Return to Video

Maz Jobrani: Bi Suudi, bir Hintli ve bir İranlı bir Katar barına giderler …

  • 0:01 - 0:06
    Merhaba Doha. Merhaba. Selamün aleyküm.
  • 0:06 - 0:11
    Doha'ya gelmeyi seviyorum. Burası o kadar uluslararası bir yer ki.
  • 0:11 - 0:14
    Burası sanki- burası sanki Birleşmiş Milletler gibi.
  • 0:14 - 0:17
    Havaalanına iniş yapıyorsunuz sizi Hindistanlı bir bayan karşılıyor
  • 0:17 - 0:21
    o da sizi Al Maha Servisine götürüyor, orada Filipinli bir bayanla buluşuyorsunuz
  • 0:21 - 0:24
    O da sizi Güney Afrikalı bir bayana teslim ediyor
  • 0:24 - 0:26
    sonra o da sizi bir Koreli'ye götürüyor, o da
  • 0:26 - 0:29
    bagajlarla bekleyen Pakistanlıya götürüyor
  • 0:29 - 0:30
    o da seni Sri Lankalı adamın olduğu arabaya götürüyor.
  • 0:30 - 0:33
    Otele gidiyorsun kaydını yaptırıyorsun. Orada da bir Lübnanlı var.
  • 0:33 - 0:36
    Evet? Ve sonra İsveçli bir adam bana odamı gösterdi.
  • 0:36 - 0:40
    Ben de "Katarlılar nerde?" dedim (Gülüş sesleri)
  • 0:40 - 0:43
    (Alkış)
  • 0:43 - 0:45
    "Hayır, hayır, hava şu an çok sıcak. Onlar sonra ortaya çıkarlar. Onlar akıllılar." dediler
  • 0:45 - 0:49
    (Gülüş sesleri) "Onlar işlerini bilirler".
  • 0:49 - 0:53
    Ve elbette çok hızlı büyüyor, bazen büyüme sancıları oluyor.
  • 0:53 - 0:55
    Mesela bazen şehri iyi bildiğini düşündüğün insanlarla karşılaşırsın,
  • 0:55 - 0:58
    fakat onlar şehri o kadar da iyi bilmezler.
  • 0:58 - 1:01
    Hindistanlı taksi şöfürüm W'da (Otel adı) ortaya çıktı
  • 1:01 - 1:03
    ve ben ona beni Sheraton'a götürmesini söyledim,
  • 1:03 - 1:06
    "sorun değil efendim" dedi
  • 1:06 - 1:08
    ve sonra 2 dakika oturup bekledik.
  • 1:08 - 1:12
    "Yanlış olan nedir?" dedim. "Bir sorun var efendim" dedi.
  • 1:12 - 1:13
    "Nedir?" dedim. "Orası neresi?" dedi
  • 1:13 - 1:16
    (Gülüş sesleri)
  • 1:16 - 1:20
    "Sen şöförsün, sen bilmelisin" dedim. "Hayır efendim, ben yeni geldim" dedi.
  • 1:20 - 1:25
    "W'ya mı biraz önce geldin?" dedim. "Hayır, Doha'ya henüz geldim, efendim.
  • 1:25 - 1:27
    Havaalanından evime doğru gidiyordum. Yeni bir işim oldu.
  • 1:27 - 1:30
    Şimdiden çalışıyorum." dedi.
  • 1:30 - 1:33
    "Efendim, siz neden sürmüyorsunuz?" dedi
  • 1:33 - 1:34
    "Nereye gittiğimizi bilmiyorum" dedim.
  • 1:34 - 1:40
    "Ben de aynı şekilde efendim. Bir macera olacak bu yolculuk" dedi.
  • 1:40 - 1:43
    Bu bir macera. Orta Doğu geçtiğimiz birkaç yıldır bir macera oldu.
  • 1:43 - 1:45
    Orta Doğu, Arap baharı ve devrimlerle
  • 1:45 - 1:47
    ve yapılan herşeyle çılgın bir hale geliyor. Bu gece Lübnanlı var mı aramızda?
  • 1:47 - 1:50
    Lübnanlılar alkışlar mı? (Alkışlar) Lüblanlılar.
  • 1:50 - 1:52
    Evet. Orta Doğu çılgın hale geliyor.
  • 1:52 - 1:54
    Lübnan bölgenin en barış dolu yeri olduğu zaman
  • 1:54 - 1:57
    Orta Doğu'nun çıldırdığını anlayabilirsiniz.
  • 1:57 - 1:59
    (Gülüş sesleri) (Alkış)
  • 1:59 - 2:05
    Kim düşünürdü ki?Aman tanrım.
  • 2:05 - 2:07
    Hayır. Bölgede ciddi meseleler var.
  • 2:07 - 2:10
    Bazı kişiler onlar hakkında konuşmak istemiyor. Ben bu gece onlar hakkında konuşmak için buradayım.
  • 2:10 - 2:12
    Orta Doğu'nun bayları ve bayanları,
  • 2:12 - 2:14
    işte çok ciddi bir konu. Birbirimizi gördüğümüz zaman,
  • 2:14 - 2:19
    merhaba dediğimiz zaman, kaç defa öpüşürüz?
  • 2:19 - 2:22
    Her ülke farklı ve çok karmaşık, değil mi?
  • 2:22 - 2:25
    Lübnanda 3 kez öperler. Mısırda 2 kez.
  • 2:25 - 2:28
    Ben Lübnandaydım ve 3 kez öpmeye alıştım.
  • 2:28 - 2:31
    Mısır'a gittim. Mısırlı bir adama merhaba dedim.
  • 2:31 - 2:34
    Bir öptüm, iki öptüm, üçüncüye gittim. O, üçüncüde yoktu.
  • 2:34 - 2:39
    (Gülüşler)
  • 2:39 - 2:41
    Ona anlattım, "hayır, hayır, hayır, ben daha yeni Lübnan daydım" dedim.
  • 2:41 - 2:48
    "Nerde olduğun beni ilgilendirmiyor. Sadece nerdeysen orda kal lütfen. Nerdeysen orda kal." dedi.
  • 2:48 - 2:52
    Suudi Arabistan'a gittim. Suudi Arabistanda, bir, iki,
  • 2:52 - 2:54
    ve sonra aynı tarafta dururlar --üç, dört, beş, altı,
  • 2:54 - 2:59
    yedi, sekiz, dokuz, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18.
  • 2:59 - 3:02
    (Gülüşler)
  • 3:02 - 3:07
    Bir dahaki sefere bir Sudi gördüğünüzde yakından bakın. Onlar az bişey eğik dururlar.
  • 3:07 - 3:09
    "Abdul, iyi misin?" "Evet, yarım saattir merhaba diyordum.
  • 3:09 - 3:13
    İyileşeceğim."
  • 3:13 - 3:16
    Katarlılar, Sizler burun buruna yaparsınız.
  • 3:16 - 3:20
    Nedendir bu? Sağa sola öpüşmek için çok mu yorgunsunuz?
  • 3:20 - 3:23
    "Habibi, hava çok sıcak. Sadece bir saniye gel. Merhaba de.
  • 3:23 - 3:26
    Merhaba Habibi. Hareket etme. Şuraya otur lütfen.
  • 3:26 - 3:29
    dinlenmeye ihtiyacım var."
  • 3:29 - 3:33
    Her ülke -- İranlılar, biz bazen 2, bazen 3 kere öperiz.
  • 3:33 - 3:36
    Bir arkadaşım bana açıkladı, 79 devriminden önce
  • 3:36 - 3:40
    2 kere öpülüyordu. Devrimden sonra 3 oldu.
  • 3:40 - 3:42
    Yani İranlı biriyleyken sizi kaç kez öptüğüne bakarak
  • 3:42 - 3:45
    kimin tarafında olduğunu anlayabilirsiniz.
  • 3:45 - 3:49
    Evet, eğer bir, iki, üç ise -"Sana inanamıyorum üç kez öperek
  • 3:49 - 3:54
    bu rejimi destekliyorsun."
  • 3:54 - 3:56
    Ama hayır, arkadaşlar, gerçekten, burda olmak heyecan verici
  • 3:56 - 3:59
    ve söylediğim gibi, siz arkadaşlar kültürel olarak çok şey yapıyorsunuz,
  • 3:59 - 4:02
    bilirsiniz, bu olağanüstü bir şey ve bu Batı'nın gözünde
  • 4:02 - 4:04
    Orta Doğunun imajının değişmesine yardımcı oluyor. Bir çok Amerikalı
  • 4:04 - 4:07
    bizim hakkımızda, Orta Doğu hakkında birçok şeyi bilmiyor.
  • 4:07 - 4:11
    Ben hem İranlıyım hem Amerikalıyım. Ben ordayım. Ben bilirim, buraya yolculuk yaptım.
  • 4:11 - 4:13
    Bilmedikleri o kadar çok şey var, biz güleriz, doğru mu?
  • 4:13 - 4:15
    İnsanlar bizim güldüğümüzü bilmiyorlar. Ben Axis of Evil (Günahkar Eksen) komedi turnesi yaptığım zaman,
  • 4:15 - 4:17
    Komedi Merkezinde sunuldu, daha sonra internetten
  • 4:17 - 4:21
    insanların neler söylediklerine baktım. Muhafazakar bir sitede buldum kendimi.
  • 4:21 - 4:25
    Bir adam diğerine yazmış. "Bu insanların güldüğünü hiç bilmiyordum."
  • 4:25 - 4:28
    Bir düşünsenize. Amerikan filmlerinde ya da televizyonlarında bizi hiçbir zaman gülerken görmüyorsunuz, doğru mu?
  • 4:28 - 4:33
    Bir kötülük gibi olabilir -- "Wuhahaha, wuhahaha", gibi.
  • 4:33 - 4:36
    Seni Allah'ın adıyla öldüreceğim, wuhahahahaha."
  • 4:36 - 4:41
    ama hiç bir zaman bunun gibi değil, "ha ha ha ha ha ha ha."
  • 4:41 - 4:43
    Biz gülmeyi severiz. Hayatı kutlamayı severiz.
  • 4:43 - 4:46
    Ve isterim ki daha çok Amerikalı burayı ziyaret etsin. Ben daima arkadaşlarımı cesaretlendiriyorum:
  • 4:46 - 4:49
    Yolculuğa çıkıp Orta Doğu yu görün, görülecek çok şey var, çok sayıda iyi insan var.
  • 4:49 - 4:52
    Ve tam tersi de, bu yanlış anlaşılma ve kilişelerle ilgili
  • 4:52 - 4:56
    problemleri engellemeye yardım eder.
  • 4:56 - 4:58
    Örnek olarak, bilmiyorum bunu duydunuz mu,
  • 4:58 - 5:00
    bir süre önce Amerikada bulunan Müslüman bir aile
  • 5:00 - 5:03
    uçakta yerlerine doğru ilerlerken
  • 5:03 - 5:05
    uçakta oturulacak en güvenli yer hakkında konuşuyorlardı.
  • 5:05 - 5:08
    Bazı yolcular onlara kulak misafiri oldu, nasıl olduysa
  • 5:08 - 5:12
    bunu bir terörist konuşması olarak algıladılar, onları uçaktan attırdılar.
  • 5:12 - 5:14
    O, uçağın koridorunda yürürken oturmak ile ilgili konuşan
  • 5:14 - 5:17
    anne, baba ve çocuktan oluşan bir aile idi. Şimdi Orta Doğulu bir erkek olarak,
  • 5:17 - 5:19
    Amerika da uçağın içindeyken kesinlikle söylememem
  • 5:19 - 5:21
    gereken şeyler olduğunu biliyorum, değil mi?
  • 5:21 - 5:23
    Bir uçağın koridorunda yürüyüp mesela "Merhaba Jack" (hijack=uçak kaçırma)
  • 5:23 - 5:27
    dememeliyim. Tahmin edeceğiniz gibi bu hoş bir durum olmazdı.
  • 5:27 - 5:29
    Jack ismindeki arkadaşım ile orada olsaydım bile,
  • 5:29 - 5:31
    "Selamlar Jack. Selamlarımızla Jack" filan derdim.
  • 5:31 - 5:33
    Kesinlikle "Hi Jack" (uçak kaçırma) demezdim.
  • 5:33 - 5:36
    (Kahkahalar)
  • 5:36 - 5:38
    Görünen o ki uçaktaki en güvenli koltuk
  • 5:38 - 5:41
    hakkında bile konuşamayız.
  • 5:41 - 5:43
    Benim bütün Orta Doğulu ve Müslüman arkadaşlarıma
  • 5:43 - 5:45
    ve Ortadoğulu ve Müslüman görünüşlü herkese tavsiyem
  • 5:45 - 5:48
    buna hintliler, latinler, herkes
  • 5:48 - 5:51
    eğer kahverengi iseler --
  • 5:51 - 5:55
    İşte benim kahverengi arkadaşlarıma tavsiyem.
  • 5:55 - 5:57
    Bir sonraki sefere Amerika'da bir uçak içinde olduğunuz zaman
  • 5:57 - 5:59
    sadece kendi ana dilinizde konuşun.
  • 5:59 - 6:02
    Bu sayede kimse ne dediğinizi bilemez. Hayat devam eder.
  • 6:02 - 6:04
    Diyelim ki bazı ana diller sıradan Amerikalılar için
  • 6:04 - 6:07
    biraz tehditkar olabilir, değil mi?
  • 6:07 - 6:08
    Eğer bir uçağın koridorunda yürürken arapça konuşursanız,
  • 6:08 - 6:13
    onları korkutabilirsiniz, eğer yürüyorsanız, "(arapça)"
  • 6:13 - 6:15
    "Ne hakkında konuşuyor?" diyebilirler,
  • 6:15 - 6:17
    Yani benim arap kardeşlerim ve kızkardeşlerim için esas nokta,
  • 6:17 - 6:19
    uçağın koridorunda yürürken insanları rahatlatmak için
  • 6:19 - 6:21
    gelişigüzel kelimeler ekleyin.
  • 6:21 - 6:23
    Yürüdüğünüz sırada: "(arapçaya benzeterek) --
  • 6:23 - 6:25
    çilek!"
  • 6:25 - 6:32
    (Kahkahalar)
  • 6:32 - 6:37
    "(arapçaya benzeterek) -- gökkuşağı!"
  • 6:37 - 6:40
    "(arapçaya benzeterek) -- meyveli dondurma!"
  • 6:40 - 6:43
    "Sanırım uçağı dondurma ile kaçıracak."
  • 6:43 - 6:45
    Çok teşekkür ederim. İyi akşamlar.
  • 6:45 - 6:50
    Teşekkürler TED. (Tezahurat) (Alkışlar)
Title:
Maz Jobrani: Bi Suudi, bir Hintli ve bir İranlı bir Katar barına giderler …
Speaker:
Maz Jobrani
Description:

İranlı-Amerikalı komedyen Maz Jobrani Doha, Katar'daki TEDxSummit sahnesinde Ortadoğu'nun ciddi konularını ele alıyor-"Merhaba" derken kaç kere öpüşeceğimiz ve bir Amerikan uçağında söylemememiz gereken şeyler gibi.

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDTalks
Duration:
07:11

Turkish subtitles

Revisions Compare revisions