Return to Video

Çevrenizdeki herkesin dünyanın duymaya ihtiyaç duyduğu bir hikayesi var

  • 0:01 - 0:04
    Bu akşam, sizi sevdiklerinizle,
  • 0:04 - 0:06
    arkadaşlarınızla
  • 0:06 - 0:08
    hatta bir yabancıyla
  • 0:08 - 0:10
    anlamlı bir görüşme kaydetmeye
    davet ediyorum.
  • 0:10 - 0:15
    Daha sonra, o kişinin hayatının ve
    sizin hayatınızın en önemli
  • 0:15 - 0:17
    dakikaları olabilecek bir görüşme.
  • 0:17 - 0:21
    22 yaşındayken, radyo hikayeleri
    yapma isteğime
  • 0:21 - 0:23
    cevap alacak kadar şanslıydım.
  • 0:23 - 0:26
    Neredeyse aynı zamanda,
  • 0:26 - 0:31
    çok çok yakın olduğum babamın
    bir eşcinsel olduğunu öğrendim.
  • 0:31 - 0:33
    Tamamen afallamıştım.
  • 0:33 - 0:35
    Birbirine sıkı sıkıya bağlı bir aile idik
  • 0:35 - 0:38
    ve ben yıkılmıştım.
  • 0:38 - 0:41
    Bir ara, ateşli konuşmalarımızın
    birinde,
  • 0:41 - 0:43
    babam, Stonewall isyanından
    bahsetmişti.
  • 0:43 - 0:49
    Bana, 1969'da bir gece,
    bir grup zenci ve latin travestinin,
  • 0:49 - 0:51
    Manhattan'da, Stonewall Han
    isimli bir eşcincel barında,
  • 0:51 - 0:54
    polisle çatıştığını
  • 0:54 - 0:57
    bunun, modern eşcinsel hakları
    hareketini
  • 0:57 - 0:58
    nasıl tetiklediğini anlatmıştı.
  • 0:58 - 1:01
    İnanılmaz bir hikayeydi ve
    ilgimi çekmişti.
  • 1:01 - 1:06
    Ses kaydederimi alıp, daha
    fazlasını öğrenmeye karar verdim.
  • 1:06 - 1:10
    Michael Shirker adında geç bir
    eylemcinin yardımıyla
  • 1:10 - 1:15
    o gece Stnonewall Han'da olan
    insanların peşine düştük.
  • 1:16 - 1:18
    Bu görüşmeleri kaydetmek bana,
  • 1:18 - 1:21
    mikrofonun, bana giremeyeceğim
    yerlere girme,
  • 1:21 - 1:24
    konuşamayacağım insanlarla konuşma
  • 1:24 - 1:27
    hakkını ve imkanını verdiğini anladım.
  • 1:27 - 1:29
    Daha evvel hiç karşılaşmadığım kadar
  • 1:29 - 1:33
    muhteşem, ateşli ve gözüpek insanlarla
  • 1:33 - 1:35
    tanışma ayrıcalığını yakaladım.
  • 1:35 - 1:37
    Stonewall hikayesi, ilk kez o zaman
  • 1:37 - 1:39
    ulusal dinleyiciyle ulaştı.
  • 1:39 - 1:42
    Programı babama adadım
  • 1:42 - 1:44
    ve bu onunla ilişkimi
  • 1:44 - 1:47
    ve hayatımı değiştirdi.
  • 1:48 - 1:50
    Sonraki 15 yıl boyunca,
  • 1:50 - 1:53
    medyada ender olarak
    yer verilen insanlara
  • 1:53 - 1:56
    ışık tutmak için pek çok
    radyo belgeseli yaptım.
  • 1:56 - 1:58
    Tekrar ve tekrar gördüm ki
  • 1:58 - 2:02
    basit bir görüşme yapmak
    insanlara çok şey ifade ediyordu.
  • 2:02 - 2:06
    Özellikle hikayelerinin önemsiz
    olduğu söylenenler için.
  • 2:06 - 2:08
    Mikrofona konuşan
    insanların sırtlarının
  • 2:08 - 2:11
    dikleştiğini, gerçek anlamda gördüm.
  • 2:11 - 2:15
    1998'de Manhattan, Bovery'deki
    düşkünler oteli ile ilgili
  • 2:15 - 2:18
    bir belgesel yaptım.
  • 2:18 - 2:20
    Bu adamlar bu ucuz otellerde
    uzun yıllardır kalıyorlardı.
  • 2:20 - 2:23
    Hapishane hücresi ölçüsünde,
  • 2:23 - 2:25
    birbirinin alanlarına
    geçmemek için
  • 2:25 - 2:27
    tel örgüyle bölünmüş
    bölmelerde.
  • 2:27 - 2:31
    Daha sonra, fotoğrafçı Harvey Wang
    ile bu adamlarla ilgili bir kitap yazarken
  • 2:31 - 2:35
    kitabın ön baskısını düşkünler
    otelindeki adamlardan birine
  • 2:35 - 2:38
    gösterdiğimi hatırlıyorum.
  • 2:38 - 2:40
    Durdu, sessizce baktı
  • 2:40 - 2:43
    sonra kitabı elimden kaptığı gibi
  • 2:43 - 2:46
    dar ve uzun merdivenlerden
    aşağıya koştu, kitabı
  • 2:46 - 2:48
    kafasının üzerinde tutarak
  • 2:48 - 2:52
    "Ben yaşıyorum! Ben yaşıyorum!"
    diye bağırdı.
  • 2:52 - 2:57
    (Alkış)
  • 2:57 - 3:01
    Pek çok açıdan, "Ben yaşıyorum"
    StoryCorps için çıkış noktası oldu.
  • 3:01 - 3:04
    12 sene önce kapıldığım
    bu çılgın fikir.
  • 3:04 - 3:07
    Fikir, bu belgesel işinin
    yönünü değiştirmek,
  • 3:07 - 3:08
    ters yüz etmekti.
  • 3:08 - 3:11
    Geleneksel olarak belgesel yayınlamak,
  • 3:11 - 3:15
    sanat üretimi, eğlence ya da
    eğitim konularında
  • 3:15 - 3:19
    pek çok insanla yapılan
    görüşmeleri kaydetmektir.
  • 3:19 - 3:20
    Ama ben,
  • 3:20 - 3:23
    sadece "görüşme"nin kendisi
    olduğu bir şey denemek
  • 3:23 - 3:26
    böylece çok çok daha fazla insana,
  • 3:26 - 3:29
    dinlenme fırsatı
    verebilmek istiyordum.
  • 3:29 - 3:32
    11 sene önce Merkez Gar'a,
  • 3:32 - 3:36
    herhangi birinin,
    onurlandırmak istediği biriyle,
  • 3:36 - 3:40
    hayatlarıyla ilgili görüşme yapabileceği
    bir kabin koyduk.
  • 3:40 - 3:43
    Bu kabine geldiğinde bir rehber tarafından
    karşılanıyor ve içeri alınıyorsun.
  • 3:43 - 3:46
    Büyükbabanla karşılıklı oturuyor,
  • 3:46 - 3:49
    yaklaşık 1 saat kadar konuşuyor
    ve dinliyorsun.
  • 3:49 - 3:53
    Çoğu insan, bu sohbetleri,
    eğer bu bizim son sohbetimiz olsa
  • 3:53 - 3:56
    bu kişiye ne sormak isterim
    veya bu kişi benim için ne anlam
  • 3:56 - 3:58
    ifade ediyor diye düşünüyor.
  • 3:58 - 4:01
    Oturumun sonunda görüşme kaydının
    bir kopyası size veriliyor.
  • 4:01 - 4:04
    Diğer bir kopyası da
    Meclis Kütüphanesi'ndeki
  • 4:04 - 4:06
    Amerikan Halkyaşamı Merkezi'ne
    gönderiliyor.
  • 4:06 - 4:10
    Böylece büyük büyük büyük torununuz
    bir gün büyükbabasının sesini
  • 4:10 - 4:13
    ve bu sesle anlatılan hikayeyi
    dinleyebilir.
  • 4:14 - 4:17
    Dünyanın en işlek yerlerinden
    birinde, bu kabini açıp
  • 4:17 - 4:20
    insanları başka insanlarla bu
    son derece özel sohbetleri
  • 4:20 - 4:21
    yapmaya davet ettik.
  • 4:21 - 4:24
    Bunun işe yarayıp yaramayacağına
    dair hiç bir fikrim yoktu
  • 4:24 - 4:27
    ama başladığı anda yaradı.
  • 4:27 - 4:29
    İnsanlar bu deneyime
    büyük saygı gösterdi ve
  • 4:29 - 4:32
    içeride inanılmaz sohbetler gerçekleşti.
  • 4:32 - 4:35
    Aslı, Merkez Gar kabininde kaydedilmiş
  • 4:35 - 4:39
    bir görüşmeden, canlandırma yapılmış
    bir bölüm seyrettirmek istiyorum.
  • 4:39 - 4:43
    Bu 12 yaşındaki Joshua Littman.
    Annesi Sarah'yla görüşme yapıyor.
  • 4:43 - 4:45
    Josh'un Asperger sendromu var.
  • 4:45 - 4:48
    Bir çoğunuzun bildiği gibi
    Aspergerli çocuklar inanılmaz
  • 4:48 - 4:51
    zekilerdir ama sosyal
    zorluklar çekerler.
  • 4:51 - 4:52
    Genellikle saplantıları olur.
  • 4:52 - 4:55
    Josh'ın saplantısı hayvanlardı.
  • 4:55 - 4:57
    İşte, Merkez Gar'da dokuz sene önce
  • 4:57 - 5:00
    annesi Sarah ile konuşan Josh.
  • 5:00 - 5:03
    (Video) Josh Littman:1'den 10'a
    değer versen
  • 5:03 - 5:06
    sence hayatın, hayvanlar
    olmadan ne kadar farklı olurdu?
  • 5:06 - 5:08
    Sarah Littman: Sanırım hayvanlar
    olmadan 8 olurdu.
  • 5:08 - 5:11
    Çünkü hayata çok fazla hoşnutluk
    katıyorlar.
  • 5:11 - 5:14
    JL: Hayatın onlarsız başka nasıl
    farklı olacağını düşünüyorsun?
  • 5:14 - 5:17
    SL: Hamam böcekleri veya yılanlar
    olmadan da olabilirdi.
  • 5:17 - 5:20
    JL: Zehirli değillerse, seni ya da
    başka bir şeyi kıstırmazlarsa
  • 5:20 - 5:21
    yılanlarla bir sorunum yok.
  • 5:21 - 5:23
    SL: Evet, ben pek yılansever değilim--
  • 5:23 - 5:24
    JL: Ama hamam böceklerini
  • 5:24 - 5:27
    sadece nefret etmek için seviyoruz.
    SL: Gerçektende
  • 5:27 - 5:30
    JL: Hiç çocuk sahibi olmakla başa
    çıkamayağını düşündün oldu mu?
  • 5:30 - 5:33
    SL: Bebekken gerçekten kötü
    koliğin vardı dolayısıyla
  • 5:33 - 5:35
    sadece ağlıyor ve ağlıyordun.
  • 5:35 - 5:38
    JL: Kolik ne?
    SL: Karın ağrın tuttuğunda
  • 5:38 - 5:41
    tek yaptığın bağırmaktı,
    bazen dört saat.
  • 5:41 - 5:43
    JL: Amy'inkinden bile gürültülü mü?
  • 5:43 - 5:46
    SL: Sen oldukça gürültülüydün
    ama Amy'ninki daha tizdi.
  • 5:46 - 5:49
    JL: Herkes Amy'i daha çok
    seviyormuş gibi gözüküyor
  • 5:49 - 5:52
    sanki mükemmel küçük
    bir melekmiş gibi.
  • 5:52 - 5:56
    SL: İnsanların neden Amy'i daha
    çok sevdiğini düşündüğünü anlıyorum.
  • 5:56 - 5:58
    Asperger sendromundan dolayı
    demiyorum
  • 5:58 - 6:01
    ama arkadaş canlısı olmak Amy'e
    kolay geliyor
  • 6:01 - 6:04
    oysa senin için bu daha zor.
  • 6:04 - 6:08
    Ama seni tanımak için zaman ayıran
    insanlar, seni tanıdıkça çok seviyorlar.
  • 6:08 - 6:10
    JL: Ben, Eric veya Carlos?
    SL: Evet--
  • 6:10 - 6:15
    JL: Sanki daha nitelikli arkadaşlarım var
    ama daha az miktarda? (Kahkaha)
  • 6:15 - 6:17
    SL: Niteliği sorgulamazdım
    ama bence--
  • 6:17 - 6:21
    JL: Demek istediğim, Amy önce Claudia'yı
    sevdi sonra Claudia'dan nefret etti.
  • 6:21 - 6:23
    Claudia'yı sevdi sonra nefret etti.
  • 6:23 - 6:25
    SL: Bir kısmı kız olmalarından,
    tatlım.
  • 6:25 - 6:28
    Senin için önemli olan, bir kaç
    çok iyi arkadaşın olması
  • 6:28 - 6:30
    ve hayatta gerçekten de ihtiyacın olan bu.
  • 6:30 - 6:34
    JL: Doğuduğumda istediğin gibi
    bir çocuk muydum?
  • 6:34 - 6:37
    Beklentilerini karşıladım mı?
  • 6:37 - 6:40
    SL: Beklentilerimi karşıladın, tatlım.
  • 6:40 - 6:45
    Doğal olarak çocuğunun nasıl
    birisi olacağına dair fantazilerin oluyor
  • 6:45 - 6:49
    ama sen beni ebeveyn olarak
    o kadar geliştirdin ki çünkü sen--
  • 6:49 - 6:51
    JL: Seni ebeveyn yapan kişi benim.
  • 6:51 - 6:54
    SL: Beni ebeveyn yapan kişi sensin.
    Güzel bir noktaya değindin. (Kahkaha)
  • 6:54 - 6:56
    Ama bir nedeni de ebeveyn kitaplarında
  • 6:56 - 6:59
    anlatılanlardan farklı düşünmen.
  • 6:59 - 7:03
    Farklı bir pencereden bakmayı
    öğrenmek durumundaydım
  • 7:03 - 7:07
    ve bu beni ebeveyn ve insan
    olarak çok daha yaratıcı yaptı.
  • 7:07 - 7:09
    Bunun için sana her zaman
    minnetarım.
  • 7:09 - 7:11
    JL: Ve bu Amy doğduğunda oldu.
  • 7:11 - 7:16
    SL: Bu Amy doğduğunda bana yardımcı
    oldu ama sen benim için inanılmaz özelsin
  • 7:16 - 7:19
    ve benim oğlum olduğun için çok şanslıyım.
  • 7:19 - 7:26
    (Alkış)
  • 7:27 - 7:29
    David Isay: Bu hikaye radyoda
    yayınlandığında,
  • 7:29 - 7:31
    Josh, ne kadar harika bir çocuk
  • 7:31 - 7:33
    olduğuna dair yüzlerce mektup aldı.
  • 7:33 - 7:36
    Annesi Sarah, bunları bir kitapta
    bir araya topladı.
  • 7:36 - 7:40
    Josh'a okulda taktıklarında
    bu mektupları birlikte okuyacaklardı.
  • 7:40 - 7:42
    Bu iki kahramanımın, bu akşam,
    burada, bizimle
  • 7:42 - 7:43
    olduğunu söylemek isterim.
  • 7:43 - 7:48
    Sarah Littman ve oğlu Josh.
    Josh şimdi üniversitede, onur öğrencisi.
  • 7:48 - 7:52
    (Alkış sesleri)
  • 7:52 - 7:56
    Pek çok insana, StoryCorps hikayeleri
    deyince, akıllarına "ağlamak" geliyor.
  • 7:56 - 7:58
    Ama üzücü oldukları için değil.
  • 7:58 - 7:59
    Çoğu da değil.
  • 7:59 - 8:02
    Sanırım, o anda özgün ve saf
    bir şey dinledikleri için.
  • 8:02 - 8:04
    Neyin gerçek neyin reklam olduğunu
  • 8:04 - 8:07
    anlamanın çok zor olduğu bir dönemde.
  • 8:07 - 8:10
    Televizyondaki gerçek yaşam
    programlarının tersi gibi.
  • 8:10 - 8:12
    Kimse StoryCorps'a zengin olmak
    için gelmiyor.
  • 8:12 - 8:14
    Kimse ünlü olmak için gelmiyor.
  • 8:14 - 8:17
    Bu, basitçe, yüce gönüllülük
    ve sevgi eylemi.
  • 8:17 - 8:19
    Bu insanların çoğu sıradan insanlar.
  • 8:19 - 8:24
    İncelik, cesaret, namus ve onur ile
    yaşadıkları hayatlarıyla ilgili
  • 8:24 - 8:26
    konuşuyorlar ve bu hikayeleri
    duyduğunuzda
  • 8:26 - 8:31
    bazen kutsal topraklarda yürüyor
    gibi hissediyorsunuz.
  • 8:31 - 8:33
    Merkez Gar'daki bu
    deneme işe yarayınca
  • 8:33 - 8:36
    bunu ülke geneline yaydık.
  • 8:36 - 8:39
    Bugün, Amarika genelinde,
    50 eyaletten,
  • 8:39 - 8:42
    binlerce şehir ve kasabadan
    100.000 insan
  • 8:42 - 8:44
    StoryCorp görüşmesi kaydetti.
  • 8:44 - 8:49
    Şu anda, bu kadar sayıda sesin bir
    araya getirildiği, en geniş koleksiyon.
  • 8:49 - 8:55
    (Alkış)
  • 8:55 - 8:57
    Deneyimleri doğrultusunda
    yardım edip,
  • 8:57 - 9:00
    yol göstermeleri için yüzlerce
    rehber eğitip, işe aldık.
  • 9:00 - 9:03
    Pek çoğu, StoryCorps'a bir veya
    iki sene hizmet etti,
  • 9:03 - 9:06
    ülkeyi dolaştı ve insanlık bilgeliğini
    bir araya topladı.
  • 9:06 - 9:08
    Buna "ilişki tanıklığı" diyorlar
  • 9:08 - 9:09
    ve eğer sorarsanız,
  • 9:09 - 9:13
    tüm rehberler, bu görüşmeler
    sırasında orada bulunarak
  • 9:13 - 9:16
    öğrendikleri en önemli şeyin
  • 9:16 - 9:19
    insanların özünde "iyi" oldukları,
    olduğunu söyleyeceklerdir.
  • 9:19 - 9:22
    StoryCorps'un ilk yıllarında
    ortada bir seçme eğilimi
  • 9:22 - 9:25
    olduğu düşünülebilirdi.
    Ama her türlü insanla yapılan
  • 9:25 - 9:28
    onlarca bin görüşmeden sonra
  • 9:28 - 9:29
    ülkenin her kesiminden --
  • 9:29 - 9:33
    zengin, fakir, 5 ile 105 yaş arasında,
  • 9:33 - 9:36
    80 farklı dilde, tüm politik
    çeşitliliğe karşın --
  • 9:37 - 9:41
    bu insanlarda gerçekten bir şey
    olduğunu düşünmemiz gerekir.
  • 9:41 - 9:45
    Ben de bu görüşmelerden
    çok fazla şey öğrendim.
  • 9:45 - 9:48
    Şiir, bilgelik ve erdemi
  • 9:48 - 9:51
    çevremizdeki insanların kelimelerinde
    bulabileceğimizi öğrendim.
  • 9:51 - 9:53
    Eğer dinlemek için zaman ayırırsak.
  • 9:53 - 9:56
    Örneğin, bu görüşme
  • 9:56 - 10:00
    Brooklyn'de bir bahis tezgahtarı
    olan Danny Perasa,
  • 10:00 - 10:03
    karısı Annie'yi StoryCorps'a
  • 10:03 - 10:06
    ona olan aşkıyla ile ilgili görüşme
    yapmaya getirdi.
  • 10:07 - 10:09
    (Ses) Danny Perasa: Herşeyi
    olduğu gibi görüyorsun.
  • 10:09 - 10:11
    Sana "seni seviyorum" dediğimde
    kendimi hep suçlu hissediyorum
  • 10:11 - 10:14
    ve bunu çok sık söylüyorum.
    Bunu, sana, ne kadar güdük
  • 10:14 - 10:17
    olursam olayım, senin yanımda
    olduğunu hatırlatmak için diyorum.
  • 10:17 - 10:21
    Çok güzel bir şarkıyı bozuk
    bir radyodan dinlemek gibi
  • 10:21 - 10:23
    ve bu radyoyu evin etrafında
    tutman senin güzelliğin.
  • 10:23 - 10:26
    Annie Perasa: Mutfak masamda
    not yoksa yanlış bir şey
  • 10:26 - 10:28
    olduğunu düşünürüm.
  • 10:28 - 10:30
    Her sabah bana bir
    aşk mektubu yazıyorsun.
  • 10:30 - 10:33
    DP: Olabilecek en yanlış şey aptal bir
    kalem bulamamak olabilir.
  • 10:33 - 10:34
    AP: Prensesime:
  • 10:34 - 10:37
    Bugün dışarıda hava
    son derece yağmurlu.
  • 10:37 - 10:39
    Seni sabah 11:20'de arayacağım.
  • 10:39 - 10:41
    DP:Romantik bir hava durumu.
  • 10:41 - 10:44
    AP: Ve seni seviyorum. Seni seviyorum.
    Sevi seviyorum.
  • 10:44 - 10:46
    DP: Bir adamın mutlu bir evliliğini varsa
  • 10:46 - 10:49
    işte ne olduğunun önemi yoktur,
    gün boyunca ne olursa olsun,
  • 10:49 - 10:50
    eve geldiğinde bir sığınak vardır.
  • 10:50 - 10:54
    Seni merdivenlerden atıp
    "ellerini üzerimden çek" demeyen
  • 10:54 - 10:57
    birine sarılabileceğini bilmek vardır.
  • 10:57 - 10:59
    Evli olmak renkli televizyonunun
    olması gibidir.
  • 10:59 - 11:01
    Asla siyah beyaza dönmek istemezsin.
  • 11:01 - 11:05
    (Kahkaha)
  • 11:05 - 11:07
    DI: Danny 1,5 m boyunda
  • 11:07 - 11:10
    şaşı gözlü ve tek bir kırık dişi
    olan biriydi ama
  • 11:10 - 11:14
    Danny Perasa'nın serçe parmağında
    tüm Hollywood yıldızlarının
  • 11:14 - 11:17
    toplamından daha fazla
    romantizm vardı.
  • 11:17 - 11:19
    Başka neler öğrendim?
  • 11:19 - 11:22
    Hayal etmesi bile neredeyse
    imkansız olan,
  • 11:22 - 11:24
    affetme kapasitesine sahip
    insan ruhunu öğrendim.
  • 11:24 - 11:28
    Direnci öğrendim.
    Dayanıklılığı öğrendim.
  • 11:28 - 11:31
    Oshea Israel ve Mary Johnson
    görüşmesindeki gibi.
  • 11:31 - 11:36
    Oshea daha ergenken Mary'nin
    tek oğlu olan Laramiun Byrd'ü
  • 11:36 - 11:38
    bir çete çatışmasında öldürdü.
  • 11:38 - 11:41
    12 yıl sonra Mary, Oshea ile
  • 11:41 - 11:44
    tanışmak ve oğlunun hayatına
    son veren bu kişinin nasıl
  • 11:44 - 11:46
    biri olduğunu anlamak için
    hapishaneye gitti.
  • 11:46 - 11:49
    Yavaşça ve dikkat çekicek
    ölçüde arkadaş oldular.
  • 11:49 - 11:52
    Sonunda, cezaevinden
    çıktığında
  • 11:52 - 11:55
    Oshea Mary'in yanındaki
    eve taşındı.
  • 11:55 - 11:59
    Bu, Oshea özgürlüğe kavuştuktan
    kısa bir süre sonra yapılmış
  • 11:59 - 12:01
    görüşmeden kısa bir parça.
  • 12:02 - 12:05
    (Video) Mary Johnson: Öz oğlum
    artık burda değil.
  • 12:05 - 12:09
    Mezuniyetini göremedim ama
    şimdi sen üniversiteye gidiyorsun.
  • 12:09 - 12:12
    Senin mezuniyetini görme
    şansım olacak.
  • 12:12 - 12:15
    Onun evlendiğini göremedim.
  • 12:15 - 12:19
    Umarım bir gün, bunu
    seninle tadabileceğim.
  • 12:19 - 12:21
    Oshea Israel: Senin bunları
    söylediğini duymak
  • 12:21 - 12:25
    hayatımda olma şeklin,
    benim motivasyonum.
  • 12:25 - 12:30
    Doğru yolda olduğumu
    teyid eden motivasyonum.
  • 12:30 - 12:32
    Herşeye rağmen bana inanıyorsun.
  • 12:32 - 12:35
    Sana verdiğim acıya karşın
    bunu yapabiliyorsun,
  • 12:35 - 12:37
    hayret verici.
  • 12:37 - 12:43
    MJ: Hikayemizi paylaşabiliyor
    olamamızın,
  • 12:43 - 12:46
    hatta şu anda burda oturup
    birbirimize bakmanın
  • 12:46 - 12:48
    hiç de kolay olmadığını biliyorum.
  • 12:48 - 12:52
    Bu yapabildiğin için sana
    hayranlık duyuyorum.
  • 12:52 - 12:57
    OI: Sizi seviyorum, hanımefendi.
    MJ: Ben de seni seviyorum, oğlum.
  • 13:00 - 13:05
    (Alkış)
  • 13:06 - 13:12
    DI: İnsanların cesareti ve iyiliği bana
    o kadar çok hatırlatıldı ki,
  • 13:12 - 13:17
    tarihin yayının adalete doğru
    gerçekten nasıl eğidiği.
  • 13:17 - 13:21
    Tıpkı, Arthur Martinez olarak doğan
    Alexis Martinez'in hikayesi gibi.
  • 13:21 - 13:24
    Şikago'da, Harold Ickes projesinde,
  • 13:24 - 13:27
    kızı Lesley'le, genç bir adam
    olarak çeteye katılmasından
  • 13:27 - 13:29
    hayatının sonraki aşamasında
    her zaman olması
  • 13:29 - 13:34
    gerektiği gibi bir kadına dönüşmesi
    üzerine bir görüşme yaptı.
  • 13:34 - 13:36
    İşte Alexis ve kızı Lesley.
  • 13:36 - 13:39
    (Ses) Alexis Martinez: Benim için
    en zor olan şey
  • 13:39 - 13:43
    izin verilmeyeceği için
    her zaman kormak oldu.
  • 13:43 - 13:45
    Torunlarımın hayatında olmak.
  • 13:45 - 13:48
    Bunu sen su yüzüne çıkardın.
  • 13:48 - 13:49
    Sen ve kocan.
  • 13:49 - 13:52
    Torunlarımla ilişkimin
    bir meyvesi.
  • 13:52 - 13:56
    Bazen, benim kadın mı erkek mi
    olduğuma dair aralarında kavga etmeleri.
  • 13:56 - 13:58
    Lesley Martinez: Ama bununla ilgili
    konuşmakta serbestler.
  • 13:58 - 14:01
    AM: Serbestler ama benim için
    bu bir mucize.
  • 14:01 - 14:05
    LM: Özür dileme gerek yok.
    Heyecanlı olmana gerek yok.
  • 14:05 - 14:09
    Senle görüşmeye son vermeyeceğiz.
    Senin her zaman bilmeni istediğimiz
  • 14:09 - 14:12
    bir şey var, o da sevildiğin.
  • 14:12 - 14:15
    AM: Biliyorsun, bunu artık hergün
    yaşıyorum.
  • 14:15 - 14:20
    Sokaklarda bir kadın gibi dolaşıyorum ve
    gerçekten olduğum kişiyle barışığım.
  • 14:20 - 14:22
    Yani, daha yumuşak bir sesim
    olmasını dilerdim belki
  • 14:22 - 14:28
    ama şimdi aşkla yürüyorum ve
    her günümü böyle yaşamaya çalışıyorum.
  • 14:32 - 14:35
    DI: Şimdi aşkla yürüyorum.
  • 14:35 - 14:38
    Size StoryCorp'la ilgili
    bir sır vereceğim.
  • 14:38 - 14:41
    Bu görüşmeleri yapmak
    biraz cesaret istiyor.
  • 14:41 - 14:44
    StoryCorps ahlakımıza sesleniyor.
  • 14:44 - 14:48
    Katılımcılar kayıtların onlar öldükten
    sonra da dinleneceğini biliyorlar.
  • 14:48 - 14:51
    İyileşme ümidi olmayan hastalara
    bakan Ira Byock adında bir doktor vardı.
  • 14:51 - 14:53
    Bizimle, ölmekte olan
    insanların, görüşme kayıtlarını
  • 14:53 - 14:54
    yapmak için yakınen çalıştı.
  • 14:54 - 14:57
    "En Önemli Dört Şey " diye
    bir kitap yazdı.
  • 14:57 - 15:01
    Hayatındaki en önemli insana
    onlar ya da sen ölmeden önce
  • 15:01 - 15:04
    söylemek istediğin dört şeyle ilgili.
  • 15:04 - 15:06
    "Teşekkürler",
    "Seni seviyorum",
  • 15:06 - 15:10
    "Beni affet",
    "Seni affediyorum".
  • 15:10 - 15:13
    Bunlar birbirimize söyleyebileceğimiz
    neredeyse en güçlü sözcükler
  • 15:13 - 15:17
    ve StoryCorps kabininde
    sıklıkla olan da bu.
  • 15:17 - 15:20
    Değer verdiğin biriyle,
    vedalaşma hissi veren bir şans,
  • 15:20 - 15:23
    pişmanlık yok, söylenmeyen bir şey yok.
  • 15:23 - 15:26
    Zor bir şey ve cesaret gerektiriyor
  • 15:26 - 15:30
    ama bunun için yaşıyoruz, değil mi?
  • 15:31 - 15:34
    TED ödülü.
  • 15:34 - 15:37
    TED'ten ilk haber geldiğinde
    ve bir kaç ay önce Chris
  • 15:37 - 15:41
    ödülü alma olasılığımdan bahsettiğinde
    ağzım tamamen açık kaldı.
  • 15:41 - 15:44
    Benden insanlık için 50 kelimeyi
    geçmeyecek çok kısa bir
  • 15:44 - 15:46
    bir dilekte bulunmamı istediler.
  • 15:46 - 15:49
    Üzerine düşündüm.
    50 kelimemi yazdım.
  • 15:49 - 15:53
    Bir kaç hafta sonra Chris aradı
    ve "Göreyim seni" dedi.
  • 15:53 - 15:56
    İşte dileğim:
  • 15:56 - 16:01
    Sizin, StoryCorps aracılıyla
    öğrendiğimiz herşeyi
  • 16:01 - 16:05
    hayata geçirmek için
    yardım etmeniz.
  • 16:05 - 16:09
    Böylelikle herhangi biriyle, herhangi
    bir yerde, tarih için arşivlenmek üzere
  • 16:09 - 16:12
    kolaylıkla, anlamlı bir görüşme
    kaydedebilirsiniz.
  • 16:12 - 16:15
    Bunu nasıl yapacağız?
  • 16:15 - 16:18
    Bununla.
  • 16:18 - 16:22
    Geleceğe doğru hızla hareket ediyoruz.
    Dünyanın her yerinde
  • 16:22 - 16:24
    buna erişim olacak.
  • 16:24 - 16:28
    11 sene önce StoryCorps'a
    başladığımda,
  • 16:28 - 16:30
    hayal edemeyeceğim bir güce ulaştı.
  • 16:30 - 16:31
    Mikrofonu var,
  • 16:31 - 16:34
    şeyleri nasıl yapacağınızı anlatabilir
  • 16:34 - 16:36
    ve ses dosyası gönderebilir.
  • 16:36 - 16:39
    Bunlar anahtar bileşenler.
  • 16:39 - 16:42
    Yani dileğin ilk bölümü
    çoktan aşıldı.
  • 16:42 - 16:43
    Geçtiğimiz bir kaç ayda,
  • 16:43 - 16:47
    StoryCorps ekibi, yılmadan,
    bir telefon uygulamasını yaratarak
  • 16:47 - 16:50
    StoryCorps'u kabinlerden çıkarmak
    için çalışıyor.
  • 16:50 - 16:53
    Böylelikle istenilen kişiyle
  • 16:53 - 16:55
    istenilen yerde ve istenilen zamanda
    deneyimlenebilir.
  • 16:55 - 16:59
    Unutmayın, StoryCorps'da,
    her zaman iki kişi ve bir de rehber vardı.
  • 16:59 - 17:01
    Görüşmelerini kaydetmelerine
  • 17:01 - 17:03
    ve sonsuza kadar saklamalarına
    yardımcı olmak için
  • 17:03 - 17:05
    ama tam şu an
  • 17:05 - 17:09
    StoryCorps uygulamasının kamuya açık
    beta versiyonunu çıkarıyoruz.
  • 17:09 - 17:12
    Bu uygulama StoryCorps'un
    görüşme sürecini gösteren
  • 17:12 - 17:14
    dijital bir rehbere sahip.
  • 17:14 - 17:16
    Soruları seçmenize yardımcı olacak
  • 17:16 - 17:18
    ihtiyacınız olan tavsiyeleri vererek
  • 17:18 - 17:21
    anlamlı bir StoryCorps
    görüşmesi kaydedebilmeniz
  • 17:21 - 17:24
    ve sonra Meclis Kütüphanesi arşivine
    yükleyebilmeniz için bir rehber.
  • 17:26 - 17:29
    Teknoloji, en kolay kısmı.
  • 17:29 - 17:32
    İşin zor tarafı sizde;
  • 17:32 - 17:35
    bu aracı nasıl kullanıcağınızı çözmek.
  • 17:35 - 17:38
    Tüm Amerika ve dünya genelinde,
  • 17:38 - 17:41
    bir yılda, binlerce StoryCorps
    görüşmesi kaydetmek yerine
  • 17:41 - 17:44
    potansiyel olarak on binlerce
  • 17:44 - 17:46
    belki yüz binlerce
  • 17:46 - 17:48
    hatta belki daha da fazlasını
    kaydedebiliriz.
  • 17:49 - 17:53
    Düşünün, mesela, ülke genelinde
    tüm lise öğrencileri
  • 17:53 - 17:57
    A.B.D. tarihini çalışmak için
    ulusal bir ev ödevi görevi olarak
  • 17:57 - 18:00
    Şükran Günü'nde yaşlılarla
    görüşme yapıp kaydetse,
  • 18:00 - 18:03
    tek bir hafta sonunda,
  • 18:03 - 18:08
    Amerika'da yaşayan bütün bir nesilin
    tecrübeleri kaydedilmiş olur.
  • 18:08 - 18:14
    (Alkış)
  • 18:16 - 18:19
    Veya anneleri düşünün, dünyanın
    herhangi bir yerinde
  • 18:19 - 18:23
    çatışma karşıtı olup, bu konuda
    konuşmayan anneleri.
  • 18:23 - 18:25
    İnsan olarak onların kim
    olduğunu ortaya çıkarmak
  • 18:25 - 18:29
    ve bunu yaparak güven yaratmak
  • 18:29 - 18:32
    ya da bir gün bunun tüm dünyada
    bir geleneğe dönüşmesi.
  • 18:32 - 18:35
    Bu insanları 75. yaş
    günlerinde StoryCorps
  • 18:35 - 18:37
    görüşmleriyle onurlandırmak;
  • 18:37 - 18:39
    ya da toplumunuzdaki insanlara,
  • 18:39 - 18:44
    evlerindeki ya da hastahanelerdeki
    yaşlılara veya evsizler sığınaklarına
  • 18:44 - 18:48
    hatta cezaevlerine gidip sesleri en az
    duyulan bu insanları onurlandırmak
  • 18:48 - 18:51
    ve onlara kim olduklarını,
    hayattan ne öğrendiklerini
  • 18:51 - 18:53
    ve de nasıl hatırlanmak istediklerini
    sormak.
  • 18:53 - 18:59
    (Alkış)
  • 19:01 - 19:04
    On sene önce, babamla bir
    StoryCorps görüşmesi kaydettim.
  • 19:04 - 19:09
    Babam bir psikiyatristti ve sonradan
    tanınan bir eşcinsel eylemcisi oldu.
  • 19:09 - 19:12
    Bu, o görüşmedeki fotoğrafımız.
  • 19:12 - 19:16
    Bu görüşme hakkında bir kaç sene
    öncesine kadar hiç düşünmemiştim.
  • 19:16 - 19:19
    Babam son derece
    sağlıklı gözükürken
  • 19:19 - 19:21
    ve halen haftada 40 saat
    hastalarına bakarken
  • 19:21 - 19:24
    kanser teshisi kondu.
  • 19:24 - 19:27
    Bir kaç gün sonra
    aniden öldü.
  • 19:27 - 19:30
    Tarih 12 Haziran, 2012'idi.
  • 19:30 - 19:34
    Stonewall isyanının yıl dönümüydü.
  • 19:34 - 19:37
    O görüşmeyi ilk kez öldüğü
    günün sabahında,
  • 19:37 - 19:39
    saat üçte dinledim.
  • 19:39 - 19:41
    Evde bir grup genç çocuk vardı.
  • 19:41 - 19:45
    Hayatımda çok büyük bir önemi
    olan bu kişiyi tanıyabilmelerinin
  • 19:45 - 19:49
    tek yolunun bu kayıt olduğunu
    biliyordum.
  • 19:49 - 19:53
    StoryCorps'a, o an hissetiğimden daha
    derin inanamıyacağımı düşündüm.
  • 19:53 - 19:55
    Bu kayıtları yapmanın önemini
  • 19:55 - 20:00
    ancak o zaman, tümüyle ve
    tüm duygularımla kavradım.
  • 20:00 - 20:02
    İnsanlar her gün bana gelip,
  • 20:02 - 20:06
    "Babamla veya büyükannemle veya
    kardeşimle görüşme yapmayı dilerdim
  • 20:06 - 20:08
    ama çok geç kaldım" diyorlar.
  • 20:08 - 20:10
    Şimdi kimse beklemek zorunda değil.
  • 20:10 - 20:12
    Şu anda,
  • 20:12 - 20:16
    pek çoğumuzun iletişimi
    kısa süreli ve önemsizken
  • 20:16 - 20:18
    devamlı ve önemli konuşmalar
  • 20:18 - 20:23
    arşivi yaratmakta için
    bize katılın.
  • 20:23 - 20:25
    Çocuklarımıza, insan olarak
    kim olduğumuza dair
  • 20:25 - 20:29
    kanıtları hediye etmemize
    yardımcı olun.
  • 20:29 - 20:33
    Umarım ki bu dileğin gerçeğe dönüşmesinde
    bize yardım edeceksiniz.
  • 20:33 - 20:38
    Bir aile ferdiyle, bir arkadaşla
    veya bir yabancıyla görüşün.
  • 20:38 - 20:44
    Birlikte, insanlık bilgeliğinin
    arşivini yaratabiliriz.
  • 20:44 - 20:46
    Bunu yaparak belki de
  • 20:46 - 20:50
    biraz daha fazla dinlemeyi ve
    daha az bağırmayı öğreniriz.
  • 20:50 - 20:54
    Belki bu konuşmalar bize kim olduğumuzu
    gerçekten neyin önemli olduğunu hatırlatır.
  • 20:54 - 20:57
    Ve belki, sadece belki,
  • 20:57 - 21:00
    bize şu basit gerçeği;
  • 21:00 - 21:04
    her hayatın, her bir hayatın
  • 21:04 - 21:07
    eşit ve muazzam önemi olduğunu hatırlatır.
  • 21:07 - 21:09
    Çok teşekkür ederim.
  • 21:09 - 21:11
    (Alkış)
  • 21:11 - 21:15
    Teşekkür ederim.
  • 21:15 - 21:17
    (Alkış)
  • 21:17 - 21:20
    Teşekkür ederim.
  • 21:20 - 21:25
    (Alkış)
Title:
Çevrenizdeki herkesin dünyanın duymaya ihtiyaç duyduğu bir hikayesi var
Speaker:
Dave Isay
Description:

Dave Isay, ilk StoryCorps kabini, New York Merkez Gar'ında 2003'te açtı. Amacı sessiz bir alan yaratarak, insanların değer verdiği bir kişinin hikayesini, burada dinlemeleri, böylelikle onları onurlandırmalarıydı. O zamandan sonra StoryCorps gelişerek, en çok insan sesinin kaydedildiği, en geniş, tek koleksiyon oldu. Kendisinin TED Ödülü dileği: Ortak insanlık bilgeliğini arşivini büyütmek. Bu görüşünü StoryCorps global'de duyabilir ve StoryCorps app uygulaması ile biriyle görüşme yaparak bunun parçası olabilirsiniz.

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDTalks
Duration:
21:38

Turkish subtitles

Revisions