 - 17:11bunu sokağa düştüğünde,
-
17:11 - 17:13saatinin kırılmasıyla biliyoruz.
-
17:13 - 17:15Annesi bana saati gösterdi
-
17:15 - 17:16hala saniye kolu
-
17:16 - 17:20iyimser bir şekilde yukarı doğruydu
-
17:20 - 17:21hiç gelmeyecek olan 5:18'e doğru.
-
17:21 - 17:23Ölümünden kısa bir süre önce,
-
17:23 - 17:24Amel annesine kendisinden
-
17:24 - 17:28ve kız kardeşlerinden bahsederek,
-
17:28 - 17:29"Bize hiç bir şey olmayacak, İnşallah, Allah kısmet ederse,
-
17:29 - 17:30ama eğer olursa,
-
17:30 - 17:31bilmelisin ki biz bilgi için öldük.
-
17:34 - 17:37"Sen ve babam başınızı dik tutmalısınız."
-
17:37 - 17:41Böylesi bir genç kızı kaybetmek akıl ermez bir şey
-
17:41 - 17:43ve böylece araştırmamı yaptığım sırada
-
17:43 - 17:46kendimi tekrar Amel'in umudunu ararken buldum
-
17:46 - 17:49ve hatta isminin anlamı Arapça'da umut demek.
-
17:49 - 17:52Galiba umudu iki yerde buldum.
-
17:52 - 17:54Birincisi ailesindeki güç
-
17:54 - 17:58ve diğer bütün kendi hikayelerini anlatan ailelerde
-
17:58 - 18:01ve teröre karşı hayatlarına devam etmelerinde.
-
18:01 - 18:04Hatta, Amel'in kız kardeşi Lamia üzüntüsünü aşıp
-
18:04 - 18:05hukuk fakültesine girdi
-
18:05 - 18:08ve bugün Cezayir şehrinde avukat olarak görev yapıyor,
-
18:08 - 18:10yalnızca silahlı aşırıcıların
-
18:10 - 18:11ülkede büyük ölçüde yenilmesi
-
18:11 - 18:14sayesinde olabilecek bir şey.
-
18:14 - 18:17Ve Amel'in umudunu bulduğum ikinci yer de
-
18:17 - 18:19her yerde kadın ve erkekler
-
18:19 - 18:22cihatçılara karşı çıkmaya devam ediyordu.
-
18:22 - 18:25Tüm onları Amel onuruna desteklemeliyiz
-
18:25 - 18:28halen insan hakları mücadelesine devam edenleri,
-
18:28 - 18:32Network of Women gibi.
-
18:32 - 18:34Yetmiyor, kurban hakları savunucusu
-
18:34 - 18:36Cherifa Kheddar'ın Cezayir şehrinde bana söylediği gibi,
-
18:36 - 18:39sadece terörle savaşmak yetmez.
-
18:39 - 18:42Aynı zamanda aşırı tutuculuğa da meydan okumalıyız
-
18:42 - 18:44çünkü terörün kaynağını oluşturan
-
18:44 - 18:47ideolojidir.
-
18:47 - 18:50Neden Amel gibiler, diğerleri gibi
-
18:50 - 18:52daha çok tanınmıyor?
-
18:52 - 18:55Neden herkes Osama bin Laden'n kim olduğunu biliyor
-
18:55 - 18:57ve bin Ladenlere kendi çaplarında baş kaldıran
-
18:57 - 19:01az sayıdakileri bilmiyor.
-
19:01 - 19:03Bunu değiştirmeliyiz ve böylece sizden istediğim
-
19:03 - 19:05lütfen bu hikayeleri
-
19:05 - 19:07kendi iletişim ağlarınızdan paylaşmanız.
-
19:07 - 19:09Tekrar Amel Zenoune'nin saatine bakın,
-
19:09 - 19:11sonsuza kadar donmuş
-
19:11 - 19:13ve şimdi lütfen kendi saatinize bakın
-
19:13 - 19:16ve bu anın Amel gibi insanlara
-
19:16 - 19:18yardım etmeye karar verdiğiniz an olsun.
-
19:18 - 19:20Daha kolay olduğu için
-
19:20 - 19:22ya da Batılı siyaseti de hatalı diye değil,
-
19:22 - 19:255:17 hala geldiği için
-
19:25 - 19:27çok fazla Amel Zenounelere
-
19:27 - 19:29kuzey Nijerya gibi yerlerde
-
19:29 - 19:31cihatçılar öğrenci öldürdüğü için
-
19:31 - 19:33sessiz kalmaya hakkımız yok.
-
19:33 - 19:37Kendi çevrelerinde barışçıl şekilde aşırıcılığı
-
19:37 - 19:39ve terörizmi değiştiren
-
19:39 - 19:42tüm insanlara destek için ses çıkarma zamanı
-
19:42 - 19:43şimdidir.
-
19:43 - 19:46Teşekkür ederim.
-
19:46 - 19:48(Alkış)
- Title:
- Terörizmin manşetlere taşınmayan tarafı
- Speaker:
- Karima Bennoune
- Description:
-
Karima Bennoune, gerçek hayatta yaşanan, insanların kendi çevrelerindeki aşırı tutuculuğa karşı savaştıkları dört güçlü hikaye paylaşıyor- sevdikleri inançlarının suça, saldırılara ve cinayetlere alet edilmesini reddediyorlar. Bu kişisel hikayeler dünyanın en çok görmezden gelinen insan hakları mücadelesini insanlaştırır.
- Video Language:
- English
- Team:
- closed TED
- Project:
- TEDTalks
- Duration:
- 20:05
Meric Aydonat approved Turkish subtitles for When people of Muslim heritage challenge fundamentalism | ||
Meric Aydonat edited Turkish subtitles for When people of Muslim heritage challenge fundamentalism | ||
Meric Aydonat edited Turkish subtitles for When people of Muslim heritage challenge fundamentalism | ||
Meric Aydonat edited Turkish subtitles for When people of Muslim heritage challenge fundamentalism | ||
Siir Tecirlioglu accepted Turkish subtitles for When people of Muslim heritage challenge fundamentalism | ||
Siir Tecirlioglu edited Turkish subtitles for When people of Muslim heritage challenge fundamentalism | ||
Siir Tecirlioglu edited Turkish subtitles for When people of Muslim heritage challenge fundamentalism | ||
Melisa McDermott edited Turkish subtitles for When people of Muslim heritage challenge fundamentalism |