Return to Video

Hayatı yeniden programlayabiliriz. Bunu nasıl akıllıca yaparız

  • 0:01 - 0:03
    Dustin Hoffman adında bir oyuncu var.
  • 0:04 - 0:08
    Yıllar önce, belki bazılarınızın da
    duymuş olabileceği, "Mezuniyet"
  • 0:08 - 0:09
    filmini çekti.
  • 0:09 - 0:12
    Bu filmde iki anahtar sahne var.
  • 0:13 - 0:15
    Birincisi, baştan çıkarma sahnesi.
  • 0:15 - 0:17
    Bu gece bunun hakkında konuşmayacağım.
  • 0:17 - 0:18
    (Kahkahalar)
  • 0:18 - 0:23
    İkinci sahne, yaşlı adam tarafından
    havuzdan çıkarıldığı sahne.
  • 0:23 - 0:28
    Yaşlı adam, genç bir üniversite mezununa
    sadece bir kelime söylüyor,
  • 0:28 - 0:29
    tek bir kelime.
  • 0:30 - 0:32
    Tabii ki bu kelimeyi biliyorsunuz.
  • 0:32 - 0:33
    "Plastik".
  • 0:33 - 0:35
    (Kahkahalar)
  • 0:35 - 0:39
    Buradaki tek sorun, bunun kesinlikle
    yanlış bir tavsiye olmasıydı.
  • 0:39 - 0:41
    (Kahkahalar)
  • 0:41 - 0:43
    Size neyin yanlış olduğunu söyleyeyim.
  • 0:43 - 0:45
    Söylediği kelime "silikon" olmalıydı.
  • 0:46 - 0:48
    Silikon dememin nedeni,
  • 0:48 - 0:53
    yarı iletkenler için temel patentlerin
    zaten alınmış
  • 0:53 - 0:55
    ve dosyalanmış olmasıydı
  • 0:55 - 0:57
    ve de zaten üretiliyorlardı.
  • 0:57 - 1:00
    1967'de film piyasaya sürüldüğünde,
    Silikon Vadisi
  • 1:00 - 1:02
    daha yeni kuruluyordu.
  • 1:02 - 1:04
    Film piyasaya sürüldükten bir yıl sonra da
  • 1:04 - 1:05
    Intel kuruldu.
  • 1:05 - 1:08
    Eğer bu genç
    doğru kelimeyi duymuş olsaydı
  • 1:08 - 1:12
    sahnelerde yerini alabilirdi.
    -- bilemiyorum --
  • 1:12 - 1:13
    Belki de bunlarla birlikte.
  • 1:13 - 1:16
    (Kahkahalar)
  • 1:20 - 1:22
    Şimdi diyorsunuzdur,
  • 1:23 - 1:26
    gençlerimize ne tür
    bir tavsiye vermeliyiz ki
  • 1:26 - 1:30
    bir sonraki mezununuz
    Tupperware satıcısı olmasın.
  • 1:30 - 1:32
    (Kahkahalar)
  • 1:32 - 1:35
    2015'te, insanlara ne tür
    bir tavsiye verirdiniz,
  • 1:35 - 1:38
    üniversite mezunu bir genci
    havuza götürüp
  • 1:38 - 1:40
    hangi kelimeyi söylerdiniz, tek kelime?
  • 1:41 - 1:43
    Bence cevap "yaşam kodu" olurdu.
  • 1:43 - 1:44
    "Yaşam kodu" nedir peki?
  • 1:44 - 1:47
    Yaşam kodu, hayatı
    programladığımız çeşitli yollardır.
  • 1:47 - 1:49
    Bilgisayarları programlamak yerine,
  • 1:49 - 1:52
    virüs programlarını,
  • 1:52 - 1:54
    retrovirüsler veya proteinleri,
  • 1:54 - 1:56
    DNA veya RNA'yı,
  • 1:56 - 1:59
    bitki veya hayvanları
    ya da bir varlık serisini kullanıyoruz.
  • 2:00 - 2:02
    Yapmak istediğiniz şeyleri yaptırdığını
  • 2:02 - 2:04
    düşündüğünüz bu inanılmaz yetenek,
  • 2:04 - 2:07
    bunu yapmak için programlanmış,
  • 2:07 - 2:08
    aslında yaptığınız şey
  • 2:08 - 2:12
    binlerce yıldır yaptığımız şeyleri
    tekrar etmeniz,
  • 2:12 - 2:15
    üreme, değişim,
  • 2:15 - 2:17
    karışım ve bütün yaşam formlarında
  • 2:17 - 2:19
    denklik gibi şeyler
  • 2:19 - 2:21
    ve biz bunu hızlandırıyoruz.
  • 2:21 - 2:22
    Bu yeni bir şey değil.
  • 2:22 - 2:24
    Bu sıradan hardal otunu
  • 2:25 - 2:28
    bir şekilde değiştirirseniz,
    brokoli elde ediyorsunuz.
  • 2:29 - 2:31
    İkinci bir şekil değişimde
    lahana ortaya çıkıyor.
  • 2:32 - 2:34
    Eğer üçüncü bir yolla değiştirirseniz,
  • 2:34 - 2:35
    karnabahar elde ediyorsunuz.
  • 2:36 - 2:38
    Tamamen doğal ve organik olan
    bu marketlere gidiyorsanız,
  • 2:39 - 2:41
    insanların, uzun zamandır
  • 2:41 - 2:45
    bitkilerin yaşam kodunu
    değiştirdiği bir yere gidiyorsunuz.
  • 2:45 - 2:47
    Bugünkü fark,
  • 2:47 - 2:49
    siyasi olarak tarafsız bir
    terim seçersek --
  • 2:49 - 2:51
    [Akıllı tasarım]
  • 2:51 - 2:52
    (Kahkahalar)
  • 2:52 - 2:54
    Akıllı tasarım üzerinde
    çalışmaya başlıyoruz.
  • 2:55 - 2:57
    Bu demek oluyor ki bu işi
    rastgele yapıp
  • 2:57 - 2:59
    nesillerce ne olacağını
    gözlemlemek yerine,
  • 2:59 - 3:03
    özel genler ekliyoruz,
    özel proteinler ekliyoruz
  • 3:03 - 3:06
    ve yaşam kodunu oldukça
    planlanmış amaçlar için değiştiriyoruz.
  • 3:07 - 3:10
    Bu da bize süreci
    hızlandırma imkânı sunuyor.
  • 3:10 - 3:12
    Size bir örnek vereyim.
  • 3:15 - 3:18
    Bazılarınız arada seksi düşünebilir.
  • 3:19 - 3:23
    Seksi nasıl değiştirdiğimizi kabul edelim.
  • 3:23 - 3:25
    Biz değişimin oldukça
    normal ve doğal olduğunu düşünüyoruz.
  • 3:26 - 3:28
    Sekse yıllar içinde olan şey --
  • 3:28 - 3:31
    genelde, seks eşittir bebektir, nihayetinde.
  • 3:32 - 3:33
    Ama bugünkü dünyada,
  • 3:34 - 3:36
    seks artı hap eşittir bebek yok demek.
  • 3:36 - 3:38
    (Kahkahalar)
  • 3:38 - 3:41
    Yine, biz bunun gayet
    normal ve doğal olduğunu düşünüyoruz,
  • 3:41 - 3:44
    ama insanlık tarihinin çoğunda
    durum böyle değildi.
  • 3:44 - 3:45
    Hayvanlar için de böyle değil.
  • 3:46 - 3:48
    Bu durum kontolü bize veriyor,
  • 3:48 - 3:50
    böylece seks, hamilelikten
    bağımsız hâle geliyor.
  • 3:51 - 3:53
    Ve bunun sonuçlarına baktığınızda,
  • 3:53 - 3:55
    daha ileri düzeydeki şeyleri de
  • 3:55 - 3:57
    değiştiriyoruz, sanat gibi.
  • 3:57 - 4:00
    Resim ya da heykel sanatı değil de
  • 4:00 - 4:04
    yardımlı üretken teknolojiler sanatı.
  • 4:05 - 4:08
    Peki nedir yardımlı üretken teknolojileri?
  • 4:08 - 4:12
    Yardımlı üretken teknolojileri,
    tüp bebektekine benzer şeylerdir.
  • 4:12 - 4:16
    Tüp bebek yaptırdığınızda
    bunun oldukça geçerli bir nedeni var.
  • 4:16 - 4:19
    Bazen başka türlü
    hamile kalamazsınız.
  • 4:20 - 4:21
    Ama bunu kullandığınızda
  • 4:21 - 4:25
    yaptığınız şey seks,
    hamilelik ve bebeği ayırmaktır.
  • 4:26 - 4:29
    Yalnızca ne zaman
    bebeğiniz olacağını değil,
  • 4:29 - 4:32
    bebeğin nerede ve ne zaman
    dölleneceğini de ayırdınız.
  • 4:33 - 4:34
    Yani bebeği vücut ve
  • 4:35 - 4:37
    eylemden ayırdınız.
  • 4:37 - 4:40
    Yaptığımız diğer şeyleri düşünün,
  • 4:40 - 4:42
    ikizleri düşünün mesela.
  • 4:43 - 4:45
    Spermi dondurabilir,
    yumurtaları dondurabilir,
  • 4:45 - 4:48
    döllenmiş yumurtaları dondurabilirsiniz.
  • 4:48 - 4:50
    Peki bu ne anlama geliyor?
  • 4:50 - 4:52
    Eğer bir kanser hastasıysanız,
    bu iyi bir şey.
  • 4:52 - 4:55
    Kemoterapi ya da
    radyasyona girmek üzereyken
  • 4:55 - 4:57
    bunları saklayabilirsiniz.
  • 4:57 - 4:58
    Radyasyona maruz bırakmazsınız.
  • 4:58 - 5:01
    Bunları saklayabilir ve dondurabilirseniz
  • 5:01 - 5:03
    ve taşıyıcı anne bulabilirsiniz,
  • 5:03 - 5:05
    seksi zamandan ayırdınız demektir.
  • 5:06 - 5:10
    İkizleriniz olabilir demektir.
    -- 50 yıl içinde mi?
  • 5:11 - 5:15
    (Kahkahalar)
  • 5:15 - 5:16
    100 yıl?
  • 5:17 - 5:19
    200 yıl?
  • 5:20 - 5:22
    Bu üç ciddi derin değişim,
  • 5:22 - 5:24
    gelecekteki şeyler gibi değildir.
  • 5:24 - 5:26
    Bu artık doğal karşıladığımız bir şey.
  • 5:27 - 5:30
    Böylece yaşam kodu olayı
    bir süper güç hâline geliyor.
  • 5:31 - 5:33
    Virüslerdeki, bitkilerdeki
    ve hayvanlardaki
  • 5:34 - 5:37
    bu olağanüstü güçlü değişim şekli,
  • 5:38 - 5:40
    muhtemelen gelişimimiz hâline geliyor.
  • 5:41 - 5:43
    Steve Gullans ile bir süredir
    düşündüğümüz bir şey.
  • 5:45 - 5:47
    Biraz risk alalım.
  • 5:47 - 5:51
    Elektrik, otomobil ve bilgisayar gibi
    bütün güçlü teknolojiler,
  • 5:51 - 5:54
    imkânlar dâhilinde
    suistimal edilebilir.
  • 5:55 - 5:56
    Bu da birçok insanı korkutuyor.
  • 5:57 - 5:59
    Bu teknolojileri kullandıkça,
  • 5:59 - 6:01
    insanları canavarlara
    bile dönüştürebilirsiniz.
  • 6:02 - 6:04
    Hayvanların karıldığı Yunan
    efsanesini hatırlıyor musunuz?
  • 6:04 - 6:06
    Bu tedavilerin bazıları
  • 6:06 - 6:08
    aslında kan grubunuzu değiştiriyor.
  • 6:09 - 6:14
    Ya da erkek hücrelerini kadın vücuduna
    koyacaklar ya da tam tersini yapacaklar,
  • 6:14 - 6:16
    ki bu korkunç duruyor
  • 6:16 - 6:18
    ta ki bunu yapma sebebinizin
    kanser tedavisinde
  • 6:18 - 6:22
    kemik iliği nakli
    olduğunu fark edene kadar.
  • 6:22 - 6:24
    Başka birinin kemik iliğini alarak,
  • 6:24 - 6:27
    bazı temel özelliklerinizi
    değiştiriyor olabilirsiniz
  • 6:27 - 6:29
    ama hayatınızı da kurtarıyorsunuz.
  • 6:29 - 6:31
    Siz bunları düşünürken,
  • 6:31 - 6:33
    20 yıl önce olan bir şeyi göstereyim.
  • 6:33 - 6:35
    Bu Emma Ott.
  • 6:35 - 6:38
    Kendisi yeni bir üniversite öğrencisi.
  • 6:38 - 6:40
    Muhasebe okuyor.
  • 6:40 - 6:43
    İki üniversite takımında oynadı.
    Bölüm birincisi olarak mezun oldu.
  • 6:44 - 6:46
    Bu çok da sıradışı değil,
  • 6:46 - 6:49
    üç ebeveyne sahip olan
    ilk kişi olması dışında.
  • 6:50 - 6:51
    Neden?
  • 6:51 - 6:54
    Çünkü kalıtımla almış
    olabileceği ölümcül bir
  • 6:54 - 6:55
    mitokondrial hastalığı vardı.
  • 6:55 - 6:57
    Üçüncü bir kişinin DNA'sını aldığınızda
  • 6:58 - 6:59
    ve yerine koyduğunuzda,
  • 6:59 - 7:01
    insanların hayatlarını kurtarırsınız.
  • 7:02 - 7:04
    Aynı zamanda genetik
    mühendislik de yapıyorsunuz,
  • 7:04 - 7:08
    yani eğer çocukları olursa
    çocukları da kurtulacak
  • 7:08 - 7:09
    ve bu hastalığı yaşamayacak.
  • 7:09 - 7:11
    Çocuklarının çocukları da
    kurtarılmış olacak
  • 7:11 - 7:13
    ve onların torunları da kurtulacak,
  • 7:13 - 7:14
    bu böyle sürüp gidecek.
  • 7:15 - 7:17
    Bu insanları endişelendiriyor.
  • 7:17 - 7:19
    20 yıl önce, çeşitli uzmanlar dedi ki:
  • 7:19 - 7:21
    "Neden bir süre bunun
    üzerinde çalışmıyoruz?"
  • 7:22 - 7:26
    Bu şeyi yapmanın ve
    yapmamanın riskleri var,
  • 7:26 - 7:29
    çünkü bu teknolojiyle kurtulan
    birkaç düzine insan var,
  • 7:29 - 7:32
    sonraki 20 yıl bunun üzerine düşündük.
  • 7:33 - 7:34
    Şimdi baktığımızda,
  • 7:34 - 7:38
    "Belki de daha uzun süre çalışmalıyız,
  • 7:38 - 7:41
    belki şunu da yapmalıyız,
    belki bunu da yapmalıyız" diyoruz,
  • 7:41 - 7:45
    yapmanın sonuçları var,
    yapmamanın sonuçları var.
  • 7:45 - 7:47
    Ölümcül hastalıkların tedavisi --
  • 7:48 - 7:50
    bu arada, tamamen yapaydır.
  • 7:51 - 7:54
    İnsanların çocuk felci salgını,
    çiçek hastalığı ve tüberkülozdan
  • 7:54 - 7:58
    hayatlarını kaybetmesi
    tamamen normal ve doğal.
  • 7:58 - 8:02
    İnsanlara aşı yaptığımızda,
    vücutlarına doğal olmayan şeyler
  • 8:02 - 8:03
    enjekte ediyoruz,
  • 8:03 - 8:07
    çünkü yararın, riske
    üstün geldiğini düşünüyoruz.
  • 8:08 - 8:12
    Yapay bitkiler ve yapay
    hayvanlar ürettiğimiz için
  • 8:12 - 8:14
    yaklaşık 7 milyar insanı besleyebiliyoruz.
  • 8:14 - 8:18
    Yeni yaşam formları oluşturmak gibi
    şeyleri yapabiliyoruz.
  • 8:18 - 8:22
    Yeni yaşam formları oluşturdukça,
    yine korkutucu
  • 8:22 - 8:24
    ve rahatsız edici görünüyor,
  • 8:24 - 8:27
    ta ki bu yaşam formlarının yemek
    masanızda yaşadığını fark edene dek.
  • 8:28 - 8:30
    Yemek masanızın üzerinde
    duran o çiçekler --
  • 8:30 - 8:32
    çok da doğal olduklarını söyleyemeyiz,
  • 8:32 - 8:35
    çünkü insanlar, o çiçekleri renk
    vermeleri, aynı boyda kalmaları
  • 8:35 - 8:37
    ve bir hafta dayanmaları için üretirler.
  • 8:37 - 8:40
    Genelde sevdiğiniz kişiye
    yabani çiçek vermezsiniz,
  • 8:40 - 8:43
    çünkü çok uzun süre dayanmıyorlar.
  • 8:45 - 8:46
    Tüm bunların hepsi
  • 8:46 - 8:49
    tamamen Darwin'in kafasında döner.
  • 8:49 - 8:51
    İşte, dört milyar yıldır,
  • 8:51 - 8:54
    bütün dünyada yaşamış ve ölmüş
    her şey iki ilkeye bağlıydı:
  • 8:55 - 8:57
    Doğal seçim ve rastlantısal mutasyon.
  • 8:58 - 9:01
    Yaşamış ve ölmüş, yapılanmış şeyler,
  • 9:01 - 9:03
    kafasında dönüp durmuştur.
  • 9:04 - 9:05
    Ve yaptığımız şey
  • 9:05 - 9:08
    doğal olmayan seçim ve raslantısal olmayan
    mutasyonu çalıştığımız
  • 9:08 - 9:11
    bu tamamen paralel
    evrimsel sistemi oluşturdu.
  • 9:11 - 9:13
    Size bunları açıklayayım.
  • 9:13 - 9:15
    Bu doğal seçim.
  • 9:15 - 9:16
    Bu yapay seçim.
  • 9:17 - 9:19
    (Kahkahalar)
  • 9:20 - 9:23
    Bu sistemin yol açtığı şey şu;
  • 9:23 - 9:25
    binlerce yıl önce Orta Asya'da kurtları
    köpeklere dönüştürmek için
  • 9:25 - 9:27
    onları üretmeye başladık.
  • 9:28 - 9:30
    Ve onları büyük köpeklere
    ve küçük köpeklere

  • 9:30 - 9:31
    dönüştürmeye başladık.
  • 9:31 - 9:34
    Eğer 5. Cadde'de Hermès marka
  • 9:34 - 9:38
    bir çantanın içinde gördüğün
    Şivava'yı ele alırsak,
  • 9:38 - 9:39
    onu Afrika ovasına bırakabilir
  • 9:39 - 9:42
    ve doğal seleksiyonun meydana
    geldiğini izleyebilirsin.
  • 9:42 - 9:44
    (Kahkahalar)
  • 9:46 - 9:49
    Dünyadaki birkaç şey mısır tarlasından
    daha az doğaldır.
  • 9:50 - 9:54
    Asla hiçbir senaryo dâhilinde
    bakir bir ormanda yürüyemeyecek,
  • 9:54 - 9:57
    bazı bitkilerin benzer zamanlarda
    düzenli sıralar hâlinde
  • 9:57 - 9:58
    büyüdüğünü göremeyeceksiniz,
  • 9:58 - 10:00
    orada hiçbir şey yaşamayacak.
  • 10:00 - 10:02
    Mısır tarlası ektiğinde,
  • 10:02 - 10:04
    yaşayan ve ölenleri siz seçiyorsunuz.
  • 10:04 - 10:06
    Doğal olmayan bir seçim yapıyorsunuz.
  • 10:06 - 10:10
    Bu buğday tarlası için de,
    pirinç tarlası için de aynıdır.
  • 10:10 - 10:12
    Bu şehir için de,
    varoş semti için de aynıdır.
  • 10:12 - 10:14
    Aslında, Dünya yüzeyinin yarısı
  • 10:14 - 10:16
    doğal olmayan bir şekilde tasarlanmıştır.
  • 10:16 - 10:19
    Bu yüzden yaşayanlar ve ölenler
    bizim isteğimiz gibidir,
  • 10:19 - 10:21
    Manhattan şehir merkezinde
    dolaşan boz ayıların
  • 10:21 - 10:23
    yok olmasına sebep olduğumuz gibi.
  • 10:25 - 10:27
    Rastgele mutasyona ne diyorsunuz?
  • 10:27 - 10:28
    Bu rastgele mutasyon.
  • 10:28 - 10:30
    Bu Antonio Alfonseca.
  • 10:30 - 10:33
    Ayrıca Octopus (Ahtapot)
    rumuzuyla da biliniyor.
  • 10:33 - 10:35
    2000 yılının yardımcı atıcısı seçilmişti.
  • 10:36 - 10:39
    Rastgele mutasyona sahipti ve
    her iki elinde de
  • 10:39 - 10:41
    altı parmağı vardı,
  • 10:41 - 10:44
    eğer bir atıcıysanız, gerçekten
    faydası olduğu ortaya çıkıyor.
  • 10:44 - 10:45
    (Kahkahalar)
  • 10:46 - 10:48
    Ya rastgele olmayan mutasyon?
  • 10:48 - 10:51
    Rastgele olmayan mutasyonlardan
    birisi biradır.
  • 10:51 - 10:53
    Şaraptır. Yoğurttur.
  • 10:54 - 10:56
    Kaç kez bir ormanın içinden
    yürüdünüz ve
  • 10:56 - 10:58
    tamamen doğal peynir buldunuz?
  • 10:59 - 11:00
    Tamamen doğal bir yoğurt?
  • 11:01 - 11:03
    Bu yüzden bu şeyleri tasarlıyorduk.
  • 11:03 - 11:04
    Şu an ilginç olan şey,
  • 11:04 - 11:06
    daha iyi şeyler bilmemiz.
  • 11:06 - 11:10
    Yoğurdun içinde, en güçlü gen
    düzenleme araçlarından biri olan
  • 11:10 - 11:12
    CRISPR'i bulduk.
  • 11:13 - 11:15
    Hücre mühendisliğine başlarken,
  • 11:15 - 11:19
    arterit hastalığı tedavisinde kullanılan
    maddeleri de içeren,
  • 11:20 - 11:23
    en iyi 10 eczacılık ürünü dışında,
    8 ürün üretiyorduk.
  • 11:23 - 11:25
    Bir numara olanı ve
    en çok satan ilaç, Humira.
  • 11:26 - 11:27
    Yaşam kodu işleri.
  • 11:28 - 11:30
    Gerçekten de süper bir güç.
  • 11:30 - 11:32
    Gerçekten de programlamanın bir yolu
  • 11:32 - 11:35
    ve bizi yaşam kodundan daha fazla
  • 11:35 - 11:37
    değiştirecek bir şey yok.
  • 11:38 - 11:40
    Bu yüzden yaşam kodunu düşünürken,
  • 11:40 - 11:41
    rehberliğe başlarkenki
  • 11:42 - 11:44
    beş prensibi düşünelim,
  • 11:44 - 11:46
    daha fazlasını vermek isterdim.
  • 11:46 - 11:48
    Bir numaralı prensip:
  • 11:48 - 11:50
    Bu şeyler için sorumluluk
    almak zorundayız.
  • 11:51 - 11:54
    Sorumlu olduğumuz için
  • 11:54 - 11:55
    sorumluluk almak zorundayız.
  • 11:55 - 11:57
    Bunlar rastgele mutasyonlar değil.
  • 11:57 - 11:59
    Bunları yapıyor ve seçiyoruz.
  • 11:59 - 12:01
    "Bunlar olabilir" değil.
  • 12:01 - 12:02
    Bu rastgele olmadı.
  • 12:02 - 12:05
    Başka birinin kararıyla dayatılmadı.
  • 12:05 - 12:07
    Bu şeyi biz düzenliyoruz
  • 12:07 - 12:10
    ve bu Pottery Barn Kuralı:
    Parçala ve sahip ol.
  • 12:11 - 12:12
    İki numaralı prensip:
  • 12:13 - 12:16
    Bu çeşitliliğin farkına varmalı
    ve kutlamalıyız.
  • 12:16 - 12:19
    Dünya üzerinde yaşayan
    en azından 33 farklı
  • 12:19 - 12:21
    insana benzeyen canlı modeli vardı.
  • 12:21 - 12:23
    Bizim dışımızda çoğunun nesli tükendi.
  • 12:24 - 12:26
    Aynı zaman diliminde çeşitli
    insan versiyonlarının
  • 12:26 - 12:29
    var olması, dünyanın
    normal ve doğal bir hâlidir.
  • 12:29 - 12:32
    Çoğumuzun içinde ilkel
    bir insan (Neanderthal) olduğu gibi.
  • 12:33 - 12:35
    Bazılarımızın içinde biraz Denisova var.
  • 12:35 - 12:37
    Washington'dakilerde biraz daha fazla.
  • 12:37 - 12:40
    (Kahkahalar)
  • 12:40 - 12:42
    Üç numaralı prensip:
  • 12:42 - 12:44
    Diğer insanların seçimlerine
    saygı duymalıyız.
  • 12:45 - 12:47
    Bazı insanlar asla değiştirmeyi onaylamaz.
  • 12:47 - 12:49
    Bazıları her zaman
    değiştirmeyi onaylar.
  • 12:49 - 12:50
    Bazıları bitkileri
    değiştirmeyi onaylayacak
  • 12:50 - 12:51
    fakat hayvanlardakini onaylamayacak.
  • 12:51 - 12:53
    Bazıları kendini değiştirmeyi seçecekler.
  • 12:53 - 12:56
    Bazıları evrim geçirmeyi seçecekler.
  • 12:56 - 12:57
    Çeşitlilik kötü bir şey değildir,
  • 12:57 - 13:00
    çünkü böylece biz insanlar,
    çok çeşitli düşünürüz.
  • 13:00 - 13:02
    Hepimiz nesli tükenmeye yakın olan
  • 13:02 - 13:05
    Afrikalı bir annenin soyundan geldik.
  • 13:05 - 13:06
    Bunun sonucu olarak da,
  • 13:06 - 13:11
    55 Afrika şempazesinde olan
    genetik çeşitlilik
  • 13:11 - 13:13
    yedi milyar insandan daha fazla.
  • 13:14 - 13:16
    Dört numaralı prensip:
  • 13:17 - 13:19
    Dünya'nın çeyreğini almalı
  • 13:20 - 13:22
    ve sadece Darwin'in teorisini
    uygulamalıyız.
  • 13:23 - 13:25
    Bu yer bitişik olmak zorunda değil,
  • 13:25 - 13:26
    birbirine bağlı olmak zorunda değil.
  • 13:26 - 13:29
    Bir kısmı okyanustan bir kısmı
    karadan olmalı.
  • 13:29 - 13:32
    Gezegendeki tüm evrimsel kararları
    uygulamamalıyız.
  • 13:32 - 13:35
    Evrimsel sistemin çalışmasını istiyoruz.
  • 13:35 - 13:38
    Darwin'in evrimsel sisteminin
    çalışmasını istiyoruz.
  • 13:38 - 13:41
    Parelel olarak bu iki çalışmaya sahip
    olmak ve evrimi bastırmamak
  • 13:41 - 13:43
    gerçekten de önemli.
  • 13:43 - 13:47
    (Alkış)
  • 13:50 - 13:52
    Sonuncuyu söyleyeceğim.
  • 13:53 - 13:56
    Bu, insanoğlu üzerinde oluşmuş
    en heyecan verici tek maceradır.
  • 13:56 - 13:59
    Bu, insanların sahip olduğu
    tek büyük süper güçtür.
  • 13:59 - 14:02
    Bu konulara katılmadığın için
    suçlu olabilirdiniz,
  • 14:02 - 14:03
    çünkü ondan korktunuz
  • 14:03 - 14:05
    ve ondan saklanıyordunuz.
  • 14:05 - 14:08
    Ahlak kurallarına katılabilirsiniz.
    Siyasete katılabilirsiniz.
  • 14:08 - 14:10
    Ticarete katılabilirsiniz.
  • 14:10 - 14:13
    Tıbbın nereye gittiği,
    sanayinin nereye gittiği
  • 14:13 - 14:15
    ve dünyanın ne olacağı
  • 14:15 - 14:16
    fikirlerine de katılabilirdiniz.
  • 14:16 - 14:18
    Farkında olmadan birisi bize,
  • 14:18 - 14:22
    yüzme havuzunu gösterir ve
    bir kelime söylerse, sadece bir kelime,
  • 14:22 - 14:25
    eğer dinlemezsen ve
    bu kelime "hayat şifresi" ise,
  • 14:25 - 14:28
    bu bizim suçumuz olabilir.
  • 14:28 - 14:29
    Çok teşekkür ederim.
  • 14:29 - 14:36
    (Alkış)
Title:
Hayatı yeniden programlayabiliriz. Bunu nasıl akıllıca yaparız
Speaker:
Juan Enriquez
Description:

Dört milyar yıldır, dünya üzerindeki yaşam ve ölüm iki ilkeye bağlıdır: Doğal seleksiyon ve rastgele mutasyon. Sonra insanlar bir araya geldi ve her şeyi değiştirdiler -- bitki aşılama, hayvan ıslahı, çevreyi değiştirme ve hatta isteyerek kendimizi evrimleştirme. Juan Enriquez, geleceğimiz için hayatımızı seri bir şekilde hızlandırmaya programlamlayacağımız yetenek için beş prensibe sahip olmamız gerektiğini söylüyor. Enriquez, "Bu, insanoğlunun yaşadığı en heyecan verici maceradır" diyor. "İnsanların şimdiye dek sahip olmadığı en büyük süper güç."

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDTalks
Duration:
14:49

Turkish subtitles

Revisions