Return to Video

Rodney Brooks: Robotlara neden ihtiyaç duyuyoruz?

  • 0:01 - 0:02
    Arthur C. Clarke,
  • 0:02 - 0:05
    1950'lerden ünlü bilimkurgu yazarı
  • 0:05 - 0:09
    der ki, ''Bizler teknolojinin kısa vadeli etkilerini gözümüzde büyütürken,
  • 0:09 - 0:12
    uzun vadeli etkilerini hafife alıyoruz.''
  • 0:12 - 0:14
    Bana göre bizi korkutan kısım,
  • 0:14 - 0:19
    biraz da yapay zeka ve robotların bazı iş alanlarında insanların yerini alacak olmasıyla alakalı.
  • 0:19 - 0:21
    Yani, kısa vadede teknolojiden beklentimiz oldukça yüksek.
  • 0:21 - 0:27
    Fakat, uzun vadede teknolojinin gerekli seviyede gelişip gelişmeyeceği de ayrı bir muamma.
  • 0:27 - 0:33
    Çünkü gelecekte toplumsal istatikler bizi yapılacak çok sayıda işle baş başa bırakacakken
  • 0:33 - 0:38
    toplumumuz da çelik robotların omuzları üzerinde yapılanacak.
  • 0:38 - 0:41
    Beni korkutan, yeterli sayıda robotumuzun olmaması ihtimali.
  • 0:41 - 0:45
    Fakat, teknolojinin gelişmesiyle insanların işlerini kaybetmesi fikri uzun zamandır akılları meşgul etmekte.
  • 0:45 - 0:49
    1957'ye dönelim. Bir Spencer Tracy, Katherine Hepburn filmi vardı,
  • 0:49 - 0:51
    nasıl bittiğini hatırlarsınız.
  • 0:51 - 0:55
    Spencer Tracy, kütüphane görevlilerine yardımcı olmak amacıyla
  • 0:55 - 0:57
    birden fazla sistemi idare edebileceği bir bilgisayar getiriyordu.
  • 0:57 - 1:00
    Kütüphane görevlileri, idari işlerin yürütülmesi amacıyla
  • 1:00 - 1:04
    ''Noel Baba'nın geyiklerinin adları nedir?''
  • 1:04 - 1:05
    gibi sorulara cevap verirlerdi.
  • 1:05 - 1:08
    Ve bu ana bilgisayar, görevlilere bu konuda yardımcı olacaktı.
  • 1:08 - 1:12
    Tabi ki 1957'den bir ana bilgisayar bu tarz işler için pek kullanılmadı.
  • 1:12 - 1:15
    Görevliler bu bilgisayar yüzünden işlerini kaybetmekten oldukça endişeliydiler
  • 1:15 - 1:17
    fakat olaylar böyle gelişmedi.
  • 1:17 - 1:22
    Kütüphane görevlileri için uygun iş sayısı 1957'den sonra oldukça arttı.
  • 1:22 - 1:25
    Bu artış, İnternet'in kullanılmaya başlanmasıyla da son bulmadı.
  • 1:25 - 1:28
    Kütüphane görevlilerini bitiren,
  • 1:28 - 1:30
    web ve arama motorlarının ortaya çıkışı oldu.
  • 1:30 - 1:34
    Ve eminim ki 1957'de yaşamış herkes
  • 1:34 - 1:39
    bugün ellerimizde ve ceplerimizde bulunan teknolojinin seviyesini kesinlikle küçümsemişlerdi.
  • 1:39 - 1:45
    Şimdiyse ''Noel Baba'nın geyiklerinin adları nedir?'' sorusuna hemen cevap alabilir
  • 1:45 - 1:47
    ya da dilediğimizi sorabiliriz.
  • 1:47 - 1:52
    Bu arada, kütüphane görevlilerinin maaşları,
  • 1:52 - 1:55
    o dönem Amerika Birleşik Devletleri'ndeki diğer işlerin maaşlarından hızlıca yükselmekteydi
  • 1:55 - 1:59
    çünkü onlar bilgisayarlarla adeta iş ortağı olmuşlardı.
  • 1:59 - 2:02
    Bilgisayarlar rahatlıkla kullanabileceğimiz araç-gereçlere dönüştüler
  • 2:02 - 2:04
    ve kazandıkları birçok işlevle o dönemde daha etkili hale geldiler.
  • 2:04 - 2:06
    Aynı durum ofislerde de kendini göstermişti.
  • 2:06 - 2:08
    Önceleri, insanlar devasa, kalın defterler kullanıyorlardı.
  • 2:08 - 2:10
    Üzerinde çizelgeler ve tablolar bulunan bu sayfalardaki her bilgi
  • 2:10 - 2:13
    elle hesaplanmaktaydı.
  • 2:13 - 2:15
    Fakat ilginç bir gelişme oldu.
  • 2:15 - 2:17
    1980 civarındaki kişisel bilgisayar devrimiyle,
  • 2:17 - 2:22
    ofis çalışanları için tablolama programları geliştirildi.
  • 2:22 - 2:24
    Bu programlar çalışanların yerini almıyordu,
  • 2:24 - 2:28
    aksine, çalışanlara yazılımcı statüsü kazandırarak iş kapasitelerini arttırıyordu.
  • 2:28 - 2:31
    Yani, ofis çalışanları artık ''tablolama programı yazılımcısı'' olmuşlardı.
  • 2:31 - 2:33
    Dolayısıyla, kapasiteleri ve yetenekleri de bu doğrultuda gelişmiş oldu.
  • 2:33 - 2:36
    Bundan böyle, günlük hesaplamalarla uğraşmak zorunda değillerdi
  • 2:36 - 2:39
    fakat yapabilecekleri çok daha fazla şey vardı.
  • 2:39 - 2:42
    Bugün, robotları hayatımıza dahil etmiş durumdayız.
  • 2:42 - 2:45
    Sol tarafta iRobot'tan PackBot'u görüyoruz.
  • 2:45 - 2:48
    Askerler Irak ve Afganistan'da bombalarla karşılaştığında,
  • 2:48 - 2:52
    bombanın kendisiyle haşır neşir olmak yerine
  • 2:52 - 2:54
    -2002'ye kadar yaptıkları gibi-
  • 2:54 - 2:56
    bundan böyle bu iş için robotları kullanıyorlar.
  • 2:56 - 2:58
    Yani robot tehlikeli işleri üzerine alıyor.
  • 2:58 - 3:03
    Sağ tarafta ise Pittsburgh'ta yapılanmış Aethon adlı bir şirketten gelen TUG'lar var
  • 3:03 - 3:05
    Amerika Birleşik Devletleri'ndeki yüzlerce hastanede görev alıyorlar.
  • 3:05 - 3:08
    Kirli çamaşırların yıkanmasında,
  • 3:08 - 3:09
    Bulaşıkların yıkanması ve mutfağa yerleştirilmesinde,
  • 3:09 - 3:12
    eczaneden çeşitli ilaçların tedarik edilmesinde görev alıyorlar.
  • 3:12 - 3:14
    Ayrıca hemşirelerin ve diğer görevlilerin
  • 3:14 - 3:18
    daha az önem arz eden gündelik işlerle uğraşmak yerine
  • 3:18 - 3:20
    hastalarla daha iyi ilgilenmelerine olanak sağlıyorlar.
  • 3:20 - 3:25
    Aslında baktığımıza, robotlar yardım için hazır ve nazırlar.
  • 3:25 - 3:30
    Fakat iş fabrika robotlarına geldiğinde, insanlar daha temkinli yaklaşıyor.
  • 3:30 - 3:34
    Çünkü bu robotların etrafta olması ''tehlikeli'' bulunuyor.
  • 3:34 - 3:39
    Bu robotları programlamak için, altı boyutlu vektörler ve kuaterniyonlar hakkında bilgi sahibi olmak gerekiyor.
  • 3:39 - 3:42
    ve sıradan insanların bunu gerçekleştirebilmesi mümkün değil.
  • 3:42 - 3:45
    Bu tip bir teknolojinin işleyiş tarzını yanlış buluyorum.
  • 3:45 - 3:48
    Geliştirilen cihazın, çalışanın yerini almasına neden oluyor.
  • 3:48 - 3:52
    Ve bence asıl yoğunlaşmamız gereken teknoloji,
  • 3:52 - 3:54
    sıradan insanların da kontrol edebileceği teknolojiler olmalı.
  • 3:54 - 3:57
    Bugün size Baxter'dan bahsetmek istiyorum, bahsettiğimiz gibi
  • 3:57 - 4:02
    Baxter, endüstriyel anlamda, sıradan bir insanın
  • 4:02 - 4:06
    iletişim kurabileceği ilk robotlardan.
  • 4:06 - 4:07
    Evet, Baxter burada.
  • 4:07 - 4:10
    ve Chris Harbert, Rethink Robotics'ten.
  • 4:10 - 4:12
    Orada gördüğünüz bir çeşit yük taşıyıcı.
  • 4:12 - 4:15
    ve eğer ışıklandırma çok güçlü olmasaydı,
  • 4:15 - 4:19
    İşte orada. Objeyi kavrıyor ve taşıyor,
  • 4:19 - 4:22
    buraya doğru getirecek ve yerine koyacak.
  • 4:22 - 4:25
    Sonrasında geri dönecek ve başka bir objeye ulaşacak.
  • 4:25 - 4:29
    İlginç olan, Baxter'ın birtakım sağduyuya sahip olması.
  • 4:29 - 4:31
    Bu arada, gözleriyle alakalı neler oluyor dersiniz?
  • 4:31 - 4:32
    Orada, ekranın üzerinde gözlere dikkat edelim.
  • 4:32 - 4:35
    Robot nereye doğru hareket ederse, gözlerin takip ettiğini görüyoruz.
  • 4:35 - 4:37
    Böylece, robotla etkileşim kurmaya çalışan bir insan,
  • 4:37 - 4:41
    robotun nereye ulaşmaya çalıştığını anlayabiliyor ve herhangi bir sürprizle karşılaşmıyor.
  • 4:41 - 4:43
    Chris, objeyi roboton elinden alıyor,
  • 4:43 - 4:46
    ve Baxter, elinden alınan objeyi yerine koymaya çalışmıyor.
  • 4:46 - 4:48
    Geri dönüyor ve başka bir tane alması gerektiğini fark ediyor.
  • 4:48 - 4:51
    Etrafındaki objeleri algılayarak gidiyor ve objeyi kavrıyor.
  • 4:51 - 4:53
    Baxter, etkileşim kurmak için güvenli bir robot.
  • 4:53 - 4:56
    Bütün bunları mevcut bir endüstriyel robotla yapmak isteyeceğinizi sanmıyorum.
  • 4:56 - 4:58
    Fakat Baxter hiç de zarar verecek gibi durmuyor.
  • 4:58 - 5:02
    Etkiyi ve kuvveti hissederek, Chris'in orada olduğunu algılıyor
  • 5:02 - 5:05
    ve onu zorlayacak veya yaralayacak hareketlerde bulunmuyor.
  • 5:05 - 5:08
    Bana göre, Baxter'le alakalı en ilginç ayrıntı, kullanıcı arayüzü.
  • 5:08 - 5:11
    Şimdi Chris, diğer kolu eline alacak.
  • 5:11 - 5:17
    Chris kolu eline aldığında, Baxter yerçekimi denkleştirme moduna giriyor
  • 5:17 - 5:19
    ve ekranda birtakım grafikler görüyoruz.
  • 5:19 - 5:23
    Ekranın sol tarafında sağ kolla alakalı simgeler görebilirsiniz.
  • 5:23 - 5:26
    Eline bir şey alacak ve buraya geri getirecek
  • 5:26 - 5:31
    düğmeye basıp, elindekini bırakmasını sağlayabiliriz.
  • 5:31 - 5:36
    Ve robot fark ediyor ki, ''Chris objeyi elimden bırakmamı istiyor.''
  • 5:36 - 5:37
    Oraya küçük bir simge yerleştiriyor.
  • 5:37 - 5:43
    Buraya doğru geliyor ve sıkıca kavramak için parmaklarını bir araya getiriyor.
  • 5:43 - 5:47
    ve robot objeyi eline alması gerektiği anlamını çıkarıyor.
  • 5:47 - 5:49
    ve yeşil simgeyi görüyoruz.
  • 5:49 - 5:54
    Robotun objeyi nereden alması gerektiği ve taşıyacağı alan planlanıyor,
  • 5:54 - 5:59
    Etrafta geziniyor ve robot bunun alan belirleme için olduğunu fark ediyor.
  • 5:59 - 6:01
    ve bunu menüden seçmek zorunda değil.
  • 6:01 - 6:04
    Şimdi, biz konuşmaya devam ederken, robot objenin
  • 6:04 - 6:06
    görselliği hakkında alıştırmaya başlayacak.
  • 6:06 - 6:08
    Hazır devam ediyorken,
  • 6:08 - 6:10
    Fabrikalarda işler nasıl yürütülüyor, anlatmak istiyorum.
  • 6:10 - 6:11
    Nakliyesini gerçekleştirdiğimiz bu robotlar
  • 6:11 - 6:13
    ülkenin her yanındaki fabrikalara gidiyorlar.
  • 6:13 - 6:14
    Bu, Mildred.
  • 6:14 - 6:16
    Mildred Connecticut'ta bir fabrika işçisi.
  • 6:16 - 6:18
    Geçtiğimiz 20 yıl boyunca burada çalışmış.
  • 6:18 - 6:21
    Bir saat sonra, hayatında ilk defa bir endüstriyel robot görüyor.
  • 6:21 - 6:25
    Bu robotu fabrikada birtakım işleri tamamlaması için programlamak zorunda.
  • 6:25 - 6:27
    ve robotlardan gerçekten hoşlandığına karar veriyor.
  • 6:27 - 6:32
    Ve programlaması gereken, daha önce yaptıklarıyla aynı görevler.
  • 6:32 - 6:33
    Şimdi, tüm bunlar için bir robotu var.
  • 6:33 - 6:36
    İnsanlarla konuşmak için fabrikalara ilk gittiğimizde,
  • 6:36 - 6:39
    robotlarla nasıl daha iyi etkileşim kurulacağını sorduk fakat
  • 6:39 - 6:40
    sorduğumuz sorulardan biri de
  • 6:40 - 6:43
    ''Çocuğunuzun bir fabrikada çalışmasını ister miydiniz?'' idi.
  • 6:43 - 6:47
    Cevap genellikle ''Hayır, çocuğum için daha iyi bir iş isterim.'' oldu.
  • 6:47 - 6:51
    Sonuç olarak, Amerika Birleşik Devletleri civarında
  • 6:51 - 6:52
    Mildred tipik bir fabrika işçisi.
  • 6:52 - 6:55
    Gün geçtikçe yaşlanıyor ve yaşlanıyorlar.
  • 6:55 - 6:57
    Fabrikalarda çalışmak için istekli pek fazla genç olduğu söylenemez.
  • 6:57 - 7:01
    ve görevleri daha zahmetli bir hal aldıkça,
  • 7:01 - 7:04
    onlara yardım alacakları araç-gereçler sağlamalıyız
  • 7:04 - 7:05
    ki onlar da çözümün bir parçası olabilsinler.
  • 7:05 - 7:10
    İşlerine devam edebilsinler ve biz de üretime devam edebilelim.
  • 7:10 - 7:14
    Bakış açımıza göre, sıradan bir işçi olan Mildred,
  • 7:14 - 7:17
    şimdi bir ''robot eğitmeni''
  • 7:17 - 7:18
    Mildred, kapasitesini arttırdı
  • 7:18 - 7:23
    tıpkı 1980'lerdeki ofis çalışanlarının yaptığı gibi.
  • 7:23 - 7:27
    Onlara verdiğimiz, yıllarca çalışıp emek harcayarak kullanımını öğrenebilecekleri aletler değil.
  • 7:27 - 7:31
    Nasıl idare edileceğini birkaç dakika içinde öğrenebilcekleri aletlerden bahsediyoruz.
  • 7:31 - 7:35
    Önlenebilir fakat bir yandan da kaçınılmaz olan iki zorlayıcı etken söz konusu,
  • 7:35 - 7:38
    iklim değişikliği ve nüfus artışı.
  • 7:38 - 7:40
    Toplumsal istatistiklerdeki değişiklikler dünyayı oldukça etkileyecek.
  • 7:40 - 7:44
    İşte henüz çalışma yaşında olan yetişkinlerin yüzdesi,
  • 7:44 - 7:46
    bu oranda geçtiğimiz 40 yıl boyunca belli belirsiz bir azalma görüldü
  • 7:46 - 7:50
    fakat önümüzdeki 40 yılda, bu değişimin Çin'de bile dramatik bir hal alacağı aşikar.
  • 7:50 - 7:56
    Çalışabilir yaşta olan yetişkinlerin sayısı çarpıcı bir biçimde düşmekte.
  • 7:56 - 8:01
    Ve sonuçlar başka bir biçimde kendini gösteriyor. Emeklilik yaşındaki insanların sayısı hızla artmakta.
  • 8:01 - 8:05
    yani 46-64 kuşağının emeklilik dönemlerinden bahsediyoruz.
  • 8:05 - 8:08
    Bu demek oluyor ki, ileride daha az miktarda sosyal güvenlik desteğiyle, hizmetler için rekabet eden
  • 8:08 - 8:11
    daha çok sayıda insan olacak.
  • 8:11 - 8:15
    Bunun yanında, yaşlandıkça daha zayıf hale geliyor olmamız da yadsınamaz bir gerçek.
  • 8:15 - 8:17
    Bu durumda, daha önceden yapabildiklerimizi, yapamaz hale geliyoruz.
  • 8:17 - 8:21
    Hasta bakıcıların yaş dağılımını gösteren istatistiklere bakacak olursak,
  • 8:21 - 8:26
    gün geçtikçe yaşlandıklarını görüyoruz.
  • 8:26 - 8:28
    İstatiksel anlamda şu an olan bu.
  • 8:28 - 8:34
    ve bu insanların sayısı arttıkça, emeklilik yaşında veya üzerinde olan insanlar arttıkça,
  • 8:34 - 8:36
    onlara göz kulak olacak insanların sayısı azalmakta.
  • 8:36 - 8:38
    Benim fikrim, bize yardımcı olacak robotlara sahip olma yönünde.
  • 8:38 - 8:41
    Robotların refakatçi olmasından değil,
  • 8:41 - 8:45
    bizlerin normalde yapabileceğimiz işlerde görev almalarından bahsediyorum.
  • 8:45 - 8:46
    Çünkü bu işlerin yürütülmesi, yaşlandıkça daha da zor hale geliyor.
  • 8:46 - 8:49
    Arabadan market poşetlerini merdivenden çıkarak mutfağa taşıma gibi
  • 8:49 - 8:52
    hatta, bizler yaşlandıkça
  • 8:52 - 8:55
    diğer insanları ziyaret edebilmemiz için arabalarımızı sürebilirler.
  • 8:55 - 9:01
    Bir diğer nokta ise, robotların insanlar yaşlandıkça bir itibar kazanmalarına ön ayak olabileceği.
  • 9:01 - 9:05
    Çünkü robotlar üzerinde hakimiyet kurabilirler.
  • 9:05 - 9:08
    Böylece zaten nadir bulunan yardımcılara bel bağlamak zorunda kalmazlar.
  • 9:08 - 9:15
    Yani, bu uğurda daha fazla zaman harcanması gerektiğini düşünmekteyim.
  • 9:15 - 9:17
    Baxter gibi robotlar üzerinde
  • 9:17 - 9:24
    ve günlük hayatımızda Baxter gibi robotlardan yardım alma konusunda.
  • 9:24 - 9:26
    Baxter burada ve onu görüyorsunuz.
  • 9:26 - 9:31
    Hepimiz önümüzdeki 40 yıl için, robotların varlığına itibar edecek
  • 9:31 - 9:33
    ve günlük hayatımızın bir parçası haline getireceğiz.
  • 9:33 - 9:34
    Teşekkürler.
  • 9:34 - 9:37
    (Alkışlar)
Title:
Rodney Brooks: Robotlara neden ihtiyaç duyuyoruz?
Speaker:
Rodney Brooks
Description:

Gelecekte robotların insanların yerini alacağı fikrini benimsemiş felaket tellalları her yerde. Fakat, robotlar birlikte çalışabilecek mükemmel iş ortakları haline gelebilir, gündelik işler üzerinde daha az zaman harcamamızı sağlayarak bize zaman kazandırabilirler. Rodney Brooks, konuşmasında robotların bizlere sağlayabileceği bu imkanların, değişen nüfus dağılımı istatistikleri doğrultusunda ne kadar değerli bir hale gelebileceğinden bahsediyor. Brooks, bizlere sıradan insanların da etkileşim kurabileceği, gözlere, kollara ve hissedebilme yetisine sahip Baxter'ı tanıtıyor. Üstelik Baxter, idare edebilmesi oldukça kolay ve yaş ortalaması hızla yükselen toplum için mükemmel bir fırsat.

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDTalks
Duration:
09:56
Meric Aydonat approved Turkish subtitles for Why we will rely on robots
Meric Aydonat commented on Turkish subtitles for Why we will rely on robots
mehmet can YILDIRIM accepted Turkish subtitles for Why we will rely on robots
mehmet can YILDIRIM edited Turkish subtitles for Why we will rely on robots
mehmet can YILDIRIM edited Turkish subtitles for Why we will rely on robots
mehmet can YILDIRIM edited Turkish subtitles for Why we will rely on robots
Esra Önel edited Turkish subtitles for Why we will rely on robots
  • Çok güzel bir çeviri olmuş, emeğinize sağlık.

Turkish subtitles

Revisions