0:00:00.949,0:00:03.550 Bu kaleme bakmanızı istiyorum. 0:00:03.550,0:00:06.407 Bu bir 'şey'. Bu tuzel bir 'şey'. 0:00:06.407,0:00:10.329 Kitaplarınız, arabalarınız da öyle. 0:00:10.329,0:00:12.258 Hepsi tüzel şeyler. 0:00:12.258,0:00:15.881 İnsansı maymunlar, arkamda görüyorsunuz, 0:00:15.881,0:00:19.549 onlar da tüzel 'şey'ler. 0:00:19.549,0:00:23.822 Tüzel bir 'şey'e bunu yapabilirim. 0:00:23.822,0:00:26.631 Kitabıma ya da arabama [br]canım ne isterse yapabilirim. 0:00:26.631,0:00:29.533 Bu göreceğiniz insansı maymunların 0:00:29.533,0:00:33.420 fotoğraflarını, "James & Other Apes" [br]( James ve Diğer Maymunlar) 0:00:33.420,0:00:36.464 adında bir kitap yazan [br]James Mollison çekti. 0:00:36.464,0:00:39.227 Kitabında, nasıl her birinin, [br]neredeyse her birinin 0:00:39.227,0:00:41.525 anne ve babaları[br]gözleri önünde ölmüş 0:00:41.525,0:00:46.150 birer yetim olduklarını anlatıyor. 0:00:46.150,0:00:47.748 Onlar tüzel şeyler. 0:00:47.748,0:00:50.441 Yüzyıllar boyunca, tüzel şeyler [br]ve gerçek kişileri 0:00:50.441,0:00:53.785 ayıran büyük bir kanuni duvar oldu. 0:00:53.785,0:00:57.570 Bir tarafta, tüzel şeyler, [br]yargıçlar için görünmezler. 0:00:57.570,0:00:59.520 Kanun kapsamında değiller. 0:00:59.520,0:01:01.215 Hiçbir kanuni hakları yok. 0:01:01.215,0:01:03.699 Kanuni hak sahibi olmaya [br]yetecek kapasiteleri yok. 0:01:03.699,0:01:05.836 Onlar kölelerdir. 0:01:05.836,0:01:08.660 Kanun duvarının diğer yanında ise, [br]gerçek kişiler. 0:01:08.660,0:01:11.647 Yargıçlar için epeyce görülebilirlerdir. 0:01:11.647,0:01:13.312 Kanunda bahisleri geçer. 0:01:13.312,0:01:15.239 Birçok hakka sahip olabilirler. 0:01:15.239,0:01:18.142 Sonsuz sayıda hak için [br]yeterli kapasiteleri vardır. 0:01:18.142,0:01:21.320 Ve onlar efendilerdir. 0:01:21.320,0:01:25.779 Şu anda, insan dışındaki [br]tüm hayvanlar tüzel şeyler. 0:01:25.779,0:01:28.660 Bütün insanlar ise gerçek kişiler. 0:01:28.660,0:01:31.469 Ama insan olmakla, gerçek kişi [br]olmak ne bugün, 0:01:31.469,0:01:37.112 ne de başka bir zaman [br]eş anlamlı olmamıştır. 0:01:37.112,0:01:40.478 İnsan ve gerçek kişi eş anlamlı değildir. 0:01:40.478,0:01:43.358 Bir yanda, yüzyıllar boyunca 0:01:43.358,0:01:47.491 birçok insan 0:01:47.491,0:01:49.464 tüzel şey olmuştur. 0:01:49.464,0:01:50.997 Köleler tüzel şeylerdi. 0:01:50.997,0:01:55.509 Bazen kadınlar, çocuklar [br]tüzel şeyler oldular. 0:01:55.509,0:01:59.146 Gerçekten de, bu duvarda bir delik açıp [br]oradan bu tüzel 'şey'leri duvarın 0:01:59.146,0:02:03.659 diğer yanına geçirmek ve gerçek kişiler [br]olmalarını sağlayabilmek için 0:02:03.659,0:02:08.713 verilen sivil haklar mücadelesi [br]yüzyıllardır sürmekte. 0:02:08.713,0:02:12.802 Ama ne yazık ki, o delik kapandı. 0:02:12.802,0:02:14.819 Diğer yanda, tüzel kişiler var, 0:02:14.819,0:02:18.952 ancak bunlar hiçbir zaman sadece [br]insanoğluyla kısıtlı kalmadı. 0:02:18.952,0:02:22.940 Mesela, canlı bile olmayan [br]bir sürü tüzel kişi var. 0:02:22.940,0:02:24.547 Birleşik Devletler'de, 0:02:24.547,0:02:28.540 firmaların tüzel kişiler olduğu [br]gerçeğinin farkındayız. 0:02:28.540,0:02:30.515 Bağımsızlık öncesi Hindistan'da, 0:02:30.515,0:02:33.139 mahkeme, bir Hindu idolü için tüzel kişi, 0:02:33.139,0:02:35.200 bir cami için tüzel kişi kararı verdi. 0:02:35.200,0:02:37.630 2000'de, Hindistan Yüksek Mahkemesi, 0:02:37.630,0:02:41.173 Sih dinine ait kutsal kitapların [br]tüzel kişi olduğuna hükmetti 0:02:41.173,0:02:43.472 ve 2012'de, çok yakın bir tarih, 0:02:43.472,0:02:47.233 Yeni Zelanda'da yerli halk mensupları [br]ve kraliyet arasında 0:02:47.233,0:02:50.484 bir nehrin kendi nehir yatağına [br]sahip tüzel bir kişi olduğu 0:02:50.484,0:02:53.525 kabul edilen bir anlaşma oldu. 0:02:53.525,0:02:56.776 1980'de, saçlarım henüz [br]gür ve kahverengiyken 0:02:56.776,0:03:00.500 Peter Singer'ın kitabını okudum 0:03:00.500,0:03:03.088 ve gerçekten etkilendim. 0:03:03.088,0:03:06.616 Çünkü ben sesi olmayan için konuşmak [br]amacıyla avukat olmuştum, 0:03:06.616,0:03:07.851 savunmasızı savunmak için 0:03:07.851,0:03:12.263 ve trilyonlarca, milyarlarca insan harici [br]hayvanın ne kadar sessiz ve savunmasız 0:03:12.263,0:03:15.769 olduğunu asla tahmin edemezdim. 0:03:15.769,0:03:18.788 Böylece hayvan koruma [br]avukatı olarak çalışmaya başladım. 0:03:18.788,0:03:23.664 Ve 1985'te, tam anlamıyla imkânsız [br]bir şeyi başarmaya 0:03:23.664,0:03:25.591 çalıştığımı fark ettim, 0:03:25.591,0:03:28.215 çünkü çıkarlarını korumaya çalıştığım 0:03:28.215,0:03:31.697 bütün müvekkilerim, [br]bütün o hayvanlar, 0:03:31.697,0:03:34.182 tüzel şeylerdi; yani görünmezdiler. 0:03:34.182,0:03:36.102 Bu böyle olmayacaktı, bu yüzden onları, 0:03:36.102,0:03:40.066 en azından bazılarını, o duvarda [br]yine bir delik açıp 0:03:40.066,0:03:43.864 uygun insan dışı hayvanları [br]gerçek kişiler olmaları için 0:03:43.864,0:03:47.440 o delikten diğer tarafa doğru [br]beslemeye başlamanın 0:03:47.440,0:03:50.986 işe yarayabilecek tek şey [br]olduğuna karar verdim. 0:03:50.986,0:03:56.426 O zamanlarda, hayvan hakları hakkında, [br]hayvanların gerçek kişiler olması ya da 0:03:56.426,0:03:58.794 kanuni haklara sahip olması hakkında 0:03:58.794,0:04:03.235 çok az şey biliniyor ve konuşuluyordu, 0:04:03.235,0:04:06.005 ben de bunun uzun zaman [br]alacağını biliyordum. 0:04:06.005,0:04:09.405 Böylece, 1985'te, o duvarda [br]bir delik daha açabilmek adına 0:04:09.405,0:04:12.934 stratejik bir davaya, [br]uzun süreli bir mücadeleye 0:04:12.934,0:04:18.716 başlayabilmemiz için bile [br]yaklaşık 30 yıl gerektiğini hesap ettim. 0:04:18.716,0:04:26.926 Çok da karamsarmışım, [br]sadece 28 yıl sürdü. 0:04:26.926,0:04:33.240 Başlayabilmek için de, sadece hukuk [br]dergilerinde makaleler yazmakla, 0:04:33.240,0:04:37.922 ders olarak anlatmakla, [br]kitaplar yazmakla kalmayıp 0:04:37.922,0:04:40.890 böyle bir vaka için nasıl [br]dava oluşturacağımızın da 0:04:40.890,0:04:42.875 temeline inmeye başlamalıydık. 0:04:42.875,0:04:46.908 Yani, yapmamız gereken ilk şeylerden biri [br]neyin hukuki bir sebep, meşru bir hukuki 0:04:46.908,0:04:48.367 sebep olduğunu çözmekti. 0:04:48.367,0:04:51.264 Meşru hukuki sebep, avukatların, [br]argümanlarını mahkeme önüne 0:04:51.264,0:04:56.840 serebilmek için kullandıkları bir araçtır. 0:04:56.840,0:05:00.534 Bir baktık ki, neredeyse [br]250 yıl önce Londra'da vuku bulmuş, 0:05:00.534,0:05:04.348 ilginç bir dava var, [br]Somerset, Stweart'a karşı, 0:05:04.348,0:05:07.444 siyahi bir kölenin [br]yasal sistemi kullanarak 0:05:07.444,0:05:10.323 tüzel şeyden gerçek kişiliğe [br]geçtiği bir dava. 0:05:10.323,0:05:14.386 O kadar ilgimi çekmişti ki, sonunda [br]üzerine bir kitap yazdım. 0:05:14.386,0:05:19.773 Batı Afrika'dan kaçırıldığında, [br]James Somerset 8 yaşındaydı. 0:05:19.773,0:05:22.720 Orta Geçiş'ten sağ olarak kurtuldu 0:05:22.720,0:05:27.894 ve Virginia'da Charles Stewart isimli [br]İskoç bir iş adamına satıldı. 0:05:27.894,0:05:32.102 20 yıl sonra, Stewart, [br]James Somerset'i Londra'ya getiriyor 0:05:32.102,0:05:35.980 ve akabinde, [br]James kaçmaya karar veriyor. 0:05:35.980,0:05:39.620 İlk yaptığı şeylerden biri, [br]kendini vaftiz ettirmek oluyor, 0:05:39.620,0:05:41.901 çünkü vaftiz [br]anne-babası olsun istiyor. 0:05:41.901,0:05:43.712 Çünkü, 18. yüzyılda bir köle, 0:05:43.712,0:05:46.870 vaftiz babasının en önemli [br]sorumluluklarından birinin kaçmasına 0:05:46.870,0:05:48.982 yardım etmek olduğunu biliyor. 0:05:48.982,0:05:52.998 1771 sonbaharında, James Somerset 0:05:52.998,0:05:55.641 ve Charles Stewart karşı karşıya geliyor. 0:05:55.641,0:06:00.313 Tam olarak ne oldu bilmiyoruz, [br]ama sonrasında James ortadan kayboluyor. 0:06:00.313,0:06:03.309 Ve sinirlenen Charles Stewart ise[br]tüm Londra'yı arayıp 0:06:03.309,0:06:05.550 bulsunlar diye kendine [br]köle bulucular tutuyor, 0:06:05.550,0:06:08.150 ama kendisine geri [br]getirilmesini değil, 0:06:08.150,0:06:14.173 Londra limanında demir atmış olan [br]Ann ve Mary gemisinde 0:06:14.173,0:06:15.793 zincire vurulmasını istiyor. 0:06:15.793,0:06:17.797 Gemi Jamaika'ya gidecek ve James de 0:06:17.797,0:06:20.816 orada köle pazarlarında satılarak 0:06:20.816,0:06:24.299 bir köle olarak, üç ila beş yıl arası [br]şeker hasatı yapmaya 0:06:24.299,0:06:27.150 mahkûm olacaktı. 0:06:27.150,0:06:30.359 Ama orada, James'in vaftiz ailesi [br]devreye giriyor. 0:06:30.359,0:06:32.866 Yüksek Mahkeme'de de[br]baş yargıçlık yapmış, 0:06:32.866,0:06:36.512 en güçlü yargıç olan [br]Lord Mansfield'den 0:06:36.512,0:06:40.157 James Somerset adına, [br]bir ortak hukuk habeas corpus emri 0:06:40.157,0:06:41.991 çıkarmasını istiyorlar. 0:06:41.991,0:06:45.962 Ortak hukuk, İngilizce konuşan hâkimlerin [br]yönetmelik ve anayasayla 0:06:45.962,0:06:50.099 çevrilmedikleri zamanlarda [br]uygulayabildiği türden bir hukuk 0:06:50.099,0:06:52.695 ve habeas corpus emri de, [br]Büyük Emir demek, 0:06:52.695,0:06:54.762 büyük B ve büyük E ile, 0:06:54.762,0:06:59.290 isteği dışında alıkonulan herhangi bir [br]kimsenin korunmasını emreder. 0:06:59.290,0:07:01.263 Habeas corpus emri çıkarılıyor. 0:07:01.263,0:07:03.701 Alıkoyan kişiden, alıkonulan kişiyi [br]getirmesi ve niye onu 0:07:03.701,0:07:09.576 bedensel özgürlüğünden alıkoyduğuna dair kanuni [br]açıdan yeterli bir sebep sunması isteniyor. 0:07:09.576,0:07:14.570 Şimdi, Lord Mansfield, çabuk [br]karar vermeliydi, çünkü 0:07:14.570,0:07:17.354 James Somerset gerçek bir kişi 0:07:17.354,0:07:20.419 değil de tüzel bir şey olsaydı 0:07:20.419,0:07:22.439 habeas corpus emri [br]için uygun olmayacaktı. 0:07:22.439,0:07:25.457 Böylece, Lord Mansfield, [br]karar olarak değil, 0:07:25.457,0:07:29.560 James Somerset'in gerçekten gerçek [br]bir kişi olduğunu 'varsayarak' 0:07:29.560,0:07:32.971 habeas corpus emrini çıkartmış ve James, [br]geminin kaptanı 0:07:32.971,0:07:34.482 tarafından geri getirilmiştir. 0:07:34.482,0:07:37.183 İlerleyen altı ay boyunca bir [br]dizi dava olmuştur. 0:07:37.183,0:07:43.011 22 Haziran 1772'de, Lord Mansfield [br]köleliğin tiksindirici olduğunu söylemiş, 0:07:43.011,0:07:44.845 'tiksindirici' kelimesini kullanmış 0:07:44.845,0:07:48.723 ve ortak hukukun bunu desteklemeyeceğini [br]belirterek James'i özgür bırakmış. 0:07:48.723,0:07:52.913 İşte o an, James Somerset, [br]hukuki bir dönüşüm geçirmiş oldu. 0:07:52.913,0:07:54.943 Mahkeme salonundan [br]özgür biri olarak çıkan 0:07:54.943,0:07:57.191 ve köle olarak giren adam [br]aynı gibi gözükse de, 0:07:57.191,0:08:02.820 aslında kanuni açıdan hiçbir ortak [br]noktaları yoktu. 0:08:02.820,0:08:05.740 Bir sonraki adım, [br]kurmuş olduğum Nonhuman Rights 0:08:05.740,0:08:09.250 (İnsan dışındaki canlıların hakları) [br]Projesi oldu ve yargıçlara ne tür 0:08:09.250,0:08:12.128 değer ve prensipler sunmak gerektiğini [br]düşünmeye başladık. 0:08:12.128,0:08:16.007 Ana sütü gibi içtikleri, [br]hukuk fakültelerinde onlara öğretilen, 0:08:16.007,0:08:19.090 her gün kullandıkları ve [br]tüm kalpleriyle inandıkları değer ve 0:08:19.090,0:08:22.779 prensipler neler olabilir dedik -- ve [br]özgürlük ve eşitliği seçtik. 0:08:22.779,0:08:25.811 Şimdi, özgürlük hakkı dediğimiz, [br]olduğunuz şey sayesinde 0:08:25.811,0:08:28.152 sahip olduğunuz bir haktır 0:08:28.152,0:08:33.489 ve temel özgürlük yasası [br]temel bir çıkarı korur. 0:08:33.489,0:08:36.724 Ve ortak hukuktaki en üstün çıkar, 0:08:36.724,0:08:42.045 otonomi ve özgür irade haklarıdır. 0:08:42.045,0:08:45.795 Bu öyle güçlüdür ki, ortak hukukun [br]uygulandığı bir ülkede, 0:08:45.795,0:08:50.393 hastaneye gitseniz ve hayatınızı [br]kurtaracak bir tedaviyi reddetseniz, 0:08:50.393,0:08:52.640 hiçbir yargıç sizi bunun tersine [br]zorlayamaz, 0:08:52.640,0:08:57.451 çünkü özgür iradeniz ve [br]otonominize saygı duyarlar. 0:08:57.451,0:09:00.714 Eşitlik hakkı da, ilişkili bir [br]şekilde bir başkasına 0:09:00.714,0:09:03.610 benzediğiniz için sahip [br]olduğunuz bir hak çeşidi. 0:09:03.610,0:09:05.601 Evet, 'ilişkili' bir biçimde. 0:09:05.601,0:09:09.339 Yani siz 'bu'ysanız, 'onlar' bu hakka[br]sahipse, siz de onlara benzediğinizden 0:09:09.339,0:09:11.684 bu hakka sahipsiniz demektir. 0:09:11.684,0:09:14.836 Mahkemeler ve yasama organları [br]hep sınırlar çizer durur. 0:09:14.846,0:09:17.118 Bu sınırların içinde ve [br]dışında kalanlar olur. 0:09:17.118,0:09:23.260 Ama ne olursa olsun, [br]bu sınırlar en azından 0:09:23.260,0:09:27.695 yasal bir sonuca varacak [br]mantıklı birer araç olmalıdır. 0:09:27.695,0:09:30.435 Nonhuman Rights Projesi, [br]bu çizilen sınırlarla 0:09:30.435,0:09:33.742 otonom ve özgür irade sahibi, 0:09:33.742,0:09:35.530 arkamda gördükleriniz gibi canlıları 0:09:35.530,0:09:39.220 köleleştirmenin eşitlik hakkını [br]ihlal ettiğini savunuyor. 0:09:39.220,0:09:41.820 80 yetki bölgesini araştırdık 0:09:41.820,0:09:44.065 ve ilk davamızı açacağımız [br]yetki bölgesini 0:09:44.065,0:09:46.271 bulmak yedi yılımızı aldı. 0:09:46.271,0:09:47.770 New York eyaletini seçtik. 0:09:47.770,0:09:50.392 Sonra davacılarımızın [br]kimler olacağını düşündük. 0:09:50.392,0:09:52.258 Şempanzelerde karar kıldık, 0:09:52.258,0:09:55.109 sadece Jane Goodall yönetim [br]kurulumuzda olduğu için değil, 0:09:55.109,0:09:58.862 aynı zamanda Jane ve onun gibi insanlar, 0:09:58.862,0:10:01.582 onlarca yıldır şempanzeleri [br]yoğun şekilde çalıştıkları için. 0:10:01.582,0:10:05.158 Olağanüstü bilişsel yetenekleri [br]olduğunu biliyoruz 0:10:05.158,0:10:08.292 ve aynı zamanda bu [br]insanlardakine benzer. 0:10:08.292,0:10:13.424 Neyse, şempanzeleri seçtik [br]ve dünya çapında, 0:10:13.424,0:10:16.256 şempanze bilişi konusunda [br]uzmanlar aramaya başladık. 0:10:16.256,0:10:20.761 Japonya, İsveç, Almanya, İskoçya, İngiltere [br]ve Amerika Birleşik Devletleri'nde bulduk 0:10:20.761,0:10:23.524 ve kendi aralarında, şempanzelerin [br]karmaşık bilişsel 0:10:23.524,0:10:26.320 kapasitesinin, ayrı ayrı veya [br]beraberce 40'tan fazla yolla 0:10:26.320,0:10:29.120 otonomi ve özgür irade için 0:10:29.120,0:10:31.140 yeterli olduğunu gösterdikleri 0:10:31.140,0:10:35.449 100 sayfalık bir yeminli ifade yazdılar. 0:10:35.449,0:10:38.936 Bu ifade, mesela, şempanzelerin bilinçli [br]olduğunu içeriyor. 0:10:38.936,0:10:41.283 Üstelik, bilinçli olduklarının [br]da bilincindeler. 0:10:41.283,0:10:44.139 Akılları olduğunu biliyorlar, [br]diğerlerinin aklı olduğunu da. 0:10:44.139,0:10:46.682 Birey olduklarını ve [br]yaşayabileceklerini biliyorlar. 0:10:46.682,0:10:49.975 Dün yaşadıklarını ve yarın da [br]yaşayacaklarını biliyorlar. 0:10:49.975,0:10:53.419 Zihinsel zaman yolculuğu yapabiliyorlar, [br]dün ne olduğunu hatırlıyorlar. 0:10:53.419,0:10:54.870 Yarını tahmin bekliyorlar ki bu 0:10:54.870,0:10:59.587 şempanzeleri, hele ki yalnız başına, [br]hapsetmenin korkunç olmasının sebebi. 0:10:59.587,0:11:02.184 Bu bizim en adi suçlulara [br]yaptığımız muamele 0:11:02.184,0:11:07.705 ve hiç düşünmeden aynısını [br]şempanzelere yapıyoruz. 0:11:07.715,0:11:10.426 Onların da bir çeşit ahlaki [br]kapasiteleri var. 0:11:10.426,0:11:13.352 İnsanlarla ekonomik [br]oyunlar oynarlarken, 0:11:13.352,0:11:17.392 spontane olarak adil teklifler yapıyorlar, [br]onlardan bunu yapmaları istenmediği hâlde. 0:11:17.392,0:11:19.425 Sayı okuyabiliyorlar, [br]sayıları anlıyorlar. 0:11:19.425,0:11:20.805 Basit hesapları yapabilirler. 0:11:20.805,0:11:24.869 Dil ile ilgilenebilirler veya [br]dil savaşlarının dışında kalmak için, 0:11:24.869,0:11:28.234 kendileriyle konuşanların [br]tavırlarını izledikleri 0:11:28.234,0:11:30.721 niyet ve imaya [br]dayalı bir şekilde 0:11:30.721,0:11:32.252 iletişim kurabilirler. 0:11:32.252,0:11:33.900 Kültürleri var. 0:11:33.900,0:11:36.501 Maddi kültürleri, [br]sosyal kültürleri var. 0:11:36.501,0:11:38.916 Sembolik kültürleri var. 0:11:38.916,0:11:42.817 Bilim adamları, Fildişi Sahili'ndeki [br]Taï Ormanları'nda 0:11:42.817,0:11:46.346 şempanzelerin inanılmaz derecede [br]sert olan kabuklu yemişleri 0:11:46.346,0:11:49.132 kırmak için taşları [br]kullandıklarını bulmuş. 0:11:49.132,0:11:51.431 Bunu yapmayı öğrenmek [br]çok uzun zaman alır ve 0:11:51.431,0:11:53.544 o alanı kazdıklarında[br]bu maddi kültürün, 0:11:53.544,0:11:56.377 bunu nasıl yaptıklarının, bu taşların 0:11:56.377,0:11:59.720 en azından 4300 yıl, [br]225 şempanze nesli boyunca 0:11:59.720,0:12:04.712 aktarılmış olduğunu bulmuşlar. 0:12:04.712,0:12:07.104 Artık bizim de şempanzemizi [br]bulmamız lazımdı. 0:12:07.104,0:12:10.284 Şempanzelerimizi, 0:12:10.284,0:12:13.187 ilk önce New York eyaletinde [br]iki tanesini bulduk. 0:12:13.187,0:12:16.391 İkisi de biz daha davamızı [br]açamadan ölecekti. 0:12:16.391,0:12:18.272 Sonra, Tommy'yi bulduk. 0:12:18.272,0:12:21.384 Tommy bir şempanze. [br]Onu arkamda görüyorsunuz. 0:12:21.384,0:12:23.891 Tommy bir şempanzeydi. [br]Onu bu kafeste bulduk. 0:12:23.891,0:12:27.351 Onu, New York merkezinde bir [br]karavan parkındaki büyük 0:12:27.351,0:12:32.537 bir ambar binasında kafeslerle [br]dolu küçük bir odada bulduk. 0:12:32.537,0:12:34.711 Kısmen sağır olan Kiko'yu bulduk. 0:12:34.711,0:12:40.353 Kiko, batı Massachusetts'te bir çimento [br]dükkânının arkasındaydı. 0:12:40.353,0:12:42.250 Hercules ve Leo'yu da bulduk. 0:12:42.250,0:12:43.953 Stony Brook'ta, biyomedikal ve 0:12:43.953,0:12:47.366 anatomik araştırmalarda kullanılan [br]iki genç erkek şempanze. 0:12:47.366,0:12:48.671 Onları bulduk. 0:12:48.671,0:12:51.383 2013'te Aralık ayının son haftasında, 0:12:51.383,0:12:55.323 Nonhuman Rights Projesi olarak, [br]James Somerset için kullanılan 0:12:55.323,0:12:58.801 habeas corpus emri argümanını kullanarak, [br]New York eyaleti boyunca 0:12:58.801,0:13:01.529 üç dava açtık ve hâkimlerden 0:13:01.529,0:13:06.616 ortak hukuk habeas corpus emri [br]çıkartmalarını talep ettik. 0:13:06.616,0:13:08.727 Şempanzelerin serbest bırakılmasını ve 0:13:08.727,0:13:11.513 içinde, her birinde iki veya [br]üç dönümde, iki düzine kadar 0:13:11.513,0:13:15.461 şempanzenin yaşadığı,[br]12 ya da 13 ada içeren 0:13:15.461,0:13:20.548 yapay gölü ile Güney Florida'da muazzam [br]bir şempanze koruma 0:13:20.548,0:13:23.411 barınağı olan Save the Chimps'e [br](Şempanzeleri Kurtarın) 0:13:23.411,0:13:24.571 getirilmelerini istedik. 0:13:24.571,0:13:27.521 Böylece bu şempanzeler, Afrika'ya [br]mümkün olduğunca yakın bir 0:13:27.521,0:13:31.923 ortamda diğer şempanzelerle beraber gerçek[br]bir şempanze hayatı sürebileceklerdi. 0:13:31.923,0:13:36.860 Şu an bu davaların hepsi sürüyor. 0:13:36.860,0:13:40.622 Biz henüz kendi [br]Lord Mansfield'ımıza rastlamadık. 0:13:40.622,0:13:42.230 Ama rastlayacağız. Rastlayacağız. 0:13:42.230,0:13:46.110 Bu uzun vadeli bir stratejik [br]hukuk mücadelesi. Rastlayacağız. 0:13:46.110,0:13:48.225 Winston Churchill'in dediği gibi, 0:13:48.225,0:13:52.393 biz davalarımızı şöyle görüyoruz; [br]bunlar son değil, 0:13:52.393,0:13:54.436 hatta sonun başlangıcı bile değil, 0:13:54.436,0:13:58.590 ama belki başlangıcın sonu olabilirler. 0:13:58.590,0:14:00.497 Teşekkür ederim. 0:14:00.497,0:14:04.497 (Alkışlar)