Return to Video

The Most Dangerous Game: Joel McCrea, Fay Wray, Leslie Banks, Robert Armstrong (1932 Movie)

  • 1:27 - 1:56
    çeviri:konor
  • 1:56 - 2:00
    Kanal haritada yer alıyor. İşaret ışıkları da öyle.
  • 2:00 - 2:03
    Öyleyse sorun ne?
  • 2:03 - 2:05
    Işıkların yeri doğru değilmiş gibime geliyor.
  • 2:05 - 2:08
    Haritaya göre yerlerinden biraz oynamışlar sanki.
  • 2:08 - 2:11
    Işıklı iki şamandıra, dünyanın her yerinde "güvenli kanal" demektir.
  • 2:11 - 2:14
    'Dünyanın her yerinde güvenli' lafı bu sularda sökmez.
  • 2:14 - 2:19
    Şuraya bak. Suyun ada tarafında sığlaşırken...
  • 2:19 - 2:22
    ...anakaraya doğru giderek derinleştiğini göreceksin.
  • 2:22 - 2:24
    Bugün kaptanı göreniniz oldu mu?
  • 2:24 - 2:29
    - Hayır. Akşam yemeğine gelmedi. - Hayır, öğle yemeğine de gelmedi.
  • 2:29 - 2:32
    Sen kanaldan geçmeye karar verdiğinden beri köprüden ayrılmadı.
  • 2:32 - 2:34
    Ne demek istiyorsun?
  • 2:34 - 2:40
    Dün, bu sulardan geçme emrini verdiğinden beri heyheyleri üstünde.
  • 2:40 - 2:44
    Yolunda gitmeyen bir şey var. Ben bile tedirgin oluyorum.
  • 2:44 - 2:46
    Doktor, sinirler için ne tavsiye edersin?
  • 2:46 - 2:49
    - Bir duble skoç verin. - Bütün şişeyi verin.
  • 2:49 - 2:53
    - Hayır! Ben de tedirginim. - Al bakalım doktor.
  • 2:53 - 2:56
    İşte ihtiyacın olan.
  • 2:56 - 3:02
    - Belki de haklısınızdır. - Hem de nasıl.
  • 3:02 - 3:04
    - İyi akşamlar Kaptan. - İyi akşamlar efendim.
  • 3:04 - 3:09
    - Sizinle konuşabilir miyim? - Elbette. Buyrun.
  • 3:09 - 3:12
    Branca Adası'yla ana kara arasındaki kanala doğru yol alıyoruz.
  • 3:12 - 3:14
    Güzel.
  • 3:14 - 3:17
    Ancak ışıklar, haritaya göre biraz yerlerinden oynamış.
  • 3:17 - 3:20
    Pasifik'in bu bölümü hiçbir haritada güncel değildir. Siz de biliyorsunuz.
  • 3:20 - 3:22
    Biliyorum efendim, ancak...
  • 3:22 - 3:24
    Branca Adası size bir şey ifade etmiyor mu?
  • 3:24 - 3:28
    - Pek değil. - Bay Rainsford'la konuşursam belki...
  • 3:28 - 3:30
    Bob denizci değil ki. O avcıdır.
  • 3:30 - 3:33
    Böyle pek çok geziye katıldı. Gençtir ama sağduyu sahibidir.
  • 3:33 - 3:36
    Ben çağırayım.
  • 3:36 - 3:39
    - Bob. Bob! - Ne var?
  • 3:39 - 3:41
    - Buraya gelir misin? - Bir dakika.
  • 3:41 - 3:43
    Canınızı sıkan ne Kaptan?
  • 3:43 - 3:46
    Dünyada mercan resifleri ve köpekbalıklarının...
  • 3:46 - 3:48
    ...daha yoğun olduğu başka bir yer yok.
  • 3:48 - 3:51
    Şunlara bir baksanıza.
  • 3:51 - 3:54
    İyi bir avcı olmayabilirsiniz Doktor, ama fotoğrafçılığınız müthiş.
  • 3:54 - 3:56
    Sumatra gezimizde resimleri siz çekseydiniz...
  • 3:56 - 3:58
    ...insanlar kitabımı inandırıcı bulabilirdi.
  • 3:58 - 4:02
    Sumatra gezisine beni götürseydin, bu geziye asla getiremezdin.
  • 4:02 - 4:06
    İşte geminin güzel bir resmi Kaptan.
  • 4:06 - 4:07
    Sorun nedir?
  • 4:07 - 4:09
    Bu yaşlı deniz kurtları birbirlerini işletmek için...
  • 4:09 - 4:11
    ...masallar uydurup sonra da onlara inanıyorlar.
  • 4:11 - 4:13
    Bay Rainsford'un, kanal ışıklarının konumlarının...
  • 4:13 - 4:16
    ...haritadakiyle aynı olmadığını bilmesi gerekir diye düşünüyorum.
  • 4:16 - 4:19
    Ya siz ne düşünüyorsunuz beyler?
  • 4:19 - 4:25
    Bence geri dönmeli ve açıktan geçmeliyiz.
  • 4:25 - 4:27
    Devam edeceğiz.
  • 4:27 - 4:34
    Pekala efendim. Gemi sizin.
  • 4:34 - 4:37
    "Uskunanın adı Hesperus'tu, ve buz gibi sulara yelken açtı."
  • 4:37 - 4:40
    Durun bakalım beyler. Şunu bir konuşalım.
  • 4:40 - 4:42
    - Risk almanın gereği yok. - Risk mi?
  • 4:42 - 4:46
    Kaplanlara tokat atan birinin söylediği lafa da bakın.
  • 4:46 - 4:48
    Şuna bir göz atın.
  • 4:48 - 4:50
    Bir de risk almaktan bahsediyor.
  • 4:50 - 4:54
    İşte burada da doktor dolu olmayan bir kamerayla düşmana hücum ediyor.
  • 4:54 - 4:56
    Doktorun yüzündeki ifadeye dikkat et Bill.
  • 4:56 - 4:57
    Kaplandan daha çok korkmuşa benziyor.
  • 4:57 - 5:01
    - Öyle. - Aklından ne geçiyordu Doktor?
  • 5:01 - 5:04
    Aklımdan ne geçtiğini söyleyeyim size.
  • 5:04 - 5:07
    Medeniyetin tutarsızlığını düşünüyordum.
  • 5:07 - 5:12
    Ormandaki hayvan, varlığını sürdürmek için öldürünce ona vahşi diyoruz.
  • 5:12 - 5:15
    Spor olsun diye öldüren insansa medeni sayılıyor.
  • 5:15 - 5:17
    - Doğru söz! - Çelişki var, değil mi?
  • 5:17 - 5:18
    Dur bakalım...
  • 5:18 - 5:23
    Hayvanın da tıpkı insan gibi spor olsun diye avlanmadığını nereden çıkarıyorsun?
  • 5:23 - 5:25
    Şu resimdeki hayvan örneğin.
  • 5:25 - 5:28
    Kaçamayacağı tek bir an bile olmadı.
  • 5:28 - 5:31
    Ancak istemedi. Beni avlamak ilgisini çekti.
  • 5:31 - 5:33
    Peşine düştüğüm için benden nefret etmiyordu...
  • 5:33 - 5:36
    ...ben de bana saldırmayı denediği için ondan nefret etmedim.
  • 5:36 - 5:38
    Aslına bakarsan, ikimiz de birbirimizi takdir ettik.
  • 5:38 - 5:42
    Belki... Ancak, kaplanla yer değiştirir miydin?
  • 5:42 - 5:46
    Şu anda değil.
  • 5:46 - 5:49
    Bayan Kötü Talih yine geldi.
  • 5:49 - 5:51
    Bu gece üçüncü oluyor.
  • 5:51 - 5:54
    - Dur da ben karıştırayım. - Bir dakika. Kaçamazsın.
  • 5:54 - 5:57
    - Evet, konuş bakalım. - Sana bir soru sordum.
  • 5:57 - 6:00
    - Öyle mi? Unutmuşum. - Hayır, unutmadın.
  • 6:00 - 6:05
    Sana dedim ki, avcı yerine kaplan olsaydın, ortada yine spor olur muydu?
  • 6:05 - 6:07
    - Haydi bakalım. - Cevabın nedir Bob?
  • 6:07 - 6:09
    Bu, asla düşünmem gerekmeyecek bir şey.
  • 6:09 - 6:11
    Dinleyin beyler.
  • 6:11 - 6:15
    Dünyada iki türlü insan vardır. Avcı ve av.
  • 6:15 - 6:17
    Neyse ki ben avcıyım. Hiçbir şey bunu değiştiremez.
  • 6:17 - 6:30
    Tutunun!
  • 6:30 - 6:33
    Alo! Alo, aşağıdakiler! Alo, Makine Dairesi!
  • 6:33 - 7:04
    - Mürettebat su altında kaldı! - Su kazanlara ulaşacak olursa...
  • 7:04 - 7:08
    İmdat!
  • 7:08 - 7:25
    İmdat!
  • 7:25 - 7:34
    Beni boğmaya mı çalışıyorsun?
  • 7:34 - 7:36
    Diğerleri nerede?
  • 7:36 - 7:38
    Kimseyi görüyor musun?
  • 7:38 - 7:47
    İkimizden başka kimse yok... Bir de şu adam.
  • 7:47 - 7:50
    Doktor! İmdat!
  • 7:50 - 7:55
    - Bak! - Köpekbalığı!
  • 7:55 - 10:55
    Beni yakaladı!
  • 10:55 - 11:06
    Merhaba! Kimse yok mu?
  • 11:06 - 11:13
    Kimse yok mu dedim.
  • 11:13 - 11:20
    Merhaba. Burası sizin eviniz mi?
  • 11:20 - 11:25
    Hırsızlık gibi bir niyetim yok, ancak bir kaza geçirdik.
  • 11:25 - 11:28
    Yatımız, içindekilerle birlikte battı.
  • 11:28 - 11:34
    Kıyıya ulaştım ve şans eseri evinizi buldum.
  • 11:34 - 11:40
    Rahatsız etmek istemem, ancak bir karmaşanın ortasındayım.
  • 11:40 - 11:42
    İngilizceyi anlamıyor musunuz?
  • 11:42 - 11:44
    Ivan hiçbir dili konuşmaz.
  • 11:44 - 11:47
    Dilsiz olmak gibi bir talihsizliğe sahip.
  • 11:47 - 11:50
    Merhaba. Ev sahibi siz misiniz?
  • 11:50 - 11:55
    Evet. Naçizane kaleme hoş geldiniz.
  • 11:55 - 11:57
    - Kale mi? - Bir zamanlar öyleydi.
  • 11:57 - 12:00
    Portekizliler inşa etmiş, asırlar önce.
  • 12:00 - 12:04
    Eve dönüştürebilmek için yıkıntıları elden geçirmem gerekti.
  • 12:04 - 12:06
    Ben Kont Zaroff.
  • 12:06 - 12:11
    Adım Robert Rainsford. Tanıştığımıza memnun oldum.
  • 12:11 - 12:13
    Çok memnun oldum.
  • 12:13 - 12:15
    Ivan bir Kazak'tır.
  • 12:15 - 12:19
    Korkarım buradaki diğer insanlar gibi o da biraz vahşidir.
  • 12:19 - 12:31
    Gülümsesene Ivan.
  • 12:31 - 12:38
    Kanalda bir gemi enkazı olduğunu anlamasını sağlamaya çalışıyordum.
  • 12:38 - 12:40
    Ne korkunç bir şey!
  • 12:40 - 12:43
    Ve tek kurtulan siz misiniz?
  • 12:43 - 12:47
    Evet. Korkarım ki öyle.
  • 12:47 - 12:50
    Emin misiniz?
  • 12:50 - 12:53
    Öyle olmasa olay yerinden hiç ayrılmazdım.
  • 12:53 - 12:56
    Dünyanın en güzel meclisi... En iyi dostlarım.
  • 12:56 - 13:00
    - İnanılır gibi değil. - Böyle şeyler hep inanılmaz gelir.
  • 13:00 - 13:03
    Ölüm başkalarının başına gelir, bizim değil.
  • 13:03 - 13:07
    Diğer konuklarım da böyle hissetmiştir.
  • 13:07 - 13:10
    Diğer konuklarınız mı? Yani bu daha önce de mi oldu?
  • 13:10 - 13:15
    Dostum, son kazadan kurtulan bir kaç kişi hâlâ bu evde.
  • 13:15 - 13:18
    Anlaşılan bu ada lanetlenmiş.
  • 13:18 - 13:21
    Kaptan da böyle demişti.
  • 13:21 - 13:23
    Burayı ıssız ada sanıyordu.
  • 13:23 - 13:27
    Biz Kazaklar yalnızlıktan ilham alırız.
  • 13:27 - 13:31
    - Benim için bir şans, yine de. - Evim sizin de evinizdir.
  • 13:31 - 13:34
    Bu arada, ıslak kıyafetlerinizi derhal değiştirmek istersiniz.
  • 13:34 - 13:37
    Evet. Perişanlığımı sergiliyorlar adeta.
  • 13:37 - 13:39
    Öyle.
  • 13:39 - 13:47
    Konuklarım için ayırdığım ve giyebileceğiniz bir kaç av kıyafetim var.
  • 13:47 - 13:49
    Ivan size odanızı gösterecek.
  • 13:49 - 13:54
    - Teşekkür ederim. - Odanızda su katılmamış içki de olacak.
  • 13:54 - 13:56
    Çok teşekkürler.
  • 13:56 - 14:29
    Benim için zevktir.
  • 14:29 - 14:34
    Girin.
  • 14:34 - 14:39
    - Hazır mısın Rainsford? - Hazırım.
  • 14:39 - 14:41
    Ne yazık ki akşam yemeğini yemiştik.
  • 14:41 - 14:43
    Ancak senin için bir şeyler hazırlattım.
  • 14:43 - 14:45
    Teşekkürler. Ancak yiyecek durumda değilim.
  • 14:45 - 14:49
    Belki daha sonra yersin.
  • 14:49 - 14:58
    O halde kahveye ne dersin, oldukça çekici refakatçilerle?
  • 14:58 - 15:02
    Yol arkadaşlarının akıbetini unutman zor biliyorum...
  • 15:02 - 15:06
    ...ancak hanım konuğumuz kolayca kendini kaybedebiliyor.
  • 15:06 - 15:09
    Bu konuya olumlu yaklaşmanı rica etsem.
  • 15:09 - 15:12
    Öyle hissetmesen de neşeliymiş gibi davran.
  • 15:12 - 15:22
    - Tabi ki. Elbette. - Teşekkür ederim.
  • 15:22 - 15:25
    Bayan Trowbridge, size bay Robert Rainsford'u takdim edebilir miyim?
  • 15:25 - 15:28
    - Bayan Eve Trowbridge. - Memnun oldum.
  • 15:28 - 15:31
    - Memnun oldum. - Ve kardeşi, bay Martin Trowbridge.
  • 15:31 - 15:33
    Nasılsınız azizim? Hayli sarsılmış olmalısınız?
  • 15:33 - 15:37
    - Yeni yeni kurtuluyorum, teşekkürler. - Hislerinizi anlıyoruz, değil mi Eve?
  • 15:37 - 15:39
    Gerçekten öyle.
  • 15:39 - 15:42
    Bay Rainsford sıcak bir kahve ister herhalde.
  • 15:42 - 15:48
    Evet elbette. Bay Rainsford, lütfen böyle oturun.
  • 15:48 - 15:50
    Votka, içki budur!
  • 15:50 - 15:52
    Bir dublesi insanı Cava'daki tüm kahvelerden daha çabuk kurutur.
  • 15:52 - 15:55
    Kafaya dikmelisiniz yalnız, bunun gibi.
  • 15:55 - 15:57
    Martin, bütün gece içmek zorunda değilsin ya?
  • 15:57 - 16:01
    Saçmalama kardeşim. Bizler koşulların kurbanıyız.
  • 16:01 - 16:03
    Tıpkı bay Rainsford gibi.
  • 16:03 - 16:06
    Ve içki içmeyi hak eden birileri varsa; onlar koşulların kurbanlarıdır.
  • 16:06 - 16:08
    - Öyle değil mi Kont? - Elbette, evet.
  • 16:08 - 16:11
    - Sizin geminiz de kaza geçirdi anladığım kadarıyla? - Evet.
  • 16:11 - 16:15
    Geriye sadece bizim filikamız kaldı. Kardeşim, ben ve iki tayfa.
  • 16:15 - 16:19
    Kont sahilde bizi bulduğunda üzerimizde giysilerden başka bir şey yoktu.
  • 16:19 - 16:21
    Kanal ışıklarının yeri değişmiş olmalı.
  • 16:21 - 16:22
    Bildirilmemiş olması şaşırtıcı.
  • 16:22 - 16:26
    Biz bildireceğiz. Anakaraya ulaşır ulaşmaz.
  • 16:26 - 16:34
    Kontun tek bir aracı varmış ve o da tamirdeymiş.
  • 16:34 - 16:38
    Ruslar iyi tamirci değildir.
  • 16:38 - 16:42
    Korkarım bir kaç gün daha sabretmemiz gerekecek.
  • 16:42 - 16:46
    Benim için sorun değil. Zaten uzatmaları oynuyormuşuz gibime geliyor.
  • 16:46 - 16:50
    Yeri gelmişken, belki bize kısaca kendinizden bahsedersiniz.
  • 16:50 - 16:54
    Kısaca işte, bilirsiniz. Doğdum, evlendim, işimden şu yüzden ayrıldım.
  • 16:54 - 16:56
    Hayır hayır. Bir dakika lütfen.
  • 16:56 - 17:00
    Bay Rainsford evimdeyken kim olduğunu açıklama ihtiyacı duymayacak.
  • 17:00 - 17:03
    Bir ünlüyü ağırlıyoruz bayan Trowbridge.
  • 17:03 - 17:08
    Dur biraz, dur biraz. Sakın söyleme, tahmin edeyim.
  • 17:08 - 17:11
    Buldum. Fener bekçisi.
  • 17:11 - 17:14
    - Ben biliyorum. Bir kaç kitap yazmıştı. - Hayır. Bir kaç kitap yaşamıştı.
  • 17:14 - 17:18
    Yanılmıyorsam, bu bay Robert Rainsford...
  • 17:18 - 17:20
    ...büyük av hayvanlarını cesurca avlayan kişi.
  • 17:20 - 17:22
    Öyle mi? Şerefine.
  • 17:22 - 17:25
    - Sağa sola sürüklendim işte. - 'Sağa sola sürüklendim işte.'
  • 17:25 - 17:29
    Hayır, kitaplarınızı okudum. Avcılık üzerine tüm kitapları okurum.
  • 17:29 - 17:33
    - Papiroso? - Teşekkür ederim.
  • 17:33 - 17:36
    Sadece sizin kitaplarınızda aklı başında bir bakış açısına rastladım.
  • 17:36 - 17:38
    - Aklı başında da ne demek? - Sigara mı?
  • 17:38 - 17:40
    Evet, teşekkürler.
  • 17:40 - 17:42
    Özüre gerek olmayan bir şey için özür dilemiyorsunuz.
  • 17:42 - 17:44
    Durun bakayım, nasıl ifade etmiştiniz?
  • 17:44 - 17:49
    'Avcılık da poker gibi bir oyundur, sadece limitler çok daha yüksektir.'
  • 17:49 - 17:53
    - Davamızı çok iyi anlatmışsınız. - Öyleyse siz de avcısınız?
  • 17:53 - 17:58
    Birbirimize çok benziyoruz. Av benim tek tutkum.
  • 17:58 - 18:01
    Gündüzleri uyuyor geceleri ise avlanıyor.
  • 18:01 - 18:04
    Dahası Rainsford, sana da aynısını yaptıracak.
  • 18:04 - 18:07
    Birlikte mükemmel bir av gerçekleştiririz umarım.
  • 18:07 - 18:09
    Onu heveslendirme.
  • 18:09 - 18:13
    İki tayfamızı ormanda hayvan kovalamakla öyle meşgul etti ki...
  • 18:13 - 18:17
    ...üç gündür onları görmüyoruz.
  • 18:17 - 18:22
    İyi de burada ne avlıyorsunuz?
  • 18:22 - 18:26
    Anlatayım. Hoşunuza gidecek, biliyorum.
  • 18:26 - 18:29
    Eşine az rastlanır bir şey yaptım.
  • 18:29 - 18:31
    Heyecan verici yeni bir şey icat ettim.
  • 18:31 - 18:33
    Evet,bu konuda çok cimri.
  • 18:33 - 18:35
    Heyecan verici bu şey nedir Kont?
  • 18:35 - 18:39
    Bay Rainsford, Tanrı, bazı insanları şair olarak yaratır.
  • 18:39 - 18:43
    Bazılarını kral, bazılarını dilenci.
  • 18:43 - 18:47
    Beni de avcı olarak yaratmış.
  • 18:47 - 18:52
    'Elim, tetik için yaratılmış', babam böyle derdi.
  • 18:52 - 18:54
    Hayli varlıklı bir adamdı...
  • 18:54 - 18:58
    ...Kırım'da çeyrek milyon hektar arazisi vardı ve örnek gösterilen biriydi.
  • 18:58 - 19:01
    Elime ilk silahımı verdiğinde daha çocuktum.
  • 19:01 - 19:05
    - İyi adammış. - Tüm hayatım müthiş bir ava dönüştü.
  • 19:05 - 19:08
    Size kaç hayvan öldürdüğümü söylememe imkan yok.
  • 19:08 - 19:15
    - Ancak devrim yapılınca... - Dikkat edin.
  • 19:15 - 19:18
    Afedersiniz.
  • 19:18 - 19:25
    Kont Zaroff öyle ilgi çekici konuşuyordu ki 'tehlikeyi' fark edemedim.
  • 19:25 - 19:28
    Sorun değil. Devrim hakkında ne söylüyordunuz Kont?
  • 19:28 - 19:32
    Servetimin büyük bir kısmıyla kaçtım sadece.
  • 19:32 - 19:38
    Doğal olarak, dünyanın dört bir yanında avlanmaya devam ettim.
  • 19:38 - 19:41
    Kara Bufalo bana bunu yaptığında Afrika'daydım.
  • 19:41 - 19:43
    Kıl payı kurtulmuşsunuz.
  • 19:43 - 19:46
    Evet. Ara sıra canımı sıkar hâlâ.
  • 19:46 - 19:50
    Neyse, iki ay sonra Amazon'a doğru yola koyulmuştum.
  • 19:50 - 19:54
    Jaguarların alışılmadık şekilde kurnaz olduklarını duymuştum.
  • 19:54 - 19:57
    Hayır hayır. Artık zevk vermiyordu.
  • 19:57 - 20:00
    Bu günlerde vaziyet her yerde kötü.
  • 20:00 - 20:04
    Bir gece çadırımda yatıyordum...
  • 20:04 - 20:06
    ...başım bu halde...
  • 20:06 - 20:10
    ...korkunç bir düşünce adeta yılan gibi zihnime süzüldü.
  • 20:10 - 20:13
    Avlanmak bana sıkıcı gelmeye başlıyordu.
  • 20:13 - 20:16
    Bu o kadar korkunç bir düşünce mi Kont?
  • 20:16 - 20:22
    Avcılık, diğer tüm tutkularınızı kamçılıyorsa, öyledir hanımefendi.
  • 20:22 - 20:28
    Avcılığa duyduğum sevgiyi yitirince, yaşama sevgimi de yitirdim...
  • 20:28 - 20:32
    ...aşka duyduğum sevgiyi de.
  • 20:32 - 20:35
    Görünüşe göre, oldukça iyi dayanmışsınız.
  • 20:35 - 20:38
    Kendimi vahşilerin seviyesine indirmeyi bile denedim.
  • 20:38 - 20:43
    Tatar yayı kullanmada kendimi mükemmelleştirdim.
  • 20:43 - 20:45
    Tatar neyi?
  • 20:45 - 20:48
    Tatar yayı...
  • 20:48 - 20:54
    Şu yukarıdaki silah.
  • 20:54 - 20:56
    Güzelmiş.
  • 20:56 - 20:58
    Bugün bile onunla avlanmayı tercih ediyorum...
  • 20:58 - 21:00
    ...ne yazık ki o bile hayli ölümcül.
  • 21:00 - 21:05
    İhtiyaç duyduğum şey yeni bir silah değil...
  • 21:05 - 21:07
    ...yeni bir hayvandı.
  • 21:07 - 21:11
    - Yeni bir hayvan mı? - Kesinlikle.
  • 21:11 - 21:14
    Buldunuz mu peki?
  • 21:14 - 21:18
    Evet.
  • 21:18 - 21:20
    Burada, adamda...
  • 21:20 - 21:26
    ...hayvanların en tehlikelisini avlıyorum.
  • 21:26 - 21:29
    'Hayvanların en tehlikelisi' mi? Kaplanları mı kast ediyorsunuz?
  • 21:29 - 21:33
    Kaplanlar mı? Hayır.
  • 21:33 - 21:40
    Kaplanın pençe ve dişten başka bir şeyi yok.
  • 21:40 - 21:52
    Su boyunca tuhaf bir yaratığın uğuldadığını duydum. O muydu?
  • 21:52 - 21:56
    Yararı yok Rainsford. Söylemeyecek.
  • 21:56 - 21:58
    Av odasını bile göstermeyecektir...
  • 21:58 - 22:03
    ...ta ki seni o devasa bilmem neyi avlamaya götürmeye hazır olana dek.
  • 22:03 - 22:04
    Biricik sırrım.
  • 22:04 - 22:10
    Yağmurlu bir günün sıkıcılığına karşı sürpriz olarak saklıyorum.
  • 22:10 - 22:15
    Dinle ahbap... Beni de bu oyuna al. Göreceksin kazanacağım.
  • 22:15 - 22:18
    Biliyor musun Rainsford, daha yanılmadı.
  • 22:18 - 22:21
    Bir şey iyi diyorsa, iyi çıkıyor.
  • 22:21 - 22:24
    İçki uzmanı, kontrat sihirbazı...
  • 22:24 - 22:27
    Piyano çalıyor... İstediğin parçayı.
  • 22:27 - 22:30
    İyi bir ev sahibi, iyi eğitimli, değil mi Kont?
  • 22:30 - 22:32
    Evet evet.
  • 22:32 - 22:35
    Ava çıkmamı mı istiyorsunuz? Söyleyin yeter. Biz dostuz.
  • 22:35 - 22:38
    Büyük bir parti verir, iyice sarhoş olur sonra ava çıkarız.
  • 22:38 - 22:40
    Tamamen 'medenileşmiş' bir bakış açısı.
  • 22:40 - 22:45
    Bak ne yapalım. Adirondacks'a bize gelin, tamam mı.
  • 22:45 - 22:49
    Özel aracımızla, yanımızda içki ve hatunlarla seyahate çıkarız...
  • 22:49 - 22:54
    ...ve rehberler geyiklere günlerini gösterir.
  • 22:54 - 22:56
    Sanırım konuyu değiştirsek iyi olacak.
  • 22:56 - 22:59
    Tamam. Konuyu değiştirelim.
  • 22:59 - 23:01
    Buldum! Piyano çalın, ha?
  • 23:01 - 23:04
    Madem istiyorsunuz.
  • 23:04 - 23:08
    İyi fikir. Piyano çalın. Bana bırakın, her şeyi ayarlarım.
  • 23:08 - 23:12
    Belki Kont çalmak istemiyordur.
  • 23:12 - 23:14
    Al işte, yine eğlencemize turp sıkıyorsun.
  • 23:14 - 23:17
    Rahat bırak beni. Piyanonun yerini biliyorum.
  • 23:17 - 23:19
    Tamamen ayığım.
  • 23:19 - 23:22
    Ne hoş bir bayağılık.
  • 23:22 - 23:24
    'Tamamen medenileşmiş' mi dediniz?
  • 23:24 - 23:27
    Ava başlangıç olarak şaraptan ve kadınlardan bahsediyor.
  • 23:27 - 23:33
    Biz barbarlar biliriz ki insan ancak avdan sonra eğlenebilir.
  • 23:33 - 23:35
    Kahvaltıdan önce kokteyl içmeye benziyor biraz.
  • 23:35 - 23:38
    Elbette, evet. Ugandalı kabile reisinin sözünü bilirsiniz...
  • 23:38 - 23:42
    'Önce düşmanı avlayın, sonra kadınları'
  • 23:42 - 23:44
    Vahşiler her yerde böyle düşünür.
  • 23:44 - 23:46
    Bu doğal bir içgüdüdür.
  • 23:46 - 23:49
    Kadın nedir ki... -böylesi bir kadın bile-...
  • 23:49 - 23:53
    ...öldürmek insanın kanını kaynatmadıkça?
  • 23:53 - 23:56
    - Bilemiyorum. - "Bilemiyorum"
  • 23:56 - 23:59
    Siz Amerikalılar.
  • 23:59 - 24:02
    Bir tutku diğerinin üzerine inşa edilir.
  • 24:02 - 24:05
    Öldür! Sonra aşk yap.
  • 24:05 - 24:08
    Bunu öğrendiğinizde...
  • 24:08 - 24:13
    ...mest olmayı da öğreneceksiniz.
  • 24:13 - 24:16
    Oh, Martin!
  • 24:16 - 24:19
    Karşınızda Zaroff, piyano kralı...
  • 24:19 - 24:22
    ...Branca adasından sesleniyor.
  • 24:22 - 24:24
    Haydi Kont. Gösterin onlara.
  • 24:24 - 24:27
    - Ne önerirsiniz? - Güzel bir melodi olsun işte.
  • 24:27 - 24:29
    Ama çok üst sınıf olmasın, dün geceki gibi.
  • 24:29 - 24:58
    - Güzel bir melodi işte, tamam mı? - Anladım.
  • 24:58 - 25:00
    Av köpekleri.
  • 25:00 - 25:02
    Sesinizi alçaltın ve dinleyin.
  • 25:02 - 25:04
    Teknesinin tamire ihtiyacı olduğu doğru değil.
  • 25:04 - 25:08
    Dün gece kayıkhaneden ayrılırken sesini duydum. Bu sabah da geri döndü.
  • 25:08 - 25:10
    Yani sizi ana karaya dönmekten alı mı koyuyor??
  • 25:10 - 25:13
    Evet.
  • 25:13 - 25:16
    Belki de sizin gibi iki çok güzel insanın arkadaşlığı hoşuna gidiyordur.
  • 25:16 - 25:20
    İki olabilir. Geçen hafta dört kişiydik.
  • 25:20 - 25:24
    - Diğer ikisi ortadan kayboldu. - Ne demek istiyorsunuz?
  • 25:24 - 25:26
    Bir gece, yemekten sonra Kont tayfalardan birini...
  • 25:26 - 25:29
    av odasını görmeye götürdü...
  • 25:29 - 25:32
    ...şu taş merdivenlerin aşağısında.
  • 25:32 - 25:34
    - Şu demir kapı mı? - Evet.
  • 25:34 - 25:38
    İki gece sonra da diğerini götürdü.
  • 25:38 - 25:41
    O zamandan beri ikisini de görmedik.
  • 25:41 - 25:43
    Bunu Kont'a sordunuz mu?
  • 25:43 - 25:45
    Ava çıktıklarını söylüyor.
  • 25:45 - 25:48
    Dikkatli olun. Bize bakıyor.
  • 25:48 - 25:50
    Komik bir şey söylemişim gibi gülümser misiniz?
  • 25:50 - 25:53
    Dinleyin. Yanılıyor olmalısınız.
  • 25:53 - 25:56
    Şimdi olmaz.
  • 25:56 - 26:00
    Alkışlayın.
  • 26:00 - 26:04
    - Aferin! Aferin! - Teşekkür ederim.
  • 26:04 - 26:06
    Ben ne dedim size? Tuşları okşuyor değil mi Rainsford?
  • 26:06 - 26:08
    Mükemmeldi. Durmayın lütfen.
  • 26:08 - 26:13
    Dinleyicilerimizin tüm dikkatini toplamayı beceremedik ne yazık ki.
  • 26:13 - 26:17
    Sanırım yaşadığı onca şeyden sonra bay Rainsford'un herhangi bir şeye...
  • 26:17 - 26:18
    ...dikkatini vermesi hayli zor.
  • 26:18 - 26:21
    Sevgili hanımefendi, kendi adınıza konuşuyorsunuz.
  • 26:21 - 26:26
    O güzel gözlerinizin kapandığını görebiliyorum.
  • 26:26 - 26:29
    İzninizle.
  • 26:29 - 26:31
    Kont bir aile mürebbiyesinden bile daha beter biliyor musunuz?
  • 26:31 - 26:34
    Her gece, yaramaz çocuklarmışız gibi bizi yatağa gönderiyor.
  • 26:34 - 26:38
    Hayır tatlım, hayır.
  • 26:38 - 26:42
    Sevimli çocuklar.
  • 26:42 - 26:44
    Duydun mu kardeşim?
  • 26:44 - 26:48
    Şimdi yola koyul ve biz yetişkinleri daha fazla rahatsız etme.
  • 26:48 - 26:51
    Eh, bunun üzerine.. Sanırım gitmem gerekiyor.
  • 26:51 - 26:53
    - İyi geceler bay Rainsford. - İyi geceler.
  • 26:53 - 26:55
    Sabah kahvaltıda görüşürüz.
  • 26:55 - 26:57
    - İyi geceler. - İyi geceler.
  • 26:57 - 27:05
    İyi geceler kardeşim. Sabah kahvaltıda görüşmeyeceğiz.
  • 27:05 - 27:08
    Sevgili Rainsford, ne kadar düşüncesizim.
  • 27:08 - 27:10
    Sen de uyuma ihtiyacı duyuyorsundur.
  • 27:10 - 27:20
    - Evet, uykuya dalmak üzereyim. - Öyleyse Ivan odanı göstersin.
  • 27:20 - 27:23
    Martin, erken gel lütfen.
  • 27:23 - 27:28
    Merak etme. Kont benim icabıma bakar.
  • 27:28 - 27:47
    Gerçekten de bakacağım.
  • 27:47 - 27:50
    - İyi geceler. - İyi geceler.
  • 27:50 - 28:02
    İyi uykular.
  • 28:02 - 28:06
    Uzun yaşama içelim.
  • 28:06 - 28:09
    Uzun bir yaşama.
  • 28:09 - 28:12
    Söylesenize bay Trowbridge...
  • 28:12 - 28:14
    ...siz de yorulmadınız mı?
  • 28:14 - 28:18
    Yorulmak mı? Ben mi? Yorulmadığımı biliyorsunuz.
  • 28:18 - 28:20
    Biliyor musun Rainsford, biz ikimiz çok benziyoruz.
  • 28:20 - 28:24
    Geceleri ayaktayız, gündüzleri de uyuyoruz.
  • 28:24 - 28:27
    İyi geceler.
  • 28:27 - 28:34
    Ne yapacağız bakalım?
  • 28:34 - 28:36
    Aklında ne var?
  • 28:36 - 28:44
    Düşündüm de belki bu gece av odamı görmek istersiniz?
  • 28:44 - 28:46
    Av odanı mı?
  • 28:46 - 28:50
    Eminim onu çok ilginç..
  • 28:50 - 28:52
    ...bulacaksınız.
  • 28:52 - 28:55
    Bu harika bir fikir.
  • 28:55 - 28:58
    Şimdi dost olduk işte. Artık sır saklamak yok, ha?
  • 28:58 - 29:02
    - Sabaha kadar eğlenelim. - Öyle umarım bay Trowbridge.
  • 29:02 - 29:05
    Sadece sen ve ben. Birlikte mi eğleneceğiz?
  • 29:05 - 29:08
    Kesinlikle, evet.
  • 29:08 - 29:10
    Birlikte eğlenmek.
  • 29:10 - 29:54
    Aslanım Kont... Eski dost. Kont.
  • 29:54 - 29:56
    Girmeme izin verin lütfen.
  • 29:56 - 29:59
    Rahatsız ettiğim için özür dilerim ancak korkuyorum.
  • 29:59 - 30:01
    - Ne oldu? Şu köpekler mi? - Kardeşim.
  • 30:01 - 30:04
    Saatlerdir kulağım eşikte yukarı gelmesini bekliyorum.
  • 30:04 - 30:07
    Az önce odasına gittim! Orada değildi.
  • 30:07 - 30:10
    - Muhtemelen Kont'la birliktedir - Ben de bundan korkuyorum.
  • 30:10 - 30:14
    Kont Zaroff bir şey planlıyor... Kardeşim ve benimle ilgili.
  • 30:14 - 30:16
    Gerçekten kardeşinin başına bir şey geldiğini düşünmüyorsun ya?
  • 30:16 - 30:18
    Bilmiyorum, ancak onu bulmalıyız.
  • 30:18 - 30:21
    Bana yardım etmeyecek misin?
  • 30:21 - 30:23
    Elbette edeceğim.
  • 30:23 - 30:29
    - Nereye gitmiş olabilir? - Diğerleri nereye gitmişti?
  • 30:29 - 30:32
    Demir kapı.
  • 30:32 - 31:05
    - Beş dakika sonra aşağıda buluşalım. - Teşekkür ederim.
  • 31:05 - 32:03
    Tuhaf. Kapı kilitli değil.
  • 32:03 - 32:05
    Zaroff! Aşağı iniyor.
  • 32:05 - 32:43
    Buraya gel, çabuk!
  • 32:43 - 33:03
    Kardeşim nerede?
  • 33:03 - 33:06
    Onu öldürdün!
  • 33:06 - 33:09
    Kardeşimi öldürdün!
  • 33:09 - 33:11
    Sen!
  • 33:11 - 33:32
    Seni alçak...
  • 33:32 - 33:35
    Sakin ol sevgili Rainsford.
  • 33:35 - 33:38
    Sana diğer misafirlerim gibi davranmak istemiyorum.
  • 33:38 - 33:42
    Sen ve ben, bizler avcıyız.
  • 33:42 - 33:45
    Demek en tehlikeli hayvan dediğin buydu.
  • 33:45 - 33:49
    Evet. Sevgili dostum, dün gece sana söylemeye niyetlendim...
  • 33:49 - 33:50
    ...ancak bayan Trowbridge vardı.
  • 33:50 - 33:52
    Bir hayvan gibi avladın onu.
  • 33:52 - 33:54
    Aklından ne geçtiğini biliyorum, ancak yanılıyorsun.
  • 33:54 - 33:58
    Onu dışarı saldığımda ayıktı ve gücü oyun için yeterliydi.
  • 33:58 - 34:01
    Kendine gelene kadar burada bir iki saat bağlı tuttum.
  • 34:01 - 34:03
    Gözü dönmüş manyak!
  • 34:03 - 34:07
    Evet evet, onu çıkaracağım... İşimiz bittiğinde.
  • 34:07 - 34:12
    Aptal herif bataklıktan kaçmaya çalıştı.
  • 34:12 - 34:14
    Bu adayı donatmaya başladığımda...
  • 34:14 - 34:17
    ...misafirlerimin çoğu şaka yaptığımı düşünüyordu.
  • 34:17 - 34:20
    Ben de bu av odasını oluşturdum.
  • 34:20 - 34:24
    Avdan önce daima onları buraya getiririm.
  • 34:24 - 34:26
    Ganimetlerimle bir saat geçirdikten sonra...
  • 34:26 - 34:29
    ...benden uzak durmak için ellerinden geleni yaparlar.
  • 34:29 - 34:32
    Bu zavallıları nereden buluyorsun?
  • 34:32 - 34:37
    Kader, adamın etrafının tehlikeli resiflerle donanmasını sağladı.
  • 34:37 - 34:39
    Ama güvenli geçişi gösteren ışıklı şamandıralar var.
  • 34:39 - 34:44
    Her zaman göstermiyorlar.
  • 34:44 - 34:46
    - Yerlerini değiştirdin. - Kesinlikle doğru.
  • 34:46 - 34:49
    Yatınızın da zarar görmesi kötü olmuş...
  • 34:49 - 34:51
    ...ama en azından bizi bir araya getirdi.
  • 34:51 - 34:54
    Batırdığın gemilerden yarı boğulmuş insanları alıyor...
  • 34:54 - 34:56
    ...ve av olmaları için dışarı salıyorsun.
  • 34:56 - 34:58
    Onlara çok özen gösteriyorum...
  • 34:58 - 35:01
    İyi yemek, egzersiz...
  • 35:01 - 35:03
    ...formda olmaları için ne gerekiyorsa.
  • 35:03 - 35:07
    - Soğukkanlılıkla vurulmaları için. - Hayır hayır.
  • 35:07 - 35:09
    Bu can sıkıcı adam konusunu kabul ediyorum...
  • 35:09 - 35:12
    ...ancak genellikle onlara av kıyafeti...
  • 35:12 - 35:16
    ...oduncu bıçağı ve bir günlük süre veriyorum.
  • 35:16 - 35:20
    Bazen karanlıktan tümüyle faydalansınlar diye gece yarısına kadar bekliyorum.
  • 35:20 - 35:23
    Ve gün batımına kadar benden kurtulan olursa...
  • 35:23 - 35:26
    ...oyunu kazanıyor.
  • 35:26 - 35:31
    Ya av olmayı reddederlerse.
  • 35:31 - 35:36
    Ivan bunlarda ustalaşmıştır.
  • 35:36 - 35:41
    İstisnasız bay Rainsford, istisnasız avlanmayı seçiyorlar.
  • 35:41 - 35:48
    Ya kazandıklarında?
  • 35:48 - 35:51
    Bugüne dek hiç kaybetmedim.
  • 35:51 - 35:54
    Rainsford, bu oyunu oynamaya değer bulacağını biliyorum.
  • 35:54 - 35:58
    Sonraki gemi geldiğinde, beraber muhteşem bir oyun oynayacağız.
  • 35:58 - 36:02
    Seni katil sıçan! Ben avcıyım, katil değil.
  • 36:02 - 36:07
    Haydi Rainsford. Benimle avlanacağını söyle.
  • 36:07 - 36:10
    İnsan avlamak mı?
  • 36:10 - 36:18
    Benimle avlanacağını söyle!
  • 36:18 - 36:20
    Hayır mı?
  • 36:20 - 36:23
    Beni ne sanıyorsun?
  • 36:23 - 36:29
    İnandığı şeylerin makul sonuçlarını uygulamaya cüret edemeyen biri.
  • 36:29 - 36:37
    Ne yazık ki bu durumda bay Rainsford, onları uygulamak zorunda kalacaksın.
  • 36:37 - 36:39
    Ne demek istiyorsun?
  • 36:39 - 36:44
    Bir sonraki gemiyi beklemeyeceğim.
  • 36:44 - 36:52
    Saat dört. Güneş yeni doğuyor.
  • 36:52 - 37:10
    Gelin bay Rainsford. Vakit kaybetmeyelim.
  • 37:10 - 37:16
    Ivan.
  • 37:16 - 37:20
    Dişleriniz ve pençeleriniz bay Rainsford.
  • 37:20 - 37:34
    Bob! Bob!
  • 37:34 - 37:36
    Ivan.
  • 37:36 - 37:40
    Bob! Bob, ne yapacaklar?
  • 37:40 - 37:42
    - Beni avlayacaklar. - Hayır bayan Trowbridge.
  • 37:42 - 37:44
    Açık hava satrancı.
  • 37:44 - 37:46
    Onun beyni benimkine karşı.
  • 37:46 - 37:50
    Onun becerileri benimkine karşı.
  • 37:50 - 37:54
    - Ve mükâfatı? - Mükâfat mı?
  • 37:54 - 37:57
    Dün gece söylediğim şeyi hatırlarsın.
  • 37:57 - 38:05
    İnsan ancak öldürdükten sonra, aşkın gerçek tadına varabilir.
  • 38:05 - 38:07
    Ya kaybedersen.
  • 38:07 - 38:10
    Olur da...
  • 38:10 - 38:13
    Nasıl desem?.. Seni bulamazsam...
  • 38:13 - 38:18
    ...gece yarısından yarın gün doğumuna dek, ikiniz de özgürsünüz.
  • 38:18 - 38:21
    - Seninle geliyorum. - Hayır. Seni de öldürür.
  • 38:21 - 38:24
    Hiç de bile. Dişi hayvan öldürülmez.
  • 38:24 - 38:27
    Kaybedersen, onu kolayca canlı ele geçirebilirim.
  • 38:27 - 38:29
    Pekala. Onu da yanıma alıyorum o zaman.
  • 38:29 - 38:37
    Ona unutamayacağı bir sürek avı yaşatacağız.
  • 38:37 - 38:43
    Seni Puslu Çukur konusunda uyarmam gerek.
  • 38:43 - 39:00
    Açık hava satrancı bay Rainsford.
  • 39:00 - 39:03
    Korkma. Bundan kurtulacağız.
  • 39:03 - 39:15
    - Diğerleri kurtulamadı. - Biz yapacağız.
  • 39:15 - 39:45
    Haydi. Gidelim.
  • 39:45 - 39:48
    Sanki millerce yol almışız gibi.
  • 39:48 - 39:52
    Evet ama bu ormanda üç saat seni fazla uzağa götürmez.
  • 39:52 - 39:54
    Haydi. Devam edelim.
  • 39:54 - 40:04
    Haydi.
  • 40:04 - 40:07
    Biraz daha dayan, bundan sonrası yokuş aşağı.
  • 40:07 - 40:33
    Yakında güvende olacağız.
  • 40:33 - 40:36
    Kendinden bu kadar emin olmasına hiç şaşırmamak gerek.
  • 40:36 - 40:39
    Bu ada bir geyik parkından daha büyük değil.
  • 40:39 - 40:42
    Oh, Bob!
  • 40:42 - 40:45
    Haydi ama.
  • 40:45 - 40:47
    Ne yapacağız?
  • 40:47 - 40:51
    Gemi kazasından, kaçık bir insan avcısı canımızı sıksın diye kurtulmadık biz.
  • 40:51 - 40:55
    Seninle gelmemeliydim. Tek başına olsaydın onu haklardın.
  • 40:55 - 40:58
    Tek başıma mı? Seni o vahşiyle orada mı bıraksaydım?
  • 40:58 - 41:02
    Mümkün değil.
  • 41:02 - 41:05
    Şimdi onu endişelendirecek bir şeyler düşünmeliyiz.
  • 41:05 - 41:08
    Yanına yaklaşamazsın ki. Görür görmez ateş edecektir.
  • 41:08 - 41:11
    Silah, ormanda her şey demek değildir.
  • 41:11 - 41:15
    Aşağıdaki şu yan yatmış ağacı görüyor musun?
  • 41:15 - 41:23
    - Yanından geçtiğimiz mi? - Evet. Sana bir şey göstermek istiyorum.
  • 41:23 - 41:26
    Gördün mü? Destek veren şu dalı kesecek olursak...
  • 41:26 - 41:28
    ...düşen ağaç mükemmel bir Malaya tuzağı haline gelecektir.
  • 41:28 - 41:30
    Malaya tuzağı mı? O nedir?
  • 41:30 - 41:33
    Yerlilerin kullandığı ölümcül bir mekanizma.
  • 41:33 - 41:35
    O deliyi durdurmaya yetecektir.
  • 41:35 - 41:37
    Sorun şu ki, hazırlaması bir kaç saat sürer.
  • 41:37 - 41:39
    Gece yarısına kadar peşimize düşmeyeceğini söylemişti.
  • 41:39 - 41:42
    Doğru. Yardım edersen, zamanımız olur.
  • 41:42 - 41:49
    Haydi. Bir kaç tane sağlam sarmaşık kesmeliyiz.
  • 41:49 - 41:52
    İşte. Neredeyse hazır.
  • 41:52 - 41:54
    Bileziğin, kravatımla birlikte iyi bir düğüm oluşturdu.
  • 41:54 - 41:58
    Bir saat kadar önce yola çıkmış olmalı.
  • 41:58 - 42:00
    Dikkat et! Tuzak halata dokunayım deme.
  • 42:00 - 42:02
    İki tonluk ağaç tepemize yıkılır.
  • 42:02 - 42:06
    - Ormandaki ağaçlar demir gibi ağırdır. - Bu gerçekten işe yarayacak mı?
  • 42:06 - 42:09
    Bundan canlı kurtulan bir yaratık bilmiyorum.
  • 42:09 - 42:12
    Bak şimdi. Tuzak halata dokunacak olursan...
  • 42:12 - 42:14
    ...buradaki mekanizmayı serbest bırakacak.
  • 42:14 - 42:18
    Bir kere harekete geçti mi, kütüklerin düşmesini hiçbir şey engelleyemez.
  • 42:18 - 42:24
    Altında kalan her şeyi parçalayıp öldürecektir.
  • 42:24 - 42:31
    Bak.
  • 42:31 - 42:50
    Biz hazırız. Bırakalım gelsin.
  • 42:50 - 43:54
    Bıçağı bana ver.
  • 43:54 - 43:56
    Dışarı çık Rainsford.
  • 43:56 - 43:58
    Neden uzatıyorsun?
  • 43:58 - 44:03
    Bu atışı kaçıracak değilim. Nasıl olduğunu anlamayacaksın bile.
  • 44:03 - 44:16
    Leopar avlamış hiç kimsenin bu tuzağa düşeceğini sanmıyorsun değil mi?
  • 44:16 - 44:20
    Pekala. Madem leopar olmayı seçiyorsun...
  • 44:20 - 44:41
    ...seni bir leopar gibi avlayacağım.
  • 44:41 - 45:08
    Bekle. Numara yapıyor olabilir.
  • 45:08 - 45:20
    Eve.
  • 45:20 - 45:22
    Neden gitti?
  • 45:22 - 45:25
    Bizimle oynuyor. Kedinin fareyle oynadığı gibi.
  • 45:25 - 45:27
    Ne demek istiyorsun?
  • 45:27 - 45:29
    Bizi leopar avlar gibi avlayacağını söyledi.
  • 45:29 - 45:31
    Bu, daha güçlü bir tüfek almaya gittiği anlamına geliyor.
  • 45:31 - 45:34
    Tüfek mi? Bob, buradan uzaklaşmalıyız!
  • 45:34 - 45:57
    - Koş, çabuk! - Eve, bekle.
  • 45:57 - 46:00
    - Hayır diyorum sana, hayır! - Durma! Hayır!
  • 46:00 - 46:02
    Bekle. İleride Puslu Çukur var.
  • 46:02 - 46:06
    - Puslu Çukur mu? - Diğerlerini yakaladığı bataklık.
  • 46:06 - 46:09
    O tarafa gidersek ona karşı üstünlük sağlayamayız.
  • 46:09 - 46:12
    - Ama kaçacak başka yer yok. - O da buna güveniyor.
  • 46:12 - 46:13
    Şafak sökene kadar iki saatimiz var.
  • 46:13 - 46:15
    Ayaklarımız yerine kafamızı kullanmalıyız.
  • 46:15 - 46:17
    Ama tüfeğini alacak.
  • 46:17 - 46:20
    Bizim de tuzağımız var. Bak.
  • 46:20 - 46:31
    Başımı döndürüyor.
  • 46:31 - 46:33
    Üzerini kapat.
  • 46:33 - 46:37
    Bay Zaroff buraya düştüğünde av hayatı sona ermiş olacak.
  • 46:37 - 48:28
    Çabuk. Biraz yaprak ve ot topla. Ben de dal keseceğim.
  • 48:28 - 48:34
    Evet. Çok iyi Rainsford. Çok iyi.
  • 48:34 - 48:37
    Henüz kazanmış değilsin.
  • 48:37 - 48:42
    Saatine bak.
  • 48:42 - 48:44
    Bakıyor musun?
  • 48:44 - 48:46
    Gün doğumuna daha yarım saat var.
  • 48:46 - 48:50
    Bataklık ya da değil, ondan bu kadar süre uzak durabiliriz.
  • 48:50 - 48:54
    Şüphesiz şu an şansımın az olduğunu düşünüyorsundur.
  • 48:54 - 48:58
    Sisten dolayı tüfeğim iş görmeyecek.
  • 48:58 - 53:13
    Bu engelin üstesinden gelirsem beni suçlayamazsın.
  • 53:13 - 57:16
    Köşeye sıkıştırdığım hayvanlar... Şimdi ne hissettiklerini anlıyorum.
  • 57:16 - 57:20
    Ahmet, Bayan Trowbridge...
  • 57:20 - 57:24
    Onu buraya getir.
  • 57:24 - 58:20
    Şimdi!
  • 58:20 - 58:32
    Sevgili Rainsford, seni tebrik ederim.
  • 58:32 - 58:36
    Beni alt ettin.
  • 58:36 - 58:38
    Daha değil.
  • 58:38 - 58:46
    Fakat elbette. Israr ediyorum.
  • 58:46 - 58:49
    Ama sen...
  • 58:49 - 58:51
    Yaralanmamışsın bile.
  • 58:51 - 58:54
    Beni değil köpeği vurdun.
  • 58:54 - 58:58
    Şansımı denedim ve onunla birlikte atladım.
  • 58:58 - 59:01
    Kurnazca bir numara Rainsford.
  • 59:01 - 59:06
    Yenilgiyi büyük bir keyifle kabul ediyorum.
  • 59:06 - 59:10
    İşte kayıkhanenin anahtarı.
  • 59:10 - 59:12
    Kapısı, Av Odası'nda.
  • 59:12 - 59:15
    Sen ve bayan Trowbridge hemen gidebilirsiniz.
  • 59:15 - 60:47
    Hayır!
  • 60:47 - 60:56
    Bob!
  • 60:56 - 61:00
    Eve!
  • 61:00 - 61:59
    Tekneye! Çabuk!
  • 61:59 - 62:15
    Mümkün değil.
  • 62:15 -
    çeviri:konor
Title:
The Most Dangerous Game: Joel McCrea, Fay Wray, Leslie Banks, Robert Armstrong (1932 Movie)
Description:

DVD: http://www.amazon.com/gp/product/0780022114/ref=as_li_tf_tl?ie=UTF8&tag=doc06-20&linkCode=as2&camp=217145&creative=399353&creativeASIN=0780022114 http://thefilmarchived.blogspot.com/

The Most Dangerous Game is a 1932 Pre-Code adaptation of the 1924 short story of the same name by Richard Connell, the first film version of that story. The plot concerns a big game hunter on an island who chooses to hunt humans for sport. The film stars Joel McCrea, Leslie Banks, and King Kong leads Fay Wray and Robert Armstrong, and was made by a team including Ernest B. Schoedsack and Merian C. Cooper, the co-directors of King Kong (1933).

Because it was so inexpensive to make, costing only $200,000, The Most Dangerous Game made more profit for RKO than the very expensive King Kong did.

Famous big game hunter and author Bob Rainsford (Joel McCrea) swims to a small, lush island, the sole survivor of a shipwreck. There, he becomes the guest of Russian Count Zaroff (Leslie Banks), a fellow hunting enthusiast. Zaroff remarks that Bob's misfortune is not uncommon; in fact, four people from the previous sinking are still staying with him: Eve Trowbridge (Fay Wray), her brother Martin (Robert Armstrong), and two sailors.

That night, Zaroff introduces Bob to the Trowbridges and reveals his obsession with hunting. During one of his hunts, a Cape buffalo inflicted a head wound on him. He eventually became bored of the sport, to his great consternation, until he discovered "the most dangerous game" on his island. Bob asks if he means tigers, but Zaroff denies it. Later, Eve shares her suspicions of Zaroff's intentions with the newcomer. The count took each sailor to see his trophy room, on different days, and both have mysteriously disappeared. She believes their host is responsible, but Bob is unconvinced.

Then Martin vanishes as well. In their search for him, Bob and Eve end up in Zaroff's trophy room, where they find a man's head mounted on the wall. Then, Zaroff and his men appear, carrying Martin's body. Zaroff expects Bob to view the matter like him and is gravely disappointed when Bob calls him a madman.

He decides that, as Bob refuses to be a fellow hunter, he must be the next prey. If Bob can stay alive until sunrise, Zaroff promises him and Eve their freedom. However, he has never lost the game of what he calls "outdoor chess". Eve decides to go with Bob.

Eventually, they are trapped by a waterfall. While Bob is being attacked by a hunting dog, Zaroff shoots, and the young man falls into the water. Zaroff takes Eve back to his fortress, to enjoy his prize. However, the dog was shot, not Bob. Bob fights first Zaroff, then his henchmen, killing them. As Bob and Eve speed away in a motor boat, a not-quite-dead Zaroff tries to shoot them, but he succumbs to his wounds and falls out of the window where below are his hunting dogs, it is assumed that the dogs kill him for good.

Cast (in credits order)

* Joel McCrea as Bob
* Fay Wray as Eve
* Robert Armstrong as Martin
* Leslie Banks as Zaroff
* Noble Johnson as Ivan
* Steve Clemente as Tartar
* William B. Davidson as Captain

Cast notes

* Buster Crabbe, who later played both Flash Gordon and Buck Rogers, has a small stunt part as a sailor who falls off the boat when it is sinking.
* Lon Chaney, Jr. reportedly has a part in the film, although this is unconfirmed.

The Richard Connell short story has been adapted for film a number of times, and its basic concept has been borrowed for numerous films and episodes of television series (Gilligan's Island, Lost in Space, Get Smart and Predators, among others).

The 1932 film was referenced in the plot of the 2007 David Fincher movie Zodiac. Jake Gyllenhaal's character recognizes quotes from the film in letters from the Zodiac Killer sent to the newspaper office where he works.

A loosely inspired remake is set to be filmed in 2011, based on real characters from Millbrook, New York. Written and Directed by Sean Flanagan.

more » « less
Video Language:
English
Duration:
01:02:34
Amara Bot added a translation

Turkish subtitles

Revisions