Öykücülüğün gücü | Andrea Gibbs | TEDxPerth
-
0:12 - 0:16Ben bir bilim insanı değilim
fakat bir teorim var. -
0:16 - 0:20Ne kadar uzun süre bekâr kalırsanız
-
0:20 - 0:23ve işiniz ne kadar çok sıkıcı olursa
-
0:23 - 0:25daha yüksek olasılıkla
-
0:25 - 0:28her gün işte gördüğünüz
birine aşık olacaksınız. -
0:28 - 0:30(Kahkahalar)
-
0:30 - 0:32Bu bir iş arkadaşı olabilir,
-
0:32 - 0:34bir müşteri olabilir
-
0:35 - 0:37ya da benim durumumda kurye olabilir.
-
0:37 - 0:39(Kahkahalar)
-
0:39 - 0:45Sekiz yıl önce, Curtin Üniversitesi'ndeki
bir seyahat acentesinde çalışıyordum -
0:45 - 0:47ve işe ilk başladığımda,
şöyle düşünmüştüm, -
0:47 - 0:49"Her şey harika olacak.
-
0:49 - 0:52Bir sürü ucuz uçuş
ve muhteşem maceralar olacak." -
0:52 - 0:54Hiç de sandığım gibi olmadı.
-
0:54 - 0:55Çoğu günler sadece veri girişi
-
0:55 - 0:57ve 18 yaşındaki gençlerin
maceraya atılmaları için -
0:57 - 0:59uçuş rezervasyonlarını
yapmamla sonuçlandı, -
0:59 - 1:02bu seyahatlerde, gençlerin
dünyanın öteki tarafına gidip -
1:02 - 1:05bizi, "Aussie, Aussie, Aussie" diye
adlandırarak mahcup etmeleri -
1:05 - 1:08ve sonunda üzerilerine tamamen
kusmaları gibi sonuçlar doğuruyor. -
1:08 - 1:10(Kahkahalar)
-
1:10 - 1:12Yaptıkları şey gerçekten buydu.
-
1:12 - 1:15Yeni fırsatlara az çok açıktım
-
1:15 - 1:17fakat ortada pek fazla
fırsat görünmüyordu. -
1:17 - 1:20Kurye dışında.
-
1:20 - 1:21Tek sorun şuydu,
-
1:21 - 1:24bu kişi bizim şirketin kuryesi değildi;
-
1:24 - 1:27bitişikteki şirketin kuryesiydi.
-
1:27 - 1:29Bu yüzden onunla bütün ilişkimiz,
-
1:29 - 1:33bizim büyük vitrinin önünden geçerken
-
1:33 - 1:35bana el sallamasıydı.
-
1:35 - 1:36(Kahkahalar)
-
1:36 - 1:38Ben de ona el sallardım
-
1:38 - 1:40ve zaman dururdu.
-
1:40 - 1:42(Kahkahalar)
-
1:42 - 1:44Birbirimize çok aşıktık.
-
1:44 - 1:46(Kahkahalar)
-
1:47 - 1:50Bazen hem geçerken
-
1:50 - 1:52hem de geri dönerken el sallardı.
-
1:52 - 1:53(Kahkahalar)
-
1:53 - 1:55Çok güzel bir gündü.
-
1:55 - 1:57O benim Hawaii adamdı,
-
1:57 - 2:00hani şu Contiki Tur şirketinin
rezervasyonuyla dolu bir denizdeymiş gibi. -
2:00 - 2:06O zamanlar ofiste bekâr
olan tek kız bendim - -
2:06 - 2:07kızlarla dolu bir ofisti.
-
2:07 - 2:09Bu durum aslında şu anlama geliyordu,
-
2:09 - 2:12konuşmalar benim seks hayatından
yoksunluğum etrafında dönüyordu -
2:12 - 2:15ve hafta sonları ne için uyanıyordum,
sefillik içinde başarısız biriydim, -
2:15 - 2:18bundan böyle nasıl bekâr olabilirdim ki,
bana nasıl yardım edeceklerdi? -
2:18 - 2:21O kurye önümden yürüyüp geçerek
bana her el salladığında, -
2:21 - 2:24iş arkadaşlarım çığlık atıp
çok heyecanlanacaklardı. -
2:24 - 2:27Şöyle diyeceklerdi, "Aman Tanrım Andrea.
Bu adam sana çok aşık. -
2:27 - 2:30Kesinlikle dışarı çıkıp
harekete geçmelisin." -
2:30 - 2:33Dışarı çıkıp ona açılmak istedim
-
2:33 - 2:35fakat cesaret edemedim
-
2:35 - 2:39ve dürüst olmak gerekirse
beni çok aşan biri olduğunu düşündüm. -
2:39 - 2:40Çünkü çok ama çok çekiciydi
-
2:40 - 2:43ve ben normalde şişman
ve rağbet görmeyen tiplerle çıkıyorum -
2:43 - 2:45çünkü onları yakalamak daha kolay.
-
2:45 - 2:47(Kahkahalar)
-
2:48 - 2:51Öyleler, dizleri zayıf
ve kolayca yoruluyorlar. -
2:51 - 2:53(Kahkahalar)
-
2:56 - 2:58Fakat bu adam inanılmaz çekiciydi.
-
2:58 - 3:00Çok da şaşırmıştım
-
3:00 - 3:02çünkü çekici insanlar normalde
bu kadar dost canlısı olmazlar -
3:02 - 3:04ama o bana el sallıyordu.
-
3:04 - 3:06Fakat o, uzun boylu,
geniş omuzlu, biçimli çeneli -
3:06 - 3:08ve küçük sıkı popolu birisiydi.
-
3:08 - 3:11Gerçekten aklı başında ve çekiciydi,
-
3:11 - 3:14bira açıp babamla birlikte
kolayca içebilecek türden bir adamdı, -
3:14 - 3:17ki babam da hakiki bir
Avustralyalı bir çiftçi gibidir. -
3:17 - 3:19Babam böyle bir adam, sıkıntı değil.
-
3:19 - 3:23Ben de oldukça isteksizdim
-
3:23 - 3:24fakat aynı zamanda,
-
3:24 - 3:27sürdürdüğümüz bu küçük
el sallama romantizminin -
3:27 - 3:30biraz da keyfini çıkarıyordum.
-
3:30 - 3:38Bu çok basit, masum, güzel
ve kolay bir eylemdi. -
3:38 - 3:39Tıpkı şu ana benziyordu,
-
3:39 - 3:41lisedeyken ilk kez birisiyle çıkarsınız
-
3:41 - 3:43ve çocuğun yanında otururken dizleriniz
-
3:43 - 3:45ya da serçe parmaklarınız birbirine değer,
-
3:45 - 3:47bu an heyecan vericidir.
-
3:47 - 3:48Şöyle düşündüm,
-
3:48 - 3:52"Bu, hayatımda yaşayacağım
muhteşem bir aşk hikâyesinin -
3:52 - 3:54güzel bir başlangıcı."
-
3:54 - 3:56Tıpkı bir filmin başlangıcı gibi.
-
3:56 - 3:59Bir ailede nesilden nesile geçen
-
3:59 - 4:02hikâyelerden biri gibi.
-
4:02 - 4:06"Nine ile Dede nasıl bir araya
gelmiş duydun mu? Çok neşeliydi." -
4:06 - 4:10Geçen sene ninemin
cenazesine katıldığımdaki gibi. -
4:10 - 4:12Vefatından sonra oturuyorduk
-
4:12 - 4:15ve herkes, arkadaşları ve ailesi,
-
4:15 - 4:17hepimiz onun hakkında
hikâyeler anlatıyorduk, -
4:17 - 4:19hayatına dair güzel hikâyelerdi.
-
4:19 - 4:20Şöyle düşündüm,
-
4:20 - 4:24"Vay be, işte sonunda
gerçekten bu kadarız, -
4:24 - 4:26sadece hikâyelerden ibaretiz.
-
4:26 - 4:29Hayatımızın var oluş sebebi hikâyeler,
-
4:30 - 4:34hikâyeler, insanları nasıl
hatırladığımız demek -
4:34 - 4:39ve hikâyeler dünyada bizi
biraz daha az yalnız hissettiriyor. -
4:39 - 4:41Fakat bir şey gerçekleşmeyince
-
4:41 - 4:43hikâyenin olmasının
anlamı yoktur, değil mi? -
4:43 - 4:45Bu el sallama rutininden
-
4:46 - 4:4818 ay sonra,
-
4:49 - 4:52ben sabırsızlanmaya başladım
ve bir şey olmak zorundaydı. -
4:52 - 4:54(Kahkahalar)
-
4:54 - 4:57Bu benim yaptığım
bir şey olmak zorundaydı. -
4:57 - 4:59Bu yüzden oldukça büyük
bir şey yapmaya karar verdim. -
4:59 - 5:02İşimden ayrılmaya karar verdim.
-
5:02 - 5:04Bunu gideceğim başka
bir iş olduğu için yapmadım, -
5:04 - 5:0618 aydır aşık olduğum adama
-
5:06 - 5:11sonunda açılmak için
zorlandığımdan dolayı işten ayrıldım. -
5:11 - 5:13Son günlerle aram iyidir,
-
5:13 - 5:15bu yüzden son günden önce
bunu yapmak zorundaydım. -
5:15 - 5:18İşteki kızlara söyledim
ve çok heyecanlandılar - -
5:18 - 5:19işten ayrıldığım için değil,
-
5:19 - 5:22bu adamla ilgili aldığım
karardan dolayı heyecanlandılar -
5:22 - 5:25ve onun gönlünü nasıl çalacağıma
dair önerilerde bulundular. -
5:25 - 5:27"Oraya rahatça gidip şöyle söyle,
-
5:27 - 5:28"güzel koli dostum."
-
5:28 - 5:30(Kahkahalar)
-
5:32 - 5:34Ben de şöyle dedim,
"Komediyi bana bırakın. -
5:34 - 5:35İstemem teşekkürler."
-
5:35 - 5:37Ayrıca zaten ilerlettiğimiz
-
5:37 - 5:40sözsüz iletişimi sürdürmek istedim.
-
5:40 - 5:42Bütün kuvvetimle oraya gitmek istemedim.
-
5:42 - 5:46Bob Dylan bağımlısı biri
olarak oraya gidiyordum -
5:46 - 5:50ve sözlerini kartlarla gösterdiği
-
5:50 - 5:53"Subterranean Homesick Blues" klibini
-
5:53 - 5:54çok sevdim
-
5:54 - 5:55ve şöyle düşündüm,
-
5:55 - 5:56"İşte yapacağım şey bu."
-
5:56 - 6:00İşte yapacağım şey bu,
kartlara aşk sözleri yazacağım -
6:00 - 6:03ve işin son gününde
vitrinin önünden geçerken -
6:03 - 6:05onu gizlice izleyeceğim.
-
6:05 - 6:06Çok yaratıcı.
-
6:06 - 6:08(Kahkahalar)
-
6:08 - 6:09Sondan bir önceki gün eve gittim,
-
6:09 - 6:12mağazalara gidip
renkli kartlardan alıp eve getirdim -
6:12 - 6:15ve o kartların üzerine büyük siyah
keçeli kalemle yazılar yazdım. -
6:15 - 6:17Sonra, el yazımın gerçekten
felaket olduğunu gördüm, -
6:17 - 6:20bu yüzden, grafik tasarımcısı olan
ev arkadaşımın yazmasını sağladım. -
6:20 - 6:21Bir sebepten ötürü,
-
6:21 - 6:24kurye benim felaket el yazımı
görünce şöyle diyecekti, -
6:24 - 6:26"Mümkün değil."
-
6:26 - 6:28(Kahkahalar)
-
6:28 - 6:30Son iş günümde
o yazıları da yanıma aldım -
6:30 - 6:32ve kızlara gösterdim, çok etkilendiler.
-
6:33 - 6:35Ne kadar çok çabaladığıma
inanamadılar aslında, -
6:35 - 6:36ben de onlara şöyle dedim,
-
6:36 - 6:41"Hayatımın aşkı için bundan başka
bir şey yapamazdım, hadi ama kızlar." -
6:41 - 6:44O sabah hepimiz çalışmaya dalmıştık,
ben bilgisayarda bir şeyler yazıyordum. -
6:44 - 6:46Vitrin önünden geçen herkes
-
6:46 - 6:48bizim için baş döndürücü
bir heyecan demekti. -
6:48 - 6:50Bu yüzden onlara bakıp duruyorduk.
-
6:50 - 6:5211:30 normalde oradan geçtiği saat idi.
-
6:52 - 6:53Biraz endişelenmeye başladım,
-
6:53 - 6:55çıldırmaya başladım çünkü şöyle diyordum,
-
6:55 - 6:57"Pazartesi günü buraya girip
-
6:57 - 6:59bunu işsiz halimle yapmak istemiyorum."
-
6:59 - 7:02(Kahkahalar)
-
7:03 - 7:05Saat 11:45 oldu.
-
7:05 - 7:06Hâlâ gelmedi.
-
7:06 - 7:10Saat 12:00 oldu, mağaza uçak rezervasyonu
yaptıran öğrencilerle dolmaya başladı. -
7:10 - 7:11İş arkadaşlarım şöyle diyordu,
-
7:11 - 7:14"Bizi izlemeye devam edin,
az sonra bir şov olacak." -
7:14 - 7:16Tıpkı ilgi göstermeye
başlayan izleyici gibi. -
7:17 - 7:1812:30 oldu,
-
7:18 - 7:20ben gerçekten vazgeçmek üzereydim,
-
7:20 - 7:23öğle yemeği için arkadan
dışarı çıkmaya yeltendim -
7:23 - 7:27ve ayağa kalktığımda pencerenin
önünden geçtiğini gördüm. -
7:27 - 7:29İş arkadaşım Shaz panikleyip şöyle dedi,
-
7:29 - 7:31"Aman Tanrım, onu kaçırdın
Andrea, kaçırdın işte." -
7:31 - 7:33Ben de, "Sakin ol Sharon,
-
7:33 - 7:34onu hep geri dönerken
yakalamak istedim, -
7:34 - 7:36böylece bütün işlerini bitirdikten sonra
-
7:36 - 7:39beni romantik bir biçimde
kamyonetine alıp kaçabilir," dedim. -
7:39 - 7:41Bu doğru bir şey gibi
görünmüyor, değil mi? -
7:41 - 7:44"Beni romantik biçimde
kamyonete götürmek mi?" -
7:44 - 7:45(Kahkahalar)
-
7:45 - 7:49Her neyse, kartlarımı toplamaya başladım
-
7:49 - 7:51ve patronuma radyoyu açmasını söyledim.
-
7:51 - 7:54Böylece kargaşa, saçmalığı öldürebilirdi.
-
7:54 - 7:56(Kahkahalar)
-
7:56 - 8:00Bitişikteki mağazadan
dışarı çıktığını gördüm. -
8:00 - 8:03Pencerenin kenarına yerleştim ve başladım.
-
8:03 - 8:05(Müzik: Prince'in Kiss şarkısı)
-
8:05 - 8:06(Hey beyefendi, durun)
-
8:06 - 8:08(Bugün benim son günüm)
-
8:11 - 8:14(Artık hiç el sallama olmayacak)
-
8:16 - 8:17(Beni özleyecek misin?)
-
8:19 - 8:21(Ne kadar özleyeceksin?)
-
8:21 - 8:22(Kahkahalar)
-
8:24 - 8:25(Vay canına, demek çok fazla)
-
8:25 - 8:27(Kahkahalar)
-
8:27 - 8:31(Bira sever misin?)
-
8:34 - 8:36(Vay canına, ben de severim!)
-
8:39 - 8:42(Çok ortak noktamız var gibi görünüyor!)
-
8:44 - 8:46(Birincisi, bira)
-
8:46 - 8:48(ve el sallama,)
-
8:48 - 8:50(yine el sallama)
-
8:51 - 8:53(ve bira)
-
8:55 - 8:58(Merak ettim de)
-
8:59 - 9:02(kız arkadaşın var mı?)
-
9:03 - 9:06(Ya eşin?)
-
9:07 - 9:08(Peki erkek arkadaşın?)
-
9:08 - 9:10(Kahkahalar)
-
9:12 - 9:14(Benim de yok!)
-
9:15 - 9:18(Bunlara bakmayı sever misin?)
-
9:19 - 9:21(Kahkahalar)
-
9:23 - 9:26(Harika! Ben de severim)
-
9:27 - 9:29(O zaman şuna ihtiyacın olabilir)
-
9:31 - 9:34(040810626)
-
9:36 - 9:39(Tezahürat ve alkış)
-
9:39 - 9:40Teşekkürler.
-
9:46 - 9:47Teşekkür ederim.
-
9:47 - 9:50Takdir ettiğinize sevindim
çünkü o takdir etmemişti. -
9:50 - 9:52(Kahkahalar)
-
9:54 - 9:56Kartların yarısını bile görmedi, değil mi?
-
9:56 - 10:00Çünkü "kız arkadaşın var mı?"
yazan kartı gösterdiğimde, -
10:00 - 10:02evet kız arkadaşı vardı.
-
10:02 - 10:03(Seyirci şaşırıyor)
-
10:03 - 10:06Benim de B planım yoktu.
-
10:07 - 10:10Ne yapacağımı bilmiyordum, çok utanmıştım.
-
10:10 - 10:14Bütün bu rutin boyunca
beni destekleyen herkes -
10:14 - 10:16birdenbire bilgisayarlarına
dalmış çalışıyorlardı. -
10:16 - 10:18(Kahkahalar)
-
10:19 - 10:23O kadar utanmıştım ve şoktaydım ki
kafamı kartın arkasına sakladım -
10:23 - 10:25ve yer yarılıp da
içine girseydim diye düşündüm -
10:25 - 10:28fakat bilimden haberdarsınız,
böyle bir şey olmaz. -
10:28 - 10:31Fakat ben kafamı pencereye koyarak
-
10:31 - 10:34ve kayıp düşerek
bunun olması için uğraştım. -
10:34 - 10:36(Kahkahalar)
-
10:36 - 10:39Çömeliyordum, ona bakıp
şöyle düşünüyordum, -
10:39 - 10:41"Sadece uzaklaş dostum, uzaklaş."
-
10:41 - 10:42Fakat o uzaklaşmadı
-
10:42 - 10:45ve Shaz dedi ki,
"İçeri giriyor, o içeri giriyor." -
10:45 - 10:47O mağazaya girdi, ben de
yüzüm kızarmış biçimde dikiliyorum. -
10:47 - 10:49Şöyle dedi: "Bugün son günün, değil mi?"
-
10:49 - 10:51Ben de, "evet dostum," dedim.
-
10:51 - 10:54Bana sarıldı, bu beni çok iyi hissettirdi
-
10:54 - 10:56ama o kadar da iyi değildi
-
10:56 - 10:58çünkü o berbat iyi niyet
sarılmalarından sadece biriydi. -
10:58 - 11:01"İyi olacaksın dostum, iyi olacaksın."
-
11:01 - 11:02(Kahkahalar)
-
11:02 - 11:05O gün öğleden sonra
bütün utancımla çalışmaya daldım -
11:05 - 11:08ve kızlar bana, "iyisin değil mi?"
diye soruyorlardı. -
11:08 - 11:10Ben de, evet çok iyiyim,
-
11:10 - 11:11bunu hep yapın", diyordum.
-
11:11 - 11:12(Kahkahalar)
-
11:12 - 11:15Erkeklerin gönlünü kartlarla çelmek.
-
11:17 - 11:18Çok üzgündüm.
-
11:18 - 11:22Eve gittim ve biraz ağladım.
-
11:22 - 11:25Kendi kendime düşünüyordum,
"Bunu kim yapar?" -
11:25 - 11:27Bunun yanıma kâr kalacağını
nasıl düşünebilirdim? -
11:27 - 11:29Hayat böyle var olmuyor.
-
11:30 - 11:31Öyle işte.
-
11:32 - 11:36Ama şöyle dedim kendime, "Boşver."
-
11:36 - 11:39En azından onun hayatına
biraz olsun neşe getirdim, -
11:39 - 11:42böylece birisi ona büyük
ve romantik bir jest yaptığında -
11:42 - 11:44anlatacak bir hikâyesi oldu.
-
11:44 - 11:48Hayatında az da olsa
sevilmemiş hissettiğinde -
11:48 - 11:51ya da mutsuz veya orta karar bir haldeyken
-
11:51 - 11:54bunu düşündüğü zaman,
-
11:54 - 11:55yüzünde bir tebessüm oluşabilir
-
11:55 - 11:59ve dünyada onu az da olsa
daha az yalnız hissettirebilir. -
12:00 - 12:04Hayatımızdaki hikâyeleri
her zaman seçemiyoruz -
12:04 - 12:08ama risk alırsak
-
12:08 - 12:12ve insan olduğumuzu,
savunmasız olduğumuzu gösterirsek -
12:12 - 12:14işte o zaman en iyi
hikâyeler ortaya çıkar. -
12:15 - 12:16Teşekkürler.
-
12:16 - 12:18(Alkış)
- Title:
- Öykücülüğün gücü | Andrea Gibbs | TEDxPerth
- Description:
-
Andrea Gibbs, çokça mizah kullanarak bize aşk hakkında bir öykü anlatıyor.
Öykücülük sayesinde kendimizi daha iyi anlayabiliriz ve diğerleriyle aramızda ortaklık bulabiliriz. Tutkuları, zorlukları, mahcubiyetleri, neşeleri, ıstırapları ve ortalama insan deneyimlerini paylaşabiliriz. Öyküleri kullanarak iletişim sağlayabiliriz ve dünyada daha az yalnız hissedebiliriz.
Andrea Gibbs, Barefaced Stories platformunun kurucu ortağı ve The Big HOO-HAA! komedi oyununda baş komedyen.
Bu konuşma, TED konferans formatı kullanılarak ve yerel bir topluluk tarafından bağımsız olarak bir TEDx organizasyonunda yapılmıştır. Daha fazlası için: https://www.ted.com/tedx
- Video Language:
- English
- Team:
- closed TED
- Project:
- TEDxTalks
- Duration:
- 12:37
Cihan Ekmekçi approved Turkish subtitles for The power of storytelling | Andrea Gibbs | TEDxPerth | ||
Gözde Zülal Solak accepted Turkish subtitles for The power of storytelling | Andrea Gibbs | TEDxPerth | ||
Gözde Zülal Solak edited Turkish subtitles for The power of storytelling | Andrea Gibbs | TEDxPerth | ||
Can Boysan edited Turkish subtitles for The power of storytelling | Andrea Gibbs | TEDxPerth | ||
Can Boysan edited Turkish subtitles for The power of storytelling | Andrea Gibbs | TEDxPerth | ||
Can Boysan edited Turkish subtitles for The power of storytelling | Andrea Gibbs | TEDxPerth | ||
Can Boysan edited Turkish subtitles for The power of storytelling | Andrea Gibbs | TEDxPerth | ||
Can Boysan edited Turkish subtitles for The power of storytelling | Andrea Gibbs | TEDxPerth |