İlk izlenim sanatı — tasarımda ve hayatta
-
0:04 - 0:06Bla bla bla bla bla.
-
0:06 - 0:08Bla bla bla bla,
-
0:08 - 0:11bla bla, bla bla bla bla bla bla.
-
0:11 - 0:14Bla bla bla, bla.
-
0:15 - 0:17Bu da neydi böyle?
-
0:17 - 0:21Ne olduğunu bilmiyorsunuz
çünkü anlayamadınız. -
0:21 - 0:24Açık değildi.
-
0:25 - 0:28En azından ilgi çekici bir gizemi
olduğuna inandırmaya -
0:28 - 0:31yetecek şekilde
söylendiğini umuyorum. -
0:33 - 0:36Duruluk ya da gizem?
-
0:36 - 0:41Her günüm, bir grafik tasarımcı
olarak işim ve -
0:41 - 0:47bir New York'lu olarak günlük
yaşantım arasında denge kurmakla geçiyor. -
0:47 - 0:51İki unsur var ki bende
ciddi anlamda hayranlık uyandırıyor. -
0:51 - 0:53Bir örnek vereyim.
-
0:53 - 0:57Bunun ne olduğunu kaç kişi biliyor?
-
1:00 - 1:05Peki, şimdi kaç kişi bunun ne olduğunu biliyor?
-
1:06 - 1:12Dahi Charles M. Schultz'den
iki tane daha usta vuruşla beraber, -
1:12 - 1:15şimdi yedi usta vuruş görüyoruz.
-
1:15 - 1:1950 yılı aşkın süredir tek başlarına
-
1:19 - 1:22yüz milyonlarca hayranı kendine bağlayan
-
1:22 - 1:24bütün bir duygusal yaşamı oluşturuyorlar.
-
1:24 - 1:29Aslında bu Schulz'un çalışmaları
ve sanatıyla ilgili hazırladığım -
1:29 - 1:32bu sonbaharda piyasaya
çıkacak kitabın kapağı. -
1:32 - 1:34Kapağın tamamı bu.
-
1:34 - 1:39Kapakta başka bir tipografik
bilgi ya da görsel bilgi yok -
1:39 - 1:43ve kitabın adı da "Only What's Necessary"
(Sadece Gerektiği Kadar) -
1:43 - 1:49Bu algıladığım ve
yaptığım tasarımlarla ilgili -
1:49 - 1:55her gün verdiğim kararlara
dair bir çeşit sembol. -
1:56 - 1:57Duruluk.
-
1:57 - 1:59Duruluk sadede gelir.
-
1:59 - 2:03O lafını esirgemez, dürüsttür, samimidir.
-
2:04 - 2:07Kendimize bunu sormalıyız.
["Ne zaman duru olmalısın?"] -
2:07 - 2:13Böyle bir şey okuyabilsek
veya okuyamasak da -
2:13 - 2:16mutlaka duru olması gerekiyor.
-
2:16 - 2:18Değil mi?
-
2:21 - 2:27Kentsel duruluk için daha yakın tarihli,
çok sevdiğim bir örnek. -
2:27 - 2:32Çünkü her zaman geç kalmışımdır
ve her zaman acelem vardır. -
2:33 - 2:39Bir kaç yıl önce bu sayaçlar sokak
köşelerinde ortaya çıktığından beri -
2:39 - 2:44çok gerginim çünkü nihayet bir
arabanın altında kalmadan önce -
2:44 - 2:48yolu kaç saniyede
geçmem gerektiğini biliyorum. -
2:49 - 2:53Altı? Başarabilirim.
-
2:53 - 3:00Şimdi de yang'ın duruluğu için yin'e
bakalım ve bu da gizemdir. -
3:01 - 3:06Gizem tanımından dolayı daha karmaşıktır.
-
3:06 - 3:10Gizemin deşifre edilmesi gerekir
-
3:10 - 3:13ve eğer doğru yapılırsa
gerçekten (deşifre) edilmesini isteriz. -
3:13 - 3:14["Ne zaman gizemli olmalısın?"]
-
3:14 - 3:20II. Dünya Savaşı'nda Almanlar
bunu çözmeyi çok istediler -
3:20 - 3:23ancak başaramadılar.
-
3:23 - 3:26Bu, kendisine 20 yıldan fazladır
tasarım yaptığım -
3:26 - 3:31Haruki Murakami'nin romanı için
hazırladığım tasarımdan bir örnek. -
3:32 - 3:37Roman dört yakın arkadaşı
olan bir adamla ilgili. -
3:37 - 3:40(Arkadaşları) üniversitenin
birinci yılından sonra -
3:40 - 3:42aniden ve hiç bir açıklama yapmadan
-
3:42 - 3:46onunla olan tüm iletişimlerini
kesmiş ve bu adamı mahvetmiş. -
3:46 - 3:51Ayrıca arkadaşlarının her birinin adının
Japonca'da bir renkle bağlantısı var. -
3:51 - 3:56Yani bu Kırmızı bey, bu Mavi bey,
bu Beyaz bey ve bu da Siyah bey. -
3:57 - 4:01Tskuru Tazaki'nin adının
hiç bir renkle bağlantısı yok -
4:01 - 4:05bu yüzden onun takma adı Renksiz
ve eski arkadaşlıklarına baktığında -
4:05 - 4:08bir elin beş parmağı gibi
olduklarını hatırlıyor. -
4:08 - 4:12Bu yüzden ben de bunun bir
tür temsili özetini yapmış oldum -
4:12 - 4:16ancak hikayenin dış yüzeyinin
altında çok daha fazlası var. -
4:16 - 4:21ve bu kapağın yüzeyinin
altında da çok daha fazlası var. -
4:21 - 4:30Dört parmak hikaye için önemli olan
Tokyo metro sisteminde dört tren rayı. -
4:31 - 4:35Bir de aslında hikayenin devamında
(adamın) yapacağı gibi -
4:35 - 4:39diğer renklerle kesişen
renksiz metro hattını var. -
4:39 - 4:42Adam, ona neden böyle
davrandıklarını öğrenmek için -
4:42 - 4:44her biriyle bir araya gelecek.
-
4:44 - 4:51Bu da ofisteki masamda
duran üç boyutlu nihai ürün. -
4:51 - 4:57Umuyorum ki görüntüsünün
gizeminden büyülenip -
4:57 - 5:04neden böyle göründüğünü
netleştirmek ve onu deşifre etmek için -
5:04 - 5:07-kitabı- okumak isteyeceksiniz.
-
5:08 - 5:10["Görsel Anadil."]
-
5:10 - 5:14Bu daha bilindik olan bir gizemi
kullanmanın yolu. -
5:14 - 5:16Ne anlama geliyor?
-
5:16 - 5:19Bunu anlatıyor.
["Başka bir şeymiş gibi göster."] -
5:19 - 5:23Görsel anadil, bir şeyi normalde olması
gerekenden farklı bir şekilde gösterip -
5:23 - 5:28onu farklı algılamamızı
sağlamanın bir yolu. -
5:28 - 5:32Bu yaklaşımı David Sedaris'in makaleleri
olan bir kitaptan ele almak istiyorum -
5:32 - 5:35Şu an -kitabın- başlığı bu:
[İhtiyacınız Olabilecek Güzelliğin Tamamı] -
5:35 - 5:39Burada iddialı olan kısım, başlığın
aslında hiç bir anlam ifade etmemesi. -
5:39 - 5:43Kitaptaki hiç bir makaleyle
bağlantısı yok. -
5:43 - 5:48Bu -fikir- bir rüyasında yazarın
sevgilisinden gelmiş. -
5:48 - 5:54Çok teşekkürler. Genellikle tasarımlarımı
bir şekilde metinle bağlantılı şekilde -
5:54 - 5:58yapıyorum ancak
bunradaki tüm metin bu. -
5:58 - 6:02Yani elinizde aslında hiç bir anlama
gelmeyen gizemli bir başlığınız var. -
6:02 - 6:06Ben de şunu bulmaya çalışıyorum:
bir anlam ifade ediyor gibi gözüken -
6:06 - 6:11ama aslında etmeyen gizemli bir parça
yazıyı nerede görebilirim? -
6:11 - 6:15Beklendiği gibi, kısa bir süre sonra,
Çin yemeğinin ardından bir akşam, -
6:15 - 6:23bu elime geçti ve şöyle düşündüm
"idea-gasm!" (idea=fikir/orgasm=orgazm) -
6:23 - 6:27Her zaman şans kurabiyelerinin
komik ve gizemli mecazlarını sevmişimdir. -
6:27 - 6:30Bunun ziyadesiyle derin
bir anlamı var gibi gözüküyor -
6:30 - 6:33ama üzerilerine ciddi ciddi
düşünürseniz -eğer onları düşünüyorsanız- -
6:33 - 6:36aslında bir anlamları yok.
-
6:36 - 6:39Bunda "Hemen hemen hiç kimse
geleceği umursamayarak -
6:39 - 6:42ne kadar kazanıldığını bilmiyor." yazıyor.
-
6:42 - 6:45Teşekkürler.
-
6:45 - 6:51Bu görsel anadili alıp
Mr. Sedaris'e uygulayabiliriz. -
6:51 - 6:57Fal kurabiyelerinin fallarının nasıl
göründüğünü o kadar iyi biliyoruz ki -
6:57 - 6:59kurabiye parçalarına bile gerek kalmıyor.
-
6:59 - 7:04Bu garip şeyi görüyor,
David Sedaris'i sevdiğimizi biliyoruz ve -
7:04 - 7:07güzel zaman geçireceğimizi umuyoruz.
-
7:08 - 7:12["Sahtekar" David Rakoff'tan Denemeler]
David Rakoff harika bir yazardı. -
7:12 - 7:15İlk kitabına "sahtekar" ismini verdi
-
7:15 - 7:20çünkü dergiler tarafından yapmaya
uygun olmadığı görevlere gönderiliyordu. -
7:21 - 7:23Kendisi sıska ufak tefek
şehirli bir erkek ve -
7:23 - 7:27GQ dergisi onu Colorado Nehri'nde
white-water raftingi yaparken -
7:27 - 7:30hayatta kalıp kalamayacağını
görmek için göndermiş. -
7:31 - 7:35O da bunun hakkında yazmış
ama sahtekar gibi hissetmiş -
7:35 - 7:37ve kendisini yanlış
ifade ettiğini düşünmüş. -
7:37 - 7:42Bu yüzden ben de kitabın kapağı
kendisini yanlış ifade etsin ve -
7:42 - 7:47okuyucunun da buna olan tepkisini
bir şekilde göstermek istedim -
7:47 - 7:50Bu da beni grafitiye yönlendirdi.
-
7:50 - 7:52Grafiti beni büyülüyor.
-
7:52 - 7:55Sanıyorum şehirde
yaşayan herkes grafitiyle -
7:55 - 7:59ve onun her türlü
şekliyle sürekli karşılaşıyor -
7:59 - 8:04Bu Lower East Side'de çektiğim,
bir kaldırımın üzerindeki -
8:04 - 8:07çılgınca karalanmış trafonun resmi.
-
8:07 - 8:13Buna baktığınızda
"Hoş bir şehir sevgisi." -
8:13 - 8:17veya "Malın illegal kötüye kullanımı."
diye düşünebilirsiniz. -
8:17 - 8:20Sanırım hepimizin anlaşabileceği
tek şey -
8:20 - 8:23bunu okuyamıyor olmanız.
-
8:23 - 8:26Değil mi? Burada net bir mesaj yok?
-
8:26 - 8:32Bu da editoryal grafiti dediğim ve
-
8:32 - 8:35daha da ilginç bulduğum başka bir grafiti.
-
8:35 - 8:39Geçen yıl metroda çektiğim bir resim.
-
8:39 - 8:42Bazen sekse dayalı ve aptalca
çok fazla şey görüyorsunuz -
8:42 - 8:44ama bence bu ilgi çekici.
-
8:44 - 8:50Bu üzerinde rah-rah Airbnb
yazan bir poster ve -
8:50 - 8:53birisi keçeli kalemi alıp
-
8:53 - 8:56ona dair fikrine göre
göre tekrar düzenlemiş. -
8:56 - 8:59Benim ilgimi çekti.
-
8:59 - 9:03Bunu kitaba nasıl
uyarlayabiliriz diye düşündüm. -
9:03 - 9:08Kitabı bu kişiden aldım ve okudum.
Sonra düşündüm ki -
9:08 - 9:13bu kişi söylediği kişi değil
yani o bir sahtekar. -
9:13 - 9:17Elime bir keçeli kalem alıp,
-
9:17 - 9:20hayal kırıklığıyla kapağı
sadece karaladım. -
9:21 - 9:25Tasarım tamamdır.
-
9:26 - 9:30Onlar da aynen kabul etti!
-
9:30 - 9:32Yazar beğendi, yayıncı beğendi,
-
9:32 - 9:35ve kitap da dünyanın
karşısına böyle çıktı. -
9:35 - 9:39İnsanları metroda bu kitabı okurken,
-
9:39 - 9:42onunla etrafta gezerken falan görmek
gerçekten eğlenceliydi. -
9:42 - 9:46Hepsi çıldırmış gibi gözüküyorlardı.
-
9:49 - 9:53["James Ellroy'un romanı Perfidia"]
James Ellroy harika bir suç yazarı, -
9:53 - 9:55iyi bir dost ve onunla
yıllardır çalışıyorum. -
9:55 - 9:57Muhtemelen en çok "Cehennem Çiçeği" ve
-
9:57 - 10:00"Los Angeles Sırları"'nın
yazarı olarak biliniyor. -
10:00 - 10:05En son kitabı bu çok gizemli isme sahipti.
-
10:05 - 10:09Eminim ki bir çok kişi ne anlama geldiğini
biliyordur ama bir çoğu da bilmiyor. -
10:09 - 10:14Hikaye 1941 yılında Los Angeles'da
-
10:14 - 10:18bir cinayeti araştıran
Japon-Amerikan detektifle ilgili. -
10:18 - 10:20Sonra "Pearl Harbor" -saldırısı-
gerçekleşiyor. -
10:20 - 10:23Böylece hayatı yeterince zor değilmiş gibi
-
10:23 - 10:28ırk ilişkileri üzerinde
baskı da iyice artıyor. -
10:28 - 10:32Ardından Japon-Amerika
gözaltı kampları hızla oluşturuluyor -
10:32 - 10:35ve tüm bu yüksek gerilim ve
korkunç olaylara rağmen -
10:35 - 10:39o halen cinayeti çözmeye çalışıyor.
-
10:39 - 10:45Bunu ilk başta genel anlamıyla
ele aldım. -
10:45 - 10:49Yani şöyle; Pearl Harbo'u alıp
Los Angeles'ın üzerine ekleyecektik. -
10:49 - 10:56Şehrin ufkunda böyle kıyamet
gibi bir gün doğumu yapacaktık. -
10:56 - 11:01Bu Pearl Harbor'un Los Angeles üzerine
eklenmesiyle oluşan resmi. -
11:01 - 11:04Baş editörüm dedi ki
-
11:04 - 11:10"Evet ilginç olmuş ama bence daha
iyisini ve daha sadesini yapabilirsin." -
11:10 - 11:15Böylece sıkça yaptığım
gibi çizim masama geri döndüm -
11:15 - 11:19ama etrafımdakilerin de
farkındaydım aynı zamanda. -
11:19 - 11:23Midtown'da yüksek bir binada çalışıyorum
-
11:23 - 11:26ve her akşam ofisten ayrılmadan önce
-
11:26 - 11:29dışarı çıkmak için bu
butona basmam gerekiyor ki -
11:29 - 11:32böylece büyük ağır cam kapılar
açılsın ve asansöre binebileyim. -
11:32 - 11:36Bir gece birden bire
-
11:36 - 11:41buna baktım ve onu daha önce hiç
fark etmediğim bir şekilde gördüm. -
11:41 - 11:44Büyük kırmızı daire; tehlike.
-
11:46 - 11:51Bunu zilyon kere yaptığım
çok bariz diye düşündüm. -
11:51 - 11:53Google resim taraması yaptım.
-
11:53 - 11:57Buna benzeyen başka
bir kitap kapağı bulamadım. -
11:57 - 11:59Bu da sorunu çözmüş oluyordu.
-
11:59 - 12:02Grafiksel olarak daha ilginç ve
-
12:02 - 12:06L.A. ve Amerika'nın üzerine belli
bir çeşit güneşin doğuşu fikrine göre -
12:06 - 12:11daha büyük bir gerilim oluşturuyor.
-
12:12 - 12:15["Mary Roach'dan Yutkunmak,
İnsan sindirim sistemine bir yolculuk."] -
12:15 - 12:19Mary Roach potansiyel olarak
olağan bilimsel konuları alıp -
12:19 - 12:23olağanın dışına çıkartıp çok eğlenceli
hale getiren inanılmaz bir yazar. -
12:24 - 12:25Bu durumda,
-
12:25 - 12:28kitap insanların
sindirim sistemiyle ilgili. -
12:28 - 12:33Kitabın kapağının ne olacağını
düşünmeye çalışıyordum. -
12:34 - 12:38Bu bir otoportre.
-
12:38 - 12:46Her sabah ilaç dolabının aynasından
dilim siyah mı diye kendime bakıyorum. -
12:47 - 12:50Eğer değilse gitmeye hazırım demektir.
-
12:55 - 12:58Hepinize bunu yapmanızı öneririm.
-
12:58 - 13:02Bunun aynı zamanda bir başlangıcımız
olduğunu düşünmeye başladım. -
13:02 - 13:05Değil mi? Sindirim sistemimizin içine.
-
13:06 - 13:10Hepimizin insan ağzı fotoğraflarının,
en azından bunu baz alırsak, -
13:10 - 13:15rahatsız edici olduğundan hem
fikir olduğumuzu düşünüyorum. -
13:16 - 13:20O zaman kapağı şu şekilde tamamlamalıydım;
-
13:20 - 13:22çok daha hoşa gidecek şekilde olmalı
-
13:22 - 13:27ve bize sindirim sistemine en iyi
yaklaşımın bu uçtan -
13:27 - 13:30olduğunu hatırlatmalıydı.
-
13:32 - 13:35Cümlemi tamamlamama bile
gerek kalmadı. Peki o zaman. -
13:36 - 13:37["Gereksiz gizem"]
-
13:37 - 13:41Duruluk ve gizem birbirine
karışırsa ne olur? -
13:42 - 13:43Yani bunu hep görürsek.
-
13:43 - 13:46Buna gereksiz gizem diyorum.
-
13:46 - 13:49Metroya iniyorum -metroyu çok kullanırım-
-
13:49 - 13:53ve bu kağıt bir kirişe bantlanmış.
-
13:55 - 13:58Şunu düşünüyorum "Eyvah"
-
13:58 - 14:02Metro gelmek üzere ve bunun
ne anlama geldiğini anlamaya çalışıyorum, -
14:02 - 14:05yani çok teşekkürler.
-
14:05 - 14:09Problemin bir kısmı bilgiyi faydalı
olacağını düşündükleri bir şekilde -
14:09 - 14:12bölümlere ayırmışlar ama
açıkçası hiç de öyle olmamış. -
14:12 - 14:16Bu ihtiyacımız olmayan bir gizem.
-
14:16 - 14:22İhtiyacımız olan faydalı bir duruluk.
Sırf eğlence için bunu tekrar düzenledim. -
14:24 - 14:26Aynı elementler kullanılarak yapıldı.
-
14:29 - 14:30Teşekkürler.
-
14:30 - 14:34Halen MTA'dan telefon bekliyorum.
(MTA: Metropolitan toplu taşıma müdürlüğü) -
14:34 - 14:38Onların kullandığından daha çok
renk bile kullanmadım aslında. -
14:38 - 14:414 ve 5'i yeşil yapma
zahmetine bile katlanmamışlar. -
14:41 - 14:44Ah bu ahmaklar.
-
14:45 - 14:48Öncelikle bir servis değişikliği
olduğunu görüyoruz. -
14:48 - 14:52Sonrada başı, ortası ve sonu
olan iki düzgün cümleyle -
14:52 - 14:56bu değişikliğin ne olduğunu
ve nasıl olacağını anlatıyor. -
14:56 - 15:00Çıldırmış olmalıyım!
-
15:02 - 15:04["Gerekli Gizem"]
Pekala -
15:04 - 15:10Sevdiğim gizemden bir parça;
-
15:10 - 15:11ambalajlama.
-
15:11 - 15:17Bu, bana göre tam bir sanat eseri olan,
Turner Duckworth tarafından -
15:17 - 15:20tekrar tasarlanmış olan diyet kola kutusu.
-
15:20 - 15:24Bu bir sanat eseri. Çok güzel.
-
15:24 - 15:27Bir tasarımcı olarak beni bu
kadar mutlu eden yanı ise -
15:27 - 15:31diyet kolanın görsel anadilini;
-
15:31 - 15:35yazı karakterini, renklerini,
gümüş arka planını, -
15:35 - 15:40alıp bunu en önemli kısımları
kalana kadar eksiltmesi. -
15:40 - 15:43Charlie Brown'un yüzüne
geri dönmek gibi yani. -
15:43 - 15:47Bunun ne olduğunu bildiklerine
dair sadece yeterli olan bilgiyi verirken -
15:47 - 15:50bununla ilgili zaten bildikleri
bilgileri kullanmalarının -
15:50 - 15:52hakkını nasıl teslim ederiz, demek gibi.
-
15:52 - 15:56Harika gözüküyor.
Bir şarküteriye gireceksiniz -
15:56 - 16:01ve bunu birden bire rafta
göreceksiniz. Muhteşem. -
16:01 - 16:04Bu da bir sonrakini hazırlıyor.
-
16:04 - 16:08["Gereksiz Duruluk"]
Bana göre şarküterideki bir çok şey. -
16:09 - 16:12Tamam metroya tekrar inelim,
-
16:12 - 16:14bu ambalaj piyasaya çıktıktan sonra
-
16:14 - 16:16bu fotoğrafları çekmiştim.
-
16:16 - 16:19Times Meydanı metro istasyonu:
-
16:19 - 16:24Coca-Cola tüm bu şeyi reklam için
satın almış. Tamam mı? -
16:24 - 16:28Bazılarınız bunun
sonunu biliyordur belki. -
16:30 - 16:33"Sırtındaki kıyafetler, cebindeki paralar
-
16:33 - 16:36ve gözlerin ödüle
dikili New York'a geldin. -
16:36 - 16:39Kola'ya hazırsın."
(Coke'un uyuşturucu anlamı da var.) -
16:45 - 16:48"MBA'inle, temiz bir takım
(MBA:İşletme yüksek lisans programı) -
16:48 - 16:50ve sert bir tokalaşmayla
New York'a geldin. -
16:50 - 16:53Kola'ya hazırsın."
-
16:54 - 16:56Bunlar gerçek!
-
16:58 - 17:02Yoda moduna geçmek dışında
-
17:02 - 17:06kolonlar bile unutulmamış.
-
17:08 - 17:11"Hazırsın kola'ya."
-
17:11 - 17:14["Özür dilerim, NEYE hazırım??"]
-
17:14 - 17:18Bu kampanya çok yanlış bir adımdı.
-
17:18 - 17:22Tüketici nazarında geri teptiği ve
internetteki her türlü kötüleyici -
17:22 - 17:27parodilerinden dolayı
kampanya aniden durduruldu. -
17:29 - 17:34Ayrıca "You're on"un yanındaki
benek bir nokta değil, ticari markası. -
17:35 - 17:36Çok teşekkürler gerçekten.
-
17:36 - 17:40Son derece gizemli bir güzelliği olan ve
neredeyse kusursuz bu ambalajın yanında -
17:40 - 17:46dayanılmaz derecede
yanlış bir mesaj kullanabilmeleri, -
17:46 - 17:51bence çok garipti.
-
17:51 - 17:54Akıl almazdı.
-
17:54 - 18:00Umarım işimde; duruluk ve gizemin
-
18:00 - 18:04kullanımının iç yüzünü,
-
18:04 - 18:09hayatınızda nasıl daha duru ya da
-
18:09 - 18:13biraz daha gizemli olabileceğinizi,
-
18:13 - 18:16yani gerektiğinden fazla şey
paylaşmamayı anlatabilmişimdir. -
18:19 - 18:24Bu konuşmadan size tek
bir şey bırakacaksam -
18:24 - 18:26umarım o şu olur:
-
18:26 - 18:29Blih blih blih blah. Blah blah blih blih.
["'Bunu Yargıla,' Chip Kidd"] -
18:29 - 18:32Blih blih blah blah blah.
Blah blah blah. -
18:32 - 18:34Blah blah.
- Title:
- İlk izlenim sanatı — tasarımda ve hayatta
- Speaker:
- Chip Kidd
- Description:
-
Kitap tasarımcısı Chip Kidd bir şeyleri ilk görüşte ne sıklıkla yargıladığımız çok iyi biliyor. Bu komik, hızlı konuşmada tasarımcıların ilk iletişimi kurmak için kullandıkları iki tekniği -netlik ve gizem- açıklıyor. Bunların ne zaman, neden ve nasıl işlediklerini anlatıyor. Güzel, işe yarar tasarımları kutluyor, daha başarısız çalışmaları iğneliyor ve kendi ikonik kitap kapağı tasarımlarından bazılarının ardındaki düşünce sürecini paylaşıyor.
- Video Language:
- English
- Team:
- closed TED
- Project:
- TEDTalks
- Duration:
- 18:57
Meric Aydonat approved Turkish subtitles for The art of first impressions -- in design and life | ||
Onur ŞAHİN accepted Turkish subtitles for The art of first impressions -- in design and life | ||
Onur ŞAHİN edited Turkish subtitles for The art of first impressions -- in design and life | ||
Onur ŞAHİN edited Turkish subtitles for The art of first impressions -- in design and life | ||
Onur ŞAHİN edited Turkish subtitles for The art of first impressions -- in design and life | ||
Onur ŞAHİN edited Turkish subtitles for The art of first impressions -- in design and life | ||
Onur ŞAHİN edited Turkish subtitles for The art of first impressions -- in design and life | ||
Ayşenur Ahsen edited Turkish subtitles for The art of first impressions -- in design and life |