Esaret altında geçen altı senenin korku ve inanç hakkında bana öğrettikleri
-
0:02 - 0:05Hayatımda ilk kez korktuğumda
-
0:06 - 0:08kırk bir yaşındaydım.
-
0:09 - 0:11Sürekli bana çok cesur
olduğumu söylerlerdi. -
0:12 - 0:14Küçüklüğümden beri
yüksek yüksek ağaçlara tırmanır -
0:14 - 0:17her hayvana hiç korkmadan yaklaşırım.
-
0:18 - 0:20Bir şeylere kafa tutmayı severdim.
-
0:20 - 0:22Babam hep şöyle derdi:
-
0:23 - 0:27"Çeliğin sağlamı
her türlü ateşe dayanandır." -
0:28 - 0:32Ben de Kolombiya siyasetine atıldığımda
-
0:32 - 0:35her türlü ateşe dayabileceğimi sanmıştım.
-
0:35 - 0:37Ülkedeki yolsuzluğun
-
0:37 - 0:41ve devlet-uyuşturucu mafyası arasındaki
ilişkinin kökünü kurutmayı istiyordum. -
0:41 - 0:44Dokunulamaz denilen
siyasetçilerin yaptıkları yolsuzlukları -
0:44 - 0:49direk isimleriyle ifşa ettim
diye olsa gerek -
0:49 - 0:50ilk kez seçilmiştim.
-
0:50 - 0:53Uyuşturucu mafyalarıyla
olan bağlarından ötürü -
0:54 - 0:57Cumhurbaşkanıyla da hesaplaştım.
-
0:58 - 1:01Tam da bundan olsa gerek
artık ölüm tehditleri almaya başladım. -
1:01 - 1:03Daha ufacık çocuklarımı
-
1:04 - 1:06bir sabah gizlice uçağa binmeleri için
-
1:06 - 1:10Fransız büyükelçisinin zırhlı aracıyla
kaçırmak zorunda kaldım. -
1:11 - 1:12Yetmedi saldırıya uğradım.
-
1:13 - 1:16Neyse ki kıl payı atlattım.
-
1:17 - 1:18Bir sonraki sene
-
1:19 - 1:23Kolombiya halkı büyük bir oy çoğunluğuyla
beni senatör olarak seçti. -
1:24 - 1:27Cesaretim için beni
ödüllendirdiklerini düşünmüştüm. -
1:28 - 1:31Ben de cesur olduğumu düşünmüyor değildim
-
1:31 - 1:33ama öyle değildi.
-
1:35 - 1:38Aslında gerçek korku nedir
-
1:39 - 1:41hiç görmemiş ve yaşamamıştım.
-
1:43 - 1:44Bu devran,
-
1:45 - 1:4823 Şubat 2002'de değişti.
-
1:49 - 1:53O sıralar Cumhurbaşkanı adayıydım
-
1:53 - 1:57ve seçim kampanyamızı yürütüyorduk
-
1:57 - 2:00ta ki bir grup silahlı
-
2:00 - 2:02ve askeri üniformalı adam
-
2:02 - 2:04bizi gözaltına alana kadar.
-
2:05 - 2:07Botlarına baktım, kauçuktandı.
-
2:07 - 2:11Halbuki Kolombiya ordusu deri bot giyerdi.
-
2:12 - 2:16Onların FARC gerillaları
olduklarını anlamıştım. -
2:16 - 2:19Her şey göz açıp kapayıncaya kadar
bir anda oluverdi. -
2:22 - 2:25Komutan arabayı durdurun dedi.
-
2:26 - 2:30Demeye kalmadan
adamlarından biri mayına basıp -
2:31 - 2:33havaya uçtu
-
2:34 - 2:38ve tam da önüme
oturur vaziyette düşüverdi. -
2:38 - 2:40Onunla göz göze geldik
-
2:41 - 2:43ve tam o anda genç adam
-
2:44 - 2:49kauçuk botun içindeki ayağının
kopup uzaklara düştüğünü fark etti. -
2:49 - 2:52(İç çeker)
-
2:53 - 2:54Avaz avaz
-
2:57 - 2:59bağırmaya başladı.
-
3:01 - 3:02İnanın
-
3:03 - 3:04o gün ne hissettiysem
-
3:04 - 3:06şimdi de aynısını hissediyorum
-
3:06 - 3:09çünkü o anda yaşadığım
duygularım yeniden canlanıyor. -
3:09 - 3:13O an sanki içimde bir şeyler kırıldı.
-
3:14 - 3:17Onun korkusunun bana da
bulaştığını hissedebiliyordum. -
3:17 - 3:20Beynim durmuş
gözlerimin önüne bir perde inmişti, -
3:20 - 3:21felç olmuş gibiydim.
-
3:21 - 3:23Şoku atlatır atlatmaz
-
3:25 - 3:26içimden ilk şunu dedim:
-
3:27 - 3:29"Buraya kadarmış, beni öldürecekler.
-
3:29 - 3:31Çocuklarıma bir veda bile edemedim."
-
3:35 - 3:39Beni ormanın derinliklerine
doğru kaçırırlarken -
3:41 - 3:43FARC militanları
-
3:43 - 3:45eğer hükümet pazarlığa yanaşmazsa
-
3:47 - 3:48beni öldüreceklerini söylediler.
-
3:49 - 3:51Hükümetin de
-
3:51 - 3:55buna asla yanaşmayacağından emindim.
-
3:56 - 3:57O günden sonra
-
3:58 - 4:01her gece korkarak uyudum.
-
4:01 - 4:03Soğuk soğuk terler akıttım,
-
4:03 - 4:05tir tir titredim,
-
4:05 - 4:07karnıma sancılar girdi,
-
4:07 - 4:09gözüme uyku girmedi...
-
4:10 - 4:12Olan en çok da kafama oldu
-
4:12 - 4:17çünkü hafızamdan
bildiğim tüm telefon numaraları, -
4:17 - 4:19tüm adresler,
-
4:19 - 4:21eşin dostun isimleri,
-
4:21 - 4:23hayatımdaki önemli olaylar
-
4:23 - 4:25hepsi silinip gitmişti.
-
4:26 - 4:32Artık akıl sağlığımdan
şüphe etmeye başlamıştım. -
4:33 - 4:36Şüphe umutsuzluğu,
-
4:37 - 4:39umutsuzluk da
depresyonu beraberinde getirmişti. -
4:40 - 4:43Hal ve hareketlerim değişiyordu,
-
4:43 - 4:46paranoya olmuştum deyip geçmek
bunun yanında basit kalır. -
4:47 - 4:50Bu; bir çeşit güvensizlik,
-
4:51 - 4:52nefret
-
4:53 - 4:55ve hatta öldürme isteği gibi bir şeydi.
-
4:56 - 5:03Bunun farkına beni boynumdan
bir ağaca zincirlediklerinde fark ettim. -
5:04 - 5:05O gün beni dışarıda,
-
5:05 - 5:10bardaktan boşanırcasına yağan
tropik yağmurun altında bıraktılar. -
5:11 - 5:13Çok sıkışmıştım
-
5:14 - 5:17ve bir an önce tuvalete
gitmem gerekiyordu. -
5:21 - 5:23"Tuvalete gitmek istiyorsan
-
5:25 - 5:27karşımda
-
5:32 - 5:33kaşarlık yap"
-
5:39 - 5:41diye bağırdı nöbetçi.
-
5:49 - 5:50Ben
-
5:53 - 5:56işte tam o anda
-
6:05 - 6:06onu öldürmeye karar verdim.
-
6:10 - 6:13Günler boyunca
-
6:15 - 6:18doğru yer ve zamanda
onu nasıl öldürebilirimi planladım. -
6:19 - 6:20Nefret köpürüyordum,
-
6:20 - 6:21korkuyordum da.
-
6:22 - 6:24Ta ki bir durup,
-
6:24 - 6:25düşünüp
-
6:25 - 6:27kendime
-
6:27 - 6:29şunu diyene kadar:
-
6:30 - 6:32"Onlara benzemeyeceğim.
-
6:32 - 6:34Onlar gibi katil olmayacağım."
-
6:35 - 6:37En azından
-
6:37 - 6:42hala kim olmak istediğime
-
6:42 - 6:45karar verebiliyordum.
-
6:48 - 6:50Tam o anda
-
6:52 - 6:54korkumla yüzleşmeyi öğrendim.
-
6:55 - 6:56Tüm gücümü,
-
6:57 - 7:03tüm enerjimi toplamaya çalışıyordum.
-
7:04 - 7:06Korkuyla yüzleşip daha güçlü olmak için
-
7:08 - 7:11korkuyu kendime bir basamak yaptım.
-
7:14 - 7:16Şöyle bir dönüp düşündüğümde
-
7:17 - 7:19içime birçok his doluyor
-
7:21 - 7:26ama o gün başarmak için yaptığım
her şeyi çok iyi hatırlıyorum. -
7:26 - 7:30Bunların üçünü
sizlerle paylaşmak istiyorum. -
7:30 - 7:32Bunların ilki:
-
7:34 - 7:36İlkelerimden şaşmadım
-
7:36 - 7:38çünkü şunu farkettim ki
-
7:38 - 7:41o panik ve şok halinde bile
-
7:41 - 7:45ilkelerimden taviz vermedim.
-
7:45 - 7:46Doğru olan da buydu.
-
7:48 - 7:52İlk gecemi çok iyi hatırlıyorum.
-
7:52 - 7:57Gerillaların ormanın tam ortasında
yaptığı bir toplama kampındaydık. -
7:58 - 8:014 metre yüksekliğinde duvarlar
-
8:01 - 8:03ve üstünde dikenli teller,
-
8:03 - 8:05gözetleme kulesinde bekçiler
-
8:05 - 8:08ve sürekli namlularını bize uzatmış
silahlı adamlar vardı. -
8:09 - 8:12Orada uyandığımız ilk sabah
-
8:13 - 8:16birkaç adam bağırarak geldi:
-
8:16 - 8:17"Sağ baştan say, sağ baştan say!"
-
8:19 - 8:23Arkadaşlarım korkuyla uyandılar
-
8:23 - 8:26ve bir bir saymaya başladılar
-
8:27 - 8:29ama sıra bana geldiğinde
-
8:30 - 8:31ben saymadım.
-
8:32 - 8:33"Ingrid Betancourt.
-
8:33 - 8:36Madem yoklama alıyorsunuz
beni ismimle çağırabilirsiniz" dedim. -
8:38 - 8:40Arkadaşlarım
-
8:41 - 8:43gerillalardan daha çok kızmıştı bana.
-
8:44 - 8:47Çünkü hepsi çok korkmuştu.
-
8:47 - 8:49Korkmuştuk
-
8:49 - 8:50ve benim yüzümden onlar da
-
8:50 - 8:52cezalandıracaklar sanmışlardı
-
8:53 - 8:56ama benim için kimliğimi savunmak
-
8:56 - 9:01korkudan önce geliyordu
-
9:01 - 9:04ve beni basit bir sayı yerine
koymalarına izin vermeyecektim. -
9:04 - 9:06Bu, benim ilkemdi.
-
9:06 - 9:08Aynı zamanda
-
9:10 - 9:12benliğimi ve onurumu da savunuyordum.
-
9:13 - 9:15Gelin görün ki
-
9:15 - 9:17o gerilla bir insan sarrafıydı
-
9:19 - 9:21ve ne yaptığını çok iyi biliyordu,
-
9:21 - 9:22senelerdir adam kaçırıyorlardı
-
9:22 - 9:26ve artık bir teknik geliştirmişlerdi:
-
9:27 - 9:29Bizi birbirimize düşürme
-
9:29 - 9:30ve kırdırma tekniği.
-
9:31 - 9:35Şimdi geldik ikinci aşamaya:
-
9:36 - 9:39Güven ve dayanışmayı sağlayıp
-
9:39 - 9:42birleşmeyi öğrenmeye.
-
9:43 - 9:47Orman bambaşka bir dünyaydı.
-
9:48 - 9:49Böyle...
-
9:49 - 9:51sis, pus,
-
9:52 - 9:55yağmur, nem,
-
9:56 - 10:01majiña karıncası, mermi karınca,
-
10:01 - 10:03eşek arısı, sürüyle haşere...
Ne ararsanız var. -
10:04 - 10:07Kendimi kaşımadığım tek bir gün geçmedi.
-
10:09 - 10:13Tarantula mı dersiniz akrep mi
-
10:13 - 10:14anakonda mı...
-
10:14 - 10:18Bir keresinde 8 metrelik
bir anakondayla karşı karşıya geldik. -
10:18 - 10:20İstese beni tek lokmada yutabilirdi.
-
10:20 - 10:22Ya jaguarlara ne demeli...
-
10:22 - 10:24Ama gelin görün ki
-
10:24 - 10:27bu hayvanların hiçbiri
-
10:27 - 10:30insanoğlunun verdiği kadar
zarar vermedi bize. -
10:35 - 10:37Gerillalar bizi korkuttukları
yetmezmiş gibi -
10:38 - 10:40birbirimize de düşürüyordu.
-
10:40 - 10:45Yalan yanlış dedikoduları
arkadaşlar arasında yayıp -
10:45 - 10:51kıskançlık, kin
ve güvensizlik yaratıyorlardı. -
10:52 - 10:54İlk defa
-
10:54 - 10:55Lucho ile beraber
-
10:56 - 10:58uzun bir süre firar edebildim.
-
10:58 - 11:01Lucho benden iki sene önce kaçırılmıştı.
-
11:02 - 11:05Pirana ve timsah dolu
-
11:06 - 11:07karanlık sularda
-
11:07 - 11:12birbirimizden güç alabilmek için
-
11:12 - 11:15kendimizi birbirimize iple
bağlamaya karar verdik. -
11:16 - 11:21Sabahları bataklığa girip saklanıyor,
-
11:22 - 11:26geceleri de nehre girip yol alıyorduk.
-
11:27 - 11:30Bazen yüzüyor bazen de kendimizi
akıntıya bırakıyorduk. -
11:31 - 11:33Birçok günümüz böyle geçti.
-
11:34 - 11:36Maalesef Lucho
-
11:37 - 11:39hastalandı.
-
11:39 - 11:40Diyabetti
-
11:41 - 11:42ve şeker komasına girdi.
-
11:43 - 11:45Öyle olunca da
-
11:45 - 11:50gerillalar bizi yakaladı ama olsun.
-
11:50 - 11:52Lucho'yla yaşadığımız bu maceradan
-
11:53 - 11:56ve korkuyla ikimiz beraber
yüzleşdikten sonra -
11:57 - 11:59ne verdikleri cezalar ne de şiddet,
-
11:59 - 12:00hiçbir şey
-
12:01 - 12:04bir daha bizi ayırmayı başaramadı.
-
12:07 - 12:09Şurası kesin:
-
12:09 - 12:13Gerillaların yaptığı onca manipülasyon
bize epey bir zarar verdi. -
12:14 - 12:16Bugün bile hala
-
12:17 - 12:19kaçırılan arkadaşlar arasında
-
12:21 - 12:22ta o zamanlardan kalan
-
12:24 - 12:25dargınlık
-
12:26 - 12:28ve küskünlükler var.
-
12:28 - 12:30Bunların hepsi
-
12:32 - 12:34gerillaların eseri.
-
12:36 - 12:37Üçüncü adım ise
-
12:39 - 12:41benim için çok önemli
-
12:41 - 12:43ve bunu sizlere de
armağan etmek istiyorum. -
12:44 - 12:46Üçüncü adım
-
12:46 - 12:49inanmayı öğrenmek.
-
12:51 - 12:55Yaşadığım bir örnekten gidelim:
-
12:56 - 12:57Jhon Frank Pinchao
-
12:58 - 13:00bir polis memuruydu.
-
13:00 - 13:03Sekiz seneden fazladır esir tutuluyordu.
-
13:03 - 13:07"Korkak tavuk" olarak
nam salmıştı aramızda -
13:10 - 13:12ama Pincho,
-
13:12 - 13:13ben ona öyle diyorum,
-
13:13 - 13:18Pincho kaçmaya karar verdi
-
13:18 - 13:20ve benden yardım etmemi istedi.
-
13:20 - 13:23Ne de olsa ben o sıralar
kaçmanın kitabını yazmıştım. -
13:23 - 13:25(Gülüşmeler)
-
13:25 - 13:26Neyse...
-
13:28 - 13:30İşe koyulacağız
ama bir sıkıntımız vardı. -
13:30 - 13:33Pincho yüzme bilmiyordu
ve öğrenmesi lazımdı. -
13:33 - 13:36Yapacağımız her hazırlığı
-
13:36 - 13:38gizlice yapmamız gerekiyordu.
-
13:39 - 13:40Yaptık da.
-
13:40 - 13:42En sonunda artık kaçmaya hazırdık.
-
13:42 - 13:47Pincho gecenin bir yarısı yanıma yaklaşıp:
-
13:47 - 13:50"Ingrid, diyelim ki ormandayım
-
13:50 - 13:52dönüp dönüp duruyorum
ama bir türlü çıkışı bulamıyorum -
13:52 - 13:54Ne yapacağım?" diye sordu.
-
13:56 - 13:57"Pincho,
-
13:59 - 14:00o zaman ellerini açıyor
-
14:01 - 14:03ve yukarıdakinden
yardım istiyorsun" dedim. -
14:04 - 14:05"Ingrid,
-
14:05 - 14:07biliyorsun ki Allah'a inanmıyorum" dedi.
-
14:12 - 14:13"Farketmez,
-
14:13 - 14:15yine de Allah sana yardım eder."
-
14:17 - 14:20(Alkış)
-
14:24 - 14:26O gece hiç durmadan yağmur yağdı
-
14:27 - 14:29ve ertesi sabah,
-
14:30 - 14:32bütün kamp büyük bir sürprizle uyandı,
-
14:32 - 14:35Pincho kaçmıştı.
-
14:35 - 14:37Bizleri gruplara ayırıp
yürütmeye başladılar -
14:38 - 14:39ve yürüyüş boyunca
-
14:40 - 14:45çete elebaşları Pincho'nun öldüğünü,
-
14:45 - 14:47bir Anakonda'nın onu yediğini
-
14:47 - 14:50ve cesedinin kalan parçalarını
bulduklarını söylediler. -
14:53 - 14:54Tam 17 gün sonra,
-
14:54 - 14:56inanın bana saydım,
-
14:56 - 15:00çünkü benim için bir işkence gibiydi.
-
15:02 - 15:04Tam 17'nci günde kokusu çıktı,
-
15:06 - 15:08radyo haberleri bas bas bağırıyordu:
-
15:08 - 15:10Pincho kaçmıştı
-
15:10 - 15:11ve hayattaydı.
-
15:12 - 15:16Pincho radyoda ilk şunu söyledi:
-
15:17 - 15:19"Arkadaşlarımın beni duyduğunu biliyorum.
-
15:20 - 15:21Ingrid
-
15:21 - 15:23dediğin şeyi yaptım.
-
15:23 - 15:25Yukarıdakinden yardım istedim
-
15:25 - 15:28ve beni ormandan kurtaran
o ekibi gönderdi." -
15:31 - 15:34Çok ama çok değişik
bir duyguydu benim için -
15:35 - 15:36çünkü
-
15:36 - 15:38korku bulaşıcı olduğu kadar
-
15:39 - 15:40inanç da bulaşıcıydı.
-
15:40 - 15:43İnanç öyle bir şey ki
ne mantıksal ne duygusal. -
15:44 - 15:45İnanç
-
15:46 - 15:49bir çeşit irade işi.
-
15:49 - 15:52İrade olmadan olmuyor.
-
15:52 - 15:55Bu da bizim tüm zayıf noktalarımızı
-
15:55 - 15:56ve güçsüz taraflarımızı
-
15:56 - 15:58bizi daha da kuvvetlendiren
-
15:58 - 16:00bir güce çeviriyordu.
-
16:00 - 16:02Bu gerçekten bir dönüşümdü.
-
16:03 - 16:06Bu bize güç veriyor,
-
16:06 - 16:07ayakta tutuyor,
-
16:08 - 16:10korkuyla başa çıkıp
-
16:11 - 16:12bizi bir adım daha öteye taşıyor,
-
16:12 - 16:14daha da uzağı görmemizi sağlıyordu.
-
16:16 - 16:18Umarım sizler de bunu hiç unutmazsınız
-
16:20 - 16:22çünkü şunu biliyorum ki
-
16:23 - 16:26hayatımızın çalkantılı zamanlarında
-
16:26 - 16:28ihtiyacımız olan güç
-
16:28 - 16:31tam da bizde, içimizdedir.
-
16:31 - 16:36Seneler seneler seneler geçti,
-
16:38 - 16:42evimden yurdumdan uzakta...
-
16:44 - 16:47Ama sonunda bizi ormandan kurtarıp
-
16:47 - 16:50ellerimiz kelepçeli helikoptere
bindirdiler ve kurtardılar. -
16:50 - 16:53Her şey göz açıp kapayıncaya
kadar oldu ve bitti. -
16:53 - 16:56Tıpkı beni kaçırdıkları gün olduğu gibi.
-
16:56 - 16:58Bir an,
-
16:58 - 16:59önümde yerde
-
16:59 - 17:02ağzı bağlanmış
-
17:02 - 17:03gerilla elebaşını
-
17:04 - 17:06ve "Biz Kolombiya Ordusuyuz
-
17:07 - 17:13ve sizler artık özgürsünüz!"
-
17:13 - 17:15diye bağıran ekip komutanını gördüm.
-
17:16 - 17:18O gün
-
17:19 - 17:21özgür olduğumuzu duyunca
-
17:21 - 17:23sevinçten attığımız o çığlık,
-
17:23 - 17:28sanki dünmüş gibi
hala kulağımda yankılanıyor. -
17:30 - 17:31Artık
-
17:33 - 17:36şunu anladım ki
herkes ve her şey bizi bölüp -
17:36 - 17:38yarattığı korkuyla yönetebilir.
-
17:41 - 17:45Kolombiya Barış Referandumundaki
"hayır" oyu da, -
17:45 - 17:47Brexit de,
-
17:47 - 17:51Amerika-Meksika sınırına
duvar örme fikri de, -
17:51 - 17:53Radikal İslam da...
-
17:53 - 17:55Bunların hepsi
-
17:55 - 17:57bizi bölmek ve ayırmak isteyen
-
17:58 - 18:01siyasi korkutmalardır.
-
18:02 - 18:04Şu anda hepimiz korkuyoruz
-
18:05 - 18:08ama ilkelerimize ve inançlarımıza
-
18:09 - 18:15sıkı sıkıya bağlanırsak
bizi parmağının ucunda oynatamazlar. -
18:16 - 18:19Korku tabii ki de insani bir şeydir.
-
18:19 - 18:23Ayrıca hayatta
kalabilmemiz için de gereklidir -
18:23 - 18:25ama daha da önemlisi
-
18:25 - 18:30her birimizin kimliğimizi ve kişiliğimizi
-
18:31 - 18:34oluşturmasını sağlayan
bir çeşit rehberdir. -
18:37 - 18:38Evet, doğru.
-
18:38 - 18:44İlk kez korktuğumda 41 yaşındaydım
-
18:44 - 18:47ve korkmak benim seçimim değildi
-
18:48 - 18:53ama korkuyla birlikte ne yapacağım
benim seçimimdi. -
18:55 - 19:00Korkunun peşinde sürüklenerek
-
19:00 - 19:02yaşamak mümkün
-
19:03 - 19:05ama korkuyu yenip
-
19:06 - 19:09kanatlanarak göğe çıkmak
-
19:09 - 19:11ve yükseğe,
-
19:11 - 19:15yükseğe, daha da yükseğe
-
19:15 - 19:19hepimizin gitmek istediği yıldızlara
uzanabilmek de mümkün. -
19:21 - 19:23Teşekkürler.
-
19:23 - 19:27(Alkış)
- Title:
- Esaret altında geçen altı senenin korku ve inanç hakkında bana öğrettikleri
- Speaker:
- Ingrid Betancourt
- Description:
-
FARC (Kolombiya Devrimci Silahlı Güçler) olarak da bilinen Kolombiya terör örgütü, Cumhurbaşkanlığı kampanyasını yürüten Ingrid Betancourt'u kaçırması aslında altı sene sürecek bir esaretin başlangıcıydı. Kolombiya ordusu gelip onları kurtarana kadar, sıtma salgını, açlık, pire ve en çok da insanoğlunun zulmüyle baş başa kalacaklardı. Siyasetçi kökenli yazar Ingrid Betancourt, kalbinin derinliklerinden kopup gelen bu konuşmasında bizlere, kalıcı korkuyla yaşayabilmekten ve inancından nasıl güç bulduğundan bahsediyor.
- Video Language:
- Spanish
- Team:
- closed TED
- Project:
- TEDTalks
- Duration:
- 19:27
Cihan Ekmekçi approved Turkish subtitles for Lo que seis años en cautiverio me enseño sobre el miedo y la fe | ||
Gözde Alpçetin accepted Turkish subtitles for Lo que seis años en cautiverio me enseño sobre el miedo y la fe | ||
Gözde Alpçetin edited Turkish subtitles for Lo que seis años en cautiverio me enseño sobre el miedo y la fe | ||
Gözde Alpçetin edited Turkish subtitles for Lo que seis años en cautiverio me enseño sobre el miedo y la fe | ||
Gözde Alpçetin edited Turkish subtitles for Lo que seis años en cautiverio me enseño sobre el miedo y la fe | ||
Muhammed Boğatekin edited Turkish subtitles for Lo que seis años en cautiverio me enseño sobre el miedo y la fe | ||
Muhammed Boğatekin edited Turkish subtitles for Lo que seis años en cautiverio me enseño sobre el miedo y la fe | ||
Muhammed Boğatekin edited Turkish subtitles for Lo que seis años en cautiverio me enseño sobre el miedo y la fe |