Michael Browning: Mühendis, yenilikçi -- aslında daha çok bir mucit -- ve ilham verici bir baba. Bu şaibeli 70'lerden kalma ''ofisten ayrılma'' hediyesinden de anlayabileceğiniz gibi uçma tutkunuydu. Ve bu yapıldıktan 40 yıl kadar sonra biz bir grup olarak bir araya gelip yıllardır insanlara ilham veren uçabilme konusuna meydan okumaya ve bunu da kendi değişik yöntemlerimizle yapmaya karar verdik. İşte sizinle şimdi paylaşmak istediğim yolculuk bu. Başlangıç hipotezi insan zekâsı ve bedeninin, inanılmaz bir yapı oluşuyla ilgili. Nitekim bunu burada son birkaç gündür fark etmişsinizdir. Peki bu mükemmel makineyi doğru teknolojiyle harmanlasanız ne olurdu? Uçmaya bu şekilde, yani gerçekçi şekilde yaklaşsanız, bu sizi nereye götürürdü? Bu gördüğünüz benim Londra'daki çalışma partnerim Denton ve bu konu üstüne benden çok daha iyi bir iş çıkarıyor. Burası neresi? Burası Londra. Fikir, bunu harmanlamak. Peki bunu nasıl yaparsınız? Biz bunlardan bir adet satın aldık. Bu bir mikro gaz türbini. Burası ilk başladığımız yerdi, bu küçük alet çok etkileyiciydi, bu yüzden biz de iki tane alarak tarlaya çıktık. Buradaki asıl kahraman aslında tam arkamızda duran sebzelerine bakım yapmakta olan bu bayan, bizi bir süreliğine göz ardı etmeyi başarıyor. (Gülüşmeler) Sanırım bu işten en rahatsız olan çimenler, çünkü onlara muhtemelen çok zarar verdik. Buradaki itme gücünü tahmin edersiniz, yatay olarak tutmaya çalışıyorum, olmuyor. Gördüğünüz 50 kiloluk bir itme gücü. Bu bizi etkilemişti. Bir yerlere varıyoruz diye düşünmüştük. Bundan sonraki en mantıklı adım şu olabilirdi: Bunlardan dört tane alınabilirdi. (Gülüşmeler) Yeniden izlemekten hâlâ keyif alıyorum. O zaman düşündük ki, peki öyleyse bu yükü biraz dağıtalım. Bacaklarımız bu ağırlığı almak üzere tasarlandı, peki neden biraz onlara dağıtmıyoruz? Bu biraz iyiydi. Kolanlara gelirsek -- bunlar iyi bir fikirdi fakat şimdi gördüğünüz gibi işe yaramadılar. Tüm bu yolculuk aslında, farklı şeyleri denemekten ibaretti. (Gülüşmeler) Evet, bu işe yaramadı değil mi? Yeni şeyler deneyerek ve çoğu zaman hata yaparak öğrenmek. Ki bu düşerek öğrenmeyi de kapsıyor. Dikkat ederseniz, burada beş motorumuz var -- diğeri tamirdeyken bir deneme daha yaptık. (Gülüşmeler) Sonra benzin çizgisini aşırdım. Çok öğreticiydi. Bir daha bunu yapmamayı öğrendik. Bu da çıkmaz bir sokaktı. (Gülüşmeler) Burada her bir kolumda üç motor var-- bu çok saçmaydı. Her bir kolda 70 kilo anlamına geliyor. Bundan da vazgeçtik. (Gülüşmeler) Ama gerçekten inandırıcı gelişmeler yaşıyorduk, yani sanki bunu başarabileceğimize inanacak kadar. Görebiliyorsunuz -- çok inandırıcı. Her bir ayakta bir tane ve her bir kolda iki tane olan model, kâğıt üstünde, yeterli ağırlık olacağını gösteriyordu. Size şimdi göstereceğimi de denedik ve bunu izlemekten hâlâ keyif alıyorum. Bu bizim ilk altı saniyelik gerçekten tutarlı uçuşumuzdu. (Alkışlar) Bu nokta bizim çalışmalarımızın ''bunun işe yarayacağından emin değilim'' noktasından, ''Aman tanrım, bu işe yarıyor!'' noktasına geçişiydi. Bundan sonra yine revizeler yaptık, ama birçok kez düşmeye devam ettik. Düşmek, dediğim gibi öğrenmenin kesinlikle en iyi yolu. Ve sonunda bunun görünüşünü de revize etmeye başladık. Gördüğünüz gibi, bu denge ve kontrol -- hiçbir kablo veya bir şey yok -- bu, teknolojiyi revize ederek arkada elektronikler için bir plastik saklama kabı dâhil etmemiz ve denge ile kontrolü gerçekten öğrenmek için. Şimdi sıradaki kısa bölüm için motor sesi olmadan konuşmaya devam edeceğim. Bir süre sonra, motor sesi biraz rahatsız edici oluyor. Bu sadece birkaç hafta önceydi. Gördüğünüz gibi denge ve kontrol gerçekten güzel ve sanırım bu da başlama hipotezimizi onaylıyor, yani insan zekâsı ve vücudunun, eğer doğru bir şekilde harmanlanırsa gerçekten çok harikâ şeyler yapabileceği. Dediğim gibi: Bu noktada kollarımı nereye oynattığımı düşünmüyorum. Sadece gitmem gereken yöne bakıyorum, yani biraz bisiklet sürmek gibi, kollarım kendi hâlinde. Bu çok garip bir tecrübe. Peki tüm bunlar nereye doğru ilerliyor? Bu iniş hakkında konuşacağım-- Sanırım burada iniş yapabiliyorum. Doğrusu kimsenin yakın zamanda Walmart'a veya çocuklarını okula bırakmak için bu şekilde gideceğini düşünmüyorum ama Gravity'deki takımımız müthiş teknolojiler üretmekte ve bunun birgün çocuk oyuncağı gibi görüneceği şeyler üretmekte. Üstüne çalıştığımız bazı şeylerle bu olağanüstü uçuş tecrübesini daha fazla seyirciye, yani etkinlikler ve şovlar dışına çıkartmayı hedefliyoruz. Ayrıca ikinci ve üçüncü pilotlar da aramaktayız, gönüllü varsa. Benim bir vizyonum var. Çok cürretkâr duyuluyor olabilir, ama söylemekte zarar yok: Bir gün bir deniz kenarından kalkıp kıyı şeriti boyunca uçarak ve biraz yükselerek -- bunun için bir güvenlik kiti geliştirmeye çalışıyoruz -- sonra ufuk çizgisinde rampası açık bir (C-130) Hercules uçağı belirecek. Size yaklaştıkça, siz hızlanacaksınız ve eğer kesişebilirsek -- bu arkadan olmalı, önden olması bir hata olurdu -- ve arkasına konmaya çalışmak. Dediğim gibi bu şu anda çok uzak bir ihtimal. Ama bütün bunlardan bir geri adım atacak olursak, bu aslında benim için çok özel olan bir yolculuk. O güzel fotoğrafa dönelim ya da o resmin içindeki fotoğrafa. Ne yazık ki babam hayatına daha ben 15 yaşındayken son verdi ve geriye bir sürü neticelenmemiş hayal bıraktı. O müthiş bir mucitti, başına buyruk bir yaratıcı. Ve bu şayet mümkünse, eğer bana yukarıdan bakıyorsa, bizlerin yapmaya çalıştığı bazı şeylere bakıp gülümsediğini düşünüyorum. Yani tüm bunlar aslında onun anısına. Teşekkür ederim. (Alkışlar) (Seslendirme) Richard Browning: Bunun ardından gösterimimi yapmaktan dolayı biraz sinirliyim. Bugün yapmam gereken çok şey var. En kötü senaryo, temiz bir başlangıç yapmayacağımız veya havada uçarken beklenmedik bir hata olabilir. Bu yüzden alçak tutacağız, yani en kötüsü arka üstü düştüğümde sadece aptal gibi görünmüş olacağım. Bu olursa hepiniz eğlenebilirsiniz. (Müzik) (Jet motoru hızlanır) (Tezahüratlar)