Doris Kim Sung: Nefes alan metaller

Tabandan tavana pencereleri olan binalar muhteşem manzaralar sağlar, fakat soğutmak için çok fazla enerjiye ihtiyaç duyar. Doris Kim Sung termo bimetaller ile çalışıyor, İnsan cildi gibi davranan akıllı malzemeler, dinamik ve duyarlı, bir odayı güneş ışıklarından koruyan ve doğal olarak havalandıran.

Arabaya biner binmez,

ilk iş olarak camı açan çocuklardandım.

Genelikle çok sıcak, çok havasız veya kötü kokulu olurdu

ve babam klimayı açmamıza izin vermezdi.

Motoru fazla ısıtabileceğini söylerdi.

Ve bazılarınız belki hatırlar,

arabalar geçmişte nasıldı

aşırı ısınma ortak bir problemdi.

Ama aynı zamanda enerji tasarruflu cihazların kullanımını,

veya aşırı kullanımını geliştiren işaretti.

Şimdi durum değişti. Ülkeyi boydan boya gidebildiğimiz arabalarımız var.

Tüm yol boyunca klimayı çalıştırıyoruz

ve asla aşırı ısınmayla karşılaşmıyoruz.

Bu yüzden artık durmamızı söyleyen bir işaret yok.

Harika, değil mi? Ve binalarda da benzer problemlerimiz var.

Geçmişte, klimalardan önce, kalın duvarlarımız vardı.

Kalın duvarlar yalıtım için çok iyi. Yazın içerisini çok soğuk,

kışın da sıcak tutar

ve küçük pencereler de çok iyiydi çünkü

içerisi ve dışarısı arasındaki

ısı transferini sınırlardı.

Daha sonra 1930'larda, cam levhaların, haddelenmiş çeliğin

ve seri üretimin gelmesiyle, tabandan tavana pencereler

ve engellenmemiş manzaralar yapabiliyorduk

ve bununla güneş tarafından ısıtılan mekanlarımızı soğutabilmek için

mekanik klima sistemlerine geri dönülemez bağımlılığımız geldi.

Zamanla, binalar daha uzun ve daha büyük oldu,

mühendisliğimiz daha da gelişti, dolayısıyla mekanik sistemler de

çok büyüdü. Yüksek miktarda enerjiye ihtiyaç duyuyorlar.

Atmosfere çok miktarda ısı veriyorlar

ve bazılarınız şehirlerdeki ısı adası etkisini anlayabilir,

kentsel alanlar kendisine komşu kırsal alanlara göre

çok daha sıcak,

ama şunun gibi problemlerimiz de var, enerji gittiği zaman,

burada bir pencere açamayız,

bu yüzden binalar havalandırma sistemi yeniden çalışana kadar

yaşanmaz olur ve boşaltılmalıdır.

Daha kötüsü, binaları sıfır enerji tüketir hale getirme isteğimizi,

sadece mekanik sistemleri

daha etkili hale getirerek yapamayız.

Başka bir şey bulmaya çalışmalıyız ve kendimizi bir rutinin içinde buluyoruz.

Burada ne yapıyoruz? Kendimizi kazdığımız

bu deliklerden nasıl çekip çıkartacağız?

Biyolojiye bakarsak ve muhtemelen çoğunuz bilmiyorsunuz,

mimarlığa devam etmeden önce ana dalım biyolojiydi,

insan derisi vücuttaki ısıyı dengeleyen organdır

ve bu şahane bir şey.

Vücut için savunmanın ilk hattıdır.

Gözenekleri var, ter bezleri var, tüm bunlar birlikte çok dinamik

ve çok etkili çalışıyor

ve bu yüzden benim teklifim binalarımızın derisinin

insan derisine daha çok benzemesi

ve böylece nerede olduğuna bağlı olarak,

daha dinamik, duyarlı ve farklılaşmış olabilirler.

Ve bu beni araştımama geri götürüyor.

İlk yapmaya niyetlendiğim bunu yapabilmek için farklı bir malzeme paletine bakmaktı.

Halen, şu sıralarda, akıllı malzemelerle çalışıyorum

ve akıllı bir termo-bimetal ile.

İlk olarak, sanırım onu kontrol ve enerji

gerektirmediği için akıllı olarak adlandırıyoruz

ve bu mimarlık için çok büyük bir mesele.

Bu nedir, iki farklı metalin levha haline getirilerek birleştirilmesidir.

Bunu bu tarafın farklı yansımasından görebilirsiniz.

Ve iki tarafın genleşme katsayıları farklı olduğundan,

ısıtıldığında, bir taraf diğerinden hızlı genleşir

ve kıvrılma hareketi oluşur.

İlk prototiplerde bu yüzeyleri kıvrılmanın sıcaklığa nasıl tepki vereceğini

ve havalandırmayı nasıl sağladığını görmek için

inşa ettim,

diğer prototiplerde oluşan yüzeylerde

bu şeritlerden oluşan çeşitlilik

ısıtıldığı zaman da daha büyük hareket yapmaya çalışabilir.

Bu düzenek bugünlerde Silver Lake yakınlarında Materials and Applications galerisinde

ve Ağustos sonuna kadar da orada kalacak, eğer görmek isterseniz.

İsmi "Bloom" ve yüzeyi tamamen

termo bimetalden yapılmış, bu markizin amacı

2 şey yapması. Bir, bu bir güneş gölgeleme cihazı

yani güneş yüzeye vurduğu zaman geçen güneş ışığı miktarını kısıtlar,

diğeri ise, bu bir havalandırma sistemidir,

altında hapsedilmiş sıcak hava hareket edebilir

ve gerektiğinde dışarı çıkabilir.

Burada hızlandırılmış videolarda güneşi görüyorsunuz.

renk tonlarından görüleceği gibi, yüzey üzerinde hareket ettikçe

bütün kaplamalar ayrı ayrı hareket ediyor.

Bunu aklınızda tutun, günümüzde sahip olduğumuz teknoloji ile

bu şey 14.000 parça ile yapıldı

ve birbirine benzer iki parça yok. Her parça farklı.

Bununla ilgili harika olan, bizim her bir parçayı

kendi konumuna, güneşin açısına, hem de nasıl kıvrıldığına

göre ayarlayabiliyor olmamızdır.

Bu tür bir konsept projenin kanıtlanmasının

mimaride gelecekteki uygulamalara

bir çok etkisi vardır

ve bu örnek olayda bir ev görüyorsunuz,

bu Çin'de bir şehir planlamacı içindir

ve bu gerçekte 4 katlı cam bir kutudur.

O hala bu cam kutudur, çünkü biz hala görsel erişim istiyoruz,

fakat şimdi termo biometal ile kaplanmıştır,

etrafını çevreleyen bir perde gibidir ve bu katman

güneş bu yüzey üzerinde hareket ettikçe açılır ve kapanır.

Buna ilave olarak hem de özel yaşam alanlarını perdeler

bundan dolayı günün farklı zamanlarında kamusal alanları

birbirinden ayırır.

Bu aslında ne demektir, artık evlerimizde

bundan sonra kepenk, panjur ve jaluzilere ihtiyacımız olmayacak.

çünkü binalarımızı bu şeyle kaplayabileceğiz,

aynı zamanda bina içinde ihtiyacımız olan havalandırma miktarını kontrol edeceğiz.

Ben aynı zamanda piyasa için bazı bina elemanları geliştiriyorum.

burada oldukça tipik

çift camlı pencere paneli görüyorsunuz ve bu panelde

iki cam arasında bu çift cam,

termo bimetal numune sistemi

üzerinde çalışıyorum.

Güneş dış tabakaya vurduğu zaman

ve içteki boşlukları ısıttığında, bu termo bimetal

kıvrılmaya başlayacak ve sonra olacak olan şey

güneşi binanın belirli bölgelerinde

engellemeye başlayacak,

eğer gerekirse tamamen.

Bu uygulamada olduğu gibi panel sistemlerin

tabandan tavana olduğu 30-40 kata kadar olan yüksek binalarda

bütün yüzeyin güneşin günün farklı zamanlarında

hareket ederek yüzeye vurmasıyla

farklılaşacağını düşünebilirsiniz.

Bunlar şu anda üzerinde çalıştığım

ilerki çalışmalar,

aşağıda sağ tarafta gördüğünüz kırmızı renkli olan

aslında daha küçük parçalardan oluşan termometal,

biz onun tüy veya kirpik gibi hareket etmesi için çalışıyoruz.

Bu son proje tamamlayıcı parçalardan oluşuyor.

Etki -- ve eğer fark ettiyseniz, benim

etki alanlarımdan biri biyoloji -- bir çekirgeden.

Çekirgelerin farklı bir çeşit solunum sistemi var.

Onlar yan taraflarında bulunan solunum deliği isimli delikler sayesinde nefes alırlar.

onlar havayı alırlar ve hava onların sistemlerinin içerisinde onları serinletmek için hareket eder,

bu projede bunu mimaride de nasıl uygulayabileceğimizi düşündüm,

Havayı deliklerden nasıl

binanın bölümlerine alabiliriz.

Burada termo bimetal uygulanmadan önce

deliklerin içinden geçtiği bloklara ait

ilk yapılan çalışmaları görüyorsunuz

ve bu da bimetal uygulandıktan sonra. Görme zorluğundan dolayı

özür diliyorum fakat yüzeyde kırmızı okları görebilirsiniz.

Sol tarafta, hava soğuk olduğu zaman termo bimetal

düz durur ve bloklardan hava geçmesini engeller

ve sağ tarafta, termo bimetal kıvrılır

ve hava geçişine imkan verir, bunlar üzerinde çalıştığım

tamamlayını unsurlar ve tekrar

bu tamamen farklı birşey, çünkü havanın

potansiyel olarak pencere açmak yerine

duvarlardan geçtiğini düşünebilirsiniz.

Size bu projenin veya bu tür bir işin ve akıllı parçalar

kullanmanın son bir etkisini anlatarak bitirmek istiyorum,

Her gün bu panjurları açıp kapatmaktan yorulduğunuz zaman

tatildeyken,

ve haftasonları kontrolleri açıp kapatacak kimse olmadığında

veya bir enerji kesintisi durumunda ve güvenebileceğiniz

elektrik olmadığında, bu bimetaller

yorulmadan, etkin bir şekilde

durmaksızın çalışıyor olacaklar. Teşekkür ederim. (Alkışlar)

(Alkışlar)