Return to Video

Soyut dışa vurumculuk nedir? - Sarah Rosenthal

  • 0:09 - 0:13
    Modern ve çağdaş sanat koleksiyonuna
    sahip bir müzeyi ziyaret ettiğinizde,
  • 0:13 - 0:17
    bazen şu tepkiyi verdiren çalışmalar
    görmeniz mümkündür,
  • 0:17 - 0:21
    "Kedim bunu yapabilirdi, bu nasıl sanat?"
  • 0:21 - 0:26
    Soyut dışa Vurumculuk adı verilen,
    New York Okulu olarak da bilinen
  • 0:26 - 0:29
    hareket bu tepkiyi sıkça alır.
  • 0:29 - 0:32
    Soyut Dışa Vurumculuk 1943 yılında başladı
  • 0:32 - 0:35
    ve 2. Dünya Savaşı'nın
    sonundan sonra gelişti.
  • 0:35 - 0:39
    Büyük, çoğunlukla soyut resimlerle,
  • 0:39 - 0:43
    net odak noktaları olmayan
    bütün kompozisyonlarla,
  • 0:43 - 0:49
    duyguları içeren ve açığa çıkaran
    geniş şeritlerle karakterize edilir.
  • 0:49 - 0:52
    Soyut Dışa vurumcu olarak
    kabul edilen sanatçı grubuna
  • 0:52 - 0:56
    varoluşçu fermuarlarıyla Barnett Newman,
  • 0:56 - 0:59
    karikatürize edilen kadınlarıyla
    Willem de Kooning,
  • 0:59 - 1:03
    ıslak lekeleri yaratan Helen Frankenthaler
  • 1:03 - 1:04
    ve diğerleri dâhil edilir.
  • 1:04 - 1:08
    Ama belki de en ünlüsü,
    ilham vericisi ve kafa kaşıtanı
  • 1:08 - 1:10
    Jackson Pollock'tu.
  • 1:10 - 1:13
    Çoğu resmi hemen ayırt edilir.
  • 1:13 - 1:16
    Kanvasın her tarafına
    sıçrayan şeritler hâlinde
  • 1:16 - 1:19
    girift karmaşıklıklara yer verir.
  • 1:19 - 1:23
    Elbette bu kaos alanları
    büyük ve etkileyici,
  • 1:23 - 1:25
    ama bunlarla ilgili harika olan şey ne?
  • 1:25 - 1:28
    Boyayı sadece rastgele damlatmadı mı?
  • 1:28 - 1:29
    Başka biri yapamaz mı?
  • 1:29 - 1:33
    Bu sorulara cevap hem evet,
    hem de hayır.
  • 1:33 - 1:38
    Pollock sanat eğitimi ne olursa olsun
    teknik olarak herkesin yapabileceği
  • 1:38 - 1:39
    bir teknik uyguladığı hâlde,
  • 1:39 - 1:42
    sadece kendisi resimlerini yapabilirdi.
  • 1:42 - 1:45
    Bu ikilem çalışmalarının kökenlerini
  • 1:45 - 1:50
    André Masson ve diğerlerinin Sürrealist
    otomatik çizimleriyle ilişkilendirir.
  • 1:50 - 1:54
    Bu Sürrealistler güya akıllarının
    derinlerinde gizlenen gerçekleri
  • 1:54 - 1:57
    açığa çıkarmak için direkt
    bilinçaltından çizdiler.
  • 1:57 - 2:02
    Çoğunlukla bir şeyi
    hayal edip çizmek yerine,
  • 2:02 - 2:04
    ellerini otomatik olarak hareket ettirerek
  • 2:04 - 2:09
    sonrasında karalamalarda beliren
    tanıdık figürleri ortaya çıkardılar.
  • 2:09 - 2:12
    Pollock temsilden uzaklaştıktan sonra
  • 2:12 - 2:17
    benzer bir önermeyi takip ederek damlatma
    veya aksiyon resimleri yaptı,
  • 2:17 - 2:19
    ancak kendine has bir teknik geliştirdi,
  • 2:19 - 2:24
    çalışmalarında gizli resimler
    ve mesajlar aramadı.
  • 2:24 - 2:28
    Önce kanvası sehpadan alıp yere serdi,
  • 2:28 - 2:30
    başlıbaşına yıkıcı bir hareket.
  • 2:30 - 2:35
    Sonra kontrollü bir dansla,
    boyanın yüzeyle yaptığı
  • 2:35 - 2:40
    teması kontrol etmek için
    karıştırıcılar ve diğer araçlarla üzerine
  • 2:40 - 2:41
    endüstriyel boya damlatarak,
  • 2:41 - 2:46
    hızını ve yönünü değiştirerek
    kanvasın her tarafını gezindi.
  • 2:46 - 2:48
    Sürrealist karalamalar gibi
    bu hareketler de
  • 2:48 - 2:52
    güya Pollock'un bilinçaltından doğmuştu.
  • 2:52 - 2:54
    Resimleri zihnin gizli içeriklerini
  • 2:54 - 2:57
    temsil eden Sürrealistlerin aksine
  • 2:57 - 3:02
    Pollock'unkiler sözüm ona aklının
    fiziki manifestosuydu.
  • 3:02 - 3:06
    Resimleri aklının göstergesiydi.
  • 3:06 - 3:10
    Teoride herkes aklının emaresi
    olan bir resim yapabilir.
  • 3:10 - 3:12
    Peki neden Pollock böylesine özel?
  • 3:12 - 3:17
    Onun yaptığını herkes yapabilecekken,
    onun ve New York Okulu'ndan diğerlerinin
  • 3:17 - 3:21
    esasında bunu yaptığını hatırlamak önemli.
  • 3:21 - 3:25
    Yüzyıllardır ayakta duran
    resim geleneğini yıkarak
  • 3:25 - 3:28
    sanat dünyasını tümüyle
    yeniden düşünmeye zorladılar.
  • 3:28 - 3:33
    Ama Jackson Pollock'un çalışmalarının
    böylesine göze çarpmasının son bir nedeni,
  • 3:33 - 3:38
    ilginç çelişkiler barındıran belli
    objeler yapmasından kaynaklanıyor.
  • 3:38 - 3:41
    Örneğin, Pollock'un prosesi
  • 3:41 - 3:44
    radikal olarak düz boyanmış
    yüzeylerle sonuçlansa da,
  • 3:44 - 3:51
    boyanmış çizgiler ağı yakından
    bakıldığında sonsuz katmanlı
  • 3:51 - 3:53
    derinlik ilüzyonu yaratır.
  • 3:53 - 3:57
    Bu girift karmaşıklıklar kaosu tümüyle
    kontrole karşı görünse de,
  • 3:57 - 3:59
    aslında önceden planlanmamış
    olmakla beraber
  • 3:59 - 4:02
    kasıtlı bir sürecin ürünüdür.
  • 4:02 - 4:06
    Bu özellikler Pollock'u ünlü yaptı
  • 4:06 - 4:08
    ve sanat tarihi içerisinde
  • 4:08 - 4:10
    onu bir kahraman olarak
    efsanevi dâhi sanatçı
  • 4:10 - 4:13
    statüsüne de yükseltti.
  • 4:13 - 4:17
    Böylece oyun alanını tüm yaratıcı
    beyinler için eşitlemek yerine,
  • 4:17 - 4:24
    ne yazık ki çalışması sanatın epeydir
    süregelen seçkinci yönünü pekiştirdi.
  • 4:24 - 4:24
    Seçkinci,
  • 4:24 - 4:25
    yenilikçi,
  • 4:25 - 4:27
    ne derseniz deyin,
  • 4:27 - 4:29
    Soyut Dışa Vurumculuk
    içine gömülü tarihle ilgili olarak,
  • 4:29 - 4:33
    ne kadar yetenekli olursa olsun
    hiçbir kedi hak iddia edemez.
Title:
Soyut dışa vurumculuk nedir? - Sarah Rosenthal
Description:

Dersin tamamı için: http://ed.ted.com/lessons/could-just-anyone-make-a-jackson-pollock-painting-sarah-rosenthal

Modern ve çağdaş sanat koleksiyonu olan bir müzeyi ziyaret ederseniz, bazen şöyle tepki verdiren çalışmalar görebilirsiniz, "Kedim bunu yapabilir, bu nasıl sanat?" Ama bu doğru mu? Başka biri Jackson Pollock'un damlatma resimlerini yapabilir mi? Sarah Rosenthal bu soruyu cevaplamak umuduyla Soyut Dışa Vurumculuk hareketini inceliyor.

Ders: Sarah Rosenthal, animasyon: Tomás Pichardo-Espaillat.

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TED-Ed
Duration:
04:50

Turkish subtitles

Revisions