Girişimci, sosyal değişimin başkahramanı | Patrick Chassagne | TEDxIssylesMoulineaux

Bu konferans bir TED etkinliği kapsamında, TED konferanslarından bağımsız olarak yapılmıştır.

Buluşlar toplumumuzun evrimi için en önemli unsurlardır, ancak hayata geçirilebildiklerinde.

Bir buluşun başarılı bir şekilde hayata geçirilebilmesinde, sınırları zorlayan ve sürdürülebilir bir iş modeli esas mıdır?

Bu iş modellerini diğerlerine göre daha iyi bir şekilde genişletip devam ettirecek özel bir düşünme şekli ya da kişilik özelliği var mıdır?

Patrick Chassagne üzerine birkaç söz

Patrick kariyerinin başından itibaren çok sayıda firma kuran ya da yeniden yapılandıran bir girişimci. 1996'da Melcion, Chassagne & Cie'nin kurucu ortağı oldu.

Bugün 4 ortaktan oluşan bu kıdemli danışman ekibi, yaklaşık 300 girişimciye strateji, finans ve hissedarlık konularında yardım ediyor.

Kariyerinin başlarında, 150 milyon €'yu geçen uluslararası (İngiltere, Almanya, İsviçre, Fransa) işlemlerde uzmanlaşmış İngiliz bir yatırım bankasında müdür yardımcılığı yaptı.

Patrick son yirmi yılda, iş hacimleri 5 - 11 milyon € arasında değişen, ekonomik ve sosyal açıdan sıkıntılı durumlardaki yüzün üzerinde firmaya yol gösterdi.

Aynı zamanda, aralarında Euronext Paris'in de bulunduğu birçok küçük orta ölçekli işletme ve yenilikçi kuruluşlarda yöneticilik yaptı. Aile holdingini de yönetiyor.

Patrick boş zamanını eşi ve iki çocuğuyla geçiriyor. Bunun yanında, 25 yıldır yaptığı Tai Chi eğitimiyle de uğraşıyor.

Patrick 1989'da Paris'teki Institut des PME (WELLER)'den mezun oldu. Daha sonra California Institute of International Business(1987)' ta öğrenim gördü. Ardından 2002'de, Stanford'daki Executive Program for Growing Companies programına katıldı.

Herkse iyi akşamlar.

Toplumlarımız değişir. Sürekli değişirler,
aralıksız değişirler.

Biz de toplumun değişimi için

en önemli kişinin mucit olduğu gerçeğinde

hemfikir olabiliriz, olabilirdik.

Aynı fikirde değilim ve
size sebebini açıklayacağım.

Ama önce, size memleketimden
bahsetmek istiyorum,

Auvergne'den.

Burası Auvergne, bu da.
Bunlar da Auvergne'in sakinleri.

Burası da Puy de Dôme
ve Puy de Dôme'un eteklerinde,

Clermon-Ferrand adında
küçük bir kasaba vardır

ve ben de sizi bu kasabanın
1889'daki haline götüreceğim.

1889'da, Michelin kardeşler
bir iş kurarlar.

Adı Michelin ve Cie,
çok da özgün değil.

Bu işi, kauçuk vulkanizasyonunu bulan

Dunlop adlı bir İngilizin
geliştirdiği buluştan

yola çıkarak yaratmışlar

ve kendilerine ait olmayan
bu buluştan yola çıkarak,

lastikler geliştirmişler.
Önce bisikletler için,

sonra otomobiller,
daha sonra kamyonlar,

uçak vesaire için.

Ama yıllar geçtikçe,

20. yüzyılın başlarında

otomobil icat edildiğinde,
akıllarına dahiyane bir fikir gelmiş.

Araba tekerleklerine lastik takacaklardı

ve bu her şeyi değiştirecekti!
Konfor anlamında,

güvenlik anlamında,

dingil kırılması gibi konularda
her şeyi değiştirebilecekti.

Yani sonuçta,

küçük Clermont-Ferrand kasabasında
yaşayan bu iki girişimci

büyük gelecek vadediyordu.

Ama pek de öyle değil.

Peki neden?

Çünkü 20. yüzyılın başında,
bir arabanız varsa genelde kullanmazdınız.

Çok mutlu ve gururlu olurdunuz,
biraz kullanırdınız,

ama fazla değil.

Çok kullanmadığınız için de,
lastiğe ihtiyaç olmazdı.

Lastik kullanılmadığı için de
lastik için bir pazar yoktu.

O yüzden de Clermond-Ferrand'lı
küçük işletme

küçük ölçekli kaldı.

Michelin kardeşlerin yapacağı da,
şunu anlamaktı:

lastik satabilmek için

araba almış insanları lastik
kullanmaya ikna etmeleri gerekecekti.

Her şey de bir yol
haritasıyla başlayacaktı.

İlk kez askeri olmayan
bir harita yapılmıştı.

Orléans'tan Strasbourg'a nasıl
gidileceğini anlatıyordu,

ama bu yeterli değildi

çünkü Strasbourg'dan Orléans'a

hangi yoldan gidileceğini anlasak bile

neden gidecektik ki?

Fransa sonra Avrupa ve dünyadaki bütün

doğal ve yapay harikaların sayımını
yapacaklardı, Yeşil Rehber doğmuştu!

İnsanları Mont-Saint Michel'e

ya da Arcachon Koyu'na
götürecek olan Yeşil Rehber'di.

O zaman çok iyi,
izleyecek bir rotamız var,

neden gittiğimizi de biliyoruz.
Ama başka bir sorun var.

Yol boyunca ne yapacağız?

Yemek için durmak lazım,

uyumak için durmak lazım.

Kırmızı Rehber doğar!

Restoran ve otelleri
gösteren Kırmızı Rehber.

Yaptıkları son şey,

belki de en etkileyicisi,

Fransa'nın başlıca yollarına
her bin metrede bir,

mesafe, yön ve en yakın
köyün ismini veren

mil taşları koymak olmuş.

Auvergnat'lı iki küçük girişimci,
tek başlarına, şurada

Fransa'nın her yerine
mil taşları koyacak ki,

20. yüzyılın başında
bir araba almış olan siz

lastiklerinizi kullanarak
Mont-Saint Michel'e gidin,

yol üzerinde yemek yiyip uyuyun

çünkü öbür türlü yola çıkmayacaktınız.

Burada aklımıza bir soru takılıyor.

İnovasyonun içinde bulunduğu kördüğüm,

Michelin kardeşlerin çözdüğü kördüğüm,

özel bir bakış açısı gerektirir.

Bu yüzden de açıklamak için
Melcion matrisini kullanacağız.

İki eksen hayal edin:

yatay bir otonomi,

özgürlük

ya da kendi geleceğini
kontrol edebilme ekseni.

Bu eksende girişimciler en sağdadır;

bağımsızları ve sadece
kendilerine çalışmayı isteyenleri de

yine burada görürüz.

Otonomi, özgürlük ve kendi
geleceğini kontrol etme ekseninde.

Bir de dikey bir eksen düşünün:
gerçekleştirme isteğinin,

Amerikan tipi başarının,

projelerin daima ardı ardına
ilerlediğini görme ihtiyacının olduğu

bir eksen.

Girişimciler bu eksenin de
en tepesinde bulunurlar.

Tıpkı yöneticiler gibi.

Fakat sizin de anladığınız gibi,

yatay eksenin en sağında

ve dikey eksenin en
yukarısında olduğunuzda,

orada en üsttesinizdir,
Melcion matrisinin sağ üstünde.

Burada karşılanmamış
iki ihtiyacınız vardır:

Birisi çözüm bulmaktır,

durmaksızın.

İnovasyonu hayata geçirebilmektir.

Ayrıca bu özgürlük ve otonomi isteği

girişimcilerin sınırları zorlayan
iş modelleri düşünmesine sebep olur.

Çünkü, kendimizi kandırmayalım,

kimse o mil taşları, haritaların basımı,

Fransa'da görülmesi
gereken yerlerin seçilmesi

ya da otel ve restoran rehberi için
para vermedi.

Hepsini girişimciler ödedi,

kendi ceplerinden.

Peki onlar bunu yaptığında ne oldu?

Tabii ki Fransa, Avrupa ve
dünyada satışlar patladı.

Bugün Michelin, dünyada
170 ülkede bulunan

ve 110 000 çalışanı olan bir firma.

Puy de Dôme'un eteklerinden yola çıkan iki
küçük Auvergnat'lı için hiç de fena değil.

Daha doğrusu torunları için.

Bugün size vermek istediğim fikir,

mucitlerin toplumda
çok önemli bir rolü olduğuydu.

Fakat buluşları hayata geçirecek olan,

bu yeniliklerden yola çıkarak

şirket kurmaya yarayan
iş modelleri geliştiren kişiler

girişimcilerdir.

Demek ki girişimcilerin
bir sorumluluğu var.

Sizin bir sorumluluğunuz var.

Toplumumuzun evrimi ve değişimi

sizde yatıyor girişimciler.

Bol şans!

(Alkışlar)