Return to Video

Jane McGonigal: Yaşamınıza 10 yıl katabilecek oyun

  • 0:01 - 0:05
    Ben bir oyuncuyum, yani hedeflerim olması hoşuma gidiyor.
  • 0:05 - 0:09
    Özel görevleri ve gizli amaçları seviyorum.
  • 0:09 - 0:12
    Ve işte bu konuşma için olan özel görevim:
  • 0:12 - 0:15
    Bu odadaki her bir insanın
  • 0:15 - 0:18
    yaşam süresini yedi buçuk dakika
  • 0:18 - 0:20
    artırmaya çalışacağım.
  • 0:20 - 0:23
    Gerçekten, sırf bu konuşmayı izlediğiniz için
  • 0:23 - 0:24
    normalde yaşaycağınızdan
  • 0:24 - 0:26
    yedi buçuk dakika fazla yaşayacaksınız.
  • 0:26 - 0:30
    Peki, bazılarınız biraz şüpheci gözüküyor.
  • 0:30 - 0:31
    Önemli değil çünkü bakın --
  • 0:31 - 0:34
    Bunun mümkün olduğunu kanıtlamak için hesap yaptım.
  • 0:34 - 0:36
    Şu an kulağa çok da mantıklı gelmeyecek.
  • 0:36 - 0:37
    Daha sonra açıklayacağım,
  • 0:37 - 0:39
    şimdi sadece en alttaki sayıya dikkat edin:
  • 0:39 - 0:42
    + 7.68245837 dakika.
  • 0:42 - 0:46
    Eğer görevimde başarılı olursam bu size hediyem olacak.
  • 0:46 - 0:49
    Şimdi, sizin de gizli bir göreviniz var.
  • 0:49 - 0:53
    Sizin göreviniz bu fazladan yedi buçuk dakikayı
  • 0:53 - 0:55
    nasıl geçirmek istediğinize karar vermek.
  • 0:55 - 0:57
    Ve bence bunu sıradışı bir şey yaparak harcamalısınız
  • 0:57 - 1:00
    çünkü bunlar bonus dakikalar. Onlara zaten sahip olmayacaktınız.
  • 1:00 - 1:05
    Ben bir oyun tasarımcısı olduğum için şöyle düşünebilirsiniz,
  • 1:05 - 1:07
    Bu dakikalarla ne yapmamızı istediğini biliyorum,
  • 1:07 - 1:10
    bunları oyun oynayarak geçirmemizi istiyor.
  • 1:10 - 1:12
    İnsanları oyun oynayarak daha çok zaman geçirmeye
  • 1:12 - 1:15
    cesaretlendirmeyi alışkanlık haline getirdiğim düşünülürse
  • 1:15 - 1:17
    bu kesinlikle mantıklı bir varsayım olur.
  • 1:17 - 1:18
    Örneğin, ilk TED konuşmamda,
  • 1:18 - 1:23
    Gezegen olarak haftada 21 milyar saatimizi
  • 1:23 - 1:25
    bilgisayar oyunu oynayarak harcamamız gerektiğini söylemiştim.
  • 1:25 - 1:28
    Şimdi, 21 milyar saat çok fazla bir zaman.
  • 1:28 - 1:33
    Hatta o kadar fazla ki, o konuşmayı yaptığımdan beri
  • 1:33 - 1:35
    dünyanın dört bir yanından insanlardan
  • 1:35 - 1:37
    en sık duyduğum eleştiri şu:
  • 1:37 - 1:41
    Jane, oyunlar çok güzel falan ama ölüm döşeğindeyken
  • 1:41 - 1:45
    gerçekten daha fazla Angry Birds oynamış olmayı mı dileyeceksin?
  • 1:45 - 1:50
    Oyun oynamanın zaman kaybı olduğu fikri, bundan pişman olacağımız fikri
  • 1:50 - 1:53
    o kadar yaygın ki bunu her gittiğim yerde duyuyorum.
  • 1:53 - 1:56
    Örneğin, gerçekten oldu bu, birkaç hafta önce,
  • 1:56 - 2:00
    benim ve arkadaşımın bir oyun geliştirme konferansı için
  • 2:00 - 2:02
    şehirde olduğumuzu öğrenen taksi sürücüsü
  • 2:02 - 2:04
    arkasına dönüp dedi ki -ondan alıntı yapıyorum-
  • 2:04 - 2:10
    "Oyunlardan nefret ediyorum. Zaman kaybı. Hayatın sona erdiğinde
  • 2:10 - 2:12
    oyun oynayarak geçen onca zamandan pişman olacağını düşünsene bir."
  • 2:12 - 2:15
    Bu problemi ciddiye almak istiyorum.
  • 2:15 - 2:18
    Yani, oyunların dünyada iyi bir şeyi temsil etmesini istiyorum.
  • 2:18 - 2:21
    Oyuncuların oyun oynayarak geçirdikleri zamandan,
  • 2:21 - 2:23
    oyun oynayarak geçirmeleri için onları teşvik ettiğim zamandan pişmanlık duymasını istemiyorum.
  • 2:23 - 2:26
    Bu yüzden son zamanlarda bu soru üzerine çok düşünüyorum.
  • 2:26 - 2:29
    Ölüm döşeğindeyken
  • 2:29 - 2:31
    oyun oynayarak geçirdiğimiz zamandan pişman olacak mıyız?
  • 2:31 - 2:34
    Bu size şaşırtıcı gelebilir ama öyle görünüyor ki
  • 2:34 - 2:38
    bu soru üzerine yapılmış bir bilimsel araştırma mevcut.
  • 2:38 - 2:40
    Gerçekten. Düşkünlerevi bakıcıları,
  • 2:40 - 2:43
    hayatlarımız sone ermek üzereyken bizimle ilgilenen insanlar
  • 2:43 - 2:48
    yakın zamanda insanların ölüm döşeğindeyken en sık belirttiği
  • 2:48 - 2:52
    pişmanlıklar üzerine bir rapor yayınladılar.
  • 2:52 - 2:54
    Ve bugün sizle bunu paylaşmak istiyorum --
  • 2:54 - 2:59
    ölmekte olan insanların en büyük beş pişmanlığı.
  • 2:59 - 3:06
    Birincisi: Keşke bu kadar çok çalışmasaydım.
  • 3:06 - 3:12
    İkincisi: Keşke arkadaşlarımla bağlarımı koparmasaydım.
  • 3:12 - 3:18
    Üçüncüsü: Keşke kendime daha mutlu olmak için fırsat tanısaydım.
  • 3:18 - 3:24
    Dördüncüsü: Keşke kendimi gerçekten istediğim gibi ifade edecek cesareti kendimde bulabilseydim.
  • 3:24 - 3:27
    Ve beşincisi: Keşke başkalarının beklentilerini karşılamak yerine
  • 3:27 - 3:32
    kendi hayallerimi yaşasaydım.
  • 3:32 - 3:35
    Şimdi, bildiğimiz kadarı ile hiç kimse düşkünlerevi bakıcılarına
  • 3:35 - 3:38
    keşke daha çok bilgisayar oyunu oynasaydım dememiş.
  • 3:38 - 3:41
    Ama insanların bu beş pişmanlığını duyunca
  • 3:41 - 3:44
    oyunların tatmin etmemize yardım ettiği
  • 3:44 - 3:46
    beş temel insan arzusunu düşünmekten kendimi alamıyorum.
  • 3:46 - 3:49
    Örneğin, keşke bu kadar çok çalışmasaydım.
  • 3:49 - 3:51
    Çoğu insan için bu demek oluyor ki
  • 3:51 - 3:54
    keşke ailem ve çocuklarımla daha çok vakit geçirseydim.
  • 3:54 - 3:57
    Ve biliyoruz ki birlikte oyun oynamanın aile ilişlkilerine
  • 3:57 - 3:58
    muazzam yararları var.
  • 3:58 - 4:01
    Yakın zamanda Brigham Üniversitesi'nde yapılan bir araştırmanın,
  • 4:01 - 4:03
    School of Family life (Aile yaşamı okulu), gösterdiğine göre
  • 4:03 - 4:06
    çocuklarıyla bilgisayar oyunları oynayarak daha çok vakit geçiren ebeveynler
  • 4:06 - 4:11
    onlarla gerçek hayatta da daha sıkı bir bağa sahip.
  • 4:11 - 4:13
    Keşke arkadaşlarımla bağlarımı koparmasaydım.
  • 4:13 - 4:15
    Binlerce insan gerçek hayattaki arkadaşları ve aileleri ile
  • 4:15 - 4:18
    iletişimi sürdürmek için
  • 4:18 - 4:21
    sosyal ağlardaki FarmVille veya Words With Friends gibi oyunları kullanıyor.
  • 4:21 - 4:25
    Michigan Üniversite'sinden yapılan bir araştırmaya göre
  • 4:25 - 4:29
    bu tip oyunlar çok etkili birer
  • 4:29 - 4:31
    ilişki geliştirme araçları.
  • 4:31 - 4:35
    Oyunlar bize birlikte oyun oynamasaydık uzaklaşacağımız
  • 4:35 - 4:37
    insanlarla iletişimi koparmamamız konusunda
  • 4:37 - 4:39
    yardım ediyor.
  • 4:39 - 4:42
    Keşke kendime daha mutlu olmak için fırsat tanısaydım.
  • 4:42 - 4:45
    Bu aşamada, Doğu Carolina Üniversitesi'nde yapılan ve
  • 4:45 - 4:48
    bilgisayar oyunlarının klinik anksiyete bozukluğu ve depresyonu tedavi etmede
  • 4:48 - 4:51
    ilaçlardan daha başarılı olabileceğini gösteren
  • 4:51 - 4:54
    çığır açıcı klinik deneyleri düşünmeden duramıyorum.
  • 4:54 - 4:58
    Günde sadece 30 dakika online oyun oynamak bile
  • 4:58 - 5:01
    çarpıcı bir moral artışı yaratmak ve
  • 5:01 - 5:04
    uzun vadede mutluluğu artırmak için yeterli.
  • 5:04 - 5:08
    Keşke kendimi gerçekten istediğim gibi ifade edecek cesareti kendimde bulabilseydim.
  • 5:08 - 5:12
    Peki, avatarlar kendimizi ifade etmemiz için
  • 5:12 - 5:15
    olabileceğimiz en destansı, en ideal halimizi yansıtmamız için bir yol.
  • 5:15 - 5:19
    Robbie Cooper'ın bu alter ego tablosunda
  • 5:19 - 5:21
    bir oyuncu ve avatarını görebiliyorsunuz.
  • 5:21 - 5:25
    Ve Standford Üniversitesi beş yıldır
  • 5:25 - 5:29
    ideal bir avatarla oyun oynamanın gerçek hayatta
  • 5:29 - 5:31
    davranış ve düşüncelerimizi nasıl değiştirdiğini,
  • 5:31 - 5:35
    bizi nasıl daha cesur ve hırslı hale getirdiğini,
  • 5:35 - 5:39
    hedeflerimize daha bağlı kalmamızı sağladığını belgelemek için araştırma yapıyorç
  • 5:39 - 5:40
    Keşke başkalarının beklentilerini karşılamak yerine
  • 5:40 - 5:42
    kendi hayallerimi yaşasaydım.
  • 5:42 - 5:44
    Oyunlar bunu yapabiliyor mu? Emin değilim.
  • 5:44 - 5:47
    Bu sebeple kafamda bir soru işareti var, bir Super Mario soru işareti.
  • 5:47 - 5:49
    Ve bu soruya geri döneceğiz.
  • 5:49 - 5:52
    Fakat bu arada, belki merak ediyorsunuzdur,
  • 5:52 - 5:56
    ölüm döşeğindeki insanların pişmanlıkları hakkında konuşmak
  • 5:56 - 5:57
    bu oyun tasarımcısının ne haddine?
  • 5:57 - 6:01
    Ve gerçekten de ben hiç bir düşkünlerevinde çalışmadım,
  • 6:01 - 6:03
    hiç ölüm döşeğinde olmadım.
  • 6:03 - 6:09
    Ama yakın zamanda ölmek isteyerek yatakta üç ay geçirdim.
  • 6:09 - 6:12
    Gerçekten ölmek isteyerek.
  • 6:12 - 6:14
    Şimdi bu hikayeyi anlatmama izin verin.
  • 6:14 - 6:17
    Her şey iki yıl önce kafamdan darbe alıp beyin sarsıntısı geçirmemle başladı.
  • 6:17 - 6:19
    Sarsıntı doğru düzgün iyileşmedi ve
  • 6:19 - 6:23
    kazadan 30 gün sonrasında bile durmayan baş ağrıları,
  • 6:23 - 6:26
    bulantı, baş dönmesi, hafıza kaybı ve zihin bulanıklığı gibi semptomlarla kalakaldım.
  • 6:26 - 6:29
    Doktorum beynimin iyileşmesi için,
  • 6:29 - 6:30
    onu dinlendirmem gerektiğini söyledi.
  • 6:30 - 6:33
    Yani semptomları tetikleyen her şeyden uzak durmak zorundaydım.
  • 6:33 - 6:36
    Bu demek oluyordu ki kitap okumak, yazı yazmak, oyun oynamak,
  • 6:36 - 6:38
    çalışmak, e-mail göndermek, koşmak, alkol almak, kafein almak yok.
  • 6:38 - 6:41
    Başka sözcüklerle ifade etmek gerekirse -ki ne demek istediğimi anlamışsınızdır-
  • 6:41 - 6:43
    yaşamak için bir sebep yok.
  • 6:43 - 6:45
    Tabii ki bu biraz komik ama
  • 6:45 - 6:50
    ciddiyete geri dönersek, intihar fikri
  • 6:50 - 6:51
    beyin travması yaşanan durumlarda çok yaygın.
  • 6:51 - 6:55
    Bu insanların üçte birinin başına geliyor ve benim başıma geldi.
  • 6:55 - 7:00
    Beynim bana "Jane, ölmek istiyorsun." demeye başladı.
  • 7:00 - 7:03
    "Asla iyileşemeyeceksin." dedi.
  • 7:03 - 7:07
    "Acın asla dinmeyecek." dedi.
  • 7:07 - 7:11
    Ve bu sesler o kadar inatçı ve ikna edici hale geldi ki
  • 7:11 - 7:17
    gerçekten kendi hayatım için korkmaya başladım.
  • 7:17 - 7:21
    Ki tam da bu zamanda, 34 gün sonra,
  • 7:21 - 7:23
    -ve o anı asla unutmayacağım-
  • 7:23 - 7:26
    kendi kendime "ya kendimi öldüreceğim
  • 7:26 - 7:29
    ya da bunu bir oyuna çevireceğim" dedim.
  • 7:29 - 7:30
    Şimdi, neden oyun?
  • 7:30 - 7:34
    On yıldan fazla zamandır oyunların psikolojisini araştırdığım için biliyorum ki
  • 7:34 - 7:38
    oyun oynarken -ve bu bilimsel bir bilgidir-
  • 7:38 - 7:41
    zor durumların üstesinden daha yaratıcı bir biçimde,
  • 7:41 - 7:43
    daha fazla kararlılıkla ve daha iyimser bir biçimde geliyoruz.
  • 7:43 - 7:45
    Ve insanlardan yardım istemeye daha eğilimli oluyoruz.
  • 7:45 - 7:48
    Ve bu oyuncu özelliklerini gerçek hayattaki mücadeleme yansıtmak istediğim için
  • 7:48 - 7:50
    Jane the Concussion Slayer (Travma Avcısı Jane) adında
  • 7:50 - 7:52
    bir rol yapma oyunu yarattım.
  • 7:52 - 7:55
    Bu benim gizli kimliğim haline geldi
  • 7:55 - 7:57
    ve bir avcı olarak ilk yaptığım şey
  • 7:57 - 8:01
    ikizimi aramak -Kelly adında bir tek yumurta ikizim var-
  • 8:01 - 8:04
    ve ona beynimi iyileştirmek için bir oyun oynadığımı
  • 8:04 - 8:06
    ve onun da benimle birlikte oynamasını istediğimi söylemek oldu.
  • 8:06 - 8:10
    Bu yardım istemek için oldukça kolay bir yoldu.
  • 8:10 - 8:13
    Böylece Kelly oyundaki ilk müttefikim oldu.
  • 8:13 - 8:15
    Ardından kocam Kiyash bize katıldı
  • 8:15 - 8:18
    ve birlikte kötü adamları tespit edip onlarla savaştık.
  • 8:18 - 8:21
    Bu oyun kesinlikle semptomlarımı tetikleyebilecek bir şeydi
  • 8:21 - 8:24
    parlak ışıklar, kalabalık mekanlar gibi şeyler,
  • 8:24 - 8:26
    iyileşme sürecimi yavaşlatabilirdi.
  • 8:26 - 8:29
    Bu yüzden güç kaynakları toplayıp bunları aktif hale getirdik.
  • 8:29 - 8:32
    Bu en kötü günümde bile
  • 8:32 - 8:34
    birazcık iyi hissetmek için,
  • 8:34 - 8:36
    biraz üretken hissedebilmek için yapabileceğim herhangi birşey olabilirdi.
  • 8:36 - 8:39
    10 dakika köpeğime sarılmak gibi
  • 8:39 - 8:42
    ya da yataktan kalkıp bir kere etrafta yürümek gibi.
  • 8:42 - 8:44
    Oyun oldukça basitti:
  • 8:44 - 8:47
    Gizli bir kimlik edin, müttefiklerini topla,
  • 8:47 - 8:50
    kötü adamlarla savaş, güç kaynaklarını aktif hale getir.
  • 8:50 - 8:52
    Fakat bu kadar basit bir oyunla bile,
  • 8:52 - 8:54
    oynamaya başladığım bir kaç gün içinde,
  • 8:54 - 8:57
    depresyon ve kaygı hissi gitti.
  • 8:57 - 9:01
    Öylece yok oldu. Mucize gibiydi.
  • 9:01 - 9:04
    Bu tabii ki bilişsel semptomlar ya da
  • 9:04 - 9:05
    baş ağrıları için mucize bir tedavi değildi.
  • 9:05 - 9:06
    Bu semptomlar bir yıldan fazla sürdü,
  • 9:06 - 9:09
    ve o yıl hayatımın açık ara en zorlu yılıydı.
  • 9:09 - 9:11
    Ama hala o semptomlara sahip olsam da,
  • 9:11 - 9:16
    hala acı çekiyor olsam da ıstırap çekmeyi bırakmıştım.
  • 9:16 - 9:19
    Bu durumda, oyunla bir sonraki adımın ne olduğu beni oldukça şaşırttı.
  • 9:19 - 9:21
    Oyunun nasıl oynandığını açıklayan blog yazıları
  • 9:21 - 9:23
    ve online videolar paylaştım.
  • 9:23 - 9:25
    Ama tabii ki herkes kafa travması geçirmiş değil,
  • 9:25 - 9:28
    herkes "avcı" olmak istiyor da değil.
  • 9:28 - 9:30
    Bu sebeple oyunun ismini SuperBetter (SüperDahaİyi) olarak değiştirdim.
  • 9:30 - 9:33
    Ve kısa süre içinde dünyanın her yerinden insanların
  • 9:33 - 9:36
    gizli kimliklerini alıp, müttefiklerini toplayarak
  • 9:36 - 9:39
    "süper daha iyi"ye gittiklerini,
  • 9:39 - 9:42
    kanser, kronik ağrılar, depresyon, Crohn hastalığı gibi durumlarla
  • 9:42 - 9:45
    yüzleştiklerini duymaya başladım.
  • 9:45 - 9:49
    Hatta ALS hastalığı gibi ölümcül hastalıklarla teşhis edilmiş insanların bile bunu oynuyordu.
  • 9:49 - 9:53
    Ve bana ulaşan mesajlar ve çekilen videolardan anladığım kadarı ile
  • 9:53 - 9:56
    oyun o insanlara da bana yardım ettiği şekilde
  • 9:56 - 9:57
    yardım ediyordu.
  • 9:57 - 10:00
    Daha güçlü ve cesur hissettiklerinden bahsediyorlardı.
  • 10:00 - 10:04
    Aileleri ve arkadaşları tarafından daha iyi anlaşıldıklarını hissettiklerini söylüyorlardı.
  • 10:04 - 10:07
    Ve hatta acı çekiyor olsalar da,
  • 10:07 - 10:10
    hayatlarının en zor zamanlarını yaşıyor olsalar da
  • 10:10 - 10:12
    daha mutlu hissettiklerini söylediler.
  • 10:12 - 10:16
    Ve o zaman kendi kendime düşünmeye başladım, burada ne oluyor?
  • 10:16 - 10:21
    Yani, nasıl olur da böylesine abes bir oyun
  • 10:21 - 10:25
    bu kadar ciddi, ölüm kalım meselesine varan durumlara bu kadar etkili müdahale edebilir?
  • 10:25 - 10:27
    Eğer benim de başıma gelmiş olmsaydı,
  • 10:27 - 10:29
    bunun olabileceğine asla inanmazdım.
  • 10:29 - 10:32
    Ve ortaya çıktı ki burada da işin içine biraz bilim karışıyor.
  • 10:32 - 10:37
    Bazı insanlar bir travma yaşadıktan sonra daha güçlü ve mutlu hale geliyorlar.
  • 10:37 - 10:39
    Ve bize olan şey de buydu.
  • 10:39 - 10:41
    Oyun bize bilim insanlarının travma sonrası gelişme dediği
  • 10:41 - 10:45
    çok da duyulmayan bir durumu
  • 10:45 - 10:47
    deneyimlememizde yardımcı oluyordu.
  • 10:47 - 10:50
    Genellikle travma sonrası stres bozukluğu hakkında bir şeyler duyuyoruz.
  • 10:50 - 10:53
    Fakat artık bilim adamlarınca biliniyor ki
  • 10:53 - 10:55
    travmatik olaylar bizi sonsuza kadar acı çekmek üzere lanetlemiyor.
  • 10:55 - 10:58
    Bunun yerine, bu durumu hayatımızdaki iyi yanları ortaya çıkarmak
  • 10:58 - 11:01
    ve daha mutlu yaşamak için bir sıçrama tahtası olarak kullanabiliriz.
  • 11:01 - 11:04
    İşte travma sonrası gelişme durumunu yaşayan
  • 11:04 - 11:05
    insanların en sık belirttiği beş şey:
  • 11:05 - 11:10
    Önceliklerim değişti. Artık beni mutlu eden şeyleri yapmaktan korkmuyorum.
  • 11:10 - 11:13
    Arkadaşlarıma ve aileme daha yakın olduğumu hissediyorum.
  • 11:13 - 11:17
    Kendimi daha iyi anlıyorum. Artık gerçekten kim olduğumu biliyorum.
  • 11:17 - 11:21
    Artık hayatımın yeni bir anlamı ve amacı var.
  • 11:21 - 11:24
    Hayallerime ve amaçlarıma daha iyi odaklanıyorum.
  • 11:24 - 11:26
    Bunlar tanıdık geliyor mu?
  • 11:26 - 11:31
    Gelmeli, çünkü travma sonrası gelişmenin beş önemli hususu
  • 11:31 - 11:36
    aslında ölmekte olan insanların beş önemli pişmanlığının tam zıttı.
  • 11:36 - 11:38
    Ne kadar ilginç, değil mi?
  • 11:38 - 11:42
    Öyle görünüyor ki travmatik bir olay yaşamak
  • 11:42 - 11:45
    bir şekilde daha az pişmanlıkla yaşama kabiliyetimizi ortaya çıkarıyor.
  • 11:45 - 11:46
    Peki bu nasıl oluyor?
  • 11:46 - 11:48
    Travmadan gelişme evresine nasıl geçiyorsunuz?
  • 11:48 - 11:51
    Ya da daha iyisi, travma sonrası gelişmenin bütün bu iyi yönlerini
  • 11:51 - 11:54
    travma olmadan, kafanıza darbe almak zorunda kalmadan
  • 11:54 - 11:56
    yaşamanın bir yolu var mı?
  • 11:56 - 11:58
    Bu çok güzel olurdu, değil mi?
  • 11:58 - 12:00
    Bu fenomeni daha iyi anlamak istedim,
  • 12:00 - 12:03
    bu yüzden bu konudaki bilimsel araştırmaları adeta yalayıp yuttum ve işte öğrendiklerim:
  • 12:03 - 12:07
    Travma sonrası gelişme ile ilişkilendirilen
  • 12:07 - 12:10
    dört çeşit güç ya da dayanıklılık var
  • 12:10 - 12:12
    ve travma yaşamaksızın bu dört çeşit dayanıklılığa sahip olabilmek için
  • 12:12 - 12:17
    her gün yapabileceğiniz
  • 12:17 - 12:19
    bilimsel olarak onaylanmış aktiviteler var.
  • 12:19 - 12:21
    Size bu dört çeşit gücün ne olduğunu söyleyebilirdim ama
  • 12:21 - 12:23
    bunları birinci elden deneyimlemenizi tercih ederim.
  • 12:23 - 12:26
    Onun yerine bu özellikleri burada şimdi hep beraber edinmeye başlayalım.
  • 12:26 - 12:28
    Yapacaklarımız şunlar:
  • 12:28 - 12:30
    Birlikte küçük bir oyun oynayacağız.
  • 12:30 - 12:32
    Daha önce söz verdiğim yedi buçuk dakikayı
  • 12:32 - 12:34
    kazanacağınız yer işte burası.
  • 12:34 - 12:37
    Yapmanız gereken tek şey
  • 12:37 - 12:39
    SuperBetter'ın ilk dört görevini başarıyla tamamlamak.
  • 12:39 - 12:42
    Ve bunu yapabileceğinizi düşünüyorum. Size bu konuda güvenim tam.
  • 12:42 - 12:45
    Herkes hazır mı? Bu ilk göreviniz, haydi bakalım.
  • 12:45 - 12:48
    Birini seçin: Ya ayağa kalkıp üç adım atın ya da
  • 12:48 - 12:51
    ellerinizi yumruk yapıp beş saniye boyunca
  • 12:51 - 12:53
    kafanızın üzerine kaldırabildiğiniz kadar yükseğe kaldırın. Başlayın!
  • 12:53 - 12:57
    Evet, ikisini birden yapan insanlar hoşuma gitti. Üstün başarı gösteriyorsunuz.
  • 12:57 - 12:59
    Çok iyi. (Kahkahalar)
  • 12:59 - 13:01
    Herkese aferin. Bu alıştırmanın değeri +1 dayanıklılık.
  • 13:01 - 13:04
    Ve bu şu anlama geliyor; artık vücudunuz
  • 13:04 - 13:07
    daha fazla stresle başa çıkabilir ve kendini daha çabuk iyileştirebilir.
  • 13:07 - 13:09
    Şimdi, araştırmamızdan biliyoruz ki fiziksel dayanıklılığınızı artırmak için
  • 13:09 - 13:13
    yapabileceğiniz en iyi şey mantar gibi oturmamak.
  • 13:13 - 13:14
    Sadece bu gerekiyor.
  • 13:14 - 13:17
    Oturup pineklemediğiniz her saniye,
  • 13:17 - 13:20
    beyninizin, akciğerlerinizin ve kalbinizin sağlığını
  • 13:20 - 13:21
    aktif olarak geliştiriyorsunuz.
  • 13:21 - 13:23
    Herkes bir sonraki görev için hazır mı?
  • 13:23 - 13:26
    Sizden ya parmaklarınızı 50 kere şıklatmanızı ya da
  • 13:26 - 13:30
    100'den geriye yedişer yedişer saymanızı istiyorum.
  • 13:30 - 13:31
    Başlayın!
  • 13:31 - 13:34
    (Şıkırtılar)
  • 13:34 - 13:36
    Vazgeçmeyin.
  • 13:36 - 13:38
    (Şıkırtılar)
  • 13:38 - 13:40
    100'den geriye doğru sayan insanların
  • 13:40 - 13:41
    sizin 50'ye kadar saymanızı engellemesine izin vermeyin.
  • 13:41 - 13:47
    (Kahkahalar)
  • 13:47 - 13:50
    Güzel. Vay canına. Böyle bir şeyi ilk kez gördüm.
  • 13:50 - 13:53
    Bonus fiziksel dayanıklılık. Herkese aferin.
  • 13:53 - 13:56
    Bu size +1 zihinsel dayanıklılık kazandırdı.
  • 13:56 - 13:58
    Bu demek oluyor ki artık daha fazla irade, kararlılık,
  • 13:58 - 14:00
    disiplin ve odaklanma becerisine sahipsiniz.
  • 14:00 - 14:02
    Bilimsel araştırmalardan biliyoruz ki
  • 14:02 - 14:04
    irade aslında bir kas gibi çalışıyor.
  • 14:04 - 14:06
    Ne kadar çok kullanılırsa o kadar çok gelişiyor.
  • 14:06 - 14:10
    Yani 50 kere parmak şıklatmak ya da
  • 14:10 - 14:14
    100'den geriye yedişer yedişer saymak gibi absürd
  • 14:14 - 14:15
    sınamaların bile iradenizi
  • 14:15 - 14:19
    artıracağı bilimsel olarak onaylanmış.
  • 14:19 - 14:21
    İyi iş. Gelelim üçüncü göreve.
  • 14:21 - 14:23
    Biriniz seçin: Şu an bir odanın içinde olduğumuz için
  • 14:23 - 14:25
    pek seçme sansınız yok ama yine de işte iki seçeneğiniz:
  • 14:25 - 14:28
    Eğer içerideyseniz, bir pencere bulup dışarı bakın.
  • 14:28 - 14:30
    Eğer dışarıdaysanız, bir pencere bulup dışarı bakın.
  • 14:30 - 14:33
    Ya da YouTube veya Google'da en sevdiğiniz hayvanın yavru hali için
  • 14:33 - 14:35
    görsellerde çabucak bir arama yapın.
  • 14:35 - 14:36
    Bunu telefonunuzdan yapabilirsiniz
  • 14:36 - 14:38
    ya da sadece en sevdiğiniz yavru hayvanın adını bağırabilirsiniz.
  • 14:38 - 14:39
    Ben bir kaç fotoğraf bulup hepimiz için ekrana koyacağım.
  • 14:39 - 14:41
    Evet, ne görmek istiyoruz?
  • 14:41 - 14:46
    Tembel hayvan, zürafa, fil, yılan. Evet, elimizde ne varmış bir bakalım.
  • 14:46 - 14:51
    Yavru yunus ve yavru lamalar. Herkes baksın.
  • 14:51 - 14:53
    Anladınız mı?
  • 14:53 - 14:57
    Tamam, bir tane daha. Yavru fil.
  • 14:57 - 14:58
    Bunun için mi alkışlıyoruz?
  • 14:58 - 15:00
    Bu harika.
  • 15:00 - 15:02
    Tamam, şimdi burada hissettiğimiz şey
  • 15:02 - 15:03
    +1 duygusal dayanıklılık.
  • 15:03 - 15:06
    Bu şu anlama geliyor, merak veya aşk gibi
  • 15:06 - 15:09
    yavru hayvanlara baktığımızda ya da en çok ihtiyacımız olduğunda
  • 15:09 - 15:10
    hissettiğimiz pozitif duyguları etkili bir biçimde
  • 15:10 - 15:12
    yönlendirebilme becerisine sahipsiniz.
  • 15:12 - 15:14
    Ve bilimsel literatürden size bir sır vereyim.
  • 15:14 - 15:18
    Eğer bir saat, bir gün veya bir hafta için
  • 15:18 - 15:22
    hissettiğiniz her negatif duygu başına
  • 15:22 - 15:25
    üç pozitif duygu hissetmeyi başarabilirseniz
  • 15:25 - 15:28
    sağlığınız ve zor bir problemle başa çıkabilme beceriniz
  • 15:28 - 15:30
    çarpıcı bir biçimde artar.
  • 15:30 - 15:33
    Buna "üçe bir pozitif duygu oranı" deniyor.
  • 15:33 - 15:35
    Bu benim en sevdiğim SuperBetter numarası, bunu kullanın.
  • 15:35 - 15:38
    Peki, bir tanesini seçin, son görev:
  • 15:38 - 15:39
    Biriyle altı saniye boyunca el sıkışın
  • 15:39 - 15:41
    ya da birine sms, email, Facebook veya Twitter yolu ile
  • 15:41 - 15:43
    çabucak bir teşekkür yollayın. Başlayın!
  • 15:43 - 15:48
    (Konuşmalar)
  • 15:48 - 15:50
    Güzel gözüküyor, güzel gözüküyor.
  • 15:50 - 15:53
    İyi, iyi.
  • 15:53 - 15:56
    Devam edin. Harikasınız!
  • 15:56 - 16:00
    Pekala, bu hepiniz için +1 sosyal dayanıklılık demek.
  • 16:00 - 16:03
    Yani, artık arkadaşlarınızdan, komşularınızdan,
  • 16:03 - 16:05
    ailenizden, içinde bulunduğunuz topluluktan daha fazla güç alıyorsunuz.
  • 16:05 - 16:08
    Sosyal dayanıklılığı artırmanın en iyi yolu şükran.
  • 16:08 - 16:10
    Dokunmak daha bile iyi.
  • 16:10 - 16:12
    Size bir sır daha vereyim:
  • 16:12 - 16:14
    Biriyle altı saniye boyuca el sıkışmak
  • 16:14 - 16:17
    kanınızdaki oksitosin oranını -ki bu güven hormonudur-
  • 16:17 - 16:18
    önemli ölçüde artırıyor.
  • 16:18 - 16:21
    Bu demek oluyor ki şu an birbiriyle el sıkışan sizler biyokimyasal olarak
  • 16:21 - 16:24
    birbirinizden daha çok hoşlanmak ve birbirinize yardım etmek üzere yönlendirildiniz.
  • 16:24 - 16:27
    Bu ara verdiğimiz sırada da devam ediyor olacak,
  • 16:27 - 16:29
    yani bağlantı kurma becerinizin tadını çıkarın.
  • 16:29 - 16:31
    (Kahkahalar)
  • 16:31 - 16:33
    Tamam, dört görevi de başarılı bir biçimde bitirdiniz,
  • 16:33 - 16:36
    şimdi bakalım ben size fazladan yedi buçuk dakika yaşam süresi kazandırma görevimde
  • 16:36 - 16:38
    başarılı olmuş muyum?
  • 16:38 - 16:40
    Burada sizinle biraz daha bilimsel veri paylaşmam gerekiyor.
  • 16:40 - 16:43
    Bu dört tip dayanıklılığı -fiziksel,zihinsel,duygusal ve sosyal-
  • 16:43 - 16:44
    artırmak için düzenli olarak egzersiz yapan insanların
  • 16:44 - 16:47
    bunu yapmayan insanlara göre
  • 16:47 - 16:50
    10 yıl daha fazla yaşadığı ortaya çıktı.
  • 16:50 - 16:51
    Bu doğru.
  • 16:51 - 16:53
    Eğer bu "üçe bir pozitif duygu oranı"nı
  • 16:53 - 16:55
    düzenli olarak uyguluyorsanız,
  • 16:55 - 16:58
    eğer bir seferde bir saatten fazla oturup pineklemiyorsanız,
  • 16:58 - 17:02
    eğer her gün önemsediğiniz bir insanla iletişime geçiyorsanız,
  • 17:02 - 17:06
    eğer iradenizi güçlendirmek için küçük hedefler belirliyorsanız,
  • 17:06 - 17:08
    diğer herkesten 10 yıl fazla yaşayacaksınız
  • 17:08 - 17:11
    ve işte burada size daha önce gösterdiğim hesaplamalar devreye giriyor.
  • 17:11 - 17:15
    ABD ve Büyük Britanya'daki ortalama yaşam süresi 78.1 yıl.
  • 17:15 - 17:18
    fakat 1000 den fazla kere akran denetimi yapılmış bilimsel çalışmalardan biliyoruz ki
  • 17:18 - 17:20
    bu dört çeşit dayanıklılığı artırarak
  • 17:20 - 17:22
    hayatınıza 10 yıl ekleyebilirsiniz.
  • 17:22 - 17:24
    Yani by dört çeşit dayanıklılığı
  • 17:24 - 17:25
    artırdığınız her yıl,
  • 17:25 - 17:27
    128 fazladan yıl ya da 46 fazladan gün
  • 17:27 - 17:32
    veya 67.298 fazladan dakika kazanıyorsunuz.
  • 17:32 - 17:37
    Bu da demek oluyor ki her gün fazladan 184 dakikanız oluyor
  • 17:37 - 17:40
    veya bu dört çeşit dayanıklılığı güçlendirdiğiniz her saat,
  • 17:40 - 17:43
    aynı bizim yaptığımız gibi,
  • 17:43 - 17:44
    7.68245837 fazladan dakika kazanıyorsunuz.
  • 17:44 - 17:46
    Tebrik ederim, o yedi buçuk dakika
  • 17:46 - 17:48
    tamamen sizin. Hepsini hak ettiniz.
  • 17:48 - 17:49
    (Alkışlar)
  • 17:49 - 17:53
    Evet, muhteşem!
  • 17:53 - 17:56
    Bir saniye, bir saniye
  • 17:56 - 17:58
    Hala özel göreviniz,
  • 17:58 - 17:59
    gizli göreviniz var.
  • 17:59 - 18:01
    Hayatınıza eklenen fazladan yedi buçuk dakikayı
  • 18:01 - 18:02
    nasıl harcayacaksınız?
  • 18:02 - 18:03
    Benim önerim şu:
  • 18:03 - 18:07
    Bu fazladan yedi buçuk dakika biraz sihirli cinden dilenen dilekler gibi.
  • 18:07 - 18:11
    İlk dileğinizi bir milyon dilek hakkı isteyerek kullanabilirsiniz.
  • 18:11 - 18:12
    Akıllıca, değil mi?
  • 18:12 - 18:15
    Yani eğer bugün bu yedi buçuk dakikayı
  • 18:15 - 18:18
    sizi mutlu eden bir şey yapmak için kullanırsanız
  • 18:18 - 18:20
    veya fiziksel aktivite yapmak için,
  • 18:20 - 18:23
    ya da sevdiğiniz biriyle vakit geçirmek için,
  • 18:23 - 18:25
    ya da küçük bir sınamayı aşmak için,
  • 18:25 - 18:27
    dayanıklılığınızı artıracaksınız.
  • 18:27 - 18:29
    Böylece daha çok dakika kazanacaksınız.
  • 18:29 - 18:32
    Ve iyi haber şu ki bu şekilde devam edebilirsiniz.
  • 18:32 - 18:34
    Günün her saati, hayatınızın her günü,
  • 18:34 - 18:36
    ölüm döşeğine girene kadar.
  • 18:36 - 18:38
    -ki bu normalde olacağından 10 yıl daha sonra olacak-
  • 18:38 - 18:42
    Ve o aşamaya geldiğinizde, büyük ihtimalle,
  • 18:42 - 18:45
    en çok belirtilen beş pişmanlığa sahip olmayacaksınız
  • 18:45 - 18:48
    çünkü hayallerinizi gerçekleştirmek için
  • 18:48 - 18:51
    gereken güç ve dayanıklılığa sahip olmuş olacaksınız.
  • 18:51 - 18:55
    Ve 10 yıl fazladan zamanla, belki de
  • 18:55 - 18:57
    biraz daha fazla oyun oynamaya zamanınız olabilir.
  • 18:57 - 18:58
    Teşekkürler.
  • 18:58 - 19:09
    (Alkışlar)
Title:
Jane McGonigal: Yaşamınıza 10 yıl katabilecek oyun
Speaker:
Jane McGonigal
Description:

Oyun tasarımcısı Jane McGonigal geçirdiği beyin sarsıntısından sonra kendini yatakta intiharı düşünürken bulduğunda, aklına iyileşmek için harika bir fikir geldi. Bilimsel araştırmalara daldı ve SüperDahaİyi adındaki iyileşme oyununu yarattı. McGonigal, bu etkileyici konuşmada bir oyunun dayanıklılığı nasıl arttırabileceğini açıklıyor -- ve yaşamınıza 7,5 dakika katmaya söz veriyor.

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDTalks
Duration:
19:30

Turkish subtitles

Revisions Compare revisions