1 00:00:00,760 --> 00:00:02,376 Bu yılın başlarında 2 00:00:02,400 --> 00:00:06,216 bir TED konuşması yapacağımın bilgisini aldım. 3 00:00:06,240 --> 00:00:08,216 Heyecanlandım, panikledim, 4 00:00:08,240 --> 00:00:10,256 sonra heyecanlandım, sonra panikledim, 5 00:00:10,280 --> 00:00:12,816 heyecan ve panik arasında 6 00:00:12,840 --> 00:00:15,136 araştırmamı yapmaya başladım ve öncelikli olarak 7 00:00:15,160 --> 00:00:19,616 Google'da iyi bir TED konuşmasının nasıl yapıldığını araştırdım. 8 00:00:19,640 --> 00:00:20,856 (Gülüşmeler) 9 00:00:20,880 --> 00:00:22,536 Bununla birlikte Google'da 10 00:00:22,560 --> 00:00:25,256 Chimamanda Ngozi Adichie'yi araştırdım. 11 00:00:25,280 --> 00:00:26,896 O'nu kaçınız tanıyor? 12 00:00:26,920 --> 00:00:29,696 (Tezahüratlar) 13 00:00:29,720 --> 00:00:32,055 Google'da onu araştırdım, çünkü bunu hep yaparım, 14 00:00:32,080 --> 00:00:33,336 çünkü bir hayranıyım ve 15 00:00:33,360 --> 00:00:36,976 çünkü daima söyleyecek önemli ve ilginç şeyleri vardır. 16 00:00:37,000 --> 00:00:40,456 Bu araştırmaların sonucunda 17 00:00:40,480 --> 00:00:43,096 tek bir hikâyenin tehlikeleri ve 18 00:00:43,120 --> 00:00:46,296 bazı insanları anlamak için tek bir açıdan 19 00:00:46,320 --> 00:00:49,696 baktığımız zaman neler olduğu üzerine yaptığı 20 00:00:49,720 --> 00:00:52,216 konuşmasına yönlendim, 21 00:00:52,240 --> 00:00:54,200 muhteşem bir konuşma. 22 00:00:55,720 --> 00:01:00,056 Ondan önce meşhur olsaydım, bu konuşmayı ben yapardım. 23 00:01:00,080 --> 00:01:02,256 (Gülüşmeler) 24 00:01:02,280 --> 00:01:05,656 Biliyorsunuz, o Afrikalı, ben de Afrikalıyım ve 25 00:01:05,680 --> 00:01:07,616 o bir feminist, ben de bir feministim, 26 00:01:07,640 --> 00:01:09,680 o bir hikâye anlatıcı ve ben de öyleyim, 27 00:01:09,680 --> 00:01:11,656 yani gerçekten benim konuşmammış gibi geldi. 28 00:01:11,680 --> 00:01:14,416 (Gülüşmeler) 29 00:01:14,440 --> 00:01:17,736 Ve karar verdim, kodlamayı öğrenecektim, 30 00:01:17,760 --> 00:01:19,776 sonra internet korsanlığını öğrenecektim ve 31 00:01:19,800 --> 00:01:23,536 bu konuşmanın tüm kopyalarını bulup onları 32 00:01:23,560 --> 00:01:24,976 ezberleyecek ve buraya gelip 33 00:01:25,000 --> 00:01:28,256 kendi konuşmammış gibi sunacaktım. 34 00:01:28,280 --> 00:01:31,456 Kodlama kısmı hariç, plan gayet iyi gidiyordu ve sonra 35 00:01:31,480 --> 00:01:35,376 birkaç ay önce, bir sabah 36 00:01:35,400 --> 00:01:36,976 haberlerde 37 00:01:37,000 --> 00:01:42,456 bir başkan adayının eşinin şöyle bir 38 00:01:42,480 --> 00:01:45,456 konuşma yaptığını duydum -- 39 00:01:45,480 --> 00:01:47,416 (Gülüşmeler) 40 00:01:47,440 --> 00:01:50,000 (Alkışlar) 41 00:01:52,960 --> 00:01:57,576 -- bu ürkütücüydü, diğer favorim olan Michelle Obama'nın yaptığı konuşmalardan 42 00:01:57,600 --> 00:01:58,816 birisine benziyordu. 43 00:01:58,840 --> 00:02:00,936 (Tezahüratlar) 44 00:02:00,960 --> 00:02:04,976 Böylece kendi TED konuşmamı yazmam gerektiğine karar verdim 45 00:02:05,000 --> 00:02:07,496 ve bunun için de buradayım. 46 00:02:07,520 --> 00:02:11,840 Hikâye anlatımı üzerine gözlemlerimden bahsetmek için buradayım. 47 00:02:12,640 --> 00:02:16,616 Elbette hikâyelerin gücünden bahsetmek istiyorum, fakat aynı zamanda 48 00:02:16,640 --> 00:02:19,576 özellikle toplumsal adaletle ilgilenenler için, hikâyelerin 49 00:02:19,600 --> 00:02:23,640 kısıtlamalarından da bahsetmek istiyorum. 50 00:02:24,280 --> 00:02:27,176 Adichie yedi yıl önce bu konuşmayı yaptığından beri, 51 00:02:27,200 --> 00:02:29,456 hikâye anlatımında bir patlama yaşanıyor. 52 00:02:29,480 --> 00:02:32,216 Her yerde hikâyeler var ve 53 00:02:32,240 --> 00:02:36,176 eğer eski bir masalı anlatmak tehlikeli bir şeyse, o zaman 54 00:02:36,200 --> 00:02:40,536 birçok hikâyenin ve sesin ortaya çıkması konusunda da kutlanacak 55 00:02:40,560 --> 00:02:43,336 çok şey olduğunu düşünüyorum. 56 00:02:43,360 --> 00:02:46,160 Hikâyeler, önyargının panzehiridir. 57 00:02:46,960 --> 00:02:52,016 Aslında günümüzde orta sınıf bir bireyseniz ve internet bağlantınız varsa, 58 00:02:52,040 --> 00:02:55,176 bir tıkla ya da bir dokunuşla 59 00:02:55,200 --> 00:02:56,576 hikâyeler indirebilirsiniz. 60 00:02:56,600 --> 00:02:58,416 Kalküta'da Dalit olarak büyümenin nasıl 61 00:02:58,440 --> 00:03:02,336 bir şey olduğu hakkında bir yayın dinleyebilirsiniz. 62 00:03:02,360 --> 00:03:04,856 Avustralya'da yerli bir adamın itibar ve gururla 63 00:03:04,880 --> 00:03:08,976 çocuk yetiştirme denemeleri ve zaferlerinden bahsedişini 64 00:03:09,000 --> 00:03:10,336 dinleyebilirsiniz. 65 00:03:10,360 --> 00:03:12,336 Hikâyeler bizi âşık ederler. 66 00:03:12,360 --> 00:03:15,536 Çatlakları iyileştirir ve parçaları birleştirirler. 67 00:03:15,560 --> 00:03:17,416 Hatta hikâyeler, toplumumuzda 68 00:03:17,440 --> 00:03:20,096 önemli olmayan insanların ölümleri hakkında konuşmamızı 69 00:03:20,120 --> 00:03:22,576 bile kolaylaştırabilir, çünkü önemsememizi sağlar. 70 00:03:22,600 --> 00:03:23,800 Değil mi? 71 00:03:24,800 --> 00:03:26,056 Çok emin değilim ve 72 00:03:26,080 --> 00:03:29,160 aslında Hikâye Merkezi adlı bir yer için çalışıyorum. 73 00:03:29,840 --> 00:03:34,256 İşimse bir siyah olmanın veya bir Müslüman olmanın, bir göçmen 74 00:03:34,280 --> 00:03:37,816 olmanın ya da daima konuşulan bu kategorilere ait birisi olmanın 75 00:03:37,840 --> 00:03:40,896 ne anlama geldiği hakkında, yaygın anlatımlara meydan okuyan 76 00:03:40,920 --> 00:03:43,936 hikâyelerin anlatılmasına yardım etmek. 77 00:03:43,960 --> 00:03:45,176 Fakat bu işe uzun süren 78 00:03:45,200 --> 00:03:48,696 bir toplumsal adalet aktivistliği döneminden sonra ulaştım 79 00:03:48,720 --> 00:03:50,856 ve insanların kurgusal olmayan 80 00:03:50,880 --> 00:03:53,576 hikâyelerden, eğlenceden fazlasıymış gibi, toplumsal 81 00:03:53,600 --> 00:03:55,936 eylem için hızlandırıcı olmakla ilgiliymiş gibi 82 00:03:55,960 --> 00:03:58,920 bahsetme biçimleriyle ilgileniyorum. 83 00:03:59,560 --> 00:04:02,216 İnsanların, hikâyelerin dünyayı daha iyi bir yer hâline 84 00:04:02,240 --> 00:04:05,240 getirdiğini söylemeleri alışılmamış bir şey değildir. 85 00:04:06,960 --> 00:04:10,176 Fakat gittikçe, en üzücü hikâyelerin bile, özellikle de kimsenin 86 00:04:10,200 --> 00:04:14,136 ilgilenmediği insanlar hakkındaki hikâyelerin, toplumsal adalete doğru 87 00:04:14,160 --> 00:04:17,576 eylem yoluna girebilme ihtimali beni endişelendiriyor. 88 00:04:17,600 --> 00:04:21,416 Bunun nedeni hikâye anlatıcıların zarar vermesi değil. 89 00:04:21,440 --> 00:04:22,696 Tam tersi. 90 00:04:22,720 --> 00:04:26,960 Hikâye anlatıcılar genelde, benim gibi ve sizin gibi, iyi niyetlidir. 91 00:04:27,600 --> 00:04:30,656 Ve bu anlatıcıların dinleyicileri de 92 00:04:30,680 --> 00:04:33,920 genelde derinden şefkatli ve anlayışlı insanlardır. 93 00:04:34,360 --> 00:04:39,176 Yine de, iyi niyet istenmeyen sonuçlar doğurabilir ve bu hikâyelerin 94 00:04:39,200 --> 00:04:43,240 göründükleri kadar büyülü olmadıklarını söylemek istiyorum. 95 00:04:43,680 --> 00:04:46,576 Hikâyelerin muhakkak dünyayı iyi bir yer hâline 96 00:04:46,600 --> 00:04:48,816 getirmediklerini düşünmemin 97 00:04:48,840 --> 00:04:53,520 üç - çünkü hep üç olur - nedeni var. 98 00:04:54,320 --> 00:04:58,376 Birincisi, hikâyeler bir dayanışma illüzyonu yaratabilir. 99 00:04:58,400 --> 00:05:00,936 Dağa tırmandığınızı hissettiren veya 100 00:05:00,960 --> 00:05:03,096 ölüm hücresindeki bir mahkûma 101 00:05:03,120 --> 00:05:06,496 arkadaşlık ettiğinizi hissettiren fantastik bir hikâyeden aldığınız 102 00:05:06,520 --> 00:05:09,360 iyi hissetme faktöründen öte bir şey yoktur. 103 00:05:09,840 --> 00:05:11,256 Aslında yapmadınız. 104 00:05:11,280 --> 00:05:13,096 Hiçbir şey yapmadınız. 105 00:05:13,120 --> 00:05:14,896 Sosyal eylem açısından dinlemek, 106 00:05:14,920 --> 00:05:17,880 önemli fakat yetersiz bir adımdır. 107 00:05:19,120 --> 00:05:21,976 İkincisi, sempatik ve insan olan 108 00:05:22,000 --> 00:05:24,936 karakterlere ve kahramanlara 109 00:05:24,960 --> 00:05:28,416 sıklıkla kapıldığımızı düşünüyorum. 110 00:05:28,440 --> 00:05:30,336 Bu mantıklı geliyor, değil mi? 111 00:05:30,360 --> 00:05:33,416 Çünkü birisini severseniz, onunla ilgilenirsiniz. 112 00:05:33,440 --> 00:05:34,840 Fakat tam tersi de doğru. 113 00:05:35,400 --> 00:05:37,176 Birisini sevmezseniz, 114 00:05:37,200 --> 00:05:39,136 onunla ilgilenmezsiniz. 115 00:05:39,160 --> 00:05:41,016 Onunla ilgilenmezseniz, kendinizi, 116 00:05:41,040 --> 00:05:44,936 onun hayatını şekillendiren durumları düşünmek için gereken 117 00:05:44,960 --> 00:05:48,200 manevi yükümlülüğe sahipmiş gibi görmek zorunda olmazsınız. 118 00:05:49,000 --> 00:05:52,296 Ben bunu 14 yaşımdayken öğrendim. 119 00:05:52,320 --> 00:05:55,096 Aslında öğrendiğim şey şuydu; insanların bilgeliğini görmek 120 00:05:55,120 --> 00:05:56,496 ve onların yanında olmak için, 121 00:05:56,520 --> 00:05:58,616 insanları sevmenize 122 00:05:58,640 --> 00:06:00,080 gerek yoktur. 123 00:06:00,800 --> 00:06:02,600 Bisikletim çalınmıştı, 124 00:06:03,520 --> 00:06:04,976 hem de ben üzerindeyken -- 125 00:06:05,000 --> 00:06:06,136 (Gülüşmeler) 126 00:06:06,160 --> 00:06:09,736 eğer yavaş sürüyorsanız bu mümkündür, ben öyle yapıyordum. 127 00:06:09,760 --> 00:06:11,256 (Gülüşmeler) 128 00:06:11,280 --> 00:06:14,256 Bir an, büyüdüğüm yer olan Nairobi civarında 129 00:06:14,280 --> 00:06:16,576 kestirmeden gidiyordum, 130 00:06:16,600 --> 00:06:19,056 çok tümsekli bir yoldu ve 131 00:06:19,080 --> 00:06:20,896 bisiklete binerken, aslında 132 00:06:20,920 --> 00:06:23,176 şöyle olmasını istemezsiniz, bilirsiniz -- 133 00:06:23,200 --> 00:06:24,600 (Gülüşmeler) 134 00:06:26,160 --> 00:06:30,776 Öyle gidiyordum, yavaşça pedalı çevirerek ve 135 00:06:30,800 --> 00:06:33,376 birden kendimi yerde buldum. 136 00:06:33,400 --> 00:06:35,576 Yerdeydim, yukarıya baktım ve 137 00:06:35,600 --> 00:06:38,376 bisiklet üzerinde kaçan bir çocuk gördüm, 138 00:06:38,400 --> 00:06:39,896 bu benim bisikletimdi ve 139 00:06:39,920 --> 00:06:43,176 çocuk 11 veya 12 yaşındaydı ve ben yerdeydim. 140 00:06:43,200 --> 00:06:46,056 Ağlıyordum çünkü o bisiklet için çok para biriktirmiştim, 141 00:06:46,080 --> 00:06:48,656 ağlıyordum ve ayağa kalkıp çığlık atmaya başladım. 142 00:06:48,680 --> 00:06:52,936 İçgüdülerim devreye girdi ve "Mwizi, mwizi!" diye bağırmaya başladım, 143 00:06:52,960 --> 00:06:54,600 Svahilicede bu "hırsız" demek. 144 00:06:55,560 --> 00:07:00,576 Ağaçların ardından insanlar ortaya çıktı ve 145 00:07:00,600 --> 00:07:02,016 kovalamaya başladılar. 146 00:07:02,040 --> 00:07:04,296 Burası Afrika, halk adaleti hareket hâlinde. 147 00:07:04,320 --> 00:07:05,776 Değil mi? 148 00:07:05,800 --> 00:07:08,576 Ve köşede onu sıkıştırdılar 149 00:07:08,600 --> 00:07:10,056 ve yakaladılar. 150 00:07:10,080 --> 00:07:12,136 Suçlu yakalandı ve 151 00:07:12,160 --> 00:07:15,736 bisikletimi geri vermesini ve 152 00:07:15,760 --> 00:07:17,376 özür dilemesini sağladılar. 153 00:07:17,400 --> 00:07:20,976 Bilirsiniz, tipik Afrika adaleti, değil mi? 154 00:07:21,000 --> 00:07:22,496 Özür dilemesini sağladılar. 155 00:07:22,520 --> 00:07:24,856 Orada yüz yüze duruyorduk, 156 00:07:24,880 --> 00:07:27,816 bana baktı ve üzgün olduğunu söyledi 157 00:07:27,840 --> 00:07:31,336 fakat bana aşırı kızgınlıkla bakıyordu. 158 00:07:31,360 --> 00:07:34,400 Çok, çok öfkeliydi. 159 00:07:35,440 --> 00:07:38,496 Temsil ettiğim şey yüzünden beni sevmeyen birisiyle ilk kez 160 00:07:38,520 --> 00:07:41,136 karşılaştığım an buydu. 161 00:07:41,160 --> 00:07:43,216 Bana, şunu dermiş gibi bakıyordu; 162 00:07:43,240 --> 00:07:47,120 "Sen, parlak ciltli ve bisikletli, bana kızgınsın öyle mi?" 163 00:07:49,240 --> 00:07:52,496 Beni sevmediğini öğrenmek zor bir dersti, 164 00:07:52,520 --> 00:07:54,576 ama biliyor musunuz, o haklıydı. 165 00:07:54,600 --> 00:07:58,096 Fakir bir ülkede yaşayan orta sınıf bir çocuktum ben. 166 00:07:58,120 --> 00:08:01,360 Benim bisikletim vardı, onun ise çok az yiyeceği vardı. 167 00:08:01,760 --> 00:08:05,326 Bazen duymayı istediğimiz, gizlendiğimiz yerden çıkmayı 168 00:08:05,356 --> 00:08:08,556 istememizi sağlayan şey, aslında duymak istemediğimiz 169 00:08:08,596 --> 00:08:09,816 mesajlardır. 170 00:08:09,840 --> 00:08:13,016 Kalbinizi çalan her cana yakın hikâye anlatıcı için, 171 00:08:13,040 --> 00:08:17,416 sesleri kısılmış ve alay edilen, böyle güzel kıyafetlerle bir sahneye 172 00:08:17,440 --> 00:08:22,120 çıkma noktasına gelemeyen yüzlerce insan vardır. 173 00:08:22,640 --> 00:08:26,936 Bisiklet üzerindeki kızgın çocuk hikâyesinden milyonlarca vardır ve 174 00:08:26,960 --> 00:08:29,776 sırf kahramanlarını sevmiyoruz diye 175 00:08:29,826 --> 00:08:33,426 veya yetimhaneden alıp eve getirdiğimiz çocuk o değil diye, 176 00:08:33,466 --> 00:08:34,736 onların hikâyelerini 177 00:08:34,760 --> 00:08:35,960 göz ardı edemeyiz. 178 00:08:36,600 --> 00:08:38,456 Hikâyelerin dünyayı daha iyi 179 00:08:38,480 --> 00:08:42,096 bir yer hâline getirmediğini düşünmemin üçüncü nedeni şu; 180 00:08:42,120 --> 00:08:45,576 kişisel anlatıma kendimizi öyle çok kaptırıyoruz ki, 181 00:08:45,600 --> 00:08:48,440 büyük resmi görmeyi unutuyoruz. 182 00:08:48,880 --> 00:08:50,776 Birileri bize utanç 183 00:08:50,800 --> 00:08:53,456 hislerinden bahsettiği zaman onları takdir ediyoruz, 184 00:08:53,480 --> 00:08:56,640 fakat bunu baskıyla ilişkilendirmiyoruz. 185 00:08:57,080 --> 00:09:00,736 Birileri mahcup hissettiğini söylediğinde anlayışla kafamızı sallıyoruz 186 00:09:00,760 --> 00:09:02,800 ama bunu ayrımcılıkla ilişkilendirmiyoruz. 187 00:09:03,600 --> 00:09:06,416 Özellikle de toplumsal adalet için, en önemli hikâyeler 188 00:09:06,440 --> 00:09:08,256 hem kişiseldir, 189 00:09:08,280 --> 00:09:13,040 hem de politik olanı keşfedip anlamamızı sağlarlar. 190 00:09:13,920 --> 00:09:16,256 Fakat mesele yalnızca sevdiğimiz hikâyelere karşı 191 00:09:16,286 --> 00:09:17,906 göz ardı ettiğimiz hikâyeler değil. 192 00:09:17,940 --> 00:09:21,816 Gitgide daha büyük güçlerin oynadığı ve hikâyelerin, 193 00:09:21,840 --> 00:09:26,200 haberlerin yerini almaya başladığı bir toplumda yaşıyoruz. 194 00:09:26,640 --> 00:09:27,856 Değil mi? 195 00:09:27,880 --> 00:09:31,256 Gerçeklerin yok oluşuna şahit olduğumuz, 196 00:09:31,280 --> 00:09:33,496 duyguların ve analizlerin yönettiği 197 00:09:33,520 --> 00:09:36,616 bir zamanda yaşıyoruz, sıkıcı, değil mi? 198 00:09:36,640 --> 00:09:40,840 Bildiğimiz şeyden çok, hissettiğimiz şeye değer veriyoruz. 199 00:09:42,040 --> 00:09:46,336 Pew Center'a ait, Amerika'daki eğilimler üzerine yazılan bir rapor, 200 00:09:46,360 --> 00:09:52,136 30 yaş altındaki gençlerin yalnızca %10'unun 201 00:09:52,160 --> 00:09:55,536 "medyaya çok güvendiğini" belirtiyor. 202 00:09:55,560 --> 00:09:57,360 Şimdi, bu önemli. 203 00:09:57,840 --> 00:10:00,456 Halkın çoğunluğunun medyaya olan güveni 204 00:10:00,480 --> 00:10:01,856 azalmaya başladığı anda, 205 00:10:01,880 --> 00:10:05,200 hikâye anlatıcıların güven kazandığı anlamına geliyor. 206 00:10:06,040 --> 00:10:08,616 Bu iyi bir şey değil, 207 00:10:08,640 --> 00:10:10,416 çünkü hikâyeler önemlidir ve birçok 208 00:10:10,440 --> 00:10:12,656 açıdan sezgi sahibi olmamızı sağlarlar, 209 00:10:12,680 --> 00:10:14,536 fakat medyaya ihtiyacımız var. 210 00:10:14,560 --> 00:10:17,056 Toplumsal adalet aktivisti olduğum yıllardan 211 00:10:17,080 --> 00:10:23,176 biliyorum, medya kuruluşlarının, güçlü hikâye anlatıcıların sesleriyle 212 00:10:23,200 --> 00:10:27,216 birleştirilmiş güvenilir gerçeklerine ihtiyacımız var. 213 00:10:27,240 --> 00:10:30,760 Toplumsal adalet anlamında ibreyi döndüren şey budur. 214 00:10:31,840 --> 00:10:34,560 Son analizde, elbette, 215 00:10:36,480 --> 00:10:38,296 dünyayı daha iyi bir yer 216 00:10:38,320 --> 00:10:40,056 hâline getiren şey adalettir, 217 00:10:40,080 --> 00:10:42,040 hikâyeler değil. Değil mi? 218 00:10:43,080 --> 00:10:46,136 Ve peşinde olduğumuz şey adaletse eğer, 219 00:10:46,160 --> 00:10:49,576 bence medyaya ya da hikâye anlatıcılara odaklanmamalıyız. 220 00:10:49,600 --> 00:10:52,296 Seyircilere, radyoyu açanlara, 221 00:10:52,320 --> 00:10:55,416 internet yayını dinlemiş olanlara 222 00:10:55,440 --> 00:10:57,256 odaklanmalıyız, yani 223 00:10:57,280 --> 00:10:59,376 bu hepimiz demek oluyor. 224 00:10:59,400 --> 00:11:01,536 Seyircilerin dünyayı daha iyi bir yer 225 00:11:01,560 --> 00:11:05,440 hâline getirmek için neler yapabileceğine dair birkaç düşünce daha. 226 00:11:06,000 --> 00:11:09,936 Birincisi, eğer seyirciler daha meraklı ve daha şüpheci olup 227 00:11:09,960 --> 00:11:13,536 sevdikleri hikâyeleri oluşturan sosyal bağlam hakkında daha çok 228 00:11:13,560 --> 00:11:16,176 soru sorarlarsa eğer, dünya daha iyi bir yer hâline 229 00:11:16,200 --> 00:11:19,280 gelebilir diye düşünüyorum. 230 00:11:20,200 --> 00:11:22,456 İkincisi, seyirciler hikâye anlatımının düşünsel 231 00:11:22,480 --> 00:11:26,160 bir iş olduğunu fark ederlerse, dünya daha iyi bir yer hâline gelebilir. 232 00:11:27,640 --> 00:11:30,576 Ayrıca seyircilerin en sevdikleri web sitelerde daha fazla 233 00:11:30,600 --> 00:11:35,936 düğme talep etmelerinin önemli olduğunu düşünüyorum, 234 00:11:35,960 --> 00:11:38,656 örneğin, şöyle düğmeler; 235 00:11:38,680 --> 00:11:40,296 "Eğer bu hikâyeyi sevdiyseniz, 236 00:11:40,320 --> 00:11:44,376 hikâyeyi anlatanın inandığı bir amacı desteklemek için buraya tıklayın." 237 00:11:44,400 --> 00:11:49,560 Veya "hikâye anlatıcının bir sonraki büyük fikrini desteklemek için tıklayın." 238 00:11:50,480 --> 00:11:53,056 Genelde kendimizi platformlara adıyoruz, 239 00:11:53,080 --> 00:11:55,536 hikâyeyi anlatan kişilere değil. 240 00:11:55,560 --> 00:12:00,656 Ve son olarak, seyircilerin telefonlarını kapatarak, ekranlarından 241 00:12:00,680 --> 00:12:02,760 uzaklaşarak ve güvenli görünenin 242 00:12:03,560 --> 00:12:05,576 ardındaki gerçek dünyaya adım atarak 243 00:12:05,600 --> 00:12:10,080 dünyayı daha iyi bir yer hâline getirebileceklerini düşünüyorum. 244 00:12:10,840 --> 00:12:12,856 Alice Walker şöyle demişti; 245 00:12:12,880 --> 00:12:16,656 "Oluşturduğunuz şimdiki zamana yakından bakın. 246 00:12:16,680 --> 00:12:19,840 O, hayal ettiğiniz geleceğe benzemeli." 247 00:12:20,640 --> 00:12:22,856 Hikâye anlatıcılar hayal kurmamızı sağlayabilir 248 00:12:22,880 --> 00:12:26,680 fakat bir adalet planına sahip olmak, bizim elimizdedir. 249 00:12:27,480 --> 00:12:28,696 Teşekkürler. 250 00:12:28,720 --> 00:12:33,070 (Alkışlar)