500 mülteciyi taşıyan bir tekne denizde batıyor. Kurtulan iki kişinin hikâyesi | Melissa Fleming | TEDxThessaloniki
-
0:11 - 0:17Her gün, hayatları için tehlikeli
sınırlarda ve dost olmayan denizlerde -
0:17 - 0:21göç eden insanların
üzücü hikâyelerini dinliyorum. -
0:22 - 0:26Fakat beni geceleri uyutmayan
bir hikâye var, -
0:26 - 0:28Doaa'nın hikâyesi.
-
0:28 - 0:30Suriyeli bir mülteci, 19 yaşında,
-
0:30 - 0:35Mısır'da baskıcı bir ortamda yaşıyordu.
-
0:36 - 0:38Günlük yevmiye usulü çalışıyordu.
-
0:38 - 0:43Babası, sürekli Suriye'de bıraktığı
tam gelişmek üzereyken bombalanan -
0:43 - 0:46ve parçalara ayrılan işini düşünüyordu.
-
0:47 - 0:53Onları buraya sürükleyen savaş,
dördüncü yılında hâlâ devam ediyordu. -
0:54 - 0:57Bir zamanlar kendilerine
kucak açan toplum -
0:57 - 0:59artık onlardan bunalmıştı.
-
1:00 - 1:04Bir gün motorsikletli bazı adamlar
onu kaçırmaya çalıştılar. -
1:04 - 1:09Bir zamanlar sadece geleceğini
düşünen bir öğrenciyken, -
1:09 - 1:12artık her an korkuyla yaşıyordu.
-
1:14 - 1:16Fakat aynı zamanda umut doluydu,
-
1:16 - 1:21çünkü Bassem adında
Suriyeli bir mülteciye âşıktı. -
1:21 - 1:25Bassem de Mısır'da zor günler
yaşıyordu ve Doaa'ya şöyle dedi: -
1:25 - 1:29"Avrupa'ya gidelim; sığınma
ve güvenlik isteyelim. -
1:29 - 1:34Ben çalışırım, sen okursun --
yeni bir hayat umudu." -
1:34 - 1:37Babasından evlilik için izin istedi.
-
1:38 - 1:40Babası da, "Evet." dedi.
-
1:40 - 1:45Fakat Avrupa'ya gitmenin,
Akdeniz'de seyahat ederek -
1:46 - 1:50ve işledikleri suçlarla tanınan
kaçakçılara kendilerini -
1:50 - 1:55teslim ederek hayatlarını
riske attıklarını biliyorlardı. -
1:55 - 1:58Doaa sudan çok korkuyordu.
-
1:59 - 2:02Hep korkmuştu. Yüzmeyi
hiçbir zaman öğrenememişti. -
2:04 - 2:08O yıl Ağustos ayında, 2.000 kişinin
Akdeniz'i geçmeye çalışırken ölmesinin -
2:08 - 2:11üzerinden henüz çok zaman geçmemişti.
-
2:11 - 2:15Fakat Doaa'nın bunu başaran ve
Kuzey Avrupa'ya ulaşan bir arkadaşı vardı -
2:15 - 2:18ve "Belki biz de başarabiliriz."
diye düşündü. -
2:18 - 2:21Sonunda gidebilmek için
ailesinden izin istedi -
2:21 - 2:25ve acı verici bir tartışmanın
ardından ailesi buna razı oldu. -
2:25 - 2:31Bassem, tüm birikimini
kişi başı 2.500 doları olarak -
2:31 - 2:32kaçakçılara ödedi.
-
2:33 - 2:36Çağrı geldiğinde, bir Cumartesi sabahıydı
-
2:36 - 2:41ve bir otobüsle yüzlerce kişinin
olduğu bir plaja götürüldüler. -
2:41 - 2:45Küçük botlar ile eski bir balıkçı
teknesine götürüldüler. -
2:45 - 2:48500'ü o tekneye sıkıştırıldı,
-
2:48 - 2:51300 aşağıda, 500 yukarıda.
-
2:51 - 2:56Suriyeli, Filistinli, Afrikalı,
Müslüman ve Hristiyan. -
2:56 - 3:04100 çocuk, aralarında Sandra
-- 6 yaşındaki küçük Sandra -- -
3:04 - 3:07ve 18 aylık Masa vardı.
-
3:08 - 3:11Teknede omuz omuza,
vücut vücuda sıkışmış hâlde -
3:11 - 3:13aileler vardı.
-
3:13 - 3:19Doaa, bacaklarına sarılmış
bir hâlde oturuyordu ve -
3:19 - 3:21Baseem'in elini tutuyordu.
-
3:22 - 3:25Sudaki ikinci günlerinde
rahatsızlandılar -
3:25 - 3:28ve açık deniz yüzünden
mide bulantıları yaşadılar. -
3:29 - 3:32Üçüncü gün, Doaa'nın
içine kötü bir his doğdu. -
3:33 - 3:37Bassem'e dedi,
"Korkarım ki başaramayacağız. -
3:37 - 3:40Korkarım ki bu tekne batacak."
-
3:40 - 3:43Bassem ise ona: "Lütfen sabırlı ol.
-
3:43 - 3:46İsveç'e gideceğiz, evleneceğiz
-
3:46 - 3:49ve bir geleceğimiz olacak." dedi.
-
3:50 - 3:54Dördüncü gün, yolcular
tedirgin olmaya başladı. -
3:54 - 3:57Kaptana "Ne zaman varacağız?"
diye sordular. -
3:57 - 4:00Kaptan onlara susmalarını söyleyerek
hakaretler yağdırdı. -
4:01 - 4:05"16 saat içinde İtalya kıyılarına
ulaşacağız." dedi. -
4:05 - 4:08Zayıf ve yorgunlardı.
-
4:08 - 4:12Sonra yaklaşan küçük bir tekne gördüler,
içinde 10 adam vardı. -
4:12 - 4:15Adamlar onlara bağırmaya,
hakaret etmeye başladılar, -
4:15 - 4:20sopalar fırlatıyor,
tekneden atlamalarını -
4:20 - 4:24ve bu küçük tekneye
geçmelerini söylüyorlardı. -
4:24 - 4:27Ebeveynler çocukları için korkmuşlardı
-
4:27 - 4:32ve birlik olup
tekneden inmeyi reddettiler. -
4:32 - 4:35Bunun üzerine diğer tekne uzaklaştı
-
4:35 - 4:39ve yarım saat sonra geri dönerek
-
4:40 - 4:45Doaa'nın teknesinin kenarında
kasten delik açmaya başladılar. -
4:46 - 4:49Tam da onun ve Bassem'in
oturduğu yerin altına. -
4:51 - 4:53Adamların bağırışlarını duyuyordu,
-
4:54 - 4:57"Bırakın da balıklar etlerinizi yesin!"
-
4:58 - 5:05Tekne darbe alıp batınca
gülmeye başladılar. -
5:05 - 5:08Güvertenin altındaki 300 kişi
ölüme terk edilmişti. -
5:08 - 5:13Doaa ise, tekne batarken
yan tarafa tutunmuştu -
5:13 - 5:20ve motor pervanesinin paramparça ettiği
küçük bir çocuğu dehşet içinde izledi. -
5:21 - 5:23Bassem ona "Lütfen bırak,
-
5:23 - 5:26yoksa pervaneye takılacaksın
ve seni de öldürecek." diyordu. -
5:27 - 5:29O an yüzemediğini hatırladı.
-
5:30 - 5:34Fakat tutunmayı bıraktı ve elleriyle
ayaklarını hareket ettirmeye başladı, -
5:34 - 5:36"Yüzmek budur." diye düşünerek.
-
5:36 - 5:39Mucizevi bir şekilde Bassem
bir can simidi buldu. -
5:40 - 5:43Çocukların yüzme havuzlarında
ve sakin denizlerde -
5:43 - 5:46oyun oynarken kullandıkları
simitlerden biriydi. -
5:47 - 5:49Doaa, kolları ve bacaklarını
-
5:49 - 5:52yan tarafında sarkıtarak
can simidine tutundu. -
5:54 - 5:55Bassem iyi bir yüzücüydü.
-
5:55 - 6:00Bu yüzden onun elini tuttu ve suda kaldı.
-
6:01 - 6:03Etraflarında cesetler yüzüyordu.
-
6:03 - 6:06Yaklaşık 100 kişi ilk etapta
hayatta kalmıştı -
6:06 - 6:09ve gruplar hâlinde toplanarak,
kurtulmak için dua etmeye başladılar. -
6:10 - 6:15Fakat bir gün geçti ve kimse gelmemişti.
-
6:15 - 6:17Bazıları umutlarını yitirdiler.
-
6:17 - 6:19Doaa ile Bassem,
-
6:19 - 6:25insanların can yeleklerini bırakıp
suda batmalarını izlediler. -
6:26 - 6:32Bir adam, omuzunda küçük bir
bebekle onlara yaklaştı, -
6:32 - 6:34bebek 9 aylıktı -- adı Malek.
-
6:34 - 6:39Adam suyun üstünde kalmak için bir gaz
bidonuna tutunuyordu ve -
6:39 - 6:41"Korkarım ki ben başaramayacağım.
-
6:41 - 6:44Çok zayıfım. Artık cesaretim kalmadı."
-
6:44 - 6:49diyerek küçük Malek'i
Bassem ve Doaa'ya uzattı -
6:50 - 6:52ve onu kendi can simitlerinin
içine aldılar. -
6:54 - 6:59Artık üç kişiydiler,
Doaa, Bassem ve küçük Malek. -
6:59 - 7:02Burada hikâyeye küçük bir ara vereceğim
-
7:02 - 7:05ve şu soruyu soracağım:
-
7:05 - 7:10Neden Doaa gibi mülteciler
bu riskleri alıyor? -
7:11 - 7:16Milyonlarca mülteci sürgünde
belirsizlik içinde. -
7:17 - 7:22Dört yıldır sürmekte olan
savaştan kaçıp farklı ülkelere -
7:22 - 7:24sığındılar.
-
7:26 - 7:29Dönmek isteseler de, dönemezler.
-
7:29 - 7:32Evleri, iş yerleri,
-
7:32 - 7:36köyleri ve şehirleri tamamen yıkıldı.
-
7:36 - 7:38Bunu yakın zamanda Suriye'de Humus'a
-
7:38 - 7:41yaptığım bir ziyarette bizzat gördüm.
-
7:42 - 7:45Burası, UNESCO Dünya Mirası'nda
yer alan bir şehir -
7:45 - 7:49ve bu da bir zamanlar hareketli olan
şehrin şimdiki görünümü. -
7:50 - 7:55Bu yüzden insanlar sınır ötesine
göç etmeye devam ediyor, -
7:55 - 7:57komşu ülkelere gidiyorlar
-
7:57 - 8:01ve biz onlar için çölde
sığınma kampları kuruyoruz. -
8:01 - 8:05Yüzbinlerce insan bu tür
kamplarda yaşıyor -
8:05 - 8:10ve binlerce ve binlerce fazlası,
milyonlar ise köy ve şehirlerdeler. -
8:10 - 8:11Toplumlar,
-
8:11 - 8:14bir zamanlar onlara kuçak açan
-
8:14 - 8:16komşu ülkeler
-
8:16 - 8:17artık bunalmış durumdalar.
-
8:18 - 8:22En basitinden, yeterli sayıda okul,
su, temizleme sistemleri yok. -
8:23 - 8:28Zengin Avrupa ülkeleri dahi
büyük yatırımlar olmadan -
8:28 - 8:31bu tip bir akım ile başa çıkamazlar.
-
8:33 - 8:38Suriye savaşı yaklaşık dört milyon insanı
sınır dışına sürükledi. -
8:38 - 8:43Fakat yedi milyondan fazlası ise
ülke içinde hareket hâlindeler. -
8:43 - 8:47Bu, Suriye nüfusunun yarısının
-
8:47 - 8:49iltica ettiği anlamına geliyor.
-
8:49 - 8:54Birçoğunu misafir eden komşu
ülkelere dönelim. -
8:55 - 9:00Zengin dünyanın, onları desteklemek için
çok az şey yaptığını düşünüyorlar. -
9:01 - 9:05Günler aylara, aylar yıllara dönüşüyor.
-
9:07 - 9:10Bir mültecinin konaklamasının
geçici olması gerekirdi. -
9:10 - 9:14Sudaki Doaa ve Bassem'e geri dönelim.
-
9:14 - 9:18İkinci günlerinde, Bassem çok
zayıf düşmeye başladı. -
9:19 - 9:23Şimdi sıra Doaa'daydı ve
Bassem'e şöyle dedi: -
9:23 - 9:29"Sevgilim, lütfen umuda,
geleceğimize tutun. Başaracağız." -
9:30 - 9:32Bassem ise Doaa'ya:
-
9:32 - 9:37"Seni bu duruma soktuğum için
çok üzgünüm sevgilim. -
9:37 - 9:42Kimseyi seni sevdiğim kadar
sevmedim." dedi -
9:43 - 9:47ve kendini suya bıraktı.
-
9:47 - 9:53Doaa, hayatının aşkının gözleri önünde
boğulmasını izledi. -
9:56 - 9:59Aynı günün ilerleyen saatlerinde,
-
9:59 - 10:04bir anne kucağında 18 aylık minik
bebeği Masa ile Doaa'nın yanına geldi. -
10:05 - 10:08Bu, az önce size resmini gösterdiğim
can yeleği giymiş -
10:08 - 10:10küçük kız çocuğuydu.
-
10:10 - 10:12Ablası Sandra boğulmuştu
-
10:12 - 10:16ve anneleri kızını kurtarmak için
elinden gelen her şeyi yapmak -
10:16 - 10:18zorunda olduğunu biliyordu.
-
10:18 - 10:22Doaa'ya: "Lütfen bu çocuğu al.
-
10:22 - 10:26O senin bir parçan olsun,
ben başaramayacağım." dedi. -
10:28 - 10:31Uzaklaştı ve boğuldu.
-
10:32 - 10:36Doaa, oldum olası sudan korkan
19 yaşındaki bir mülteci. -
10:36 - 10:38Yüzme bilmeden,
-
10:38 - 10:44kendini iki küçük bebekten
sorumlu bir hâlde bulmuştu. -
10:44 - 10:48Çocuklar susuzdu, açtı ve tedirgindi.
-
10:48 - 10:50Onları neşelendirmek için
elinden geleni yaptı. -
10:50 - 10:54Onlara şarkılar söyledi,
Kuran'dan ayetler okudu. -
10:56 - 11:01Etraflarında cesetler yüzüyor ve
siyaha dönüyordu. -
11:01 - 11:02Gün boyunca güneş yakıyordu.
-
11:02 - 11:05Geceleri ise soğuk ve sisli oluyordu.
-
11:05 - 11:07Çok korkutucuydu.
-
11:09 - 11:16Suda geçen dördüncü günlerinde,
başka bir adam geldi - -
11:16 - 11:19işte bu Doaa'nın can simidi
üzerinde iki bebeğiyle -
11:20 - 11:22nasıl göründüğüne dair bir sahne.
-
11:23 - 11:26Dördüncü gün, bir kadın yaklaştı
-
11:26 - 11:29ve kendisinden bir çocuğu daha
almasını rica etti, -
11:29 - 11:33küçük bir erkek çocuğu, dört yaşındaydı.
-
11:34 - 11:38Doaa küçük oğlan çocuğunu alıp
annesi boğulduğunda, -
11:38 - 11:39ağlayan çocuğa:
-
11:39 - 11:43"Annen sana su ve yemek
bulmak için gitti." dedi. -
11:45 - 11:47Fakat çocuğun kalbi çok dayanamadı
-
11:47 - 11:51ve Doaa küçük çocuğu suya
bırakmak zorunda kaldı. -
11:52 - 11:54O gün ilerleyen saatlerde,
-
11:54 - 11:57umutla gökyüzüne baktı,
-
11:57 - 12:01çünkü iki tane uçak görmüştü.
-
12:01 - 12:06Onu görebilmeleri umuduyla
ellerini sallamış -
12:06 - 12:08fakat uçaklar geçip gitmişti.
-
12:09 - 12:12Aynı günün öğleden sonrasında,
güneş batmak üzereyken -
12:12 - 12:15bir tekne gördü, ticari bir şilep.
-
12:16 - 12:20"Lütfen, Tanrım, beni kurtarmalarına
yardım et." diye dua etti. -
12:20 - 12:24Kollarını salladı ve iki saat boyunca
bağırmış gibi hissediyordu. -
12:24 - 12:28Karanlık çökmüştü fakat sonunda
arama ışıkları onu buldu -
12:28 - 12:31ve bir ip uzattılar.
-
12:31 - 12:36İki bebeğe sarılmış bir kadın
onları hayrete düşürmüştü. -
12:36 - 12:40Onları tekneye çektiler,
oksijen ve battaniye verdiler. -
12:40 - 12:43Bir Yunan helikopteri gelerek onları aldı
-
12:43 - 12:45ve Girit adasına götürdü.
-
12:46 - 12:49Doaa aşağı baktı ve
"Peki ya Malek?" diye sordu. -
12:50 - 12:54Ona küçük bebeğin
kurtulamadığını söylediler -- -
12:54 - 12:57son nefesini teknenin revirinde vermişti.
-
12:58 - 13:04Fakat Doaa, onu kurtarma
botuna aldıkları esnada -
13:04 - 13:07küçük bebeğin gülümsediğinden emindi.
-
13:09 - 13:15500 kişilik kafileden,
sadece 11 kişi kurtuldu. -
13:16 - 13:21Yaşananlara dair hiçbir
uluslararası soruşturma yapılmadı. -
13:21 - 13:25Denizde toplu bir cinayetle ilgili
bazı medya raporları çıktı. -
13:25 - 13:26Korkunç bir trajedi
-
13:26 - 13:29fakat sadece bir gün sürdü.
-
13:29 - 13:33Sonra haber döngüsü dönmeye devam etti.
-
13:35 - 13:39Bu arada, Girit'te bir pediatri kliniğinde
-
13:39 - 13:42küçük Masa ölümle pençeleşiyordu.
-
13:44 - 13:47Çok susuz kalmıştı.
Böbrekleri iflas etmek üzereydi. -
13:47 - 13:49Glikoz seviyesi kritik seviyede düşüktü.
-
13:49 - 13:53Doktorlar onu kurtarmak için tüm
tıbbi güçlerini kullandılar -
13:53 - 13:56ve Yunan hemşireler
yanından hiç ayrılmadılar. -
13:56 - 13:59Onu kucaklarına aldılar,
sarıldılar, şarkı söylediler. -
13:59 - 14:04İş arkadaşlarım da onu ziyaret etti
ve Arapça güzel sözler söylediler. -
14:04 - 14:09Mucizevi bir şekilde, Masa kurtuldu.
-
14:09 - 14:15Birden Yunan basını dört gün suda
kaldıktan sonra, yemeden veya içmeden -
14:15 - 14:22hayatta kalan mucize bebekle
ilgili haberler yapmaya başladı -
14:22 - 14:27ve ülkenin dört bir yanından
evlat edinme teklifleri yağdı. -
14:28 - 14:31Bu esnada Doaa, Girit'te
farklı bir hastanede -
14:31 - 14:33zayıf ve susuz kalmış hâldeydi.
-
14:34 - 14:40Mısırlı bir aile, sürekli yanında kaldı
-
14:40 - 14:44ve hastaneden çıkar çıkmaz
onu evlerine aldılar. -
14:45 - 14:49Kısa bir zaman sonra Doaa'nın
kurtuluş hikâyesi yayılmaya başladı -
14:50 - 14:53ve Facebook'ta bir
telefon numarası yayınlandı. -
14:54 - 14:56Mesajlar gelmeye başladı.
-
14:57 - 15:02"Doaa, erkek kardeşime ne olduğunu
biliyor musun? -
15:02 - 15:09Kız kardeşim? Ailem? Arkadaşlarım?
Kurtulup kurtulmadıklarını biliyor musun?" -
15:10 - 15:13Bu mesajlardan birinde şöyle diyordu:
-
15:13 - 15:19"Doaa, sanıyorum küçük yeğenimi
kurtarmışsın, Masa'yı." -
15:20 - 15:23Bu fotoğrafı göndermişlerdi.
-
15:24 - 15:27Mesaj, Masa'nın amcasındandı,
-
15:27 - 15:31İsveç'e iltica etmeyi başaran bir
Suriyeli mülteci, -
15:31 - 15:34ailesi ve Masa'nın ablasıyla beraber.
-
15:34 - 15:40Yakın zamanda umuyoruz ki Masa,
İsveç'te onunla tekrar buluşacak -
15:40 - 15:46ve o zamana kadar Atina'da güzel
bir yetimhanede bakılıyor. -
15:47 - 15:53Peki ya Doaa? Onun kurtuluş
hikâyesi de duyulmuştu. -
15:54 - 15:57Medya bu önemsiz kadın hakkında
haberler yapmaya başladı. -
15:57 - 16:01Bunca zaman denizde
böyle kötü koşullarda -
16:01 - 16:04nasıl hayatta kaldığına inanamıyorlardı
-
16:04 - 16:07ve buna rağmen başka
bir hayat da kurtarmıştı. -
16:09 - 16:15Yunanistan'ın en prestijli kurumlarından
Atina Akademisi, -
16:15 - 16:18ona cesaret ödülü verdi.
-
16:18 - 16:21Tüm övgüyü hak ediyor
-
16:21 - 16:24ve ikinci bir şansı da hak ediyor.
-
16:25 - 16:28Fakat hâlâ İsveç'e gitmek istiyor.
-
16:28 - 16:31Ailesiyle orada tekrar beraber
olmayı istiyor. -
16:31 - 16:35Annesini, babasını ve küçük kardeşlerini
Mısır'dan uzaklaştırmak -
16:35 - 16:37ve oraya getirmek istiyor.
-
16:37 - 16:40İnanıyorum ki bunu başaracak.
-
16:40 - 16:43Bir avukat veya politikacı olmak istiyor
-
16:43 - 16:48veya adaletsizliğe karşı mücadeleye
yardımı olabilecek farklı bir şey. -
16:48 - 16:51O, hayatta kalma konusunda
olağanüstü bir kişi. -
16:52 - 16:55Fakat şunu sormalıyım:
-
16:55 - 16:57Peki ya bu riski almak zorunda kalmasaydı?
-
16:57 - 17:00Neden bunları yaşamak zorundaydı?
-
17:00 - 17:05Neden onun için Avrupa'da
okuyabilmenin yasal bir yolu yoktu? -
17:05 - 17:10Neden Masa İsveç'e giden
bir uçağa binemiyordu? -
17:10 - 17:12Neden Bassem bir iş bulamıyordu?
-
17:13 - 17:19Neden Suriyeli mültecilere, dönemimizin
en kötü savaşının mağdurlarına -
17:19 - 17:22yönelik kapsamlı bir yerleşim
programı yok? -
17:23 - 17:28Dünya 1970'lerde bunu Vietnamlılar
için yapmıştı. Neden şimdi yapmıyor? -
17:30 - 17:34Neden mültecileri konuk eden
komşu ülkelere yapılan yardımlar -
17:34 - 17:37bu kadar az?
-
17:38 - 17:41Aslında asıl soru,
-
17:41 - 17:47neden bu kadar insanı
Avrupa kıyılarına gitmeye zorlayan -
17:47 - 17:52savaşları, zulmü ve fakirliği önlemek için
-
17:52 - 17:54bu kadar az şey yapılıyor?
-
17:55 - 17:58Bu sorunlar çözülene kadar,
-
17:58 - 18:01insanlar denizlere açılmaya
-
18:01 - 18:04ve güvenlik ile sığınma taleplerine
devam edecek. -
18:05 - 18:07Peki sonra ne olacak?
-
18:07 - 18:10Bu, büyük ölçüde Avrupa'nın tercihi.
-
18:10 - 18:13Halkın korkularını anlayabiliyorum.
-
18:14 - 18:20İnsanlar güvenlikleri, ekonomileri ve
kültür değişimleriyle ilgili endişeliler. -
18:21 - 18:25Fakat bu insanların hayatını kurtarmaktan
daha önemli olabilir mi? -
18:26 - 18:29Çünkü burada diğer her şeyin üstüne
-
18:29 - 18:31temel bir unsur var,
-
18:31 - 18:35o da ortak insan sevgimizdir.
-
18:36 - 18:40Savaştan veya zulümden kaçan hiçbir insan,
-
18:40 - 18:45güvenlik endişesiyle
denize açılarak ölmemeli. -
18:45 - 18:52(Alkışlar)
-
19:02 - 19:03Önemli bir şey daha,
-
19:03 - 19:06hiçbir mülteci yerlerindeki
şartlar uygun olsa, -
19:06 - 19:09o tehlikeli teknelere binmezdi.
-
19:09 - 19:12Eğer ki kendileri ve çocukları için
yeterli yiyecekleri olsaydı, -
19:12 - 19:16hiç kimse o tehlikeli yolculuğa
çıkmak istemezdi. -
19:16 - 19:19Eğer ki göç etmenin yasal
bir yolu olsaydı, -
19:19 - 19:21hiç kimse tüm birikimini,
-
19:21 - 19:25o malum kaçakçıların ellerine
teslim etmezdi. -
19:26 - 19:28Sonuç olarak, küçük Masa'nın,
-
19:30 - 19:31Doaa'nın,
-
19:32 - 19:34Bassem'in
-
19:34 - 19:39ve onlarla birlikte boğulan
diğer 500 kişinin nezdinde, -
19:39 - 19:42bir hiç uğruna ölmediklerine
emin olabilir miyiz? -
19:43 - 19:46Olanlardan bir ders alarak,
-
19:46 - 19:52her hayatın değerli olduğu
bir dünya görüşünü benimseyebilir miyiz? -
19:53 - 19:55Teşekkür ederim.
-
19:55 - 20:01(Alkışlar)
-
20:15 - 20:18Sunucu: Teşekkürler, Melissa,
çok teşekkürler. -
20:18 - 20:21Benimle kalmak istersin diye düşündüm.
-
20:27 - 20:29İnanılmaz bir hikâyeydi.
-
20:29 - 20:33Son birkaç ayda buna benzer kaç
-
20:33 - 20:35olaya şahit olduğunu bilemiyorum.
-
20:35 - 20:38Fakat bu, mutlu bir hikâye.
Mutlu bir son. -
20:40 - 20:45En son söylediğine odaklanmamız lazım.
-
20:45 - 20:48Asıl önemli olan insanlığımızdır.
-
20:48 - 20:51Melissa Fleming: Doğru.
-
20:51 - 20:56Hepimiz artan sayılarda çok fazla
hikâyeler duyuyoruz. -
20:56 - 20:59Yunanistan'a gelen mülteci sayısında
%400 oranında artış var. -
21:00 - 21:04Milyonlarca mülteci, hayatları için
iltica ediyorlar. -
21:04 - 21:07Bu sayıların derinliğini ölçmek
sıradan bir insan için çok zor. -
21:08 - 21:10Bu yüzden yapmamız gereken,
-
21:10 - 21:13o insani hikâyeyi, bireysel hikâyeyi
-
21:13 - 21:15bulma sorumluluğumuzdur.
-
21:16 - 21:19Tüm mültecilerde şunu görüyorum:
-
21:19 - 21:23İnanılmaz derecede dirençliler.
-
21:24 - 21:27Yaşamayı ve içinde bulunmayı
hayal dahi edemeyeceğim, -
21:27 - 21:30hikâyeler duyuyorum ve bu
hikâyeler yaşanmaya devam ediyor. -
21:31 - 21:34Tek ihtiyacımız olan, birazcık insanlık
-
21:34 - 21:36ve dünyadan destek.
-
21:36 - 21:40Çünkü onlar buraya
gönüllü olarak gelmiyor. -
21:40 - 21:42Kendi evlerinde olmayı tercih ederlerdi.
-
21:44 - 21:47Sunucu : Çok teşekkürler Melissa.
MF: Beni ağırladığınız için teşekkürler. -
21:47 - 21:49(Alkışlar)
- Title:
- 500 mülteciyi taşıyan bir tekne denizde batıyor. Kurtulan iki kişinin hikâyesi | Melissa Fleming | TEDxThessaloniki
- Description:
-
500 mülteciyi taşıyan aşırı yüklü bir teknede, genç bir kadın sürpriz bir şekilde bir kahramana dönüşüyor. Birleşmiş Milletler Mülteci Bölümü üyesi olan Melissa Fleming tarafından anlatılan bu yalnız ama güçlü hikâye, daha iyi hayatlar yaşayabilmek için iltica eden çok sayıdaki mültecilerin durumlarına ışık tutuyor... Bu esnada mülteci tekneleri gelmeye devam ediyor.
Bu konuşma, yerel bir topluluk tarafından düzenlenen bağımsız bir etkinlik olan TEDx etkinliğinde, TED konferans formatı kullanılarak yapılmıştır. Daha fazlası için http://ted.com/tedx
- Video Language:
- English
- Team:
- closed TED
- Project:
- TEDxTalks
- Duration:
- 21:51