"Watson, Riziko! ve ben", modası geçmiş "herşeyi bilen" adam...
-
0:00 - 0:03İki hafta içinde, o kutsal
"Riziko!"(Jeopardy) yarışması -
0:03 - 0:07sahnesine adım atmamın
dokuzuncu yıl dönümü olacak. -
0:07 - 0:09Dokuz yıl uzun bir zaman süresi.
-
0:09 - 0:11Ve "Riziko'nun" ortalama
demografiklerine bakıldığında, -
0:11 - 0:12düşünüyorum ki, bu beni izleyen çoğu insanın...
-
0:12 - 0:16artık ölmüş olduğu anlamına geliyor.
-
0:16 - 0:18(Gülüşmeler)
-
0:18 - 0:19Ama hepsi değil, bir kısmı hala hayatta.
-
0:19 - 0:22Bazı zamanlar, alışveriş merkezlerinde
falan tanındığım oluyor. -
0:22 - 0:24Ve tanındığım zaman, beni bir çeşit
"herşeyi bilen" tarzında tanıyorlar. -
0:24 - 0:27Bana göre, o gemi çoktan limanı terketti,
benim için çok geç artık. -
0:27 - 0:29Ama iyi ya da kötü, ben öyle biliniyor olacağım,
-
0:29 - 0:32bütün garip şeyleri bilen adam olarak.
-
0:32 - 0:35Ve bunu şikayet edemem.
-
0:35 - 0:37Her zaman bunu kaderim olarak hissettim,
-
0:37 - 0:41her ne kadar, yıllarca genel kültür alanıyla
gizlice ilgilenmiş olmama rağmen. -
0:41 - 0:43Her şey bir yana, bir genç olarak
çabucak farkediyorsunuz ki, -
0:43 - 0:46Kaptan Kirk'in göbek adını bilerek
kızlara asılamazsınız. -
0:46 - 0:48(Gülüşmeler)
-
0:48 - 0:52Ve sonuçta, bir nevi "herşeyi bilen"
sıfatımı insanlardan gizlemiştim -
0:52 - 0:55Ama geriye dönüp baktığınızda,
herşey ortada. -
0:55 - 0:58Annesini ve babasını, sürekli okuduğu
muhteşem gerçeklerle... -
0:58 - 1:01rahatsız eden bir çocuktum--
-
1:01 - 1:03Halley kuyruklu yıldızı veya
devasa kalamarlar -
1:03 - 1:07veya dünyadaki en büyük balkabağı turtasının
büyüklüğü veya başka şeyler. -
1:07 - 1:10Şimdi de benim aynım olan
10 yaşında bir çocuğum var. -
1:10 - 1:14Ve bunun ne kadar gıcık olduğunu
biliyorum, yani karma çalışıyor. -
1:14 - 1:16(Gülüşmeler)
-
1:16 - 1:18Ve bilgi yarışmalarını çok severdim,
büyülenirdim... -
1:18 - 1:22Anaokulunun ilk gününde
ağladığımı hatırlıyorum, yıl 1979 -
1:22 - 1:24çünkü her ne kadar okula gitmeyi
isteseydim de, -
1:24 - 1:28"Hollywood Kareleri"ni ve "Aileler Yarışıyor"u özleyeceğimi farketmiştim.
-
1:28 - 1:32Bilgi yarışmalarımı özleyecektim.
-
1:32 - 1:34Ve daha sonra 80'lerin ortasında,
-
1:34 - 1:35"Riziko!" tekrar yayınlanmaya başladığında,
-
1:35 - 1:39programı izlemek için okuldan
eve koştuğumu hatırlıyorum. -
1:39 - 1:45Benim en sevdiğim televizyon programıydı,
evimin parasını vermeden önce bile. -
1:45 - 1:47Ve yurtdışında yaşıyorduk, babamın
çalıştığı yerde, Güney Kore'de. -
1:47 - 1:50Orada bir tek İngilizce kanalı vardı.
-
1:50 - 1:51Silahlı Kuvvetler kanalı,
-
1:51 - 1:53ve Korece konuşmuyorsanız,
izleyeceğiniz kanal oydu. -
1:53 - 1:56Yani, ben ve arkadaşlarım her gün
eve koşup "Riziko!"yu izliyorduk. -
1:56 - 1:59Ben her zaman o genel kültüre
takıntılı bir çocuk olmuşumdur. -
1:59 - 2:0580'lerde,oyunun meşhur olduğu zamanlar.
-
2:05 - 2:07kendi başıma aileme karşı
Trivial Pursuit oynardım. -
2:07 - 2:09Garip bir his oluyor içinizde,
bir çeşit ustalık hissi, -
2:09 - 2:13anneniz ve babanızdan daha fazla
genel kültür bildiğinizde. -
2:13 - 2:16Babanızın bilmediği küçük bir
Beatles gerçeği biliyorsunuz. -
2:16 - 2:19Ve diyorsunuz ki,
bilgi gerçekten de güçtür-- -
2:19 - 2:26tam yerinde ortaya çıkan,
gerçek bilgi. -
2:26 - 2:28Hiçbir zaman bir genel kültür
bilgisinin gerçek bir... -
2:28 - 2:31kariyer seçeneği olduğunu
düşünen bir danışmanım olmadı, -
2:31 - 2:33genel kültür dalında anadal yapmak,
-
2:33 - 2:36ya da profesyonel bir
bilgi yarışması katılımcısı olmak. -
2:36 - 2:39Ve genç bir yaşta bıraktım.
-
2:39 - 2:40Birisinin öyle bir şeyle neler
yapabileceğini anlamaya uğraşmadım. -
2:40 - 2:43O zamanlar yaygın olduğu için
bilgisayar bölümünde okudum, -
2:43 - 2:45ve programcı oldum--
-
2:45 - 2:46ve çok da iyi olmayan bir programcı,
-
2:46 - 2:512004 de "Büyük Risk"e katıldığımda
çok da mutlu olmayan bir programcı. -
2:51 - 2:53Ama yaptığım iş buydu.
-
2:53 - 2:56Ve bu da durumumu ironik bir hale getirdi--
bilgisayarlarla olan geçmişim-- -
2:56 - 3:00bir kaç yıl sonra, 2009 civarında
-
3:00 - 3:02"Riziko!"dan bir telefon geldi ve
-
3:02 - 3:05"Daha erken ama, IBM bize...
-
3:05 - 3:10seni yarışmada yenebilecek bir
süperbilgisayar geliştirdiğini söylüyor, -
3:10 - 3:11buna hazır mısın? " diye sordular.
-
3:11 - 3:13Bu onu ilk duyduğum andı.
-
3:13 - 3:16Tabi ki de, evet dedim,
birkaç nedenden dolayı. -
3:16 - 3:18İlki, "Riziko!"da yarışarak,
güzel zaman geçiriyordum. -
3:18 - 3:21Eğlenceliydi, pantolonunuz üstünüzdeyken, yapabileceğiniz en büyük eğlence.
-
3:21 - 3:23(Gülüşmeler)
-
3:23 - 3:25Ve karşılığında hiç bir şey
almasam bile yapardım. -
3:25 - 3:27Şansıma onlar bunu bilmiyor,
-
3:27 - 3:30ama geri dönüp "Arby's"
kuponları için bile oynarım. -
3:30 - 3:32"Riziko!"yu seviyorum ve
her zaman sevdim. -
3:32 - 3:36İkincisi, ben biraz inek biriyim,
ve bu bana gelecekte olacak gibi geldi. -
3:36 - 3:38Bilgi yarışmalarında insanların
bilgisayara karşı yarışması, -
3:38 - 3:41bu tarz bir şey gelecekte olacak
diye hep hayal etmişimdir, -
3:41 - 3:43ve şimdi de bununla
aynı sahnede olabilirdim. -
3:43 - 3:44Hayır demeyecektim.
-
3:44 - 3:45Üçüncü neden ise,
-
3:45 - 3:47kazanabileceğimden bayağı emindim.
-
3:47 - 3:50Bazı yapay zeka dersleri almıştım ve
-
3:50 - 3:54biliyordum ki, bilgisayarlar "Riziko!"yu
kazanmak için gereken şeyi yapamazlardı. -
3:54 - 3:57İnsanlar o tarz bir programı yazmanın
ne kadar zor olduğunun farkında değil, -
3:57 - 4:01"Riziko!"da bir ipucunu İngilizce gibi
doğal bir dilde okuyup -
4:01 - 4:04anlamak, bütün yan anlamları,
mecazları, kelime oyunlarını, -
4:04 - 4:07ipucununun asıl anlamını çıkarmak.
-
4:07 - 4:11Üç-dört yaşındaki bir çocuğun
yapabileceği bir şey, -
4:11 - 4:14bilgisayarlar için çok zordur.
-
4:14 - 4:17Ve düşündüm ki bu bir çocuk oyuncağı olacak.
-
4:17 - 4:22Evet, bilgisayarları yenecek ve
türümü savunacaktım. -
4:22 - 4:24(Gülüşmeler)
-
4:24 - 4:25Ama, yıllar geçtikçe,
-
4:25 - 4:29IBM bu iş için para, insan gücü ve
işlemci hızı ortaya koyduğunda, -
4:29 - 4:31onlardan bazı güncel bilgiler
almaya ve... -
4:31 - 4:33...endişelenmeye başladım.
-
4:33 - 4:39Bu soru cevaplayan yazılım hakkında,
okuduğum bir makaleyi hatırladım. -
4:39 - 4:43Bir nokta grafiği vardı, "Riziko!"da yarışmacı performanslarını gösteren,
-
4:43 - 4:47En tepede "Riziko!"yu kazananları
ifade eden binlerce nokta... -
4:47 - 4:49ve performansları-- cevapladıkları sorular üzerine diyecektim
-
4:49 - 4:53ama soruladıkları cevaplar demek
daha doğru olur-- -
4:53 - 4:55cevap verilen ipuçları-- denk geliyordu.
-
4:55 - 4:57Grafik, performansları, cevapların
doğruluğuyla karşılaştırıyordu. -
4:57 - 5:01Yani, bilgisayarın erişmesi gereken
belli bir seviye vardı. -
5:01 - 5:02Ve en başta bu çok düşüktü.
-
5:02 - 5:06Bu tip bir alanda yarışabilecek bir yazılım yoktu.
-
5:06 - 5:08Ama daha sonra bu çizginin yukarı doğru
gitmeye başladığını görüyordunuz. -
5:08 - 5:10Ve bizim şampiyonlar bulutu dediğimiz
kümeye çok yaklaşmıştı. -
5:10 - 5:12Ve grafiğin üst sağ köşesinde,
diğerlerinden daha koyu, kimi siyah... -
5:12 - 5:18bir kaç değişik renkte
nokta fark ettim. -
5:18 - 5:20Ve düşündüm ki bunlar ne ?
-
5:20 - 5:24"Sağ üst köşedeki siyah noktalar, yarışmayı 74 kere kazanan Ken Jennings'i temsil ediyor."
-
5:24 - 5:26Ve gördüm ki, bu çizgi bana doğru geliyor.
-
5:26 - 5:27Fark ettim ki, durum ortada.
-
5:27 - 5:29Gelecek size doğru geldiğinde
tablo budur. -
5:29 - 5:31(Gülüşmeler)
-
5:31 - 5:33Terminatör' ün silah görüşü değil;
-
5:33 - 5:37senin yapabildiğine gün gittikçe
yaklaşan o ince çizgi, -
5:37 - 5:40seni özel kılan tek şeye,
en iyi yaptığın şeye. -
5:40 - 5:45Er ya da geç, bir yıl sonra kadar,
yarışma yapıldığında, -
5:45 - 5:48benim katıldığım "Riziko!"
programlarından daha farklıydı. -
5:48 - 5:51Los Angeles'ta bildiğimiz
"Riziko!"yu oynamıyorduk. -
5:51 - 5:53"Watson" (IBM'in süperbilgisayarı)
seyahat etmez. -
5:53 - 5:54"Watson" aslında çok büyük.
-
5:54 - 5:58Binlerce işlemci, bir terabayt hafıza,
-
5:58 - 6:00milyarlarca bayttan oluşan bir hafıza.
-
6:00 - 6:02Watson'ın klima kotrollü sunucu
odasının içinden geçip, yürüdük. -
6:02 - 6:06Şu güne kadar içine girdiğim
tek "Riziko!" yarışmacısı. (gülüşmeler) -
6:06 - 6:09Anlaşıldığı üzere, Watson seyehat etmez.
-
6:09 - 6:13Sizin ona gitmeniz lazım;
bu lütufta bulunmanız lazım. -
6:13 - 6:15Böylece, ben ve diğer yarışmacı kişi
-
6:15 - 6:19Westchester vilayetindeki,
karlı ormanlar arasındaki... -
6:19 - 6:21gizli IBM araştırma laboratuvarına gittik,
-
6:21 - 6:23bilgisayara karşı yarışmak için.
-
6:23 - 6:25Ve o an fark ettik ki,
-
6:25 - 6:28bilgisayarın büyük bir saha avantajı vardı.
-
6:28 - 6:30Sahnenin ortasında kocaman
bir "Watson" logosu vardı. -
6:30 - 6:33Hani, Chicago Bulls'a karşı oynarsınız da
-
6:33 - 6:35sahanın ortasında kocaman
bir logoları olur. -
6:35 - 6:38Ayrıca, kalabalık tümüyle IBM yöneticileri
ve programcılarından oluşuyordu, -
6:38 - 6:40"bir taneleri" için tezahürat yapıyorlardı,
-
6:40 - 6:42bu proje için milyon dolarlar
harcadıktan sonra -
6:42 - 6:45ümitsizce istiyorlardı ki,
insanlar kaybetsin, -
6:45 - 6:47ve "Haydi Watson"
tabelaları tutuyorlardı -
6:47 - 6:52ve çocuklarını destekleyen anneler gibi,
her doğru cevapta onu alkışlıyorlardı. -
6:52 - 6:58Galiba, bazıları boyayla karınlarının üstüne
"W-A-T-S-O-N" yazmışlardı. -
6:58 - 7:03Eğer göbeklerine "W-A-T-S-O-N" yazmış
bilgisayar programcılıarını, hayal ederseniz -
7:03 - 7:05çok da hoş bir görüntü değil.
-
7:05 - 7:08Ama haklıydılar,
tam olarak haklıydılar. -
7:08 - 7:10Eğer yarışmayı kaydedip hala izlemediyseniz,
sizin için sürprizi bozmak istemem... -
7:10 - 7:13ama Watson üstün bir şekilde kazandı.
-
7:13 - 7:16Hala hatırlarım,
kürsünün arkasında dururken, -
7:16 - 7:19böceksi tıklamayı hala duyuyordum.
-
7:19 - 7:22Watson'ın robotsu bir parmağı vardı
ve zile basıyordu. -
7:22 - 7:26Ve siz de kısık sesli "tick,tick,tick,tick"
sesini duyuyordunuz. -
7:26 - 7:29Hatırlıyorum da, bunun son olduğu düşündüm.
-
7:29 - 7:31Demode olmuş hissettim.
-
7:31 - 7:3480'lerde Detroit'te bir işçi olduğumu hissettim,
-
7:34 - 7:37bir robotun benim bir zamanlar
yaptığım işi yaptığını. -
7:37 - 7:42Bilgi yarışması katılımcılığı,
düşünen bilgisayarlar çağında -
7:42 - 7:46demode olan ilk işti,
-
7:46 - 7:48Ve sonuncusu da değil.
-
7:48 - 7:50Eğer haberleri seyrediyorsanız,
görürsünüz ki-- -
7:50 - 7:52ve ben bunu çoğu zaman görüyorum--
-
7:52 - 7:57eczanelerde, ilaçlarınızı,
eczacının yardımı olmadan, -
7:57 - 7:59otomatik olarak
veren makinalar var. -
7:59 - 8:01Ve çoğu avukatlık bürosu,
hukuk stajyerlerin işine son veriyor, -
8:01 - 8:06çünkü, dosyaları okuyup, davaları özetleyen
ve karar veren yazılımlar var. -
8:06 - 8:08Artık bunları yapmak için de
insanlara ihtiyaç yok. -
8:08 - 8:11Bir gün, bir amerikan futbolu,
-
8:11 - 8:13ya da beyzball maçının skorlarını girince
-
8:13 - 8:16size bir insan yazmış gibi,
gazete haberi -
8:16 - 8:17yapan bir yazlım hakkında okudum.
-
8:17 - 8:21Açıkça görülüyor ki,
yeni teknolojiler yerlerini aldıkları -
8:21 - 8:23insanlar gibi yaratıcı ve
zekice işleri yapamazlar -
8:23 - 8:26ama daha hızlılar ve en önemlisi
çok ama çok daha ucuzlar. -
8:26 - 8:31Bu da beni olayın ekonomik etkilerinin
neler olabilceği üzerine düşündürdü. -
8:31 - 8:35Ekonomistlerin bu yeni
teknolojiler sayesinde, -
8:35 - 8:37lüksün hakim olduğu
altın çağa gireceğimizi, -
8:37 - 8:39geçekten yapmak istedğimiz şeylere
zaman harcayacağımızı, çünkü, yapmak istemedğimiz... -
8:39 - 8:46işlerin Watson ve onun dijital kardeşleri
tarafından devrelınacağını söylediğini okudum -
8:46 - 8:48Ama başkalarının da
tam tersini söylediği duydum, -
8:48 - 8:50bunun orta sınıf için başka
bir seviye olduğunu, -
8:50 - 8:55yapabildikleri şeyin yeni bir teknoloji
tarafından ellerinden alınmasının -
8:55 - 8:57aslında uğursuz bir şey olduğu ve
-
8:57 - 8:58hakkında endişelenmemiz gereken
bir şey olduğunu söyleyenler... -
8:58 - 9:00Ben ekonomist değilim.
-
9:00 - 9:03Bildiğim tek şey,
kullanılmaz olmanın verdiği his. -
9:03 - 9:06Ve o da yüksek derecede demoralize
eden bir şey. Berbat bir şey. -
9:06 - 9:09Mesela, benim iyi olduğum bir şey vardı ve
-
9:09 - 9:13IBM yanlızca milyonlarca dolar ve
en zeki çalışanlarını harcayarak, -
9:13 - 9:15aynı anda çalışan binlerce
işlemci kullanarak -
9:15 - 9:17aynı şeyi yaptılar.
-
9:17 - 9:21Televizyondaki halinden biraz
daha hızlı ve iyi yapabilirler, -
9:21 - 9:23ve "Kusura bakma Ken. Sana
daha fazla ihtiyacımız yok." diyebilirler. -
9:23 - 9:27Bu da beni düşündürdü,
bu ne anlama geliyor, -
9:27 - 9:29eğer işleri makinelere
vermeye başlayacaksak -
9:29 - 9:32beyin fonksiyonlarını sadece
azaltmak anlamına mı geliyor. -
9:32 - 9:35Eminim ki çoğunuz hatırlarsınız,
uzun bir zaman önce -
9:35 - 9:38telefon numaralarını bilmek zorundaydık,
ya da arkadaşlarımızın numaralarını. -
9:38 - 9:40Ve birden, bunu yapan
bir makine ortaya çıktı. -
9:40 - 9:42ve artık bir daha numara
ezberlememize gerek kalmadı. -
9:42 - 9:44Aslında, hipocampus,
beyinin ilişkileri düzenleyen kısmının -
9:44 - 9:48Navigasyon cihazı gibi
aletler kullanan insanlarda -
9:48 - 9:50fiziksel olarak küçüldüğüne ve
köreldiğine dair -
9:50 - 9:53kanıt olduğunu okudum,
-
9:53 - 9:55çünkü artık beynimizin yön verme
duygusunu çalıştırmıyoruz -
9:55 - 9:58Sadece, bize nereye gitmemizi
söyleyen küçük ekrana uyuyoruz. -
9:58 - 10:00Sonuç olarak da beynimizin
o tarz işleri yapan kısmı -
10:00 - 10:02küçülüyor ve salaklaşıyor.
-
10:02 - 10:06Bu da aklıma bazı sorular getiriyor.
Bilgisayarlar... -
10:06 - 10:09bir şeyleri bilmede ve hatırlamada
daha iyi olunca ne olacak? -
10:09 - 10:13Beynimizin tamamı küçülmeye
ve körelmeye mi başlayacak ? -
10:13 - 10:17Toplum olarak bilgiye daha mı
az değer vermeye başlayacağız ? -
10:17 - 10:21Bilmeye her zaman
değer veren birisi olarak, -
10:21 - 10:28bu fikir benim için korkunçtu.
-
10:28 - 10:33Daha çok düşündükçe,
farkettim ki, hayır bu hala önemli. -
10:33 - 10:35Bildiğimiz şeyler hala önemli.
-
10:35 - 10:38Bir şeyleri bilen insanlarlın
-
10:38 - 10:42"Ha, evet, bir dakika, Google'dan
bakıyorum" diyen insanlara -
10:42 - 10:47göre iki avantajı
olduğunu düşünüyorum. -
10:47 - 10:50Birisi miktar, diğeri ise
zaman avantajı. -
10:50 - 10:51Miktarın avantajı,
-
10:51 - 10:54günümüzün dünyasının
karmaşıklığıyla alakalı. -
10:54 - 10:55Erişebileceğimiz o kadar
fazla bilgi var ki. -
10:55 - 10:56Bir Rönesans adamı
veya kadını olmak, -
10:56 - 10:59sadece Rönesans döneminde
mümkündü. -
10:59 - 11:00Şu an bildiğimiz her alanda eğitim sahibi
-
11:00 - 11:03olmak pek de mümkün değil.
-
11:03 - 11:05Ortada çok fazla bilgi var.
-
11:05 - 11:07Diyorlar ki, her 18 ay,
-
11:07 - 11:09insanoğlunun bilgisi,
yani dünyada olan bilgiler -
11:09 - 11:12iki katına çıkıyor.
-
11:12 - 11:15Demek oluyor ki,
şu an ve 2014 arasında, -
11:15 - 11:19geçmiş yıllarda insanların bildikleri kadar,
-
11:19 - 11:23bilgi üretmiş olacağız.
-
11:23 - 11:25Her 18 ay, iki katına çıkıyor.
-
11:25 - 11:28Bu korkutucu bir tablo,
çünkü aldığımız bütün kararlar, -
11:28 - 11:31farklı alanlarda bildiğimiz
bilgilerin ustalığını gerektirir. -
11:31 - 11:36Nerede okuyayım, hangi alanda
ana dal yapayım gibi kararlar ? -
11:36 - 11:38Kime oy vereyim ?
-
11:38 - 11:40Bu işi mi seçeyim, şu işi mi ?
-
11:40 - 11:43Bu kararlar, bir çok farklı bilgilerin
-
11:43 - 11:45doğru bir şekilde yargılanmasıyla alınır.
-
11:45 - 11:47Eğer o bilgiler zihninizin ucundaysa,
-
11:47 - 11:50bilerek karar vermek daha kolay olur.
-
11:50 - 11:53Ama, tam tersi, her şeyi
bir yerden bakmamız gerekirse, -
11:53 - 11:54başımız belada olabilir.
-
11:54 - 11:56Okuduğum bir National
Geographic anketinde, -
11:56 - 11:59Amerikan başkanlık seçimlerinde,
dış politika gibi konularda -
11:59 - 12:03oy veren insanların yüzde 80'i,
-
12:03 - 12:06Irak'ı veya Afganistan'ı
haritada bulamıyorlar. -
12:06 - 12:08Eğer daha bu ilk adımı beceremiyorsanız,
-
12:08 - 12:11Amerikan dış politikasında ustalaşmak için
-
12:11 - 12:14öğrenmeniz gereken binlerce bilgiyi de araştıracak mısınız?
-
12:14 - 12:15Bu çok da olası değil.
-
12:15 - 12:17Bir noktada, diyeceksin ki,
-
12:17 - 12:19"Boşver, bilinmesi gereken
çok şey var. Salla gitsin." -
12:19 - 12:20Ve böylece daha az bilinçli
bir karar vereceksiniz. -
12:20 - 12:24Diğer konu ise,eğer her şey
parmak uçuşlarınızda ise, -
12:24 - 12:26elinizde olan zaman avantajı.
-
12:26 - 12:29Her zaman Tilly Smith adında
küçük bir kızın hikayesi aklıma gelir. -
12:29 - 12:32Surrey, İngiltere'den, 10 yaşında bir kız,
-
12:32 - 12:35ailesiyle bir kaç sene önce
Phuket,Tayland'da tatile gider. -
12:35 - 12:37Bir sabah plajda onların yanına koşar,
-
12:37 - 12:40ve der ki "Anne,Baba,
plajı terk etmemiz lazım." -
12:40 - 12:42Ailesi sorar " Ne demek ?
Daha şimdi buraya geldik." -
12:42 - 12:45Ve kız da der ki "Bay Kearney,
geçen ay coğrafya sınıfında, -
12:45 - 12:48bize dalgalar birden denizden
çekilirse ve uzaklarda -
12:48 - 12:50sarsılır gibi dursa, bunun
tsunamiye bir işaret olduğunu -
12:50 - 12:54ve plajı terketmemiz gerektiğini anlattı.
-
12:54 - 12:56Eğer sizin 10 yaşındaki kızınız size
böyle bir şeyle gelse, ne yapardınız ? -
12:56 - 12:58Ailesi bunun hakkında düşündü,
-
12:58 - 13:00ve sonunda ona güvenerek,
ona inanmaya karar verdiler -
13:00 - 13:02Can kurtarana haber verdiler,
ve otele geri döndüler, -
13:02 - 13:06ve cankurtaran oradaki 100 den
fazla kişiyi uzaklaştırdı, -
13:06 - 13:09çünkü o gün 2004 Hint okyanusu
tsunamisinin olduğu gündü, -
13:09 - 13:10Noel'den sonraki gün, 2004'te,
-
13:10 - 13:14tsunami Güneydoğu Asya ve Hint Okyanusu
kıyısında binlerce insanın hayatına mal oldu. -
13:14 - 13:17Ama o plajdaki, Mai Khao
plajındaki, insanları değil, -
13:17 - 13:22çünkü o küçük kız, bir ay önceki coğrafya
sınıfından bir bilgi hatırladı. -
13:22 - 13:24İşte öyle bilgiler, o tarz
zamanlarda işinize yarıyor-- -
13:24 - 13:27Bu hikayeyi severim çünkü size
bilginin gücünü gösterir, -
13:27 - 13:32doğru zamanda, doğru yerde
hatırlanmış bir bilgi-- -
13:32 - 13:34normalde bu tarz şeyleri gerçek hayattan ziyade bilgi yarışmalarında görürsünüz.
-
13:34 - 13:37Ama bu durumda, gerçek hayatta oldu.
-
13:37 - 13:38Ve çoğu zaman da olur.
-
13:38 - 13:40Her zaman tsunami değil,
genellikle sosyal durumlarda. -
13:40 - 13:45Bir toplantıda, buluşmada
ya da iş görüşmesinde, -
13:45 - 13:47veya iki insan ortak bilgiler
bildiklerini fark edince, -
13:47 - 13:50ilerleyen bir ilişki.
-
13:50 - 13:53Nereden olduğunu söylersin
ve ben "Aa,evet." derim, -
13:53 - 13:54ya da mezun olduğun
üniversite veya iş, -
13:54 - 13:56ve ben bunun hakkında
muhabbet edecek kadar -
13:56 - 13:58bir şeyler bilirim.
-
13:58 - 14:00İnsanlar o oluşan paylaşılan
bağlantıyı severler -
14:00 - 14:02birisi sizin hakkınızda bir şey bilince.
-
14:02 - 14:06Sanki daha önce zaman harcayıp,
o insanı tanımışsınız gibi. -
14:06 - 14:07Bu genelde, zaman avantajı.
-
14:07 - 14:09Ayrıca, "Bir dakika, sen Frago,
Kuzey Dakota'dansın. -
14:09 - 14:14Ne gelecek bir bakayım,
Aaa, evet Roger Maris... -
14:14 - 14:16de Fargo'dandı." demek
çok da verimli değil. -
14:16 - 14:19Bu böyle olmaz, bu sadece
sinir bozucu. -
14:19 - 14:22(Gülüşmeler)
-
14:22 - 14:2818. yüzyıl İngiliz düşünürü ve
ilahiyatçısı, Dr.Johnson'ın arkadaşı, -
14:28 - 14:34Samuel Parr demiş ki " Bir şeyi bilmek,
her zaman o şeyi bilmemekten iyidir." -
14:34 - 14:38Ve eğer hayatımı bir söze göre
yaşadıysam, o söz budur. -
14:38 - 14:44Her zaman bildiğimiz şeylere inandım--
bilginin kesinlikle iyi olduğuna, -
14:44 - 14:47öğrendiğimiz şeyler ve kafamızda
taşıdığımız şeyler... -
14:47 - 14:49...bizi biz yapan şeylerdir,
-
14:49 - 14:51birey ya da insanoğlu olarak.
-
14:51 - 14:55Bilginin değersiz olduğu bir dünyada
yaşamak istiyor muyum bilmiyorum. -
14:55 - 14:59Kültürel okur yazarlığın
(çn.genel kültürün)... -
14:59 - 15:01özel bir kaç kabiliyetle yer değiştirdiği
bir dünyada yaşamak istemiyorum, -
15:01 - 15:04hiç birimizin uygarlığımızı
birbirine bağlayan -
15:04 - 15:07ortak birlikteliklerden haberdar
olmadığımız bir dünyada... -
15:07 - 15:09Dünyadaki son "herşeyi bilen"
adam olmak istemiyorum, -
15:09 - 15:10bir yerde dağın tepesinde,
-
15:10 - 15:14kendi kendine başkentleri ve
"Simpsons" bölümlerinin isimlerini, -
15:14 - 15:18ve ABBA şarkılarının sözlerini
ezberlemek istemiyorum. -
15:18 - 15:23Bence, uygarlığımız, paylaştığımız
büyük bir kültürel bir miras olunca, -
15:23 - 15:26bunu bilince ve bunu teknolojik
araçlara,arama motorlarına -
15:26 - 15:28ve telefonlarımıza bırakmayınca, yürüyor.
-
15:28 - 15:33Filmlerde, Watson gibi bilgisayarlar
düşünmeye başlayınca, -
15:33 - 15:36işin sonu çoğu zaman iyi bitmez...
-
15:36 - 15:39O filmler, hiç bir zaman
güzel ütopyalar olmuyor. -
15:39 - 15:45Bir terminatör veya matrix veya "2001" filminde
uzay boşluğuna çekilen bir astronot... -
15:45 - 15:48Olaylar her zaman korkunç
bir şekilde kötüye gider. -
15:48 - 15:50Ve hissediyorum ki,
biz böyle bir noktadayız, -
15:50 - 15:54nasıl bir gelecekte yaşamak
istediğimizi seçmemiz gerekiyor. -
15:54 - 15:56Bu bir liderlik sorunu,
-
15:56 - 16:00çünkü geleceği kim
yönetecek sorusuna dönüşüyor. -
16:00 - 16:06Bir tarafta, bilginin daha önce olmadığı kadar
-
16:06 - 16:09evrensel olarak ulaşılabilir olduğu,
-
16:09 - 16:11bilginin ve cevapların her zaman
parmak uçlarımızda -
16:11 - 16:13olduğu bir altın çağ ile
-
16:13 - 16:15diğer tarafta,
-
16:15 - 16:17makinaların dünyayı ele geçirdiği,
-
16:17 - 16:19neyi bilip bilmediğimizin önemli
olmadığına karar verdiğimiz, -
16:19 - 16:22bilginin önemli olmadığı,
(çünkü herşey internette) -
16:22 - 16:25bu yüzden niye birşey öğrenmeyle uğraşalım ki diye düşündüğümüz
-
16:25 - 16:31umutsuz bir distopyada yaşama potansiyeli arasında seçeceğiz.
-
16:31 - 16:35Elimizdeki iki seçenek bu. Ben kendim hangi gelecekte yaşamak istiyorum biliyorum.
-
16:35 - 16:37Ve hepimiz o seçimi yapabiliriz.
-
16:37 - 16:41Bu seçimi, meraklı,öğrenmeye
açık,sorgulayan, -
16:41 - 16:44"Zil çalar çalmaz, ders biter,
öğrenmeme gerek yok." demeyen -
16:44 - 16:45bireyler olarak yapabiliriz, veya
-
16:45 - 16:48"Tanrıya şükür, diplomamı aldım,
hayatım boyunca başka -
16:48 - 16:50şeyler öğrenmeme gerek yok." dememeliyiz.
-
16:50 - 16:54Her gün yeni şeyler
öğrenmek için çalışmalıyız. -
16:54 - 16:58Etrafımızdakiler için dindirilemeyen
bir merakımız olmalı. -
16:58 - 17:01"Riziko!"da gördüğünüz insanlar
buralardan geliyor. -
17:01 - 17:04"Herşeyi bilen" insanlar,
Yağmur Adam tipi bilginleri değil, -
17:04 - 17:06evde oturan, telefon rehberlerini
ezberleyen tipler değil. -
17:06 - 17:07Çoğuyla tanıştım.
-
17:07 - 17:09Çoğu kısımda, bu insanlar normal insanlar,
-
17:09 - 17:13sadece evrensel olarak çevrelerindeki
şeylerle fazla ilgilenen insanlar. -
17:13 - 17:16Bilgi için her zaman aç olan insanlar.
-
17:16 - 17:19Bu iki dünyandan birinde yaşayabilirsiniz...
-
17:19 - 17:22Beynimizin, bildiğimiz şeylerin
bizi özel yaptığı bir dünya... -
17:22 - 17:24ya da bütün bilgileri Watson gibi
-
17:24 - 17:30şeytani süperbilgisayarlara kaptırdığımız
bir dünyada yaşayabiliriz. -
17:30 - 17:33Bayanlar ve baylar, seçim sizin.
-
17:33 - 17:35Çok teşekkürler.
- Title:
- "Watson, Riziko! ve ben", modası geçmiş "herşeyi bilen" adam...
- Speaker:
- Ken Jennings
- Description:
-
Genel kültür dahisi Ken Jennings, gündelik bilgileri sayesinde bir kariyer yaptı; Amerika'daki "Riziko!" (Jeopardy!) yarışmasını en çok kazanan yarışmacı. Ama 2011'de süper bilgisayar Watson'ın meydan okuyuşuna cevap verdi--ve kaybetti. Jennings, usta olduğu alanda bir bilgisayara yenildiğinde neler hissettiğini esprili ve alçak gönüllü bir şekilde anlatırken, eski moda bilginin önemine de parmak basıyor. (TEDxSeattleU da filme alınmıştır.)
- Video Language:
- English
- Team:
- closed TED
- Project:
- TEDTalks
- Duration:
- 17:52
Meric Aydonat approved Turkish subtitles for Watson, Jeopardy and me, the obsolete know-it-all | ||
Altan Atabarezz accepted Turkish subtitles for Watson, Jeopardy and me, the obsolete know-it-all | ||
Altan Atabarezz edited Turkish subtitles for Watson, Jeopardy and me, the obsolete know-it-all | ||
Altan Atabarezz commented on Turkish subtitles for Watson, Jeopardy and me, the obsolete know-it-all | ||
Altan Atabarezz edited Turkish subtitles for Watson, Jeopardy and me, the obsolete know-it-all | ||
Altan Atabarezz edited Turkish subtitles for Watson, Jeopardy and me, the obsolete know-it-all | ||
Ekin Özçelik edited Turkish subtitles for Watson, Jeopardy and me, the obsolete know-it-all | ||
Ekin Özçelik edited Turkish subtitles for Watson, Jeopardy and me, the obsolete know-it-all |
Altan Atabarezz
The turkish version of the quiz show was on air since 1976 and it was called Riziko!
Most of the sentences are not cut, the upper and lower line lengths should be similar for easier reading... (according to guidance as well)