1 00:00:00,920 --> 00:00:03,719 Büyük düşünür Aristo'nun söylediği gibi 2 00:00:04,840 --> 00:00:08,320 eğer bir şey var değilse, onun adı da yoktur 3 00:00:09,320 --> 00:00:11,776 ve eğer bir şeyin bir adı yoksa 4 00:00:11,800 --> 00:00:13,440 o şey var değildir. 5 00:00:14,200 --> 00:00:16,335 Seçimler hakkında konuşurken 6 00:00:16,360 --> 00:00:19,936 kurulu demokrasilerdeki bizler neden konuştuğumuzu biliriz. 7 00:00:19,960 --> 00:00:22,056 İşin adı bellidir. Kelimeler bellidir. 8 00:00:22,080 --> 00:00:23,976 Oy merkezinin ne olduğunu biliriz. 9 00:00:24,000 --> 00:00:25,720 Oy pusulası nedir biliriz. 10 00:00:26,840 --> 00:00:30,720 Peki demokrasinin olmadığı ülkelerde, 11 00:00:31,760 --> 00:00:36,056 demokratik toplumun temelini oluşturacak kavramları tanımlayacak 12 00:00:36,080 --> 00:00:38,520 kelimelerin olmadığı ülkelerde durum nedir? 13 00:00:39,560 --> 00:00:41,856 Seçim yardımı amacıyla sahada çalışıyorum. 14 00:00:41,880 --> 00:00:44,016 Yani yeni gelişen demokrasilerde 15 00:00:44,040 --> 00:00:46,176 ilk seçimlerini yapmalarında 16 00:00:46,200 --> 00:00:48,080 onlara yardım ediyoruz. 17 00:00:49,480 --> 00:00:50,896 Ne yaptığımı sorulduğunda, 18 00:00:50,920 --> 00:00:53,336 daha çok bu cevabı alıyorum: 19 00:00:53,360 --> 00:00:57,176 "Demek sen ülke ülke dolaşıp 20 00:00:57,200 --> 00:01:01,120 Batı demokrasisini empoze eden o insanlardansın." 21 00:01:02,480 --> 00:01:06,840 Durum şu ki, Birleşmiş Milletler kimseye bir şeyi empoze etmez. 22 00:01:07,600 --> 00:01:08,816 Gerçekten öyle 23 00:01:08,840 --> 00:01:11,216 ve ayrıca yaptığımız şey 24 00:01:11,240 --> 00:01:17,536 1948 İnsan Hakları Evrensel Bildirisi'nin 21. maddesinde 25 00:01:17,560 --> 00:01:19,656 kesin olarak belirlenmiştir: 26 00:01:19,680 --> 00:01:23,200 Herkes kendisini yönetecek kişiyi seçme hakkında sahip olmalıdır. 27 00:01:24,000 --> 00:01:25,536 Yani işin temeli bu. 28 00:01:25,560 --> 00:01:28,456 Uzmanlık alanım sosyal yardımlaşma. 29 00:01:28,480 --> 00:01:30,896 Bu ne demek? Yeni bir kelime. 30 00:01:30,920 --> 00:01:34,696 Bu aslında bilgi kampanyaları tasarlamak demektir. 31 00:01:34,720 --> 00:01:36,340 Böylece daha önce 32 00:01:36,360 --> 00:01:41,456 seçime katılma veya oy verme fırsatını elde edememiş olan adaylar ve oy verenler 33 00:01:41,480 --> 00:01:45,216 nerede, ne zaman ve nasıl kayıt olunacağını; 34 00:01:45,240 --> 00:01:47,456 nerede, ne zaman ve nasıl oy verileceğini; 35 00:01:47,480 --> 00:01:50,000 iştirak etmenin neden önemli olduğunu anlıyor. 36 00:01:50,560 --> 00:01:55,016 Bu yüzden, kadınlara ulaşmak için özel bir kampanya tertipleyeceğim 37 00:01:55,040 --> 00:01:57,056 ki yer alabilsinler, 38 00:01:57,080 --> 00:01:59,376 ki böylece sürecin bir parçası olabilsinler. 39 00:01:59,400 --> 00:02:01,256 Gençler de aynı şekilde. 40 00:02:01,280 --> 00:02:02,496 Her türden insanlar. 41 00:02:02,520 --> 00:02:03,936 Engelli insanlar. 42 00:02:03,960 --> 00:02:05,560 Herkese ulaşmaya çalışıyoruz. 43 00:02:06,800 --> 00:02:10,256 Ve bu her zaman kolay olmuyor, çünkü bu işte çok sık olarak 44 00:02:10,280 --> 00:02:13,416 fark ettim ki, yıllar geçtikçe 45 00:02:13,440 --> 00:02:15,856 kelimeler yetmiyor, 46 00:02:15,880 --> 00:02:17,520 peki o zaman ne yaparsınız? 47 00:02:18,120 --> 00:02:19,320 Afganistan. 48 00:02:20,200 --> 00:02:22,696 Okuma-yazma oranı çok düşük bir ülke. 49 00:02:22,720 --> 00:02:24,810 Ve oradaki olayımız şuydu: 50 00:02:24,850 --> 00:02:30,576 2005 yılında aynı gün iki seçim organize ettik. 51 00:02:30,600 --> 00:02:34,816 Bunun nedeni lojistiğin çok büyük bir sıkıntı olmasıydı. 52 00:02:34,840 --> 00:02:37,096 Böyle yapmak daha verimli gözüktü. 53 00:02:37,120 --> 00:02:38,336 Öyleydi de. 54 00:02:38,360 --> 00:02:42,816 Fakat diğer yandan, bir yerine iki seçimi açıklamak 55 00:02:42,840 --> 00:02:44,336 çok daha karışıktı. 56 00:02:44,360 --> 00:02:46,696 Bu yüzden birçok resim kullandık 57 00:02:46,720 --> 00:02:49,520 ve konu asıl oy vermeye gelince 58 00:02:50,360 --> 00:02:53,456 problem yaşadık, çünkü birçok insan seçilmek istedi. 59 00:02:53,480 --> 00:02:58,416 Milletvekili seçimleri olan Wolesi Jirga'da 60 00:02:58,440 --> 00:03:01,480 52 koltuk için 300 aday vardı. 61 00:03:02,000 --> 00:03:05,216 Ve İl Genel Meclisi için daha da fazla adayımız vardı. 62 00:03:05,240 --> 00:03:07,800 54 koltuk için 330 kişi. 63 00:03:08,240 --> 00:03:10,520 Yani oy pusulasına gelirsek, 64 00:03:11,320 --> 00:03:14,640 o da böyle gözüküyor. 65 00:03:15,600 --> 00:03:17,216 Gazete büyüklüğünde. 66 00:03:17,240 --> 00:03:19,000 Bu Wolesi Jirga oy pusulası-- 67 00:03:19,426 --> 00:03:20,576 (Gülüşmeler) 68 00:03:20,600 --> 00:03:21,960 Evet, ve-- 69 00:03:23,080 --> 00:03:26,080 bu da İl Genel Meclisi oy pusulası. 70 00:03:27,400 --> 00:03:28,696 Daha da fazla. 71 00:03:28,720 --> 00:03:33,656 Gördüğünüz gibi, birçok şekil kullandık. 72 00:03:33,700 --> 00:03:38,456 Güney Sudan'da başka problemler yaşadık. 73 00:03:38,480 --> 00:03:41,216 Güney Sudan bambaşka bir hikâye. 74 00:03:41,240 --> 00:03:44,336 Tabii ki, oy vermemiş çok fazla insan vardı 75 00:03:44,360 --> 00:03:48,160 fakat çok aşırı okuma-yazma bilmezlik 76 00:03:49,120 --> 00:03:50,896 ve çok zayıf bir altyapı vardı. 77 00:03:50,920 --> 00:03:55,496 Örneğin, burası aşağı yukarı Teksas kadar bir ülke. 78 00:03:55,520 --> 00:03:58,400 Yedi kilometre asfaltlı yolumuz vardı, 79 00:03:59,280 --> 00:04:01,336 tüm ülkede yedi kilometre 80 00:04:01,360 --> 00:04:04,496 ve buna uçakları indirdiğimiz Juba Havaalanı'nın 81 00:04:04,520 --> 00:04:06,056 asfalt pisti de dâhil. 82 00:04:06,080 --> 00:04:09,216 Yani seçim malzemelerinin taşınması vs. 83 00:04:09,240 --> 00:04:11,496 fazlasıyla zordu. 84 00:04:11,520 --> 00:04:16,495 Bir sandığın nasıl bir şey olduğuna dair bir fikirleri yoktu. 85 00:04:16,519 --> 00:04:18,815 Çok karmaşıktı, 86 00:04:18,839 --> 00:04:22,936 o yüzden, sözlü iletişim tek çaremizdi 87 00:04:22,960 --> 00:04:25,960 ama ortada 132 dil vardı. 88 00:04:26,800 --> 00:04:29,720 Bu da son derece meşakkatliydi. 89 00:04:30,480 --> 00:04:34,336 Daha sonra 2011 yılında Tunus'a gittim. 90 00:04:34,360 --> 00:04:36,016 Arap Baharı yaşanıyordu. 91 00:04:36,040 --> 00:04:40,336 Bölgede cereyan eden büyük hareketlilik 92 00:04:40,360 --> 00:04:41,936 çok büyük umutlara neden olmuştu. 93 00:04:41,960 --> 00:04:45,096 Libya'da, Mısır'da, Yemen'de. 94 00:04:45,120 --> 00:04:48,136 Muazzam bir tarihi andı. 95 00:04:48,160 --> 00:04:50,736 Seçim komisyonu ile oturuyordum 96 00:04:50,760 --> 00:04:54,496 ve seçimin çeşitli yönlerini konuşuyorduk 97 00:04:54,520 --> 00:04:57,856 ve daha önce duymadığım kelimeler kullandıklarını duyuyordum. 98 00:04:57,880 --> 00:05:02,096 Iraklılarla çalıştım, Ürdünlülerle, Mısırlılarla çalıştım 99 00:05:02,120 --> 00:05:04,536 ve birden bu kelimeleri kullanıyorlardı 100 00:05:04,560 --> 00:05:06,416 ve "Bu çok garip." diye düşündüm. 101 00:05:06,440 --> 00:05:09,336 Buna neden olan şey ise "Gözetmen" kelimesi oldu. 102 00:05:09,360 --> 00:05:11,616 Seçim gözetmenlerini tartışıyorduk 103 00:05:11,640 --> 00:05:16,456 ve seçim görevlileri Arapça "mulahiz" hakkında konuşuyordu. 104 00:05:16,480 --> 00:05:20,576 Bu edilgen olarak "fark etmek" anlamında. 105 00:05:20,600 --> 00:05:24,216 "Açık mavi bir gömlek giydiğini fark ettim."deki gibi. 106 00:05:24,240 --> 00:05:27,936 Gömleğin açık mavi olup olmadığını kontrol etmeye gittim mi? 107 00:05:27,960 --> 00:05:29,936 İşte seçim gözetmeninin rolü bu. 108 00:05:29,960 --> 00:05:34,016 Çok aktif, her türlü anlaşmayla idare edilir 109 00:05:34,040 --> 00:05:36,816 ve içerisinde kontrol fonksiyonu da var. 110 00:05:36,840 --> 00:05:39,246 Daha sonra Mısır'daki gerçeklerden haberdar oldum, 111 00:05:39,246 --> 00:05:42,376 "takip etmek" anlamında gelen "mutabi" kelimesini kullanıyorlardı. 112 00:05:42,400 --> 00:05:44,696 Yani şimdi elimizde seçimi takip edenler vardı. 113 00:05:44,720 --> 00:05:47,296 Ama bu pek doğru değildi, 114 00:05:47,320 --> 00:05:50,082 çünkü zaten kabul edilmiş ve kullanımda olan bir terim var. 115 00:05:50,106 --> 00:05:53,376 O da "kontrol eden" anlamına gelen "Murakib." 116 00:05:53,400 --> 00:05:55,536 Kontrol kavramına vâkıf. 117 00:05:55,560 --> 00:05:59,296 Bu yüzden, bir kavram için üç kelimenin iyi bir şey olmadığını düşündüm. 118 00:05:59,320 --> 00:06:00,870 Meslektaşlarımızla, 119 00:06:00,890 --> 00:06:05,220 kelimelerin anlaşılmasını sağlamanın ve 120 00:06:05,250 --> 00:06:09,656 Arap dünyasında kullanılabilecek referans bir çalışma yapmanın 121 00:06:09,680 --> 00:06:12,336 aslında bizim rolümüz olduğunu düşündük. 122 00:06:12,360 --> 00:06:13,616 Ve bunu yaptık. 123 00:06:13,640 --> 00:06:15,296 Bu meslektaşlarımızla beraber 124 00:06:15,320 --> 00:06:19,296 Seçim terminolojisi için Arapça bir sözlük çıkardık 125 00:06:19,320 --> 00:06:21,640 ve sekiz farklı ülkede çalıştık. 126 00:06:22,600 --> 00:06:27,176 Bu da demokratik bir seçim organize etmek için 127 00:06:27,200 --> 00:06:30,056 bilmeniz gereken her şeyin temelini oluşturan 128 00:06:30,080 --> 00:06:32,440 481 terim anlamına geliyordu. 129 00:06:32,880 --> 00:06:34,216 Ve bu terimleri tanımladık 130 00:06:34,240 --> 00:06:36,216 ve Arap meslektaşlarımızla çalışarak 131 00:06:36,240 --> 00:06:40,016 Arapça'da kullanılacak uygun kelimenin ne olacağı konusunda 132 00:06:40,040 --> 00:06:41,616 bir anlaşmaya vardık. 133 00:06:41,640 --> 00:06:45,896 Çünkü Arap dili çok zengin ve bu problemin bir kısmını oluşturuyor. 134 00:06:45,920 --> 00:06:48,896 Fakat ortada Arapça konuşan 22 ülke var 135 00:06:48,920 --> 00:06:53,616 ve modern standart Arapça kullanıyor, 136 00:06:53,640 --> 00:06:57,546 ki bu da tüm bölgede bulunan gazete ve televizyonda 137 00:06:57,596 --> 00:06:59,016 kullanılan Arapça. 138 00:06:59,040 --> 00:07:03,936 Fakat tabii ki, günlük dil ve kullanıma göre bir ülkeden diğerine 139 00:07:03,970 --> 00:07:07,296 değişiyor -- lehçe, konuşma dili, vs. 140 00:07:07,320 --> 00:07:09,896 Yani bu da karışıklığın başka bir yönüydü. 141 00:07:09,920 --> 00:07:12,416 Diğer bir problem de 142 00:07:12,440 --> 00:07:16,096 bu dilin tam olgunlaşmış olmamasıydı, 143 00:07:16,120 --> 00:07:18,800 yeni kelimeler, yeni ifadeler üretiliyordu. 144 00:07:19,160 --> 00:07:21,056 Ve böylece tüm bu terimleri tanımladık 145 00:07:21,080 --> 00:07:24,376 ve sonra bölgeden sekiz kişiyle görüştük. 146 00:07:24,400 --> 00:07:26,296 Taslağı onlara gönderdik, 147 00:07:26,320 --> 00:07:27,896 onlar bize geri gönüş yaptı. 148 00:07:27,920 --> 00:07:30,536 "Evet, tanımı anlıyoruz. 149 00:07:30,560 --> 00:07:32,256 Buna katılıyoruz, 150 00:07:32,280 --> 00:07:35,456 fakat ülkemizde buna şöyle deriz." 151 00:07:35,480 --> 00:07:39,096 Çünkü uydurmaya çalışmıyorduk veya uydurmaya zorlamıyorduk. 152 00:07:39,120 --> 00:07:42,120 İnsanlar arasında anlaşmayı kolaylaştırmaya çalışıyorduk. 153 00:07:42,640 --> 00:07:47,696 Sarı boyalı yerlerde, çeşitli ülkelerde kullanımda olan farklı ifadeler 154 00:07:47,720 --> 00:07:49,040 görüyorsunuz. 155 00:07:50,000 --> 00:07:53,936 Ve bu, -söylemekten çok mutluyum- bunu üretmek üç yıl sürdü 156 00:07:53,960 --> 00:07:58,296 çünkü taslağı tamamladık ve onu bilfiil sahaya götürdük, 157 00:07:58,320 --> 00:08:01,463 tüm bu farklı ülkelerdeki seçim görevlileri ile oturduk, 158 00:08:01,487 --> 00:08:04,376 tartıştık ve taslağı yeniden düzenledik 159 00:08:04,400 --> 00:08:09,416 ve nihayetinde 2014'ün Kasım ayında Kahire'de yayınladık. 160 00:08:09,440 --> 00:08:12,696 Ve uzun bir yol aldı. 10 bin kopya yayınladık. 161 00:08:12,720 --> 00:08:17,936 Günümüze kadar, internet üzerinden PDF olarak üç bin kez indirildi. 162 00:08:17,960 --> 00:08:21,856 Geçenlerde bir meslektaşımdan bunu Somali'de uyguladıklarını duydum. 163 00:08:21,880 --> 00:08:24,776 Somali'de bunun bir çeşidini üretecekler, 164 00:08:24,800 --> 00:08:26,816 çünkü Somali'de hiçbir şey yok. 165 00:08:26,840 --> 00:08:29,856 Yani bunu öğrenmek iyi oldu. 166 00:08:29,880 --> 00:08:34,135 Bu yeni oluşan Seçim Yönetimi Organları için Arap Organizasyonu 167 00:08:34,159 --> 00:08:37,096 hem bölgede seçimin nasıl yapılacağını 168 00:08:37,120 --> 00:08:39,416 profesyonel hâle getirmeye çalışıyor, 169 00:08:39,440 --> 00:08:41,535 hem de bunu kullanıyor. 170 00:08:41,559 --> 00:08:47,496 Ve Arap Birliği pan-Arap gözlem birimi kurdu 171 00:08:47,520 --> 00:08:48,776 ve bunu kullanıyorlar. 172 00:08:48,800 --> 00:08:51,416 Bunların hepsi çok iyi. 173 00:08:51,440 --> 00:08:55,256 Lakin, bu referans çalışma oldukça yüksek perdeli. 174 00:08:55,280 --> 00:08:58,176 Karmaşık ve terimlerin birçoğu oldukça teknik, 175 00:08:58,200 --> 00:09:02,360 yani ortalama bir insanın muhtemelen en azından üçte birini bilmesi gerekmiyor. 176 00:09:02,960 --> 00:09:05,016 Fakat Orta Doğu insanları 177 00:09:05,040 --> 00:09:09,536 sivil eğitim olarak bildiğimiz şeyden mahrum bırakıldılar. 178 00:09:09,560 --> 00:09:12,336 Bu okuldaki müfredatımızın bir parçası. 179 00:09:12,360 --> 00:09:15,456 Dünyanın bu kısmında bu mevcut değil 180 00:09:15,480 --> 00:09:18,386 ve bence bu işlerin nasıl yürüdüğünü bilmek 181 00:09:18,400 --> 00:09:20,016 herkesin hakkı. 182 00:09:20,040 --> 00:09:24,656 Ve ortalama bir insan için referans bir çalışma üretmeyi düşünmek 183 00:09:24,680 --> 00:09:26,336 iyi bir şey. 184 00:09:26,360 --> 00:09:28,496 Ve unutmamak gerekir ki artık 185 00:09:28,520 --> 00:09:30,696 çalışacağımız bir altyapımız var 186 00:09:30,720 --> 00:09:32,856 ve ayrıca elimizde teknoloji de var. 187 00:09:32,880 --> 00:09:37,256 Yani telefon uygulamaları, video ve animasyon kullanarak 188 00:09:37,280 --> 00:09:39,416 onlara ulaşabiliriz. 189 00:09:39,440 --> 00:09:41,736 Orada kendi dillerinde ilk defa 190 00:09:41,760 --> 00:09:44,256 bu fikirleri insanlara iletmek için 191 00:09:44,280 --> 00:09:47,000 kullanılabilecek her türlü araç var. 192 00:09:48,200 --> 00:09:50,456 Orta Doğu hakkında çok kötü haber duyuyoruz. 193 00:09:50,480 --> 00:09:53,656 Savaş kaosunu duyuyoruz. Terörü duyuyoruz. 194 00:09:53,680 --> 00:09:59,216 Mezhepçiliği duyuyoruz ve korkunç olumsuz haberler 195 00:09:59,240 --> 00:10:00,896 sürekli kulağımıza geliyor. 196 00:10:00,920 --> 00:10:05,776 Duymadığımız şey ise insanların ne düşündüğü. 197 00:10:05,800 --> 00:10:07,400 Neyi arzu ediyorlar? 198 00:10:07,960 --> 00:10:11,880 Hadi onlara imkân verelim, hadi onlara sözcükleri verelim. 199 00:10:12,480 --> 00:10:14,696 Sessiz çoğunluk sessiz, 200 00:10:14,720 --> 00:10:16,800 çünkü sözcükleri yok. 201 00:10:17,200 --> 00:10:19,720 Sessiz çoğunluğun bilmesi gerekiyor. 202 00:10:20,440 --> 00:10:23,456 İnsanlara kendilerini bilgilendirebileceği 203 00:10:23,480 --> 00:10:25,720 bilgi araçlarını verme zamanı. 204 00:10:26,920 --> 00:10:29,950 Sessiz çoğunluk sessiz olmak zorunda değil. 205 00:10:29,950 --> 00:10:32,376 Söz sahibi olmaları için onlara yardım edelim. 206 00:10:32,400 --> 00:10:33,656 Çok teşekkür ederim. 207 00:10:33,680 --> 00:10:38,502 (Alkışlar)