Return to Video

Ne zaman tavır almalı - ne zaman bırakmalıyız?

  • 0:01 - 0:08
    Bu yaz Ohio'ya bir aile düğünü
    için döndüm
  • 0:08 - 0:10
    ve ben oradayken,
  • 0:10 - 0:13
    Frozen'daki Anna ve Elsa ile tanıştım.
  • 0:13 - 0:17
    Ama Frozen'daki Anna ve Elsa
    değildi.
  • 0:17 - 0:20
    Sonuçta bu bir Disney etkinliği değildi.
  • 0:20 - 0:24
    Bu iki girişimci prenses partileri
    yürüten bir işletmeye sahiptiler.
  • 0:24 - 0:26
    Çocuğun 5 yaşına
    mı giriyor?
  • 0:26 - 0:27
    Onlar gelip bazı şarkılar söyleyecekler,
  • 0:27 - 0:30
    biraz peri tozu serpiştirecekler,
    bu harika.
  • 0:30 - 0:33
    Fırsatı kaçırmak üzere değillerdi.
  • 0:33 - 0:36
    Bu bir doğa olayı değildi.
    Bu ''Frozen''dı.
  • 0:36 - 0:38
    Bu yüzden bir oyuncak
    mağazası tarafından kiralandılar,
  • 0:38 - 0:39
    çocuklar cumartesi sabahları gelirler,
  • 0:39 - 0:43
    bazı Disney eşyaları alırlar,
    prenseslerle fotoğraflarını çektirirler,
  • 0:43 - 0:44
    bugünlük bu kadar.
  • 0:44 - 0:47
    Bu sanki mevsimsel kısıtlamaları
    olmayan Noel Baba gibi.
  • 0:47 - 0:48
    (Kahkahalar)
  • 0:48 - 0:54
    3,5 yaşındaki yeğenim Samantha
    kendini kaptırdı.
  • 0:54 - 0:59
    Telif haklarından kaçınmak için Karlar
    Kraliçesi ve tek N ile Prenses Ana olsalardı,
  • 0:59 - 1:04
    bu iki kadının poster imzalamasını ve
    kitap boyamasını daha az önemseyebilirdi.
  • 1:04 - 1:05
    (Kahkahalar)
  • 1:05 - 1:10
    O gün orada olan 200'den fazla çocuk ve
    yeğenime göre,
  • 1:10 - 1:15
    bu Frozen'daki Anna ve Elsa'ydı.
  • 1:16 - 1:22
    Ağustos ayında Ohio'da yakıcı
    sıcak bir yaz günüydü.
  • 1:22 - 1:25
    Planlanan saate göre 10'da
    oradaydık
  • 1:25 - 1:27
    ve bize verilen numara 59'du.
  • 1:27 - 1:32
    Saat 11'e kadar 21'den 25'e
    kadar olan numaraları çağırdılar.
  • 1:32 - 1:33
    Bu biraz sürecekti,
  • 1:33 - 1:38
    ve hiç bedava yüz boyama
    ya da geçici dövme yoktu
  • 1:38 - 1:41
    ki mağazanın dışında oluşan
    erimeyi engelleyebilsin.
  • 1:41 - 1:43
    (Kahkahalar)
  • 1:43 - 1:47
    12:30'a kadar çağırıldık.
  • 1:47 - 1:50
    ''56'dan 63'e, lütfen.''
  • 1:50 - 1:54
    Biz içeriye yürürken, size tarif
    edebileceğim tek sahne
  • 1:54 - 1:57
    Norveç'in kusmuş gibi göründüğüydü.
  • 1:57 - 1:58
    (Kahkahalar)
  • 1:58 - 2:02
    Yeri kaplayan kartondan kesilmiş kar
    taneleri,
  • 2:02 - 2:07
    bütün düz yüzeylerde parıltılar ve
    bütün duvarlarda buz saçakları vardı.
  • 2:08 - 2:09
    Sırada dururken
  • 2:09 - 2:12
    58 numaranın sırtını görmek yerine
  • 2:12 - 2:14
    daha iyi bir görüş açısına sahip olması
    için çabaladım.
  • 2:14 - 2:16
    Onu omuzlarıma aldım.
  • 2:16 - 2:20
    Ve prensesleri görüşüyle anında büyülendi.
  • 2:20 - 2:23
    Yaklaştıkça heyecanı sadece büyüdü
  • 2:23 - 2:25
    ve sonunda sıranın önüne geldiğimizde
  • 2:25 - 2:28
    58 numara posterinin prensesler
    tarafından imzalanması için açılışı yaptı.
  • 2:28 - 2:32
    Vücudundaki heyecanı tam olarak
    hissedebiliyordum.
  • 2:32 - 2:35
    Dürüst olmak gerekirse, o noktada ben
    de biraz heyecanlıydım.
  • 2:35 - 2:36
    (Kahkahalar)
  • 2:36 - 2:39
    İskandinavya'nın çöküşü
    büyüleyiciydi demek istiyorum.
  • 2:39 - 2:41
    (Kahkahalar)
  • 2:41 - 2:43
    Sıranın önüne geldik
  • 2:43 - 2:46
    ve yorgun görevli gözlerini yeğenime
    çevirdi ve
  • 2:46 - 2:47
    "Merhaba, tatlım. Sıradaki sensin!" dedi.
  • 2:47 - 2:50
    Aşağı inmek mi,
  • 2:50 - 2:52
    fotoğraf için babanın omuzlarında
    kalmak mı istersin?
  • 2:52 - 2:53
    (Kahkahalar)
  • 2:53 - 2:57
    Ben, daha iyi bir kelime bulamıyorum,
    donakaldım.
  • 2:57 - 2:59
    (Kahkahalar)
  • 2:59 - 3:04
    Yüzleştiğimiz beklenmedik ani soru
    şaşırtıcıydı,
  • 3:04 - 3:05
    ben kimdim?
  • 3:05 - 3:08
    Teyze mi? Yoksa savunucu mu?
  • 3:08 - 3:12
    Milyonlarca insan nasıl sert bir korumam
    olduğu hakkındaki videomu izlemişti.
  • 3:12 - 3:15
    ve işte bir tanesi, gözümün önünde.
  • 3:15 - 3:16
    Aynı zamanda,
  • 3:16 - 3:19
    hayatımda çocuklardan daha önemli
    hiçbir şey yok,
  • 3:19 - 3:23
    bu yüzden kendimi bazen kendimizi içinde
    bulduğumuz bir durumun içinde bulurum,
  • 3:23 - 3:26
    bölünmüş iki şey, iki imkansız seçim.
  • 3:26 - 3:28
    Savunucu mu olmalıyım?
  • 3:28 - 3:32
    Yeğenimi omzumdan indirmeli ve
    görevliye aslında babası değil,

  • 3:32 - 3:35
    teyzesi olduğumu,
  • 3:35 - 3:38
    daha dikkatli olması gerektiğini,
  • 3:38 - 3:40
    saç kesimlerine ve omuzda taşımaya göre
  • 3:40 - 3:43
    cinsiyete balıklama atlamaması gerektiğini mi
    açıklamalıyım?--
  • 3:43 - 3:44
    (Kahkahalar)
  • 3:44 - 3:46
    ve bunu yaparken,
  • 3:46 - 3:50
    yeğenimin hayatındaki en harika anı
    mı kaçırmalıyım?
  • 3:51 - 3:53
    Ya da teyze mi olmalıyım?
  • 3:53 - 3:56
    Bu yorumu dikkate almamalı, milyonlarca
    fotoğraf çekmeli,
  • 3:56 - 4:01
    ve o anın doğal eğlencesinden bir anlık
    için dikkatimi dağıtmamalı mıyım,
  • 4:01 - 4:03
    ve bunu yaparken
  • 4:03 - 4:06
    kendim olmak için ayağa kalkmamamın ortaya
    çıkmasının utancıyla yürürüm,
  • 4:06 - 4:09
    özellikle yeğenimin önünde.
  • 4:09 - 4:10
    Ben kimdim?
  • 4:10 - 4:15
    Hangisi daha önemliydi? Hangi role daha
    çok değerdi?
  • 4:15 - 4:18
    Teyze miydim? Yoksa savunucu muydım?
  • 4:18 - 4:21
    Karar vermek için ikiye bölündüm.
  • 4:22 - 4:24
    Şimdi öğretiliyoruz
  • 4:24 - 4:28
    ki biz sabit ve artan bir kutuplaşmanın
    olduğu bir dünyada yaşıyoruz.
  • 4:28 - 4:33
    Çok beyaz ve siyah, ve bize ve onlara,
    çok doğru ve çok yanlış.
  • 4:34 - 4:38
    Ortası yok. Gri yok, sadece kutuplaşma.
  • 4:38 - 4:40
    Kutuplaşma iki fikir ya da düşüncenin
    birbirine tamamen
  • 4:40 - 4:43
    karşı olma durumudur,
  • 4:43 - 4:45
    zıt bir karşıtlık durumu.
  • 4:46 - 4:49
    Hangi taraftasın?
  • 4:49 - 4:50
    Siz şüphesiz ve sorgusuz sualsiz, savaş
  • 4:50 - 4:53
    karşıtlığının, kürtaj konusundaki tercihin,
    ölüm cezası karşıtlığının,
  • 4:53 - 4:56
    silah düzenleme yanlılığının,açık sınırların ve
    birlik olmanın yanlısı mısınız?
  • 4:56 - 5:01
    Ya da siz kesinlikle ve taviz vermeksizin
  • 5:01 - 5:04
    savaş, ölüm cezası taraftarı, kürtaj
    karşıtı,
  • 5:04 - 5:06
    2.yasa değişikliliğinin kesinliğine
    inanan,
  • 5:06 - 5:08
    göçmen karşıtı ve iş yanlısı mısınız?
  • 5:08 - 5:10
    Hepsi ya da hiçbiri, bizimle birliktesiniz
    ya da karşısınız.
  • 5:10 - 5:12
    Bu kutuplaşmadır.
  • 5:12 - 5:17
    Kutuplaşma ve mutlaklıkla ilgili problem
    şu ki,
  • 5:17 - 5:22
    bizim insanlık deneyimlerimizin benliğini
    eliyor
  • 5:22 - 5:26
    ve bizim insan doğamızı çelişkili yapıyor.
  • 5:27 - 5:29
    Ama eğer biz iki farklı yöne çekildiysek,
  • 5:29 - 5:31
    ama aslında bizim gerçekten var
    olduğumuz yer değil.
  • 5:31 - 5:34
    kutuplaşma bizim asıl gerçekliğimiz değil.
  • 5:34 - 5:35
    Oradan nasıl gideriz?
  • 5:35 - 5:38
    Spektrumun diğer ucunda ne var?
  • 5:38 - 5:42
    Bunun ulaşılamaz, uyumlu bir ütopya
    olduğunu düşünmüyorum.
  • 5:42 - 5:46
    Kutuplaşmanın zıttının ikilik olduğunu
    düşünüyorum.
  • 5:46 - 5:48
    İkilik iki kısıma sahip olma durumudur
  • 5:48 - 5:52
    ama zıt karşıtlık değil,
  • 5:52 - 5:55
    aynı zamanda var olmak.
  • 5:55 - 5:57
    Bunun mümkün olacağını düşünmüyor musunuz?
  • 5:57 - 5:58
    İşte benim bildiğim insanlar:
  • 5:58 - 6:01
    Baş örtüsü takıp kürtaj yanlısı, feminist
    olan Katolikler,
  • 6:01 - 6:03
    savaş karşıtı olan kıdemli askerler
  • 6:03 - 6:06
    ve benim evlenebilmem gerektiğini düşünen
    NRA üyeleri tanıyorum.
  • 6:06 - 6:09
    Onlar tanıdığım insanlar, onlar
    benim arkadaşlarım ve ailem
  • 6:09 - 6:12
    Bu bizim topluluğumuzun çoğunluğu, bu
    sizsiniz, bu benim.
  • 6:12 - 6:14
    (Alkışlar)
  • 6:21 - 6:26
    İkilik iki şeyi bir arada tutma
    kabiliyetidir.
  • 6:26 - 6:30
    Ama soru şu ki?
    Kendi ikiliğimize sahip olabilir miyiz?
  • 6:30 - 6:34
    İki şeyi tutma cesaretine sahip olabilir
    miyiz?
  • 6:34 - 6:36
    Kasabada bir restoranda çalışıyorum.
  • 6:36 - 6:39
    Garsonla çok iyi arkadaş haline geldim.
  • 6:39 - 6:42
    Ben hizmetçiydim ve çok iyi bir ilişkimiz
    vardı,
  • 6:42 - 6:44
    beraber çok güzel vakit geçiriyorduk.
  • 6:44 - 6:48
    İspanyolcası harikaydı
  • 6:48 - 6:49
    çünkü o Meksikalı.
  • 6:49 - 6:51
    (Kahkahalar)
  • 6:51 - 6:54
    Bu hat aslında başka bir yola gitti.
  • 6:54 - 6:58
    İngilizcesi kısıtlıydı ama İspanyolcası
    benimkinden çok daha iyiydi.
  • 7:00 - 7:04
    Ama biz benzerliklerimizle birleştik,
  • 7:04 - 7:07
    farklılıklarımızla ayrılmadık.
  • 7:07 - 7:10
    Ve biz farklı dünyalardan gelmemize rağmen
    yakındık.
  • 7:10 - 7:11
    O Meksika'dan geliyordu,
  • 7:11 - 7:14
    Buraya gelebilmek ve eve döndüğünde daha
    iyi bir hayat sağlayabilmek
  • 7:14 - 7:16
    için ailesini arkada bıraktı.
  • 7:16 - 7:19
    O dindar, muhafazakar bir Katolikti,
  • 7:19 - 7:22
    geleneksel aile değerlerine,
  • 7:22 - 7:24
    basmakalıp kadın ve erkek rollerine
    inanan biriydi.
  • 7:24 - 7:27
    Ve ben bendim.
  • 7:27 - 7:29
    (Kahkahalar)
  • 7:29 - 7:32
    Kız arkadaşım hakkında soru sorduğunda
    ya da ailesinin fotoğraflarını
  • 7:32 - 7:36
    paylaştığında aramızdaki bağ oluştu.
  • 7:36 - 7:38
    Bunlar bizi bir arada tutan şeylerdi
  • 7:40 - 7:43
    Bir gün, biz arkadaydık,
  • 7:43 - 7:44
    yemeğimizi olabildiğince çabuk
    yemeye çalışıyorduk, küçük bir masanın
  • 7:44 - 7:45
    etrafında toplanmıştık,
  • 7:45 - 7:46
    nadir bir sessizlik sırasında,
  • 7:46 - 7:48
    mutfaktan kuzeni olan yeni
  • 7:48 - 7:51
    bir adam geldi
  • 7:51 - 7:53
    ve bütün kabadayılığı ve maçoluğuyla
    oturdu
  • 7:53 - 7:55
    ki 20 yaşındaki bedeni tutulabildi.
  • 7:55 - 8:00
    (Kahkahalar)
  • 8:00 - 8:04
    Ve ona İspanyolca olarak sordu: ''Ash'in
    erkek arkadaşı var mı?''
  • 8:04 - 8:07
    Ve o da ''Hayır, kız arkadaşı var.'' dedi.
  • 8:07 - 8:10
    Adam ''Kız arkadaş mı?!?'' dedi.
  • 8:10 - 8:15
    Çatalını indirdi ve onun gözünün
    içine baktı
  • 8:15 - 8:20
    ve '' Evet, kız arkadaş. Hepsi bu.'' dedi.
  • 8:20 - 8:23
    Onun şımarık gülümsemesi birden anne
    saygısına dönüştü,
  • 8:23 - 8:25
    tabağını kaptı, uzaklaştı, işine döndü.
  • 8:25 - 8:27
    O benimle hiç göz teması kurmadı.
  • 8:27 - 8:30
    Aynı şeyi yaparak gitti.
  • 8:30 - 8:33
    10 saniyelik bir sohbetti, bu kadar kısa
    bir etkileşimdi.
  • 8:33 - 8:38
    Kağıt üzerinde, onunla çok daha fazla
    ortak yönü vardı:
  • 8:38 - 8:42
    dili, kültürü, tarihi, ailesi, hayatı burada
    topluluğuna bağlıydı
  • 8:42 - 8:46
    ama vicdanı bütün bunları gölgede
    bırakmıştı.
  • 8:47 - 8:49
    Kısa bir süre sonra, onlar mutfakta
    İspanyolca şakalaşıyorlardı ki,
  • 8:49 - 8:51
    hiçbir şeyin benimle ilgisi yoktu
  • 8:51 - 8:56
    ve işte bu ikiliktir.
  • 8:56 - 8:59
    Onun mirasında eşcinsellik üzerine bir duruş
    sergilemeyi seçmesi gerekmiyordu.
  • 8:59 - 9:01
    Onun bizim dostluğumuz üzerine ailesini
    seçmesi gerekmiyordu.
  • 9:01 - 9:03
    Bu Hz.İsa ya da Ash değildi.
  • 9:03 - 9:05
    (Kahkahalar)
  • 9:05 - 9:10
    (Alkışlar)
  • 9:15 - 9:17
    Onun bireysel ahlakı o kadar köklüydü ki
  • 9:17 - 9:20
    kendisinde iki şeyi bir arada tutacak
    cesaret vardı.
  • 9:20 - 9:23
    Bizim ahlaki bütünlüğümüz sorumluluğumuz
  • 9:23 - 9:25
    ve biz uygun olmasa bile savunmaya
    hazırlıklı olmalıyız.
  • 9:25 - 9:28
    İşte bu müttefik olmanın anlamı ve eğer
    siz müttefik olacaksanız,
  • 9:28 - 9:31
    aktif olmak zorundasınız.
  • 9:31 - 9:36
    Sorular sorun, uygunsuz bir şey
    duyduğunuzda harekete geçin,
  • 9:36 - 9:39
    gerçekten faaliyette bulunun.
  • 9:49 - 9:51
    Yıllarca kız arkadaşımı aşkım diye
    çağıran bir aile dostum vardı.
  • 9:51 - 9:53
    Gerçekten mi? Aşkım mı?
  • 9:53 - 9:55
    Aşırı cinsel,
  • 9:55 - 9:56
    aşırı 70'lerin eşcinsellik pornoları gibi.
  • 9:59 - 10:02
    (Kahkahalar)
  • 10:02 - 10:04
    Ama o denedi ve rica etti,
  • 10:04 - 10:08
    onu arkadaşım olarak çağırabilirdi,
  • 10:08 - 10:09
    benim ''arkadaşım'' ya da benim
    ''özel arkadaşım''
  • 10:09 - 10:12
    (Kahkahalar)
  • 10:12 - 10:16
    Ya da daha kötüsü, hiç sormamak.
  • 10:16 - 10:21
    İnanın, sormanızı tercih ederiz.
  • 10:21 - 10:24
    Hiçbir şey dememesindense aşkım demesini
    tercih ederim.
  • 10:24 - 10:28
    Bazen insanlar bana şöyle diyorlar:
    ''Ash, umrumda değil.
  • 10:28 - 10:31
    Irk, din ya da cinsiyet görmüyorum.
  • 10:32 - 10:37
    Benim için fark etmez. Ben bunu
    görmüyorum.''
  • 10:37 - 10:39
    Ama ben homofobinin, ırkçılığın, yabancı
  • 10:39 - 10:41
    düşmanlığının tersinin sevgi olduğunu
    düşünmüyorum.
  • 10:41 - 10:43
    Bu ilgisizlik.
  • 10:43 - 10:46
    Eğer benim eşcinselliğimi görmüyorsanız, o
    zaman beni de görmeyin.
  • 10:46 - 10:48
    Eğer kimle yattığım sizi
    ilgilendirmiyorsa,
  • 10:48 - 10:51
    o zaman gece yarısı yolda onun elini
    tutarak yürüdüğümde,
  • 10:51 - 10:54
    ne hissettirdiğini hayal edemezsiniz.
  • 10:54 - 10:56
    bir grup insan yaklaşır ve karar vermek
    zorundayım,
  • 10:56 - 10:58
    buna tutunmalı mıyım ya da bırakmalı mıyım?
  • 10:58 - 11:01
    O zaman tek istediğim daha sıkı sarmak.
  • 11:01 - 11:04
    Bunu yaptığımda, gitmesine izin
    vermediğimde,
  • 11:04 - 11:09
    kazandığımı hissettiğim küçük zafer.
  • 11:09 - 11:11
    Ve bıraktığımda hissettiğim inanılmaz
    korkaklık ve umutsuzluk.
  • 11:11 - 11:17
    Eğer siz bu çabayı görmüyorsanız,
  • 11:17 - 11:23
    bu eşcinsel olduğum için benim insan
    deneyimlerime özgüdür, o zaman beni görmeyin
  • 11:23 - 11:26
    Eğer siz müttefik olacaksanız, beni
    görmenize ihtiyacım var.
  • 11:26 - 11:29
    Bireysel olarak, müttefik olarak,insan
    olarak,
  • 11:29 - 11:31
    iki şeyi bir arada tutmayı öğrenebilmeye
    ihtiyacımız var.
  • 11:31 - 11:33
    Hem iyileri hem kötüleri,
  • 11:33 - 11:37
    kolayları, zorları.
  • 11:37 - 11:40
    İki şeyi nasıl bir arada tutacağınızı
    sadece tüyden öğrenemezsiniz,
  • 11:40 - 11:43
    kum taşından öğrenirsiniz.
  • 11:44 - 11:49
    Veya ikilik sadece ilk adımsa?
  • 11:49 - 11:52
    Ya şefkatle, empatiyle ve insan
    etkileşimiyle
  • 11:52 - 11:54
    iki şeyi bir arada tutmayı öğrenebilirsek?
  • 11:54 - 11:56
    Eğer biz iki şeyi bir arada
    tutabilirsek, dört şeyi de bir arada tutabiliriz.
  • 11:56 - 11:58
    Eğer dört şeyi bir arada tutabilirsek,
    sekiz şeyi de bir arada tutabiliriz.
  • 11:58 - 12:01
    Ve eğer sekiz şeyi bir arada tutabilirsek,
    yüzlerce şeyi bir arada tutabiliriz.
  • 12:01 - 12:02
    Biz karmaşık bireyleriz,
  • 12:02 - 12:05
    çelişkinin girdaplarıyız.
  • 12:06 - 12:09
    Şu an siz hepiniz pek çok şey
    tutuyorsunuz.
  • 12:10 - 12:12
    Biraz daha fazlasını tutabilmek için ne
    yaparsınız?
  • 12:12 - 12:14
    Toledo, Ohio'ya geri dönelim.
  • 12:14 - 12:19
    Sıranın önündeydim,
  • 12:19 - 12:22
    yeğenim omuzlarımdaydı, yorgun görevli
    beni baba olarak çağırmıştı.
  • 12:23 - 12:25
    Sizi hiç karşı cinsten sandılar mı?
  • 12:25 - 12:30
    Bu bile değil.
  • 12:32 - 12:34
    Hiç olmadığınız biri olarak çağırıldınız
    mı?
  • 12:34 - 12:38
    İşte benim için ne hissetirdiği:
  • 12:38 - 12:44
    Zıt duyguların ani bir iç fırtınasındayım.
  • 12:44 - 12:47
    Öfke ve aşağılanmanın birleşimiyle terler
    içinde kalıyorum.
  • 12:47 - 12:49
    Sanki bütün mağaza bana bakıyormuş gibi
    hissediyorum,
  • 12:49 - 12:52
    ve aynı anda görünmez hissediyorum.
  • 12:52 - 12:55
    Öfkeyle azarlayarak patlamak istiyorum
  • 12:55 - 12:58
    ve bir kayanın altına sürünmek istiyorum.
  • 12:58 - 13:01
    Bunların en üstünde kızgınlıkla giydiğim
  • 13:01 - 13:03
    karakterime aykırı, dar sıkı mor tişörtümü
    çıkartmak istiyorum,
  • 13:03 - 13:06
    böylece bütün mağaza göğüslerimi
    görebilsin,
  • 13:06 - 13:09
    bir daha tam olarak aynı şeyin
    olmayacağından emin olsun.
  • 13:09 - 13:10
    (Kahkahalar)
  • 13:10 - 13:15
    Ama benim bütün olduğum cinsiyette
    görünme çabalarıma rağmen,
  • 13:15 - 13:19
    hala oluyor.
  • 13:19 - 13:24
    Ve ben bedenimin bütün parçalarıyla
    umuyorum ki hiç kimse
  • 13:24 - 13:26
    kız kardeşim, kız arkadaşım ve kesinlikle
    yeğenim duymasın.
  • 13:26 - 13:31
    Ben bu tanıdık acıya alıştım.
  • 13:32 - 13:34
    Ama ben sevdiğim insanları bundan korumak
    için ne gerekiyorsa yapacağım.
  • 13:34 - 13:37
    Daha sonra, yeğenimi omuzlarımdan
    indirdim.
  • 13:37 - 13:39
    Çok uzun süredir beklediği şeye,
  • 13:39 - 13:41
    Elsa ve Anna'ya koştu.
  • 13:41 - 13:45
    Ve bütün bu şeyler çekip gitti.
  • 13:45 - 13:51
    Beni bütün ilgilendiren yüzündeki
    gülümsemeydi.
  • 13:51 - 13:56
    30 saniyeliğine yakına gelebilmek için iki
    buçuk saat bekledik.
  • 13:56 - 13:59
    eşyalarımızı topladık ve ben görevliyle
    tekrar göz göze geldim.
  • 13:59 - 14:01
    Bana mahcup bir şekilde gülümsedi.
  • 14:01 - 14:03
    ''Çok özür dilerim!''
  • 14:03 - 14:09
    (Kahkahalar)
  • 14:09 - 14:14
    Onun insanlığı ve hatasını kabul etme
    isteği beni hemen yatıştırdı
  • 14:14 - 14:17
    ve ben de ona ''Sorun değil, oluyor. Ama
    teşekkürler.'' dedim.
  • 14:17 - 14:19
    Ve o anda şunu farkettim:
  • 14:19 - 14:24
    Teyze ya da savunucu olmak zorunda
    değilim,
  • 14:25 - 14:30
    ikisi birden olabilirim.
  • 14:30 - 14:33
    İkilik içinde yaşayabilirim, iki şeyi bir
    arada tutabilirim.
  • 14:33 - 14:36
    Ve eğer bu çevrede iki şeyi bir arada
    tutabilirsem,
  • 14:36 - 14:39
    çok daha fazla şeyi bir arada tutabilirim.
  • 14:39 - 14:42
    Kız arkadaşım ve yeğenim elele tutuştu ve
    kapıdan hızlıca geçtiler,
  • 14:42 - 14:44
    Kız kardeşime döndüm ve ''Değer
    miydi?'' dedim.
  • 14:44 - 14:48
    ''Benimle dalga mı geçiyorsun? Yüzünü
    görmedin mi?
  • 14:48 - 14:49
    Bu onun hayatındaki en büyük andı.''
    dedi.
  • 14:49 - 14:52
    (Kahkahalar)
  • 14:52 - 14:56
    ''Sıcakta iki buçuk saat beklemeye,
  • 14:56 - 14:58
    zaten bizde olan pahalı boyama
    kitabına değerdi.''
  • 14:58 - 15:02
    (Kahkahalar)
  • 15:02 - 15:05
    ''Hatta senin baba olarak çağırılmana
    bile değerdi.''
  • 15:05 - 15:06
    (Kahkahalar)
  • 15:06 - 15:11
    Ve hayatımda ilk defa, gerçekten de
    değerdi.
  • 15:11 - 15:15
    Teşekkürler, Boulder. İyi geceler.
  • 15:19 - 15:21
    (Alkışlar)
Title:
Ne zaman tavır almalı - ne zaman bırakmalıyız?
Speaker:
Ash Beckham
Description:

Ask Beckham geçenlerde kendisini kim olduğunu sorgulayacak bir durumun içinde buldu. Teyze ve savunucu olarak iki rol arasında çekildiğini hissetti. Her birimiz bu zorluğu bazen hissediyoruz. Ve o uygun olmadığında ahlaki bütünlüğümüz için nasıl savunmamız gerektiğiyle ilgili cesur önerilerde bulundu.

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDTalks
Duration:
15:35

Turkish subtitles

Revisions