Return to Video

Jon Ronson: Psikopatlık testine tuhaf cevaplar

  • 0:00 - 0:04
    Hikayem şöyle başlıyor: Bir arkadaşımın evindeydim,
  • 0:04 - 0:08
    kitaplığında zihinsel rahatsızlıkları içeren
  • 0:08 - 0:11
    DSM kitapçığı vardı.
  • 0:11 - 0:13
    Bu, bilinen tüm zihinsel rahatsızlıkları listeler.
  • 0:13 - 0:17
    50'lerde oldukça inceydi,
  • 0:17 - 0:20
    gittikçe büyüdü, büyüdü, büyüdü
  • 0:20 - 0:23
    ve şimdi 886 sayfa kalınlığında.
  • 0:23 - 0:27
    374 zihinsel rahatsızlığı içeriyor.
  • 0:27 - 0:29
    Benim bir zihinsel rahatsızlığım olup olmadığını düşünerek
  • 0:29 - 0:31
    sayfalarını kurcalarken,
  • 0:31 - 0:34
    12 tane rahatsızlığım olduğu ortaya çıktı.
  • 0:34 - 0:35
    (Gülüşmeler)
  • 0:35 - 0:37
    Öncelikle
  • 0:37 - 0:38
    genel kaygı bozukluğum var.
  • 0:38 - 0:40
    Kabus bozukluğum var,
  • 0:40 - 0:42
    eğer sürekli başarısız olduğunuz veya başarısızlıkla damgalandığınız
  • 0:42 - 0:46
    rüyalar görüyorsanız bu bozukluğunuz oluyor,
  • 0:46 - 0:50
    benim bütün rüyalarımda insanlar beni yolda takip edip
  • 0:50 - 0:51
    "Başarısızsın." diyorlar.
  • 0:51 - 0:53
    (Gülüşmeler)
  • 0:53 - 0:56
    Ebeveyn-çocuk ilişkisi sorunlarım var,
  • 0:56 - 0:58
    bunun için ebeveynlerimi suçluyorum.
  • 0:58 - 1:00
    (Gülüşmeler)
  • 1:00 - 1:03
    Şaka yapıyorum, şaka.
  • 1:03 - 1:04
    Şaka yapıyorum.
  • 1:04 - 1:06
    Ayrıca hasta rolü yapıyorum.
  • 1:06 - 1:07
    Bence hem hasta rolü yapmanın
  • 1:07 - 1:11
    hem de genel kaygı bozukluğunun aynı anda görülme sıklığı az olmalı,
  • 1:11 - 1:13
    çünkü hasta rolü yapmak beni kaygılandırıyor.
  • 1:13 - 1:15
    Her neyse, bu kitabı karıştıyordum
  • 1:15 - 1:18
    ve sandığımdan daha deli olup olmadığımı düşünüyordum,
  • 1:18 - 1:21
    belki de bu konuda eğitimli değilseniz bir zihinsel bozukluğunuz olduğunu
  • 1:21 - 1:23
    kendinizin teşhis etmesi pek iyi bir fikir değildir
  • 1:23 - 1:28
    ya da psikiatri mesleğinin normal insan davranışlarını
  • 1:28 - 1:33
    zihinsel bozukluk olarak etiketlemek gibi enteresan bir zevki var.
  • 1:33 - 1:35
    Bunlardan hangisinin doğru olduğunu bilmiyordum,
  • 1:35 - 1:37
    ama bunu ilginç buldum.
  • 1:37 - 1:40
    Psikiatriyi eleştiren birisiyle görüşüp
  • 1:40 - 1:41
    onun görüşlerini almalıyım diye düşündüm.
  • 1:41 - 1:46
    Bunun sonucunda Scientoloji tarikatından kişilerle öğle yemeği yedim.
  • 1:46 - 1:47
    Scientoloji'nin gördüğü yerde
  • 1:47 - 1:50
    psikiatriyi yok etme çabasındaki takımını yöneten
  • 1:50 - 1:55
    Brian adında birisiyle tanıştım.
  • 1:55 - 1:56
    Kendilerine CCHR diyorlar.
  • 1:56 - 1:59
    Ona "Psikiatrinin güvenilemez bir yarım bilim olduğunu
  • 1:59 - 2:03
    kanıtlayabilir misin?" diye sordum.
  • 2:03 - 2:05
    "Evet, sana kanıtlayabilirim." dedi.
  • 2:05 - 2:07
    "Nasıl?" dedim.
  • 2:07 - 2:10
    "Seni Tony'yle tanıştıracağım." dedi.
  • 2:10 - 2:12
    "Tony kim?"
  • 2:12 - 2:16
    "Tony Broadmoor'da."
  • 2:16 - 2:18
    Broadmoor, Broadmoor Hastanesi.
  • 2:18 - 2:23
    Eskiden Broadmoor Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi olarak bilinirdi.
  • 2:23 - 2:26
    Seri katilleri ve kendine hakim olamayanları
  • 2:26 - 2:28
    oraya gönderirlerdi.
  • 2:28 - 2:30
    "Tony ne yaptı?" dedim.
  • 2:30 - 2:33
    "Neredeyse hiçbir şey.
  • 2:33 - 2:36
    Birisini dövdü ya da öyle bir şeyler
  • 2:36 - 2:42
    ve hapisten deli rolü yaparak kurtulmak istedi.
  • 2:42 - 2:46
    Ama o kadar iyi yaptı ki, şimdi Broadmoor'da kaldı
  • 2:46 - 2:49
    ve kimse onun deli olmadığına inanmıyor.
  • 2:49 - 2:53
    Tony'yle tanışmak için seni Broadmoor'a sokmayı denememizi ister misin?" dedi.
  • 2:53 - 2:54
    Ben de "Evet, lütfen." dedim.
  • 2:54 - 2:57
    Broadcmoor'a giden trene bindim.
  • 2:57 - 3:01
    Kemptoon Park civarında kontrolsüz olarak
  • 3:01 - 3:04
    esnemeye başladım, köpekler de kaygılandıklarında
  • 3:04 - 3:06
    kontrolsüz olarak esnerlermiş.
  • 3:06 - 3:07
    Broadmoor'a vardık.
  • 3:07 - 3:12
    Bir sürü kapıdan geçtim
  • 3:12 - 3:13
    ve sağlık merkezine ulaştım,
  • 3:13 - 3:15
    hastalarla burada buluşabilirsiniz.
  • 3:15 - 3:19
    Devasa bir Hampton Inn'e benziyor.
  • 3:19 - 3:23
    Her yer şeftali ağacı, cam ağacı ve rahatlatan renklerde.
  • 3:23 - 3:28
    Tek cırtlak renkler, panik düğmelerinin kırmızısı.
  • 3:28 - 3:31
    Hastalar gelmeye başladılar.
  • 3:31 - 3:36
    Oldukça kilolulardı ve eşofman giyiyorlardı
  • 3:36 - 3:38
    ve oldukça sakin görünüyorlardı.
  • 3:38 - 3:40
    Scientoji üyesi Brian bana
  • 3:40 - 3:42
    "Onlara ilaç verilmiş." diye fısıldadı.
  • 3:42 - 3:45
    Bu, Scientoloji'ye göre dünyadaki en kötü şey,
  • 3:45 - 3:48
    benceyse fena bir fikir değil.
  • 3:48 - 3:50
    (Gülüşmeler)
  • 3:50 - 3:52
    Brian "İşte Tony" dedi.
  • 3:52 - 3:54
    Bir adam içeriye giriyordu.
  • 3:54 - 3:58
    Kilolu değildi, tersine oldukça iyi gözüküyordu.
  • 3:58 - 4:00
    Eşofman giymiyordu,
  • 4:00 - 4:03
    ince çizgili bir takım elbise giyiyordu.
  • 4:03 - 4:05
    Çırak programındaki birisi gibi
  • 4:05 - 4:07
    kollarını uzatmıştı.
  • 4:07 - 4:10
    Sanki bana akıl sağlığının yerinde olduğunu gösteren
  • 4:10 - 4:14
    bir kıyafet giymeye çabalamış gibi bir hali vardı.
  • 4:14 - 4:16
    Oturdu.
  • 4:16 - 4:19
    Ona "Buraya gelmek için deli rolü mü yaptın?" diye sordum.
  • 4:19 - 4:22
    "Evet, evet, 17 yaşındayken birini dövdüm.
  • 4:22 - 4:25
    Hapiste duruşmamı beklerken
  • 4:25 - 4:26
    hücre arkadaşım
  • 4:26 - 4:28
    'Ne yapman gerekiyor, biliyor musun?
  • 4:28 - 4:29
    Deli numarası yap.
  • 4:29 - 4:33
    Onlara deli olduğunu söyle. Yumuşak hastaneye yollanırsın.
  • 4:33 - 4:35
    Hemşireler sana pizza getirir.
  • 4:35 - 4:37
    Kendi Playstation'ın olur.'" dedi.
  • 4:37 - 4:39
    "Bunu nasıl yaptın?" dedim.
  • 4:39 - 4:42
    "Hapishane psikiatristini görmek istediğimi söyledim.
  • 4:42 - 4:44
    'Crash' adında bir film izlemiştim,
  • 4:44 - 4:48
    filmde insanlar arabaları duvara çarpmaktan haz alıyorlardı.
  • 4:48 - 4:49
    Psikiatriste,
  • 4:49 - 4:53
    'Arabaları duvara çarpmaktan haz alıyorum.' dedim.".
  • 4:53 - 4:55
    Ben "Başka?" dedim.
  • 4:55 - 4:57
    O da "Psikiatriste
  • 4:57 - 5:01
    kadınları olurken izlemek istediğimi,
  • 5:01 - 5:03
    bunun beni normal hissettirdiğini söyledim." dedi.
  • 5:03 - 5:05
    Ben "Bunu nereden duydun?" dedim.
  • 5:05 - 5:08
    O da "Ted Bundy'nin hapishane
  • 5:08 - 5:09
    kütüphanesindeki biyografisinden." dedi.
  • 5:09 - 5:14
    Her neyse, deli taklidini çok iyi yaptığını söyledi.
  • 5:14 - 5:16
    Onu yumuşak bir hastaneye değil
  • 5:16 - 5:18
    Broadmoor'a yollamışlar.
  • 5:18 - 5:20
    Oraya gelir gelmez
  • 5:20 - 5:23
    şöyle bir bakıp psikiatristi görmek istemiş
  • 5:23 - 5:24
    ve ona "Ortada çok önemli bir yanlış anlaşılma var.
  • 5:24 - 5:27
    Ben, zihinsel olarak hasta değilim." demiş.
  • 5:27 - 5:29
    "Ne zamandır buradasın?" diye sordum.
  • 5:29 - 5:33
    "Suçum için hapiste yatsaydım,
  • 5:33 - 5:35
    beş yıl alacaktım.
  • 5:35 - 5:41
    12 yıldır Broadmoor'dayım." dedi.
  • 5:41 - 5:45
    Tony, insanları akıl sağlığının yerinde olduğuna inandırmanın
  • 5:45 - 5:47
    yerinde olmadığına inandırmaktan çok daha zor olduğunu söyledi.
  • 5:47 - 5:49
    "Normal gözükmenin en iyi yolunun
  • 5:49 - 5:52
    insanlarla futbol veya televizyondakiler gibi normal şeyler
  • 5:52 - 5:54
    hakkında normal olarak konuşmak olduğunu düşündüm." dedi.
  • 5:54 - 5:56
    New Scientist dergisine üye oldum
  • 5:56 - 5:58
    ve son günlerde Amerikan ordusunun yaban arılarını
  • 5:58 - 6:02
    patlayıcıları koklamak için eğittiği hakkında bir makale vardı.
  • 6:02 - 6:03
    Hemşireye
  • 6:03 - 6:06
    'Amerikan ordusunun patlayıcıları koklamak için
  • 6:06 - 6:08
    yaban arılarını eğittiğini biliyor muydun?' dedim.
  • 6:08 - 6:09
    Benim için alınan tıp notlarını okuduğumda
  • 6:09 - 6:11
    oraya:
  • 6:11 - 6:15
    'Arıların patlayıcıları koklayabildiğini düşünüyor.' yazdıklarını gördüm.
  • 6:15 - 6:17
    Bilirsin, akıl sağlığım hakkında
  • 6:17 - 6:20
    sözlü olmayan ipuçları arıyorlar.
  • 6:20 - 6:23
    Ama akıl sağlığı yerinde olarak nasıl oturabilirsin?
  • 6:23 - 6:26
    Akıl sağlığı yerinde olarak nasıl bacak bacak üstüne atarsın?
  • 6:26 - 6:28
    İmkansız" dedi.
  • 6:28 - 6:29
    Tony bana bunu söylediğinde,
  • 6:29 - 6:32
    kendi kendime "Gazeteci gibi oturuyor muyum?
  • 6:32 - 6:36
    Gazeteci gibi bacak bacak üstüne atıyor muyum?"
  • 6:36 - 6:41
    Şöyle devam etti "Bir yanımda birisini boğmuş biri,
  • 6:41 - 6:45
    diğer yanımda da tecavüzcü oturuyor.
  • 6:45 - 6:48
    Onlardan korktuğum için de odamdan pek çıkmıyorum.
  • 6:48 - 6:51
    Onlar da bunu akıl sağlığımın yerinde olmadığı belirtisi olarak algılıyorlar.
  • 6:51 - 6:54
    Bunu, araya mesafe koyduğum ve kendimi üstün gördüğüm olarak değerlendiriyorlar."
  • 6:54 - 6:58
    Yani seri katillerle takılmak istememeyi
  • 6:58 - 7:00
    sadece Broadmoor'da bir delilik belirtisi olarak değerlendirirler.
  • 7:00 - 7:03
    Sonuç olarak, bana gayet normal gözükmüştü -- ama ben ne bilirim ki?
  • 7:03 - 7:07
    Eve döndüğümde onun klinisyeni Anthony Maden'e e-posta attım
  • 7:07 - 7:08
    ve "Hikayesi ne?" dedim.
  • 7:08 - 7:13
    Şöyle cevapladı: "Evet. Tony'nin hapishaneden kaçmak için delilik numarası yaptığının farkındayız,
  • 7:13 - 7:18
    en başından, halisülasyonları oldukça klişeydi
  • 7:18 - 7:20
    ve Broadmoor'a geldiğinde yok oldular.
  • 7:20 - 7:22
    Ama, onu değerlendirdik
  • 7:22 - 7:27
    ve bir psikopat olduğuna karar verdik.
  • 7:27 - 7:29
    Aslında, deli numarası yapmak
  • 7:29 - 7:33
    tam da bir psikopatın yapacağı cinsten bir kurnazlık ve manipülasyon davranışı.
  • 7:33 - 7:36
    Belirtiler listesinde: kurnaz ve manipülatif.
  • 7:36 - 7:38
    Beyninin olması gibi çalışmadığı numarası yapmak
  • 7:38 - 7:41
    beynin olması gibi çalışmadığı anlamına geliyor.
  • 7:41 - 7:42
    Diğer uzmanlarla görüştüm
  • 7:42 - 7:46
    ve çizgili takım elbise -- tipik psikopat dediler.
  • 7:46 - 7:48
    Belirtiler listesinde birinci ve ikinci belirtileri karşılıyor --
  • 7:48 - 7:53
    üstünkörülük, yüzeysel çekicilik ve kendini üstün görme.
  • 7:53 - 7:56
    Ben de "Nasıl yani, diğer hastalarla bir arada olmak istemedi mi?" dedim.
  • 7:56 - 8:00
    Tipik psikopat -- kendini üstün gördüğü ve empati yoksunu olduğunu gösteriyor.
  • 8:00 - 8:04
    Tony ile ilgili normal gözüken her şey
  • 8:04 - 8:07
    aslında, klinisyenine göre
  • 8:07 - 8:09
    bu yeni biçimde deli olduğunun kanıtıydı.
  • 8:09 - 8:11
    Psikopattı.
  • 8:11 - 8:12
    Ve klinisyeni bana
  • 8:12 - 8:14
    "Psikopatlar hakkında daha çok şey öğrenmek istiyorsan,
  • 8:14 - 8:17
    psikopat belirtileri listesini hazırlayan Robert Hare'in
  • 8:17 - 8:21
    psikopatları tanıma kursuna gidebilirsin." dedi.
  • 8:21 - 8:22
    Ben de gittim.
  • 8:22 - 8:24
    Bir psikopatları tanıma kursuna gittim
  • 8:24 - 8:28
    ve artık sertifikam var
  • 8:28 - 8:31
    ve artık yeterli bir
  • 8:31 - 8:33
    psikopat tanıyıcısı olduğumu söyleyebilirim.
  • 8:33 - 8:35
    İstatistiklere göre
  • 8:35 - 8:40
    Her yüz kişiden biri bir psikopat.
  • 8:40 - 8:44
    bu odada 1500 kişi var.
  • 8:44 - 8:50
    Aranızdan 15'i psikopat.
  • 8:50 - 8:52
    Ancak bu sayı CEO ve iş liderleri arasında
  • 8:52 - 8:55
    yüzde 4'e çıkıyor.
  • 8:55 - 8:58
    Onun için bu odada yaklaşık 30-40
  • 8:58 - 9:03
    psikopat olsa gerek.
  • 9:03 - 9:05
    Akşama katliam çıkabilir.
  • 9:05 - 9:09
    (Gülüşmeler) (Güler)
  • 9:09 - 9:14
    Hare'e göre bunun nedeni en acımasız kapitalizm
  • 9:14 - 9:17
    psikopatça davranışları ödüllendiriyor:
  • 9:17 - 9:22
    empati yoksunluğu, yüzeysellik,
  • 9:22 - 9:24
    kurnazlık, manipülatif olma.
  • 9:24 - 9:27
    Aslında kapitalizm, en acımasız formunda
  • 9:27 - 9:32
    psikopatlığın fiziksel bir manifestosu.
  • 9:32 - 9:33
    Hepimizi etkilyen
  • 9:33 - 9:38
    bir psikopatlık biçimi.
  • 9:38 - 9:40
    Hare bana şöyle dedi: "Broadmoor'daki
  • 9:40 - 9:42
    deli numarası yapmış ya da yapmamış adamı unut.
  • 9:42 - 9:44
    Kimin umurunda? Bu büyük bir haber değil.
  • 9:44 - 9:46
    Büyük haber, kurumsal psikopatlık.
  • 9:46 - 9:51
    Gidip kurumsal birkaç psikopatla röportaj yap."
  • 9:51 - 9:54
    Bunu denedim. Enron çalışanlarına yazdım
  • 9:54 - 9:56
    ve "gelip psikopat olup olmadığınızı anlamak için
  • 9:56 - 9:58
    sizinle hapishanede röportaj yapabilir miyim?" dedim.
  • 9:58 - 10:02
    Cevap vermediler.
  • 10:02 - 10:04
    Sonra taktik değiştirdim.
  • 10:04 - 10:08
    1990'larda mallara el koyan
  • 10:08 - 10:11
    "Elektrikli testere" Al Dunlap'a e-posta attım.
  • 10:11 - 10:16
    Batmakta olan şirketleri alıp işgücünün yüzde otuzunu işten çıkarırdı
  • 10:16 - 10:19
    ve Amerikan kasabalarını hayalet kasabalara çevirirdi.
  • 10:19 - 10:20
    Ona e-posta attım ve
  • 10:20 - 10:22
    "Sizi özel yapan ve avcı ruha sahip olmanıza
  • 10:22 - 10:25
    ve korkusuz olmanıza neden olan bir beyin anormalliğine
  • 10:25 - 10:29
    sahip olduğunuzu düşünüyorum.
  • 10:29 - 10:31
    Bu özel beyin anormalliğinizle ilgili
  • 10:31 - 10:33
    sizinle röportaj yapabilir miyim?" dedim.
  • 10:33 - 10:36
    "Gel." dedi.
  • 10:36 - 10:39
    Al Dunlap'ın Florida'daki avcı hayvanlarla dolu
  • 10:39 - 10:44
    büyük malikanesine gittim.
  • 10:44 - 10:47
    Aslanlar ve kaplanlar vardı.
  • 10:47 - 10:48
    Beni bahçeden geçirdi.
  • 10:48 - 10:51
    Şahinler ve kartallar vardı.
  • 10:51 - 10:52
    "Orada köpekbaliklari var." diyordu.
  • 10:52 - 10:55
    Bunu daha yumuşak bir tonda söylüyordu.
  • 10:55 - 11:01
    "Daha fazla köpekbaliği ve kaplanlar var."
  • 11:01 - 11:03
    Narnia gibiydi.
  • 11:03 - 11:06
    (Gülüşmeler)
  • 11:06 - 11:09
    Sonra mutfağına gittik.
  • 11:09 - 11:13
    Al Dunlap batmakta olan şirketlerini başına gelirdi ve
  • 11:13 - 11:15
    işgücünün yüzde 30'unu salardı.
  • 11:15 - 11:18
    Sıklıkla da insanları şaka yaparak kovardı.
  • 11:18 - 11:21
    Örneğin, onun hakkındaki ünlü bir hikayeye göre,
  • 11:21 - 11:24
    birisi ona gelip "Yeni bir araba aldım." dedi.
  • 11:24 - 11:26
    O da "Yeni bir araban olabilir,
  • 11:26 - 11:32
    ama neyin olmadığını söyleyeyim: işin yok." dedi.
  • 11:32 - 11:35
    Mutfağında -- orada eşi Jud'yle ve koruması Sean'la
  • 11:35 - 11:38
    duruyordu -- ben de "E-postamda seni özel yapan bir beyin anormalliğine sahip
  • 11:38 - 11:41
    olduğunu söylemiştim, hatırlıyor musun?" dedim.
  • 11:41 - 11:43
    "Evet, bu harika bir teori.
  • 11:43 - 11:46
    Star Trek gibi. Daha önce hiç kimsenin gitmediği bir yere gidiyorsun." dedi.
  • 11:46 - 11:54
    Ben de "Bazı psikologlara göre
  • 11:54 - 11:57
    bu seni ..." (Geveler)
  • 11:57 - 11:59
    (Gülüşmeler)
  • 11:59 - 12:00
    "Ne?" dedi.
  • 12:00 - 12:02
    Ben de "Psikopat yapıyor" dedim.
  • 12:02 - 12:07
    "Cebimde psikopatlık belirtilerinin listesi var.
  • 12:07 - 12:09
    Seninle onların üzerinden geçebilir miyiz?" dedim.
  • 12:09 - 12:12
    Kendine rağmen ilgilenmişti
  • 12:12 - 12:13
    ve "Tamam, devam et." dedi.
  • 12:13 - 12:16
    Ben de "Kendini diğer insanlardan üstün görmek." dedim.
  • 12:16 - 12:19
    Şunu söylemeliyim ki bunu reddetmek onun için çok zor olurdu
  • 12:19 - 12:22
    çünkü kendisinin yağlı boyadan devasa bir resminin altında duruyordu.
  • 12:22 - 12:27
    (Gülüşmeler)
  • 12:27 - 12:30
    "Kendine inanmalısın" dedi.
  • 12:30 - 12:33
    "Manipülatif." dedim.
  • 12:33 - 12:36
    "Buna liderlik denir." dedi.
  • 12:36 - 12:38
    "Sığlık etkisi:
  • 12:38 - 12:40
    farklı duyguları hissetme yoksunluğu." dedim.
  • 12:40 - 12:43
    "Kim saçma sapan duygularının onu aşağı çekmesini ister ki?" dedi.
  • 12:43 - 12:46
    Psikopatlık belirti listesinin üzerinden geçiyordu
  • 12:46 - 12:49
    ve onu "Peynirimi Kim Aldı?"ya dönüştürdü. (ç.n. "Who Moved My Cheese? çok satan bir kitap.)
  • 12:49 - 12:53
    (Gülüşmeler)
  • 12:53 - 12:56
    Al Dunlap ile geçirdiğim gün, bana bir şeyler olduğunu fark ettim.
  • 12:56 - 12:58
    Bana normal gibi gözüken bir şeyler söylediğinde,
  • 12:58 - 13:02
    örneğin çocuk suçlarına hayır dedi.
  • 13:02 - 13:03
    West Point'e kabul edildiğini
  • 13:03 - 13:06
    ve West Point'e çocuk suçluların kabul edilmediğini söyledi.
  • 13:06 - 13:09
    Kısa süreli çok evliliğe hayır dedi.
  • 13:09 - 13:11
    Sadece iki kere evlenmişti.
  • 13:11 - 13:14
    İlk eşi boşanma belgelerinde
  • 13:14 - 13:16
    onu bir kere bıçakla tehdit ettiğini
  • 13:16 - 13:19
    ve insan etinin tadını hep merak ettiğini söylemişti.
  • 13:19 - 13:23
    Ama kötü evliliklerde, tartışmanın şiddetiyle insanlar aptalca şeyler söyleyebilirler.
  • 13:23 - 13:26
    İkinci evliliği 41 yıl sürmüştü.
  • 13:26 - 13:29
    Söylediği her psikopatça olmayan şeyde
  • 13:29 - 13:33
    kendi kendime, bunu kitabıma koymayacağım diye düşündüm.
  • 13:33 - 13:37
    Sonra da bir psikopat tanıyıcısı olmanın
  • 13:37 - 13:40
    beni bir psikopata dönüştürdüğünü gördüm.
  • 13:40 - 13:45
    Çünkü onu üzerinde psikopat yazan bir kutuya koymak istiyordum.
  • 13:45 - 13:50
    Onu en çılgın yönleriyle tanımlamak istiyordum.
  • 13:50 - 13:53
    Sonra, aman tanrım dedim. Son 20 yıldır bunu yapıyorum.
  • 13:53 - 13:55
    Bütün gazeteciler bunu yapıyorlar.
  • 13:55 - 13:59
    Elimizde not defterlerimiz dünyayı dolaşırız
  • 13:59 - 14:00
    ve mücevherleri ararız.
  • 14:00 - 14:05
    Bu mücevherler de her zaman
  • 14:05 - 14:07
    röportaj yaptığımız kişinin derinliklerinde olur.
  • 14:07 - 14:10
    Orta çağ din adamları gibi onları birbirine dikeriz.
  • 14:10 - 14:14
    Normal şeyleri de geride bırakırız.
  • 14:14 - 14:21
    Bu ülkede bazı zihinsel bozukluklar oldukça sık teşhis ediliyor.
  • 14:21 - 14:24
    Bipolar çocuklar -- dört yaşındaki çocuklara
  • 14:24 - 14:26
    bipolar teşhisi konuluyor,
  • 14:26 - 14:29
    neden? Öfke nöbetleri geçirdikleri için,
  • 14:29 - 14:33
    bu da bipolar belirtilerinde üst sıralarda.
  • 14:33 - 14:37
    Londra'ya geri döndüğümde, Tony beni aradı.
  • 14:37 - 14:40
    "Neden telefonlarıma cevap vermiyorsun?" dedi.
  • 14:40 - 14:44
    "Senin psikopat olduğunu söylüyorlar." dedim.
  • 14:44 - 14:46
    "Ben psikopat değilim.
  • 14:46 - 14:49
    Onların listesindeki maddelerden biri acımasızlık,
  • 14:49 - 14:52
    ama diğeri ise kurnazlık ve manipülasyon yapma.
  • 14:52 - 14:55
    Suçun için pişman olduğunu söylediğinde,
  • 14:55 - 14:57
    'Tipik psikopat davranışı,
  • 14:57 - 15:00
    pişman olmadığı halde, kurnazca pişmanım demek.'
  • 15:00 - 15:03
    Büyücülük yapıyorlar. Her şeyi ters yüz çeviriyorlar.
  • 15:03 - 15:06
    Duruşma zamanım yaklaşıyor.
  • 15:06 - 15:08
    Ona gelecek misin?" dedi.
  • 15:08 - 15:10
    Olur dedim.
  • 15:10 - 15:13
    Duruşmasına gittim.
  • 15:13 - 15:18
    Broadmoor'da 14 yıldan sonra, çıkmasına izin verdiler.
  • 15:18 - 15:21
    Yeniden suç işleme olasılığının ortalamadan yüksek olduğu anlamına gelen
  • 15:21 - 15:24
    listedeki belirtilerin çoğuna sahip diye
  • 15:24 - 15:29
    sınırsız olarak tutulmaması gerektiğine karar verdiler.
  • 15:29 - 15:31
    Gitmesine izin verdiler.
  • 15:31 - 15:33
    Koridorun dışında bana şöyle dedi:
  • 15:33 - 15:34
    "Biliyor musun Jon?
  • 15:34 - 15:37
    Herkes biraz psikopat.
  • 15:37 - 15:41
    Sen öylesin. Ben öyleyim. Şey, ben tabii ki öyleyim."
  • 15:41 - 15:43
    Ben "Şimdi ne yapacaksın?" dedim.
  • 15:43 - 15:46
    "Belçika'ya gideceğim,
  • 15:46 - 15:48
    orada hoşlandığım bir kadın var.
  • 15:48 - 15:51
    Ama o evli. O yüzden onu eşinden ayırmam gerekecek." dedi.
  • 15:51 - 15:56
    (Gülüşmeler)
  • 15:56 - 15:59
    Bu iki yıl önceydi
  • 15:59 - 16:01
    ve kitabım burada bitti.
  • 16:01 - 16:05
    20 aydır her şey yolunda gidiyordu.
  • 16:05 - 16:07
    Kötü bir şey olmadı.
  • 16:07 - 16:09
    Londra'nın dışında bir kızla yaşıyordu.
  • 16:09 - 16:11
    Scientoloji üyesi Brian'a göre
  • 16:11 - 16:15
    kaybettiği zamanı yerine koyuyordu, bu kulağa kötü geliyor,
  • 16:15 - 16:16
    ama ille de kötü olmak zorunda değil.
  • 16:16 - 16:19
    Ne yazık ki 20 ay sonra,
  • 16:19 - 16:21
    bir aylığına hapse girdi.
  • 16:21 - 16:26
    Bir bar kavgasına karıştı
  • 16:26 - 16:28
    ve bir aylığına hapse girdi.
  • 16:28 - 16:29
    Biliyorum bu kötü,
  • 16:29 - 16:32
    ama en azından bir ay hapis cezası alması,
  • 16:32 - 16:35
    kavganın o kadar da kötü olmadığını gösteriyor.
  • 16:35 - 16:38
    Daha sonra beni aradı.
  • 16:38 - 16:42
    Biliyor musunuz? Bence Tony'nin dışarıda olması doğru.
  • 16:42 - 16:46
    Bence insanları en çılgın halleriyle değerlendirmemelisiniz.
  • 16:46 - 16:50
    Tony, yarı-psikopat.
  • 16:50 - 16:55
    O gri bölgede ve gri bölgeleri sevmeyen bir dünyada yaşıyor.
  • 16:55 - 17:00
    Ama o gri bölgelerde karışıklığı bulabilirsiniz,
  • 17:00 - 17:03
    insanlığı
  • 17:03 - 17:06
    ve gerçeği.
  • 17:06 - 17:08
    Tony bana şöyle dedi:
  • 17:08 - 17:12
    "Jon, sana bir barda içki ısmarlayabilir miyim?
  • 17:12 - 17:15
    Benim için yaptıklarından dolayı sana teşekkür etmek istiyorum."
  • 17:15 - 17:21
    Gitmedim. Siz ne yapardınız?
  • 17:21 - 17:22
    Teşekkür ederim.
  • 17:22 - 17:39
    (Alkış)
Title:
Jon Ronson: Psikopatlık testine tuhaf cevaplar
Speaker:
Jon Ronson
Description:

Deliyle akıllıyı ayıran keskin bir çizgi var mı? Tüyleri diken diken eden sunumunda The Psychopath Test kitabının yazarı Jon Ronson ikisi arasındaki gri bölgeleri aydınlatıyor. (Canlı ses düzenlemesi: Julian Treasure, animasyon: Evan Grant)

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDTalks
Duration:
18:01

Turkish subtitles

Revisions