Return to Video

Korsanlar, hemşireler ve diğer asi tasarımcılar

  • 0:01 - 0:04
    Tasarım hassas ve
    anlaşılması zor bir olgudur,
  • 0:04 - 0:07
    farklı zamanlarda farklı
    şeyler anlamına gelir.
  • 0:07 - 0:11
    Ancak gerçekten esin verici tüm tasarım
    projelerinin ortak bir yanı var:
  • 0:11 - 0:13
    Bir hayalle başlamışlardı.
  • 0:14 - 0:15
    Hayal daha güçlü oldukça,
  • 0:15 - 0:19
    ona ulaşmak için gerekli tasarım
    becerisi daha fazla oldu.
  • 0:19 - 0:23
    Bu sebeple en büyük tasarımcılar
    neredeyse hep
  • 0:23 - 0:26
    en büyük hayalciler, asiler
    ve başkaldırıcılardır.
  • 0:27 - 0:30
    Bu tüm tarih boyunca böyle oldu,
  • 0:30 - 0:34
    bu ta M.Ö. 300 yılına,
  • 0:34 - 0:37
    uzak, çok fakir ve çok
    küçük bir Asya ülkesine
  • 0:37 - 0:41
    13 yaşında birinin kral olduğu
    zamana kadar gider.
  • 0:41 - 0:45
    O askerî fetihlerle toprak, zenginlik
  • 0:45 - 0:47
    ve güç elde etmeyi düşledi.
  • 0:47 - 0:48
    Ve tasarım yeteneği --
  • 0:48 - 0:50
    kulağa ihtimal dâhilinde gelmese de --
  • 0:50 - 0:53
    bunu yapması için gerekliydi.
  • 0:54 - 0:55
    O zamanlar
  • 0:55 - 0:58
    bütün silahlar farklı özelliklere
    göre elle yapılıyordu.
  • 0:58 - 1:02
    Bir okçunun savaş sırasında oku biterse,
  • 1:02 - 1:05
    yaylarından başka okçunun oklarını
  • 1:05 - 1:07
    aslında atamıyorlardı.
  • 1:07 - 1:11
    Bu da elbette savaşta daha az etkin ve
  • 1:11 - 1:13
    çok daha zayıf olacakları
    anlamına geliyordu.
  • 1:13 - 1:15
    Ying bu sorunu tüm yayların
  • 1:15 - 1:19
    ve okların aynı şekilde tasarlanması
    üzerinde ısrarcı olarak çözdü,
  • 1:19 - 1:21
    böylece değiştirilebilir oluyorlardı.
  • 1:21 - 1:25
    Aynı şeyi, hançerler, baltalar,
    mızraklar, kalkanlar
  • 1:25 - 1:27
    ve diğer her tür silah için yaptı.
  • 1:28 - 1:32
    Korkunç şekilde donanmış ordusu
    savaş üstüne savaş kazandı
  • 1:32 - 1:34
    ve 15 sene içinde
  • 1:34 - 1:37
    küçük krallığı daha büyük, daha zengin,
    daha güçlü komşularını
  • 1:37 - 1:40
    büyük Çin İmparatorluğu'nu kurmak için
  • 1:40 - 1:42
    ele geçirmekte başarılı oldu.
  • 1:43 - 1:45
    Şimdi elbette ki kimse
  • 1:45 - 1:48
    Ying Zheng'i o zamanlar bir tasarımcı
    olarak tanımlamayı düşünmedi --
  • 1:48 - 1:50
    niye bunu yapsınlar?
  • 1:50 - 1:53
    Ancak tasarımı bilmeden
    ve içgüdüsel olarak,
  • 1:53 - 1:55
    ama inanılmaz bir samimiyetle
  • 1:55 - 1:58
    amacına ulaşmak üzere kullandı.
  • 1:58 - 2:02
    Aynı şekilde istediğini şiddet
    kullanmanın ötesinde elde etmeyen
  • 2:02 - 2:06
    bir diğer benzeri umulmadık,
    tesadüfi tasarımcı da öyle yaptı.
  • 2:06 - 2:12
    Bu kişi, Karasakal olarak da bilinen
    İngiliz korsan Edward Teach'di.
  • 2:12 - 2:14
    O zamanlar korsanlığın altın zamanlarıydı,
  • 2:14 - 2:18
    Teach gibi korsanlar uzak denizleri
    korkuya boğuyorlardı.
  • 2:18 - 2:20
    Koloni ticareti gelişiyordu
  • 2:20 - 2:22
    ve korsanlık çok kârlıydı.
  • 2:22 - 2:27
    Onun gibi daha akıllı korsanlar,
    ganimetlerini büyütmek için
  • 2:27 - 2:32
    düşmanlarına onları görür görmez
    teslim olacakları şekilde zalimce
  • 2:32 - 2:34
    saldırmaları gerektiğini fark ettiler.
  • 2:34 - 2:35
    Yani başka bir deyişle,
  • 2:35 - 2:37
    mühimmatı boşa harcamadan
    veya zayiat vermeden
  • 2:37 - 2:39
    gemileri alabiliyorlardı.
  • 2:39 - 2:43
    Edward Teach, amansız zalim
    rolünü oynayarak kendini
  • 2:43 - 2:45
    Karasakal olarak yeniden dizayn etmişti.
  • 2:46 - 2:50
    Boyunu abartmak için ağır ceketler
    ve büyük şapkalar giydi.
  • 2:50 - 2:53
    Yüzünü gizleyen gür, kara
    bir sakal uzattı.
  • 2:53 - 2:57
    Her iki omzuna
    silahların kayışlarını astı.
  • 2:57 - 3:01
    Şapkasının kenarlarına kibrit bile
    tutturup onları ateşledi,
  • 3:01 - 3:05
    böylece gemisi saldırıya hazır olduğunda
    bunlar tehditkâr bir şekilde cızırdadılar.
  • 3:05 - 3:08
    O çağın pek çok korsanı gibi
  • 3:08 - 3:10
    üzerinde insan kafatası ve bir çift
    çapraz kemiğin olduğu
  • 3:11 - 3:14
    ölüm sembolleri bulunan bir bayrak taşıdı,
  • 3:14 - 3:20
    çünkü bu motifler yüzyıllardır bir sürü
    kültürde ölümü simgelemişti,
  • 3:20 - 3:23
    bu yüzden anlamı hemen anlaşılıyordu,
  • 3:23 - 3:26
    uzak denizlerin kanunsuz,
    cahil dünyalarında bile:
  • 3:26 - 3:29
    Ya teslim ol, ya da acı çek.
  • 3:29 - 3:32
    Elbette ki tüm mantıklı kurbanlar
    görür görmez teslim oldular.
  • 3:33 - 3:34
    Şöyle düşünün;
  • 3:34 - 3:39
    Edward Teach'in ve yanındaki korsanların
    neden modern iletişim tasarımının
  • 3:39 - 3:43
    öncüleri olduğunu anlamak kolay
  • 3:43 - 3:45
    ve neden ölüm sembollerinin --
  • 3:45 - 3:46
    (Gülüşmeler)
  • 3:46 - 3:47
    daha fazlası var --
  • 3:47 - 3:50
    neden kafatası ve çapraz kemiklerden
    oluşan ölüm sembollerinin
  • 3:50 - 3:53
    bugünün logosunun öncüsü olduğunu,
  • 3:53 - 3:56
    arkamda duran büyük, kırmızı harfler gibi,
  • 3:56 - 3:58
    ama tabii ki farklı bir mesajla.
  • 3:58 - 3:59
    (Gülüşmeler)
  • 3:59 - 4:02
    Ancak tasarım, aynı derecede zeki ve
  • 4:02 - 4:07
    aynı derecede umulmadık bir tasarımcı
    olan 19. yüzyılda yaşamış İngiliz hemşire
  • 4:07 - 4:10
    Florence Nightingale tarafından
    daha yüce amaçlar için de kullanıldı.
  • 4:10 - 4:15
    Onun misyonu herkes için iyi sağlık
    hizmetleri sağlamaktı.
  • 4:15 - 4:20
    Nightingale büyük, çok varlıklı sayılan,
    Kırım Savaşı sırasında askerî
  • 4:20 - 4:24
    hastanelerde çalışmak için gönüllü
    olduğunda dehşete düşen
  • 4:24 - 4:26
    İngiliz bir ailede doğmuştu.
  • 4:26 - 4:28
    Orada bulunduğunda hemen fark etti ki,
  • 4:28 - 4:32
    hastaların çoğu savaş yaralarından
    çok kirli, kokuşmuş
  • 4:32 - 4:34
    koğuşlar içinde yakalandıkları
  • 4:34 - 4:36
    enfeksiyonlardan ölüyorlardı.
  • 4:36 - 4:40
    Bundan dolayı daha temiz, açık,
    havadar kliniklerin tasarlanması ve
  • 4:40 - 4:42
    inşa edilmesi için kampanyalar yaptı.
  • 4:42 - 4:44
    İngiltere'ye dönünce
  • 4:44 - 4:45
    başka bir kampanya yürüttü,
  • 4:45 - 4:47
    bu sefer sivil hastaneler için
  • 4:47 - 4:51
    ve aynı tasarım prensiplerinin
    onlara da uygulanmasında ısrarcı oldu.
  • 4:51 - 4:54
    Bu Nightingale koğuşu adıyla,
  • 4:54 - 4:58
    onlarca yıl hastane
    tasarımında egemen oldu
  • 4:58 - 5:01
    ve bazı unsurları bugün hâlâ kullanılıyor.
  • 5:02 - 5:03
    Ancak zaman içinde
  • 5:03 - 5:06
    tasarım Sanayi Çağı'nın
    bir aracı olarak görüldü.
  • 5:06 - 5:09
    Resmi ve profesyonel hâle geldi,
  • 5:09 - 5:11
    ama belli rollerle sınırlandırıldı,
  • 5:11 - 5:15
    Florence Nightingale, Karasakal
    ve Ying Zheng'in yaptığı gibi
  • 5:15 - 5:17
    içgüdüsel olarak kullanılmak yerine
  • 5:17 - 5:21
    genelde ticari amaçları yerine
    getirmek için kullanıldı.
  • 5:21 - 5:23
    20. yüzyılda
  • 5:23 - 5:26
    bu ticari görüş öylesine güçlüydü ki
  • 5:26 - 5:28
    bundan uzaklaşan herhangi bir tasarımcı
  • 5:28 - 5:32
    sapkın veya yıkıcı görülme
    riskiyle karşı karşıyaydı.
  • 5:33 - 5:36
    Bunların arasında büyük
    tasarım kahramanım,
  • 5:36 - 5:39
    dâhiyane László Moholy-Nagy var.
  • 5:39 - 5:42
    Teknolojinin günlük hayattaki
    etkisi üzerine deneyleri
  • 5:42 - 5:46
    öylesine güçlü olan Macar bir sanatçı
  • 5:46 - 5:47
    ve tasarımcıydı ki
  • 5:47 - 5:50
    hâlen telefon ve bilgisayar ekranlarında
  • 5:51 - 5:53
    gördüğümüz dijital görüntülerin
    tasarımını etkiliyor.
  • 5:54 - 5:58
    1920'lerin Almanya'sında Bauhaus
    Tasarım Okulu'nu radikalleştirdi
  • 5:58 - 6:01
    ve yıllar sonra Şikago'da yeni
    bir Bauhaus açmakta
  • 6:01 - 6:06
    zorlanınca bazı eski meslektaşları
    ondan uzak durdular.
  • 6:06 - 6:10
    Moholy'nin fikirleri her zaman
    cesur ve direktti,
  • 6:10 - 6:14
    ama tasarıma yaklaşımı çok deneyseldi,
  • 6:14 - 6:18
    aynı zamanda onu zamana ayak uyduran
    bir meslek olarak değil,
  • 6:18 - 6:22
    bir davranış olarak görme
    ısrarı da öyleydi.
  • 6:23 - 6:25
    Ne yazık ki aynısı diğer bir başına buyruk
  • 6:25 - 6:29
    tasarımcı için de geçerliydi:
    Richard Buckminster Fuller.
  • 6:29 - 6:33
    O da bir başka dâhi tasarım vizyoneri
  • 6:33 - 6:34
    ve tasarım aktivistiydi.
  • 6:34 - 6:39
    Kendisi sürdürülebilir bir toplum
    tasarlamaya öylesine
  • 6:39 - 6:41
    ileri görüşlü bir şekilde bağlıydı ki,
  • 6:41 - 6:44
    tasarımda çevreciliğin önemine 1920'lerde
  • 6:44 - 6:47
    değinmeye başlamıştı.
  • 6:48 - 6:50
    Ama çabalarına rağmen,
  • 6:50 - 6:55
    sık sık tasarım kurumlarındaki çoğu kişi
    tarafından sapkın diye alay edildi
  • 6:55 - 6:56
    ve itiraf etmek gerekirse,
  • 6:56 - 6:58
    hiçbir zaman gerçekleşmeyen
  • 6:58 - 7:01
    uçan araba gibi deneyleri başarısız oldu.
  • 7:01 - 7:03
    Ancak jeodezik kubbe,
  • 7:03 - 7:06
    tahta, metal, plastik, ağaç parçaları,
    eski battaniyeler,
  • 7:06 - 7:09
    plastik levhalardan --
  • 7:09 - 7:12
    o zaman mevcut olan herhangi bir şeyden --
  • 7:12 - 7:15
    acil durum sığınağı inşa etmek
    için tasarım formülü,
  • 7:15 - 7:19
    insani tasarımın en büyük
    ustalıklarından biridir
  • 7:19 - 7:21
    ve o zamandan beri çaresiz durumdaki
  • 7:21 - 7:25
    pek çok insana çok ihtiyaç duyulan
  • 7:25 - 7:26
    bir sığınak sağlamıştır.
  • 7:26 - 7:30
    Bucky ve Moholy gibi
    radikal tasarımcıların
  • 7:31 - 7:32
    cesareti ve hevesi
  • 7:32 - 7:35
    beni tasarıma çekti.
  • 7:35 - 7:39
    Kariyerime haber gazetecisi ve
    dış muhabir olarak başladım.
  • 7:39 - 7:42
    Politika, ekonomi ve şirket
    meseleleriyle ilgili yazarım
  • 7:42 - 7:46
    ve bu alanlardan herhangi biri
    hakkında uzmanlaşmayı seçebilirdim.
  • 7:46 - 7:48
    Ama tasarımı seçtim,
  • 7:48 - 7:52
    çünkü hayat kalitemizi iyileştiren
    elimizin altındaki
  • 7:52 - 7:54
    en güçlü araçlardan biri
    olduğuna inanıyorum.
  • 7:56 - 7:58
    Teşekkürler, TEDci tasarım düşkünleri.
  • 7:58 - 8:00
    (Alkış)
  • 8:00 - 8:04
    Olağanüstü ve muazzam
    profesyonel tasarımcıların
  • 8:04 - 8:07
    başarılarını çok takdir etsem de,
  • 8:07 - 8:09
    tasarımın
  • 8:09 - 8:12
    asilerin ve başkaldıranların
    orijinalliğinden,
  • 8:12 - 8:13
    etraflıca düşünmelerinden
  • 8:13 - 8:17
    ve becerikliliklerinden büyük
    ölçüde yarar sağladığına inanıyorum.
  • 8:18 - 8:22
    Tasarımda dikkat çekici
    bir zamanda yaşıyoruz,
  • 8:22 - 8:26
    çünkü bu iki kutbun bir araya
    geldiği bir zaman.
  • 8:26 - 8:31
    Çünkü dijital teknolojideki
    en basit ilerlemeler bile
  • 8:31 - 8:35
    daha da iddialı ve eklektik
    amaçların peşinden gitmeleri için,
  • 8:35 - 8:38
    ticari bağlamda olsun ya da olmasın,
  • 8:38 - 8:43
    giderek daha bağımsız
    çalışmalarına imkân sağladı.
  • 8:43 - 8:44
    Yani teoride
  • 8:44 - 8:50
    kitlesel fonlama (crowdfunding),
    bulut bilişim, sosyal medya
  • 8:50 - 8:53
    profesyonel tasarımcılara
    daha fazla özgürlük veriyor
  • 8:53 - 8:57
    ve amatör olanlara da daha
    fazla kaynak sağlıyor,
  • 8:57 - 8:58
    ve umut ederim ki
  • 8:58 - 9:00
    fikirlerine daha net cevaplar sağlıyor.
  • 9:01 - 9:05
    Bunlara dair en sevdiğim
    örnekler Afrika'da,
  • 9:05 - 9:07
    ki burada yeni jenerasyon tasarımcılar
  • 9:07 - 9:11
    insanların temiz akan sularından
    çok artık cep telefonlarına
  • 9:11 - 9:15
    erişiminin olduğu ülkelerde,
    Florence Nightingale'in rüyası olan
  • 9:15 - 9:19
    sağlık hizmetlerini iyileştirmek için
    inanılmaz Nesnelerin İnternet'i
  • 9:19 - 9:21
    teknolojilerini geliştiriyorlar.
  • 9:21 - 9:24
    Bunların arasında Arthur Zang var.
  • 9:24 - 9:27
    Kendisi bir tablet bilgisayarı
  • 9:27 - 9:31
    mobil bir kalp izleme cihazı
    olan Cardiopad'e çeviren
  • 9:31 - 9:33
    genç bir Kamerunlu tasarım mühendisi.
  • 9:33 - 9:37
    Uzak, kırsal alanlardaki hastaların
    kalplerini izlemek için kullanılabiliyor.
  • 9:38 - 9:40
    Sonra veri analiz için
    yüzlerce mil uzaktaki
  • 9:40 - 9:43
    iyi donanımlı hastanelerin
  • 9:43 - 9:44
    mobil ağlarına gönderiliyor.
  • 9:44 - 9:48
    Eğer oradaki uzmanlar tarafından
    herhangi bir sorun tespit edilirse,
  • 9:48 - 9:51
    uygun bir reçete tavsiye ediliyor.
  • 9:51 - 9:53
    Bu durum tabii ki birçok hastayı
  • 9:53 - 9:59
    hastanelere uzun, zor, pahalı ve
    çoğu zaman gereksiz seyahatler
  • 9:59 - 10:00
    yapmaktan kurtarıyor
  • 10:00 - 10:02
    ve kalplerinin gerçekten
  • 10:02 - 10:05
    kontrol edilmesini daha muhtemel kılıyor.
  • 10:05 - 10:09
    Arthur Zang sekiz sene önce,
    üniversite son sınıftayken
  • 10:09 - 10:11
    Cardiopad üzerinde çalışmaya başladı.
  • 10:11 - 10:15
    Ancak projeyi başlatacak
    gerekli yatırım için
  • 10:15 - 10:18
    geleneksel kaynakları
    ikna etmekte başarısız oldu.
  • 10:18 - 10:20
    Fikrini Facebook'a koyduğunda
  • 10:20 - 10:23
    Kamerunlu bir devlet memuru bunu gördü
  • 10:23 - 10:26
    ve ona bir devlet hibesi
    sağlamayı başardı.
  • 10:26 - 10:29
    Şimdi sadece Cardiopad'i değil,
  • 10:29 - 10:34
    farklı durumlara müdahale etmek için
    başka mobil tıp cihazları da geliştiriyor.
  • 10:34 - 10:35
    Yalnız değil,
  • 10:36 - 10:40
    çünkü kendi başlarına
    olağanüstü projeler yürüten
  • 10:40 - 10:44
    pek çok başka ilham veren
    ve girişimde bulunan tasarımcı var.
  • 10:44 - 10:48
    Birkaçına bakarak bitireceğim.
  • 10:48 - 10:50
    Biri Peek Vision.
  • 10:50 - 10:53
    Bunlar kendi başlarına Kenya'da
    taşınabilir göz muayene seti olarak
  • 10:53 - 10:57
    Nesnelerin İnterneti
    teknolojisi geliştiren
  • 10:57 - 10:59
    bir grup doktor ve tasarımcı.
  • 11:00 - 11:02
    Sonra Gabriel Maher var,
  • 11:02 - 11:04
    ki kendisi geleneksel
    klişelere başvurmadan,
  • 11:04 - 11:09
    değişen cinsiyet aidiyetlerimizin
    inceliklerini ifade etmemizi sağlayan
  • 11:09 - 11:12
    yeni bir tasarım dili geliştiriyor.
  • 11:12 - 11:16
    Bu tasarımcılar ve diğer pek çoğu
    profesyonel tasarımcıların disiplini ile
  • 11:16 - 11:19
    asilerin ve başkaldırıcıların
    becerikliliği sayesinde,
  • 11:19 - 11:22
    yeni buldukları özgürlüğün
    tadını çıkararak
  • 11:22 - 11:25
    hayallerinin peşinde koşuyorlar.
  • 11:25 - 11:27
    Hepimiz de bundan yararlanmaya bakıyoruz.
  • 11:27 - 11:28
    Teşekkürler.
  • 11:28 - 11:31
    (Alkış)
Title:
Korsanlar, hemşireler ve diğer asi tasarımcılar
Speaker:
Alice Rawsthorn
Description:

Alice Rawsthorn, tasarımın başkaldırıcılarına yapılan bu methiyede Karasakal'dan Florence Nightingale'e akla gelmeyen kahramanların çalışmalarının altını çiziyor. Rawsthorn, bu cesur düşünürlerden, Buckminster Fuller gibi bazı ilk modern vizyonerlere kadar bir çizgi çekerek en büyük tasarımcıların çoğu zaman en asileri olduklarını gösteriyor.

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDTalks
Duration:
11:44

Turkish subtitles

Revisions