Modern Savaşçı: Damien Mander, TEDxSydney
-
0:14 - 0:17Benim hikâyem Zimbabve'de başlıyor,
-
0:17 - 0:19Orpheus isimli cesur bir park korucusu
-
0:19 - 0:22ve yaralı bir bufalo ile birlikte.
-
0:23 - 0:27Orpheus önce yerdeki buffaloya, sonra da bana baktı, o an göz göze geldik.
-
0:27 - 0:31Orada üçümüz arasında konuşamadığımız bir keder vardı.
-
0:31 - 0:36Hayranlık uyandıracak kadar vahşi ve masum görünen bir varlıktı.
-
0:36 - 0:42Orpheus tüfeğinin namlusunu kaldırdı onun kulağına doğru. (Silah sesi)
-
0:42 - 0:47Tam da o an, bufalo doğurmaya başladı.
-
0:47 - 0:51Vakitsiz bir şekilde hayata gelen buzağı yaşamını kaybederken, yaraları muayene ettik.
-
0:51 - 0:56Arka bacağı sekiz telli bir tuzağa yakalanmıştı.
-
0:56 - 0:59Özgürlük için öylesine çok ve uzun savaşmıştı ki,
-
0:59 - 1:02alt karnı yarısına kadar kesilmişti.
-
1:02 - 1:05Sonunda özgürdü işte.
-
1:05 - 1:09Bayanlar ve baylar, bugün konuşamayanlar adına sizinle
-
1:09 - 1:14konuşmak konusunda büyük bir sorumluluk duygusu hissediyorum.
-
1:14 - 1:21Onların acıları benim kederimdir ve benim motivasyonum.
-
1:21 - 1:26Martin Luther King benim bugün buradaki çağrımı en iyi şekilde özetler.
-
1:26 - 1:30Şöyle söylemiştir; "Öyle bir zaman gelir ki, kişi ne güvenli, ne politik, ne de popüler olan
-
1:30 - 1:32bir görev üstlenmek durumunda kalır.
-
1:32 - 1:38Fakat bunu yapmalıdır, çünkü vicdanı bunun doğru olduğunu söyler."
-
1:38 - 1:43Çünkü vicdanı bunun doğru olduğunu söyler.
-
1:43 - 1:46Bu konuşmanın sonunda sizlere bir soru soracağım.
-
1:46 - 1:49Bu soru Afrika çayırlarından kalkıp da bugün
-
1:49 - 1:52buraya gelmemin tek nedeni.
-
1:52 - 1:55Bu soru benim ruhumu temizledi.
-
1:55 - 1:59Bu soruyu nasıl cevapladığınızsa sizde saklı kalacak.
-
1:59 - 2:02Küçük bir çocukken "Oz Büyücüsü" filmini izlediğimi hatırlıyorum.
-
2:02 - 2:06Ne cadıdan, ne de uçan maymunlardan korkmuştum.
-
2:06 - 2:11Benim en büyük korkum, büyüdüğümde Aslan gibi olmaktı, cesaretsiz bir Aslan.
-
2:11 - 2:15Büyüdüm ve hep kendime şu soruyu sordum. Cesur biri miydim?
-
2:15 - 2:19İşte, Dorothy Kansas'a geri döndükten
-
2:19 - 2:21ve Aslan cesaretini topladıktan yıllar sonra,
-
2:21 - 2:24bir dövme salonuna gittim ve göğsüme
-
2:24 - 2:28"Araştır ve Mahvet" kelimelerinin dövmesini yaptırdım.
-
2:28 - 2:31Bunun beni daha büyük ve cesur yaptığını sanıyordum.
-
2:31 - 2:34Ancak bu kelimeleri olabilmek benden hemen hemen bir on yıl aldı.
-
2:34 - 2:3720 yaşında, donanmada bir temizleme dalgıcı olmuştum.
-
2:37 - 2:4125'ime geldiğimde ise, özel operasyonlarda keskin bir nişancı olarak,
-
2:41 - 2:45700 metre uzaklıktan hareket hâlindeki bir hedefin kafasına isabet ettirmek için
-
2:45 - 2:49tüfeğimin eğimini nasıl ayarlamam gerektiğini tam olarak biliyordum.
-
2:49 - 2:52Sadece birkaç metre ötedeki bir çelik kapıyı patlatmak için
-
2:52 - 2:54tam olarak kaç gram kuvvetli patlayıcı madde gerektiğini iyi biliyordum,
-
2:54 - 2:58kendimi veya arkamda duran takımımı patlatmadan.
-
2:58 - 3:02Ve şunu biliyordum ki, Bağdat berbat bir yerdi ve ne zaman bir şeyler patlasa
-
3:02 - 3:04insanlar ölürdü.
-
3:04 - 3:07O zamanlar bir konservasyonistin ne yaptığı hakkında hiçbir fikrim yoktu,
-
3:07 - 3:12ağaçlara sarılmak ve büyük şirketleri sinirlendirmek dışında. (Kahkaha)
-
3:12 - 3:17Bildiğim şey rastalı saçları olduğuydu. Bildiğim şey ot içtikleriydi. (Kahkaha)
-
3:17 - 3:19Gerçekten çevreyi hiçbir şekilde umursamıyordum ve neden umursayayım ki?
-
3:19 - 3:25Arabasını hızla sürerek, sadece yoldaki kuşlara çarpmaya çalışan bir aptalın tekiydim.
-
3:25 - 3:28Hayatım konservasyondan dünyalar kadar uzaktı.
-
3:28 - 3:30Hayatımın dokuz yılını bu tür şeyleri gerçek hayatta yaparak harcadım,
-
3:30 - 3:34çoğu insan Playstation'da denemeyi bile hayal edemezken.
-
3:34 - 3:40Neyse, paralı asker denen görevle Irak'ta 12 dönem kaldıktan sonra, sahip olduğum yetenekler sadece bir tek şey için geçerliydi:
-
3:40 - 3:45Mahvetmeye programlanmıştım.
-
3:45 - 3:49Şimdi geriye dönüp baktığımda, yaptığım her şeye ve bulunduğum her yere,
-
3:49 - 3:54yüreğime göre yalnızca bir defa gerçek bir cesur harekette bulundum.
-
3:54 - 3:58Bu basit bir seçimdi, "Evet" ya da "Hayır" demem gerekiyordu.
-
3:58 - 4:01Ancak bu beni tamamen tanımlayan,
-
4:01 - 4:07kim olduğum ve ne yaptığım hakkında beni bir ikileme düşürmeyecek tek hareketti.
-
4:07 - 4:09Sonunda Irak'tan ayrıldığımda, kaybolmuştum.
-
4:09 - 4:13Evet -ah- hiçbir fikrim yoktu hayatın beni nereye sürüklediği hakkında
-
4:13 - 4:16ya da nerede olmam gerektiği, derken 2009'un başlarında Afrika'ya gittim.
-
4:16 - 4:18O sırada 29 yaşındaydım.
-
4:18 - 4:22Her nasılsa her zaman keşmekeş içinde kendime bir amaç bulabilmeyi iyi biliyordum
-
4:22 - 4:24ve tam olarak olan şey de buydu.
-
4:24 - 4:30Ancak Zimbabve kırsalının uzak ücra bir köşesinde bunu bulacağım hakkında hiçbir fikrim yoktu.
-
4:30 - 4:33Yol boyunca birlikte devriye gezerken, akbabalar tepemizde turladı ve
-
4:33 - 4:38yaklaştıkça kalın, kapkara bir örtü gibi ölümün kokusu havada asılı kaldı
-
4:38 - 4:41ve ciğerlerden oksijeni çekti aldı.
-
4:41 - 4:45Biraz daha yaklaştığımızda kocaman bir fil gördük,
-
4:45 - 4:50yüzü kesilmiş, yan yatmış vaziyetteydi.
-
4:50 - 4:53Ve benim için dünya aniden durdu.
-
4:53 - 4:57Derin ve ezici bir keder o an beni kahretti.
-
4:57 - 5:00Masum yaratıkların bu şekilde öldürüldüğünü görmek beni fena yaralamıştı, daha önce böyle bir şey yaşamamıştım.
-
5:00 - 5:05Aslında gençken ben de izinsiz avlanmıştım ve bu anıları mezara götüreceğim.
-
5:05 - 5:10Buna rağmen zamanla değiştim; içimde bir şeyler artık aynı değildi
-
5:10 - 5:14ve hiçbir zaman da aynı olmayacak.
-
5:14 - 5:18Kendime sordum, "Şu filin kendi yüzüne Asyalı bir adamın masasının
-
5:18 - 5:21üzerindeki bir fildişinden daha fazla ihtiyacı yok muydu?"
-
5:21 - 5:25Tabii ki kahrolası bir evet, fakat bu çok saçma.
-
5:25 - 5:27O an önemli olan tek şey şuydu:
-
5:27 - 5:30Hayvanların acı çekmesinin önüne geçmek ve bunu durdurabilmek için
-
5:30 - 5:33hayatımdaki her şeyden vazgeçebilecek kadar cesur olabilir miydim?
-
5:33 - 5:36İşte o an, hayatımda gerçek bir dönüm noktasıydı:
-
5:36 - 5:39Evet ya da hayır?
-
5:39 - 5:42Ertesi gün ailemle temasa geçtim ve tüm evlerimi satışa çıkardım.
-
5:42 - 5:47Tüm bu mal-mülk iyi eğitimli bir paralı askerin elde ettiği savaş gelirleri ile hızlıca kazanılmıştı.
-
5:47 - 5:50O zamandan beri hayatım boyunca biriktirdiklerim Uluslararası Anti-Kaçak Avcılık Vakfı'nın
-
5:50 - 5:54kurulması ve büyümesi için kullanılmıştır.
-
5:54 - 5:58UAKV (IAPF), doğrudan eylem organizasyonudur, bir kolluk kuvvetidir.
-
5:58 - 6:02Dron teknolojisinden uluslararası yeterlilik almış koruculara kadar
-
6:02 - 6:05tüm kuvvetimizle, koruma alanının ince çizgisine askeri çözümler getirebilmek için
-
6:05 - 6:08hergün mücadele ediyoruz.
-
6:08 - 6:12Benim hikâyem biraz farklı olabilir,
-
6:12 - 6:15fakat ben bugün bunu kullanarak yönettiğim organizasyonla ilgili konuşmak istemiyorum,
-
6:15 - 6:19halbuki yönettiğim vakıf için oldukça iyi bir bağış kampanyası olabilirdi.
-
6:19 - 6:27(Kahkaha) (Alkış)
-
6:27 - 6:33Hatırlayın, bugünün anlamı size en sonda soracağım soruyla ilgili.
-
6:33 - 6:36Hayvan hakları sorunlarının toplumda ne kadar geniş yer kapladığını bildiğim için,
-
6:36 - 6:43buralara kadar gelip sizlerle yalnızca yaban hayatını kurtarmakla ilgili konuşmak benim için imkânsız bir şey.
-
6:43 - 6:47O fili gördükten birkaç yıl sonra bir sabah çok erkenden uyanmıştım.
-
6:47 - 6:51Kendime soracak olduğum sorunun cevabını zaten biliyordum,
-
6:51 - 6:56fakat ilk kez bu kelimeleri biraraya getiriyordum:
-
6:56 - 7:05Bir inek hayatına benim barbekü keyfimden daha mı az değer verir?
-
7:05 - 7:09Bakın, ben bunca zamandır türcülük (speciesism) olarak adlandırılan bir suç işliyordum.
-
7:09 - 7:13Türcülük, ırkçılık ya da cinsiyet ayrımcılığına çok benzer.
-
7:13 - 7:15Yalnızca kim ya da ne oldukları esasına dayanarak
-
7:15 - 7:18bireylere farklı değer, hak ya da özel hususların
-
7:18 - 7:22paylaştırılmasıyla ilgilidir.
-
7:22 - 7:24Esnek ahlâk anlayışını fark etmem günlük hayatımı
-
7:24 - 7:28kolaylaştıran şeylerin beni rahatsız etmesine sebep oldu.
-
7:28 - 7:33Bakın, doymak bilmeyen fildişi ve gergedan boynuzu talepleri
-
7:33 - 7:35ve bölgenin ekonomik büyümesiyle dramatik olarak artan yasadışı
-
7:35 - 7:39yaban hayatı ticareti yüzünden Asya'nın bazı bölgelerini suçlamak isterdim.
-
7:39 - 7:41O sabah uyandığımda, şunu fark ettim,
-
7:41 - 7:45hayatımı hayvanları kurtarmaya adamış olsam bile,
-
7:45 - 7:47bence kaçak bir avcıdan ya da
-
7:47 - 7:52masasının üzerinde fildişi olan bir Asyalı'dan daha iyi değildim.
-
7:52 - 7:59Bu aşırı et tüketen, canavarlaşmış hayvanlar dediklerim gibi.
-
7:59 - 8:04Gerçekte ise ben bir canavardım:
Zararlı bir itaatkâr, -
8:04 - 8:10alışkanlıklara sadık bir köle, vicdanına karşı soğuk bir omuz.
-
8:10 - 8:13Hepimiz hayatımızda evcil hayvanlarla ya da başka hayvanlarla temas kurmuşuzdur.
-
8:14 - 8:18Her hayvanın duygulara sahip olduğunu inkâr edemeyiz.
-
8:18 - 8:20Acı çekme kabiliyeti ya da yalnızlık.
-
8:20 - 8:22Ve korku duymak.
-
8:22 - 8:26Onlar da bizim gibi, her hayvan memnuniyetini ifade etme,
-
8:26 - 8:32aile bağları kurma yeteneğine sahiptir, temel içgüdü ve arzularını tatmin etmek isterler.
-
8:32 - 8:34Ancak birçoğumuz için bu,
-
8:34 - 8:37gerçeğin alışkanlıklarımızı rahatsız etmesine dek
-
8:37 - 8:41hayal gücümüzün keşfetmesine izin verdiğimiz kadarıdır.
-
8:41 - 8:43Bir ürün tüketmek ile o ürünü pazara getirmek için
-
8:43 - 8:47gerekli gerçekler arasında var olan bağlantısızlık başlı başına bir fenomendir.
-
8:47 - 8:50Hayvanlara bir mal gibi davranılıyor ve onlardan bir eşyaymış gibi bahsediliyor.
-
8:50 - 8:56Bir insanın öldürülmesini cinayet olarak adlandırıyoruz, ancak insanlara yapılıyor olsaydı
-
8:56 - 8:58işkence sayılacak olan yasal veya yasa dışı endüstriler yaratıyoruz.
-
8:58 - 9:04Kişisel olarak yapmayacağımız şeyleri hayvanlara yapmaları için insanlara para veriyoruz.
-
9:04 - 9:10Bunu yakından görmememiz bizi sorumlu olmaktan kurtarmaz.
-
9:10 - 9:14"Türcülük" terimini popülerleştiren adam Peter Singer şöyle yazmış:
-
9:14 - 9:18"İnsanlar ve hayvanlar arasında farklılıklar olabilmesine rağmen,
-
9:18 - 9:21her ikisi de acı çekebilme yeteneğine sahiptir.
-
9:21 - 9:25Ve biz bu acıyı eşit şekilde dikkate almalıyız.
-
9:25 - 9:29Benzer durumlara farklı bir tarzda müdahale etmeye izin veren herhangi bir pozisyon,
-
9:29 - 9:34kabul edilebilir bir ahlak teorisi olarak nitelendirilemez."
-
9:34 - 9:40Dünya üzerinde fabrika çiftliklerinde bu yıl 65 milyar hayvan öldürülecek.
-
9:40 - 9:44Acaba bir insan hayatı kaç hayvanın hayatına eşdeğerdir?
-
9:44 - 9:51Bu salondaki et yiyen biri tüm yaşamı boyunca ortalama 8.000 hayvan tüketecek.
-
9:51 - 9:54Okyanus kirliliği, küresel ısınma ve ormanların yok edilmesi
-
9:54 - 9:57bizleri yavaş yavaş bir sonraki büyük kitlesel imhaya doğru götürüyor
-
9:57 - 10:02ve bu olayların hepsinde en büyük negatif faktör et endüstrisidir.
-
10:02 - 10:07Yaban hayatındaki yasa dışı işler dünyanın en büyük suç endüstrisi haline gelmiş durumda-
-
10:07 - 10:10uyuşturucu kaçakçılığı, silah kaçakçılığı ve insan kaçakçılığı ile beraber.
-
10:10 - 10:11Bu yıkımı durdurabilme kabiliyeti,
-
10:11 - 10:14uluslararası toplumun devreye girip ölmekte olan
-
10:14 - 10:19küresel bir hazineyi koruyabilme isteğine bağlı.
-
10:19 - 10:21Hayvanlar üzerindeki deneyler-
-
10:21 - 10:25eğer hayvanlar insanlar yerine kullanılabilecek kadar bizimle aynıysa,
-
10:25 - 10:28o zaman elbette onlar bize çok benzer özelliklere sahipler,
-
10:28 - 10:33yani bu onların kötülüklerden korunmayı hak ettikleri anlamına mı geliyor?
-
10:33 - 10:37Fabrika çiftçiliği, canlı ihracatı, kaçak avcılık ya da kürk ticareti, hangisinden bahsedersek bahsedelim,
-
10:37 - 10:41zaten mantıken hepsi aynı şeydir benim için.
-
10:41 - 10:43Acı acıdır
-
10:43 - 10:45ve cinayet cinayettir.
-
10:45 - 10:47Kurban daha çaresiz oldukça,
-
10:47 - 10:51suç daha da korkutucudur.
-
10:51 - 10:55Bir dahaki sefere, bir hayvanseverin çok duygusal,
-
10:55 - 10:57çok tutkulu ve hatta biraz da çılgın olduğunu düşündüğünüzde, lütfen hatırlayın,
-
10:57 - 11:03bizler bazı şeyleri farklı gözlerle görürüz.
-
11:03 - 11:06Birkaç gün içinde oğlum doğmuş olacak.
-
11:06 - 11:11Düşünmeden edemiyorum, "Oğlum ne tür bir dünyaya geliyor?"
-
11:11 - 11:15Tür olarak başarısızlığımızı belirlediğimiz jenerasyon mu olacağız?
-
11:15 - 11:18Bizim kuşağın doğru olanı korumak için
-
11:18 - 11:21vicdani cesaretimiz tarafından yargılanacağına inanıyorum.
-
11:21 - 11:26Her değerli eylem bir çeşit fedakârlık gerektirir.
-
11:26 - 11:31Artık koşulsuz şartsız kendimi hayvanlara adadım.
-
11:31 - 11:35Çevremdeki maddi şeylerden sıyrıldığımda
-
11:35 - 11:38görüyorum ki, ben de bir hayvanım.
-
11:38 - 11:43Hep birlikte bir aileyiz. Bu gezegende birlikteyiz.
-
11:43 - 11:45Ve bu gezegendeki beş milyon türden sadece biri,
-
11:45 - 11:49diğer tüm bilinçli varlıkların kabul edilebilir
-
11:49 - 11:54acı çekme seviyesini belirleme gücüne sahip.
-
11:54 - 11:56İster daha az et yiyin,
-
11:56 - 11:59isterseniz kaçak avcılığa karşı mücadeleye katkıda bulunun veya sessizlerin sesi olun,
-
11:59 - 12:01hepimiz seçeneklere sahibiz.
-
12:01 - 12:06Bizlerin yaşamındaki küçük değişiklikler diğerlerinin hayatları için büyük değişikliklerdir.
-
12:06 - 12:08Şimdi başa dönelim.
-
12:08 - 12:12Benim burada olma sebebim, sizlere soracağım şu soru:
-
12:12 - 12:17Bir dahaki sefere hayvanların hayatında bir fark yaratabilme fırsatına sahip olursanız,
-
12:17 - 12:18yeterince cesur olabilecek misiniz?
-
12:18 - 12:21Evet ya da hayır?
-
12:21 - 12:22Çok teşekkürler.
-
12:22 - 12:27(Alkış)
- Title:
- Modern Savaşçı: Damien Mander, TEDxSydney
- Description:
-
30 yaşındaki Damien Mander, özel harekât nişancısı ve temizleme dalgıcı olarak Avustralya’ya hizmet etti. Irak’ta konuşlanmışken, Irak Özel Polis Eğitim Akademisi projesini yönetti, aynı anda 700 kadar harbiyelinin eğitiminden sorumluydu. Irak savaşında cephede geçirdiği üç yılın sonunda hayatta herhangi bir amacı olmadan 2008 yılında ordudan ayrıldı. Afrika’ya yaptığı bir gezi ile dünyadaki yaban hayatının dehşet durumuyla yüz yüze geldi. Orduda 12 dönemlik hizmetlerinden kazandığı tüm kişisel varlıklarından feragat ederek, Uluslararası Anti-Kaçak Avcılık Vakfı’nı kurdu. Vakıf; korucu eğitimi, operasyonlar ve koruma görevi içine modern teknolojileri entegre etme üzerine odaklanıyor.
Bugün bu Avustralyalı, askerden dönme bir çevre aktivisti olarak görev yapıyor. Bu belirsiz dünyada konservasyon ve önceliklerimizin doğası hakkında lafını esirgemeyen biri. Damien’ın çalışmaları National Geographic Dergisi, 60 Dakika, Animal Planet, El Cezire, Amerika'nın Sesi, Forbes, Sunday Times ve Good Weekend Dergisi gibi önemli yayınlarda yer almıştır. - Video Language:
- English
- Team:
- closed TED
- Project:
- TEDxTalks
- Duration:
- 12:34
Meric Aydonat approved Turkish subtitles for Modern Warrior: Damien Mander at TEDxSydney | ||
Eren Gokce edited Turkish subtitles for Modern Warrior: Damien Mander at TEDxSydney | ||
Eren Gokce edited Turkish subtitles for Modern Warrior: Damien Mander at TEDxSydney | ||
Eren Gokce edited Turkish subtitles for Modern Warrior: Damien Mander at TEDxSydney | ||
Eren Gokce accepted Turkish subtitles for Modern Warrior: Damien Mander at TEDxSydney | ||
Eren Gokce edited Turkish subtitles for Modern Warrior: Damien Mander at TEDxSydney | ||
Eren Gokce edited Turkish subtitles for Modern Warrior: Damien Mander at TEDxSydney | ||
Eren Gokce edited Turkish subtitles for Modern Warrior: Damien Mander at TEDxSydney |
Hasan Mete
8:32 - 8:47 arasında kalan kısmın çevirisinden kayda değer bir şey çıkaramadım öylece bıraktım. Gözden geçiren arkadaşın dikkatine...