Return to Video

Gazilerle savaş hakkında nasıl konuşulur

  • 0:01 - 0:03
    Burada gaziler hakkımda konuşmak için çok heyecanlıyım
  • 0:03 - 0:05
    çünkü ben orduya savaşa
  • 0:05 - 0:07
    gitmek istediğim için katılmadım
  • 0:07 - 0:10
    Orduya denizler aşıp savaşma isteğim
  • 0:10 - 0:13
    veya ihtiyacım olduğu için katılmadım
  • 0:13 - 0:16
    Aslında, orduya katıldım çünkü
  • 0:16 - 0:17
    üniversite bayağı pahalı
  • 0:17 - 0:19
    ve onlar da bana bu konuda yardım edecekti
  • 0:19 - 0:21
    ve orduya katıldım çünkü
  • 0:21 - 0:23
    bu bildiğim bir şeydi
  • 0:23 - 0:26
    ve iyi yaptığımı düşündüğümü bildiğim şeydi
  • 0:26 - 0:29
    Ben bir asker ailesinden gelmedim.
  • 0:29 - 0:30
    Bir askeriye sevdalısı değilim
  • 0:30 - 0:33
    Ailemden hiç kimse, hiçbir zaman orduya katılmadı
  • 0:33 - 0:35
    ve askeriye ile ilk kez
  • 0:35 - 0:37
    13 yaşındayken tanıştım
  • 0:37 - 0:40
    ve askeri okula gönderildim
  • 0:40 - 0:41
    çünkü annem beni askeri okul
  • 0:41 - 0:45
    fikri ile 8 yaşından beri tehdit ediyordu
  • 0:45 - 0:48
    Büyürken bazı sorunlarım vardı
  • 0:48 - 0:50
    ve annem bana hep şöyle derdi:
  • 0:50 - 0:51
    'Biliyorsun, eğer bunu halletmezsen
  • 0:51 - 0:52
    seni askeri okula göndereceğim.'
  • 0:52 - 0:54
    ve ben de ona bakıp şöyle derdim:
  • 0:54 - 0:56
    'Anne, daha sıkı çalışacağım.'
  • 0:56 - 0:57
    Ve 9 yaşıma geldiğimde bana
  • 0:57 - 1:00
    şaka yapmadığını göstermek için broşürler vermeye başladı
  • 1:00 - 1:01
    ben de broşürlere bakıp
  • 1:01 - 1:03
    'Tamam anne ciddi olduğunu görebiliyorum ve sıkı çalışacağım.' derdim
  • 1:03 - 1:05
    Sonra, 10-11 yaşlarıma gelince
  • 1:05 - 1:09
    davranışlarım kötüleşmeye başladı
  • 1:09 - 1:11
    Daha 10'lu yaşlara gelmeden
  • 1:11 - 1:15
    akademik ve disiplin uzaklaştırmasındaydım.
  • 1:15 - 1:18
    ve ilk kez 11 yaşımda
  • 1:18 - 1:19
    kelepçeleri bileklerimde hissettim
  • 1:19 - 1:21
    Böylece 13 yaşındayken
  • 1:21 - 1:23
    annem gelip şunu dedi:
  • 1:23 - 1:25
    'Bunu daha fazla yapmayacağım,
  • 1:25 - 1:26
    Seni askeri okula göndereceğim.'
  • 1:27 - 1:28
    ve ona bakıp şöyle dedim: 'Anne,
  • 1:28 - 1:31
    üzüldüğünü görebiliyorum ve daha sıkı çalışacağım.'
  • 1:31 - 1:33
    Ama o 'Hayır, haftaya gidiyorsun.' dedi.
  • 1:33 - 1:36
    Ve böylece bütün bu askeriye
  • 1:36 - 1:38
    fikri ile tanıştırılmış oldum,
  • 1:38 - 1:41
    çünkü o bunun iyi bir fikir olduğunu düşünüyordu.
  • 1:41 - 1:43
    Oraya ilk gittiğimde onunla tüm kalbimle
  • 1:43 - 1:44
    farklı düşünmem gerekiyordu
  • 1:44 - 1:46
    çünkü kelimenin tam anlamıyla ilk 4 günde
  • 1:46 - 1:48
    5 kere okuldan kaçmıştım zaten.
  • 1:48 - 1:50
    Okulu çevreleyen büyük siyah kapılar vardı
  • 1:50 - 1:52
    ve ne zaman arkalarını dönseler
  • 1:52 - 1:55
    bu siyah kapılardan kaçar,
  • 1:55 - 1:57
    ve şu teklifini ciddiye alırdım: "Eğer burada olmak
  • 1:57 - 1:58
    istemiyorsanız istediğiniz zaman gidebilirsiniz."
  • 1:58 - 2:00
    Ben de şöyle dedim: "Şey, eğer öyleyse
  • 2:00 - 2:03
    o zaman gitmek istiyorum.' (Gülüş)
  • 2:03 - 2:05
    Ve bu asla işe yaramadı
  • 2:05 - 2:07
    ve kaybolmaya devam ettim.
  • 2:07 - 2:09
    Ama sonunda
  • 2:09 - 2:11
    orada bir süre kaldıktan sonra
  • 2:11 - 2:13
    ve askeri okuldaki
  • 2:13 - 2:14
    birinci yılın sonunda
  • 2:14 - 2:19
    aslında büyüdüğümü farkettim
  • 2:19 - 2:23
    Bu okul hakkında sevdiğim şeyleri farkettim
  • 2:23 - 2:25
    ve askeri yapılanma hakkında sevdiğim şey
  • 2:25 - 2:28
    daha önce hiç farketmediğim bir şeydi
  • 2:28 - 2:31
    sonunda kendimi daha büyük bir şeyin parçası gibi bir takımın parçası gibi
  • 2:31 - 2:33
    hissettiğim gerçeği ve orada olmam
  • 2:33 - 2:35
    insanlar için önemliymiş gibi
  • 2:35 - 2:38
    liderliğin sadece bir kelime olmadığı fakat
  • 2:38 - 2:41
    aslında bütün deneyimin çekirdeği
  • 2:41 - 2:43
    olduğu gerçeği
  • 2:43 - 2:45
    Böylece benim için liseyi bitirme
  • 2:45 - 2:47
    zamanı geldiğinde ne yapmak
  • 2:47 - 2:50
    istediğim hakkında düşünmeye başladım
  • 2:50 - 2:52
    ve tıpkı çoğu öğrenci gibi bunun ne anlama
  • 2:52 - 2:55
    geldiği ya da ne yapmak istediğim hakkında hiçbir fikrim yoktu
  • 2:55 - 2:57
    Ve saygı duyduğum ve hayranı
  • 2:57 - 2:59
    olduğum insanları düşündüm
  • 2:59 - 3:01
    hayatımda örnek aldığım insanlar
  • 3:01 - 3:04
    özellikle de erkekler hakkında
  • 3:04 - 3:06
    düşünmeye başladım.
  • 3:06 - 3:08
    Hepsi ABD üniforması
  • 3:08 - 3:10
    giyiyordu ve bu yüzden
  • 3:10 - 3:12
    benim için soru ve cevap
  • 3:12 - 3:14
    bayağı kolay oldu.
  • 3:14 - 3:16
    Ne yapmak istiyorum sorusu
  • 3:16 - 3:17
    şöyle demekle hızlıca cevaplanmıştı
  • 3:17 - 3:20
    'Sanırım bir ordu görevlisi olacağım.'
  • 3:20 - 3:22
    Böylece ordu bu prosedürü uyguladı
  • 3:22 - 3:23
    ve beni eğittiler
  • 3:23 - 3:25
    ve savaşa gitmek için
  • 3:25 - 3:26
    orduya katılmadığımı söylediğimde
  • 3:26 - 3:29
    gerçek şu ki, 1996'da katıldım
  • 3:29 - 3:31
    O sırada çok fazla bir şey olmuyordu.
  • 3:31 - 3:33
    Hiç tehlikedeymiş gibi hissetmedim
  • 3:33 - 3:35
    Anneme gittiğimde,
  • 3:35 - 3:36
    orduya 17 yaşındayken katıldım
  • 3:36 - 3:38
    yani orduya katılmak için ciddi
  • 3:38 - 3:39
    ciddi aile iznine ihtiyacım vardı
  • 3:39 - 3:40
    anneme kağıtları verdim
  • 3:40 - 3:42
    ve o bunun askeri okul gibi olacağını varsaydı
  • 3:42 - 3:44
    ve şöyle düşündü:'Şey, bu onun için iyiydi,
  • 3:44 - 3:46
    sanırım bunu yapmaya devam etmesine izin vereceğim.'
  • 3:46 - 3:49
    imzaladığının ne olduğu hakkında hiçbir fikri olmadan
  • 3:49 - 3:51
    aslında oğlunun bir ordu
  • 3:51 - 3:54
    görevlisi olması için imza atıyordu.
  • 3:54 - 3:56
    Bütün bu prosedürü geçtim
  • 3:56 - 3:58
    ve hala şöyle düşünüyordum
  • 3:58 - 4:02
    bu harika, belki bir hafta sonu çalışırım
  • 4:02 - 4:07
    veya sene boyunca iki hafta, tatbikat yaparım
  • 4:07 - 4:09
    ve orduya katılmamdan birkaç sene sonra
  • 4:09 - 4:12
    annemin o kağıtları imzalamasından birkaç sene sonra
  • 4:12 - 4:16
    bütün dünya değişti.
  • 4:16 - 4:19
    ve 9 Eylül'den sonra seçtiğim mesleğin
  • 4:19 - 4:23
    tamamen yeni şartları vardı.
  • 4:23 - 4:27
    İlk katıldığımda, savaşmak için katılmamıştım
  • 4:27 - 4:29
    ama artık katıldığıma göre
  • 4:29 - 4:33
    şimdi olacak olan da tam anlamıyla buydu.
  • 4:33 - 4:36
    Er yada geç liderlik edeceğim
  • 4:36 - 4:38
    askerler hakkında çok düşündüm
  • 4:38 - 4:41
    Hemen 9/11 in ardından, 3 hafta sonra,
  • 4:41 - 4:43
    denizaşırı giden bir uçaktaydım
  • 4:43 - 4:45
    ama orduyla denizaşırı gitmiyordum
  • 4:45 - 4:47
    denişaşırı gidiyordum çünkü bir burs almıştım
  • 4:47 - 4:49
    denizaşırı gitmek için
  • 4:49 - 4:50
    bursu denizaşırı okumak
  • 4:50 - 4:53
    ve yaşamak için almıştım
  • 4:53 - 4:55
    ve İngiltere'de yaşıyordum ve bu ilginçti
  • 4:55 - 4:56
    ama aynı zamanda birlikte
  • 4:56 - 4:59
    çalıştığm insanlar
  • 4:59 - 5:01
    bütün eğitimimi birlikte gördüğüm ve
  • 5:01 - 5:04
    savaşa hazırlandığım askerler
  • 5:04 - 5:07
    şu an savaşa gidiyordu
  • 5:07 - 5:09
    Kendilerini çoğu insanın,
  • 5:09 - 5:11
    büyük bir çoğunluğumuzun
  • 5:11 - 5:13
    eğitimimiz sırasında haritada
  • 5:13 - 5:15
    gösteremeyeceği bir yerin ortasında
  • 5:15 - 5:19
    bulmak üzereydiler.
  • 5:19 - 5:21
    Yüksek lisans okulunu bitirmekle birkaç sene geçirdim
  • 5:21 - 5:23
    ve orada oturduğum bütün zaman
  • 5:23 - 5:25
    Oxford'daki gerçekten de
  • 5:25 - 5:27
    Birleşik Devletler'in kuruluşundan
  • 5:27 - 5:29
    yüzlerce yıl önce inşa edilmiş binalarda
  • 5:29 - 5:32
    orada oturmuş öğretim görevlileriyle
  • 5:32 - 5:36
    Arşidük Ferdinand'ın suikasti hakkında ve bunun
  • 5:36 - 5:40
    1. Dünya Savaşı'nı nasıl etkilediği hakkında konuşuyordum.
  • 5:40 - 5:42
    bütün bu zamanda aklım ve kalbim
  • 5:42 - 5:45
    askerlerimdeydi
  • 5:45 - 5:47
    ki onlar Kevlar'larını atıp
  • 5:47 - 5:49
    uçaksavar yeleklerini tutuyorlardı
  • 5:49 - 5:51
    ve bir makineli tüfeği nasıl değiştireceğini
  • 5:51 - 5:54
    veya karanlıkta nasıl temizleyeceğini
  • 5:54 - 5:57
    çözmeye calışıyordu
  • 5:57 - 6:00
    Bu yeni gerçeklikti.
  • 6:00 - 6:02
    Okulu bitirip orduya yeniden katıldığımda
  • 6:02 - 6:05
    askeri bölüğüm ve ben Afganistan'a görevlendirilmek için hazırlanırken
  • 6:05 - 6:06
    ben daha ilk görevemi almamışken
  • 6:06 - 6:08
    bölüğümde ikinci ve üçüncü
  • 6:08 - 6:10
    görevinde olan askerler vardı
  • 6:10 - 6:12
    bölüğümle ilk dışarı çıkışımızı hatırlıyorum
  • 6:12 - 6:13
    ve orduya katıldığınız zaman
  • 6:13 - 6:15
    ve devriyeye çıktığınızda
  • 6:15 - 6:16
    herkes omzunuza bakar
  • 6:16 - 6:20
    çünkü rütbeniz omzunuzdadır.
  • 6:20 - 6:21
    Bu yüzden insanlarla tanıştığınız anda
  • 6:21 - 6:23
    el sıkışırsınız ve
  • 6:23 - 6:24
    gözünüz omuzlarına kayar
  • 6:24 - 6:26
    çünkü nerede hizmet ettiklerini bilmek istersiniz
  • 6:26 - 6:27
    ya da hangi bölükte olduklarını
  • 6:27 - 6:29
    Ve ben ortalıkta boş bir omuzla
  • 6:29 - 6:31
    dolaşan tek kişiydim
  • 6:31 - 6:35
    ve ne zaman birisi baksa yanardı
  • 6:35 - 6:38
    Ama askerlerinizle konuşma şansınız oluyor
  • 6:38 - 6:42
    ve neden orduya yazıldıklarını soruyorsunuz.
  • 6:42 - 6:46
    Ben yazıldım çünkü üniversite pahalıydı.
  • 6:46 - 6:51
    Askerlerimin çoğu tamamen farklı nedenlerle yazılmıştı.
  • 6:51 - 6:53
    Çoğu bir mecburiyet hissi ile yazılmıştı.
  • 6:53 - 6:54
    Yazılmışlardı çünkü öfkeliydiler
  • 6:54 - 6:56
    ve bu konuda bir şey yapmak istiyorlardı
  • 6:56 - 6:58
    Yazılmışlardı çünkü
  • 6:58 - 6:59
    aileleri bunun önemli olduğunu söylemişti
  • 6:59 - 7:02
    Yazılmışlardı çünkü bir çeşit intikam istiyorlardı
  • 7:02 - 7:06
    Çok farklı sebeplerden ötürü yazılmışlardı
  • 7:06 - 7:09
    Ve hepimiz kendimizi denişaşırıda
  • 7:09 - 7:13
    bu çatışmalarda savaşırken bulduk.
  • 7:13 - 7:15
    Ve bana inanılmaz gelen şey
  • 7:15 - 7:20
    asla tamamen anlamadığım
  • 7:20 - 7:23
    şu ifadeyi safça duymaya başlamamdı
  • 7:23 - 7:25
    çünkü 9/11 den hemen sonra,insanların gelip şunu
  • 7:25 - 7:27
    dediğini duymaya başlarsınız
  • 7:27 - 7:29
    "Şey, hizmetiniz için teşekkürler."
  • 7:29 - 7:31
    Ben de aynı şeyi takip eder gibi oldum ve aynı
  • 7:31 - 7:33
    şeyleri tüm askerlerime söylemeye başladım
  • 7:33 - 7:35
    Bu, görevlendirilmemden bile önceydi
  • 7:35 - 7:38
    Ama ne anlama geldiği hakkında bir fikrim yoktu
  • 7:38 - 7:40
    Bunu, kulağa doğru geldiği için söylüyordum
  • 7:40 - 7:42
    Denizaşırı hizmet edenlere söylenecek doğru şeymiş
  • 7:42 - 7:43
    gibi geldiği için söylüyordum
  • 7:43 - 7:46
    "Hizmetiniz için teşekkür ederim."
  • 7:46 - 7:48
    Ama durumun ne olduğu, ya da hatta,
  • 7:48 - 7:50
    bunu duyan insanlar için ne anlam ifade ettiği
  • 7:50 - 7:54
    hakkında hiçbir fikrim yoktu.
  • 7:54 - 7:59
    Afganistan'dan ilk kez döndüğümde
  • 7:59 - 8:02
    çatışmadan döndüğünüzde bütün tehlikelerin
  • 8:02 - 8:06
    bittiğini düşündüm.
  • 8:06 - 8:08
    Düşündüm ki eğer çatışma alanından dönebildiyseniz
  • 8:08 - 8:10
    sanki alnınızdaki teri
  • 8:10 - 8:12
    silip şöyle diyebilirdiniz:
  • 8:12 - 8:15
    "Oh, bunu atlattığıma sevindim."
  • 8:15 - 8:17
    çok fazla insan için eve döndüklerinde
  • 8:17 - 8:19
    savaşın devam
  • 8:19 - 8:22
    ettiğini anlamadan.
  • 8:22 - 8:24
    Hepimizin kafasında devam ediyor.
  • 8:24 - 8:27
    Hepimizin anılarında devam ediyor.
  • 8:27 - 8:31
    Hepimizin duygularında devam ediyor.
  • 8:31 - 8:33
    Lütfen af buyurun
  • 8:33 - 8:38
    eğer büyük kalabalıklarda olmaktan hoşlanmıyorsak.
  • 8:38 - 8:40
    Lütfen af buyurun
  • 8:40 - 8:42
    bir haftayı %100
  • 8:42 - 8:45
    baskısız bir yerde geçirince
  • 8:45 - 8:47
    çünkü beyaz ışıklarla yürüme izniniz yok
  • 8:47 - 8:48
    çünkü bir şeyin beyaz ışığı varsa
  • 8:48 - 8:50
    millerce öteden görülebilir
  • 8:50 - 8:52
    ama eğer küçük yeşil
  • 8:52 - 8:53
    veya mavi ışık kullanırsanız
  • 8:53 - 8:55
    sizi uzaktan göremezler.
  • 8:55 - 8:57
    Lütfen af buyurun eğer sebepsiz yere
  • 8:57 - 9:00
    baskısız bir ortamdan bir hafta
  • 9:00 - 9:03
    sonra Times Meydanının ortasında olup
  • 9:03 - 9:08
    buna uyum sağlamakta zorlanırsak.
  • 9:08 - 9:09
    Lütfen af buyurun
  • 9:09 - 9:11
    Siz yokken tam anlamıyla
  • 9:11 - 9:15
    geçinip giden bir aile için,
  • 9:15 - 9:17
    dönüşünüzle tüm o normallik değiştiği için
  • 9:17 - 9:21
    normallik duygusuna dönmek
  • 9:21 - 9:25
    o kadar da kolay değildir.
  • 9:25 - 9:29
    İlk döndüğümde insanlarla konuşmak istediğimi hatırlıyorum
  • 9:29 - 9:32
    İnsanların deneyimlerim hakkında soru sormasını istedim
  • 9:32 - 9:33
    İnsanların gelip şunu söylemesini isterim:
  • 9:33 - 9:35
    'Ne yaptın?'
  • 9:35 - 9:36
    İnsanların gelip şunu söylemesini istedim:
  • 9:36 - 9:38
    'Nasıldı? Yemekler nasıldı?'
  • 9:38 - 9:42
    'Nasıl bir deneyimdi? Nasılsın?'
  • 9:42 - 9:44
    ve insanlardan aldığım tek soru şuydu:
  • 9:44 - 9:47
    'Birini vurdun mu?'
  • 9:47 - 9:49
    Ve bunlar herhangibir şey söyleyecek kadar
  • 9:49 - 9:53
    meraklı insanlardı.
  • 9:53 - 9:54
    Çünkü bazen şöyle bir korku
  • 9:54 - 9:56
    ve şöyle bir kaygı oluyor, eğer bir şey söylersem
  • 9:56 - 9:57
    birini kırmaktan korkuyorum
  • 9:57 - 9:59
    ya da bir şeyi tetikleyeceğimden
  • 9:59 - 10:03
    böylece genel ihtimal hiçbir şey söylememek oluyor
  • 10:03 - 10:06
    Buradaki problem yaptığınız
  • 10:06 - 10:07
    hizmet farkedilmemiş
  • 10:07 - 10:10
    sanki kimse umursamamış
  • 10:10 - 10:13
    gibi hissettiriyor.
  • 10:13 - 10:16
    "Hizmetiniz için teşekkür ederim."
  • 10:16 - 10:19
    ve devam ediyoruz.
  • 10:19 - 10:22
    Daha iyi anlamak istediğim şey
  • 10:22 - 10:25
    bunun arkasında ne olduğu
  • 10:25 - 10:31
    ve "hizmetiniz için teşekkürler"in neden yeterli olmadığı
  • 10:31 - 10:34
    Gerçek şu ki kelimenin tam anlamıyla
  • 10:34 - 10:37
    aramızda Irak veya Afganistan
  • 10:37 - 10:40
    gazisi olan 2.6 milyon
  • 10:40 - 10:43
    kadın ve erkek var.
  • 10:43 - 10:44
    Bazen kim olduklarını biliriz
  • 10:44 - 10:47
    bazen bilmeyiz.
  • 10:47 - 10:49
    ama burada o his var: paylaşılan o deneyim
  • 10:49 - 10:52
    ve hayatımızın o kısmı
  • 10:52 - 10:54
    ki biliyoruz ki o deneyim
  • 10:54 - 10:56
    ve hayatımızın o kısmı
  • 10:56 - 10:59
    kapanmış olabilecekken
  • 10:59 - 11:03
    daha bitmemiştir.
  • 11:03 - 11:05
    "Hizmetiniz için teşekkürler" hakkında düşünüyoruz
  • 11:05 - 11:07
    ve insanlar, "Hizmetiniz için teşekkürler," sana ne anlam ifade ediyor, diye soruyorlar.
  • 11:07 - 11:08
    Şey, "Hizmetiniz için teşekkürler" benim için
  • 11:08 - 11:12
    hikayelerimizi kabul etmek,
  • 11:12 - 11:15
    bize kim olduğumuzu sormak,
  • 11:15 - 11:18
    o çok sayıda, birlikte hizmet ettiğimiz, çok sayıda insanın
  • 11:18 - 11:22
    sahip olduğu gücü ve bu hizmetin
  • 11:22 - 11:26
    neden önemli olduğunu anlamak demek.
  • 11:26 - 11:28
    "Hizmetiniz için teşekkür ederim" sadece eve
  • 11:28 - 11:30
    geldiğimiz ve üniformalarımızı
  • 11:30 - 11:31
    çıkartmamızın bu ülkeye olan daha
  • 11:31 - 11:33
    büyük hizmetimizin bittiği anlamına gelmediği
  • 11:33 - 11:36
    gerçeğini kabul etmek demek.
  • 11:36 - 11:39
    Gerçek şu ki, hala sunulacak ve
  • 11:39 - 11:43
    verilecek muazzam miktarda [hizmet] var.
  • 11:43 - 11:44
    Arkadaşım Taylor Urruela gibi
  • 11:44 - 11:49
    insanlara baktığımda,
  • 11:49 - 11:51
    -kendisi Irak'ta bacağını kaybetti ve
  • 11:51 - 11:53
    iki büyük hayali vardı-
  • 11:53 - 11:56
    Biri asker, diğeri de beyzbol oyuncusu olmaktı.
  • 11:56 - 12:01
    Irak'ta bacağını kaybediyor.
  • 12:01 - 12:03
    Geri geliyor,
  • 12:03 - 12:05
    ve "şey şimdi bacağımı
  • 12:05 - 12:07
    kaybettiğime göre 2. hayal suya düştü" demek yerine
  • 12:07 - 12:09
    hala beyzbol oynamak istediğine kadar veriyor
  • 12:09 - 12:11
    ve şimdi ülkenin her yerinden gazilerle çalışan
  • 12:11 - 12:13
    VETSports adında bir grup başlatıyor
  • 12:13 - 12:19
    ve sporu iyileşmek için kullanıyor.
  • 12:19 - 12:21
    Tammy Duckworth gibi insanlar
  • 12:21 - 12:22
    kendisi bir helikopter pilotuydu
  • 12:22 - 12:24
    ve uçtuğu helikopterde
  • 12:24 - 12:26
    iki elinizi de kullanmanız gerekir
  • 12:26 - 12:27
    ve dümen için bacaklarınızı da
  • 12:27 - 12:29
    ve helikopteri vuruluyor
  • 12:29 - 12:30
    ve helikopteri yönlendirmeye çalışıyor
  • 12:30 - 12:32
    ama helikopter onun yönerge
  • 12:32 - 12:34
    ve emirlerine uymuyor
  • 12:34 - 12:36
    Helikopteri sağ salim indirmeye çalışıyor
  • 12:36 - 12:38
    ama helikopter güvenli bir şekilde inmiyor
  • 12:38 - 12:39
    ve güvenli iniş yapamamasının sebebi
  • 12:39 - 12:41
    helikopterin bacaklarının emrine uymaması
  • 12:41 - 12:46
    çünkü bacakları havaya uçmuş
  • 12:46 - 12:49
    Zar zor kurtuluyor.
  • 12:49 - 12:53
    Tıbbı ekip gelip hayatını kurtarıyorlar
  • 12:53 - 12:56
    ama evde iyileştiği sırada
  • 12:56 - 13:00
    şunu fark ediyor: "Benim işim daha bitmedi."
  • 13:00 - 13:01
    ve şimdi sesini
  • 13:01 - 13:04
    Illionis'ten bir kongre üyesi olarak
  • 13:04 - 13:07
    gazi sorunları dahil çeşitli durumlarla
  • 13:07 - 13:10
    savaşmak ve avukatlık yapmak için kullanıyor.
  • 13:10 - 13:13
    Biz orduya yazıldık çünkü
  • 13:13 - 13:18
    temsil ettiğimiz bu ülkeyi seviyoruz.
  • 13:18 - 13:20
    Biz orduya yazıldık çünkü
  • 13:20 - 13:22
    çünkü bu fikre ve etrafımızdaki
  • 13:22 - 13:25
    insanlara inandık.
  • 13:25 - 13:27
    Ve tek isteğimiz
  • 13:27 - 13:29
    "Hizmetiniz için teşekkür ederim"in
  • 13:29 - 13:33
    bir replikten hala fazla olması
  • 13:33 - 13:35
    ve "hizmetiniz için teşekkür ederim"in
  • 13:35 - 13:37
    samimice sadece istendiği
  • 13:37 - 13:40
    için adım atan bu
  • 13:40 - 13:44
    insanları keşfetmek
  • 13:44 - 13:46
    ve bunun bizinm için anlamı sadece şimdi değil
  • 13:46 - 13:50
    sadece çatışma operasyonlarında değil
  • 13:50 - 13:53
    ama son aracın gitmesinden
  • 13:53 - 13:58
    ve son atışın yapılmasından çok sonra
  • 13:58 - 14:01
    Bunlar birlikte hizmet ettiğim ve
  • 14:01 - 14:04
    onurlandırdığım insanlar.
  • 14:04 - 14:07
    Hizmetiniz için teşekkür ederim.
  • 14:07 - 14:10
    (Alkış)
Title:
Gazilerle savaş hakkında nasıl konuşulur
Speaker:
Wes Moore
Description:

Wes Moore ABD ordusuna üniversite masraflarını ödeyebilmek için katıldı, ama bu deneyim kimliğinin kökü oldu. Bu içten konuşmada, -'Diğer Wes Moore'u yazan- paraşütçü asker ve kaptan Afganistan'dan eve dönmenin şokunu açıklıyor. Sivillerden sürekli duyduğu tek bir cümleyi paylaşıyor ve bunun neden yeterli olmadığını gösteriyor. Bu, hepimize gazilerden hikayelerini anlatmalarını istememiz -ve dinlememiz- için bir çağrı.

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDTalks
Duration:
14:27
  • Arkadaşlar, genel olarak güzel bir çevi olmus, yalniz ilk satırlarda "şey"i bitişik yazmışsınız, bu sözcük her zaman ayrı yazılır. Bir de konuşmanın başlığını çevirmemişsiniz.

  • Kusura bakmayın, geri gönderecekken yanlışlıkla onayladım, onun içi başlığı ben çevirdim. Bir itirazınız varsa lütfen bana bildirin.

  • Teşekkürler sevgili Meric,

    "Şey" cümle başlarında, "well"in karşılığı olarak kullanıldı. Bu kullanımı yanlış mı?

    İyi çalışmalar,

    İbrahim

  • Yök, onda sorun yok, her şey, bir şey, herhangi bir şey ayrı yazılır da onu düzelttim.

Turkish subtitles

Revisions Compare revisions