Return to Video

Bölünmüş bir Amerika iyileşebilir mi?

  • 0:00 - 0:03
    Chris An: Pekala, Jon,
    bu gerçekten ürkütücü.
  • 0:03 - 0:04
    Jonathan Haidt: Evet.
  • 0:04 - 0:06
    CA: Dünya sanki uzun zamandır
  • 0:06 - 0:08
    görmediğimiz bir konumda.
  • 0:08 - 0:13
    İnsanlar sadece alışageldiğimiz
    sağ-sol kutuplaşması
  • 0:13 - 0:15
    nedeniyle anlaşmazlığa düşmüyorlar.
  • 0:15 - 0:18
    Olayın derinliğinde
    daha farklı şeyler var.
  • 0:18 - 0:21
    Tanrı aşkına neler oluyor
    ve bu konuma nasıl geldik?
  • 0:21 - 0:24
    JH: Bu durum farklı.
  • 0:24 - 0:27
    Daha çok kıyamet hissi uyandıran
    bir durum var.
  • 0:27 - 0:31
    Pew şirketi tarafından
    yapılan araştırmaya göre
  • 0:31 - 0:33
    karşı taraf için hissettiğimiz şey sadece
  • 0:33 - 0:36
    onlardan hoşlanmamamız değil;
    onlardan şiddetle hoşlanmamamız
  • 0:36 - 0:40
    ve onları ulusumuza
    bir tehdit olarak görmemiz.
  • 0:40 - 0:42
    Bu fikirdekilerin sayısı
    gün geçtikte artıyor ve
  • 0:42 - 0:45
    bu iki taraf içinde %50'den fazla.
  • 0:45 - 0:46
    İnsanlar korkmuş durumda
  • 0:46 - 0:49
    çünkü bu durum eskisinden
    farklı geliyor, çok daha şiddetli.
  • 0:49 - 0:52
    Ne zaman sosyal bir yapboza baksam
  • 0:52 - 0:55
    her zaman ahlaki psikolojinin
    üç temel prensibini uygularım.
  • 0:55 - 0:57
    Sanırım bu prensipler
    burada faydalı olacak.
  • 0:57 - 1:00
    Siyaseti düşünürken ilk olarak
    aklınızda bulundurmanız
  • 1:00 - 1:01
    gereken şey,
  • 1:01 - 1:03
    bizlerin bir kabileye ait olduğumuzdur.
  • 1:03 - 1:05
    Bizler kabilecilikten evrildik.
  • 1:05 - 1:08
    İnsan doğasına dair en basit
    ve en iyi anlayışlardan biri
  • 1:08 - 1:09
    şu Bedevi atasözüdür:
  • 1:09 - 1:10
    "Ben kardeşime karşı,
  • 1:10 - 1:12
    ben ve kardeşim kuzenimize karşı;
  • 1:12 - 1:15
    ben, kardeşim ve kuzenlerim,
    yabancılara karşı."
  • 1:15 - 1:20
    Kabileleşme büyük toplumlar
    yaratmamızı ve diğerleriyle
  • 1:20 - 1:23
    mücadele edebilmek için
    bir araya gelmemizi sağladı.
  • 1:23 - 1:26
    Bu bizleri ormanların içinden ve
    küçük gruplardan dışarı taşıdı
  • 1:26 - 1:28
    ama bu aslında bitmez bir çatışma demekti.
  • 1:28 - 1:30
    Sormanız gereken soru:
  • 1:30 - 1:33
    Toplumumuzun hangi yönleri
    bu durumu daha acılı yapıyor
  • 1:33 - 1:34
    veya yatıştırıyor?
  • 1:34 - 1:36
    CA: Bu çok karanlık bir atasözü.
  • 1:36 - 1:39
    Söylediğin aslında bir seviyeye kadar
  • 1:39 - 1:41
    bir çok insanin zihninde
    kazınmış durumda.
  • 1:41 - 1:44
    JH: Kesinlikle, bu insan
    sosyal bilişinin basit bir parçası.
  • 1:44 - 1:48
    Ama ayrıca toplum olarak gerçekten
    barış içinde de yaşayabiliriz
  • 1:48 - 1:51
    ve aslında savaşa benzer
    bir çok eğlenceli şey keşfettik.
  • 1:51 - 1:52
    Yani, spor, politika --
  • 1:52 - 1:56
    Tüm bunlar aslında kimseye zarar vermeden
  • 1:56 - 1:58
    kabile tarzını yaşamanın yolları.
  • 1:58 - 2:02
    Ayrıca aslında ticarette ve keşif yapmakta
    ve yeni insanlarla buluşmakta da iyiyiz.
  • 2:02 - 2:05
    Bu halde kabileciliğimizi
    değişken olarak görmek zorundasınız.
  • 2:05 - 2:07
    Birbirimizle daima savaşmaya
    mahkum olmuş değiliz.
  • 2:08 - 2:10
    Ama asla sonsuz dünya barışımız olmayacak.
  • 2:11 - 2:14
    CA: Bu kabilenin boyutu
    küçülüp büyüyebilir değil mi?
  • 2:14 - 2:15
    JH: Doğru.
  • 2:15 - 2:17
    "Biz" diye düşündüğümüz şeyin boyutu
  • 2:17 - 2:20
    ve "diğerleri" ya da "onlar"
    olarak düşündüğümüz
  • 2:20 - 2:22
    şeyin boyutu değişebilir.
  • 2:23 - 2:28
    Bazıları bu sürecin sonsuza kadar
    devam edeceğine inanmışlardı
  • 2:28 - 2:29
    JH: Doğru.
  • 2:29 - 2:33
    CA: Bunun da ötesinde bu kabile
    duygusunu bir süredir arttırıyoruz.
  • 2:33 - 2:34
    JH: Sanırım
  • 2:34 - 2:37
    geldiğimiz nokta yeni bir sağ sol ayrımı.
  • 2:37 - 2:40
    Demek istediğim, geçmişten
    gelen sağ - sol kavramı,
  • 2:40 - 2:42
    iş gücü sermaye ayrımı
  • 2:42 - 2:45
    ve Marx'dan gelmekte.
  • 2:45 - 2:47
    Ama bence şuan giderek artan
    şekilde gördüğümüz şey
  • 2:47 - 2:50
    tüm batı demokrasilerinde
  • 2:50 - 2:54
    ulus seviyesinde kalmak isteyenlerle,
  • 2:54 - 2:55
    daha dar görüşlü,
  • 2:55 - 2:57
    - kötü anlamda demek istemiyorum -
  • 2:57 - 3:00
    daha çok köktenci duygulara sahip,
  • 3:00 - 3:03
    şehirlerine, topluluklarına
    ve uluslarına önem veren insanlarla
  • 3:04 - 3:08
    daha geniş görüş sahibi
    insanlar arasındaki ayrışma.
  • 3:08 - 3:11
    Kafam karıştığında hep John Lennon'un
    "Imagine" şarkısını düşünürüm
  • 3:11 - 3:14
    "Hayal edin, uğrunda öldürecek
    ya da ölecek hiç bir ülke yok."
  • 3:14 - 3:17
    Bu insanlar daha çok küresel
    yönetim isteyenlerdir,
  • 3:17 - 3:20
    ulus devletleri sevmezler,
    sınırları sevmezler.
  • 3:20 - 3:22
    Bunu tüm Avrupa'da da görüyorsunuz.
  • 3:22 - 3:25
    Aslında Shakespeare adında
    büyük bir metaforcu var,
  • 3:25 - 3:26
    İngiltere'de yıllar önce yazan.
  • 3:26 - 3:28
    Bir metafor tanımlıyor:
  • 3:28 - 3:31
    Bizler köprüleri kaldıranlar mıyız
    yoksa köprüleri koyanlar mı?
  • 3:31 - 3:34
    İngiltere bu noktada 52-48 olarak bölündü.
  • 3:34 - 3:36
    Amerika da bu noktada bölündü.
  • 3:37 - 3:41
    CA: Öyleyse, Beatles ve ve dünyanın
  • 3:41 - 3:45
    daha bağlı olduğu bir hippi felsefesini
    ile yetişmiş bizler için
  • 3:45 - 3:48
    bu çok idealistlikti ve "kim bunun
    hakkında kötü düşünebilir?"
  • 3:49 - 3:50
    Ve aslında senin söylediğin,
  • 3:50 - 3:55
    milyonlarca kişi bugün bunun
    sadece aptalca olduğunu değil
  • 3:55 - 3:58
    aslında tehlikeli ve yanlış olduğunu
    düşünüyor ve korkuyorlar.
  • 3:58 - 4:01
    JH: Bence en büyük sorun özellikle
    Avrupa'da ayrıca burada da
  • 4:01 - 4:02
    göçmenlik sorunu
  • 4:02 - 4:05
    ve bence sosyal bilimlerde dikkatlice
  • 4:06 - 4:09
    incelememiz gereken bu:
    çeşitlilik ve göçmenlik.
  • 4:09 - 4:11
    Herhangi bir şey politikleştiği zaman,
  • 4:11 - 4:14
    solun çok sevdiği, sağınsa --
  • 4:14 - 4:17
    sosyal bilimciler bile direkt
    olarak bunu düşünemezler.
  • 4:17 - 4:19
    Günümüzde, çeşitlilik bir
    çok anlamda iyi aslında.
  • 4:19 - 4:21
    Kesin bir şekilde yenilik yaratmakta.
  • 4:21 - 4:24
    Amerika ekonomisi onun
    sayesinde ciddi şekilde büyüdü.
  • 4:24 - 4:26
    Çeşitlilik ve göçmenlik
    bir çok iyi şey sağlıyor.
  • 4:26 - 4:29
    Ama küreselleşme taraftarları
    bence şunu görmüyor,
  • 4:29 - 4:30
    ya da görmek istemiyor:
  • 4:30 - 4:37
    etnik çeşitlilik, sosyal sermaye
    ve güveni kısıtlıyor.
  • 4:37 - 4:38
    "Bowling Alone" yazarı Robert Putnam
  • 4:38 - 4:41
    tarafından sosyal sermaye
    veri tabanlarına bakılarak
  • 4:41 - 4:43
    yapılmış önemli bir çalışma var.
  • 4:43 - 4:46
    Basitçe, insanlar daha benzer hissettikçe
  • 4:46 - 4:47
    birbirlerine daha fazla güveniyor,
  • 4:47 - 4:50
    refah devletine sahip olma
    şansları daha artıyor.
  • 4:50 - 4:52
    İskandinav ülkeleri bu konuda
    harika durumda
  • 4:52 - 4:55
    çünkü küçük, homojen ülke
    olmanın mirasına sahipler.
  • 4:55 - 4:59
    Bu ilerici refah devletine,
  • 4:59 - 5:01
    ilerici sol eğilimli değerlere yol açıyor.
  • 5:01 - 5:05
    "Köprüyü indirin!
    Dünya harika bir yer.
  • 5:05 - 5:08
    Suriye'deki insanlar acı çekiyor,
    onları içeri almamız lazım." diyorlar.
  • 5:08 - 5:09
    Ve bu güzel bir şey.
  • 5:10 - 5:13
    Ama eğer, - bu yaz İsveç’teydim -
  • 5:13 - 5:16
    İsveç'teki söylem oldukça
    politik açıdan doğruysa
  • 5:16 - 5:18
    ve diğer bakış açısını
    konuşmazlarsa
  • 5:18 - 5:20
    sonuç bir çok kişiyi bu ülkeye
    getirmek olacaktır.
  • 5:20 - 5:22
    Bu da sosyal sermayeyi azaltacak,
  • 5:22 - 5:24
    refah seviyesini korumayı
    zorlaştıracaktır
  • 5:24 - 5:26
    ve muhtemelen bizlerin
    Amerika'da olduğu gibi
  • 5:26 - 5:30
    ırkça bolünmüş, görünür biçimde ırkça
    bölünmüş bir toplum olmamıza sebep olacak.
  • 5:30 - 5:33
    Dolayısıyla bu konuşması
    rahatsızlık verici bir durum.
  • 5:33 - 5:35
    Ama bence özellikle Avrupa'da ve bizim
  • 5:35 - 5:36
    bakmamız gereken konu bu.
  • 5:36 - 5:39
    CA: Yani diyorsun ki mantıklı kişiler,
  • 5:39 - 5:41
    kendilerini ırkçı olarak değil
  • 5:41 - 5:43
    ahlaklı ve dürüst
    olarak düşünen kişilerin,
  • 5:43 - 5:45
    insanların çok farklı olduğunu,
  • 5:45 - 5:48
    çok farklı insanları karıştırarak
    insan kapasitesi hakkındaki
  • 5:48 - 5:54
    duygularımızı aşırı yükleme tehlikesi ile
    yüz yüzeyiz derken bir gerekçeleri var.
  • 5:54 - 5:58
    JH: Evet, ama bunun mutlaka
    ırk ile ilgili olmadığını söyleyerek
  • 5:58 - 6:00
    kulağa çok daha hoş gelen
    şekle çevirebilirim.
  • 6:01 - 6:02
    Bu kültürle ilgili.
  • 6:02 - 6:06
    Siyaset bilimcisi Karen Stenner'ın
    yaptığı harika bir çalışma var.
  • 6:06 - 6:08
    Bu araştırma, insanların
  • 6:08 - 6:11
    bir olduklarını, aynı olduklarını
    hissettiklerinde
  • 6:11 - 6:15
    otoriterliğe eğilim gösteren
    birçok kişi olduğunu gösteriyor.
  • 6:15 - 6:18
    Bu insanlar, toplumsal ve ahlaki
    düzene bir tehdit
  • 6:18 - 6:19
    oluşturulmadığını hissettiklerinde,
  • 6:19 - 6:21
    özellikle ırkçı değiller.
  • 6:21 - 6:23
    Ama onları deneysel
    olarak parçalandığımızı
  • 6:23 - 6:26
    düşünmeye sevk edersiniz,
    daha farklılaşıyorlar
  • 6:26 - 6:30
    daha ırkçı, homofobik oluyorlar,
    normal dışı olanları kovmak istiyorlar.
  • 6:30 - 6:33
    Bu aldığınız otoriter tepkinin
    bir parçası oluyor.
  • 6:33 - 6:35
    Lennonist çizgiyi takip eden sol --
  • 6:35 - 6:36
    John Lennon çizgisi --
  • 6:36 - 6:39
    otoriter reaksiyon yaratan
    şeyler yapıyor.
  • 6:39 - 6:41
    Bunu Amerika'da alternatif
    sağ partilerde görüyoruz.
  • 6:41 - 6:44
    İngiltere'de gördük, Avrupa'da gördük.
  • 6:44 - 6:47
    Ama aslında bunun daha pozitif tarafı,
  • 6:47 - 6:51
    milliyetçilerin bir
    bakımdan haklı olmaları.
  • 6:51 - 6:55
    Kültürel benzerliklerimizi
    vurguladığınız zaman
  • 6:55 - 6:57
    ırk çok önemli olmuyor.
  • 6:57 - 7:00
    Göçmenlikle ilgili asimilasyoncu yaklaşım
  • 7:00 - 7:02
    bu sorunların çoğunu
    ortadan kaldırıyor ve
  • 7:02 - 7:04
    cömert bir refahlığa değer veriyorsanız
  • 7:04 - 7:06
    hepimizin aynı olduğumuzu
    vurgulamak zorundasınız.
  • 7:07 - 7:10
    CA: Tamam, artan göçmenlik ve
    buna yönelik korkular
  • 7:10 - 7:13
    mevcut bölünmüşlüğümüz nedenlerinden biri.
  • 7:13 - 7:15
    Diğer nedenler neler?
  • 7:15 - 7:17
    JH: Ahlaki psikolojinin
    bir sonraki prensibi
  • 7:17 - 7:21
    sezgilerin önce, stratejik nedenlerin
    daha sonra geldiğidir.
  • 7:21 - 7:23
    Muhtemelen, "motive muhakeme" ya da
  • 7:23 - 7:25
    "doğrulama sapması" terimlerini
    duymuşsunuzdur.
  • 7:25 - 7:27
    Zekamızın ve sözel yeteneklerimizin
  • 7:27 - 7:30
    gerçeği bulmak yerine
    birbirimizi manipule etmek ve
  • 7:30 - 7:33
    itibarımızı korumak için nasıl geliştiğini
  • 7:33 - 7:36
    gösteren gerçekten ilgi
    çekici çalışmalar var.
  • 7:36 - 7:39
    Kendimizi haklı çıkarma
    konusunda gerçekten çok iyiyiz.
  • 7:39 - 7:42
    Grup çıkarlarını hesaba kattığınızda
  • 7:42 - 7:44
    - yani sadece ben değil,
    benim ekibim senin ekibine karşı -
  • 7:44 - 7:47
    senin tarafının yanlış
    olduğunu gösteren kanıtları
  • 7:47 - 7:49
    ele aldığınız zaman,
    bunu kabullenemiyoruz.
  • 7:49 - 7:52
    Politik bir tartışmayı kimsenin
    kazanamamamızın sebebi bu.
  • 7:52 - 7:53
    Bir şeyi tartıştığınız zaman,
  • 7:53 - 7:56
    nedenleri ve kanıtları olan
    birini ikna edemezsiniz
  • 7:56 - 7:59
    çünkü mantık yürütme
    bu şekilde çalışmıyor.
  • 7:59 - 8:02
    Şimdi, interneti yada Google'yi düşünürsek
  • 8:03 - 8:05
    "Barack Obama'nın Kenya'da
    doğduğunu duydum.
  • 8:05 - 8:09
    Google'da bakayım: "Aman tanrım!"
    10 milyon hit! Gerçekten, orada doğmuş."
  • 8:09 - 8:12
    CA: Dolayısıyla bu birçok insan için
    tatsız bir sürpriz olarak geldi.
  • 8:12 - 8:15
    Sosyal medya, tekno-optimistler
    tarafından sıklıkla
  • 8:15 - 8:21
    insanları bir araya getiren harika bir
    birleştirici güç olarak tanımlanmıştı.
  • 8:21 - 8:24
    Bunun bazı beklenmeyen
    ters etkileri vardı.
  • 8:25 - 8:26
    JH: Bu doğru.
  • 8:26 - 8:28
    Bu yüzden insan doğasının ying-yang,
  • 8:29 - 8:30
    sağ-sol tarzı görüntüsüne
    hayranım.
  • 8:30 - 8:33
    İki taraf da belirli şeylerde haklı
  • 8:33 - 8:35
    ama diğer konulara karşı kör oluyorlar.
  • 8:35 - 8:38
    Genellikle sol insan doğasının
    iyi olduğuna inanıyor,
  • 8:38 - 8:41
    insanları bir araya getirin, duvarları
    yıkın ve her şey yolunda olacak.
  • 8:41 - 8:44
    Sağcı, sosyal muhafazakar,
    liberalist olmayanlar
  • 8:44 - 8:47
    sosyal muhafazakarlar, genel
    olarak insanların açgözlü,
  • 8:47 - 8:49
    cinsellikçi ve bencil
    olabileceğine inanıyor
  • 8:49 - 8:53
    ve düzenlemelere ihtiyacımız var,
    kısıtlamalara ihtiyacımız var diyorlar.
  • 8:53 - 8:55
    Evet, eğer duvarları yıkarsanız,
  • 8:55 - 8:57
    tüm insanların
    etkileşmesine izin verirseniz
  • 8:57 - 8:59
    fazlaca porno ve ırkçılıkla
    sonuçlanır diyorlar.
  • 8:59 - 9:00
    CA: Anlamamıza yardımcı olun?
  • 9:00 - 9:06
    İnsan doğasının bu prensipleri
    ezelden beri bizlerle.
  • 9:07 - 9:12
    Bu bölünmüşlük duygusunu
    derinleştirecek ne oldu?
  • 9:12 - 9:17
    JH: Altı - on kadar farklı ipliğin bir
    araya geldiği bir doku gibi görmelisiniz.
  • 9:17 - 9:19
    Sadece bir kaçını listeleyeceğim.
  • 9:19 - 9:24
    Aslında Amerika'da, tam olarak
    Amerika'da ve Avrupa'da
  • 9:24 - 9:26
    en büyüklerinden biri ikinci dünya savaşı.
  • 9:26 - 9:29
    Joe Henrich ve diğerleri tarafından
    yapılmış ilginç bir çalışma var.
  • 9:29 - 9:31
    Buna göre eğer ülkenizde savaş varsa,
  • 9:31 - 9:32
    özellikle siz gençken,
  • 9:33 - 9:36
    sonra sizi 30 sene sonra
    ortaklık ikileminde
  • 9:36 - 9:37
    ya da mahkum ikileminde
    test edersek
  • 9:37 - 9:39
    daha işbirlikçi oluyorsunuz.
  • 9:39 - 9:42
    Bizim kabilesellik doğamız yüzünden --
  • 9:42 - 9:45
    İkinci dünya savaşında,
    ebeveynlerim gençlerdi
  • 9:45 - 9:47
    ve savaşa destek olabilmek için
  • 9:47 - 9:49
    hurda alüminyum toplamaya çıkarlarmış.
  • 9:49 - 9:51
    Demek istediğim, herkes bir araya çekildi.
  • 9:51 - 9:53
    Sonra bu insanlar bu şekilde
    devam ettiler.
  • 9:53 - 9:55
    İş hayatında ve hükumette yükseldiler,
  • 9:55 - 9:56
    liderlik pozisyonları aldılar.
  • 9:56 - 10:00
    Uzlaşmada ve iş birliğinde
    gerçekten çok iyiler.
  • 10:00 - 10:02
    90'lar gibi hepsi emekli oldular
  • 10:02 - 10:05
    ve 90'ların sonu gibi bizler
    "baby boomer" kuşağı ile kalakaldık
  • 10:05 - 10:09
    Bu kuşağın hepsinin gençliği,
    1968 ve sonrası
  • 10:09 - 10:11
    her ülkede kavga etmekle geçmişti.
  • 10:11 - 10:15
    İkinci dünya savaşı neslinin,
    yani "En Büyük nesilin" kaybı,
  • 10:15 - 10:16
    çok devasa oldu.
  • 10:17 - 10:18
    Bu birinci etken
  • 10:18 - 10:22
    Diğer bir etken, Amerika'da,
    mevcut iki partinin daha saflaşması.
  • 10:22 - 10:25
    Eskiden liberal cumhuriyetçiler
    ve muhafazakar demokratlar vardı.
  • 10:25 - 10:28
    Yeni Amerika gerçekten çift partili
    bir 20. yüzyıl ortası yaşadı
  • 10:28 - 10:32
    ama faktörlerin çeşitliliği yüzünden
    işler değişmeye başladı.
  • 10:32 - 10:36
    90'lar gibi, saflaştırılmış liberal ve
    muhafazakar partilere sahip olduk.
  • 10:36 - 10:39
    Şimdi, iki taraftaki insanlar
    gerçekten farklılar,
  • 10:39 - 10:41
    çocuklarımızın diğer
    tarafla evlenmesini bile istemiyoruz,
  • 10:41 - 10:44
    lakin bu 60'larda çok da
    problem teşkil etmiyordu.
  • 10:44 - 10:45
    Evet, partilerin saflaşması.
  • 10:45 - 10:48
    Üçüncü etken, internet, dediğim gibi
  • 10:48 - 10:52
    şeytanlaştırma ve sonrasal
    anlamlandırmanın en etkili kaynağı.
  • 10:52 - 10:57
    CA: Şu an internette olan şeylerin tonu
    oldukça rahatsız edici.
  • 10:57 - 11:00
    Twitter'da seçimler hakkında
    kısa bir araştırma yaptım
  • 11:00 - 11:03
    ve birbiri ardına iki tweet gördüm.
  • 11:03 - 11:08
    Biri, ırkçı bir grafittiye karşı:
  • 11:08 - 11:10
    "Bu tiksindirici!
  • 11:10 - 11:13
    Bu ülkedeki çirkinlik,
    bize #Trump tarafından getirildi."
  • 11:13 - 11:15
    Ve sonraki tweet ise:
  • 11:15 - 11:19
    "Sahtekar Hillary'e ithaf
    edilmiş sayfa. Tiksindirici!"
  • 11:19 - 11:23
    "Tiksinme" fikri beni rahatsız ediyor.
  • 11:23 - 11:27
    Çünkü bir şey hakkında bir argümana
    ya da ayrılığa sahip olabilirsiniz,
  • 11:27 - 11:28
    birine sinirlenebilirsiniz.
  • 11:29 - 11:33
    Tiksinme, olayı çok daha
    derin bir seviyeye çekiyor.
  • 11:33 - 11:35
    JH: Haklısın, tiksinme farklıdır.
  • 11:35 - 11:37
    Öfke, bildiğin gibi, çocuklarım var.
  • 11:37 - 11:38
    Günde 10 defa kavga ediyorlar,
  • 11:38 - 11:40
    30 defa birbirlerini seviyorlar.
  • 11:40 - 11:41
    İleri geri gidiyorsun,
  • 11:41 - 11:44
    sinirlisin, sinirli değilsin.
  • 11:44 - 11:46
    Ama tiksinme farklı.
  • 11:46 - 11:51
    Tiksinme insani insan dışı,
    korkunç, ahlaki açıdan bozuk
  • 11:51 - 11:52
    şekilde resimliyor.
  • 11:53 - 11:55
    Tiksinme çıkmaz mürekkep gibidir.
  • 11:56 - 11:59
    John Gottman tarafından evlilik
    terapisi üzerine yapılmış bir çalışma var.
  • 11:59 - 12:04
    Eğer çiftlerden birinde tiksinme
    ya da aşağılama görmeniz durumunda
  • 12:04 - 12:07
    yakında boşanacaklarına
    dair bir öngörü var,
  • 12:07 - 12:10
    oysa öfke göstermeleri durumunda
    bu hiçbir şeyi belirtmiyor.
  • 12:10 - 12:13
    Çünkü eğer öfkeyi iyi bir şekilde kontrol
    edebiliyorsanız aslında bu iyi bir şey.
  • 12:13 - 12:15
    Bu açıdan, bu seçimler farklı.
  • 12:15 - 12:18
    Donald Trump, şahsi olarak
    "tiksinme" kelimesini çok kullanıyor.
  • 12:18 - 12:21
    Kendisi mikroplara karşı çok hassas,
    tiksinme onun için önem taşıyor,
  • 12:21 - 12:25
    daha fazlası, bu onun
    kendine mahsus bir şey
  • 12:25 - 12:28
    ama biz birbirimizi daha
    fazla şeytanlaştırdıkça
  • 12:28 - 12:32
    ve tekrar manişeist dünya görüşü ile,
  • 12:32 - 12:34
    "dünyanın iyi ve kötü arasında
    bir savaş alanı olduğu düşüncesi"
  • 12:34 - 12:36
    bu durum yükselirken
  • 12:36 - 12:39
    bizler, sadece diğerleri yanlış ya da
    onları sevmiyoruz demiyor
  • 12:39 - 12:42
    ama onlar şeytan ya da şeytani,
  • 12:42 - 12:44
    onlar tiksindirici, onlar iğrenç diyoruz
  • 12:44 - 12:46
    ve sonra onlarla beraber
    hiçbir şey yapmak istemiyoruz.
  • 12:47 - 12:50
    Bence, bu nedenle kampüslerde
    bu durumu görüyoruz.
  • 12:50 - 12:53
    İnsanları kampüs dışında tutmak,
    sessizleştirmek, uzaklaştırmak
  • 12:53 - 12:55
    için bir zorlama görüyoruz.
  • 12:55 - 12:58
    Korkarım ki, eğer bu
    nesilin genç insanlarının
  • 12:58 - 13:01
    politikaya girişleri
    çok fazla tiksinme içerirse
  • 13:01 - 13:05
    yaşlandıklarında siyasete
    dâhil olmak istemeyecekler.
  • 13:05 - 13:07
    CA: Öyleyse bununla nasıl başa çıkarız?
  • 13:07 - 13:12
    Tiksinme, tiksinmeyi nasıl
    etkisiz hale getirebiliriz?
  • 13:13 - 13:15
    JH: Bunu nedensiz yapamazsınız.
  • 13:15 - 13:17
    Bence...
  • 13:18 - 13:22
    tiksinme üzerinde yıllarca çalıştım
    ve duygular üzerine çok düşünürüm.
  • 13:22 - 13:25
    Sanırım tiksinmenin
    tam zıttı sevgidir.
  • 13:26 - 13:29
    Sevgi, hoşlanmak
  • 13:29 - 13:32
    Tiksinme, sınırları kapamak demek.
  • 13:32 - 13:35
    Sevgi, duvarları çözmek demek.
  • 13:35 - 13:38
    Kişisel ilişkiler, bence
  • 13:38 - 13:40
    muhtemelen sahip olduğumuz
    en güçlü araçlar.
  • 13:41 - 13:44
    Bir grup insandan tiksinebilirsin
  • 13:44 - 13:46
    ama o gruptan biriyle tanıştığın zaman
  • 13:46 - 13:48
    onların sevecen olduğunu keşfedersiniz.
  • 13:49 - 13:53
    Ve bu, kademeli olarak kategorinizi
    değiştirir ya da ortadan kaldırır.
  • 13:54 - 13:58
    Trajedi şu ki, Amerikalılar
    eskiden şehirlerinde
  • 13:58 - 14:02
    sağ-sol ya da siyasi olarak
    çok daha karışmışlardı.
  • 14:02 - 14:04
    Bu durum ahlaksal bölünmeye dönüştü.
  • 14:04 - 14:06
    Siyaseten bize benzeyen insanlara
  • 14:06 - 14:09
    yakın olmak için yer değiştirdiğimizi
    gösteren çok sayıda kanıt var.
  • 14:09 - 14:12
    Karşı taraftan birini bulmak
    artık daha zor.
  • 14:12 - 14:14
    Diğer insanlar bizden uzaklarda.
  • 14:14 - 14:16
    Onları tanımak artık daha zor.
  • 14:16 - 14:18
    CA: İnsanlara, Amerikalılara
  • 14:18 - 14:20
    ya da genel olarak topluma
  • 14:20 - 14:23
    tiksinme iç güdüsü hakkında
    tekrar düşünmemize
  • 14:23 - 14:25
    yardımcı olacak
  • 14:25 - 14:30
    birbirimiz hakkında neyi
    anlamamızı önerirdin?
  • 14:30 - 14:31
    JH: Evet
  • 14:31 - 14:34
    Akılda tutulması gereken
    önemli bir bir şey --
  • 14:34 - 14:38
    Siyaset bilimci Alan Abramowitz
    tarafından yapılmış çalışma
  • 14:38 - 14:41
    Amerikan demokrasisinin
    giderek artan şekilde
  • 14:41 - 14:44
    "negatif particilik" tarafından
    şekillendiğini gösteriyor.
  • 14:45 - 14:47
    Bu demek oluyor ki, bir aday var
  • 14:47 - 14:50
    ve siz bu adayı seviyor ve
    bu adaya oy veriyorsunuz
  • 14:50 - 14:52
    Ama artan negatif reklamcılık
  • 14:52 - 14:55
    sosyal medya ve tüm diğer trendler ile
  • 14:55 - 14:56
    artan bir şekilde, seçimler
  • 14:56 - 15:01
    her tarafın diğer adayın ne kadar
    kötü ve korkutucu olduğunu
  • 15:01 - 15:04
    göstermeye çalışması ve kendi adayına
    oy verilmesi üstüne oluyor.
  • 15:04 - 15:06
    Yani kendi tarafımıza değil de
  • 15:06 - 15:08
    diğer taraf aleyhinde oy veriyoruz.
  • 15:08 - 15:13
    Unutmamalısınız ki,
    eğer söz konusu kişiler solcu ise
  • 15:13 - 15:16
    "Eskiden sağcılar kötü
    diye düşünürdüm,
  • 15:16 - 15:18
    şimdi Donald Trump bunu kanıtlıyor.
  • 15:18 - 15:19
    Şimdi her cumhuriyetçiyi
  • 15:19 - 15:22
    Trump hakkında düşündüklerim
    ile damgalayabilirim." diye düşünüyor.
  • 15:22 - 15:24
    Bu doğru olmak zorunda değil.
  • 15:24 - 15:28
    Genel olarak iki taraf da diğerlerinin
    adayları konusunda pozitif değil.
  • 15:28 - 15:31
    Bu Amerikan tarihindeki
    en negatif partici seçim.
  • 15:31 - 15:34
    Öncelikle aday hakkındaki duygularınızı,
  • 15:34 - 15:39
    seçim yapan kişiler hakkındaki
    duygularınızdan ayırmanız gerekiyor.
  • 15:39 - 15:41
    Sonra şunun farkına varmalısınız,
  • 15:41 - 15:44
    hepimiz kendi ahlaki
    dünyamızda yaşadığımız için
  • 15:44 - 15:48
    - kitabımda kullandığım metafor -
    "Matrix"te kapana kısılı oluyoruz.
  • 15:48 - 15:51
    Her ahlaki topluluk bir “Matrix”
    ya da ortak bir halüsinasyon.
  • 15:51 - 15:53
    Eğer mavi "Matrix"teyseniz,
  • 15:53 - 15:56
    her şey diğer taraftan daha çekicidir.
  • 15:56 - 15:59
    Diğerleri ilkel, ırkçı, dünyadaki
    en kötü insanlar
  • 15:59 - 16:02
    ve bunları kanıtlamak için tüm
    bilgilere sahipsinizdir.
  • 16:02 - 16:04
    Ama yanınızdaki evde yaşayan biri
  • 16:04 - 16:06
    farklı bir ahlaki
    Matrix'te yaşamaktadır.
  • 16:06 - 16:08
    Başka bir bilgisayar oyununda yaşamaktadır
  • 16:08 - 16:11
    ve tamamen farklı gerçekleri
    görmektedirler.
  • 16:11 - 16:13
    Her biri dünyaya yönelik başka
    tehditleri görmektedir.
  • 16:14 - 16:16
    Ortada olan ve iki tarafı da
    anlamaya çalışan biri olarak
  • 16:16 - 16:18
    görüyorum ki iki taraf da haklı.
  • 16:18 - 16:20
    Bu ülkeye yönelik çok fazla tehdit var
  • 16:20 - 16:24
    ve iki taraf da yapısal olarak
    hepsini görebilir değil.
  • 16:25 - 16:31
    CA: Öyleyse, demek istediğin
    yeni bir tip empatiye mi ihtiyacımız var?
  • 16:31 - 16:34
    Empati genel olarak şu şekilde tanımlanır:
  • 16:34 - 16:37
    "Acını hissediyorum ve kendimi
    senin yerine koyabiliyorum."
  • 16:37 - 16:40
    Bunu fakirlere, ihtiyacı olanlara,
    acı çekenlere uyguluyoruz.
  • 16:40 - 16:43
    Bunu bize yabancı olanlara ya da
  • 16:43 - 16:46
    tiksindiğimiz kişilere uygulamıyoruz.
  • 16:46 - 16:47
    JH: Hayır. Haklısın.
  • 16:47 - 16:52
    CA: Böyle bir empatiyi
    kurmak nasıl olurdu?
  • 16:52 - 16:54
    JH: Aslında, bence...
  • 16:54 - 16:57
    Empati psikolojide çok
    sıcak bir gündem maddesi
  • 16:57 - 16:59
    ve özellikle sol kesimde
    popüler bir kelime.
  • 16:59 - 17:03
    Empati iyi bir şey, özellikle
    tercihen mağdur sınıflar için.
  • 17:03 - 17:05
    Yani, biz soldakilerin
    önemli olduğunu
  • 17:05 - 17:07
    düşündüğümüz gruplarla
    empati kurmak önemli.
  • 17:07 - 17:10
    Bunu yapmak kolay çünkü
    bu durumda puan kazanıyorsunuz.
  • 17:10 - 17:14
    Ama aslında empati, kurmanın zor olduğu
    durumlarda size puan kazandırmalı.
  • 17:14 - 17:16
    Sanırım...
  • 17:16 - 17:20
    Biliyorsunuz, ırkçılık,
    ayrımcılık ile uğraşarak
  • 17:20 - 17:21
    50 yıllık uzun bir periyottan geçtik
  • 17:21 - 17:25
    ve uzun bir süre bu konular
    birinci önceliğimizdi
  • 17:25 - 17:27
    ve hâlâ öyleler.
  • 17:27 - 17:29
    Ama sanırım bu sene,
  • 17:29 - 17:31
    insanların elimizde
  • 17:31 - 17:34
    gerçekten ciddi bir tehlike
    tuttuğumuzu göreceğini umuyorum.
  • 17:34 - 17:37
    Sağ-sol ayrışmamız, inanıyorum ki
  • 17:37 - 17:39
    karşı karşıya olduğumuz en önemli ayrışma.
  • 17:39 - 17:42
    Hâlâ ırk, cinsiyet ve LGBT konularında
    problemlerimiz var,
  • 17:42 - 17:45
    ama bunlar önümüzdeki 50 yılın konuları
  • 17:45 - 17:48
    ve bu konular kendi
    kendilerine düzelmeyecekler.
  • 17:48 - 17:51
    Öyleyse bir çok kurumsal
    reform yapmamız gerekecek.
  • 17:51 - 17:54
    Bu konuyu da konuşabilirdik ama
  • 17:54 - 17:56
    bu daha çok uzun ve karmaşık bir konu.
  • 17:56 - 18:00
    Bence, her şey insanların bunun bir ayrım
    noktası olduğunu anlaması ile başlıyor.
  • 18:00 - 18:02
    Ve evet, yeni bir tür
    empatiye ihtiyacımız var.
  • 18:02 - 18:04
    Şunun farkına varmalıyız:
  • 18:04 - 18:06
    Bu ülkemizin ihtiyacı olan
  • 18:06 - 18:08
    ve bu sizin ihtiyacınız olan,
  • 18:08 - 18:11
    eğer önümüzdeki 4 seneninizi
    geçen seneki kadar sinirli ve
  • 18:11 - 18:13
    endişeli geçirmek istemiyorsanız
    lütfen elinizi kaldırın.
  • 18:13 - 18:15
    Bundan kaçmak istiyorsanız,
  • 18:15 - 18:18
    Buda okuyun, İsa'yi okuyun,
    Marcus Aurelius'u okuyun.
  • 18:18 - 18:20
    Hepsinin korkuyu yok etmek,
  • 18:20 - 18:23
    olayları yeniden şekillendirmek
    ve diğerlerini düşmanınız gibi
  • 18:23 - 18:26
    görmeyi bıraktıracak harika fikirleri var.
  • 18:26 - 18:29
    Tarihte bu tür empati için
    bir çok öğüt var.
  • 18:29 - 18:31
    CA: İşte son sorum:
  • 18:31 - 18:36
    Kişisel olarak, insanlar iyileşmeye
    yardımcı olmak için ne yapabilir?
  • 18:36 - 18:40
    JH: Evet, en derin ön yargılarınızdan
    kurtulma kararı gerçekten zordur.
  • 18:40 - 18:41
    Ve bir çalışma gösteriyor ki,
  • 18:41 - 18:44
    şu an ülkedeki, siyasi ön yargılarımız,
  • 18:44 - 18:46
    ırksal ön yargılarımızdan çok daha derin
  • 18:47 - 18:51
    Yani bence, bir çaba sarf edilmeli --
    bu temel şey.
  • 18:51 - 18:53
    Birileriyle tanışmak için çaba sarf edin.
  • 18:53 - 18:55
    Herkesin bir kuzeni, akrabası,
  • 18:55 - 18:57
    diğer tarafta olan birileri var.
  • 18:57 - 18:59
    Öyleyse, bu seçimden sonra
  • 18:59 - 19:00
    bir ya da iki hafta bekleyin,
  • 19:00 - 19:03
    çünkü biriniz muhtemelen
    gerçekten kötü hissediyor olacak.
  • 19:03 - 19:07
    Ama birkaç hafta bekledikten sonra,
    ulaşıp konuşmak istediğinizi söyleyin.
  • 19:07 - 19:09
    Bunu yapmadan önce,
  • 19:09 - 19:12
    Dale Carnegie'den "Dost Kazanma ve
    İnsanları Etkileme Sanatı"nı okuyun.
  • 19:12 - 19:13
    (Gülüşmeler)
  • 19:13 - 19:14
    Gayet ciddiyim.
  • 19:14 - 19:17
    Öğrendiğiniz teknikleri
    onaylayarak başlarsanız,
  • 19:17 - 19:18
    eğer şöyle derseniz:
  • 19:18 - 19:19
    "Birçok konuda anlaşamıyoruz
  • 19:19 - 19:22
    ama Bob Amca'ya gerçekten
    saygı duyuyorum,"
  • 19:22 - 19:24
    ya da "...siz muhafazakarlar
    hakkında..."
  • 19:24 - 19:26
    Konuşacak bir şeyler bulabilirsiniz.
  • 19:26 - 19:29
    Sadece biraz takdir ile başlarsanız,
    bu aslında sihir gibidir.
  • 19:29 - 19:31
    Bu insan ilişkilerime dair öğrendiğim
  • 19:31 - 19:32
    temel şeylerden biri.
  • 19:32 - 19:35
    Hâlâ aptalca hatalar yapıyorum,
  • 19:35 - 19:37
    ama artık özür dileme ve
    birinin haklı olduğunu
  • 19:37 - 19:39
    kabul etme konusunda konusunda çok iyiyim.
  • 19:39 - 19:40
    Eğer bunu yaparsanız,
  • 19:40 - 19:44
    konuşma iyi geçiyor ve
    eğlenceli hale geliyor.
  • 19:44 - 19:47
    CA: Jon, seninle konuşmak
    gerçekten sürükleyiciydi.
  • 19:47 - 19:53
    Üstünde bulunduğumuz dünyanın ahlak
    ve insan doğası üzerine derin sorularla
  • 19:53 - 19:56
    doldurulmuş bir olduğunu hissediyoruz.
  • 19:56 - 19:59
    Bilgeliğin son derece yararlı oldu.
  • 19:59 - 20:01
    Bizlere ayırdığın zaman
    için çok teşekkürler.
  • 20:01 - 20:02
    JH: Teşekkürler Chris.
  • 20:02 - 20:04
    JH: Herkese teşekkürler!
  • 20:04 - 20:04
    (Alkışlar)
Title:
Bölünmüş bir Amerika iyileşebilir mi?
Speaker:
Jonathan Haidt
Description:

Amerika negatif ve partizan 2016 başkanlik seçiminden sonra nasıl eski haline gelebilir? Sosyal psikolog Jonathan Haidt politik tercihlerimizin temelini oluşturan ahlakı incelemekte. TED yöneticisi Chris Anderson ile yaptığı konuşmada, Amerika'da böylesine keskin bölünmelere neden olan düşünce kalıplarını ve tarihsel nedenleri açıklıyor ve ülkenin ileriye nasıl ilerleyebileceğini gösteren bir vizyon sunuyor.

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDTalks
Duration:
20:17

Turkish subtitles

Revisions