Güneş Kalbe İyi Gelebilir mi?
-
0:00 - 0:03Dermatolog olmadan önce
-
0:03 - 0:05genel tıpla işe başladım,
-
0:05 - 0:08Britanya'daki çoğu dermatoloğun
yaptığı gibi. -
0:08 - 0:10Bu sürecin ardından Avustralya'ya gittim
-
0:10 - 0:11yaklaşık 20 sene önce.
-
0:11 - 0:14Avustralya'ya gidince öğrendiğiniz şey
-
0:14 - 0:16Avustralyalıların çok
rekabetçi olduklarıdır. -
0:16 - 0:18Zafer karşısında alçak gönüllü değiller.
-
0:18 - 0:20Şu çok olur:
-
0:20 - 0:23"Siz İngilizler, İskoçlar yok mu,
-
0:23 - 0:25kriket, ragbi oynayamıyorsunuz."
-
0:25 - 0:27Bunu kabul edebilirdim.
-
0:27 - 0:29Ama işe dönecek olursak--
-
0:29 - 0:31her hafta dergi kulübümüz olurdu,
-
0:31 - 0:33diğer doktorlarla oturur
-
0:33 - 0:37ve tıpla ilgili bilimsel
bir makale üzerinde çalışırdık. -
0:37 - 0:40Ve ilk haftadan sonra,
konu kalp ve damarla ilgili ölüm oranıydı, -
0:40 - 0:43yavan bir konu --
kaç kişi kalp rahatsızlığından ölüyor, -
0:43 - 0:44
oranlar nedir. -
0:44 - 0:46Ve bu konu hakkında da yarışırlardı;
-
0:46 - 0:49"Britanya halkı yok mu, sizdeki
kalp rahatsızlığı oranı şok edici." -
0:49 - 0:51Ve evet, haklıydılar.
-
0:51 - 0:55Avustralyalılar bizden 3 kat
daha az kalp rahatsızlığı oranına sahip. -
0:55 - 0:59Daha az kalp krizi kaynaklı ölüm,
kalp yetmezliği, daha az inme, -
0:59 - 1:01genel olarak daha sağlıklı bir gruplar.
-
1:01 - 1:03Ve tabii ki bunu dediler,
-
1:03 - 1:05çünkü iyi bir ahlaki duruşa,
egzersize sahipler, -
1:05 - 1:09çünkü onlar Avustralyalı ve biz
kırmızı yanaklı Britanya halkıyız, falan. -
1:09 - 1:14Ama sağlığı Britanya'dan daha iyi
olan yalnızca Avustralya değil. -
1:14 - 1:17Britanya içinde,
dereceli bir sağlık durumu var -
1:17 - 1:20ve buna standartlaştırılmış
ölüm oranı deniyor, -
1:20 - 1:21esasen sizin ölme ihtimaliniz.
-
1:21 - 1:25Bu baktığımız raporun verileri
yaklaşık 20 sene öncesine aittir -
1:25 - 1:26ama bugün de doğru.
-
1:26 - 1:2950 derece kuzeydeki ölüm
oranlarına kıyasla -
1:29 - 1:31burası Güney bölgesi, Londra ve çevresi --
-
1:31 - 1:35enlemle 55 derece--
-
1:35 - 1:37kötü haber burası, Glasgow.
-
1:37 - 1:40Ben Edinburgh'danım. Daha kötü haber,
orası aynı zamanda Edinburgh. -
1:40 - 1:44(Kahkahalar)
-
1:44 - 1:48Peki buradaki bu korkunç aralığın
açıklaması ne, -
1:48 - 1:50Güney İskoçya'da bulunan bizler
-
1:50 - 1:51ve Güney arasındaki?
-
1:51 - 1:53Şimdi, sigara hakkında
bir şeyler biliyoruz -
1:53 - 1:56ve yağda kızartılmış Mars'lar, patates
kızartmaları--Glasgow diyeti. -
1:56 - 1:57Bunların hepsi.
-
1:57 - 1:59Ancak bu grafiğin hazırlanması,
-
1:59 - 2:01bütün bu bilinen risk
faktörleri içine alıyor. -
2:01 - 2:05Burada görünen, sigara, sosyal sınıf,
yeme alışkanlığı, -
2:05 - 2:08bütün bu diğer risk faktörleri
göz önüne alındıktan sonra. -
2:08 - 2:09Kuzeye doğru gittikçe artan ölümlerin
-
2:09 - 2:13bu bilinmeyen farkıyla karşı karşıyayız.
-
2:13 - 2:15Şimdi, güneş ışığı tabii,
burada devreye giriyor. -
2:15 - 2:18D vitamini basında büyük
bir yankı uyandırıyor -
2:18 - 2:20ve birçok insan bununla ilgili endişede.
-
2:20 - 2:24D vitaminine bizim de
çocukların da ihtiyacı var. -
2:24 - 2:26Büyükannem Glasgow'da büyüdü,
-
2:26 - 2:291920'lerin sonlarında ve 30'larda,
raşitizmin ciddi bir problem olduğu -
2:29 - 2:32ve balık yağının satıldığı zamanlarda.
-
2:32 - 2:36Bu şehirde eskiden yaygın olan
hastalık gerçekten önlendi. -
2:36 - 2:39Bir çocuk olarak büyükannem
tarafından balık yağıyla beslendim. -
2:39 - 2:42Ben başta olmak üzere--
kimse balık yağını unutamaz. -
2:42 - 2:47Ama bir kuruluş ;"İnsan kanındaki
D vitamini oranı ne kadar fazlaysa ; -
2:47 - 2:51kalp hastalığına, kansere
o kadar az yakalanılır." dedi. -
2:51 - 2:54Birçok veri D vitamininin
sizin için çok iyi olduğunu söylüyor. -
2:54 - 2:57Raşitizmi önlemek için ve benzeri.
-
2:57 - 2:59Fakat insanlara D vitamini
takviyesi yaptığınızda -
2:59 - 3:03yüksek orandaki kalp hastalığını
değiştiremiyorsunuz. -
3:03 - 3:07Kanseri önlemede iyi olmadığının kanıtı.
-
3:07 - 3:11D vitamininin sadece bir şehir
efsanesi olmadığını düşünüyorum. -
3:11 - 3:15Tek sebebi kalp hastalığını önleme değil.
-
3:15 - 3:19Yüksek D vitamini oranı, bence, güneş
ışığına maruz kalmanın göstergesidir, -
3:19 - 3:22güneş ışığına maruz kalma durumunu,
size metodlarda göstereceğim, -
3:22 - 3:25kalp hastalığına iyi geliyor.
-
3:25 - 3:27Neyse, Avustralya'ya geri döndüm,
-
3:27 - 3:30sağlığım için apaçık risklere
rağmen, Aberdeen'e geldim. -
3:30 - 3:33(Gülüşmeler)
-
3:33 - 3:36Aberdeen'de dermatoloji
eğitimime başladım. -
3:36 - 3:38Ama ayrıca araştırmaya da ilgi duydum.
-
3:38 - 3:41Özellikle şu madde ilgimi çekti,
nitrik oksit. -
3:41 - 3:42Hemen şuradaki üç adam:
-
3:42 - 3:44Furchgott, Ignarro ve Murad,
-
3:44 - 3:471998'in sonlarında
Nobel Ödülü'nü kazandılar. -
3:47 - 3:49Onlar bu yeni kimyasal transmitteri
-
3:49 - 3:53nitrik oksidi, tanımlayan ilk insanlar.
-
3:53 - 3:56Nitrik oksit kan damarlarını genişletir,
-
3:56 - 3:58böylece kan basıncını düşürür.
-
3:58 - 4:02Aynı zamanda koroner atar damarları da
genişletir, anjini önler. -
4:02 - 4:03Ve ilginç olan şu,
-
4:03 - 4:07geçmişte kimyasal mesajcılar dediğimizde
-
4:07 - 4:10kapsamlı şeyler düşünürdük;
östrojen, insülin gibi -
4:10 - 4:12ya da sinir sitemi.
-
4:12 - 4:15Çok karmaşık reseptörlere bağlanan
-
4:15 - 4:18çok karmaşık kimyasallarla
çok karmaşık süreçler. -
4:18 - 4:20Ve bu inanılmaz basit molekül,
-
4:20 - 4:23bir azot ve bir oksijen,
birbirine yapışmış, -
4:23 - 4:28ancak bunlar düşük kan basıncımız
için muazzam önemli, -
4:28 - 4:30nörotransmisyon için ve
çok fazla şey için, -
4:30 - 4:34ama özellikle kardiyovasküler sağlık için.
-
4:34 - 4:37Ve büyük bir heyecanla,
araştırma yapmaya başladım, -
4:37 - 4:40derinin nitrik oksit ürettiğini bulduk.
-
4:40 - 4:43Yani sadece kardiyovasküler
sistemde artmıyor. -
4:43 - 4:45Deride de artıyor.
-
4:45 - 4:46Pekâlâ, bunu bulduk, yayınladık,
-
4:46 - 4:48düşündüm ki, bu ne yapıyor?
-
4:48 - 4:50Deride nasıl düşük kan basıncı olacak?
-
4:50 - 4:52Kalp değil ki? Ne yapacaksınız?
-
4:52 - 4:56Araştırma yapacak çoğu insan gibi,
Amerika'ya gittim. -
4:56 - 5:00Pittsburgh'da birkaç sene geçirdim.
Burası Pittsburgh. -
5:00 - 5:02Bu kompleks sistemi merak ediyordum.
-
5:02 - 5:06Düşündük ki, belki nitrik oksit
hücre ölümüne etki ediyordu, -
5:06 - 5:10hücrenin hayatta kalmasını ve diğer
şeylere karşı dayanıklılıklarını. -
5:10 - 5:13İlk olarak hücre kültürü üzerinde
çalışmaya başladım, hücreleri büyüttüm. -
5:13 - 5:15Sonra kıyaslamalı
fare modelleri kullandım, -
5:15 - 5:17gen üretemeyen fareleri.
-
5:17 - 5:21Hücrenin hayatta kalmasına NO'nun
yardım etmesi üzerine çalıştık. -
5:21 - 5:24Sonra Edinburgh'a geri döndüm.
-
5:24 - 5:27Edinburgh'da kullandığımız
deney hayvanı tıp öğrencileriydi. -
5:27 - 5:29İnsana yakın bir tür,
-
5:29 - 5:31farelere oranla birkaç avantajı var:
-
5:31 - 5:35Bedavalar, onları tıraş etmezsiniz,
kendileri beslenebilirler -
5:35 - 5:37ve kimse ofisinize protesto için gelmez.
-
5:37 - 5:39"Laboratuvar tıp öğrencilerini
koruyun." diye -
5:39 - 5:42Bu yüzden gerçekten ideal modeller.
-
5:42 - 5:44Ama şunu bulduk ki insanda,
-
5:44 - 5:49farelerden elde ettiğimiz verileri
üretemiyorduk. -
5:49 - 5:52Sanki, insan derisinde
-
5:52 - 5:55nitrik oksit üretimini baskılayamıyorduk.
-
5:55 - 5:58Enzimlerin çalışmasını engelleyen
-
5:58 - 6:02kremler sürdük, bazı şeyler enjekte ettik.
Nitrik oksidi durduramıyorduk. -
6:02 - 6:06Ve bunun sebebi, gün yüzüne çıktı,
iki ya da üç yıllık çalışma ardından, -
6:06 - 6:10derimizde bulunan devasa depo
nitrik oksit değildi. -
6:10 - 6:13Çünkü nitrik oksit gazdı
-
6:13 - 6:16ve uçar giderdi --(Poof!) --
Birkaç saniyede uzaklaşırdı -
6:16 - 6:19ama nitrik oksidin şu
formlarına dönüşebiliyordu -
6:19 - 6:23... nitrat, NO3; nitrit,
NO2; nitrosotioller. -
6:23 - 6:24Bunlar daha kararlıdır.
-
6:24 - 6:28Deriniz gerçekten büyük bir NO deposudur.
-
6:28 - 6:31Sonra kendi kendimize düşündük,
bu büyük depolarla ilgili. -
6:31 - 6:35Güneş ışığının bu depoları
aktive edip edemeyeceğini -
6:35 - 6:37ve derinin bu depoları
bırakıp bırakmayacağını merak ettim -
6:37 - 6:40ki depolar deride sirkülasyonda
olduğundan 10 kat daha büyüktü. -
6:40 - 6:43Güneş kan dolaşımındaki
bu depoları aktive edebilir miydi? -
6:43 - 6:48Dolaşımdayken kardiyovasküler sistem için
faydalı olabilir miydi? -
6:48 - 6:50Ben deneyler yapan bir dermatoloğum,
-
6:50 - 6:52düşündüğümüzü yaptık,
-
6:52 - 6:55deney hayvanlarını güneş ışığına
maruz bırakmak zorundaydık. -
6:55 - 6:59Yaptığımız şey bir grup gönüllüyü alıp
-
6:59 - 7:02onları ultraviyole ışığa
maruz bırakmaktı. -
7:02 - 7:04Bu bir çeşit güneş ışığıdır.
-
7:04 - 7:06Şimdi dikkat edeceğimiz şey,
-
7:06 - 7:09D vitaminleri ultraviyole B
ışınları tarafından üretilir -
7:09 - 7:13ve biz meselemizi, D vitamini meselesinden
ayrı tutmak istiyorduk. -
7:13 - 7:17Bu yüzden D vitamini üretmeyen
ultraviyole A ışınları kullandık. -
7:17 - 7:19İnsanları lambanın altında tuttuğumuzda,
-
7:19 - 7:25yazın Edinburgh'daki 30 dakikalık
güneş ışığına eşdeğer bir süre -
7:25 - 7:27elde ettiğimiz,
-
7:27 - 7:29dolaşımdaki nitrik oksitte bir artıştı.
-
7:29 - 7:32Bununla bağlantılı olarak
-
7:32 - 7:34hastaları UV altına koyduk,
NO seviyeleri artış yaptı -
7:34 - 7:36ve kan basınçları düştü.
-
7:36 - 7:39Bireysel seviyede pek değil,
-
7:39 - 7:41fakat tüm popülasyonun
-
7:41 - 7:45kalp hastalıkları oranını değiştirmek için
popülasyon seviyesinde yeterli. -
7:45 - 7:47Onlara UV ışınları saçtığımızda
-
7:47 - 7:51ya da onları lambayla
eşit düzeyde ısıttığımızda, -
7:51 - 7:54ama ışınların deriye vurmasına
izin vermedik, aynısı olmadı. -
7:54 - 7:58Bu, ultraviyole ışınların cilde
vurmasının bir özelliği gibi görünüyor. -
7:58 - 8:00Şimdi, hâlâ veri topluyoruz.
-
8:00 - 8:01Burada bazı güzel şeyler var.
-
8:01 - 8:05Yaşlı insanlarda daha belirgin gözleniyor.
-
8:05 - 8:07Ne kadar yaşlı olduklarından
tam olarak emin değilim. -
8:07 - 8:09Buradaki deneklerimden biri
kayınvalidem -
8:09 - 8:11ve yaşını tam olarak bilmiyorum.
-
8:11 - 8:14Ama kesinlikle eşimden yaşlılar.
-
8:14 - 8:17Daha belirgin etkiler görünüyor.
-
8:17 - 8:19Ve bahsetmem gereken diğer şey,
-
8:19 - 8:21D vitamininde bir değişim yoktu.
-
8:21 - 8:23Bu olay D vitamininden ayrıydı.
-
8:23 - 8:25Evet D vitamini iyidir, raşitizmi önler.
-
8:25 - 8:27Kalsiyum metabolizmasını
önler, önemli şeyler. -
8:27 - 8:30Fakat bu D vitamininden
farklı bir mekanizma. -
8:30 - 8:32Şimdi, kan basıncında
gördüğümüz bir problem, -
8:32 - 8:34kan basıncını sabit tutabilmek için
-
8:34 - 8:36vücudunuz yapabileceği her şeyi yapar.
-
8:36 - 8:38Eğer bacağınız kesilmişse
ve kan kaybetmişseniz, -
8:38 - 8:41vücudunuz tedbirli davranır,
kalp atış hızınız artar, -
8:41 - 8:44kan basıncını yüksek tutabilmek için
yapabileceği her şeyi yapar. -
8:44 - 8:46Bu tamamen temel fizyolojik bir ilke.
-
8:46 - 8:47Bir sonraki adımımız
-
8:47 - 8:51kan damarlarının genişlemesine
bakarak devam etmekti. -
8:51 - 8:52Ölçüm yaptık, tekrardan dikkat,
-
8:52 - 8:57kuyruk yok, tüy yok, bu bir tıp öğrencisi.
-
8:57 - 9:00Bir miktar kan içine akarken
koldaki şişme sayısına göre, -
9:00 - 9:03kolundan, kanı ölçebilirsiniz.
-
9:03 - 9:07Gösterdiğimiz sahte bir ışınlama,
-
9:07 - 9:08buradaki kalın çizgi
-
9:08 - 9:11bu kolda ışıldayan UV, bu yüzden ısınıyor,
-
9:11 - 9:13fakat kapalı tutulduğu için
ışınlar cilde vurmuyor. -
9:13 - 9:17Kan akışında, kan damarlarının
genişlemesinde değişme yok. -
9:17 - 9:19Ama aktif ışınlamada,
-
9:19 - 9:23UV saçımı boyunca, bir saat sonrasında,
-
9:23 - 9:25kan damarlarında genişleme saptandı.
-
9:25 - 9:27Bu kan basıncını düşürerek,
-
9:27 - 9:30koroner arterleri genişleterek
-
9:30 - 9:32kanın kalp tarafından sağlanmasına
izin veren mekanizma. -
9:32 - 9:36Burada, güneş ışığı olan
ultraviyole hakkında daha fazla veri. -
9:36 - 9:41Kan akışı ve kardiyovasküler
sistem üzerinde faydaları var. -
9:41 - 9:43Böylece bir modelimiz olduğunu düşündük.
-
9:43 - 9:49Yılın farklı zamanlarında, farklı miktarda
UV dünyanın farklı kısımlarına çarpar, -
9:49 - 9:53bu yüzden nitrik oksidin
depoları üzerinde çalışabilirsiniz. -
9:53 - 9:55Derideki nitratlar, nitritler,
nitrosotioller, -
9:55 - 9:58NO açığa çıkarmak için ikiye ayrılırlar.
-
9:58 - 10:02Işığın farklı dalga boyları
bu işte farklı etkilere sahiptir. -
10:02 - 10:05Bunu yapan ışığın
dalga boylarını görebilirsiniz. -
10:05 - 10:08Bakabilirsiniz, eğer ekvatorda
yaşıyorsanız, güneş direkt tepenize gelir, -
10:08 - 10:10çok ince bir atmosfer boyunca gelir.
-
10:10 - 10:13Kış veya yaz, ışık aynı miktardadır.
-
10:13 - 10:15Burada yaşıyorsanız eğer, yazın
-
10:15 - 10:18güneş doğrudan aşağı gelir.
-
10:18 - 10:21Fakat kışın çok miktarda ışın
atmosfer boyunca yol alır -
10:21 - 10:24ve çok miktarda
ultraviyole ışık ayıklanır -
10:24 - 10:27ve dünyaya çarpan dalga boylarının çeşidi
-
10:27 - 10:29yazdan kışa farklılık gösterir.
-
10:29 - 10:31Yapabileceğiniz şey;
verileri çoğaltabilirsiniz, -
10:31 - 10:33serbest bırakılan bu NO hakkındaki
-
10:33 - 10:36ve deriden kan dolaşıma
ne kadar nitrik oksidin geçtiğini -
10:36 - 10:39hesaplayabilirsiniz.
-
10:39 - 10:41Ve, eğer burada Ekvator'daysanız --
-
10:41 - 10:45bu iki çizgi, kırmızı ve mor.
-
10:45 - 10:49Eğrinin altındaki alan
serbest kalan NO miktarı, -
10:49 - 10:51bu aralıktaki alandadır.
-
10:51 - 10:54Ekvator'daysanız, Aralık veya
Haziran ayında, -
10:54 - 10:57yığınlarca NO deriden ayrılır.
-
10:57 - 10:59Ventura, Güney Kaliforniya'dadır.
-
10:59 - 11:02Yazın, Ekvator'da da olabilirsiniz.
-
11:02 - 11:04Bu muhteşem. Birçok NO serbest kalır.
-
11:04 - 11:08Ventura'da kış ortasında,
yine uygun miktardadır. -
11:08 - 11:12Yazın Edinburgh'da
eğrinin altındaki alan oldukça iyidir. -
11:12 - 11:16Ama Edinburgh'da kışın
serbest kalabilen NO miktarı -
11:16 - 11:20yok gibi, çok az miktarda.
-
11:20 - 11:21Öyleyse, ne düşünüyoruz?
-
11:21 - 11:23Hâlâ bu olay üzerinde çalışıyoruz,
-
11:23 - 11:25hâlâ geliştiriyoruz, genişletiyoruz.
-
11:25 - 11:27Çok önemli olduğunu düşünüyoruz.
-
11:27 - 11:31Britanya'daki kuzey ve güney sağlığı
arasındaki birçok farklılığın olası -
11:31 - 11:33açıklaması olduğunu düşünüyoruz.
Bu bizimle alakalı. -
11:33 - 11:34Cildi düşünüyoruz.
-
11:34 - 11:37Cildin değişik formlarda olmak üzere
geniş nitrik oksit depoları -
11:37 - 11:39barındırdığını biliyoruz.
-
11:39 - 11:42Bunların çoğunun yeme alışkanlığından
geldiğini düşünüyoruz, -
11:42 - 11:44yeşil yapraklı sebzeler,
pancar kökü, marul -
11:44 - 11:47deriye gittiğini düşündüğümüz
birçok nitrik oksit barındırıyor. -
11:47 - 11:49Bunların sonradan deride depolandığını
-
11:49 - 11:51ve güneş ışığının onların salınımını
-
11:51 - 11:53sağladığını ve faydalı etkileri
olduğunu düşünüyoruz. -
11:53 - 11:56Bu devam eden bir çalışma
ama dermatologlar -- -
11:56 - 11:58Yani, ben bir dermatoloğum.
-
11:58 - 12:01Benim günlük işim insanlara
şunları söylemek, "Cilt kanserisiniz, -
12:01 - 12:03buna güneş sebep olur,
güneşe çıkmayın." -
12:03 - 12:05Aslında çok daha önemli bir mesaj;
-
12:05 - 12:08güneş ışığının riskleri kadar
yararları olduğudur. -
12:08 - 12:14Evet, güneş ışığı, cilt kanserini
değiştirebilen başlıca risk faktörüdür, -
12:14 - 12:17fakat kalp hastalığı ölümleri,
cilt kanseri ölümlerinden -
12:17 - 12:19100 kat daha fazladır.
-
12:19 - 12:21Daha dikkatli olmamızı
ve fayda-zarar dengesini -
12:21 - 12:23bulmamız gerektiğini düşünüyorum.
-
12:23 - 12:25Ne kadar güneş ışığı güvenli
-
12:25 - 12:29ve genel sağlığımız için
en iyisini bulmayı nasıl becerebiliriz? -
12:29 - 12:31Gerçekten çok teşekkür ederim.
-
12:31 - 12:38(Alkış)
- Title:
- Güneş Kalbe İyi Gelebilir mi?
- Speaker:
- Richard Weller
- Description:
-
Vücudumuz güneşle D vitamini üretir, ama bir dermatolog olarak Richard Weller güneş ışığının bambaşka şaşırtıcı yararlarının da olduğunu öne sürüyor. Onun takımınca yapılan yeni araştırmalar gösteriyor ki nitrik oksit, deride devasa depoları bulunan, UV ışınlarınca serbest kalabilen, kan basıncı ve kardiyovasküler sistem için büyük faydaları bulunan kimyasal bir iletici. Bunun anlamı ne? Pekâlâ, bu İskoçların neden Avustralyalılar'dan daha sık hastalığa yakalandığını açıklamaya başlayabilir...
- Video Language:
- English
- Team:
- closed TED
- Project:
- TEDTalks
- Duration:
- 12:59
Eren Gokce approved Turkish subtitles for Could the sun be good for your heart? | ||
Eren Gokce edited Turkish subtitles for Could the sun be good for your heart? | ||
Figen Ergürbüz accepted Turkish subtitles for Could the sun be good for your heart? | ||
Figen Ergürbüz edited Turkish subtitles for Could the sun be good for your heart? | ||
Figen Ergürbüz edited Turkish subtitles for Could the sun be good for your heart? | ||
Eren Gokce rejected Turkish subtitles for Could the sun be good for your heart? | ||
Eren Gokce edited Turkish subtitles for Could the sun be good for your heart? | ||
Figen Ergürbüz accepted Turkish subtitles for Could the sun be good for your heart? |