Return to Video

Jason McCue: Terörizm başarısız bir markadır

  • 0:01 - 0:05
    Biz kesin surette teröristlerle konuşuyoruz, hiç şüphesiz.
  • 0:05 - 0:11
    Terörizmin yeni bir türüyle savaştayız.
  • 0:11 - 0:15
    Terörizmin bu türü, bir çeşit eskiden kalma, geleneksel
  • 0:15 - 0:18
    fakat, 21. yüzyıla uygun hale getirilmiş biçimidir.
  • 0:18 - 0:23
    Terörle mücadele hakkındaki en büyük konulardan biri,
  • 0:23 - 0:26
    onu nasıl algıladığınızla ilgilidir.
  • 0:26 - 0:29
    Çünkü algılama, sizin ona karşı duruşunuzu şekillendirir.
  • 0:29 - 0:34
    Bu yüzden eğer geleneksel bir terörizm algısına sahipseniz,
  • 0:34 - 0:38
    bu algı onun suç ya da savaş anlamına gelir.
  • 0:38 - 0:39
    Peki buna karşı nasıl bir karşılık vereceksiniz?
  • 0:39 - 0:43
    Haliyle, nasıl tepki gösterirseniz, aynı karşılığı alırsınız. Savaşırsınız.
  • 0:43 - 0:47
    Eğer daha yenilikçi bir yaklaşıma sahipseniz,
  • 0:47 - 0:51
    ve terörizm algınız yaklaşık olarak sebep-sonuç ilişkisine dayalıysa,
  • 0:51 - 0:55
    bu halde doğal olarak, ortaya çıkan tepkiler
  • 0:55 - 0:59
    çok daha fazla asimetrik olur.
  • 0:59 - 1:03
    Modern ve küresel bir dünyada yaşıyoruz.
  • 1:03 - 1:06
    Teröristler pekala buna adapte olmuşlardır.
  • 1:06 - 1:10
    Bu bizim de yapmamız gereken bir şeydir, yani
  • 1:10 - 1:13
    terörle mücadele yöntemleri üzerinde çalışan insanlar,
  • 1:13 - 1:16
    doğrusu Google çerçeveli gözlüklerini
  • 1:16 - 1:20
    ya da her neyse, takmayı bırakmalıdırlar.
  • 1:20 - 1:25
    Bana gelince, benim istediğim şey sadece
  • 1:25 - 1:28
    terörizme gibi küresel bir markaymış
  • 1:28 - 1:30
    gibi bakmak, diyelim ki Coca-Cola.
  • 1:30 - 1:36
    Her ikisi de sağlığınız için yeterince zararlı. (Gülüşmeler)
  • 1:36 - 1:40
    Terörizme bir marka şeklinde baktığınızda,
  • 1:40 - 1:43
    onun oldukça kusurlu bir ürün olduğunu fark edeceksiniz.
  • 1:43 - 1:46
    Dediğimiz gibi, bu sağlığınız için büyük ölçüde zararlıdır,
  • 1:46 - 1:48
    etkilediği kişiler için kötüdür,
  • 1:48 - 1:52
    ve eğer bir canlı bomba iseniz doğrusu bu da iyi değildir.
  • 1:52 - 1:55
    Aslına bakıldığında vaat ettiklerini de yerine getirmez.
  • 1:55 - 2:00
    Gerçekten de cennette 72 bakire elde edemeyeceksiniz.
  • 2:00 - 2:03
    Böyle olacağını düşünmüyorum.
  • 2:03 - 2:07
    Ve gerçekten, 80'lerde bu gruplardan birini destekleyerek
  • 2:07 - 2:10
    kapitalizmi sona erdirmeniz mümkün değildi. Bu çok anlamsızdı.
  • 2:10 - 2:13
    Ancak, fark ettiğiniz şu ki; zayıf tarafları var.
  • 2:13 - 2:16
    Bu markanın zayıf noktaları var.
  • 2:16 - 2:17
    Sağlıktan söz ettik,
  • 2:17 - 2:21
    fakat rağbet görmesi için tüketicilere ihtiyacı var.
  • 2:21 - 2:25
    İhtiyacı olan tüketiciler ise, terör destekçileridir.
  • 2:25 - 2:28
    Bu destekçiler, bu markayı benimseyen, onlara destek olan,
  • 2:28 - 2:31
    onlara yardım eden ve
  • 2:31 - 2:34
    bizim yardım elini uzatmamız gereken insanlardır.
  • 2:34 - 2:36
    Bu markaya onların gözü önünde saldırmalıyız.
  • 2:36 - 2:41
    Bu marka bahsine devam edecek olursak, bunu yapmanın iki temel yolu var.
  • 2:41 - 2:44
    Birincisi pazar alanlarını daraltmak.
  • 2:44 - 2:49
    Yani, onların markası bizim markamıza karşı. Rekabet etmemiz lazım.
  • 2:49 - 2:51
    Bizim daha iyi bir ürün olduğumuzu göstermeliyiz.
  • 2:51 - 2:54
    Eğer bizim daha iyi bir ürün olduğumuzu göstermeyi denersem,
  • 2:54 - 2:59
    muhtemelen Guantanamo körfezinde olanlar gibi şeyler yapmazdım.
  • 2:59 - 3:03
    Daha önce, ürünün kendisi için temel ihtiyaçları
  • 3:03 - 3:06
    kısmaktan bahsettik. Orada, yoksulluk ve adaletsizlik
  • 3:06 - 3:10
    gibi terörizmi besleyen tüm bu tür konuları
  • 3:10 - 3:12
    bulmaya çalışmış olabilirsiniz.
  • 3:12 - 3:15
    Yapılması gereken diğer şey ise ürüne darbe vurmaktır,
  • 3:15 - 3:17
    söylediğimiz gibi, marka efsanesine saldırmak.
  • 3:17 - 3:21
    Bilirsiniz, küçük bir çocuğu öldürmenin kahramanlıkla hiç bir ilgisi yoktur.
  • 3:21 - 3:26
    Belki de, bu duruma odaklanmalı ve bu durumun anlaşılmasını sağlamalıyız.
  • 3:26 - 3:29
    Üründeki tehlikeleri su yüzüne çıkarmalıyız.
  • 3:29 - 3:32
    Bizim hedef kitlemiz, sadece terörizmi sahneye koyanlar değil,
  • 3:32 - 3:33
    daha önce de dediğim gibi, teröristlerdir.
  • 3:33 - 3:36
    Sadece terörizmi finanse eden, ona yardım eden
  • 3:36 - 3:41
    pazarlamacıların yanı sıra, aynı zamanda
  • 3:41 - 3:43
    terörizm tüketicileri de hedef kitlemizdir.
  • 3:43 - 3:46
    Barındıkları bu yerlerin içlerine girmeliyiz.
  • 3:46 - 3:49
    Bu yerler taraftar topladıkları, güçlerini ve kuvvetlerini kazandıkları yerlerdir.
  • 3:49 - 3:52
    Bu yerler tüketicilerinin geldikleri yerlerdir.
  • 3:52 - 3:56
    Ve biz mesajlarımızı tam da bu yerlere iletmeliyiz.
  • 3:56 - 3:59
    Bu yüzden, teröristlerle, yardımcılarıyla vb. bu alanlarda
  • 3:59 - 4:03
    karşılıklı etkileşim içinde olmalıyız.
  • 4:03 - 4:06
    İletişim içinde olmalıyız, eğitmeliyiz,
  • 4:06 - 4:09
    ve diyalog kurmalıyız.
  • 4:09 - 4:13
    Şimdi, bu marka konusu üzerinde kalarak birkaç saniye daha düşünün,
  • 4:13 - 4:16
    sevk mekanizmaları hakkında düşünün.
  • 4:16 - 4:18
    Bahsettiğimiz saldırıları nasıl gerçekleştireceğiz?
  • 4:18 - 4:21
    Pekala, pazar payını azaltmak gerçekten hükümetlere ve
  • 4:21 - 4:24
    sivil topluma yöneliktir. Daha iyi olduğumuzu göstermeliyiz.
  • 4:24 - 4:28
    Değerlerimizi göstermeliyiz.
  • 4:28 - 4:30
    Neyi öğütleyeceğimize çalışmalıyız.
  • 4:30 - 4:33
    Ne var ki, iş o markaya darbe vurmaya geldiğinde,
  • 4:33 - 4:37
    varsayalım teröristler Coca-Cola olsun ve biz de Pepsi,
  • 4:37 - 4:41
    bizim Pepsi olarak Coca-Cola hakkında söyleyeceklerimize
  • 4:41 - 4:43
    kimsenin inanacağını sanmıyorum.
  • 4:43 - 4:45
    Bu yüzden daha farklı bir yöntem bulmalıyız,
  • 4:45 - 4:48
    ve benim şu ana kadar arayıp bulduğum en iyi yöntem
  • 4:48 - 4:50
    terörizmin mağdurlarıdır.
  • 4:50 - 4:53
    Onlar orada dikilip aslında size;
  • 4:53 - 4:58
    "Bu ürün berbat. Aldım ve günlerce hasta oldum.
  • 4:58 - 5:01
    Elimi yaktı." vb. şeyler söyleyebilirler. Ve onlara inanırsınız.
  • 5:01 - 5:04
    Onların yaralarını görebilirsiniz. Onlara güvenirsiniz.
  • 5:04 - 5:09
    Fakat ister mağdur olalım, ister hükümet veya sivil toplum örgütü
  • 5:09 - 5:15
    ve hatta dün Kuzey İrlandayı ziyaret eden İngiltere Kraliçesi,
  • 5:15 - 5:19
    biz hepimiz, terörizmin bu farklı katmanlarıyla
  • 5:19 - 5:23
    etkileşim ve iletişim içinde olmalıyız.
  • 5:23 - 5:27
    Doğrusu birazcık şeytanla dans etmeliyiz.
  • 5:27 - 5:30
    Konuşmamın bu bölümü benim en sevdiğim kısım.
  • 5:30 - 5:34
    Ben sizin hepinizi havaya uçurmak ve bir noktaya dikkat çekmek istedim,
  • 5:34 - 5:37
    fakat - (Gülüşmeler) -
  • 5:37 - 5:40
    TED, sağlık ve güvenlik gerekçeleriyle,
  • 5:40 - 5:42
    önce geriye doğru saymam gerektiğini söyledi.
  • 5:42 - 5:45
    İçimden bir parça İrlandalı ya da Yahudi bir terörist olmak geçiyor,
  • 5:45 - 5:50
    fakat bir tür sağlıklı ve güvenli terörist. - (Gülüşmeler) -
  • 5:50 - 5:54
    Şimdi 3, 2, 1, diye geriye sayacağım ve
  • 5:54 - 5:57
    bu biraz korkutucu olabilir, ve sloganımın ne olacağını düşünürken,
  • 5:57 - 6:00
    bu, "Kalp krizi değil, vücut parçaları." olabilir.
  • 6:00 - 6:05
    Evet 3, 2, 1. (Patlama sesi)
  • 6:05 - 6:10
    Çok güzel. (Gülüşmeler)
  • 6:10 - 6:18
    Şimdi, 15J de oturan bayan aramızdaki canlı bomba olsun.
  • 6:18 - 6:20
    Hepimiz terörizm mağduruyuz.
  • 6:20 - 6:25
    Burada toplam 625 kişiyiz ve hepimiz ömür boyu bu yarayı taşıyacağız.
  • 6:25 - 6:29
    Oradaki koltukta oturan bir baba oğul vardı.
  • 6:29 - 6:32
    Çocuk öldü fakat baba hayatta kaldı.
  • 6:32 - 6:38
    Baba büyük bir ihtimalle, oğlunun yerine o koltuğa kendisi
  • 6:38 - 6:42
    oturmadığından dolayı yıllarca pişmanlık duyacak.
  • 6:42 - 6:44
    Alkol kullanmaya başlayacak ve muhtemelen
  • 6:44 - 6:48
    üç yıl içinde intihar edecek. Durum bu şekilde.
  • 6:48 - 6:52
    Hemen şurada çok genç ve çekici bir bayan var,
  • 6:52 - 6:55
    ve o, benim bir intihar saldırısından sonra şimdiye kadar
  • 6:55 - 6:58
    gördüğüm en kötü psikolojik ve fiziksel bir
  • 6:58 - 7:01
    yaraya sahip: İnsan şarapneli.
  • 7:01 - 7:04
    Bunun anlamı, o ileride, gelecek 10 yılda ya da 15 yılda
  • 7:04 - 7:07
    ne zaman bir restorana gitse,
  • 7:07 - 7:09
    veya plajdayken, sürekli cildini oğuşturacak ve
  • 7:09 - 7:12
    oradan çıkacak olan tek şey ise
  • 7:12 - 7:14
    bir şarapnel parçası olacak.
  • 7:14 - 7:20
    Ve bu başa çıkılması zor bir durum.
  • 7:20 - 7:22
    Orada, bu saldırıda bacaklarını kaybetmiş
  • 7:22 - 7:26
    bir bayan daha var.
  • 7:26 - 7:30
    O da, başına gelenlerden sonra bakımı için
  • 7:30 - 7:34
    hükümet tarafından verilen acınacak miktarda bir
  • 7:34 - 7:37
    para alacağını öğrenecek.
  • 7:37 - 7:40
    Onun bir de en iyi üniversitelerden birine giden bir kızı var.
  • 7:40 - 7:42
    Kızı da, annesiyle ilgilenebilmek için,
  • 7:42 - 7:46
    üniversite eğitimini yarıda bırakacak.
  • 7:46 - 7:49
    Buradaki herkes ve bu olayı izleyen kişilerin
  • 7:49 - 7:51
    hepsi bu olay yüzünden travma geçirecekler,
  • 7:51 - 7:54
    fakat burada bulunan siz terör mağdurları
  • 7:54 - 7:56
    bazı acı gerçekleri öğreneceksiniz.
  • 7:56 - 8:01
    Bu bizim aynı duyguları paylaştığımız toplumumuz, fakat bir süre sonra
  • 8:01 - 8:05
    görmezden gelmeye başlıyoruz. Toplum olarak yeterince rol üstlenmiyoruz.
  • 8:05 - 8:08
    Mağdurlarla ilgilenmiyoruz ve onlara olanak sağlamıyoruz,
  • 8:08 - 8:11
    ve aslında benim belirtmeye çalıştığım şey şu ki;
  • 8:11 - 8:14
    mağdurlar, daha fazla terörizme karşı
  • 8:14 - 8:17
    bizim en iyi silahımızdır.
  • 8:17 - 8:21
    Peki devlet yönetimi bugün milenyum başlarında nasıl bir
  • 8:21 - 8:24
    yaklaşım sergilerdi? Aslında hepimiz biliyoruz.
  • 8:24 - 8:26
    Şu halde yapacakları şey bir saldırı olurdu.
  • 8:26 - 8:29
    Eğer canlı bomba Galler vatandaşı olsaydı,
  • 8:29 - 8:32
    Galler'e iyi şanslar derdim.
  • 8:32 - 8:35
    Hepimizin bildiği gibi, toplumumuzun temelini sarsan --
  • 8:35 - 8:39
    düşünülmeden alınmış etkisiz kanunlar ve olağanüstü hal hükümleri --
  • 8:39 - 8:42
    bir hatadır.
  • 8:42 - 8:46
    Edinburgh'un tamamına, Birleşik Krallığın tamamına,
  • 8:46 - 8:50
    Gallerli insanlar hakkında ön yargı pompalayacağız.
  • 8:50 - 8:56
    Zamanımızın yaklaşımıyla, hükümetler hatalarından ders almış durumdalar.
  • 8:56 - 8:58
    Benim daha önce sözünü ettiğim, terörizme karşı
  • 8:58 - 9:02
    daha asimetrik yaklaşımları ve sebep sonuç ilişkisine dayalı
  • 9:02 - 9:04
    daha yenilikçi görüşleri tetkik ediyorlar.
  • 9:04 - 9:07
    Fakat geçmişin hataları kaçınılmazdır.
  • 9:07 - 9:09
    Bu insanoğlunun doğasıdır.
  • 9:09 - 9:12
    Bir şey yapmanın insanlar üzerindeki korku ve baskısı
  • 9:12 - 9:15
    çok büyüktür ve bu yüzden hata yaparlar.
  • 9:15 - 9:18
    Sadece zeki olamıyorlar.
  • 9:18 - 9:22
    Meşhur bir İrlandalı terörist, bir keresinde konuyu
  • 9:22 - 9:25
    çok güzel bir şekilde özetlemişti. Demişti ki;
  • 9:25 - 9:27
    "İngiliz hükümeti hakkındaki şey şu ki, onlar her zaman şanslı
  • 9:27 - 9:31
    olmak zorundalar, biz ise sadece bir kere şanslı olmalıyız."
  • 9:31 - 9:34
    Bu yüzden yapmamız gereken şey etkili olmaktır.
  • 9:34 - 9:37
    Daha proaktif olabilmek için düşünmeye başlamalıyız.
  • 9:37 - 9:42
    Terörizmle olan bu savaşta, öldürücü olmayan silahlarla
  • 9:42 - 9:43
    dolu bir cephane inşa etmeliyiz.
  • 9:43 - 9:52
    Tabi ki bu fikirler, hükümetlerin çok da başarılı olduğu konular değil.
  • 9:52 - 9:56
    Ben şimdi patlamadan önceki konuya, marka fikrine,
  • 9:56 - 10:00
    geri dönmek istiyorum. Cola ve Pepsi hakkında konuşuyordum.
  • 10:00 - 10:04
    Bu konuyu marka savaşlarında terörizm demokrasi karşıtlığı olarak görüyoruz.
  • 10:04 - 10:06
    Onlar ise, adaletsizliğe ve emperyalizme vb. karşı,
  • 10:06 - 10:13
    özgürlük savaşçıları ve gerçeklik olarak görüyorlar.
  • 10:13 - 10:17
    Biz bu durumu, ölümcül bir savaş alanı olarak görmeliyiz.
  • 10:17 - 10:21
    Teröristlerin istediği şey sadece bizim insanlığımız değil.
  • 10:21 - 10:23
    Onlar aslında bizim kültürel ruhlarımızı istiyorlar, ve bu yüzden
  • 10:23 - 10:28
    marka benzetmesi konuya ilginç bir bakış açısı getirmektedir.
  • 10:28 - 10:32
    El-Kaide'ye baktığımız zaman, El-Kaide esasen
  • 10:32 - 10:37
    pazar yerinde bir kenara atılmış ve
  • 10:37 - 10:39
    çoğu insanın duymadığı bir üründü.
  • 10:39 - 10:43
    9/11 bu örgütü piyasaya sürmüştür. O gün büyük bir pazarlama
  • 10:43 - 10:48
    günüydü ve 21. yüzyıl için montajlanmıştı. Ne yaptıklarının farkındaydılar.
  • 10:48 - 10:52
    Onlar, dünyanın her yerinde nerede yoksulluk, eğitimsizlik ve adaletsizlik varsa,
  • 10:52 - 10:55
    bu yerlerde bayiliklerini oluşturacak bir marka yaratmak
  • 10:55 - 11:01
    için etkili bir şekilde çalışıyorlardı.
  • 11:01 - 11:05
    Dediğim gibi, bizler bu pazar alanına saldırmalıyız,
  • 11:05 - 11:08
    fakat gücümüz yerine aklımızı kullanmalıyız.
  • 11:08 - 11:12
    Onu bir markaymış gibi bu şekilde görürsek veya düşünürsek
  • 11:12 - 11:16
    terörle mücadele etmiş veya onu çözüme kavuşturmuş olmayacağız.
  • 11:16 - 11:20
    Yapmak istediğim şey, farklı bir şekilde yaklaştığımız ve uğraştığımız
  • 11:20 - 11:25
    çalışma alanlarımdan kısaca birkaç örnek sunmak.
  • 11:25 - 11:29
    Bunlardan birincisine, daha iyi bir kelime bulunamadığından dolayı,
  • 11:29 - 11:31
    "hukuk eylemi" ünvanı verildi.
  • 11:31 - 11:35
    Başlangıçta terörizme karşı sivil bir eylem tarzı getirmeye çalıştığımızda,
  • 11:35 - 11:38
    herkes bizim biraz çılgın, aykırı ve çatlak olduğumuzu
  • 11:38 - 11:42
    düşünmüştü. Şimdi bir başlığı bile var. Herkes bunu yapıyor.
  • 11:42 - 11:43
    İnsanların dava ettikleri bir bombalı eylem var.
  • 11:43 - 11:47
    Fakat bu konudaki ilk davalardan biri Omagh saldırısıdır.
  • 11:47 - 11:51
    1998'deki bu saldırı sivil eylemi gündeme getirdi.
  • 11:51 - 11:54
    Omagh'da bomba 'Gerçek IRA' tarafından
  • 11:54 - 11:56
    barış sürecinin orta yerinde infilak ettirildi.
  • 11:56 - 12:00
    Bunun anlamı; birçok sebepten dolayı, muhtemelen barış
  • 12:00 - 12:04
    süreci ile alakalı olarak, suçlular gerçekten yargılanamadı,
  • 12:04 - 12:06
    ve olup bitenler birçok insanın iyiliğine oldu.
  • 12:06 - 12:08
    Bu durum ayrıca, eğer hayalinizde canlandırabilirseniz,
  • 12:08 - 12:11
    çocuklarınızı ve eşlerinizi bombalayan insanların
  • 12:11 - 12:16
    yaşadığınız yerdeki süpermarket etrafında gezebildiği
  • 12:16 - 12:18
    anlamına da gelmekteydi.
  • 12:18 - 12:21
    Bu mağdurlardan bazıları için bu kadarı da fazla oldu.
  • 12:21 - 12:25
    Biz de kişisel bir eylem geliştirdik ve çok şükür 10 yıl sonra
  • 12:25 - 12:27
    sahiden de kazandık. Bu konuda önemsiz bir temyiz devam
  • 12:27 - 12:29
    ediyor, bu yüzden birazda olsa dikkatli olmalıyım,
  • 12:29 - 12:31
    ama oldukça eminim.
  • 12:31 - 12:33
    Peki neden bu etkili oldu?
  • 12:33 - 12:36
    Bu, sadece büyük bir boşluğun olduğu adaletin tecelli
  • 12:36 - 12:37
    ettiğinin görülmesinden dolayı etkili olmadı.
  • 12:37 - 12:42
    Etkiliydi çünkü Gerçek IRA ve diğer terör örgütlerinin bütün
  • 12:42 - 12:44
    gücü onların mazlum olduğu gerçeğine dayanıyordu.
  • 12:44 - 12:49
    Ne zaman biz mağdurları mazlum konumuna koyduk ve
  • 12:49 - 12:52
    olayı tersine çevirdik, ne yapacaklarını bilemez hale geldiler.
  • 12:52 - 12:56
    Utandılar ve taraftar toplama oranları düştü.
  • 12:56 - 13:01
    Bombalar bu eylem yüzünden -mevcut durumu- bitirdi.
  • 13:01 - 13:04
    Daha da önemlisi, biz veya mağdurlar, adeta
  • 13:04 - 13:08
    terör örgütlerine karşı hortlayan bir hayalet haline geldik.
  • 13:08 - 13:11
    Başka örnekler de var. Almog adında bir davamız var.
  • 13:11 - 13:15
    Bu dava, bizim iddiamıza göre,
  • 13:15 - 13:18
    canlı bombalara ödenek sağlayan
  • 13:18 - 13:22
    bir banka ile ilgili yürütülüyor.
  • 13:22 - 13:25
    Sadece aleyhine dava açmamızla birlikte,
  • 13:25 - 13:28
    banka bu işi yapmayı durdurdu, ve gerçeği söylemek gerekirse,
  • 13:28 - 13:30
    dünya üzerindeki güçler, siyasi sebeplerden dolayı,
  • 13:30 - 13:33
    aslında bu meselenin üstesinden gelemedi.
  • 13:33 - 13:35
    Çünkü rekabet halinde olan birçok çıkar vardı.
  • 13:35 - 13:38
    Bu dava bankacılık sistemindeki yasal boşluklara son verdi.
  • 13:38 - 13:41
    Bir başka dava ise McDonald davasıdır.
  • 13:41 - 13:45
    Bu dava, Geçici IRA'nın bombalı eylemi sonucu, bazı Semteks mağdurları ile ilgilidir,
  • 13:45 - 13:52
    ve Kaddafi tarafından desteklenerek açıldı.
  • 13:52 - 13:56
    Bu hareket, yeni Libya için inanılmaz şeylere öncülük etti.
  • 13:56 - 13:59
    Yeni Lİbya terör mağdurlarına karşı merhametli olmaya başladı,
  • 13:59 - 14:03
    ve bunu üstlenmesi sonucunda orada yeni bir diyalog oluştu.
  • 14:03 - 14:07
    Fakat esas sorun, bizim bu tarz düşünceler ve davalar için
  • 14:07 - 14:10
    daha da fazla desteğe ihtiyacımız var.
  • 14:10 - 14:15
    Sivil ilişkiler ve sivil toplum girişimleri.
  • 14:15 - 14:17
    Somali buna güzel bir örnektir. Orada korsanlığa karşı bir savaş var.
  • 14:17 - 14:19
    Eğer biri, terörizmle savaşıldığı gibi korsanlıkla da
  • 14:19 - 14:22
    savaşıp kazanabileceğini düşünüyorsa, yanılıyor.
  • 14:22 - 14:25
    Bizim orada yapmaya çalıştığımız, korsanları balıkçılığa döndürmek oldu.
  • 14:25 - 14:27
    Onlar tabi ki önceden balıkçılık yapıyorlardı,
  • 14:27 - 14:30
    fakat biz onların balıklarını çaldık ve zehirli atık dolu sularına boşalttık.
  • 14:30 - 14:33
    Dolayısıyla yapmaya çalıştığımız şey, balıkçılık endrüstrisinde
  • 14:33 - 14:36
    bir sahil korumaya sebebiyet vererek, güvenlik ve
  • 14:36 - 14:39
    istihdam yaratmaktı. Ve sizi temin ederim ki,
  • 14:39 - 14:42
    bu durum geliştikçe, al Shabaab ve diğerleri, insanları kendi
  • 14:42 - 14:46
    ağlarına düşürmek için kullandıkları yoksulluğu ve adaletsizliği kullanamayacaklar.
  • 14:46 - 14:50
    Bu girişim bir füzeden daha az maliyetlidir,
  • 14:50 - 14:53
    ve kesinlikle herhangi bir askerin hayatından da.
  • 14:53 - 14:55
    Fakat daha da önemlisi bu, savaşı onların sahasına
  • 14:55 - 14:58
    taşımaktadır, bizim kıyılarımızın üstüne değil.
  • 14:58 - 14:59
    Biz nedenlerle ilgileniyoruz.
  • 14:59 - 15:03
    Son olarak bahsetmek istediğim konu diyalog.
  • 15:03 - 15:05
    Diyalog kurmanın avantajları gayet açık ve net.
  • 15:05 - 15:10
    Her iki tarafı da eğitir, daha iyi anlamayı sağlar,
  • 15:10 - 15:12
    güçlü ve zayıf yönleri ortaya çıkarır,
  • 15:12 - 15:15
    ve evet daha önceki bazı konuşmacılar gibi,
  • 15:15 - 15:18
    paylaşılan hassasiyetler güvene vesile olur, ve
  • 15:18 - 15:21
    bu süreç daha sonra normalleşmenin bir parçası haline gelir.
  • 15:21 - 15:26
    Ne var ki, bu kolay bir yol değildir. Bombadan sonra,
  • 15:26 - 15:29
    mağdurlar bu sürecin içinde olmazlar.
  • 15:29 - 15:31
    Uygulamada problem vardır.
  • 15:31 - 15:34
    Bu durum baştakiler ve muhatapları açısından
  • 15:34 - 15:37
    siyasi riskler içerir.
  • 15:37 - 15:39
    Ne zaman hoşlanmadıkları bir konuya dikkatleri çeksem,
  • 15:39 - 15:41
    aslında beni taşa tuttular.
  • 15:41 - 15:43
    Ve ne zaman hoşlandıkları bir konuya dikkat çeksem,
  • 15:43 - 15:48
    sevinçten havalara uçtular. Bu hiç de adil değil. (Gülüşmeler)
  • 15:48 - 15:51
    Konu ne olursa olsun, o bizi problemin kalbine götürür.
  • 15:51 - 15:53
    Konuyla uğraşırsınız ve ilgililerle konuşursunuz.
  • 15:53 - 15:57
    Artık şunu belirterek bitirmek isterim ki, eğer sebepleri takip edersek,
  • 15:57 - 16:02
    bence hepimiz, terörizmi sırf askeri açıdan değerlendirmeyen
  • 16:02 - 16:05
    bir bakış açısına sahip olmak istediğimizi
  • 16:05 - 16:08
    söyleyeceğimizin farkına varacağız.
  • 16:08 - 16:11
    Terörizme karşı daha modern ve asimetrik
  • 16:11 - 16:14
    yöntemleri teşvik etmeliyiz.
  • 16:14 - 16:16
    Bu terörizm konusunda yumuşak olmak anlamına gelmez.
  • 16:16 - 16:20
    Bu, onunla günümüze ait savaş alanlarında savaşmak demektir.
  • 16:20 - 16:23
    Söylediğim gibi, yenilenmeyi teşvik etmeliyiz.
  • 16:23 - 16:27
    Hükümetler yeniliğe açık olmalılar. Yoksa tozlu koridorlardan yenilik çıkmaz.
  • 16:27 - 16:29
    Özel sektörün bir görevi var.
  • 16:29 - 16:32
    Bizim şu anda gerçekleştirebileceğimiz rol uzaklaşıyor
  • 16:32 - 16:35
    ve bizim dünyadaki tüm mağdurları yeni bir başlangıç için
  • 16:35 - 16:37
    nasıl destekleyebileceğimizi seyrediyor.
  • 16:37 - 16:40
    Şimdi sizi algınızı değiştirebilecek birkaç büyük soru ile
  • 16:40 - 16:43
    baş başa bıraksam, ve benim terörist grubumun
  • 16:43 - 16:45
    bizim harekete geçebilmemiz için, sizi yeteri kadar
  • 16:45 - 16:49
    öfkelendirmesi gerekli olduğunu söylesem,
  • 16:49 - 16:53
    hangi düşünce ve tepkilerin ortaya çıkacağını kim bilebilir?
  • 16:53 - 16:57
    Her ne kadar hoş olmasa da, bizim bu soruları kendimize sormamız gerekiyor.
  • 16:57 - 17:00
    Dünyanın herhangi bir yerinde bir haksızlık veya
  • 17:00 - 17:03
    insani bir mücadele olduğunu görmezden mi geliyoruz?
  • 17:03 - 17:06
    Ya gerçekten de yoksulluk ve adaletsizliğe angaje olmamız
  • 17:06 - 17:08
    tam da teröristlerin yapmamızı istediği şey ise?
  • 17:08 - 17:11
    Ya eğer bombalar sadece bizim için basit bir uyarı ikazı ise?
  • 17:11 - 17:14
    Eğer bomba, bizim, diyaloğun etkileşim ve bu tarz şeylerle
  • 17:14 - 17:18
    başa çıkmasını sağlayacak hiçbir düşüncemiz
  • 17:18 - 17:22
    olmadığı için bu yerde patlasaydı, ne olurdu?
  • 17:22 - 17:25
    Kesinlikle tartışmasız olan şey şu ki;
  • 17:25 - 17:27
    Söylediğim gibi, tepkili ve daha da proaktif olmaktan
  • 17:27 - 17:31
    vazgeçmemiz lazım, böylece sizi üzerinde düşünmeniz
  • 17:31 - 17:34
    için biraz provokatif bir düşünce ile
  • 17:34 - 17:37
    baş başa bırakmak istiyorum.
  • 17:37 - 17:42
    Cevap için şeytanın avukatlığını yapmak gerekecek.
  • 17:42 - 17:44
    Bu soru, birçok önemli yazar ve düşünce adamı tarafından ele alındı:
  • 17:44 - 17:49
    Ya eğer toplumun, değişim için krizlere ihtiyacı varsa?
  • 17:49 - 17:53
    Ya eğer aslında toplumun değişim ve daha iyiye
  • 17:53 - 17:55
    ulaşmak için terörizme ihtiyacı varsa?
  • 17:55 - 18:00
    Bu Bulgakov konseptinden Hz İsa ve şeytanın
  • 18:00 - 18:03
    Gethsemane'de mehtaba doğru el ele
  • 18:03 - 18:05
    yürüdükleri o resimdir.
  • 18:05 - 18:08
    Bunun anlamı şu ki;
  • 18:08 - 18:11
    insanlar gelişmeler karşısında hayatta kalabilmek adına,
  • 18:11 - 18:13
    oldukça Darvinci bir ruh oldu,
  • 18:13 - 18:17
    tabiatı gereği şeytanla dans etmek zorundadır.
  • 18:17 - 18:21
    Pek çok kişiye göre komünizm Rolling Stones
  • 18:21 - 18:25
    tarafından bozguna uğratıldı. Bu iyi bir teori.
  • 18:25 - 18:28
    Belki de Rolling Stones'un bu noktada önemli bir yeri vardır.
  • 18:28 - 18:31
    Teşekkürler.
  • 18:31 - 18:40
    (Müzik) (Alkışlar)
  • 18:40 - 18:42
    Bruno Giussani: Teşekkür ederim. (Alkışlar)
Title:
Jason McCue: Terörizm başarısız bir markadır
Speaker:
Jason McCue
Description:

Bu ilgi çekici konuşmada, avukat Jason McCue terörizmin inandırıcılığını zayıflatmak amacıyla bu ürünü alan taraftarlarıyla birlikte terörizme saldırmak için yeni bir yol ileri sürüyor. Kendisinin ve diğer aktivistlerin, değişimle meşgul olup değişim yaratmak için bu yaklaşımı kullandıkları gerçek vakaların hikayesini paylaşıyor.

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDTalks
Duration:
19:02
Meric Aydonat approved Turkish subtitles for Terrorism is a failed brand
Ahmet Koç accepted Turkish subtitles for Terrorism is a failed brand
Ahmet Koç edited Turkish subtitles for Terrorism is a failed brand
Polat Kizildag edited Turkish subtitles for Terrorism is a failed brand
Polat Kizildag edited Turkish subtitles for Terrorism is a failed brand
Polat Kizildag edited Turkish subtitles for Terrorism is a failed brand
Polat Kizildag edited Turkish subtitles for Terrorism is a failed brand
Polat Kizildag edited Turkish subtitles for Terrorism is a failed brand
Show all

Turkish subtitles

Revisions