Return to Video

Evet, kanserden kurtuldum. Ama bu beni tanımlamaz.

  • 0:01 - 0:05
    Sizinle bir otobüste tanıştık
  • 0:05 - 0:07
    ve gerçekten birbirimizi tanımak istedik
  • 0:07 - 0:10
    ama ben bir sonraki durakta
    inmek zorundaydım,
  • 0:10 - 0:14
    bu yüzden bana kendinizle ilgili
    üç şey söyleyeceksiniz
  • 0:14 - 0:18
    sadece kendinizi tanımlayan
  • 0:18 - 0:20
    kendiniz hakkında üç şey
  • 0:20 - 0:23
    kim olduğunuzu anlamama yardım edecek
  • 0:23 - 0:27
    sizin özünüze inebileceğim üç sey.
  • 0:27 - 0:30
    Merak ettiğim şey
  • 0:30 - 0:34
    bu üç seyden,
  • 0:34 - 0:36
    herhangi biri
  • 0:36 - 0:41
    bir tür travmayı atlatmak mı?
  • 0:41 - 0:46
    Kanserden kurtulan, tecavüzden kurtulan,
  • 0:46 - 0:51
    soykırımdan kurtulan,
    ensest ilişkiden kurtulan.
  • 0:51 - 0:55
    Kendimizi yaralarımızla
    tanımlama eğilimini
  • 0:55 - 0:57
    hiç fark ettiniz mi?
  • 0:57 - 1:02
    Bu kurtulan kimliğini
  • 1:02 - 1:04
    fazlaca
  • 1:04 - 1:07
    kanser hastalarında gördüm.
  • 1:07 - 1:10
    Uzunca bir süredir bu grubun etrafındayım
  • 1:10 - 1:13
    çünkü neredeyse 30 yıldır darülaceze
  • 1:13 - 1:16
    ve hastane rahibesiyim.
  • 1:16 - 1:22
    2005 yılında,
    büyük bir kanser merkezinde çalışırken
  • 1:22 - 1:24
    annemin göğüs kanseri olduğu
  • 1:24 - 1:28
    haberini almıştım.
  • 1:28 - 1:30
    5 gün sonra ise
  • 1:30 - 1:35
    bende de göğüs kanseri
    olduğunu öğrenmiştim.
  • 1:35 - 1:38
    Annemle ben rekabetçi olabiliyoruz
  • 1:38 - 1:40
    (Gülüşmeler)-
  • 1:40 - 1:44
    fakat bu konuda onunla
    yarışmaya gerçekten çalışmadım.
  • 1:44 - 1:46
    düşündüm de , doğrusu
  • 1:46 - 1:48
    eğer kanserseniz
  • 1:48 - 1:50
    onu tedavi eden bir yerde çalışmak
  • 1:50 - 1:51
    oldukça işe yarıyor.
  • 1:51 - 1:54
    Ama çok sayıda öfkeli insandan
    şunu duydum:
  • 1:54 - 1:56
    "Ne?
  • 1:56 - 1:57
    Sen rahibesin.
  • 1:57 - 2:00
    Dokunulmaz olmalısın."
  • 2:00 - 2:02
    Sanki, hastalık biletini almak yerine
  • 2:02 - 2:04
    sadece bir uyarı almalıydım
  • 2:04 - 2:08
    çünkü ilahi taraftaydım.
  • 2:08 - 2:11
    Çalıştığım kanser merkezinde tedavi oldum
  • 2:11 - 2:13
    ki bu şaşırtıcı şekilde rahattı.
  • 2:13 - 2:16
    Kemoterapi aldım, mememi aldırdım
  • 2:16 - 2:18
    ve silikon yaptırdım
  • 2:18 - 2:21
    ve başka bir şey söylemeden önce
    hemen belirteyim
  • 2:21 - 2:25
    sahte olan bu. (Kahkahalar)
  • 2:25 - 2:28
    Bunu aradan çıkarmam gerektiğini anladım
  • 2:28 - 2:30
    çünkü birisini şöyle göreceğim:
  • 2:30 - 2:32
    "Oh, bence bu."
  • 2:32 - 2:35
    Sonra hareket edeceğim ya da
    işaret edeceğim ve şöyle olacak:
  • 2:35 - 2:37
    "Hayır, diğeri."
  • 2:37 - 2:40
    Neyse şimdi biliyorsunuz.
  • 2:40 - 2:42
    Hasta olunca çok şey öğrendim ve
  • 2:42 - 2:43
    şaşırtıcı olan şeylerden biri
  • 2:43 - 2:47
    kanser deneyiminin çok küçük bir bölümü
  • 2:47 - 2:49
    tıp ile ilgiliydi.
  • 2:49 - 2:54
    Büyük bir bölümü duygular, inanç,
  • 2:54 - 2:56
    kimliğini kaybetmek ve bulmak
  • 2:56 - 2:59
    daha önce sahip olduğunuzu
    bile bilmediğiniz
  • 2:59 - 3:02
    gücü ve esnekliği keşfetmekle ilgilidir.
  • 3:02 - 3:04
    Hayattaki en önemli şeylerin
  • 3:04 - 3:07
    düşündükleriniz değil,
  • 3:07 - 3:10
    aslında ilişkilerin
    önemli olduğunu anlamaktır.
  • 3:10 - 3:15
    Belirsizliğin yüzüne gülmek ve
  • 3:15 - 3:18
    neredeyse her şeyden kaçmanın yolunun
    " Ben kanserim."
  • 3:18 - 3:22
    diyerek olduğunu öğrenmektir.
  • 3:22 - 3:25
    Öğrendiğim diğer şey ise
  • 3:25 - 3:28
    "kanserden kurtulan"
    ifadesini kişiliğimin bir parçası yapmak
  • 3:28 - 3:30
    zorunda değilim.
  • 3:30 - 3:34
    ama, bunu yapmam için beni itekleyen
  • 3:34 - 3:37
    etkili güçler yok mu!
  • 3:37 - 3:42
    Şimdi, beni lütfen yanlış anlamayın.
  • 3:42 - 3:44
    Kanser dernekleri
  • 3:44 - 3:46
    erken görüntüleme çabası
  • 3:46 - 3:48
    kanser farkındalığı ve araştırmaları
  • 3:48 - 3:50
    kanseri normalleştirdi.
  • 3:50 - 3:52
    Bu harika bir şey.
  • 3:52 - 3:54
    Şimdi kanser hakkında fısıldamadan
  • 3:54 - 3:56
    konuşabiliyoruz.
  • 3:56 - 4:00
    Kanser hakkında konuşabiliyor
    ve birbirimizi destekleyebiliyoruz.
  • 4:00 - 4:03
    Ama bazen, insanlar
  • 4:03 - 4:05
    ölçüyü biraz kaçrıyor ve bize
  • 4:05 - 4:10
    neler hissedeceğimizi
    anlatmaya başlıyorlar.
  • 4:10 - 4:13
    Ameliyatımdan bir hafta kadar sonra
  • 4:13 - 4:16
    bir misafir davet etmiştik.
  • 4:16 - 4:19
    İlk hatamız muhtemelen buydu.
  • 4:19 - 4:20
    Unutmamak gerekir ki
  • 4:20 - 4:22
    hayatımın bu noktasında
  • 4:22 - 4:26
    20 yıldan fazladır rahibeydim
  • 4:26 - 4:28
    ölüm ve hayatın anlamı
  • 4:28 - 4:30
    gibi konular
  • 4:30 - 4:33
    hakkında daima
    car car konuştuğum şeylerdi.
  • 4:33 - 4:35
    O gece yemekte,
  • 4:35 - 4:38
    konuğumuz kollarını başının üzerinde gerdi
    ve dedi ki:
  • 4:38 - 4:41
    "Bilirsin, Deb,
  • 4:41 - 4:45
    şimdi neyin önemli olduğunu
    gerçekten öğreneceksin.
  • 4:45 - 4:48
    Evet, hayatında bazı büyük değişiklikler
  • 4:48 - 4:49
    yapacaksın
  • 4:49 - 4:53
    ve ölümün hakkında
    düşünmeye başlayacaksın.
  • 4:53 - 4:57
    Evet, kanser senin uyarı ikazın."
  • 4:59 - 5:01
    Bunlar kendi deneyimi
  • 5:01 - 5:03
    hakkında konuşan birisinden gelen
  • 5:03 - 5:06
    altın sözcükler
  • 5:06 - 5:08
    ama birisi size nasıl hissedeceğinizi
  • 5:08 - 5:10
    söylediği zaman
  • 5:10 - 5:12
    zırvalıyordur.
  • 5:12 - 5:15
    Onu çıplak ellerimle
  • 5:15 - 5:17
    öldürmememin tek sebebi
  • 5:17 - 5:21
    sağ kolumu kaldıramıyordum.
  • 5:21 - 5:26
    Ama, ona gerçekten kötü bir söz söyledim
  • 5:26 - 5:28
    malum kelimeyle devam eden,
  • 5:28 - 5:30
    (Kahkahalar)
  • 5:30 - 5:33
    eşim dedi ki:"Narkozun etkisinde."
  • 5:33 - 5:35
    (Kahkahalar)
  • 5:35 - 5:38
    Tedavimden sonra
  • 5:38 - 5:41
    sanki herkes bana deneyimimin
    ne anlama geleceğini söylüyordu.
  • 5:41 - 5:43
    "Ha, bu yürüyüş yapacaksın demek."
  • 5:43 - 5:45
    "Ha, bu öğle yemeğine geleceksin demek."
  • 5:45 - 5:47
    "Bu pembe kurdele takacağın
  • 5:47 - 5:49
    pembe tişört, saç bandı, küpe
  • 5:49 - 5:51
    bileklik ve külot
  • 5:51 - 5:55
    giyeceğin anlamına geliyor."
  • 5:55 - 5:58
    Külot. Hayır, ciddiyim, google'a bakın.
  • 5:58 - 6:00
    (Kahkahalar)
  • 6:00 - 6:02
    Bu nasıl farkındalık artırıyor?
  • 6:02 - 6:04
    Külotlarımı sadece kocam görmeli.
  • 6:04 - 6:06
    (Kahkahalar)
  • 6:06 - 6:10
    O da kanserin fazlaca farkında zaten.
  • 6:10 - 6:13
    İşte o noktada, Allah'ım,
    hayatım ele geçiriliyormuş
  • 6:13 - 6:16
    gibi hissettim.
  • 6:16 - 6:21
    O zaman kendime dedim ki,
    deneyimine sahip ol.
  • 6:21 - 6:25
    O sana sahip olmasın.
  • 6:25 - 6:27
    Hepimiz biliyoruz ki
  • 6:27 - 6:31
    Travmayla, kayıpla, tüm hayat değiştirici
  • 6:31 - 6:34
    deneyimlerle başa çıkma yolu
  • 6:34 - 6:36
    anlam bulmaktır.
  • 6:36 - 6:38
    Ama durum şu ki:
  • 6:38 - 6:40
    Kimse bize deneyimimizin
  • 6:40 - 6:43
    ne anlama geldiğini söyleyemez.
  • 6:43 - 6:46
    Buna biz karar vermek zorundayız.
  • 6:46 - 6:48
    Bunun da öyle devasa, dışa dönük
  • 6:48 - 6:50
    bir anlamı olmak zorunda değil.
  • 6:50 - 6:52
    Hepimiz bir vakıf ya da dernek kurmak
  • 6:52 - 6:55
    kitap yazmak veya belgesel çekmek
  • 6:55 - 6:58
    zorunda değiliz.
  • 6:58 - 7:00
    Anlam, sessiz ve içe dönük
  • 7:00 - 7:03
    olabilir.
  • 7:03 - 7:09
    Belki hayatımıza
    büyük bir değişiklik getirecek
  • 7:09 - 7:14
    küçük bir karar alabiliriz.
  • 7:14 - 7:16
    Yıllar önce, bir hastam vardı,
  • 7:16 - 7:18
    harika genç bir adam
  • 7:18 - 7:20
    çalışanlar tarafından da sevilirdi
  • 7:20 - 7:23
    ve hiç arkadaşı olmadığını farketmek
  • 7:23 - 7:27
    bizi şok etmişti.
  • 7:27 - 7:29
    Yalnız yaşıyordu,
  • 7:29 - 7:33
    kemoterapiye yalnız gelirdi,
  • 7:33 - 7:35
    tedavisini olup
  • 7:35 - 7:39
    eve yalnız yürürdü.
  • 7:39 - 7:41
    Hatta sordum: "Hey, neden hiç
  • 7:41 - 7:43
    bir arkadaşını da getirmiyorsun?"
  • 7:43 - 7:48
    Dedi ki: "Hiç arkadaşım yok."
  • 7:48 - 7:50
    Fakat kemoterapi katında
    tonla arkadaşı vardı.
  • 7:50 - 7:55
    Hepimiz onu severdik ve insanlar
    sürekli odasına girer çıkardı.
  • 7:55 - 7:58
    Bu yüzden, son terapisinde
  • 7:58 - 7:59
    ona şarkı söyledik,
  • 7:59 - 8:02
    kafasına taç taktık, baloncuklar üfledik
  • 8:02 - 8:04
    ve sonra ona dedim ki:
  • 8:04 - 8:09
    "Peki, şimdi ne yapacaksın?"
  • 8:09 - 8:11
    Cevap verdi:
  • 8:11 - 8:12
    "Arkadaş edineceğim."
  • 8:12 - 8:14
    Ve edindi de.
  • 8:14 - 8:18
    Gönüllülük yapmaya başladı
    ve orada arkadaşlar edindi,
  • 8:18 - 8:21
    kiliseye gitmeye başladı
    ve orada arkadaşlar edindi,
  • 8:21 - 8:24
    Noel'e beni ve eşimi
    evindeki partiye davet etti
  • 8:24 - 8:29
    ve evi arkadaşlarıyla doluydu.
  • 8:29 - 8:31
    Deneyiminize sahip çıkın.
  • 8:31 - 8:33
    O size sahip olmasın.
  • 8:33 - 8:37
    O, deneyiminin anlamının
  • 8:37 - 8:41
    arkadaşlığın kıymetini bilmek
    ve arkadaş edinmeyi öğrenmek
  • 8:41 - 8:46
    olduğuna karar verdi.
  • 8:46 - 8:50
    Peki, sizi sormalı?
  • 8:50 - 8:52
    Berbat deneyiminizde
  • 8:52 - 8:55
    nasıl anlam bulacaksınız?
  • 8:55 - 8:56
    Bu yakınlarda sahip olduğunuz
  • 8:56 - 8:58
    ya da çok uzun zamandır taşıdığınız
  • 8:58 - 9:02
    bir deneyim olabilir.
  • 9:02 - 9:07
    Sahip olduğu anlamı değiştirmek
    için asla geç değildir
  • 9:07 - 9:09
    çünkü anlam dinamiktir.
  • 9:09 - 9:11
    Bugün geldiği anlam
  • 9:11 - 9:13
    bir yıl sonra
    aynı şeyi ifade etmeyebilir
  • 9:13 - 9:16
    ya da 10 yıl sonra.
  • 9:16 - 9:18
    Basit bir kurtulan olmaktansa
    başka biri olmak için
  • 9:18 - 9:22
    asla geç değil.
  • 9:22 - 9:25
    Bu kelimenin kulağa nasıl durağan
    geldiğini duyuyor musunuz?
  • 9:25 - 9:27
    Kurtulan.
  • 9:27 - 9:31
    Hareket yok, ilerleme yok.
  • 9:31 - 9:33
    Deneyiminize sahip çıkın.
  • 9:33 - 9:36
    O size sahip olmasın çünkü sahip olursa,
  • 9:36 - 9:39
    inanıyorum ki, kapana kısılacaksınız,
  • 9:39 - 9:45
    ilerleyemeyeceksiniz, değişemeyeceksiniz.
  • 9:45 - 9:48
    Tabi ki, bazen bu kurtulan kimliğini
  • 9:48 - 9:53
    edinmemize sebep olan
    dış baskılar değildir.
  • 9:53 - 9:57
    Bazen ikramiyeleri severiz
  • 9:57 - 10:00
    Bazen bir ödül vardır.
  • 10:00 - 10:04
    Ama sonra tıkanırız.
  • 10:04 - 10:06
    Şimdi, bir stajyer rahibe olarak
  • 10:06 - 10:10
    öğrendiğim ilk şeylerden biri
  • 10:10 - 10:12
    bir rahibenin işindeki üç kuraldı:
  • 10:12 - 10:19
    Rahatlat, açıkla ve, gerekliyse, yüzleş
  • 10:19 - 10:21
    ya da meydan oku.
  • 10:21 - 10:24
    Şimdi, hepimiz
    rahatlatmayı ve açıklamayı
  • 10:24 - 10:25
    oldukça severiz.
  • 10:25 - 10:30
    Yüzleşmeyi pek değil.
  • 10:30 - 10:32
    Rahibe olmakla ilgili sevdiğim
  • 10:32 - 10:35
    bir diğer şey ise
  • 10:35 - 10:39
    tedavilerinden sonra hastaları
  • 10:39 - 10:41
    bir yıl ya da yıllarca görmekti çünkü
  • 10:41 - 10:44
    nasıl değiştiklerini,
    hayatlarının nasıl geliştiğini
  • 10:44 - 10:46
    ve onlara ne olduğunu görmek
  • 10:46 - 10:48
    gerçekten harikaydı.
  • 10:48 - 10:50
    Bir gün, bir yıl önce gördüğüm
  • 10:50 - 10:53
    bir hastadan kliniğin lobisinde olduğu
  • 10:53 - 10:56
    çağrısını alınca heyecanlandım
  • 10:56 - 10:59
    ve o iki genç kızıyla oradaydı
  • 10:59 - 11:03
    ki onu bir yıllık
    takip sınavından da tanıyordum.
  • 11:03 - 11:06
    Neyse, lobiye indim, çok mutluydular
  • 11:06 - 11:09
    çünkü tüm test sonuçlarını henüz almıştı
  • 11:09 - 11:15
    ve hastalıktan kurtulmuştu.
  • 11:15 - 11:20
    Eskiden bunu tamamen paçayı kurtarmadın
    demek diye düşünürdüm.
  • 11:20 - 11:25
    Neyse, çok mutluydular, biraz oturduk
  • 11:25 - 11:28
    ve çok tuhaftı, çünkü
  • 11:28 - 11:32
    iki dakika içinde teşhis hikayesini,
  • 11:32 - 11:36
    ameliyatını ve kemoterapisini
    yeniden anlattı
  • 11:36 - 11:40
    rahibesi olarak onu her hafta görmeme
  • 11:40 - 11:43
    ve hikayesini bilmeme rağmen.
  • 11:43 - 11:46
    Çile, ızdırap, mücadele gibi
  • 11:46 - 11:50
    kelimeler kullanıyordu.
  • 11:50 - 11:52
    Ve hikayesini şöyle bitirdi:
  • 11:52 - 11:57
    "Çarmıha gerilmiş gibi hissettim."
  • 11:57 - 12:00
    O noktada, iki kızı kalktı ve
  • 12:00 - 12:04
    "Kahve almaya gidiyoruz." dediler.
  • 12:04 - 12:07
    Gittiler.
  • 12:07 - 12:10
    Sonraki duraktan önce
    bana kendinizle ilgili üç şey söyleyin.
  • 12:10 - 12:12
    O, iki ya da üç şey bile söyleyemeden önce
  • 12:12 - 12:18
    insanlar otobüsten iniyorlar.
  • 12:18 - 12:21
    Ona bir mendil verdim,
  • 12:21 - 12:25
    sarıldım
  • 12:25 - 12:28
    ve sonra, onu gerçekten önemsediğim için
  • 12:28 - 12:30
    dedim ki:
  • 12:30 - 12:33
    "Çarmıhından in."
  • 12:33 - 12:37
    "Ne?" dedi.
  • 12:37 - 12:42
    Tekrar ettim:"Çarmıhından in."
  • 12:42 - 12:47
    İtibarı için, kimliğine sarılmak
  • 12:47 - 12:52
    ve sonra bağlanmak için
    sebeplerinden bahsedebilirdi.
  • 12:52 - 12:54
    Hastalığı ilgi çekti.
  • 12:54 - 12:57
    İnsanlar bir değişiklik için
    ona dikkat etti.
  • 12:57 - 13:01
    Ama şimdi, tam tersi oldu.
  • 13:01 - 13:03
    Hastalığı insaları uzaklaştırdı.
  • 13:03 - 13:07
    İnsanlar kahve almak için uzaklaştılar.
  • 13:07 - 13:11
    Deneyimi çarmıha gerilmiş gibi hissettirdi
  • 13:11 - 13:17
    ama o hissettiği şeyin
    ölmesine izin vermedi.
  • 13:17 - 13:20
    Şimdi, belki ona biraz katı davrandığımı
  • 13:20 - 13:23
    düşünüyorsunuz
  • 13:23 - 13:25
    bu yüzden, size şunu söylemeliyim
  • 13:25 - 13:29
    kendi deneyimimle konuşuyordum.
  • 13:29 - 13:32
    Yıllar, yıllar önce
  • 13:32 - 13:35
    sevdiğim bir işten çıkarılmıştım,
  • 13:35 - 13:39
    masumiyetim, adaletsizlik,
    ihanet ve yalanlar hakkında
  • 13:39 - 13:42
    durmaksızın konuşuyordum
  • 13:42 - 13:43
    ta ki, bu kadın gibi,
  • 13:43 - 13:45
    insanlar benden kaçmaya başlayana kadar
  • 13:45 - 13:49
    sonunda duygularımı
  • 13:49 - 13:52
    sadece yönlendirmediğimi,
    aynı zamanda beslediğimi
  • 13:52 - 13:55
    farkedene kadar.
  • 13:55 - 13:59
    Çarmıha gerilen şeyin
    ölmesine izin vermek istemedim.
  • 13:59 - 14:05

    Ama hepimiz yeniden diriliş
    hikayesinden biliriz ki
  • 14:05 - 14:07
    önce ölmek zorundayız.
  • 14:07 - 14:09
    Hristiyan hikayesi,
  • 14:09 - 14:12
    İsa yeniden diriltilmeden önce
  • 14:12 - 14:15
    bir gün boyunca mezarda ölüydü.
  • 14:15 - 14:17
    Bizim için mezarda olmanın
  • 14:17 - 14:19
    yaralarımızın etrafındaki
  • 14:19 - 14:23
    derin işleri halletmek
  • 14:23 - 14:25
    ve iyileşmemize izin vermek
  • 14:25 - 14:30
    anlamına geldiğine inanıyorum.
  • 14:30 - 14:33
    Çarmıha gerilmiş kişiliğimizin
    ölmesine izin vermeliyiz
  • 14:33 - 14:37
    böylece yeni, daha doğru bir kişilik
  • 14:37 - 14:39
    doğsun.
  • 14:39 - 14:42
    O eski hikayenin bitmesine izin vermeliyiz
  • 14:42 - 14:46
    böylece yeni ve daha doğru bir hikaye
  • 14:46 - 14:49
    anlatılsın.
  • 14:49 - 14:55
    Deneyiminize sahip olun.
    O size sahip olmasın.
  • 14:55 - 14:57
    Farz edelim hiç kurtulan yok,
  • 14:57 - 15:00
    yani, insanlar travmasını bir kimlik gibi
  • 15:00 - 15:03
    üstlenmek yerine sadece bir deneyim olarak
  • 15:03 - 15:07
    sahip olmaya karar verdi diyelim.
  • 15:07 - 15:09
    Belki bu, yaralarımızda
  • 15:09 - 15:11
    kapana kısılmamızın sonu
  • 15:11 - 15:15
    ve muhteşem kendini incelemenin, keşfin
  • 15:15 - 15:19
    ve gelişmenin başlangıcı olurdu.
  • 15:19 - 15:24
    Belki de, kim olduğumuz
  • 15:24 - 15:26
    ve kim olacağımızla kendimizi
  • 15:26 - 15:30
    ifade etmenin başlangıcı olurdu.
  • 15:30 - 15:36
    Yani, belki kurtuluşunuz
  • 15:36 - 15:41
    bana söyleyeceğiniz
    üç şeyden biri değildi.
  • 15:41 - 15:43
    Sorun değil.
  • 15:43 - 15:45
    Sadece hepinizin şunu bilmesini isterim
  • 15:45 - 15:49
    bu otobüste beraber
    olduğumuz için memnunum
  • 15:49 - 15:53
    ve bu benim durağım.
  • 15:53 - 15:57
    (Alkışlar)
Title:
Evet, kanserden kurtuldum. Ama bu beni tanımlamaz.
Speaker:
Debra Jarvis
Description:

Debra Jarvis kanser teşhisi konulduğunda yaklaşık 30 yıldır hastane rahibesi olarak çalışıyordu. Bir hasta olarak oldukça fazla şey öğrendi. Esprili ve cüretkar bir konuşmayla "kanserden kurtulan" kimliğinin nasıl durağan bir his olduğunu açıklıyor. Herkesten en zor deneyimlerine sahip olurken kendimize gelişmemiz ve ilerlememiz için yer açmamızı istiyor.

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDTalks
Duration:
16:09

Turkish subtitles

Revisions